• Sonuç bulunamadı

Özel Kanun Gereği Mutlak Ticari Davalar

Belgede Ticari davalar (sayfa 69-75)

TTK'nın 4. maddesinde sayılan hususlar dışında da bazı özel kanunlarda yer alan mevcut düzenlemeler gereği ticari sayılan davalarda bulunmaktadır. Bazı kanunlarda sevkedilen özel hüküm gereği söz konusu kanunlardan doğan tüm uyuşmazlıklar ya da sevk edilen özel hüküm gereği belirli bazı hususlar ticari dava olarak kabul edilmiştir242. TTK dışında yapılan bu düzenlemelerde bazen bir uyuşmazlığın ticari dava olduğu vurgusu bazen de uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir243. Aşağıda özel kanun gereği mutlak ticari davalar ayrı başlıklar altında incelenecektir.

239 TKHK'nun 3/1-k bendi tüketiciyi, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya

tüzel kişi olarak tanımlamıştır.

240 11. HD., 3.7.2014, E. 2014/6674, K. 2014/12807 (www.kazanci.com.tr-07.03.2015). 241

Gözler, Kemal: Hukuka Giriş, Bursa 2013, s. 346.

242 Arkan, s. 105; Arslanlı-Ticaret Hukuku, s. 33; Karayalçın, s. Kaya (Ülgen, Helvacı, Kendigelen,

Nomer Ertan), s. 124, Nr. 229; Poroy/Yasaman, s. 122, Nr. 153.

53

a. Kooperatifler Kanunu'ndan Kaynaklanan Ticari Davalar

1163 sayılı Kooperatif Kanunu'nun244 99. maddesi gereği, Kooperatif Kanunu'nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacaktır245. Örneğin, kooperatif tüzel kişiliğinin organsız kalması nedeniyle kayyım tayini246, kooperatif ortaklığı nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davası247, kooperatif yönetim kurulu üyelerine karşı açılan sorumluluk davası248, kooperatif üyeliğinden istifa suretiyle çıkma ve bakiye alacağın tahsili için açılan dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının talebiyle açılan dava249, kooperatifin üyesi

244 RG. T. 10.5.1969, S. 13195.

245 "... Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi gereğince Kooperatifler Kanunu'nda düzenlenen

hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığı..." 11. HD., 24.10.2005, E. 2004/12824, K. 2005/10175 (www.kazanci.com.tr-

14.07.2015).

246 "Dava, kooperatif tüzel kişiliğinin organsız kalması nedeniyle kayyım tayini işlemine ilişkindir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. maddesi uyarınca, bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde TTK'nın Anonim Şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Diğer taraftan TTK'nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca bu davalar mutlak ticari dava sayılır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre Anonim Şirketlere kayyım tayini kararları Sulh Hukuk Mahkemesince değil, müstakil Ticaret Mahkemesi olan yerlerde Asliye Ticaret Mahkemelerince, olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerince Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekir. Sulh Hukuk Mahkemesince bu hususlar gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir."

11. HD., 14.2.2000, E. 2000/157, K. 2000/1082 (www.kazanci.com.tr-14.07.2015).

247 “Dava, kooperatif ortaklığı nedeniyle tapu iptal tescil istemine ilişkin olup, 1163 sayılı

Kooperatifler Yasası’ndan kaynaklanmaktadır. Anılan Yasa’nın 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili davalarda görevli mahkemeler ticaret mahkemeleridir. Somut olayda ise dava tüketici mahkemesinde görülerek esastan karara bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23. maddesi kapsamında, adı geçen kanunun uygulanması ile ilgili olmayıp, Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girmediğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekir.” 23. HD., 24.4.2013, E. 2013/1611, K.

2013/2624 (www.kazanci.com.tr-14.07.2015).

248 "...1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi gereğince Kooperatifler Kanunu'nda aksine

açıklama olmayan hususlarda TTK'da ki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacak olmasına, TTK'nın 340. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 309. maddesi uyarınca kooperatif ortaklarının dolayısı ile uğradıkları zararın kooperatif yöneticileri ile denetçilerinden tahsili ile kooperatife verilmesi istemi ile dava açabilecek olmaları..." 11. HD., 21.12.2006, E. 2005/9886, K.

