• Sonuç bulunamadı

1999 yılına kadar üniversite giriĢte uygulanan sınav sisteminde her öğrencinin puanı, öğrencinin Öğrenci YerleĢtirme Sınavında (ÖYS) sorulan sorulara vermiĢ ol-

149ġAMLI Yasin, BaĢörtüsü Ġli Ġlgili Anayasa DeğiĢikliği ve Uygulama Raporu, Ġstanbul, 2008,s.8. http://www.hukukcular.org.tr/dosya/bsrtsanys.pdf (E.T:11.10.2009)

150 YÜRÜK, s.150. 151 YÜRÜK, s.151.

duğu cevaplarla elde edilen ÖYS puanı ve öğrencinin orta öğretimde baĢarısını göste- ren “orta öğretim baĢarı puanı katsayısı” eklenerek bulunmakta idi. Bu puanlama sisteminde öğrenciler arasında herhangi bir ayrım yapılmıyor, kendi alanı dıĢında tercih yapan öğrencilere aynı katsayı oranı uygulanıyordu. Her öğrenci baĢarısına göre tercih ettiği tüm yükseköğretim programlarına eĢit Ģekilde girme hakkına sahip- ti.152

Yüksek Öğretim Kurulu 30.7.1998 gün ve 98.8.90 sayılı kararı ile 1999 yılın- dan itibaren uygulanmak üzere üniversite giriĢ sisteminde köklü değiĢikliklere gide- rek üniversiteye giriĢte yer alan iki aĢamalı sınav sistemine son vermiĢ, bilgi ve baĢa- rıyı ölçen ÖYS kaldırılmıĢ ve genel yetenek testi niteliğinde olan tek sınav, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) uygulamaya konulmuĢtur. Yine bu kararla ÖSS kılavuzlarında yaptığı değiĢiklikle meslek liseleri ve düz liseler için alan sınırlaması getirmiĢtir. 153 Getirilen yeni sınav sistemi ile öğrenci mezun olduğu alanın dıĢında bir bölüm tercih ettiğinde ağırlıklı ortaöğretim baĢarı puanı(AOBP) 0,5 yerine 0,2 çarpılacaktır. 2005 yılında puan sisteminde ufak bir değiĢiklik yapılarak AOBP‟nın katkısı alan içi 0,8 alan dıĢı 0,3 olarak değiĢtirilmiĢtir. DeğiĢtirilen sisteme göre meslek lisesi mezunu bir öğrenci, kendi alanı dıĢında baĢka bir alanda tercih yaparsa AOBP 0,8 yerine 0,3 ile çarpılacaktır. Getirilen yeni hesaplama sistemi ile meslek liselerinde okuyan öğ- rencilerin kendilerine bırakılan bir iki alan dıĢında diğer bölümleri kazanmaları im- kansız hale getirilmiĢtir. Benzer ġekilde, Anadolu veya Fen Lisesi mezunu matema- tik ve fen alanlarından mezun bir öğrenci sözel bir programı tercih ettiğinde AOBP 0,8 yerine 0,3 ile çarpılacaktır. AOBP 0,8 yerine 0,3 ile çarpılması maksimum 50 puan gibi bir fark anlamına gelmektedir. Bu fark fazladan soru yapmakla kapatılması mümkün olmayan bir durumu ortaya çıkarmaktadır.154

152 BENLĠ Fatma, Yükseköğretime GiriĢte Farklı Katsayı Uygulamasının Değerlendirilmesi, s.1, http://www.hukukcular.org.tr/haber_detay.php?haber_id=1132 (E.T. 12.11.2009)

153 GÜR Bekir S, Zafer ÇELĠK, Türkiye Milli Eğitim Sistemi Yapısal Sorunlar ve Öneriler, http://www.setav.org/document/SETA_Rapor_1_Turkiyede_Milli_Egitim_Sistemi.pdf (E.T.01.12.2009) 154 GÜNAY DurmuĢ, Bekir S. GÜR, Dünyada Üniversiteye GiriĢ Sistemleri ve Öss,

