• Sonuç bulunamadı

Alaçatı, antik çağda adı Agrilia, Osmanlı’da adı Alacaat (bir aşiret adı) , 19. Yüzyıl sonunda Rumca Alaztata’dır. “Alaçatı taşı” olarak bilinen Alaçatı tüfünden (ponza taşı benzeri) yapılan evlerin eski Rum evlerinin birçoğu 1850-1890 yılları arasında inşa edilmiştir (Timur ve diğerleri, 2009: 134). Tüf taşı ocaktan çıkarıldığında yumuşak bir yapıda olup; hava, rüzgâr ve güneş ile temas etmesi sonucunda sertleşerek doğal bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Sahip olduğu doğal ve volkanik özelliklerden dolayı son derece sağlam yapılar inşa edilmesine ve ciddi bir ısı yalıtımına olanak sağlamaktadır (http://alapietra.com/tuf-tasi.html).

Alaçatı destinasyonuna deniz yolu, kara yolu ve hava yolu ile ulaşım olanakları mevcuttur. Destinasyona ait yat limanı bulunmaktadır. Ayrıca uluslararası bağlantı için yapılan otoyol, destinasyona karayolu ile ulaşımı imkânı sağlamaktadır. İzmir Adnan Menderes Uluslararası Havalimanı destinasyona 90 km. uzaklıktadır. Destinasyona hava yolu ile ulaşım İzmir’den sağlanmaktadır (Alaçatı Guide, 2013).

Alaçatı, yılda ortalama 330 gün rüzgârlıdır. Yaz döneminde poyraz ve kış döneminde ise lodos rüzgârı hâkimdir (Alaçatı Guide, 2011).

Alaçatı’nın ekonomik olarak turizm dışında ciddi bir geliri yoktur. Bunun nedeni tarihine bakmak gerekmektedir. 1850’lerde bölgeye çalışmak için Sakız adasından gelenlerin oluşturduğu üzüm bağları ile şarapçılık ve zeytincilik önemli bir ticaret haline gelmiş ve 1873 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. 1. Dünya Savaşı sonucu mübadele nedeniyle Rum nüfus bölgeyi terk etmiş ve yerine balkan göçmenleri yerleşmişlerdir. Balkan göçmenleri üzüm üreticiliğini iyi bilmedikleri için bağları sökmüş ve yerine tütün dikmişlerdir. Ancak bölgenin iklimi tütüne elverişli değildir. Bu nedenle tarım giderek kaybolmuştur. Göçmenler diğer bildikleri iş olan hayvancılığa devam etmişlerdir. Bölge 1990’lı yıllarda bölgeye rüzgâr sörfü

111 nedeniyle gelen ziyaretçilerin artması (Atilla, 2012) ve Çeşme destinasyonuna yakın olması nedeniyle bölgenin ekonomisi turizme dayanmaktadır. Dolayısıyla turizm sektörüne yönelik az olmakla birlikte tarımsal üretim yapılmaktadır. Yine turizm sektörüne girdi olarak bölgede 6-10 metre boyunda küçük teknelerle ve balıkçılık yapılmaktadır. Bölgede tarıma elverişli topraklarda anason, zeytin, soğan ve enginar yetiştirilmektedir. Ayrıca üzüm bağları kurulmasına çalışılmaktadır. Bununla birlikte hayvancılık kapsamında bölgede yetişen sakız koyunu yetiştiriciliği özendirilmektedir.

Alaçatı beldesinin yerleşik nüfusu 10.000’dir. Yaz aylarında destinasyona gelen ziyaretçi sayıları ile birlikte bu rakam 60.000-70.000 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Destinasyonda yer alan 152 konaklama işletmesinin oda sayısı 1906 ve yatak kapasitesi 4075’tir. Ayrıca destinasyonda 85 yiyecek içecek işletmesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı 10 uluslararası sörf okulu bulunmaktadır (Alaçatı Belediyesi Verileri, 2013).

Alaçatı’da kültürel çekicilikler, 1874 yılında yapılan “Ayios Konstantinos Kilisesi” ya da yeni adıyla “Pazar Yeri Camisi”, Selçuklulardan kalma “Hacı Memiş Ağa Camisi”, eski yel değirmenleri ve amfi tiyatrodur. Yukarıda da belirtildiği gibi parke taş döşeli dar sokaklar ve eski Rum evleri de Alaçatı için diğer bir tarihi ve kültürel çekicilik unsurudur. Bölge kentsel sit alanı olması nedeniyle çok katlı yeni bina yapımına izin verilemektedir. Alaçatı merkezde yeni yapılara izin verilmemektedir. Yeni yapılan binalar, merkez dışında ve destinasyona özgü taş evlerden oluşmaktadır.

