• Sonuç bulunamadı

3. METĠN OLUġTURMA ÇALIġMALARI

3.6.5 Aksiyon ve Doruk Nokta

Cevat paĢanın sahneye girmesiyle dıĢ aksiyon baĢlar, üsteğmen Hasan beyin kızı olduğunu öğrenmesi iç aksiyon noktasıdır.

Üsteğmen hasan beyin Cevat paĢa tarafından verilen üç günlük izini reddetmesi sahnenin doruk noktasıdır.

Sahnenin bitiminden sonra anlatıcının serimi ile savaĢın dehĢeti ve neler yaĢandığı seyirciye aktarılır. SavaĢ sonrası Cevat paĢanın ünlü sözleri fondan verilir.

48

Dardanos tabyası ve üsteğmen Hasan beyin kahramanlıklarıyla Ģahadetinin bilgilendirilmesi ise anlatıcının ikinci seriminde gerçekleĢir. Serimin ikinci bölümünün sonlarında gelecek olan sahnenin ön bilgisi de seyirciye aktarılır.

ANLATICI: Müttefiklerin deniz harekatındaki amacı ; Türk askerinin bu yoğun

bombardıman altında kalması ve bu siperleri terk etmesi idi. Ancak beklenen olmadı. Gerek siperlerini terk etmeyen Türk askerleri, gerek Türk tabyaların isabetli atıĢları, gerek Nusret'in döktüğü mayınlar ve tabii ki Seyit OnbaĢı'nın akıllara durgunluk veren kahramanlığı sonucunda, Yenilmez denen Armada boğazı terk ederken Cevat paĢa belki de savaĢı özetleyen o cümlesini gemilerin ardından haykırıyordu.

FON: Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler.

ANLATICI: 18 mart günü Dardanos tabyası na 4000 i aĢkın top mermisi atıldı ve

bu bombardıman sonucunda Üsteğmen Hasan Bey didarını yani - gözünün nurunu- göremeden Ģehit oldu. Hasan ve Mevsuf beylerin bulunduğu Dardanos Tabyası'na bu kahramanların adları verildi ve oraya defnedildi.

18 Mart zaferinden sonra Türk Genelkurmayı müttefiklerin olası kara harekatını durdurabilmek amacıyla 3. Orduyu bölgeye sevk etti. Esat PaĢa'nın savunma planı hazırdı. Ancak Gelibolu' da kurulan 5. Ordu Kumandanı Alman Liman Van Sanders savunma planını baĢtan aĢağı değiĢtirdi.

3.7 6.Sahne (Liman PaĢa)

Boğazı gemilerle geçemeyen müttefik kuvvetlerinin olası bir kara harekatına karĢı Osmanlı genel kurmayı da hazırlıklara baĢlamıĢtır. Fakat Esat paĢanın planı 5. ordu komutanı Alman Liman Van Sanders tarafından rafa kaldırılmıĢtır. Kara da düĢmanın tutunmasıyla savaĢın uzaması nedenini bunun yanı sıra kaderimizin Almanların eline verilmesinin ağır sonucunu seyirciye aktarmayı planlayarak bu sahne kurgulanmıĢtır. Sahnenin içeriği tarihsel bir gerçektir, fakat olayın bu Ģekilde cereyan ettiği tiyatronun varsayımsal içeriğine uygun bir Ģekilde kaleme alınmıĢtır.

49

3.7.1 Sahnenin Konusu

Gelibolu‟ya sevk edilen 3. Orduyla birlikte Esat paĢa da burada bulunan 5.orduya bağlanarak Alman Liman paĢanın emri altına verilmiĢtir. Yarbay Mustafa Kemal ile Esat paĢanın planı örtüĢmektedir ama liman paĢa bu olası planın tam aksini iddia ederek Esat paĢanın ısrarına rağmen düĢüncesinden geri adım atmaz ve bütün planı değiĢtirir.

3.7.2 KonuĢma örgüsü

ESAT PAġA: Sayın komutanlar; deniz harbini baĢarılı bir Ģekilde tamamlamıĢ

bulunuyoruz. Ancak müttefiklerin bu mağlubiyeti kaldıramayıp kara çıkarması eĢliğinde tekrar saldıracağı aĢikardır. Vereceğiniz emirleri bekliyoruz, Liman PaĢa'm

LĠMAN PAġA: Öncelikle sizi dinleyeyim son sözü zaten ben söyleyeceğimm

Müttefiklerin yapacağı çıkarma harekatı hakkında siz ne düĢünüyorsunuz, yarbay Mustafa Kemal, zira bu bölgeyi en iyi tanıyanlardan biri sizsiniz.