Farklı katsayı uygulamasının uygulandığı 2008 yılında bir açıklama yapan ÖSYM BaĢkanı Ünal Yarımağan‟a göre, “Bugün meslek lisesi mezunu Türkiye birin- cisi bir öğrenci Boğaziçi'nin matematik öğretmenliği bölümüne gidemiyor. Çünkü oraya öğretmen lisesi mezunları gidiyor. 0,3'lük puan avantajından yararlanıyor. Ciddi bir adaletsizlik var. Sistem sadece meslek lisesi mezunu için bir engel getirmi- yor, sosyal bilimler mezunu bir öğrenci de tıp okumak istediğinde puan kaybı yaşı- yor. Zor da olsa geçiş yolları olması gerekir.”155

1999 yılında uygulamaya baĢlayan bu düzenleme hakkında ortaya çıkan uyuĢmazlıklar yargı önüne taĢınmıĢ ve konu ile ilgili DanıĢtay 8. Dairesi vermiĢ ol- duğu kararında; 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının “yükseköğretime giriĢ” baĢlıklı 45. maddesinde, öğrencilerin devlete ait yükseköğretim kurumlarına esasları Yükse- köğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla gireceklerini, ayrıca adayların orta- öğretim süresindeki baĢarılarının Yükseköğretim Kurulunca ek bir puan olarak sap- tanacağı, bir mesleğe yönelik lise mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretim kuru- munu tercih etmeleri durumunda, baĢarı notlarının ayrıca belirlenecek bir katsayı ile çarpılıp giriĢ sınavı puanlarına ekleneceği, hususlarının düzenlendiğini vurgulamıĢtır. Ayrıca Mahkeme, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 29, 30, 31, ve 32. maddelerinde de ortaöğretimin çeĢitli programlar uygulayan liselerden meydana gel- diği, ortaöğretim programını bitirenlerin yükseköğretim kurumlarına nasıl girecekle- rinin Milli Eğitim Bakanlığı ile iĢbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından saptanacağı tespitlerinde bulunmuĢtur.156

Kararın devamında yapılan değiĢikliklerin ülkenin geliĢen ekonomik ve top- lumsal gereksinimlerinin karĢılanması amacının güdüldüğü yapılan değiĢikliğin bir zorunluluktan kaynaklandığı, öğrenciler arasında adaletsizliğin giderilmesinin amaç- landığı da vurgulanmıĢtır.157

155 Aktaran: ÇETĠNKAYA Tuncer, Kenan BAġ, 10.02.2008 tarihli Zaman Gazetesi, http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=649997 (E.T. 20.12.2009)

156 DanıĢtay 8. Dairesinin E.1998/4807,K.2000/2522 sayılı kararı. 157 DanıĢtay 8. Dairesinin E.1998/4807,K.2000/2522 sayılı kararı.

Yine DanıĢtay 8. Dairesi Maliye Meslek Lisesi mezunlarının, merkezi yerleĢ- tirme ile öğrenci alan tüm üniversitelerin Ġktisat, ĠĢletme, Maliye, Muhasebe ve Hu- kuk lisans programlarına meslek lisesi statüsü ( ek puan ) ile yerleĢtirilmemelerine iliĢkin düzenleme ile 2000 yılı Öğrenci Seçme Sınavı sonucunda dört yıllık Ġktisat, ĠĢletme, Maliye, Muhasebe ve hukuk lisans programlarını seçen Maliye Meslek Lise- si mezunlarına belirtilen bu alanlarda da ek puan verilmemesine iliĢkin eksik düzen- lemenin iptali istemi ile açılan davada 26.01.2004 tarihli kararında konuya iliĢkin önceki görüĢlerini tekrarlayarak “…Maliye Meslek Lisesi mezunları için Maliye Mes- lek Yüksekokulu dışındaki okulların alan dışı kabul edilmesine ilişkin düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”158 Diyerek uygulamanın hukuka uygun olduğu-

nu belirtmiĢtir.

