• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.1.1. Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP)

AHP yöntemi, problemin sistem yaklaşımı ile birlikte bir bütün olarak ele alındığı ve her kriterin ana hedefe olan katkısının ayrı ayrı değerlendirildiği çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden biridir (Saaty ve Vargas, 1994). İlk olarak Myers ve Alpert ikilisi tarafından 1968 yılında ortaya atılan yöntem, 1970’lerde Saaty tarafından bir model olarak

geliştirilerek çok kriterli karar verme problemlerinin çözümünde kullanılabilir hale getirilmiştir (Yaralıoğlu, 1999: 981 - 997).

AHP, çok sayıda alternatif içinden seçim yapmada yararlanılan ve birden fazla karar vericinin süreçte yer alabildiği çok kriterli karar verme yöntemlerinden biridir. Seçim sürecinde yer alan kriterler nicel ya da nitel olabilir.

Karar verici / vericilerin tecrübe ve bilgileri AHP sayesinde karar verme sürecinde yer alabilir (Ecer ve Küçük, 2008: 358). Bu nedenle karar vericilerin tecrübe ve bilgileri kullandıkları veriler kadar önemli olmaktadır (Vargas 1990: 2).

AHP yöntemi, bir problemi küçük parçalara ayırır, ikili karşılaştırmalara tabi tutar, her hiyerarşi için öncelikleri belirler ve böylece bir mantıksal süreci düzenler (Saat, 2000:

151). Bu süreç içerisinde en önemli adım karar vericinin karar elemanları arasındaki hiyerarşik yapıyı belirlemesidir (Saaty 1977; 1978; 1980; 1994). Hiyerarşinin en üstünde en iyi alternatifi seçme amacını gösteren makrohedef yer almaktadır. Alt seviyeler kararın kalitesine katkı sağlayan özellikleri içermektedir. Bu özelliklerin detayları hiyerarşinin alt seviyelerine gidildikçe artmaktadır. Hiyerarşinin son seviyesi ise alternatifleri temsil etmektedir (Zahedi 1986: 97).

Kaynak: Zahedi, 1986: 97

Şekil 1.3. AHP’deki Hiyerarşik Yapı

Nitel ve nicel değerlendirme faktörlerine dayalı karar verme problemlerini çözebilen AHP yöntemi; sağlık hizmetleri, finans, strateji seçimleri vb gibi birçok alanda çeşitli uygulamaların yapılmasını sağlamıştır (Golden vd. 1989: 37).

Tedarikçiler, şirketlerin işletme politikasının gerekli bir bileşenidir ve işletmeler için doğru tedarikçilerin seçimi de bu politikanın başarıya ulaşmasında önemli bir etmendir.

Son yıllarda tedarikçi seçim ve değerlendirme problemi üzerinde bir karar verme yöntemi olarak ise Dağdeviren ve Eren (2001), Kamal ve Subhi (2001), Bhutta ve Hug (2002), Liu ve Hai (2005), Gencer ve Gürpınar (2007), Ramanathan (2007), Wang ve Che (2010), Bruno, Esposito, Genovese ve Passaro (2012) çalışmalarında AHP yöntemi kullanılmıştır.

Ele alınan bu projelerde genel olarak değerlendirme kriterleri ve alternatiflerle hiyerarşik yapı oluşturulup, AHP yöntemi ile tedarikçi seçim ve değerlendirme aşaması yapılmıştır.

İmalat sistemleri makine seçim problemlerinde, genellikle finansal ve teknolojik nicel kriterlerle birlikte nitel kriterlerin de seçim sürecine dâhil edilmesiyle Oeltjenbruns, Kolarik ve Schnadt-Kirschner (1995), Lin ve Yang (1996), Arslan, Çatay ve Budak (2002) ve ayrıca Yurdakul (2004) çalışmalarında AHP önerilmiştir.

AHP, sağlık hizmetleri alanındaki araştırmalar için önemli bir çözüm aracı olmaktadır (Liberatore ve Nydick 2004: 194). Bu alanda, Hummel, Snoek, Van Til, Van Rossum ve Ijzerman (2005) çalışmasında spesifik bir klinik durumla farklı tedavi yaklaşımlarının değerlendirilmesinde çok kriterli karar verme yöntemlerinden olan AHP yöntemine odaklanılmıştır. Richman, Forman, Bayazit, Einstein, Resnick ve Stovsky (2005)’de medikal karar verme süreçlerinde AHP kullanılmıştır. Dey, Hariharan, Kumar ve Moseley (2004) çalışmasında ve Hariharan, Dey, Chen, Moseley ve Kumar (2005) çalışmasında hastanelerin performans değerlendirmesi yine AHP ile yapılmıştır.

Finans alanında, Hogan (2000) çalışmasında şirketlerin mali başarısızlıklarını tahmin etmede, Park ve Han (2002) çalışmasında ise kompleks ve değişen iş çevrelerinde iflas tahminleri yapmada yeni bir metot olan analojik akıl yürütme yapısını geliştirirken AHP yöntemi ele alınmıştır.