MUSTAFA KEMAL: DüĢman donanmasının boğazdan geçmesine engel olan kıyı

bataryalarımız denizden susturulamamıĢtır. DüĢman bunları karadan ele geçirmek isteyecektir. Yarımadaya yapılacak çıkarmanın hedefleri; Alçıtepe ve Kocaçimentepe olacaktır. Buraları ele geçiren düĢman bataryalarımızı kolayca susturabilir. Bu iki tepeden en önemlisi ve tehlike yaratabilecek olanı, kıyı bataryalarımıza en yakın olan Kocaçimentepe'dir. Tümenimle beraber burayı savunmak için emirlerinizi bekliyorum ama Esat PaĢa'nın görüĢleri benimkilerden daha değerlidir.

ESAT PAġA:Estağfurullah yarbayım. Ben de sizin gibi düĢünüyorum, (harita

baĢına gelir) DüĢman Seddülbahir, Ertuğrul Koyu, Arıburnu ve Suğla Körfezinden çıkarma yapacak. Yarımadada çıkarmaya en müsait yerler buralar. Tüm gücümüzle buralar tutulmalı ve düĢman karaya ayak basmadan imha edilmeli. Bununla beraber Saros ve Kumkalede gösteri çıkarmalarını bekliyorum; buralarda ihtiyaten birer manganın bulunmasını yeterli olacağını düĢünüyorum. (liman paĢa sinirlenerek ayağa kalkar)

50

LĠMAN PAġA: Saçmalıyorsunuz beyler! Bu mu sizin savunma planınız, savaĢ

anlayıĢınız, harp sanatınız.(haritayı yırtar;) (Yeni harita üzerinden devam eder:) DüĢman çıkarma yapmadan önce tüm kıyıları bombardıman altına alır. Bizim kıyı da beklememiz aptallık olur. Buralara keĢif birlikleri bırakarak asıl orduyu Bolayır'a çekeceğiz. Çünkü asıl çıkarmanın yapılacağı yer SAROS. Çünkü Ġstanbul‟a en yakın yer burası. Ve siz Mustafa Kemal, tümeninizle beraber Conk bayır‟ında değil, Bigalıda emirlerimi bekleyeceksiniz.

ESAT PAġA:Çıkarma deniz harekatıyla beraber yapılır sayın Liman von Sanders,

gemiler boğazın giriĢinde beklerken kara ordusu Saros'tan saldırmaz, biz oraya bir takımın bile fazla geleceğini düĢünürken siz neredeyse ordunun yarısını oraya yığıyorsunuz. Ayrıca düĢmanı geride bekler ve karada tutunmasına izin verirsek savaĢ uzar; hem zaman hem de asker kaybımız fazla olur. Bizi telafisi zor duruma sokabilir.

LĠMAN PAġA:SavaĢlar kolay kazanılmıyor beyler, ayrıca ben sizler gibi tahmin

de bulunmuyorum, olacakları söylüyorum. Zaten sizi yeterli görseydi Enver PaĢa, beni baĢınıza getirmezdi. Söylediklerim emir niteliğindedir. (çıkar gider)

MUSTAFA KEMAL: Bu planla biz bu savaĢı kaybederiz.

ESAT PAġA: Sakin olun yarbayım, Enver PaĢa'nın emri...EMĠR DEMĠRĠ KESER. 3.7.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

LĠMAN PAġA: General Otto Liman von Sanders (d. 17 ġubat 1855Almanya - ö.

22 Ağustos 1929; Münih, Bavyera) Çanakkale'yi savunan Osmanlı 5. Ordu Komutanı MareĢal Liman von Sanders Osmanlı Devleti'ndeki Alman DanıĢma Kurulu BaĢkanıydı.

ESAT PAġA: Esat (Bülkat) PaĢa, 3. Kolordu Komutanı MUSTAFA KEMAL: Çanakkale 19. Fırka komutanı.

3.7.4 Mekan ve Durum

Komuta çadırı. 18 Mart saldırısından eli boĢ dönen müttefik kuvvetleri kara

51

Genel Kurmayı kara kuvvetlerinin baĢına Liman paĢayı atamıĢ, Liman paĢa ise Türk komutanları Enver paĢa ve yarbay Mustafa kemalin kendisinden aĢağı görerek çıkarma palanlarını reddedip kendi planının uygulanmasını emir vermektedir.

