• Sonuç bulunamadı

Asliye Ticaret Mahkemeleri İle Genel Mahkemeler Arasındaki İlişki

Belgede Ticari davalar (sayfa 101-104)

B. TTK ile HMK Döneminde

5. Asliye Ticaret Mahkemeleri İle Genel Mahkemeler Arasındaki İlişki

Adli yargı ilk derece mahkemeleri sistemimizde; ilk derece mahkemeleri, hukuk ve ceza mahkemeleri; hukuk mahkemeleri ise, sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer hukuk mahkemeleri ayrımına tabi tutulmuştur (5235 Sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un (5235 sayılı Kanun)360 m. 4). Genel mahkemeler (sulh hukuk ve asliye hukuk) ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki hem HMK hem de TTK çerçevesinde görev kapsamına alınmıştır.

ETTK ile HUMK döneminde sulh hukuk mahkemelerinin ticari davalardaki görevi dava konusunun değerine göre belirlenmekteydi. Bu kural gereğince sulh hukuk mahkemeleri görev sınırının altında kalan ticari davalara bakmak zorundaydı. Çünkü asliye ticaret mahkemelerinde olduğu gibi ayrı bir sulh ticaret mahkemesi bulunmamaktaydı361. Bir ticari dava sulh hukuk mahkemesinde açılması gerekirken asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesinde açıldığında görev uyuşmazlığı ortaya çıkmakta ve bu mahkemeler arasındaki ilişki göreve tabi olan kurallara göre çözümlenmekteydi. TTK'nın m. 5/1. fıkrası uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmiş ve sulh hukuk mahkemeleri ticari davalarda görevsiz hale gelmiştir362. Ancak ticari bir dava asliye ticaret mahkemesinde açılması

359 6335 s. Kanun'a İlişkin Adalet Komisyonu Raporu (S. Sayısı 303, s. 13-14).

360 RG. T. 07.10.2004, S. 25606 [en son 18.06.2014 tarih ve 6545 s. Kanun (RG. T. 28.06.2014, S.

29044) ile değişik].

361 Arslan/Tanrıver, s. 57; Berkin-Rehber, s. 230; Yardım, s. 247. 362 Kaya (Ülgen, Helvacı, Kendigelen, Nomer Ertan), s. 130, Nr. 239.

85 gerekirken, sulh hukuk mahkemesinde açılırsa, hem mahkeme hem de taraflar görev itirazında bulunabilecek ve mahkeme tarafından ticari davalarda (çekişmeli-çekişmesiz işler için) sulh hukuk mahkemesinin görevsiz olduğu kabul edilecektir.

1926 tarihli TTK döneminde asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki uygulamada görev ilişkisi olarak kabul edilmekteydi363. Buna karşılık eTTK farklı bir esası benimsemiştir364. ETTK döneminde, asliye ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemelerinin bir dairesi sayılmaktaydı365. Bu sebeple asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi olarak kanun tarafından düzenlenmişti366. Aynı zamanda işbölümü ilişkisine aykırılık, ilk itiraz

363

Belgesay-Vazife İhtilâfları, s. 251 vd.; Hirsch-Ticaret Mahkemeleri, s. 5; Postacıoğlu, İlhan E.: Mahkeme İçtihatları Kroniği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı (İHFM, 1977/1-4, s. 741-760), s. 749-751; Yasasever, F.: Müstakil Ticaret Mahkemesi olmayan Yerler Mahkemelerinde Açılan Ticaret Davaları (HİM, 1953/7, s. 11-12), s. 11; Erkün, Ali Ş.: Tatbikat Notları ve Her İşe Bakan Mahkemelerde Vazife İtirazı (AD, 1938/1-12, s. 1381-1389), s. 1384 vd.; Çamoğlu, s. 1052-1053.

364 Farklı bir esasın benimsenmesi eTTK’nın 5. maddesinin gerekçesinde, "Usul bakımından diğer bir

yenilik, asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki münasebetin yerinde olmayan skolastik mülâhazalara değil, gerçek hayat ihtiyaçlarına uygun bir şekilde tespit edilmesidir. Bu maksatla Kanun'un 5. maddesinde, ticari davalara dahi asliye hukuk mahkemesinin bakabileceği esası açıkça ifade edilmiştir. Yalnız Ankara, İstanbul ve İzmir'deki özel duruma uygun olarak zikri geçen şehirlerde ticari davaların ticaret mahkemelerince halledileceği istisnası kabul edilmiştir. Fakat zikri geçen iki mahkeme arasındaki münasebet, usul kanunlarının kabul ettiği manada bir görev ayrılığı değil, belki sadece iş bölümü mahiyetindedir. Bu sebepten ötürü, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği meselesi -münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere- re'sen değil, ancak ve ancak vâki bir iptidai itiraz üzerine nazarı itibara alınacaktır. Böyle bir itiraz reddedilirse mahkeme esas hakkında hüküm verdikten sonra yalnız bu hükümle beraber red kararına karşı kanun yoluna gidebilir. Eğer itiraz varit görülürse, dava vazifesizlik yönünden reddedilmektense dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur. Ve yalnız bu mahkemenin esas hakkında vereceği hükümle beraber "gönderme" kararına karşı kanun yoluna gidilebilir. Kanun yoluna gidilmiş olduğu takdirde ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yanız başına kâfi bir sebep teşkil etmez" şeklide ifade edilmişti (Çevik, s. 55).

