• Sonuç bulunamadı

Selçuklu Belediyesi Çini Atölyesi 351

15 Mart 1997 tarihinde Selçuklu Belediyesi bünyesinde, dönemin belediye başkanı İsmail Öksüzler’in girişimleri ve Dumlupınar Üniversitesi Çini İşletmeciliği Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Koçer ve Kütahyalı çini ustası Mustafa İrgit’in yardımları ile Konya’da kurulan ilk çini atölyesidir. Kurulduğu yıllarda, bisküvi dekorlama alanında Kütahya Meslek Yüksekokulu mezunları olan 1973-Kütahya doğumlu Erdoğan Uslu, 1968-Ordu doğumlu Nimet Çelik ve alt yapı-bisküvi hazırlama alanında 1973-Konya doğumlu Veli Tuna’nın çalışmalar yaptığı atölyede, 1997’den itibaren bayanlara “çinicilik kursları” 352 verilmektedir. Kursiyerlere, 1,5 - 2 sene süresince aldıkları çini eğitiminin sonunda sertifika verilmektedir.

İlk dönemlerde, 15. ve 16. yüzyıl İznik dik mal seramiklerinin geleneksel motifleri ile sır altı tekniğinde çalışıldığı atölyede, mimari yapıların iç ve dış mekanlarının süslenmesi için pres makinesinde basılan altıgen, sekiz kollu yıldız, haç biçimindeki karoların yüzeylerine Beyşehir Kubad-âbâd Sarayı’ndaki çinilerde bulunan motifler serigrafi tekniğinde çalışılmıştır.

2001 yılındaki ekonomik krizden etkilenen Selçuklu Çini’de karo üretimi azalarak, tabak ve dik mal üretimi ağırlık kazanmış ve son bir kaç yıldır dekoratif ev ve giyim eşyaları alanında yeni çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.

Günümüzde alt yapı elemanı olarak, Veli Tuna’nın yetiştirdiği İdris İbili çarkta ve kalıpla şekillendirme yapmakta olup, dekorlamada Elif Özkan kursiyerlere eğitim vermektedir (Fotoğraf No: 73).

Asya Çini – Seramik 353

351 22.04.2004 tarihinde Elif Özkan ile yapılan kişisel görüşmeden.

352 Bu kurslar; Belediye bünyesinde çalışan alt yapı elemanı tarafından hazırlanan çini bisküvilerin yüzeylerini dekorlamaya yöneliktir.

2000 yılında Karatay Belediyesi bünyesinde Civar Mahallesi Gülbahçe Sokak’ta kurulmuştur. Günümüzde Erdoğan Uslu sorumluluğunda çini dekorlama kursları verilen merkezde, Konya’da üretilen ve Kütahya’dan getirilen çini eserlerin satışı da yapılmakta olup diğer çini atölyelerine kıyasla daha çok satış amaçlıdır (Fotoğraf No: 74).

Destegül Güzel Sanatlar Mektebi 354

İlim, kültür ve güzel sanatlar alanında faaliyet gösteren Alavarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Konya Şubesi, Sema Nakışhanesi (İstanbul Fatih-1991) ve Konya Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 12 Nisan 1997 tarihinde Konya Koyunoğlu Müzesi’nde faaliyete geçen Destegül Güzel Sanatlar Mektebi; hüsn-i hat, tezhip, ebrû, çini ve Osmanlı Türkçe’si dersleri ve geniş kadrosu ile halen hizmet vermektedir (Fotoğraf No: 75).