Bu çalışmalara ek olarak, Bevilacqua ve Braglia (2000) çalışmasında bakım stratejilerinin seçiminde, Ramanathan (2001)’de çevresel etki değerlendirmelerinde,

Bahurmaz (2003)’de eğitim sisteminde, İç ve Yurdakul (2009) çalışmasında üretim sistemlerinde, Tseng ve Lee (2009)’da örgütsel performans değerlendirmesinde, Chen ve Wang (2010) çalışmasında ise strateji seçiminde, AHP yöntemi kullanılmıştır.

AHP’de kriter ve alternatifler arasında ikili karşılaştırmaların oluşturulması için Thomas L. Saaty tarafından oluşturulan 1-9 oran ölçeği kullanılmıştır. Bu oran ölçeği ise Çizelge 1.3’de verilmiştir (Saaty, 1994: 26).

Çizelge 1.3. AHP’de Tercihler İçin İkili Karşılaştırma Ölçeği

Sayısal Değer (Puanlama) Sözel Tercih Yargısı

1 Eşit önemli

3 Çok az önemli

5 Kuvvetle derecede önemli

7 Çok kuvvetli derecede önemli

9 Mutlak önemli

2, 4, 6, 8 Birbirine komşu iki yargı arasındaki ara değerler

Kaynak: Saaty, 1994: 26

AHP yönteminin aşamaları ise aşağıda özetlenmiştir (Saaty 2013: 53-69; Atan ve Maden, 2005; Yaralıoğlu 2010: 42-50):

Adım 1. Karar kriterlerine ilişkin ikili karşılaştırmalar yapılarak A matrisi elde edilir.

A = [aij] nxn , i = 1, 2, ..., n; j = 1, 2, ...., n

Herhangi iki kriterin karşılaştırılmasında karşılaştırma değeri x ise bunun tersi karşılaştırma değeri 1

x ’dir.

Adım 2. İkili karşılaştırma matrisi bij = aij

ni=1aij formülü ile normalize edilir.

B = [bij] nx1 , i = 1, 2, ..., n; j = 1, 2, ...., n C = [bij] nxn , i = 1, 2, ..., n; j = 1, 2, ...., n

Adım 3. Normalize edilmiş matrislerin satırlarının aritmetik ortalaması alınarak, karar kriterlerinin göreli önem ağırlıkları elde edilir.

wi = cij

n i=1

𝑛 , W = [wi] nx1 , i = 1, 2, ..., n; j = 1, 2, ...., n

Adım 4. Göreli önem ağırlıklarının gerçeği ne kadar yansıttığını belirlemek için kıyaslamalardaki tutarlılık ölçülür. Bir karşılaştırma matrisinin tutarlı olabilmesi için en büyük özdeğeri olan ʎmax’ın matris boyutuna (n) eşit olması gerekir. ʎmax ve buna bağlı olarak hesaplanan tutarlılık indeksi değerlerinin formülleri aşağıda verilmiştir.

D = [aij] nxn x [wi] nx1 = [di] nx1

Ei = di

wi , i = 1, 2, ..., n ʎ maks = 1

nni=1Ei

Tutarlılık indeksi: CI = ʎ maks−n

n−1

Rastsal tutarlılık indeksi (RI) değeri ise yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen sabit değerlerdir. n, matris boyutunu ifade etmek üzere rastsal tutarlılık indeksleri aşağıdaki Çizelge 1.4’de verilmiştir.

Çizelge 1.4. Rastsal Tutarlılık İndeksleri

n Değer n Değer n Değer

1 0.00 6 1.24 11 1.51

2 0.00 7 1.32 12 1.48

3 0.58 8 1.41 13 1.56

4 0.90 9 1.45 14 1.57

5 1.12 10 1.49 15 1.59

Kaynak: Saaty, 1980

Tutarlılık oranı ise aşağıdaki formülde gösterildiği gibi tutarlılık göstergesinin rastsal tutarlılık indeksine oranı ile bulunur.

Tutarlılık oranı: CR = CI

RI

Tutarlılık oranının 0,10’dan küçük çıkması istenir. Bulunan değer 0,10’dan büyükse matriste düzenlemelere gidilir.

Adım 5. Alternatiflerin genel puanları elde edilir. Bunun için kriterlerin göreli önem ağırlıkları ve her bir kritere göre alternatiflerin göreli önem ağırlıkları matrisi elde edilir.

Alternatiflerin öncelik matrisi S, kriterlerin öncelik vektörleri ise K olarak ifade edilirse, bu iki matrisin çarpımı ile alternatiflerin genel puanları (li) elde edilir. L vektörünün elemanlarının toplamı 1’dir.

L = S x K = [wij] nxn x [wi] nx1

L = [li]nx1