Yukarıdaki kararların hukuki gerekçesi 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 45. maddesidir. “Öğrenciler Devlet Yükseköğretim Kurumlarına, esasları Yükseköğ- retim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girerler. Sonuçların değerlendirilme- sinde adayların ortaöğretimdeki başarıları dikkate alınır. Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar kendileri için yükseköğretim kurumlarında ayrılacak kon- tenjanlara, tercih ve puanları gözönünde tutularak yerleştirilir.” Ġlgili maddenin ikinci fıkrasında baĢarılı öğrencilere ek bir puan verileceği, üçüncü fıkrasında ise bir mesleğe yönelik program uygulayan lise mezunlarına aynı alandaki bir yüksek öğre- tim kurumuna girerken ek puan verileceği de düzenlenmiĢtir. Ayrıca 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 31. maddesinin ikinci fıkrası da 2547 sayılı Yükseköğre- tim Yasasının 45. maddesine paralel bir düzenleme içermektedir. “Hangi yükseköğ- retim kurumlarına, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir.” Yasal düzenlemeler, üniversite giriĢ sınav Ģartlarını belirlemede YÖK‟ün yetkili kurum olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle 2009 yılına kadar katsayı uygulamasının iptali için açılan davalar yerel mahkemeler ve DanıĢtay tarafından reddedilmiĢtir.

Yükseköğretim Genel Kurulunu 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararı ile 1999 yılından bu yana uygulanan üniversitelere giriĢ sınavında değiĢiklik yaparak 2010 yılından itibaren uygulanmak üzere yeni bir düzenleme getirmiĢtir.159 Bu düzenleme ile, meslek liseleri ile düz liseler arasındaki farklı katsayı uygulamasına son verilerek, öğrencilerin aynı koĢullarda üniversite sınavına girmelerinin sağlanması amaçlanmıĢ- tır. Ayrıca yine bu düzenleme ile alanında tercih yapan öğrencilere ek puan verileceği de karara bağlanmıĢtır.

Bu kararın kamuoyuna duyurulmasından sonra Ġstanbul Barosu tarafından Yük- seköğretim Genel Kurulunu 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararının öncelikle yü- rütmesinin durdurulması sonuçta iptali talebi ile DanıĢtay‟da dava açılmıĢtır. Ġstanbul Barosu‟nun açmıĢ olduğu davanın DanıĢtay 8. Dairesinde 2009/6890 Esas sayılı dos- ya ile yargılaması devam etmektedir. Ancak mahkeme 20.11.2009 tarihli ara kararı ile davacının „yürütmenin durdurulması‟ talebini inceleyerek karara bağlamıĢtır. Mahkeme vermiĢ olduğu ara kararında Yükseköğretim Genel Kurulunu 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararın 3., 4. ve 5. maddelerine yönelik olarak yürütmenin durdu- rulması isteminin kabulüne karar vermiĢtir.

Mahkeme kararının ilk dikkat çeken yönü; DanıĢtay‟ın önceki kararlarında be- lirttiği Milli Eğitim Temel Kanununun 31. maddesinin ikinci fıkrasına ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 45. maddesine göre üniversitelere giriĢ sınavının koĢulları-

159 Yükseköğretim Genel Kurulunu 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararıyla:

“1. "Yükseköğretime GeçiĢ Sınavı" ile "Lisans YerleĢtirme Sınavı"ndaki ağırlıklı puanların her biri, kendi içinde en büyüğü 500, en küçüğü 100 puan puanlara dönüĢtürülür.

2. Yükseköğretim Genel Kurulunun 6.9.2002 tarihli ve 2002.8.103 sayılı kararı ile kabul edilen "Ortaöğretim BaĢarı Puanı ve Ağırlıklı Ortaöğretim BaĢarı Puanları Hesaplama Yönergesi"nde kabul edilen "50-100" puan aralığı "100-500" olarak değiĢtirilmiĢtir.