Kurulduğu ilk yıllarda eğitim programında çini dersleri bulunmayan merkez, 1998 yılında Selçuklu Belediyesi’nden çini atölyesini devralarak çini çalışmalarına yeni bir soluk getirmiş ve Selçuklu Dönemi çini tarzı ile İznik çini tarzına uygun çini eserler üretilmeye başlanmıştır. 1999 yılında Selçuklu çini atölyesini tekrar Belediye’ye devreden merkez, günümüzde Civar Mahallesi Gülbahçe Sokak’ta çalışmalarına devam etmektedir. Merkezde, Anadolu Selçuklu Dönemi çini tekniğine uygun çalışmalar yapan çini ustası Faik Kırımlı’dan çini teknikleri konusunda yardım alınarak, sır içi ve sır üstü çini çalışmalarında başarılı olunmuştur. Merkezin çini derslerinde kullanılan bisküvileri ve sipariş çalışılan çiniler Larende Caddesi’nde bulunan atölyedeki sayıları yaklaşık yirmiyi bulan alt yapı elemanları tarafından hazırlanmaktadır. Destegül Güzel Sanatlar Mektebi’nde uygulanan çini derslerinde, öğrencilere Kütahya tarzı çini dekorlama dersleri Zehra Küçükeşmekaya tarafından verilmektedir. Merkezin çini bölümünden sorumlu olan M. Şakir Arıtan ve Kazım Küçükköroğlu, Faik Kırımlı’dan aldıkları bilgilerle Selçuklu çini tarzındaki çalışmalara devam etmektedirler.

Lâlezar Sanat Merkezi 355

1997 yılında müzehhib Sami Öksüz tarafından kurulan merkez; hat, tezhip, ebrû, çini, minyatür, resim, klâsik ve modern çerçeve alanlarında çalışmalarını devam ettirmektedir. Mevlâna Müzesi arkasında bulunan Civar Mahallesi, Gülbahçe Sokakta bulunan merkezde çini alanında; Sami Öksüz’ün eşi Ayşegül Öksüz tarafından, hazır olarak temin edilen çini

354 20.06.2004 tarihinde M. Şakir Arıtan ile yapılan kişisel görüşmeden. 355 17.02.2003 tarihinde Sami Öksüz ile yapılan kişisel görüşmeden.

bisküvilerine klâsik Osmanlı tarzındaki motif kompozisyonları dekorlanmaktadır. Yapılan çalışmalar merkezde teşhir edilerek satışa sunulmaktadır. Merkezde çini dekorlama kursları verilmemektedir (Fotoğraf No: 76).

Bu atölyelere ilaveten daha küçük ölçekli çini atölyeleri de bulunmaktadır. Bunlar;

- Selçuklu Çini Atölyesi 356: 2001 yılı Şubat ayında Selçuklu Çini Koruma, Yaşatma ve

Geliştirme Derneği tarafından kurulmuştur. Atölyede 1997 yılında Selçuklu Belediyesi çini kurslarından sertifika alan Şengül Çağdaş tarafından dekorlama kursları verilmektedir.

- Simge Çini Atölyesi 357 : 2005 Nisan ayında Veli Tuna tarafından kurulmuştur. Atölyede Veli Tuna alt yapı elemanı olarak çalışmakta olup eşi de dekorlama kursları vermektedir.

- Kardelen Çini Evi 358 : 2005 Nisan ayında Asuman Özkaya ve Aynur Bilgin tarafından

kurulmuştur. 2003 yılında Selçuklu Belediyesi Çini Atölyesinden sertifika alan Asuman Özkaya ve Aynur Bilgin Kardelen Çini Evi’nde dekorlama kursları vermektedirler.

B. Üretim Mekanı

Ortalama 30-50 m² büyüklüğündeki atölyelerde, bisküvi üretimi ve dekorlama ayrı

yerlerde yapılmaktadır. Bisküvi üretimi yapılan atölyeler daha büyük mekana sahip olmakla birlikte, yapımda kullanılan beyaz çini çamuru, çark, fırın bulunmakta olup, astarlama ve sırlamada bu atölyede gerçekleşmektedir. Dekorlama ise, çini kurslarında ve okullarda ortalama 40 m² büyüklüğünde olan ayrı bir mekanda yapılmaktadır.

C. Kullanılan Malzemeler Hammadde

Çini yapımındaki en önemli gereç, temiz ve iyi cins killerden yapılan çini çamurudur. Ardından, “dekorlama” işleminde kömür tozu, parşömen kağıdı ve kimyasal boyalar, astar ve sır kullanılmaktadır. Bu gereçlerden çini çamuru, boyalar, astar ve sır Kütahya’dan getirilmektedir.

