• Sonuç bulunamadı

Arazi ve Bahçeler

3.1.1. Fiziksel Çevre ile Alakalı Yorumlar

3.1.1.3. Arazi ve Bahçeler

Güney Mezopotamya’da tarım arazilerini sulamak için MÖ 6500’lerde ilk su kanalları açılmış, saz kamışından ve taştan yapılan tarım aletleri kullanılmıştır511. MÖ 3. binyılın sonlarına (III. Ur Hanedanı Dönemi) gelindiğinde ise bakır aletlerin kullanımı yaygınlaşmış ve saban gibi karmaşık tarım aletleri kamu kurumları tarafından çiftçilerin ihtiyaç duymaları hâlinde onları çekmek için kullanılan hayvanlarla birlikte kiralanmaya başlanmıştır512. Toprağı işleme yetkisi zamanla el değiştirmiş olsa da ilk yerleşim birimlerinin ortaya çıkmasından itibaren tarım alanlarının etkili bir biçimde kullanılması için kolektif bir gayret gösterilmiştir513. Hatta zamanla bahçelerin bakımıyla sorumlu olan çalışanların ihmalkârlıklarına maddi cezalar da uygulanmıştır514.

Böylelikle Fırat ve Dicle nehirlerinin sularının kavuştuğu alüvyonlu topraklarda birçok sebze, meyve, tahıl ve baharatlı tohum düzenli bir şekilde yetiştirilmiştir515. Vitamin ve protein kaynağı olarak beslenmede önemli bir yer tutan bu bitkilerin aynı zamanda insanların kaderlerini gösteren bazı işaretleri sunduklarına da inanılmıştır. Bu işaretler ve taşıdıkları anlamlar ise Šumma Alu Serisi’nin 54-60. tabletlerinin konusu

507 S. M. Freedman, age., 1998, s. 295-301. 508 U. S. Koch, age., 2015, s. 244.

509 S. M. Freedman, age., 1998, s. 281, 315. 510 S. M. Freedman, age., 1998, s. 309. 511 P. Bordreuil, et al., age., 2012, s. 21-22. 512 H. Crawford, age., 2010, s. 58.

513 E. Memiş, age., 2007, s. 164. 514 H. Klengel, age., 2001, s. 212-219. 515 J. Oates, age., 2015, s. 204-205.

olmuştur. Ne yazık ki bu tabletlerin bir kısmı kırıktır. Fakat günümüze kadar ulaşan kehanetlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur516.

Kehanetlerde adı en çok geçen zirai bitki türü hurmadır. Hurmadan birden fazla tablette bahsedilmekle birlikte yalnızca bir bölümü korunmuş olan 58. tablette hurma ağaçlarının yorumlandığı yüzü aşkın kehanet bulunmaktadır. Söz konusu kehanetlerde hurma bahçelerinin korunmasından ağaçların meyvelerine kadar birçok husus ele alınmıştır517. Bu durum şaşırtıcı değildir. Çünkü hurma bölgenin beslenme düzeninin önemli bir parçası olup kurutularak kolaylıkla depolanan çok besleyici bir üründür. Hurma ağacının meyvelerinin doğrudan tüketilmesinin yanında bitkinin özlerinden tatlandırıcı ve şarap yapımında da faydalanılmıştır. Ayrıca ağacın gövdesi hafif yapıların inşasında ahşap olarak yaprakları ise çatıların örtülmesinde kullanılmıştır518. İnsanların hayatında böylesi önem arz eden bu bitki doğal olarak zenginlik kaynaklarından birisi olarak görülmüş ve özenle yetiştirilmesine büyük önem verilmiştir519. Bu doğrultuda kralların hurma ağacı yetiştirmeleri, “Simānu (Mayıs/Haziran) ayında kral bahçede bir hurma ağacı dikerse o kral kâr elde eder520

gibi ifadeler ile teşvik edilmiştir. Aynı şekilde dikili hurma ağacına sahip kişilerin de zenginleşeceğine değinilmiştir521.

Buna karşılık bahçedeki ağaçların birinin dâhi zarar görmesi felaket habercisi olarak görülmüştür. Bu durum kehanetlerde farklı şekillerde sıklıkla dile getirilmiştir. Örneğin hurma ağaçlarının kuruması ya da devrilmesi hem ağacın sahibinin sıkıntılar yaşayacağının hem de bölge halkının kıtlık gibi zorluklarla karşı karşıya kalacağının işareti olduğu düşünülmüştür. Hurma bahçesinin yanmasının ise tanrıları öfkelendireceği “Eğer bir (hurma) bahçesinde yangın çıkarsa Nisaba düşman olur; İnbu522 öfkeli olacak” şeklinde ifade edilmiştir. Ağaçlara kasten zarar verilmesi de ölüm

516 U. S. Koch, age., 2015, s. 250-251.

517 Sally M. Freedman, If a City is Set on a Height, The Akkadian Omen Series Šumma Alu ina Mēlê

Šakin, Vol. 3: Tablets 41-63, Indiana 2017, s. 99, 107-118.

518 Gwendolyn Leick, Dictionary of Ancient Near East Architecture, Londra/New York 2003a, s. 244; H.

Crawford, age., 2010, s. 55.; J. Oates, age., 2015, s. 205.; Hans J. Nissen, Ana Hatlarıyla Mezopotamya Yakın Doğu Arkeolojisi’nin İlk Dönemleri (İ.Ö. 9000-2000), İstanbul 2004, s. 176.