3.7.5 Aksiyon ve Doruk Nokası

Aksiyon anı, “ Liman paĢa: Saçmalıyorsunuz beyler! Bu mu sizin savunma planınız, savaĢ anlayıĢınız, harp sanatınız” repliğiyle masada bulunan haritayı yırtmasıdır. Doruk nokta ise Mustafa Kemal‟in “Bu planla biz bu savaĢı kaybederiz” repliğidir.

Sahne bitiminde anlatıcının serimi ile konunun açılımı seyirciye aktarılır. Ġkinci serim baĢlığı ile de bir sonraki sahnenin konusu hakkında bilgi verilmektedir.

ANLATICI: Ve korkulan oldu.! 25 Nisan 1915 sabahı; müttefik kuvvetleri, Esat

PaĢa ve Yarbay Mustafa Kemal'in tahmin ettikleri yerlerden, yani Ertuğrul Koyu, Seddülbahir ve Arıburnu‟ndan çıkarma yaptı. Liman PaĢa ise cepheden 57 km içeride Bolayır‟da, düĢmanın Saros Körfezi'ne yaptığı sahte çıkarmayı saatlerce seyretti.Nasıl olsa cephede kanlarım ve canlarını ortaya koyan Türk evlatlarıydı. Bu esnada kendisinden sayıca kat kat üstün olan düĢmanla mücadele eden Türk Mehmetçiği destan yazdı.

ANLATICI: ġimdi gelelim Anadolu topraklarında savaĢa gönderilen

askerlerimizin ayrılıklarına. En acı olanlarından biri de Ģüphesiz aynı yastığa yıllarca baĢ koymuĢ, yıkılmaz aileler kurmuĢ çiftlerin ayrılıklarıdır. Ne acıdır ki günümüz gençliği olarak biz ölümsüz ve günahsız aĢklara değil, günübirlik sevdalara aldandık. Oysa BinbaĢı Asım ile Zeynep öyle büyük bir sevda üzerine hayatlarını birleĢtirdiler ki onları ancak tek bir Ģey ayırabilirdi. Memleket sevdası.

52

3.8 7.Sahne (Asım Ġle Zeynep)

Bu sahnede savaĢın diğer yüzü olan aileler ve onların vatan uğruna göze aldıkları büyük fedakarlıklar ele alınmıĢtır. GeçmiĢten ders çıkararak günümüz kadın erkek iliĢkilerinin ne denli değiĢtiği de anlatılmaya çalıĢılmıĢtır.

7. Sahne baĢlangıç geliĢim ve sonuç olarak üç bölümden oluĢmaktadır, anlatıcı her bölümün bitiĢ ve baĢlangıcını belirler. Olayların Asım ve Zeynep üzerinde yoğunlaĢması, ayrı olan üç sahnenin bir sahne altında toplanmasını mantıklı kılmıĢtır. Sahneyi oluĢturma düĢüncesinde, gerçek olaylardan yararlanılarak mantıklı bir kurgu ortaya çıkarılmaya çalıĢılmıĢtır.

3.8.1 Sahnenin Konusu

Gelen bir haberle Asımın birliği Çanakkale‟ye gönderilmektedir. Asım eĢi

Zeynep ile vedalaĢır ve çok sevdiği karısından helallik alır. Zeynep ise Asımına iĢlediği mendili vererek onu yolcu eder.

Ġkinci sahnede Asım siperdeyken yanına Mustafa Kemal gelir ve durumun nasıl olduğunu sorar, Asım bilgi verirken sipere düĢen bir top mermisiyle Ģehit olur. Sipere gelen sıhhiye ekibi Asımın değerli eĢyalarını ailesine göndermek için üzerini ararlar, üzerinden vasiyeti yazan bir mektupla mendil çıkar, Mustafa Kemal‟in emriyle mektup ve mendil ailesine gönderilir.

Üçüncü sahnede eĢinden haber bekleyen Zeynep‟e vasiyeti yazan mektup ve mendil anlatıcı tarafından verilir ve Asımın vasiyeti fondan okunur.

3.8.2 KonuĢma Örgüsü

ZEYNEP: Asım, geldiğinden beri konuĢmadın, bir Ģey mi oldu.

ASIM: Efendim Zeynep im.

ZEYNEP: Canın mı sıkkın asım, seni hiç böyle görmedim. ASIM(2.PAġA): Seni istemeye geldiğimiz günü hatırladın mı?

ZEYNEP: Hatırlamaz mıyım, akrabalar babama burada adam mı kalmadı taa

GümüĢhane'ye verdin kızını demiĢlerdi, ama Ģimdi nerden çıktı ki bu.