Günümüzde Konya çini atölyelerinde, Kütahya çiniciliğinde kullanılan astar kullanılmakta olup, bu astar belli ölçülerde Mihalıççık kili ve su ile hazırlanmaktadır. Bu malzemeler reçetesine göre belli oranlarda karıştırılarak kaynatılır, sonra kaynayan kil süzülür

356 28.06.2004 tarihinde Şengül Çağdaş ile yapılan kişisel görüşmeden. 357 19.05.2005 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 358 04.06.2005 tarihinde Asuman Özkaya ile yapılan kişisel görüşmeden.

ve değirmene atılır. 6-8 saat değirmende döndürülür daha sonra boşaltılan malzeme çok ince bir elekten geçirilerek elenir.359

Dekorlanma işleminde kullanılan boyalar oksit kökenli madenlerden elde edilen boyalardır. Fırçalar ise; geçmişte saf samur fırça kullanılıyorken, günümüzde samur-sentetik fırçalar kullanılmakta ve uç kısımları inceltilerek kesilip, hazırlanmaktadır.

Seramik boyaları sır altında, sır üstünde ve sırın içinde boyama yapan çeşitli metal oksitlerden elde edilen, özel renklendiricilerden meydana gelmektedir. Seramik boyalarının üretiminde, renk çeşitlerinin fazlalığından dolayı çok sayıda metal oksit ve bileşik oksitten yararlanılır.360 Bunların içinde en çok kullanılanlar ve boyaların oluşumunda ağılık taşıyan ana bileşikler ve verdikleri renkler şu şekildedir:

“- Kahverengi, Kırmızı, Sarı : Demir Oksit - Mavi-Yeşil (Turkuvaz),Yeşil : Bakır Oksit

- Mor, Kahverengi : Mangan Oksit

- Mavi Siyah : Kobalt Oksit

- Sarı : Antimon Oksit

- Gri Pembe : Nikel Oksit

- Yeşil : Krom Oksit

- Sarı, Turuncu, Kırmızı :Uran Oksit

- Kırmızı : Kadmiyum Oksit'tir.” 361

Seramik boyaları hazırlanırken; kızdırma, yıkama, öğütme olarak 4 aşamadan geçmektedir. Hazırlanan boya karışımları metal tuzlar ile çöktürülerek kullanıma hazır hale getirilir. Farklı miktarlarda ve boya çeşitlerine göre belirlenen metal tuzlar ile çöktürülen boyalar ile dekorlanma işlemine geçilir.362

Kullanılan gereçlerden sır; porselen, seramik çini gibi bünye üzerine uygulanan ve piştiği zaman parlak bir tabaka oluşturan ve boyayı koruyan bir çeşit camdır.

Sırlar, camsı yapılarını oluşturabilmeleri ve istenilen özelliğe gelebilmeleri için bazı elementlere ihtiyaç duyarlar. Bunlar:

“1. Cam Yapıcılar: Silisyum ve bor (boraks), fosfor, arsenik, germanyum 'dur.

2. Modifiye Ediciler: Bunlar; katıldıkları sırın gelişme sıcaklığını düşüren, gelişme

sürecini ayarlayan ve sırın akıcı olup olmadığını kontrol eden malzemelerdir. Bunların en

359 23.02.2003 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 360 23.02.2003 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 361 Yiğit, İ., Çini Teknolojisi Ders Notları, Kütahya, 1994, s.38.

362

yaygın olarak kullanılanları sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, lityum, alüminyum, kurşun ve sülyen'dir.” 363

Ayrıca sırlar; “içerdikleri malzemelere göre, görünüşlerine göre, hazırlanışlarına göre ve gelişme sıcaklığına göre de 4 ana bölüme ayrılırlar. Çini üretiminde; içerdikleri malzemelere göre sülyenli (kurşunlu) sırlar, görünümlerine göre transparan sırlar ve hazırlanışlarına göre de firitli sırlar kullanılmaktadır. İdeal bir sır reçetesinde; 50 kg Sülyen + 36 kg Kuvarts (Çakmak taşı) + 11.5 kg Soda + 11.5 kg Cam (Cam tozu) bulunmaktadır. Bu reçeteye göre hazırlanan sır, 890 °C - 910 °C ’de erimektedir.” 364