3. YerleĢtirme puanlarının hesaplanmasında "Ağırlıklı Ortaöğretim BaĢarı Puanları" "0,5" katsayısı ile çarpılır.

4.Adaylardan öğretmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki prog- ramları tercih etmeleri halinde, "Ağırlıklı Ortaöğretim BaĢarı Puanları"nın "0,06" ek katsayı ile çarpı- mı sonucunda bulunan değer, üçüncü maddeye göre hesaplanan yerleĢtirme puanına eklenir.

5.Meslek lisesi mezunu adayların ek puanla girebildikleri kendi alanlarındaki her program için, bir LYS puan türünün yanı sıra bir de YGS puan türü belirlenir. Meslek Lisesi mezunu olup ol- madığına bakılmaksızın adayların bu programlara yerleĢtirilmesinde bu iki türden puanlarının büyük olanı esas alınır.

6. Test yöntemiyle yapılacak YGS ve LYS sınavlarında alanlara göre soru dağılımına yöne- lik tablolarda ayrıntılar düzenlenecektir" kuralları getirilmiĢtir.

nı belirlemede YÖK‟nun yetkili olduğu görüĢünden vazgeçmesidir. Halbuki geçen zaman içinde yukarıdaki yasa maddelerinde bir değiĢiklik olmamıĢtır. Yasal düzen- lemeler açıkça ortada iken DanıĢtay‟ın içtihat değiĢikliği hukuki temelden yoksundur.

Mahkeme kararında ilginç tespitlerde bulunmuĢtur. “…milli eğitim sistemimiz, örgün eğitimde, yönlendirme esasına dayalı kademeli geçişi öngören bir modelle örgütlenmiş olup, bu örgütlenme şekli eğitimin amacı ve temel ilkelerinin doğal bir sonucudur. Bu düzenlemeler ve örgütlenme şekli ile eğitim ve öğretim hakkının doğru ve etkin kullanımı hedeflenmiş, öncelikler belirlenmiştir. Eğitim ve öğretim hakkının herkese fırsat ve imkan eşitliği dahilinde sunulabilmesi için ilgi, yetenek ve eğilimleri farklı olan bireylerin bu özelliklerine en uygun eğitim kurumlarına yönlendirilmesi amaçlanmıştır. Bireyler için güdülen bu amacın gerçekleştirilmesi ekonomik, kültürel ve sosyal beklenti ve ihtiyaçlardan bağımsız düşünülmemiştir. Bunun nedeni bireyle- rin kendi özelliklerine en uygun eğitim-öğretim kurumuna yönlendirilmesinin birey- sel olduğu kadar toplumsal kazanım ve sonuçlarının bulunmasıdır.”

Kararın yukarıdaki bölümü okunduğunda öğrencileri çok titiz ve özenli çalıĢ- malar sonucu ilgi ve kabiliyetlerine göre yönlendiren mükemmel bir ortaöğretim sis- temimizin olduğu sonucuna varılmakta ayrıca mevcut düzenlemenin eğitim hakkının tesisi açısından en uygun bir sistem olduğu iddia edilmektedir.

Ülkemizdeki mevcut eğitim sistemi göz önüne alındığında mahkemenin bu tes- pitlerinin yerinde olmadığını belirtmek zorundayız. Ġlköğretim öğrencilerine yeterli yönlendirme yapılmadan ortaöğretime baĢlamaktadır. Ġlköğretim okullarının son sınıfın ikinci yarısından itibaren baĢlayan yönlendirme hizmetleri sadece öğrencilerin bu sınıftan sonra gidecekleri okulu tanıtma hizmeti olarak sunulmakta, bu programda öğrenci, yönlendirme etkinliklerinin öznesi değil nesnesi durumunda kalmaktadır. Öğrencilerin bireysel ve mesleki farklılıklarının ortaya çıkarıldığı ve öğrenci merkez- li bir yönlendirme çalıĢması yapılmamaktadır.160 Bu eksik yönlendirme çalıĢması

160 ARSLAN Metin, Çiğdem KILIÇ. Bazı Avrupa Ülkelerinde ve Türkiye‟de Zorunlu Eğitimde Yönlendir-

me ÇalıĢmalarının Değerlendirilmesi, Milli Eğitim Dergisi, 2000, S.148

nedeniyle öğrenciler ailelerinin veya çevrenin görüĢleri doğrultusunda bilimsel bir değerlendirme yapmaksızın gerek ortaöğretime gerekse üniversite öğretimine geç- mektedirler. Bu sağlıksız yönlendirme çalıĢmaları sonucu birçok öğrenci ilgi ve yete- neği ile bağdaĢmayan okullarda okumak zorunda kalmakta ve geleceğe iliĢkin hayal kırıklıkları yaĢamaktadır.