2006/13687 (www.kazanci.com.tr-14.07.2015).

249 "Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk

Mahkemesinin görevi kanunlarla belirtilmiş olup, istisnaidir. HUMK'nın 8. maddesinde sayılan hallerde ve diğer kanunların sulh hukuk mahkemesini görevlendirdiği davalar dışında kalan bütün

54 tarafından kooperatif genel kurul kararının iptali talebiyle açılan dava250 ve kooperatifin feshi sebebiyle açılan dava gibi.

b. Ticari İşletme Rehni Kanunu'ndan Kaynaklanan Ticari Davalar

1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu'nun251 uygulanmasından çıkacak anlaşmazlıkların çözümünde, ticari sicilin252 bulunduğu yerdeki ticaret mahkemeleri görevlidir (TİRK m. 22). Dolayısıyla ticari işletme rehninden doğan davalarda ticari dava sayılmaktadır.

c. İcra ve İflas Kanunu'ndan Kaynaklanan Ticari Davalar

İcra ve İflas Kanunu'ndan (İİK) kaynaklanan ticari davalar ise şunlardır: İflas davası, mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır (İİK m. 154/III)253. İflas ödeme emrine yapılan itirazların kaldırılması ve kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte şikayetlerin incelenmesi ticaret mahkemesinin görevidir (İİK m. 156/III; m. 174). Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin, iflasın

davalara asliye hukuk mahkemesinde bakılır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesine göre, bu konuda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığından mahkemece toplu ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilmeden görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir." 11. HD., 27.10.2003, E. 2003/3388, E. 2003/9974

(www.kazanci.com.tr-14.07.2015).

250 "Kooperatif genel kurul iptali davasında kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin

yetkili, ticaret mahkemesinin de görevli mahkeme olduğu..." 23. HD., 31.10.2012, E. 2012/5280, E.

2012/6310 (www.kazanci.com.tr-14.07.2015).

251 RG. T. 28.7.1971, S. 13909; TİRK, TİRK'in 1. maddesi ile ek 1. maddesi gereği, ticaret siciline

kayıtlı (TTK m. 40/1) ticari işletmelerin yanı sıra, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı (ESMKK m. 68) esnaf işletmeleri ile sanayi işletmeleri hakkında da uygulama alanı bulacaktır. Bu yüzden, esnaf ve sanayi işletmeleri rehni konusunda çıkacak uyuşmazlıklarda TİRK 22. maddesi gereği sicilin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi görevli olacaktır.

252 “Ticaret sicili, ticari işletmeye ait belirli bilgilerin tutulmasına ve bu bilgilere ilişkin açıklığın

(aleniyetin) sağlanmasına hizmet eden resmi bir sicildir.” [Nomer Ertan (Ülgen, Helvacı, Kendigelen, Kaya), s. 355, Nr. 706].

253 "Ticaret mahkemelerinin görev alanı Büyükşehir Belediye sınırları içindeki ilçeleri de kapsamına

alacak şekilde genişletilmiştir. İflas davaları mutlak ticari dava olup ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekir." 19. HD., 19.03.2006, E. 2006/1248, K. 2006/2638 (www.kazanci.com.tr-

55 ertelenmesi taleplerinde, ticaret mahkemesi görevlidir (İİK m. 179; m. 179/a). İflasın kaldırılması (İİK m. 182) ve kapatılması (İİK m. 254) kararları asliye ticaret mahkemesi tarafından verilir. İflasta sıra cetveline itiraz davaları da iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde açılır (İİK m. 235). Konkordatonun tasdiki (İİK m. 296) ve konkordatonun feshi (İİK m. 307; 308) kararları asliye ticaret mahkemesince verilir. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasında ticaret mahkemeleri görevlidir (İİK m. 309/m, ö, p, s, ş, t). Adi ve taksiratlı müflisin itibarının yerine getirilmesi talepleri bakımından görevli mahkeme iflasa karar veren ticaret mahkemesidir (İİK m. 313; m. 314)254.

d. Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'ndan Kaynaklanan Ticari Davalar

5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun255 (ESMKK) 62. maddesinden256 kaynaklanan davalar için ticaret mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Aynı şekilde, Kanunu'nun 68. maddesinden257 kaynaklanan davalar,

254 “Bir iflasın taksiratlı ya da hileli olduğuna karar verme yetkisi, ceza mahkemesinindir. İflasa karar

veren ticaret mahkemesi, bu konuda yetkili değildir.” 12. HD., 3.12.1957, E. 1956/6889, K.

1957/7066 (www.kazanci.com.tr-17.07.2015).

255

RG. T. 21.6.2005, S. 25852.

256 ESMKK m. 62-Fiyat tarifelerinin tespit şekli: "Bu Kanuna tabi esnaf ve sanatkarlarca üretilen mal

ve hizmetlerin fiyat tarifeleri, bağlı bulundukları odalarca hazırlanır ve odanın mensubu olduğu birlik yönetim kurulu tarafından fiyat tarifesinin sunulmasından sonra otuz gün içinde onaylanır veya reddedilir. Onaylanan fiyat tarifesi belediye, mülki amirlik ve ilgili odaya yedi gün içerisinde bildirilir ve bu andan itibaren yürürlüğe girer. Fiyat tarifeleri, uygulanacak azami hadleri gösterir. Belediyeler veya o yerin en büyük mülki amiri tespit edilen bu tarifeleri uygun bulmadıkları takdirde esnaf teşekkülü ile anlaşmaya varamazlarsa onbeş gün içinde o yerin mülki amirinin ya da görevlendireceği yardımcısının başkanlığında, ticaret ve sanayi veya ticaret odasından bir temsilci ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği temsilcisinden teşekkül edecek bir komisyonda görüşülüp karar verilmesini isteyebilirler. Komisyon kararları salt çoğunlukla alınır. Komisyon, tarifeleri uygun bulmadığı takdirde tarife yürürlükten kalkar. Komisyon kararına karşı, ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren on gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme nezdinde itirazda bulunabilirler. Bu mahkemenin kararı kesindir."

257 Sicile kayıt ve mecburiyeti ve sicil işlemlerinden (ESMKK m. 68) kaynaklanan davalar ticaret

56 Esnaf ve Sanatkarlar Sicili Yönetmeliği'nin258 17. maddesi259 gereğince ticaret mahkemesinde görülecektir260.

e. Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu'ndan Kaynaklanan Ticari Davalar

5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un261 m. 10/1. fıkrası gereğince, üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulur. Değeri belli bir meblağın262 (elli bin Türk Lirası) altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru

258 RG. T. 31.12.2007, S. 26743 (Mük.).

259 İlgililer, sicil müdürlüğü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin verilen kararlara karşı,

tebliğinden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçe ile itiraz edebilirler (m. 17).

260 Esnaf ve sanatkarların sicil kayıtlarının tescil ve silinmeleri işlemleri hakkında asliye ticaret

mahkemesinin görevli olduğu ve iş mahkemesinin görevine girmediğine dair Yargıtay Kararı:

“Esnaf ve sanatkarların sicil kayıtların tescil ve silinmelerini düzenleyen 16.9.2005 tarihinde yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Yönetmeliği’nin 17. maddesinde Sicil Müdürü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin kararlara karşı, tebliğden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçe ile itiraz edileceği düzenlenmiştir. Aynı yönetmeliğin 3. maddesinde de yönetmelikte geçen mahkeme ifadesinin ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece görevin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek Ticaret davalarına bakan yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren bir konuda esasa ilişkin inceleme yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olun bozma nedenidir.” 21. HD., 8.12.2009, E. 2009/16167, K. 2009/16022

(www.kazanci.com.tr-18.07.2015).

261

RG. T. 26.03.2010, S. 27533.