Ayrıca; “sır hazırlarken yapılan karıştırma işleminde mutlaka maske ve eldiven kullanılmalı ve ortam havadar olmalıdır. Çünkü sülyen zehirli bir maddedir. Elde edilen karışım, 1200°C - 1400°C arasında elektrikli ve gazlı firit fırınlarında pişirilmektedir.”365

Aletler

Çini yapımında kullanılan aletler sırası ile; çamur hazırlamada elektrikle çalışan “öğütme değirmenleri”366, hazırlanan karışımın fazla suyunu alan “filter pres” makinesi ve suyu alınan çamurun içindeki havayı alan “vakum pres” makinesidir.367

Şekillendirme de; torna-çark, kalıplar ve press makinesi kullanılmaktadır. Çarkta şekillendirmede, yüzey düzeltmek için kare biçimli ortası delik “sahtiyan” kullanılmaktadır. Desen geçirmede, üretilen mamullerin üzerine konduğu “turnet” olarak ta adlandırılan ve bilyeler üzerinde dönen metal bir çark kullanılmaktadır. Pişirmede ise, yüksek dereceli çini fırınları kullanılmaktadır.368

D. Yapım Tekniği

Çamurun Hazırlanması: Çamuru oluşturan hammaddeler, özlü ve özsüz çini

hammaddeleri olarak 2'ye ayrılmaktadır.

363 Yiğit, İ., A.g.e., s.31.

364 Yiğit, İ., A.g.e., s.34. 365 Yiğit, İ., A.g.e., s.35.

366 Bu değirmenler küçük bilyelerle birlikte belirli ölçülerdeki çini hammaddeleri ile belirli oranlardaki suyun dönme hızı ile iyice öğütülmesi işine yararlar. 12.05.2001 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden.

36712.05.2001 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 368 12.05.2001 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden.

“1. Özlü Çini Hammaddeleri: Bunlar; bentonit, kaolin ve kil (maya) dir. Su ile yoğrulduğunda dağılmayan, şekillendirmeye uygun olan ve kuruduklarında da şeklini koruyan hammaddelerdir.

2. Özsüz Çini Hammaddeleri: Bunlar; kuvars, dolamit (tebeşir) dir. Su ile

yoğrulduğunda şekil vermeyen, şekil verilse bile dış etkilerden dolayı şeklini kaybeden hammaddelerdir.”369

Çeşitli hammaddelerden oluşan çini çamurunun ideal ölçüleri de şu şekildedir: “Bilecik Kaolini : 300 gr. (% 30)

Sındırgı Kaolini : 300 gr. (% 30) Dolamit : 100 gr (% 10)

Kuvars : 50 gr (% 5)

Mihalıççık Kili : 150 gr (% 15)

Türkmen Kili : 100 gr (% 10), olmak üzere toplam 1000 gr = 1 kg olarak belirlenmiştir.”370

“Geçmiş yıllarda çini çamuru için hazırlanan malzemelerden iri taneli olanlar (özellikle kil) ufalanır, öğütülür ve açıkta bırakılırdı. Kar ve yağmurda kalması kilin plastiğini artırır ve saf kil doğrudan su ile karıştırılırdı. Kil saf değil ise su ile yıkanır, dibe çöken kil ayrılır, kurutulduktan sonra tekrar hamur yapılırdı. Bu şekilde su ile karışan killerin molekülleri genişler ve birbirine yaklaşarak, plâstisetesi artardı.”371

Günümüzde ise, “gelişen teknoloji ile beraber, elektrikle çalışan büyük değirmenlerde malzemeler 15-16 saat öğütülmektedir. Bu değirmenler, küçük bilyelerle birlikte, belirli ölçülerdeki çini hammaddeleri ile belirli oranlardaki suyun dönme hızı ile iyice öğütülmesi işine yararlar. Malzeme iyice öğütüldükten sonra değirmenden alınır ve “filter press” adı verilen bir makinede hazırlanan karışımın fazla suyu alınır. Suyu alınan çamur en son olarak, “vakum press” adı verilen bir makineye aktarılır.”372 Bu makinede çamurun havası alınarak, yoğrulur ve çamur aynı kıvamda, homojen olarak tamamlanmış olur. Bu şekilde tamamlanan çini çamuru, Konya iline Kütahya'dan, 3-6 ayda bir üretime bağlı olarak belirli zamanlarda getirtilmektedir. Havasız kaldığı sürece tazeliğini koruyan çini çamuru, naylon poşetlerde muhafaza edilmektedir.

