• Sonuç bulunamadı

3.3. Deney Grubunda Uygulama Öncesi Yapılan Hazırlıklar

3.3.1. Bilimsel Süreç Becerileriyle İlgili Hazırlık

3.3.2.1. Anlaşılırlık Tanımının Oluşturulması

Öğretimsel sıranın ilk basamağı kavramsal değişimin ilk şartı olan anlaşılırlıktır. Araştırmacı ilk olarak, anlaşılırlık terimiyle ilgili bir ders yapacaklarını açıklayarak derse başlamıştır.

Düşüncelerinizi veya fikirlerinizi daha iyi anlatmak ve başkaları tarafından daha iyi anlaşılmak için sınıfça belirleyeceğimiz bazı ortak kelimeler kullanmaya çalışacağız. Bu kelimelerden bir tanesi “anlaşılırlık”.

Araştırmacı öğrencilere “Anlaşılır kelimesi size göre hangi anlama ya da anlamlara geliyor?” sorusunu yöneltmiş ve öğrencilerden gelen yanıtları tahtaya listelemiştir. Bu aşamada, öğrencilerden gelen yanıtlar kısa ve tek kelimeliktir. Araştırmacı Hennesey’in de belirttiği gibi, bu durumla karşılaşabileceğini tahmin ettiğinden, anlaşılırlık ilkesinin daha iyi fark edilmesini sağlamak için, biri anlaşılır olmayan biri de anlaşılır olan iki metin sunmuştur. Anlaşılır olmayan metin, bir ilaç firmasının ilaç reçetesinden alınmıştır. Öğrencilere Ek-3’teki bu metin okutulmuş ve “Bu metin size göre anlaşılır mı? Nedenleriyle birlikte açıklayınız.” sorusu sorulmuştur. Daha sonra öğrencilere ikinci metin okutulmuş ve bir önceki metindeki gibi görüşlerini sınıf arkadaşlarıyla paylaşmaları istenmiştir. Metinler sayesinde öğrencilerin, kendilerine sunulan bir metnin anlaşılır olup olmadığına karar vermeleri sağlanmıştır. İkinci olarak, öğrencilere göre metnin anlaşılır olup olmadığına yönelik gerekçeler sunmaları gerekmektedir. Tüm sınıfla birlikte yapılan bu etkinlikte, söz alan öğrencilerden gelen yanıtlar tahtaya araştırmacı tarafından yazılmıştır. Öğrencilerin yanıtlarına göre anlaşılırlığı tanımlayan ifadeler aşağıda sunulmuştur:

• Günlük hayattan örnekler olmalı, • Düzeyimize uygun olmalı, • Yaşadıklarımızla uyumlu olmalı, • Kısa, öz ve net olmalı,

• Yabancı kelimeler olmamalı,

• Lise ve üniversite düzeyinde açıklamalar içermemeli, • Kolayca kavranabilmeli

• Benzer bir olayı yaşama • Mantıklılık

Öğrencilerden artık yanıt gelmeyince araştırmacı, öğrencileri 3–4 öğrenciden oluşan gruplara ayırmıştır. Bu aşamada öğrenci gruplarından tahtaya yazılı tanımlardan hangisinin kalması gerektiğini ve gerekçesini açıklamaları istenmiştir. Gruplara bu işi tamamlamaları için 10 dakikalık bir zaman tanınmış ve süre sona erdiğinde grup temsilcileri, gruplarının görüşünü sınıfa açıklamıştır. Gruplardan gelen yanıtlar aşağıda sunulmuştur:

Grup–1:

Biz yabancı kelimeler olmamalı cümlesini seçtik. Günlük hayatta tabelalarda, reklâmlarda, internet kafelerde, epeyce yabancı kelimeler kullanılıyor. Bu da Türkçe’nin bozulmasına sebep oluyor.

Grup–2:

Günlük hayattan örnekler olmalıyı seçtik. Çünkü günlük hayatımızda kullanmadığımız bazı cümlelerin karşımıza çıkması ve böyle durumlarda bir şey yapamamamız. Onun için günlük hayatımızda olan daha halk dilinde kullandığımız cümlelerin olması bizim için daha önemli.

Grup–3:

Bize göre cümlelerimizin daha çok anlaşılması için uzun ve anlamsız olmasındansa kısa ve net olması daha önemli. Bunu da beynimiz daha iyi kavrar. Düşüncelerimizin anlaşılması için kısa, öz ve net olması. Konunun içeriğinde yabancı kelimeler olmamalı. Grup–4:

Kolayca kavranabilmeyi seçtik. Biz benzer bir olayı yaşamayı eledik. Benzer bir olayı yaşamasan da bir kişiyi anlayabilirsin. O yüzden biz bu seçeneği eledik. Mantıklı olmasa bile bir şeyi anlayabiliriz. O yüzden mantıklılığı da eledik. Yabancı kelimelerin olması biraz etkiler ama o kelimelerin anlamını biliyorsa insan o yüzden anlayabilir.

kullanmadığımız bildiğimiz bir şeyi de anlayabiliriz. Bu yüzden biz kolayca kavrayabilmek ve netliği seçtik.

