• Sonuç bulunamadı

7. TARTIŞMA VE ÖNERİLER

7.14 Araştırmadan Elde Edilen Bulgulardan Çıkarılan Öneriler

176

insanlara bulaşabilen bu hastalıklardan korunmak amacıyla bu destek büyük önem arz etmektedir.

Aksaray ilinde görüşülen yetiştiricileri yarısından daha fazlasının ilkokul düzeyinde eğitime sahip olduğu görülmektedir. Yetiştiricilerin eğitim seviyelerinin düşük olması, onların yeniliklere açık olmasını engellemektedir. Bu hususta, Ziraat fakültelerinde eğitim gören öğrencilerin kendi yörelerinde ziraata devam etmeleri konusunda, onları teşvik edecek destekler verilirse, hem bölgeyi tanıyan ve bilen insanlar yerinde kalarak tarımda istihdam edilir, diğer illere göç önlenir hem de sektör bilinçli üreticilerle daha dinamik bir yapıya kavuşabilir. Böylece eğitimli gençlerin tarımda istihdam edilmesi sağlanabilir ve tarım sektörünün ekonomiye katkısı artırılabilir.

Yetiştiricilerin yaş ortalaması ise 52,4’dür. Üreticilerin yaş ortalamasının yüksek olması genç nüfusun kentlere göç etmesinin ve tarımsal faaliyetle uğraşmamasının sonucudur.

Kırsal alan ve tarım için azalan genç nüfus gelecek için bir tehdittir. Tarımdan elde edilen gelirin, küçük ölçekli üretici ve aile bireyleri için düşük kalması, kırsal alanların cezbedici yönleri olmamasının yanında sosyal, sağlık ve eğitim imkânlarının olmaması gençleri tarım dışı faaliyetlere yönelmektedir. Gençleri kırsalda tutmak için ekonomik olarak desteklenmesi, ayrıca kırsal alanların yaşanabilir hale getirilmesi gerekmektedir.

Tarımda ve kırsalda genç nüfusu tutmanın tek yolu kırsal kalkınma yani üreticilerin kalkınmasıdır.

Üreticiler, veterinerlik hizmetini daha çok özel veterinerlik kliniklerinden temin ederken, il ve ilçe tarım veterinerlik hizmetlerinin tam olarak ihtiyaçlarını karşılamadıklarını ve bu konuda daha çok personele gerek duyduklarını vurgulamaktadırlar.

177

politikaları da aynı şekilde uzun süreli üreticilere yön verebilecek şekilde olmalıdır.

2. Hayvancılıkta en önemli sorunların başında kayıt sorunu bulunmaktadır. Hayvan kayıt sistemleri güncel tutulmalı özellikle düşümler zamanında yapılmalıdır.

3. Üreticilerin bilgi eksikliği sorunları bulunmakta olup, bu konuda Bakanlık yayım elemanlarının gerekli yayım faaliyetlerini Aksaray ilinde gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu noktada Aksaray Damızlık Sığır Yetiştirici Birliklerinin de desteklenmesi faydalı olacaktır.

4. Üreticilerin finansman eksikliği konusunda büyük sıkıntıları bulunmakta olup, bu konuda Bakanlığın vermiş olduğu hayvancılık desteklerinin başta süt desteği olmak üzere, sağlanan hibe desteklerinin arttırılması sektörün gelişimi açısından oldukça önemlidir. Bu noktada TKDK destekleri ile de sektörün desteklenmesi yatırım imkanlarını arttıracaktır.

5. Tarım ve Orman Bakanlığı il düzeyinde sektörel planlama yaparken;

hayvancılığı süt, besi ve küçükbaş olarak dizayn etmesi daha etkin ve verimlik sağlanması açısından önemlidir. Örneğin besi desteğinin sadece belli bölgeler için planlanması gerekmektedir.

6. Marka konusunda Bölgede SÜTAŞ öne çıkmaktadır. Başka markaların da Aksaray ilinde yer almasının sağlanması açısından tarıma dayalı sanayilerin desteklenmesi şarttır. Bu noktada mevcut markanın desteklenmesi bir seçenek olabileceği gibi yani markaların yaratılması da seçenek olarak düşünülmelidir.

Ancak Aksaray ilindeki mevcut hayvancılık potansiyeli dikkate alındığında yeni markaların yaratılması noktasında destekler verilmesi daha doğru olacaktır.

7. Üreticilerin salt süt olarak verdikleri ürünlerinin işlenmesi ile ekonomiye daha fazla katkı sağlanabilecektir. Bölgede kültür ırkı hayvan sayısında yaşanan büyük artış sonrası elde edilen kaliteli süt ve yüksek yağ oranı ile salt sütün işlenmesi değil süt ürünleri sanayisini de gelişimi açısından önemlidir.

Pazarlama noktasında kaliteli süte verilecek prim ile pazarlama noktasında hem kalite artışı hem de pazarlama kanallarının daha belirgin ve aktif hale gelmesi sağlanabilir.