Alaçatı’da günümüzde giderek bilinen Slow Food (Doğal ve Organik Besinler) hareketi Alaçatı pazarında kendisini göstermektedir. Alaçatı pazarında organik ve doğal gıdalarla birlikte ege mutfağına özgü yabani otları da bulabilmek mümkündür. Cumartesi günleri “Pazar Yeri Camisi” önünde Türkiye’nin ilk antika pazarlarından birisi kurulmaktadır. Salı günleri ise sadece 25 tezgâh kapasiteli ve sadece yerli ürünlerin satıldığı pazar kurulmaktadır. Ayrıca yerel üreticilerin ürünlerinin yer aldığı gece “Takı Pazarı” da bulunmaktadır.

Bölgede doğal çevreyi koruma adına özel bir kuruluşun desteğiyle Belediye ve TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) tarafından yürütülen proje ile sakız ağaçları koruma altına alınmaktadır.

Bölgede su ve kanalizasyon sorunu bulunmamaktadır. Bölgede mevcut rüzgâr tribünlerinden elektrik kullanılmaktadır. Bölgede en önemli sorun otopark

112 sorunudur. Özellikle yaz aylarında Alaçatı merkezinin trafiğe kapalı olması nedeniyle bölgede yeterli otopark alanı mevcut değildir.

Alaçatı beldesinde rüzgâr sörfü dünya kupası, ot festivali gibi sportif, kültürel ve sanatsal etkinlik düzenlenmektedir. Turizm destinasyonların rekabet gücünü etkileyen önemli bir yapay faktör unsuru olan festival ve etkinliklerin niteliği ve niceliği gün geçtikçe artmaktadır.

Alaçatı’da her yıl Nisan ayı içersinde düzenlenen “Alaçatı Ot Festivali” bölgeye özgü otlarla yapılan yemeklerin yarışmasıdır. 2013 yılında dördüncüsü düzenlenen festivalde amaç, bölgeye özgü otların ve yemeklerin unutulmamasını sağlamak ve tanıtımını yapmaktır (Yeni Çeşme Gazetesi, 03.04.2013: 9; Alaçatı’nın Yarışan Yemekleri, 2012).

Düzenlenen bir diğer kültür ve sanat etkinliği, “Alaçatı Genç Sanat Günleri”dir. 2013 yılında ikincisi düzenlenen etkinlik 19 Mayıs’ta başlamakta ve Haziran ayına kadar devam etmektedir. 2012 yılında ulusal katılımla gerçekleştirilen etkinliğe, 2013 yılında uluslararası sanatçılarında katılımıyla yerel ve ulusal bir etkinlikten uluslararası bir etkinliğe dönüşmektedir. Etkinlikte resim, heykel, seramik, fotoğraf, tekstil ve lif baskı, cam, gravür gibi sergiler yer almaktadır (Alaçatı Genç Sanatçıları Kucaklıyor, Alaçatı Genç Sanat Günleri Ulusal Karma Sergisi Kitabı, 2012).

Alaçatı destinasyonunda düzenlenen bir diğer önemli etkinlik “Rüzgâr Sörfü Dünya Kupası”dır. 2013 yılında beşincisi düzenlenen İklime bağlı olarak Temmuz ya da Ağustos ayındaki etkinlikle birlikte “Surf&Sound” adı altında spor ve müzik festivali ile etkinlik desteklenmektedir. Ayrıca Türkiye Yelken Federasyonu tarafından birincisi 2011 yılında düzenlenen “Windsurf Ligi”nde de yarış merkezi konumundadır.

Alaçatı Belediyesi tarafından “Bisikletle Alaçatı” projesi kapsamında Çeşme yarımadası için kolay, orta ve zor olmak üzere üç farklı parkur belirlenmiştir.

Ayrıca İzmir ve Çeşme’de geniş kapsamlı düzenlenen bölgesel kültür ve sanat etkinliklerinin bir bölümü de Alaçatı’da düzenlenmektedir.