• Sonuç bulunamadı

Askeri Kurumlar

Belgede Tanzimat döneminde Kütahya (sayfa 75-80)

BÖLÜM 1: KÜTAHYA’DA ĐDARĐ YAPI

1.3. Sancaktaki Devlet Kurumları ve Memurlar

1.3.1. Sancak (Liva) Merkezindeki Kurumlar ve Memurlar

1.3.1.5. Askeri Kurumlar

Osmanlı askeri teşkilatında modernleşme çabaları çok önceleri başlamasına rağmen, asıl değişiklik 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve Avrupa orduları örnek alınarak yeni askeri yapının tesis edilmeye başlanması ile başlar. Tanzimat Ferman’ında da askeri yapılanmada değişiklik yapılması gerektiği vurgulanmış, asker alımının bölgelerin nüfusu göz önünde tutulmadan yapılması, ömür boyu asker alınması gibi yanlışların düzeltilmesi düşünülmüştür.

Kütahya’da Tanzimat döneminde Zaptiye alayı ve redif taburları vardı. Kütahya Sancağı, merkezi Edirne’de olan ve Konya Vilayetiyle, Bursa Vilayetinin merkez ve Ertuğrul Sancakları dışında kalan yerlerinin bağlı olduğu Osmanlı 2. Ordusuna dâhildi (Çadırcı, 2002: 514–526).

1.3.1.5.1. Sancak Dâhilinde Bulunan Redif Subayları

Yeniçeri Ocağının kaldırılması ile yerini yeni birimler almaya başlamıştır. 1834 Ağustosu’ndan başlayarak büyük şehirlerde redif birlikleri kurulmaya başlanmıştır. Redif Teşkilatı; büyük bir kitleyi uzun süre silah altında tutmadan, askerlik çağına gelmiş olanları kendi bölgelerinde, az masrafla ve kısa aralıklarla eğiterek savaşa hazır

asker sağlamak amacıyla kurulmuştur. Đç güvenliğin sağlanması ve merkezi hükümet emirlerinin uygulanmasında da bu birliklerden faydalanılmıştır. Redif taburları, subayları ile birlikte 1400 kişiden oluşacaktır. Bu teşkilatın ihtiyaçlarını karşılamak üzere Redif-i Mânsûre Hazinesi kurulmuştur. Ayrıca talim yapılan sancak ahalisinden “iane” denilen vergi alınacaktır (Çadırcı, 1997: 61-62).

1843 yılında Redif birlikleri daimi orduya katılması ile birlikte 1844 yılından başlanarak uygulanan yeni askerlik biçimine göre askerlik süresi beş yıl olarak saptanmış, terhis olanların ise yedi yıl Redif sınıfında eğitimlerine devam etmeleri karara bağlanmıştır. Asker alımının yapılması noktasında suiistimalleri önlemek ve adaletli bir yaklaşım sergilemek için, 1843 yılında ad çekme (kura) sisteminin uygulanacağı belirtilirken, bu konuda yasal düzenleme 1846 yılında yapılmıştır. Buna göre, Osmanlı Müslüman halkının askerlik çağına gelmiş olanlarının arasından, her yıl belli merkezlerde Kura Meclisleri önünde yapılacak çekilişle asker olacaklar belirlenecektir. Kura Meclisi; kaza merkezlerinde güvenlikten sorumlu subay başkanlığında, hâkim, müftü, kura subayı ve ulemadan oluşmaktadır. Görevi, asker istendiğinde askerlik çağına gelmiş olanları çağırıp kura çektirmek ve asker olarak belirlenenleri askere göndermekti. Askerlik süresi yirmi yaşından kırk yaşına kadar olmak üzere yirmi yıl olarak belirlenmiş olup bunun ilk altı yılı dördü orduda, ikisi ihtiyatta olmak üzere Nizamiye devresi, altı yılı Redif dönemi ve sekiz yılı ise Müstahfaz dönemidir (Çadırcı, 1997: 315-316).

