• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın altıncı alt amacı “Türkiye ve ABD’de Eğitim Programları ve Öğretim alanında lisansüstü eğitim programlarının öğretme-öğrenme süreçleri nasıl düzenlenmiştir” şeklindedir. Bu alt amaca yönelik veriler birinci olarak ABD üniversitelerinde öğretim elemanlarının hazırlamış olduğu ders planları (Sylabus) ve Türkiye’de üniversitelerin internet sayfalarında sunmuş oldukları derslerin amaç, içerik, yöntem ve ölçme değerlendirme ile ilgili bilgilere dayalı olarak, ikinci olarak katılımcılara sorulan “C) Mezun olduğunuz lisansüstü eğitim (Yüksek lisans/Doktora) programının öğrenme-öğretme süreçleri ile ilgili görüş ve önerilerinizi belirtiniz.” başlığı altında sorulan “2. a) Derslerin işlenişi (öğretim yöntem ve teknikleri) genel olarak nasıl yapılmaktaydı? Deneyimlerinizi açıklayınız.” Maddelerine verilen cevapların analiz sonuçlarına dayalı olarak elde edilmiştir. Elde edilen verilere dayalı bulgular sunularak karşılaştırma yapılmıştır.

Öğretim elemanları tarafından hazırlanan ders planları incelendiğinde şu başlıkların olduğu tespit edilmiştir. Öğretim üyesinin iletişim bilgileri, dersin tanıtımı, içeriği, amaçları, materyaller (kitap, makale), işleniş, haftalık okunması, yapılması, yazılması gereken ödevlerin neler olduğu, hazırlanacak ödev ve projelerin puanlama tablolarını, ders kurallarını ve etik düzenlemeler ile ilgili bilgileri içermektedir. Bu ders planlarının analizi sonucunda temel olarak, amaçlar/öğrenim çıktıları, öğretim yöntemleri, ders materyalleri, ölçme ve değerlendirme, ders kuralları ortak noktalar olarak belirlenmiş ve bu maddeler üzerinden karşılaştırma yapılmıştır.

Ders amaçları veya öğrenim çıktıları: GÜ “4110002: Program Geliştirme Modelleri ve Yeni Yaklaşımlar” adlı dersin öğrenme çıktıları “Program geliştirmeyle ilgili kavramları açıklar, Program geliştirme modellerini kavrar, Hedefi merkeze alan program modellerini açıklar, Süreci merkeze alan program modellerini açıklar, Süreci ve hedefi merkeze alan program modellerini ilişkilendirerek açıklar” (GÜ10, 2014) şeklinde belirtilmiştir.

INU “EDUC J 630: Program Teorisi ve Uygulaması (Curriculum Theory and Practice)” (Ek:4) ders planında bu dersin amacı “öğrenciler eleştirel analiz etmeyi ve program tasarımında kavramsal ve ideolojik ilkeleri öğrenir” şeklinde ifade edilmektedir. ILU “501 Program Geliştirmenin Temelleri (Fundamentals of Curriculum

Development)” (Ek:5) ders planında dersin amacı “geçmişte ve günümüze program teorilerin belirli öğrencilere, konu alanına, yaş veya sınıfa yönelik program geliştirme çalışmalarına ve uygulanmasına yönelik temel düzeyde giriş yapmak” şeklinde ifade edilmiştir. ILU 509 Nitel Araştırma Metotları (Qulitative Methods Research)” (Ek:6) ders planında bu dersin amacı “nitel araştırma metotları ile ilgili genel bilgi edinmek ve nitel araştırma yapmayı planlayan kişilere yöneliktir”. Dersin amaçları veya ders öğrenim çıktılarından derslerin temel düzeyde konu alanını kavramayı kavramları ve ilkeleri öğrenmeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Her iki ülkede EPÖ derslerinde ders amaçları veya öğrenim çıktıları ile ilgili öğrencilerin önceden bilgilendirildikleri anlaşılmaktadır. Derslerin amaç veya öğrenim çıktılarının benzer nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.

Öğretim Yöntemleri: GÜ EPÖ doktora ders planları incelendiğinde “anlatım, soru-yanıt, gösterme, uygulama-alıştırma, proje” öğretim yöntemlerinin derslerde kullanılacağı belirtilmiştir. Dersler incelendiğinde, bu yöntemlerden “anlatım ve soru- yanıt” doktora derslerinin tamamında kullanılan öğretim yöntemi olarak belirlenmiştir. Bu yöntemlerin yanında üç derste “uygulama” yöntemi, bir derste “alıştırma ve proje” yöntemlerinin kullanılacağı belirtilmiştir. AÜ ve İÜ’de EPÖ ders programlarında uygulanan öğretim yöntemlerine yönelik bir açıklamaya ulaşılamamıştır.

