• Sonuç bulunamadı

Arap Milliyetçiliğinde Bir Travma: Birleşik Arap Cumhuriyeti‟nin Dağılışı

1960‟larda Yemende sosyal ve ekonomik değişimler yaşandı. Bu durum karşısında Yemen‟de ki politik gerilim arttı. Bu yaşanan gelişmeler sonucunda Güney Yemen‟de İmama karşı yapılan darbe ile rejim yıkıldı. Yerine Milliyetçi argümanları Prensip edinmiş yeni bir rejim kuruldu. Gerçekleştirilen darbe ile artık en yüksek çıtasına ulaşan Arap milliyetçiliği, BAC‟a Yemen‟in federal bir çerçevede katılması isteğini doğurdu. Ancak Arap milliyetçiliğin bu bölgede güçlenmesi sonucunda Güney Suudi Arabistan‟da bir karmaşa çıktı. Yaşanan bu gelişmeler, Suudi Arabistan‟ın devrim karşıtı politikalar geliştirmesine neden olurken bölgedeki politikaların daha karmaşık bir hal alması sonucunu doğurdu. Bu kapsamda Yemen‟de, 1962‟den 1970 „e kadar bir iç savaşın yaşanması, bu karmaşık

politikaların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.90

Arap Milliyetçiliği, Irak‟ta devrim yapılmasında oldukça etkili bir ideoloji oldu. Irak‟ta ki devrimde oldukça önemli aktör olan ve devrim sonrasında başkan yardımcılığı görevine getirilen Arif, henüz altı aylık bir geçmişe sahip BAC‟a Irak‟ın da katılmasını istiyordu. Bu yüzden Arif, Şam‟a yönelik bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi. Yapılan bu ziyaretle, Irak ve BAC arasında finans, savunma ve ekonomik alanlarda işbirliği kurulmaya ve geliştirilmeye çalışıldı. Eflak‟ın Haziran sonunda Bağdat‟a yaptığı ziyaret, Irak‟ın BAC‟a katılması yönündeki fikirleri alevlendirdi. Ancak Irak lideri Kasım, Irak‟ın kurtuluşunu Arif‟in gördüğü gibi

BAC‟a katılmakta görmedi.91

BAC‟ın son dönemlerine doğru yaşanan olumsuz gelişmeler, Kasım‟ı haklı çıkarmış olmalı ki artık Mısır‟sız bir Irak‟ın yeniden inşasına başlanmıştı. Diğer yandan Suriye‟de, BAC adına kurulan hayaller gerçeğe dönüşmüyor ve durum umduklarından daha farklı ve kötüye gidiyordu. Suriye‟de Baasçıların birliktelik adına sahip oldukları hevesi de yok olmaya başlamıştı. Bunun

90

Fred Halliday, Revolution and Foreign Policy: The case of South Yemen 1967-1987, New York:Cambridge University Press, 1990, s. 9

91

Marion Farouk-Sluglett and Peter Sluglett, Iraq Since 1958 From Revolution to Dictatorship, London: I.B Tauris, 2001, s. 59

47 en önemli nedeni ise Nasır‟ın önemli noktaları ele geçirerek, Mısır‟ı Suriye üzerinde

daha egemen bir çizgiye getirmeye çalışmasıydı.92

1961 Temmuzunda Nasır, BAC ekonomisinin devlet kontrolünde olmasını sağlayan bir dizi önlem yayınladı. Bunlar kişisel servetleri sınırlayan, yüksel gelir sahiplerine ağır vergiler getiren önlemlerdi. Bu durum karşısında her ne kadar işçiler memnun olsa da varlıklı kesimde bir memnuniyetsizlik oluştu. BAC ile birlikte ortaya çıkan sosyalist dönüşüm, Suriye burjuvazisi üzerinde muhalif bir hareketlenmeyi doğurdu. Suriye‟de ki bu toplumsan

sınıflar Suriye‟nin BAC‟tan ayrılması yönünde faaliyetler içine girdiler.93

Bu yaşanan gelişmelere bir de her iki devletin sahip olduğu farklı siyasal kadro ve devlet yapıları eklenince, BAC‟ın dağılmasına neden olacak gelişmelerin yaşanmasının önüne geçilemedi. Siyasal yapının en önemli kurumlarından olan Ulusal Birlik

Partisinden Baasçıların dışlanması bardağı taşıran son damla oldu.94 Bu tarihten

sonra yaşanan gelişmeler BAC‟ın sonunu adım adım hazırladı. Artık Suriye‟de, hem varlıklı kesim hem de Baas hareketi her fırsatta memnuniyetsizlikleri dile getirmeye başlamışlardı. 1961‟in başlarına gelindiğinde ortada ne Mısır‟ın nede Suriye‟nin hayalini kurduğu bir devlet vardı. Diğer yandan Birleşik Arap Cumhuriyeti‟nin Suriye bölgesini temsil eden iki başkan yardımcısı Sabri Al-Asali ve Ekrem Al- Havrani‟nin, BAC‟ın başkanı Nasır ile gizli bir görüşme yaptıkları dedikodusu halk arasında yayılmaya başladı. Bu gizli görüşmede, Suriye‟de ki siyasal partilerin yeniden düzenlenerek, parlamenter sisteme dönülmesinin konuşulduğu söyleniyordu. Bu dedikodunun Beyrut basınında dolaşması, Suriye halkı nezdinde BAC‟ın meşruiyetinin ve güvenilirliğinin zedelenmesine neden oldu. Bu durumun en önemli kanıtı, 1961 Şubatı‟nda Nasır‟ın Suriye gezisi esnasında yaşananlar olmuştur. Bu gezi esnasında gözlerden kaçmayan önemli nokta, BAC‟ın kurulduğu yıllarda halk tarafından ortaya konulan coşkudan neredeyse hiç eser kalmamıştı. Bunun yanında Halep‟te yapılan bir öğrenci zirvesinde Nasır karşıtı propagandanın yapılması ve Nasır‟ın Kara Firavun olarak ilan edilmesi, Mısır‟a karşı ortaya konulan tepkinin boyutunu ortaya koydu. Muhalif seslerin yükselmesi sonucunda Suriye içinde anarşik bir ortam oluştu. Bu olaylarda birçok öğrencinin tutuklanması, halkın