Katsayı uygulamasının meslek liseleri ve genel liseler arasında eĢit olarak uy- gulanması, yanlıĢ yönlendirme sonucu meslek lisesine kaydolan bir öğrenciye üniver- site eğitimi öncesi tercih yapmak için son bir fırsat daha tanımakta idi. Meslek lisele- rinde genel liselere oranla ÖSS sınavında soru çıkan derslerin ders saatlerinin az ol- duğu da hesaba katıldığında bir meslek lisesi öğrencisi “katsayı uygulaması aynı bile olsa” daha fazla emekle üniversitede farklı bir alana gidebilecektir. Farklı katsayı uygulamasında ise bu tercih hakkı tamamen ortadan kaldırılmıĢtır. Lise seçiminde yanlıĢ bir tercih yapan öğrenci geri dönüĢü mümkün olmayan bir yola girmiĢ olacak lise öğrenimi sonunda seçmiĢ olduğu alana uyum sağlayamayan öğrenci mecburen aynı alanda eğitime devam etmek zorunda kalkacaktır.

1982 Anayasasının 42. maddesinin 1. fıkrası, AĠHS‟nin 1 Nolu Ek Protokolün 1. cümlesi ile aynıdır. «Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.» yukarıda ayrıntılı olarak incelediğimiz gibi bu cümle “belirli bir zamanda var olan bir eğitim kurumuna girme hakkını, tamamladığı eğitimin resmen tanınmasını ve aldığı eğitimden fayda sağlama hakkını” içinde barındırır. Bu değerlendirme ıĢığında öğ- rencilerin tercih hakkını ortadan kaldıran farklı katsayı uygulamasının eğitim hakkı ile bağdaĢtığı söylenemez.

Kararda mevcut durumun aksine, farklı katsayı uygulamasının mesleki eğitimi özendirici etkisinden bahsedilmektedir. “…Meslek liselerinin kuruluş amacı ve milli eğitim sisteminin örgütleniş ve işleyiş şekli dikkate alındığında bu okullarda veri- len eğitimin öncelikli hedefi, ilgilileri bir meslek sahibi yapmaya yönelik olup, de- vam etmek istedikleri yükseköğretim kurumlarının da yöneldikleri eğitime uygun ol- ması gerekmektedir. Bu nedenle mesleki eğitimin özendirilmesi ile katsayı uygulama- sının kaldırılması arasında mutlak anlamda bir sebep-sonuç ilişkisinin varlığından

söz edilmesi mümkün değildir.”

Mahkemenin bu tespitine katılmak mümkün değildir. Zira farklı katsayı uygu- lamasının ülkemizdeki en olumsuz etkisi meslek liseleri üzerinde yaĢanmıĢtır. Eğitim Bir Sendikası‟nın on iki il ve altmıĢ yedi okulda, 3961 öğrenci üzerinde yaptırmıĢ olduğu bir araĢtırmada Meslek Liseleri AraĢtırmasına göre öğrencilerin büyük çoğun- luğu okullarını sevmediklerini ve imkân verilse bir daha ayni okulda okumak isteme- diklerini belirtmekte, yarın kaygısını daha fazla hissetmekte, kendilerine yapılan hak- sızlığa isyan etmektedir. Öğrencilerin %57‟si meslek liselerinin öğrencilerinin en büyük sorunu olarak üniversiteye giriĢte ayrıma tabi tutulmaları, % 28. 2‟si okullar- daki eğitim kalitesinin yetersizliği, %13. 5‟i ise mezuniyet sonrası iĢ bulamama kay- gısı olarak görmektedir.161