Grupların anlaşılırlıkla ilgili yanıt verme işi tamamlandıktan sonra, anlaşılırlıkla ilgili öğretimin de sonuna yaklaşılmıştır. Bu aşamada, gruplardan gelen tanımlar sınıfa araştırmacı tarafından yeniden yansıtılmıştır. Bu amaçla araştırmacı aşağıdaki gibi bir özetleme yapmıştır:

Sınıfça ortak bir anlaşılırlık terimi bulmaya çalıştık. Peki, bunu neden yapıyoruz? Şimdi size onu açıklamaya çalışacağım. Bundan sonra bu sınıfta bir kişi öğretmen ya da öğrenci hiç fark etmez, düşüncesini ifade ettiğinde anlaşılır olmak zorunda ve anlaşılır olması için de içinde yabancı kelimelerin yani anlamını bilmediğimiz kelimelerin olmaması lazım. Sonra o düşüncenin günlük hayatla ilişkili olması lazım… O düşüncenin çok uzun olmaması lazım. Kısa ve öz olması, sıkıcı olmaması lazım. Bizim kolayca anlayabileceğimiz, bizim düzeyimize uygun olması lazım. Demek ki bu sınıfta öğrenci ya da öğretmen fark etmeksizin birisi düşüncesini ifade ettiğinde bu şartları sağlaması lazım. Eğer bu şartları sağlamıyorsa anlaşılır olmayacak ve biz ne yapacağız? O kişinin düşüncesini anlamadım diyeceğiz. Bundan sonraki derslerde Kuvvet ve Hareket ünitesiyle ilgili bir konuyu anlayıp anlamadığınızı tahtadaki şartları okuyarak karar vereceksiniz.

Son olarak, öğrencilerden bundan sonraki derslerde, anlaşılırlık terimini kullanmaları istenmiştir. Böylece anlaşılırlıkla ilgili yapılan 2 saatlik öğretim sona ermiştir. Öğrencilerde anlaşılırlık terimiyle ilgili oluşturulmaya çalışılan bu temelin kuvvetlendirilmesi ve deney grubu öğrencileri tarafından ilerleyen zamanlarda kullanılması için araştırmacı bu yönlendirmeleri belirli aralıklarla tekrarlamıştır. Özellikle ilk haftalarda öğrencilerin bu terimi kullanmaları için yapılan yönlendirmeler daha yoğun olmuştur. Aşağıdaki metin “Yayın Oluşturduğu Kuvvet” etkinliğinden sonra araştırmacı tarafından öğrencilerin dikkatini kavramın anlaşılırlık koşuluna yönlendirmek amacıyla yapılmıştır:

Sizinle bir düşüncenin anlaşılır mı ve akla yatkın mı diye çalışma yapmıştık. Anlaşılır olması için tahtaya bir liste hazırlamıştık. Bundan sonra grup çalışmaları yapılırken, görüşlerimizi ifade edeceğiz. Bir arkadaşınız bir şey söylediğinde önce durup düşünün, acaba arkadaşımın söylediği şeyi anladım mı? Eğer anladıysam problem yok ama eğer anlamadıysam ne yapmam lazım. Ne yapabilirim diye kendime soruyorum, mesela Büşra bana “Öğretmenim bugün çok değişik giyinmişsiniz” demiş olsun. Acaba Büşra değişik derken neyi kastetti ben bunu anlamadım. O yüzden ne yapmam lazım. Büşra’ya “Büşra değişik derken ne anlatmak istedin, açıklar mısın?”diye sormam lazım. Siz de grup çalışmasında arkadaşınızın görüşünü cümlesi bitene kadar dinleyip, anlayıp anlamadığınızı kontrol edeceksiniz. Sonra da onun görüşünün akla yatkın olup olmadığına karar vereceksiniz.”

Anlaşılırlıkla ilgili yapılan bir başka yönlendirme Kuvvet Uzama İlişkisi etkinliğine başlamadan önce yapılmıştır. Bu etkinliğe başlamadan önce öğrencilerin ifade edilen görüşü anladıklarından emin olmaları için neler yapabilecekleri onlara sorulmuş ve aşağıdaki cevaplar alınmıştır:

A* Sınıfta ya da grupta ifade edilen görüşü anladığınızdan emin olmak için neler yapabilirsiniz? Bir arkadaşınız görüşünü ifade ederken, diğerleri onun görüşünü anladığını göstermek için neler yapabilir?

İbrahim Onları örneklendirebilir.

A Onları örneklendirebilir. Yani o kişinin düşüncesini başka örneklerle açıklayabilir.

Mustafa Cevap bir değil de iki üç tane, beş altı tane olabilir. Herkes cevaplarını kendi yansıtmak istediklerini yansıtabilir bu ses kayıtlarına.

Deniz Sorular sorabilir.

A Bir başkasının söylediğiyle ilgili sorular üretebilir. Grup içinde konuşuyorsunuz. Bir arkadaşınız bir şey söylüyor. O görüşle ilgi soru üretebilir hale geliyorsanız, o kişinin düşüncesini anlamışsınız demektir. Burada kritik nokta, bir kişinin düşüncesine katılabilirsiniz ya da katılmayabilirsiniz yani onun düşüncesini onaylamayabilirsiniz ama onun düşüncesini anlamanız lazım. Dediğiniz gibi ben genelde ne yapıyorum? Siz bir şey söyledikten sonra ben sizin söylediklerinizi kendi kelimelerimle ifade ediyorum.

Mustafa Bize yeniden açıklıyorsunuz. Hem kendinizinkini hem de arkadaşınkini açıklıyorsunuz.

A Sizinkinden yola çıkarak sizin düşüncelerinizi anlamaya çalışıyorum. Demek ki birini anlamamız için yapabileceklerimiz: birincisi kendi kelimelerimizle ifade etmek, ikincisi onunla ilgili soru üretmek, üçüncüsü örnekler demiştik.

Araştırma ilerledikçe öğrencilerin giderek ders içinde anlaşılırlıkla ilgili sınıf içinde oluşturulan ortak tanımı daha fazla kullanmaları nedeniyle yapılan

yönlendirmeler de azaltılmıştır. Bu durumda, ilk haftalarda araştırmacının yaptığı yönlendirmeler daha belirginken, ilerleyen zamanlarda araştırmacının etkisi giderek azalmıştır.