Kütahya Sancağı’nda Bulunan redif taburları ve bunların komutanları aşağıda verilmiştir:

1.Redif Alayı 4. Taburu Kütahya Ümera ve Subayları Binbaşı: Hüseyin Ağa

Sol Kolağası: Ali Efendi Tabur Kâtibi: Đbrahim Ağa

Yüzbaşılar: Mehmed Efendi, Halil Efendi, Abdullah Ağa, Ali Efendi, Yusuf Efendi, Bekir Ağa, Hacı Hüseyin Ağa, Hüseyin Ağa. (HVS. 1288: 94).

1.Redif Alayı 2. Taburu Eskişehir Ümera ve Subayları Binbaşı: Đbrahim Ağa

Sağ Kolağası: Recep Ağa Sol Kolağası: Mehmed Ağa Tabur Kâtibi: Hakkı Efendi

Yüzbaşılar: Ali Ağa, Đbrahim Ağa, Asım Efendi, Mustafa Ağa, Hüseyin Ağa, Süleyman Ağa, Đbrahim Ağa, Halil Ağa. (HVS. 1288: 93).

2.Redif Alayı 4. Taburu Simav Ümera ve Subayları Binbaşı: Muhammed Ağa

Sağ Kolağası: Mustafa Ağa Sol Kolağası: Ali Ağa Tabur Kâtibi: Hüsnü Efendi

Yüzbaşılar: Hasan Ağa, Hüsnü Efendi, Şerif Efendi, Yusuf Ağa, Yusuf Ağa, Süleyman Ağa, Salih Ağa, Ahmed Efendi (HVS. 1288: 95).

5.Redif Alayı 4. Taburu Uşak Ümera ve Subayları Binbaşı: Mehmed Ağa

Kolağası: Ahmed Ağa Tabur Kâtibi: Yusuf Efendi

Yüzbaşılar: Veli Ağa, Mehmed Ağa, Mehmed Bey, Mehmed Ağa, Mustafa Ağa, Veli Ağa, Mehmed Ağa, Ahmed Ağa (HVS. 1288: 95).

1.3.1.5.2. Vilayet Dâhilinde Bulunan Zaptiye Alayları ve Zabitleri

Osmanlı Devleti’nde zabıta işleri yeniçerilerle Sipahilere tevdi edilmiş iken Sultan II. Mahmud döneminde bu iki kurumun lağvedilmesi ile birlikte zabıta işlerini yapmak üzere yeni birimler kurulmuştur. Yeniçeri Ocağı yerine Asakir-i Muntazama-i Hassa ve

1834 tarihinde Asakir-i Redife adlı teşkilat kurulmuş ancak Zabıta işlerindeki karışıklık 1846 senesinde Zabtiye Müşiriyeti’nin kurulması ile ortadan kalkmıştır. 14 Haziran 1869 tarihli Asakir-i Zaptiye Teşkilat Nizamnamesine göre; her vilayette bir zaptiye alay dairesi kurulmuş ve mürettebatının süvari ve piyade zaptiye askerlerinden mürettep olacağı bildirilmiştir. Her alay taburlara, taburlar bölüklere ve bölükler de takımlara bölünecektir. Her taburun en fazla on bölükten, her bölüğün en az beş ve en fazla on takımdan oluşması zikredilmiştir. Bunların karakol teşkilatı olmayıp, süvari takımı dört, piyade takımı sekiz erden müteşekkil olup başlarında kol vekili (çavuş) ve kol vekili muavini (Onbaşı) olmak üzere ikişer tane de komutan vardır. Her sancağın birer tabur zaptiye askeri vardır ve bunlar kazalara bölük itibari ile taksim olunurlar. Her taburun komutası bir tabur ağasına, taburun hesap işleri bir hesap eminine emanet edilmiştir. Vilayetteki umum taburların idaresinden sorumlu kişi Alay beyidir ve valinin emri altındadır. Her vilayetin alay beyi ve hesap işlerine bakan idare emini vilayet merkezinde bulunup sancaklarda bir tabur ağası ve kazalarda bir bölük ağası bulunacaktır. Tabur ağası istihdamına gerek görülmeyen sancaklarda bölük ağası görevlendirilmiştir. Zaptiye askerliğinin hizmet süresi iki yıl olup bu süreden önce görevden ayrılmak mümkün değildir. Göreve devam etmek isteyenlerin sürelerinin dolmasından sonra da görev almaları mümkündür. Zaptiye neferliğine yazılacak kişiler 50 yaşını geçmemiş ve 21 yaşından aşağı olmamalıdır. Bu kişilerin hizmet etmeye muktedir olmaları ve fiziki engellerinin bulunmaması ve hastalıklı olamamaları şartı vardır. Piyadeler, tüfek kasatura, tabanca; süvariler, filinta, bir çift tabanca ve kılıç ile teçhiz edilmekteydi. Piyadelere senede bir elbise iki çift kundura; süvarilere ise bir çift çizme ve üç yılda bir kaput verilecekti. Süvarilerin hayvanları kendi malları olup koşum takımları devlet tarafından verilmiş ancak ücreti görevlilerden kesilmiştir (Alyot, 1947: s:67-97-98).