8. Tarım ve Orman Bakanlığı üretim planlaması noktasında İl müdürlükleri ile gereken planlamaları yapmaktadır. Ancak besi işletmeleri açısından bu planların

178

geçerliliği ve güvenilirliği noktasında tartışmalar oluşmaktadır. Bu noktada sektörde var olan tüm paydaşların katılımları ile mastır planlamalar yapılması hayvancılığa elverişli bölgelerin belirlenmesi ve bu doğrultuda kümelenmelerin oluşması sağlanmamladır.

9. Sektörde en büyük girdi ihtiyacı yem olarak dikkat çekmektedir. Yemin hammadde olarak sağlanması noktasında üreticilerin yem hammaddelerine ulaşması ve kendi yemlerini kendilerinin yapması sağlanmalıdır. Bu noktada üreticiler hammadde desteği alabileceği gibi yemin yapılması için gerekli alet makine ekipmanların teminin noktasında da desteklenebilir

10. Üreticilerin en büyük sorunları olan ve gelecek planlamalarını yatırım planlamalarını önemli ölçüde belirleyen faktör fiyat istikrarıdır. Ancak süt fiyatları komsunda Süt Konseyinin Gıda komitesi kararlarına uymak zorunda kalması nedeniyle fiyatlar piyasa talepleri doğrultusunda oluşamamaktadır.

Bazen fiyatlar üretim maliyetlerinin altında kalmakta üreticileri yatırımdan soğutmakta zarar uğratabilmektedir.

11. Türkiye’de damızlık temini noktasında birçok sorun bulunmaktadır. Aynı şekilde bu durumu besi hayvancılığında da görmek mümkündür. Üreticilerin canlı materyal teminleri için destek ve hibe programlarının arttırılması ve kooperatifleşmeye önem verilmesi gerekmektedir

12. Yem fiyatları içerisinde bulunan protein miktarına göre değişmekle birlikte peşin ve vadeli alma durumuna göre de değişiklik göstermektedir. Bu noktada yemin sağlanması açısından yem kredi verilmesi yem desteği hibesi verilmesi yerinde olacaktır.

13. Sektörde alet makine parkı işletme büyüdükçe büyümektedir bu noktada küçük işletmelerin alet makine konusunda özellikle de yem kırma makinası ve süt sağım makinası konusunda desteklenmesi gerekmektedir. Alet-makine kooperatiflerinin teşvik edilmesi gerekmektedir.

14. Et arzını çoğaltmak için et yönlü besi hayvanının popülasyonunda artış yapılması et açığımızın kapatılması adına önemli bir gerekliliktir. Et yönlü ırkların ya da kombine yönlü etçil ırkların sayısında damızlık hayvan varlığımızın artması teşvik edilmelidir.

179

15. Araştırmaya katılan üreticilerin 10-15 baş arasında olanların %97,5’i 16-25 baş arasında olanların %97,1’i desteklerden yararlandığını belirtirken, işletmelerin yararlandıkları yem bitkileri desteği tutarı incelendiğinde 10-15 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 2.228,57 ± 1.639,150 TL, 16-25 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 3.797,50 ± 2.804,443 TL, 26 ve üzeri baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 7.847,50 ± 11.036,751 TL destekten yararlandıkları görülmektedir. Bu noktada işletmenin faaliyetlerinin yıllık olduğu düşünüldüğünde ve canlı materyal ile çalışıldığı göz önünde bulundurulduğunda ve sektörün gelişiminin sağlanması açısından desteklerin yetersi olduğu görülmektedir.

Aynı şekilde ;işletmelerin yararlandıkları buzağı desteği tutarı incelendiğinde 10-15 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 1.636,76 ± 950,543 TL, 16-25 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 2.742,19 ± 1.566,438 TL, 26 ve üzeri baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 5.488,24 ± 2.752,38 TL destekten yararlandıkları görülmektedir. İşletmelerin yararlandıkları süt desteği tutarı incelendiğinde 10-15 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 1.976,32 ± 994,970 TL, 16-25 baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 4.216,13 ± 4.246,261 TL, 26 ve üzeri baş hayvan sayısına sahip gruptakilerin 11.051,43 ± 8.460,99 TL destekten yararlandıkları görülmektedir.

Araştırmaya katılan üreticilerin 10-15 baş arasında olanların %77,5’i, 16-25 baş arasında olanların %61,8’i büyükbaş hayvancılığın aileyi geçindirmek için yeterli olmadığını belirtmektedir. Bu durum üreticilerin yatırım yapma istek ve arzularını azaltmaktadır. Yine aynı şekilde; üreticilerden 10-15 baş arasında hayvan varlığına sahip olanların %97,5’i, 16-25 baş arasında olanların %91,2’si ve 26 ve üzeri baş hayvan sayısına sahip üreticilerin ise %91,7’si hayvancılıktan kazanç elde etmenin zorlaştığını belirtmektedir.

Bu noktada araştırma bulguları ve saha gözlemleri dikkate alındığında mevcut desteklerin yeni yatırım yapma imkanı açısından yetersi kaldığı görülmektedir.

Desteklerin hayvancılık özelinde ve besi, süt olarak ayrı ayrı değerlendirilip planlanması yerinde olacaktır. Küçük aile işletmelerinin her ne kadar bu çalışma

180

içerisinde yeri olmamış olsa da bu işletmelerin geliştirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanması açısından ayrıca sektörün gelişimi açısından önemlidir.