ASIM: Kader, Aziziye nere, GümüĢhane nere. Allah bizi birbirimize yazmıĢ

Zeynep im. Uzaklardan gelip birbirimizi bulduk, mesut olduk. Allah senden razı olsun, bir gün

53

ZEYNEP: Ben de senden asım, ben de senden incinmedim.

ASĠM: Dünyalar güzeli bir çocuk verdin bana, dünyalar benim oldu. ġehir Ģehir

dolaĢtın benimle, gün oldu küçük bir evde yaĢadık, gün oldu yarım ekmeği bölüĢtük ve her gün hayatı paylaĢtık.

ZEYNEP: Kurban olurum sana asım. Hadi söyle bana sıkıntını. ASIM: Bugün paĢalar geldi, bizim alayı Gelibolu'ya gönderiyorlar. ZEYNEP: Gelibolu'ya mı, Harbe yani.

ASIM: (YERE BAKARAK BAġINLA TASTĠK EDER)

ZEYNEP: EĢim oldun, ömrüm boyu yoldaĢım oldun. Gurbete geldik, anamdan

ayrıldım anam oldun, babam oldun, kardeĢim oldun. Her akĢam yolunu gözlerim, ben asker karıĢıyım asım, bunu bana sen öğretmedin mi?

ASIM: Allah'ın takdiri Zeynep im, inĢallah döneceğim. Eğer olur da dönmezsem...

ZEYNEP: Sus, kurbanın olayım öyle konuĢma ne olur. Ben ve kızın yolunu gözleyeceğiz. Tıpkı her akĢam eve geldiğini gözlediğimiz gibi.

ASIM: Ama Zeynep im Ģunu bil ki, vatanı düĢman ayakları, camileri haç gölgesinde

görmektense; genç hemĢirelerin namusları ayak altına alınmak, ihtiyar annelerin beyaz saçlarına hakaret edilmektense; senin özellikle senin sultanım, düĢman kucağında çırpındığını duymaktansa, bayrağım gibi kırmızı kanlara boyanarak ölmeyi yeğlerim.

ZEYNEP: Allah seni bize bağıĢlar da gittiğin gibi dönersin inĢallah. Peki ne zaman

gelirsin?

ASIM: Orası hiç belli olmaz. Eğer olur da savaĢ uzar, gecikirsem ben gelene kadar

sakın Ģu kapının ardına çıkma, bakkal Rüstem emmiyle konuĢtum hafta da bir çırağını gönderecek, onun dıĢında bir ihtiyacın olursa KomĢumuz Zehra Teyze sana yardım edecek.

ZEYNEP: Peki Asımım peki.

ASIM: Payitahtımın sultanı, mabedimin mihrabı! Gençsin, güzelsin hele gözümde

dünyalara bedelsin, gözüm arkada kalmasın ne olur, söz ver bana, ben gelinceye kadar evimizden ayrılma.

ZEYNEP: Söz Asımım söz! Sen gelmeden aha Ģu eĢiğe adım dahi atmayacağım

ama benim de senden bir dileğim var, bu mendili dönene dek yanından hiç ayırma, olur mu?

54

ASIM: (mendili alır koklar) zaten ne sen ne kızımız bir an dahi gözümün önünden çıkmıyorsunuz ki. Sabah sizinle uyanıyor iĢe sizinle gidiyor rüyalarımda hep sizinle oluyorum. Gelibolu dada yine hep yanımda olacaksınız.

ZEYNEP: Hadi Asım fazla oyalanma, kumandan seni bekler, belli ki iĢiniz çok

fazla (ceket giydirir) (Asım çıkar.)

ANLATICI: Asımın, ne zaman geleceğini bilip de beklemek mi daha iyi ,bilmeden

beklemek mi daha iyi?

ASIM (Mustafa Kemal sipere gelir) Efendim Anzaklar Arıburnu'ndan çıkarma

yaptılar ve hızla Kocaçimentepe'ye ilerliyorlar. Ne yapmamızı emredesiniz? M KEMAL: BinbaĢım, sahildeki gözcülerimizden haber var mı?

ASIM: Efendim Asteğmen Ġbrada lı Ġbrahim Hayrettin ve neferleri düĢmanı sahil

kesiminde saatlerce oyalamıĢlar. Ancak sayıca üstün olan düĢmana karĢı daha fazla direnememiĢler.

M KEMAL: DüĢmanın durumu nedir?