ABD EPÖ ders planları incelendiğinde “derse aktif katılım, tartışma, (CI 581 ILU), “tartışma, grup çalışması, grup açıklaması” (C I 509, ILU), “interaktif sunum, panel tartışması, alan gezisi, internet araştırması” (CI 575 ILU), “tartışma, diğer öğrenciler ve öğretim elemanı ile etkili iletişim” (J630, INU), “küçük grup semineri” (CI 495 A, PSU). Verilen örnek ders planlarından öğrenme-öğretme sürecinde, derslere öğrencinin aktif katılımı, tartışma (büyük, küçük grup), grup çalışması, sunum, gezi, seminer yöntemlerinin kullanıldığı, öğrencilerin derslerde aktif katılımı ders puanına katıldığı anlaşılmaktadır.

Derslerin işlenişi öğretim yöntem ve teknikleri ile ilgili katılımcılardan elde edilen bulgular Garfik 6’da sunulmuştur.

Grafik 6: Öğretme-öğrenme Sürecine Yönelik Karşılaştırma

Öğretim yöntemleri ile ilgili katılımcıların açıklamaları; “Öğrenciler sunum yapıyorlardı ve sunumlar üzerinden tartışmalar yapılıyordu.” AÜa, “Dersler, öğretim elamanın anlatımı ve öğretim elemanın dağıttığı içeriğin öğrenci tarafında anlatılması şekilde gerçekleştirilmektedir” AÜb, “Sunumlarımızı derste sunduk, üzerinde tartışıp fikir alışverişi yaptık.” GÜb, “...sunum ve tartışma şeklinde devam etti.” GÜc, “Derslerimizin %95’inde bizler ödev hazırlayıp ders saatinde sunmaktaydık. Çok az hoca sadece kendisi ders anlatmaktaydı” İÜa, “Doktorada genellikle bütün derslerde dönem başında öğretim üyesinin belirlediği konular öğrenciler arasında paylaşılmıştır. Sırası gelen arkadaş hazırladığı konuyu sınıfa sunmuş ve hep birlikte konu üzerinde tartışma yapılmıştır” İÜc. Bu açıklamalara bakıldığında her üç üniversitede öğretim yöntemi olarak sunu (anlatım) yöntemi kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Öğretim yöntemleri ile ilgili görüşmelerden elde edilen verilerin analizinde şu bulgulara ulaşılmıştır; “öğrenciler sunum yapıyordu” AÜa, AÜb, GÜa, GÜf, GÜc, İÜa), “Öğretim elemanı anlatıyordu” (AÜb, GÜa, GÜd), “anlatılan konu üzerinde tartışma yapılıyordu” AÜa, GÜb, GÜc, İÜc). Öne çıkan kavramlarda öğretme-öğrenme sürecinde en çok kullanılan öğretim yönteminin sunum (anlatma) yöntemi kullanıldığı ancak sunumların çoğunlukla öğrenciler tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Öğrenme- öğretme sürecinde kullanılan öğretim yöntemlerine yönelik bulgular Grafik 6’da karşılaştırılmalı olarak sunulmuştur.

Katılımcılardan bu maddeye verdikleri cevaplardan; öğretme-öğrenme sürecinin öğrencilerin derse hazırlanması ve ders sunumu yapması şeklinde yapıldığı, ders konularının dönem başında öğrencilere dağıtıldığı ve sırayla öğrencilerin haftalık sunum ve tartışma şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.

ABD EPÖ programlarında derslerin işlenişine ilişkin soru maddesine katılımcıların verdiği cevaplar incelendiğinde; INUa “öğrencilerin her zaman aktif bir katılımda bulunması bekleniyor” şeklinde öğrenme-öğretme sürecini açıklamaktadır. Yine aynı katılımcı “(öğrencilerin) düşüncelerini ifade etmesi çok önemli görülüyor”,