519 H. Klengel, age., 2001, s. 215-216.

520 Selim F. Adalı, Ali T. Görgü, Babil Hemeroloji Serisi-Uğurlu Uğursuz Günler Takvimi-, İstanbul

2017, s. 302.

521 S. M. Freedman, age., 2017, s. 99.

522Aslında meyve anlamına gelen “inbu” ifadesi ile ayın doğal genişlemesi ve küçülmesine gönderme

ile ilişkilendirilmiştir: “Eğer (birisi) şehirdeki bahçeden bir hurma ağacı sökerse o şehirdeki bir ağır hasta ölecek”.

Diğer taraftan ağaçların gelişim ve görünümlerinin de bazı durumların habercisi olduğuna inanılmıştır. Bu hususta ağaçların gövdesinin şekli, meyveleri yaprakları hatta yaprakların damarlarının sayısı göz önüne alınmış ve görülen tuhaflıklar kıtlık yağma vb. olumsuzluklarla ilişkilendirilmiştir. Ağaçların zamansız meyve vermeleri ise bit salgınının işareti olduğu ifade edilmiştir “Eğer hurma ağaçları erken meyve verirse…bit (salgını) ülkenin başına bela olacak523.” Buna karşılık ağacın šuṣû524 denilen kaliteli bir

tür ürünü vermesinin sahibinin zenginleşmesini sağlayacağı düşünülmüştür. Ayrıca ağaçtan şarap yapımında ve tatlandırıcı olarak kullanılan525 özün akmasına iyi anlam verilmiştir: “Eğer bir hurma ağacının özü akarsa tanrılar ülkeye merhamet edecek526.”

Diğer tabletlerde de hurma ağaçlarının gölgesi altında Mezopotamya’nın kavurucu sıcaklarından korunarak yetiştirilebilen sebze, meyveler ile şehrin farklı bölgelerinde ortaya çıkan otsu bitkiler ve ağaç türlerini kapsayan birçok bitki çeşidinden bahsedilmiştir. Ancak bu tabletlerin bazıları ya tamamen eksiktir ya da çok az bir bölümü korunabilmiştir527. Adı geçen bitkilerden bazılarının çeşitli diken türleri, ılgın, nar, köknar, elma, sarımsak vb. oldukları bilinmektedir528. Ancak kehanetlerin bir kısmında kaziru, suadu, amurranu, anemetu gibi bilinmeyen bitki adlarına da rastlanmıştır529. Konu bütünlüğünü sağlamak adına metinde geçen tüm bitkilere burada yer vermek mümkün değildir. Ama her tablette bitkilerle ilgili farklı durumların ele alındığı söylenebilir. Nitekim 55. tablet farklı türlerdeki bitkilerin görüldükleri yerlerin yorumlanması ile oluşturulmuştur. Bu noktada köknar, kavak ve hurma ağaçları zenginlik göstergesi olarak görülürken şehir içerisindeki alanlarda diken, ılgın ve dağlarda yetişen bitkilerin bulunması ölüm ile ilişkilendirilmiştir530. Benzer bir şekilde 60. tablette şehrin içerisinde çeşitli alanlarda gelişen bitkiler yorumlanmıştır. En çok da kil ocağında/çukurunda ortaya çıkan bitkilere değinilmiştir. Bu kehanetlerde hurma ve söğüt ağaçları, kamış ve lardu adlı bir bitkinin kil ocağında/çukurunda görülmesi uğurlu

523 S. M. Freedman, age., 2017, s. 112-117. 524 CAD, Š III, s. 377.

525 H. Crawford, age., 2010, s. 55.; J. Oates, age., 2015, s. 205. 526 S. M. Freedman, age., 2017, s. 117.

527 U. S. Koch, age., 2015, s. 250-251.

528 H. Crawford, age., 2010, s. 55.; S. M. Freedman, age., 2017, s. 99, 125. 529 S. M. Freedman, age., 2017, s. 98, 126.

sayılmıştır: “Eğer hurma ağacı/söğüt şehrin kil ocağında/çukurunda görülürse o şehir şanslı olacak. Eğer kamış (bitkisi) şehrin kil ocağında/çukurunda görülürse tanrılar o memlekete merhamet edecek. Eğer lardu bitkisi şehrin kil ocağında/çukurunda görülürse şehir iyi şeyler görecek/yaşayacak.” Buna karşılık ḫaluppu bitkisinin görülmesi şehrin çeşitli sıkıntılarla yüzleşeceğinin, incir ağacının görülmesi şehrin güvende olmadığının işareti kabul edilmiştir. Musukkannu ağacının ise kralın ülkeyi nasıl yöneteceği hakkında fikir verdiğine inanılmıştır: “Eğer musukkannu ağacı şehrin kil ocağında/çukurunda görülürse kral merhametsiz olacak531.”

Šumma Alu Serisi’ 60. tabletinde ayrıca topraktan kan, süt, bal, yağ, irin gibi olağan dışı şeylerin sızmasından bahsedilmiştir532. Bu duruma ilişkin kehanetlerden bazılarının tercümeleri şöyledir: “Eğer bir memleketin toprağından kan sızarsa o ülke kötü olacak. Eğer bir memleketin toprağından yağ sızarsa o memleket yağmalanacak. Eğer bir memleketin toprağından kırmızı kan sızarsa o ülke gelişecek533.”