ASIM: Efendim düĢman Conk bayırı sırtlarına tırmanmaya baĢladı ve

karargahımıza oldukça yaklaĢtı. ( Bomba patlaması )

DOKTOR 1: Kumandanım kalbiniz?

MUSTAFA KEMA: Kalbim değil, saatim. Annemin yadigarı, siz Asım'a bakın DOKTOR 2: (Asım'a bakar öldüğüne kanaat getirince) : Kaybettik.

DOKTOR 1:Künyesini ve değerli eĢyalarını çıkarıp ailesine yollayın

DOKTOR 2: Kumandanım vasiyetname yazan bir zarf ve bu mendil çıktı.

Biliyorsunuz sargı bezi sıkıntımız var mendili sargı bezi olarak kullanalım mı?

MUSTAFA KEMAL: Bu zamana kadar evlatlarımızdan ne istediysek verdiler

bari sevdiğinin mendilini almayalım! Mendille beraber defnedin vasiyetnamesini de gönderin!

ANLATICI: Aylardır evinden dıĢarı çıkamayan Zeynep eĢinden gelen vasiyeti alır

(anlatıcı zarfı Zeynep‟e verir) (Asımın sesi fondan)!”Sevgili eşim,

Seferberlikle beraber, mesleğim itibariyle tam bir askerim ve şimdi cepheye vatanımı savunmaya gidiyorum. Böyle olmakla birlikte bu vasiyeti yazmak hemen ölmek

55

değildir, lakin burada ölümün ne zaman geleceği belli olmaz. Cenabı Allah bizi uzak memleketlerden nasıl birbirimize nasip etti ise Emir-i hak vakii olunca elbet ruhlarımızı da kavuşturur. Gözümün nuru Zeynep im, eğer şehitlik nasip olursa taşınabilir eşyalarımızı sat ve mihri müeccelini al. Eğer bunlar yetmez ise hakkını helal edeceğinden ve beni borçlu yatırmayacağından eminim. Ruhuma bir mevlit okutursan başka bir şey istemem, şahadet bana yeter. Bu vasiyetnameyi aldığın zaman yüksek sesle ağlamana razı değilim”.(IĢıklar kapanır anlatıcı ıĢığı yanar) ANLATICI:Zeynep Hanım ölene kadar erinin sözünden çıkmamıĢtır. Hatırladınız

mı o sözü asım dönene kadar evinden çıkmayacaktı ve çıkmadı da hatta kocası Ģehit olduğundan beri her evlilik yıl dönümlerinde en güzel elbiselerini giyip bekledi.eĢi Ģehitti; görmese de yanında olduğunu biliyordu, yıllar sonra hiç çıkmadığı evden cenazesi çıktı. Günü birlik aĢkların yaĢandığı yerler el üstünde tutulurken, ölümsüz sevdanın yaĢandığı, acı ile beklemeye Ģahit olan, sadakatle dolu bu ev vefasızlığın kurbanı olarak yıkıldı.

3.8.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

Asım: Çanakkalede Ģehit düĢmüĢ bir Osmanlı subayı, eĢini seven ama vatanını her

Ģeyden daha fazla seven biri.

Zeynep: Asımın karısı, kocasına düĢkün ve bir kızı olan bir Subay eĢi. Mustafa Kemal:Çanakkale 19. Fırka komutanı ve Asımın komutanı. Doktor 1: Ordu doktoru

Doktor 2: Ordu doktoru

3.8.4 Mekan ve Durum

Asımın evi, cephede bir siper ve Asımın evi olmak üzere üç farklı mekan

vardır. Anadolu‟nun her köĢesinden Çanakkale‟ye asker sevk edilmektedir. Vatan uğruna her türlü fedakarlık yapılmakta, eĢler kocasız, analar çocuksuz kalmaktadır. Cephede savaĢ bütün acımasızlığıyla sürmekte ve Ģehadete ulaĢmak an meselesidir. ġehit düĢenlerin geride bıraktıkları ise onların vasiyetlerini yerine getirmenin onurunu yaĢamaktadırlar.

56

3.8.5 Aksiyon Düğüm ve Doruk Nokta

Ġlk düğüm ve aksiyon Asımın Çanakkale‟ye gideceğini söylemesi ile baĢlar. Sipere top mermisinin isabet etmesi, Mustafa Kemalin yere düĢmesi ve Asımın Ģehit düĢmesi bir baĢka aksiyonu ve doruk noktayı gösterir, Zeynep‟in Asımın Ģehit düĢtüğü haberini alması ve vasiyetin okunması da bir baĢka düğüm noktasıdır. Sahne sonun da anlatıcının serimi açılımı gerçekleĢtirir.

