• Sonuç bulunamadı

C. Sınırlamanın MeĢru Bir Amaca Dayanması

II. 1982 ANAYASASINDA EĞĠTĠM HAKKI

2. Anayasalarda Din Eğitimi

Cumhuriyetin ilanından dört ay sonra 3 Mart 1924 günü art arda mecliste ka- bul edilen üç yasa Laik Türkiye Cumhuriyeti‟nin temellerini oluĢturuyordu. Bu yasa- lar: ġeriye ve Evkaf(Din ĠĢleri ve Vakıflar) ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletle- rinin Ġlgasına Dair Kanun(Kanun No:429), Tevhidi Tedrisat Kanunu(Kanun No:430), Hilafetin Ġlgası ve Hanedan-ı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun‟(Kanun No:431)du. 429 sayılı kanunla ġeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırılmıĢ, “Ġslam‟ın inanç ve ibadete ait hüküm ve iĢleri ile din kurumları- nın yönetimi için Diyanet ĠĢleri Reisliği kurulmuĢ, 430 sayılı kanunla bütün eğitim kurumları Maarif Vekaletine (Milli Eğitim Bakanlığı) bağlanmıĢtır. Yapılan düzen-

97 Kanun 5 maddeden ibaret olup 1. maddesinde amaç tarif edilmiĢtir. “Bu Kanunun amacı, eğitim ve

öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller, yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okullar ile Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğreniminin tâbi olacağı esasları düzenlemektir.”

2.maddenin a fıkrası ise yabancı dil ve lehçe kurslarını düzenlemektedir: “Eğitim ve öğretim kurum- larında, Türk vatandaşlarına Türkçeden başka hiçbir dil, ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretile- mez. Ancak, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tâbi olmak üzere özel kurslar açılabilir; bu kurslarda ve diğer dil kurslarında aynı maksatla dil dersleri oluşturulabilir. Bu kurslar ve derslerde, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerine, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı öğretim yapılamaz. Bu kursların ve derslerin açılmasına ve denetimine ilişkin esas ve usuller, Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

98 Kanunun 2. maddesinin b fıkrasında bu dersler: “Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkılaplarını

konu olarak alan Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri ve Türk Kültürüyle ilgili diğer ders- ler” olarak sayılmıĢtır.

leme ile dini eğitim veren medreseler iĢlevsiz bırakılarak kapatılmıĢtır. Bu kanunlarla getirilen düzenlemeler dıĢında, özellikle Cumhuriyet‟in ilk yıllarında laikliği pekiĢ- tirmek için din eğitimi alanında birçok yasal ve yönetsel düzenlemeler yapılmıĢ ve bunlar ödünsüz uygulamaya konulmuĢtur.99

Bir devlet kurumu olarak Diyanet ĠĢleri Reisliği‟nin kurulması, medreselerin tekke ve zaviyelerin kapatılması ile din eğitiminin devlet tarafından yapılacağına iliĢkin düzenlemeler, devletin dinsel alanla ilgili geniĢ bir denetim ve müdahale yet- kisi tanıdığı ve bir tür laisizme doğru yönelindiği eleĢtirilerine yol açmakla birlikte; bu uygulamaların laik devlet yapısının korunması için mubah olduğunu savunan dü- Ģüncelerde o günden bu güne varlığını devam ettirmektedir.100

Cumhuriyetin ilk yıllarından din eğitimi okul programlarında yer almıĢ ancak zamanla yapılan değiĢiklikler ile okullarda okutulan din dersleri aĢama aĢama müfre- datlardan kaldırılmıĢtır. 1939 yılına gelindiğinde hiçbir okul müfredatında din dersi bulunmamakta idi.101

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren din eğitiminin ders programı dıĢına çıka- rılması üzerine, toplum bu yöndeki ihtiyacını tamamen gayri resmi yollarla karĢıla- maya çalıĢmıĢtır. Bu durumun ortaya çıkardığı sıkıntılar ve toplumdan gelen taleple- rin karĢı konulamaz bir hal alması üzerine siyasetçiler tarafından bu yönde düzenle- meler yapılması gerektiğine dair düĢünceler dile getirilmeye baĢlanmıĢtır. 1949 yılına gelindiğinde zamanın CHP‟li Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu tarafından ya- yınlanan bir genelgeyle cumartesi günleri öğleden sonra 4. ve 5. sınıf öğrencilerine

99 ALTUNYA Niyazi, Türkiye Cumhuriyetinde Din Eğitimi, 75 Yılda Eğitim, Türkiye Tarih Vakfı Yayınları, Ġstanbul, 1999, s.215.

100 Bu konuyla ilgili tartıĢmalar için bkz. KORU Fehmi, Türkiye‟de Laiklik ve Fikir Özgürlüğü, Beyan Yayınevi, Ġstanbul, 1991.s. 11;KÜÇÜKAĞA Ahmet, Türkiye‟de Laiklik Serüveni, Emre Yayınları, 1996. s.41; FEROZE Muhammed, Laiklikte AĢırılık ve Ilımlılık, Türkiye‟de Ġslam ve Laiklik, Ġnsan Yayınları, Ġstanbul, 2005, s.26; DURSUN Davut, Laiklik, DeğiĢim ve Siyaset, Ġnsan Yayınları, Ġstanbul, 1995 s. 38;TUNAYA Tarık Zafer, Atatürkçü Laiklik Politikası, TTK Basımevi, Ankara,1964 s. 34–35.

