• Sonuç bulunamadı

2.5. FONOLOJİNİN DİLBİLİMİN ALT DALLARIYLA İLİŞKİSİ

3.1.1. Alfabenin Kısa Tarihi

Alfabenin kökeni ve ilk bulunduğu kavim konusunda var olan görüşlerin çoğu mittir. Hemen her millette ve dinde, yazının kendileriyle başladığı gibi bir inanış vardır. Eski Mısırlılar, yazının kökenini tanrı Thoth ve tanrıça İsis’e bağlarlar. İbrani geleneğinde yazının kökeni Hz. Musa’ya, Yunan mitolojisinde Hermes’e bağlanır. Antik Çin, Hint ve farklı kültürlerde de yazının, tanrısal bir geçmişinin olduğuna inanılır. Mağarada bulunan resimler (petroglyphs), ilk örnekler olarak sayılabilir. Kur’an-ı Kerim, bu anlamda yazı geleneğini bir kişiye bağlamaktan çok, ilahi bir güce isnat eder.403

Yazının dille bütünleşip, dili kalıcı kılması yeni bir olgudur. Varlıklarla ilgili çağrışımlar, yazı sayesinde aktarılmışlardır. Yazı, süreç içerisinde somuttan soyuta doğru bir yol izlemiştir. Piktogram ve ideogramda (düşünce yazısı, sembollerle anlatım), resim ile resmeden arasında saymaca bir ilişki yoktur. Bu yazı sistemleri, o dili konuşan herhangi bir kişi tarafından rahatça okunur. Fonemik yazı ise, her sembol bir fonemi veya morfemi karşıladığından, bu semboller bir varlığı veya kavramı temsil etmezler. Fonemler ve harfler arasında görüntü açısından bir bağ bulunmaz.404 Mağara duvarlarında var olan resimleri okumak için özel bir eğitim

gerekmez ama antik uygarlıklardan kalan tablet, duvar yazıları, kitabeleri vb. okuyabilmek için, en azından o dilin yazıldığı alfabeyi ve o dili bilmek gerekir.

Fonemik yazının en eski formu, çivi yazısıdır. Bu yazı; Sümerler, Akadlar, Babiller, Asurlar, Hititler, Hurriler, Elamlar, Mittaniler, Luviler, Urartular ve Persler tarafından kullanılmıştır. Hiyeroglif olarak anılan Mısır yazısı, çeşitli kavimler tarafından kullanılmış olsa da, en mükemmel şeklini Mısır’da bulmuştur. Hiyeroglifin işlek şekline hieratic, daha işlek şekline ise demotic adı verilir. Alfabe öncesi yazı sistemlerinde, Ege Bölgesi uygarlıklarının kullandıkları resim yazıları,

403 Kur’an-ı Kerim, Alak, 4.

404 Enis Timuçin Tan, “Fonetik Alfabenin Bulunuşundan Matbaanın İcadına Kadar Olan Süreçte

Elyazısı (Cursives) Gelişimi ve Çağdaş Tipografiye Katkıları”, Atatürk Üniversitesi Kazım

110

Linear A ve Linear B olarak adlandırılan hece yazıları da bulunur. Bu yazı çeşitlerinin

dışında; Çin’de kullanılan ideogram, Aztek ve Mayalar’ın kullandıkları yazı sistemleri vardır. Bu yazı sistemlerinden, Japonların ve Çinlilerin kullandıkları yazı sistemleri, günümüze kadar gelebilmiş, yaygın ve gelişmiş bir şekilde kullanılmaktadır.

Alfabe, dillerin sesbirimlerini sembollerle gösterir. Her alfabede ortalama olarak 20-30 arası sembol vardır. Dil ses sistemlerinin karmaşık olması, alfabedeki sembollerin de çoğalmasına neden olmaktadır. En küçük alfabe, Solomon Adalarında Rotokaların kullandığı 11 harflik alfabe; en geniş alfabe ise Kimer’lerin kullandığı 74 harften oluşan alfabedir.405 Halen Çin’de kullanılan alfabe, dilin tek heceli

olmasından dolayı, öğrenmesi ve öğretilmesi en zor olan alfabelerden birisidir. Dildeki sesler ne kadar fazla olursa, alfabedeki harfler de o kadar çok ve zor olur.