yönlendirilerek aktif olduğumuz derslerle karşılaştım” şeklinde yaptığı açıklama

öğrencilerin aktif olarak öğrenme-öğretme sürecine katıldıkları anlaşılmaktadır. INUb ise “Derslerde daha çok öğrenciler aktif ve tartışma (discussion) tarzında oluyor. Dersler zaman zaman video ve powerpoint ile destekleniyor. Hocalar soru sorulmasından ve derse farklı tartışma boyutu kazandırılmasından oldukça memnun kalıyorlar” şeklinde öğretme-öğrenme sürecini açıklamaktadır. Bir diğer katılımcı PSUa ise, “Genelde tartışma yöntemi ile isleniyordu ve oldukça verimli geçiyordu. Özellikle sınıflar 6-7 kişilik gruplardan oluştuğu için çok verimli oluyordu” şeklinde açıklama yapmıştır. “Her hafta verilen okumalar var. O okumalar eşliğinde sınıfta küçük grup ya da büyük grup tartışmaları gerçekleştiriliyor” INUa, “Grup çalışmaları ve araştırma ödevleri ile karşılaşırdık…” ILUa.

Katılımcıların açıklamalarından öğrencilerin derslere hazırlıklı olarak gelmesi, derse aktif katılım, düşüncelerini ifade etmesi, ders sürecinde içeriğin tartışılması şeklinde derslerin işlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca derslerde bilgi ve iletişim teknolojilerin kullanıldığı ifade edilmektedir.

ABD üniversitelerinde ders öğretim-öğrenme süreçleri ile ilgili görüşmelerden elde edilen veriler incelendiğinde katılımcıların büyük bir bölümü derslerde öğrencilerin aktif katılımı ve tartışma yöntemlerinin kullanıldığı bu yöntemlerin; öğrencilere üst düzey “analiz, sentez ve değerlendirme” becerileri kazandırmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

Bu madde ile ilgili Türkiye katılımcılarının önerileri incelendiğinde “Tüm öğrenciler derse hazırlıklı gelirse ders daha aktif geçebilir. Diğer türlü yalnızca sunum yapan kişi hazırlıklı geliyor, diğerleri pek bir şey öğrenemiyorlar.” AÜa, “dersin işlenişi, öğrenciyi merkeze alan yöntemlerle istasyon, beyin fırtınası, altı şapkalı düşünme tekniği ile yapılmalıdır. Ayrıca öğrencilere proje verilmeli ve bu projelerin sunumu gerçekleştirilmelidir.” AÜb, “Doktora da ise hocaların yönlendirmeleriyle daha derin araştırmalar yapılarak derslerin öğrenci eksenli işlenebileceği görüşündeyim”. GÜa, “Bu anlamda hocalarımızın hangi ders olursa olsun dönemin başındaki ilk 1-2 hafta bize kendisinin bir şeyler anlatması daha yararlı olmaktadır.” GÜb, “Buluş yöntemine dayalı bir öğretime ağırlık verilmelidir.” GÜc, “...dersi veren

öğretim üyesinin bilgilerinden ve deneyimlerinden yararlanmak için onlarında derslere katkı sağlaması gerekir.” İÜa,

Derslerin işlenişinde öğrenciyi merkeze alan yöntemlere ağırlık verilmesi ve üst düzey becerileri geliştirmeye yönelik, araştırma, proje çalışmalarını içine alan buluş temelli yöntemlere ağırlık verilmesi gerektiği ayrıca öğretim üyelerinin de gerekli yerlerde ders işlenişine katkı yapmaları katılımcıların temel beklentileri olarak ifade edilebilir.

ABD katılımcılarının önerilerine bakıldığında bir katılımcı; “Hocalar pasif aktif olmaları” PSUc, şeklinde bir öneride bulunmuştur.

Öneriler incelendiğinde Türkiye EPÖ programlarında öğretim yöntemlerinin öğrenciyi merkeze alan, aktif kılan öğretim yaklaşımlarının benimsenmesi gerektiği vurgusu yapılırken ABD’den bunun tam zıttı olarak “hocaların daha aktif olması” şeklinde bir öneri geldiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ABD ve Türkiye EPÖ programlarında uygulanmakta olan öğretim yöntemlerinin önemli ölçüde farklılık gösterdiği. ABD’de her öğrencinin her derste aktif katılımı ile tartışma yapılması ve öğrencilerin yazdıkları raporlara yorum eleştiri yapılması şeklinde işlendiği. Türkiye’de ise haftalık sunum yapan öğrencinin aktif diğer öğrencilerin pasif durumda olduğu yani anlatım yönteminin ağırlıklı olarak uygulandığı anlaşılmaktadır.