101 Bu dönemlere iliĢkin ayrıntılı bir çalıĢma için bakınız: YÜRÜK Tuğrul, Cumhuriyet Döneminde Türkiye‟de Laiklik Çerçevesinde Din Eğitimi, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005.

velilerin izni Ģartı ile din dersi, okullarda yeniden okutulmaya baĢlanmıĢtır. Daha sonra 1. Menderes Hükümetinin Eğitim Bakanı Ahmet Tevfik Ġleri döneminde 7 Ka- sım 1950 tarihli bir genelge ile din dersleri ders programının içerisine alınmıĢ ve ön- ceki genelgenin tersine, çocuklarının din dersi okumasını istemeyen velilerin, bu ko- nudaki taleplerini yazılı olarak okullara verdikleri taktirde din derslerinden muaf ola- cakları belirtilmiĢtir. 102

1961 Anayasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasında: “Din eğitim ve öğrenimi, ancak kişilerin kendi isteğine ve küçüklerin de kanûnî temsilcilerinin isteğine bağlı- dır.” diyerek din eğitimi anayasal bir düzenlemeye kavuĢmuĢ ve yapılan düzenleme ile bu eğitimin çocukların kanuni temsilcisinin iznine tabii tutulmuĢtur.

1982 Anayasasının „DanıĢma Meclisi Anayasa Komisyonu‟nca hazırlanan ve „DanıĢma Meclisi BaĢkanlığı‟na sunulan anayasa taslağında din eğitimine iliĢkin hemen hemen 1961 Anayasasındaki aynı hüküm bulunmakta idi. Yani din eğitimi bireylerin kendi rızasına küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin izni ile ihtiyari olarak okutulacağını düzenlemekte idi. Ancak Milli Güvenlik Kurulu Anayasa Komisyo- nunda yapılan değerlendirmeler neticesinde madde değiĢtirilmiĢtir.103

Bugünkü hali ile 1982 Anayasası‟nın 24. maddesinin 4. fıkrası din eğitimini düzenlemektedir. “Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi al- tında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutu- lan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.”

Cumhuriyet döneminde din ve dini oluĢumlar sürekli kontrol edilmesi gereken bir güç olanak telakki edilmiĢtir. Bu düĢünce ile 1982 Anayasasında din ve ahlak eğitim ve öğretiminin devlet kontrolünde yapılacağı düzenlenmiĢtir. Cumhuriyet dö- neminde laiklik adına yapılan uygulamalar eleĢtirilirken hareket noktalarından birini

102 YÜRÜK, s.92.

103Konuya iliĢkin tartıĢmaları içeren Milli Güvenlik Konseyi Tutanakları için bkz: Milli Güvenlik Konseyi Tutanaklarında Zorunlu Din Dersi

de bu durum oluĢturmaktadır. Laiklik ilkesinin gereği olarak devletin din iĢlerine karıĢmaması gerektiği vurgulanarak, dini eğitiminin devlet kontrolünde yapılmasının laikliğin evrensel anlamı ile çeliĢtiği savunulmaktadır.104 Bu düĢüncelerin ortak çö- züm noktası, devletin dini kendi özerkliğine bırakıp müdahale etmemesi gerekliliği- dir.105

Maddenin devamında din ve ahlak dersinin ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulması zorunlu dersler arasında olduğu düzenlenmiĢtir. Yukarıda belirttiğimiz gibi 1961 Anayasası‟nda din eğitimi zorunlu değil iken, 1982 Anayasası ile zorunlu hale getirilmiĢtir. MGK Anayasa Komisyonunda yapılan tartıĢmalarda dini eğitimin, toplum tarafından talep edildiği ayrıca toplumda dinin birleĢtirici bir faktör taĢıdığı ve okullarda verilecek eğitimin din eğitimi değil din kültürü eğitimi olduğu, asıl amacın toplumdaki dini cehaletin giderilmesi olduğu vurgulanmıĢtır.106

AĠHM‟nin çalıĢmamızın ikinci bölümünde incelediğimiz Hasan ve Eylem Zengin Türkiye kararında da belirtildiği üzere devlet, okullarda din dersi verebilir. Ancak devlet tarafından düzenlenen müfredat, öğrenciye objektif bir bakıĢ açısı ka- zandırmalı, bir dinin veya görüĢün savunucusu olmamalıdır.

Anne ve Babanın dini inançlarına saygı ilkesi çerçevesinde ailenin istediği dini eğitimin sağlanması için birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi hem özel okullara müfredat serbestliği sağlanmalı, hem de hafta içi belli saatlerin, öğrencilerin dini ku- rumlardan din dersi almaları için ayrılması gerekmektedir. Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi devlet okullarında öğrenim gören öğrencilere birden fazla din dersi alter- natifi de sunulabilir. Örneğin öğrencinin veya velisinin tercihine göre “Sünni, Alevi, hiçbir dini benimsemeyenler içinde ahlak” dersleri konulabilir.

104 KarĢıt görüĢ için Bakınız: ÖZBUDUN Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 1995 s.56.

105 BERKES Niyazi, Türkiye‟de ÇağdaĢlaĢma, Yapı Kredi Yayınları, 2009, s.537. 106 Milli Güvenlik Konseyi Tutanaklarında Zorunlu Din Dersi,

Benzer Belgeler