92Davişa, a.g.e, s. 200 93

Achcar, a.g.e., s. 24 94Güler, a.g.e., s. 186

48 gözünde BAC‟a karşı zaten azalmış itibarın tamamen ortadan kalmasına neden

oldu.95 Selahattin Bitar ve Ekrem Haurani gibi Baas liderlerinin istifa etmeleri ve

Baas partisinin kapatılması, Suriye içerisindeki gerilimin daha da armasına neden olurdu. Artık Mısır‟ın savunduğu Arap milliyetçiliği birleştirici özelliğini Suriye‟de

kaybetmeye başlamıştır.96

BAC‟ın kurulduğu ilk dönemlerde Mısır‟da ve Suriye‟de olumlu yansımalara neden olsa da, ilerleyen dönemlerde her iki ülkenin de ideolojik ve siyasal anlamda böyle bir birleşmeye hazır olmadığı gerçeği ağır bir tecrübeyle anlaşıldı. 1961‟de Şam‟da Suriye adına gerçekleştirilen askeri ayaklanma sonucunda, Birleşik Arap Cumhuriyeti 28 Eylül 1961‟de sona ermiştir. BAC‟ın dağılması olayıyla, Nasır rejiminin kendini sorgulaması gerektiğini ortaya çıkmıştı. Bu olay karşısında Mısır, dış politikada yeni bir yol çizmesinin zorunlu olduğunu anladı. Yaşanan bu gelişmeler sonrasında, Suriye kendini yeniden tanımlama ihtiyacı

duymuştur.97

BAC tecrübesine rağmen Nasır, Arap monarşilerine karşı verdiği

propagandadan vazgeçmedi, hatta Yemen‟e asker gönderdi. 98

1963 yılında Yemen‟in de katılımıyla, yeniden Birleşik Arap Cumhuriyeti denemesi yapıldı. Ancak bu BAC benzeri deneme bir öncekinden daha farklı bir sonucu doğurmadı. Nasır, yaşanan bu gelişmelere rağmen büyük bir etki alanı kuracağına inandığı Arap birliğine yönelik girişimleri destekledi. Bu kapsamda Yemende devrimle kurulan Cumhuriyete yönelik askeri ve ekonomik yardımlarda bulundu. Yemene asker göndererek devrimin güvenliğini sağlamayı amaçladı, o kadar ki zamanla Yemen‟de ki Mısırlı asker sayısı 50 bini buldu. Yemende yaşana bu gelişmeler karşısında zor durumda kalan Suudi Arabistan, Yemen‟de ki olaylara müdahale etmek zorunda kalmıştır. Yemende yaşanan bu mücadele durumu, Nasır‟ın 1967 savaşını

kaybetmesi sonucunda sona erdi.99 Ancak Mısır Yemen‟de giriştiği mücadelenin

sonucunda çok ağır bedeller ödemek durumunda kaldı. Bu dönemde yaşanan ciddi olay ise BAC krizi ve sonrasında yaşananlar olmuştur. Mısır‟ın Arap milliyetçiliği

95

James Jankowski, Nasser’s Egypt, Arab Nationalism, and the United Arab Republic, Colorado: LynneRienner Publishers. 2002, s. 161

96Davişa, a.g.e. s.201

97E. Zeynep Güler, a.g.e., s.187 98Davişa, a.g.e., s.211-212

99Ömer Turan, Medeniyetlerin Çatıştığı Nokta Ortadoğu, İstanbul: Acar Matbacılık, 2003, ss. 331- 332

49 politikalarına karşı çok büyük övgüler yapan Suriye Baas‟ı, artık bu politikaları şiddetle eleştirdi ve Suriye de yapılan tüm Nasır yanlısı eylemleri kanlı bir şekilde bastırdı.100

Nasır‟ın Mısır dış politikasında, Arap dünyasını Arkasına alma politikası, BAC‟ın dağılmasıyla birlikte büyük bir darbe aldı. BAC‟ın dağılışı bu kapsamda Arap dünyası içerisinde bir kırılmaya neden olurken, Amerikan politikalarına karşı baskı kurma fırsatını kaçırdı. ABD‟ye karşı kullanılabilinecek böylesine önemli bir aracın, Nasır‟ın Arap dünyasının tek lideri olma adına attığı aşırı radikal adımlar sonucunda kaçırılması, Mısır‟ın dış politikasında daha sert önlemler almasıyla sonuçlandı. Özellikle Sovyetlerle başlayan ileri ikili ilişkiler, beraberinde Mısır‟da büyük bir askeri kapasite birikimine neden oldu. Mısır‟da yaşana gelişmeler karşısında paniğe kapılan İsrail, caydırıcılık adına ABD‟den daha fazla askeri yardım almaya başladı. Yaşanan bu gelişmeler, yeni bir savaşın bölgede alt yapısını hazırladı.

7.1967 Savaşına Doğru