262 Parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı

Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılır. Artırılan parasal sınırlar, her yıl aralık ayı içinde Bakanlıkça Resmî Gazete’de ilan edilir (5957 s. Kanun m. 10/6). 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde yer alan parasal sınırların artırılmasına ilişkin tebliğin 1. maddesine göre, 15.11.2014 tarihli ve 29176 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (sıra no: 441)'de yer alan % 10,11'lik yeniden değerlendirme oranı esası alınarak 1.1.2015 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 5957 sayılı Kanun'un 10/5-6. fıkralarında belirtilen parasal sınır 61.681,72 TL olarak tespit edilmiştir.

57 zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara on beş gün içerisinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir (5957 s. Kanun m. 10/5). Değeri belli bir meblağın (elli bin Türk Lirası) üstündeki uyuşmazlıklarda hal hakem heyetinin vereceği kararlar, asliye ticaret mahkemesinde delil olarak ileri sürülebilir (5957 s. Kanun m. 10/6). Kanaatimizce değeri belli bir meblağın üstündeki davalarda görevli mahkeme ticaret mahkemesi olacaktır. Zira 5957 sayılı Kanun'un m. 10/5. fıkrasında değeri belli bir meblağın altındaki davalarda hal hakem heyetine başvuruyu zorunlu kılmış ve hal hakem heyetinin vereceği kararlara karşı itiraz mercii olarak asliye ticaret mahkemesini göstermiştir. Bunun yanında değeri belli bir meblağın üstündeki davalarda böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak taraflar, değeri belli bir meblağın üstündeki davalar için hal hakem heyetine başvurursa hal hakem heyetinin vereceği kararlar asliye ticaret mahkemesinde delil olarak ileri sürülebilecektir. Sonuç olarak değeri belli bir meblağın üstündeki uyuşmazlıklarda taraflar hal hakem heyetine başvurmadan asliye ticaret mahkemesinde dava açabileceklerdir.

3. Herhangi Bir Ticari İşletmeyi İlgilendirmesi Şartıyla Ticari Dava Sayılan Haller

TTK, havale, saklama ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan her davayı mutlak ticari dava olarak kabul etmemiştir. Bu davaların ticari davaya konu olması için "herhangi bir ticari işletmeyi" ilgilendirmesi gerekmektedir (TTK m. 4/1-son cümle)263. Doktrinde bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Bir görüşe264 göre,

263 Bu hüküm eTTK'ya Adalet Komisyonu tarafından eklenmiştir. Adalet Komisyonu Mazbatası:

“Madde 4: ... havale, vedia ve telif hakkına ait muameleler memleketimizin iş hayatında çok defa ticari işletme ile ilgili muameleler oldukları halde birçok hallerde de herhangi bir ticari işletme ile ilgisi olmayan muamele mahiyetini arz etmektedir. Bu itibarla bunlar hakkında ticari hükümlerin tatbiki ve bunların ticari dava sayılmaları uygun olmaz. Bu mahzuru önlemek için herhangi bir

58 havale, saklama ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticari dava sayılabilmesi için, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması koşulunu aramıştır. Bir diğer görüşe265göre, havale, saklama ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletme ile ilgili olması şartını aramıştır. Bir başka görüş266 ise, havale işleminden veya saklama sözleşmesinden veya fikir ve sanat eserlerinde ilişkin mevzuattan kaynaklanacak uyuşmazlığın ticari davaya konu olabilmesi için, hukuki işlemin taraflarından birisinin tacir olması gerektiğini267 ve bundan dolayı "herhangi bir ticari işletme" ibaresinin kullanılmasının yerinde olduğu söylemiştir. Kanaatimizce, kanun koyucu bu tür uyuşmazlıkların ticari dava sayılabilmesi için "herhangi bir ticari işletmeyi" ilgilendirmesi şartını aramış ve bu hususu kanun metninde çok açık bir dille ifade etmiştir. Bundan dolayı taraflardan birinin ticari işletmesini muhakkak şekilde ilgilendirmesi gerekmeyecektir. Söz konusu ticari işletme uyuşmazlığın konusu da olabilecektir.

Belgede Ticari davalar (sayfa 69-75)