365 Berkin-Rehber, s. 231; Bilge/Önen, s.142; Kuru-Usul, C. I, s. 59; Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul II,

s. 84; Narmanlıoğlu, s. 214; Üstündağ-Yargılama, s. 181.

366 Bilge/Önen, s. 143; Ercan, İbrahim: Yeni Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Asliye Ticaret

Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi Arasındaki İşbölümü İtirazının Değerlendirilmesi, [MÜHF-HAD, C. 18, S. 2, Y. 2012 (Özel Sayı), s.111-118], s. 114; Kuru-Usul, C. I, s. 691; Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul II, s. 199; Pekcanıtez/Atalay/Özekes-Usul-II, s. 128; Postacıoğlu- Usul, s. 139; Üstündağ-Yargılama, s. 181.

86 olarak ileri sürülebilmekte ve mahkeme tarafından re'sen dikkate alınmamaktaydı367. İşbölümü ilk itirazı süresi içinde ve usulüne uygun ileri sürülemezse, bir daha ileri sürülmesi imkansızdı. İşbölümü itirazı mahkeme tarafından reddedilirse, bu karar ara karar olmadığından tek başına kanun yoluna götürülemeyip, ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna götürülebilirdi368. Diğer taraftan, işbölümü ilk itirazı kabul edildiğinde, mahkemeler kesin bir nihai karar niteliği taşıyan gönderme kararı vermekte, fakat bu karar diğer nihai karardan farklı olarak kanun yoluna götürülememekteydi369.

TTK ile işbölümü ilişkisi kaldırılmış ve yeniden 1926 tarihli TTK döneminde olduğu gibi asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasında görev ilişkisine dönülmüştür370. Bu değişikliğe gerekçe olarak, işbölümü ilişkisinin hem teorik hem de uygulama bakımından sorunlara neden olması gösterilmiş ve bu bağlamda özellikle ticari uyuşmazlıklar ve çekişmesiz yargı işleri açısından özel mahkeme niteliğindeki asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin işbölümü sayılmasının işin niteliğine uygun düşmediği belirtilmiştir371.

Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında görev ilişkisi bulunmasına rağmen, TTK'nın m. 5/2. fıkrası uyarınca eğer bir yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmuyorsa, TTK'nın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalar ile özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye hukuk mahkemesi bakacaktır. Bu hüküm TTK m. 5/1. fıkrasının mefhumu muhalifinden

367 Ansay, s. 79, Nr. 44; Atalı, s. 107; Berkin-Rehber, s. 232; Bilge/Önen, s.143; Domaniç-Şerh, s.

29; Ercan, s. 117; Karayalçın, s. 268; Kuru-Usul, C. I, s. 692; Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul II, s. 199; Pekcanıtez/Atalay/Özekes-Usul II, s. 130; Postacıoğlu-Usul, s. 139; Tuna, s. 25; Üstündağ- Yargılama, s. 181; Yılmaz, Ejder: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara, 2013, s. 62; Bilge/Önen, yargılamayı hızlandırmak ve vatandaşın işlerini kolaylaştırmak için, diğer özel mahkemeler bakımından da işbölümü ilişkisinin kanunlaştırılmasının faydalı olacağı düşüncesindedir. Bkz. Bilge/Önen, s. 146.

368 Arslanlı-Ticaret Hukuku, s. 37; Atalı, s. 118; Bilge/Önen, s.144; Domaniç-Şerh, s. 29; Doğanay,

s. 54; Karayalçın, s. 269; Kuru-Usul, C. I, s. 693; Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul II, s. 200; Pekcanıtez/Atalay/Özekes-Usul II, s. 130; Postacıoğlu-Usul, s. 140; Üstündağ-Yargılama, s. 183.

369

Atalı, s. 120; Karayalçın, s. 269; Kuru-Usul, C. I, s. 695; Kuru/Arslan/Yılmaz-Usul II, s. 200; Pekcanıtez/Atalay/Özekes-Usul II, s. 130.

370 Arkan, s. 111.

87 çıkarılacak bir sonuçtur. TTK m. 5/1.fıkrasına göre: "Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4'üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır.” Bu madde uyarınca asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari dava için görev kuralına aykırı davranılmış olması, görevsizlik kararının verilmesini gerektirmeyecek, asliye hukuk mahkemesi, davada görevli mahkeme olarak davaya bakmaya devam edecektir (TTK m. 5/4).

6. Asliye Ticaret Mahkemelerinin Birbirleri Arasındaki İlişki

Belgede Ticari davalar (sayfa 101-104)