369 Yiğit, İ., A.g.e., s. 5.

370 Yiğit, İ., A.g.e., s.5-6. 371Aslanapa, O., A.g.e., s.37. 372 Yiğit, İ., A.g.e., s.7.

Çamurun Şekillendirilmesi: Çini çamurunun şekillendirilmesi, çamurun içerisindeki

su oranına göre üç ayrı grupta toplanmaktadır. Bunlar; kuru şekillendirme (press yöntemi), yarı yaş şekillendirme (plâstik yöntem) ve sulu şekillendirme (döküm yöntemi)'dir.

“1. Kuru Şekillendirme (Pres yöntemi): Kuru şekillendirmede çamurun kuru (toz)

kıvamda olması gerekmektedir. Çamurun kil oranı düşük, kuvars ve dolamit oranı fazladır ve bundan dolayı çamur daha az özlüdür. Konya’daki atölyeler, toz haline getirilmiş döküm çamurunu Kütahya’dan temin etmektedirler.

Hazırlanan döküm çamuru, “press” adı verilen, alt ve üst olmak üzere birbirine geçen iki kalıp ve bu iki kalıp arasında çamurun 100-150 tonluk bir basınçla sıkıştırılması ile üretim yapan bir makine ile şekillendirilir. Pres makinesi, hidrolik sistemde çalışır ve değişik şekillerde kalıpları mevcuttur”373 ( Fotoğraf No:77-78). Günümüzde, duvar kaplaması olarak kullanılan karolar bu teknik ile üretilmektedir.

“2. Yarı Yaş Şekillendirme (Plâstik): Çamurun plâstik halde, içindeki nem oranı % 15-

16 civarında iken yapılan şekillendirme işlemine plâstik şekillendirme denir. Bu yöntemle yapılan şekillendirmede çamura hemen hemen istenilen her türlü form verilebilir. Plastik şekillendirme genellikle el emeği ile çeşitli tekniklerde yapılmaktadır:

Sıvama Yöntemi İle Şekillendirme (Şablon): Sıvama yöntemi, tabak, kâse gibi dairesel şekildeki mamulleri üretmek için kullanılır. Filter presten çıkmış ve vakum presten geçirilmiş olan çamur, üretilmesi istenilen mamulün şeklinde yapılmış alçı kalıp üzerine sıvanır.”374 Bu birimde görevli kişiye “şabloncu”375 yardımcısına ise “kündeci”376 denmektedir. “Sıvama tekniğinde, dış bükey ve iç bükey olmak üzere çeşitli kalıplar kullanılmaktadır” 377 (Fotoğraf No:79). Şekillendirme işlemi kündecinin, gelen çamuru biraz yoğurarak üretilecek mamule göre, top şeklinde parçalar haline getirmesi ile başlar. Bu parçalara “künde” adı verilir. Sonrasında şabloncu, alçı kalıbını torna üzerine yerleştirir. 1 m. boyunda dikey vaziyette bir mil ve bu mile dönme hızı vermek amacı ile oluşturulmuş, motor aksamından ibaret olan torna üzerine yerleştirilen kalıbın merkezde olması gerekir.378

Daha sonra “şabloncu kündeyi alarak, dönmekte olan kalıp üzerine çarpar ve çamuru eliyle kalıp üzerine iyice yayar. Dolayısıyla çamur kalıp üzerindeki şekli almış olur ve iç kısmı şekillenen mamulün dış yüzeyi, torna sehpasına monte edilmiş ve sadece aşağı yukarı hareket edebilen bıçak yardımı ile şekillendirilir. Bıçak yapılacak mamulün şekline göre

373 Yiğit, İ., A.g.e., s.8-10. 374 Yiğit, İ., A.g.e., s.10.

375 Kündeciden gelen çamura çark üzerinde şekil veren kişi. 376 Çamura mamul için kullanılmak üzere şekil veren kişi. 377 Yiğit, İ., A.g.e., s.10-11.

oluşturulmuştur. Şabloncu çamuru kalıp üzerine tam olarak yaydıktan sonra bıçağı indirir ve fazla çamuru alarak yüzeyi düzeltir. Buna “Dıştan Sıvama Tekniği” adı verilmekte ve dış bükey kalıplarla yapılmaktadır”379 (Fotoğraf No: 80).