Aşağıda Zaptiye Alayının Kütahya Taburu komutanları yer almaktadır: Tabur Ağası: Hacı Halil Ağa

Hesap Emini: Osman Efendi

Süvari Bölük Ağaları: Ali Ağa, Abdullah Ağa

Süvari Bölük Ağaları Muavinleri: Şevki Ağa, Mustafa Ağa,

Piyade Bölük Ağaları Muavinleri: Mehmed Ağa, Hacı Đbrahim Ağa Süvari Jurnal Eminleri: Abdullah Efendi, Rıza Efendi

Piyade Jurnal Eminleri: Mehmed Efendi, Mustafa Efendi (HVS. 1288: 98).

Bu tarihte süvari nefer sayısı toplam 56 kişidir. Aynı tarihte Piyade sınıfı neferleri ise 112 kişidir (HVS. 1288: 99). Böylece Kütahya Sancağı’nda idari personelle birlikte toplam askeri görevli sayısı; Süvari sınıfı 92, Piyade sınıfı 146 ve Tahsildar sınıfı 13 kişi olmak üzere toplam 261 kişidir (HVS. 1288: 100).

Zaptiye askerlerinin birinci görevi bulundukları mahalin ve halkın emniyet ve asayişini sağlamaktır. Bu doğrultudaki adli vazifeleri:

1.Kasaba ve köylerin iç ve dışında suç işleyenleri yakalayıp hükümete teslim etmek, 2.Mahkûmların düzenini sağlayarak gerektiğinde nakillerini sağlamak,

3.Cezaevlerini idare etmek.

Zaptiye askerlerinin önleyici ve idari vazifeleri:

1.Kol gezerek kamu güvenliğinin bozulmasına meydan vermemek, 2.Yollarda güvenliği sağlamak,

3.Yangın vukuunda yetişip söndürülmesine sağlamak, 4.Devlete ait para ve eşyanın postalarla nakillerini sağlamak, 5.Pasaport memurlarına yardım etmek,

6.Askere çağrılan kişileri toplamak ve gelmelerini sağlamak,

7.Belediye daireleri tarafından kanuni olarak kendilerine tevdi edilen işleri yapmak. Zaptiye teşkilatı, yukarıda zikredilen vazifelerine bakıldığında, adli, önleyici, idari ve hatta beledi işlerde görevlendirilmiş yegane iç güvenlik kurumudur. Zaptiye Askerinin görevleri; zaptiye sınıfı nizamnameye göre umur-ı mülkiye memurlarından sayılmakla görevleri askeri değil mülki olup görevleri icabı mülkiye memurlarının emrindedirler. Diğer taraftan zaptiye askerleri mülki makamlardan direk emir almayıp komutanları

marifeti ile kendilerine iletilen görevleri yerine getirilerdi. Tabur ağaları, bulunduğu liva mutasarrıfının doğrudan emrinde olup, daire-i idarelerinde işlenen cürümleri her gün hükümete bildiriler. Taburun kayıtlarını tutarlar ve işleyişi kontrol ederler. Bölük ağaları da tabur ağaları ile benzer görevlere haiz olup, meydana gelen olay kayıtlarını tutarlar, tabur ağalarına bilgi verdikleri gibi kayıtların raporlarını da gönderirlerdi (Alyot, 1947: 100-126).

Belgede Tanzimat döneminde Kütahya (sayfa 75-80)