Resim yazısının, hece yazısına evrilmesi; hece yazısının da fonemik alfabeye evrilmesi, günümüz alfabelerinin prototipini meydana getirmiştir. Suriye’de yazılan sahte hiyerogliflerin, alfabenin ilk şekli olduğunu öne süren dilbilimciler vardır. Bu konuda, çeşitli varsayımlar vardır. En yaygın ve kabul gören varsayım, Filistin’deki Kenan yazılarının, alfabenin kaynağı olduğu yönündedir. Bu yazı, Fenike yazısını doğurmuştur. Fenikeliler, gittikleri limanlarda tuttukları hesapları yazabilmek için geliştirdikleri alfabeyi, Greklere öğretmişlerdir. Grek yazısı da Slav alfabelerine kaynaklık etmiştir. Yine Fenike yazısı, Nebati alfabesini türetmiştir ki bu alfabe Arap alfabesine kaynaklık etmiştir. Ayrıca İbrani ve Arap alfabesine kaynak olan Arami alfabesi de Fenike alfabesinden türemiştir. 406 Kültür, birbirini devamı olarak sürekli gelişmiş ve günümüzde kullanılan alfabeler ortaya çıkmıştır. Alfabenin gelişimi, halen de devam eden bir süreçtir. Özellikle teknolojinin ilerlemesiyle, kodlamalar gelişmiş, yazı ve rakam kombinasyonlarıyla yeni bir dil inşa edilmiştir.

Yazı, çok tanrılı ve totemist eski kültürlerde bir ticaret aracı olduğu kadar, tanrısal güce sahip olduğuna inanılan kişilerin büyü gereçlerinden biri ve bu kişilerin kendi aralarında şifreli anlaşma biçimidir. Birçok toplumda yazı adının, büyü ve

405 Karaağaç, Dil Bilimi Terimleri Sözlüğü, s. 91-92.

111

tanrısal güçle ilgili olması, yazı ile büyü-tanrısal güç arasındaki ilişkiyi vurgular. Eski toplumlarda yazı bilenler büyücü, falcı gibi tanrısal bir kimlik kazanmışlardır. Yazıyı bilenler bu sembollerin bilgisini ellerinde tutmuşlar, bu sayede halkı veya yazıyı bilmeyenleri daha rahat bir şekilde yönetmiş ve yönlendirmişlerdir. Yazının halka inmesi ve halk tarafından kullanılması, din ve ticaret olgularının yaygınlaşmasıyla olmuştur. Tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından sonra, yazı toplumda yaygınlaşmıştır. Matbaanın icadına kadar, kutsal kitaplar elle çoğaltılmıştır. Ortaçağ boyunca yazı, din adamlarının tekelinde olmuştur. Hristiyan dünyası için geçerli olan bu durum, Müslüman dünyada da çok farklı değildir. Her ne kadar Müslüman bilginler, yazıyı ve kutsal metinleri halktan saklamamışlarsa da, okuma yazma oranının düşüklüğü, yazıyı bilenlere karşı gösterilen aşırı saygı, Müslüman ve Hristiyan dünyaları arasındaki ortak noktalardandır. Matbaanın icadından sonra yazı, din adamları ve otoritenin elindeki bir ayrıcalık olmaktan çıkmıştır. Daha sonra meydana gelen Rönesans, Reform ve Sanayi İnkılabı sayesinde yazı geniş halk kitlelerinde bilinen bir semboller dizisi olmuştur.407

Kullanılan alfabeler, dillerdeki sesleri tam olarak yazıya geçirmek için yeterli olmayabilir. Var olan dillerdeki bütün seslerin yazıya aktarılması için 1925 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası Sesbilim Birliği, IPA (International Phonetic Alphabet) adıyla bir alfabe kullanmaya başlamışlardır. Bu alfabe 1951 yılında revize edilmiş ve düzenlenmiştir. IPA, temelini Latin alfabesinden alır. Bu alfabe, dünya dillerindeki seslerin, kusursuz okunmasını sağlar.408 Alfabede, her ses için bir sembol kullanılmakla beraber, bu alfabede alt seslerin de gösterimi mevcuttur. Bu alfabe, sesbilim için referans noktasıdır.409

Benzer Belgeler