“İç bükey kalıp kullanılarak yapılan şekillendirme işlemine ise, “İçten Sıvama Tekniği” ve dıştan sıvamada olduğu gibi çeşitli bıçaklarla yapılır. Kâse, çanak gibi mamullerin yapımında kullanılır. Bu teknikte, sıvama çark üzerindeki kalıpta şekillenen mamulün, iç kısmına uygulanır ve dıştan sıvamada olduğu gibi, bütün işlemler tekrar edilir.” 380

Çark Yöntemi İle Şekillendirme: Şekillendirme işleminin sanatsal boyutu çark ile yapılan şekillendirmedir. Bu şekillendirmeyi yapan kimseye “çarkçı” denir. Plastik çamur, çark bölümüne geldikten sonra kündeci tarafından tekrar yoğrulur. Künde haline getirilir. Sıvama da kullanılan tornanın aynısı, çark şekillendirmede de kullanılır. Çarkçı tornanın başında oturur ve kündeci de hazırladığı çamuru çarkçıya verir. Çarkçı merkezde dönmekte olan kalıba kündelenmiş çamuru yapıştırır ve şekillendirmeye başlar (Fotoğraf No: 81). Bu işleme mahalli dilde “işleme” denir.381

“Vazo, kâse, sürahi, bardak, kandil, ibrik v.b. gibi türlerde şekillenen parçalar, misina veya ince bir tel yardım ile çarktan kesilip çıkartılarak, rafta hava şartlarına göre 1-2 gün bekletilir. Daha sonra çarkçı tarafından kaide (ayak) kısımları oluşturularak üzerindeki pürüzler giderilir. Bu işleme “torna işlemi” denilir. Çarkçı torna işlemi için mamulü ters çevirip, koyabilmek için konik biçiminde yine aynı çamurdan kalıp hazırlar. Mamulün kalıba girmeden önce tam olarak kurumuş olması gerekir. Torna olmuş mamuller tekrara kurumaya alınır.”382

“Plastik şekillendirmede dikkat edilecek hususlar arasında; şekillendirme yapılan alanlarda hava sirkülasyonu (hava akımı) olmaması için çamurun çok iyi yoğrularak homojen olması ve kurutma işleminin hızlandırılmayarak doğal yöntemlerle kurutmanın yapılması oldukça önemlidir.” 383

Tap Tap Yöntemi İle Şekillendirme: Bu teknik, Selçuklu ve Osmanlı çiniciliğinde duvar kaplamalarında kullanılan düzgün satıhlı kare, sekiz kollu yıldız, üçgen, altıgen ve haç formunda mamullerin makime teknolojisi olmadığı için elle üretilmesinde kullanılan eski bir yöntemdir.

379 Yiğit, İ., A.g.e., s.12-13.

380 Yiğit, İ., A.g.e., s.14.

381 12.05.2001 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 382 Yiğit, İ., A.g.e., s.15.

“Günümüzde Selçuklu Dönemi duvar çinilerinin elle yapımında halen kullanılmakta olan tap tap yönteminde; sunta, tahta veya alçıdan yapılmış kalıplar, üretilecek mamul formuna uygun bir şekilde dizayn edilir. Kalıp düzgün bir zemine oturtulup, plâstik kıvamdaki çamur, boş olan kısma elle yerleştirilir. Elle yerleştirilmeden önce, ince bir bez kalıp üzerine dalgasız bir şekilde, düzgünce serilir. Daha sonra çamur kalıba yerleştirilir. Kalıbın her tarafına özellikle keskin köşelerin eşit bir şekilde yayılması için bir tokmak ile veya çıplak elin avuç içi ile yavaş yavaş vurularak düzeltilir ve bu esnada çamur “tap-tap-tap” şeklinde, ses çıkarttığı için tekniğin adı “tap tap” olarak kalmıştır. Çamur iyice yerleştikten sonra, gergin bir misina veya metal yardımı ile üst yüzey düzeltilir. Daha sonra kalıp ters çevrilerek, kaldırılır ve parça kurumaya alınır. Tap tap tekniğinin çamur reçetesinde, özlü malzemeler yoğun, özsüz malzemeler ise daha az kullanılmaktadır.”384