DeğiĢikliğin yapıldığı 2009 yılına kadar uygulanan sistemle, birkaç bölüm dı- Ģında meslek lisesi mezunlarının üniversiteye giremeyecek olması meslek liselerini tercih edecek öğrencilerin genel liselere yönelmesine sebebiyet vermiĢ ve bu nedenle meslek liseleri yeterli öğrenci bulamamıĢtır. Bunun sonucu olarak üniversite kapıla- rında öğrenci yığılması daha da artmıĢ ve sanayideki ara elaman ihtiyacı karĢılana- maz hale gelmiĢtir.162

Mahkeme kararının hukuki olmaktan çok siyasi bir yönünün bulunduğu konu- sunda basında görüĢlerde yer almıĢtır. Zira farklı katsayı uygulaması ülkemize med- yatik değimi ile “28 ġubat post modern darbesinin” sonuçlarından biri olarak uygu- lamaya konulmuĢtur. Üniversiteye giriĢ sisteminde yapılan bir değiĢiklik ile diğer liselere göre ağırlıklı din eğitimi veren Ġmam Hatip Lisesi mezunlarına Ġlahiyat Fa- külteleri dıĢında diğer fakültelerin yolu bu Ģekilde kapatılmıĢtır. Katsayı uygulaması- nın yeniden eĢitlenmesi orta öğretim kısımları kapatılmıĢ olsa da bazı çevreler tara- fından hala tehdit olarak algılanan Ġmam Hatip mezunlarının yeniden üniversitede

161 Aktaran: BENLĠ s.10.

162 DOĞAN Hüseyin, Yıldız KUZGUN, Bilgi Verici DanıĢmanlık Programının Üniversiteye GiriĢ Sınavı ve Üniversite Eğitimine ĠliĢkin YanlıĢ Ġnançlara Etkisi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bi- limler Dergisi, 2008, S.20, s. 293

farklı bölümlere girmelerine olanak sağlayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ve yasalar çerçevesinde eğitim veren bir devlet okulunun devletin baĢka kurumları tara- fından tehdit olarak algılanması kabul edilebilir bir durum değildir.

Bu yürütmeyi durdurma kararı ile tartıĢmalı bir hukuki durum daha ortaya çık- mıĢtır. YaklaĢık iki milyon genci ilgilendiren üniversite giriĢ sınavında hangi usul uygulanacaktır. Önceki uygulama YÖK tarafından iptal edildiği için yeniden eski uygulamaya dönülmesi mümkün değildir. Getirilen yeni düzenlemenin ise yürütmesi durduruluĢtur. Bu noktada YÖK 17.12.2009 tarihinde almıĢ olduğu yeni bir karar alarak farklı katsayı uygulamasına yeniden dönmüĢtür. Bu yeni uygulama ile uygula- nan katsayı farkı azaltılıĢ, alanında tercih yapan öğrencilerin Ağırlıklı Ortaöğretim BaĢarı Puanı 0.15 ile, alanı dıĢında tercih yapan öğrencilerin Ağırlıklı Ortaöğretim BaĢarı Puanı 0.13 ile çarpılacağını ayrıca Türkiye genelinde ilk bin kiĢi arasına giren adaylara yerleĢtirme puanı hesaplanırken farklı katsayı uygulaması yapılmayacağı yeni bir hesaplama sistemi getirilmiĢtir.163 Bu düzenleme ile meslek liseleri ile genel liseler arasındaki puan uçurumu bir nebze giderilmiĢ, baĢarılı öğrencilerin diğer fa- külteleri de tercih edebilecekleri bir ortam yaratılmıĢtır.

Eğitim sistemi güncel siyasi tartıĢmalara kurban edilmeyecek kadar önemli ve geleceğimizi ilgilendiren bir konudur. Farklı katsayı uygulamasına son verilerek öğ- rencilerin ilgi ve kabiliyetlerine göre dilediği lise ve üniversite eğitimini almalarının sağlanması, eĢitliğin ve eğitim hakkının gerçekleĢtirilmesi için zorunludur.

Benzer Belgeler