“3. Sulu Şekillendirme (Döküm Yöntemi): Alçının çamurdaki suyu emmesi mantığı ile

ortaya çıkan bir şekillendirme yöntemidir. Çinicilikte çok fazla kullanılmamakla beraber, seramikte kullanımı yaygın olan temel yöntemdir. Sulu şekillendirmede kullanılan çamur, gerek reçete ve gerekse üretim bakımından diğer çamur reçetelerinden farklılık gösterir.”385

“Sulu şekillendirmede kullanılan kalıplar alçıdan imal edilmiştir (Fotoğraf No: 82). Çamur kalıba üstten doldurulur ve bir süre bekledikten sonra, kalıbın içindeki çamur boşaltılır. Beklenilen sürede mamulün şekillenmiş hali, belirli bir kalınlığa ulaşmıştır. Kalıp ters çevrilerek, iki saat bu şekilde bekletilir ve kalıp eski haline çevrilerek parçalara ayrılır ve kalıptan çıkan şekillenmiş mamul raf üzerine konularak kurumaya bırakılır.”386

Perdahlama (Yüzey Düzeltme) İşlemi: Mamulün, şekillendirme bölümündeki

işlemleri tamamlandıktan sonra, kurumaya alınır ve kuruma süresi yapılan ürünün hacmine göre değişir. Kuruyan mamuller “ham mamul” olarak isimlendirilirler ve ilk pişirim olan bisküvi fırınına girene kadar bu şekilde adlandırılırlar.

“Ham mamul tamamıyla kuruduktan sonra, yüzeyindeki çamur bulaşıkları ve pürüzleri yok etmek için ince bir zımpara ile temizlenir. Bu işlem astarlama işleminde alt yapı ile daha iyi bütünlük sağlayabilmesi için de önemlidir. Perdahlama yöntemi için 1 veya 2 numara kağıt zımpara kullanılır. Zımpara kağıdı mamul üzerinde tutulup, bir elle mamul döndürülür. Bu işlemde, girintili kısımlar zımpara kağıdının parmak çevresine dolanması ile uygulanır. Tabaklarda ise perdahlama işlemi, işin seri olması için torna üzerinde yapılır. Torna üzerine tabağın ayak kısmının yerleşeceği bir kalıp monte edilir. Düzgün bir şekilde dönmesi

384 13.05.2001 tarihinde Veli Tuna ile yapılan kişisel görüşmeden. 385 Yiğit, İ., A.g.e., s.18.

sağlanarak, zımpara kağıdı iki elde yaygın şekilde tutulup tabağa dıştan içe doğru temas ettirilerek uygulanır. Daha sonra tabak ters çevrilir. Bu sefer de işlem, içten dışa doğru uygulanır. Perdahlanma işlemi biten mamul, hafif nemli bir sünger ile temizlenir. Girintili olan kısımların temizliğine dikkat edilmelidir.” 387

Astarlama (Angop) İşlemi: İşlenmiş mamulü kaliteyi artırmak için, döküm çamuru

kıvamında astar denilen sulu çamur uygulanmaktadır. Astar; mamulün daha beyaz olmasını sağlar, mamulün sağlamlığında etkili olur, mamulün sır çatlağı yapmasını geciktirir, boyayı daha iyi emer ve daha canlı hale getirir, mamuldeki küçük hataları kapatır ve fırça hakimiyetini kolaylaştırır.388

Astarlama 3 farklı yöntemle uygulanmaktadır. Bunlar; fırça yöntemi, daldırma yöntemi ve püskürtme yöntemidir.

“1. Fırça Yöntemi: Boza kıvamındaki astar bir kaba aktarılarak, kıl bir fırça ile (yağlı