3.9 8.Sahne(Edincikli Ġbrahim)

Bu sahnede vatanı uğruna çocuk yaĢtaki evlatlarını cepheye gönderen anaların

ve bu topraklar uğruna, oyun yerine savaĢan Türk aslanlarının anısını hatırlatmak amaçlanmıĢtır. Bu sahneyle ilintili olan bir çok hikaye anlatılmaktadır, bu hikayeler ıĢığında Türk anasının metaneti ve vatanı uğruna yaptığı binlerce fedakarlığın örneği olması düĢünülerek kaleme alınmıĢtır. Sahnede iki ayrı zaman ve tek mekan bulunur, bu yüzden tek sahne olarak kurgulanmıĢtır. Bu sahne ile birinci perde son

bulmaktadır

3.9.1 Sahnenin Konusu

Kocasını kardeĢini ve oğlunu Ģehit veren anne son kalan çocuğu olan

Ġbrahim‟i de Çanakkale‟ye yollamak ister. Ġbrahim daha çocuk yaĢtadır ve anasından ayrılmak istemez ama annesinin ısrarı üzerine onu kıramaz ve cepheye gitmeye razı olur. Cepheye giden Ġbrahim annesinin hasretine dayanamayarak geri gelir ve evinin kapısını çalar. Anne oğlunun geri geldiğini anlar ve kapıyı açmaz, geleninde oğlu olmadığını oğlunun askerden kaçacak kadar korkak olmadığını söyler böylece Ġbrahim çok sevdiği anasını göremeden cepheye döner.

3.9.2 KonuĢma Örgüsü

ANNE: Guzum, ibramım, herkesler askere gidiyor da, sen gitmeyecen mi?

ĠBRAHĠM: Ama ana ben daha çok küçüğüm hem silah bile tutamama ki . Senin hasretine dayanamam ki ana.

ANNE: Ayrı kalmak sanada zor bana da zor, oğlum ama savaĢı kaybedersek

yaĢatırlar mı bizi sanıyon.

57 sensiz naparım ben oralarda

ANNE: Guzum, gitmen gerek, vatanın sana ihtiyacı var, Hem ölürsek ahrette

Allah'ın huzuruna nasıl çıkarız?

ĠBRAHĠM: Ana, ne olur yapamam sensiz.

ANNE:Bah guzum eğer gitmezsen hakkımı sana helal eylemem.Gerekirse kıĢlaya

ellerimle teslim ederim.Oğlum , guzum,dayın ġıpka'da, baban Dömeke'de ağabeylerinse Çanakkale'de Ģehit oldular.Bak son yongam sensin.Bu topraklara düĢman eli değecekse, minarelerden ezan sesi kesilip , kandiller küllenecekse eğer, sütün sana haram olsun. Öl de köye geri dönme oğul. Bu vatan için senin de ölmen gerekiyorsa git guzum ya Ģehit ol ya gazi !

ĠBRAHĠM: Olur ana olur, gidiyom senin dediğin olsun.

ANNE: Hade oğlum Allah gazanı mübarek etsin.

ANNE:Guzum yolun Ģıpka ya uğrarsa dayının ruhuna Fatiha okumayı unutma! Emi! ANLATICI: Anasının hasretine dayanamayan Ġbrahim asker ocağından kaçarak

köyüne geri döndü ve anasının kapısına dayandı. ( Anne namaz kılmaktadır, kapı çalınır)

ANNE: Kimdir o ?

ĠBRAHĠM: Ana ben oğlun ibram ,tanımadın mı?

ANNE:Yok, sen oğlum deelsin açmam. Benim oğlum askerde.

ĠBARHĠM: Ana sesimden de mi tanımadın ben oğlun ibram. Senin özlemine

dayanamadım da geldim.

ANNE: Benim ibramım savaĢtan kaçacak kadar hayın deel. De hade get, sen oğlum deelsin ..

ĠBRAHĠM: Ana nolur aç, bu gece yanında kalayım. Orda siperler çok soğuk! Senin

sıcaklığını özledim anacım.

ANNE: Yok açmam öldürseler açmam, dön gıĢlana.

ĠBRAHĠM: Ana o zaman bir kere olsun yüzünü göreyim, bir kere sarılayım. Gün

ağırmadan dönerim kıĢlama.

ANNE: Olmaz dedim oğul olmaz. SavaĢ bitmeden açmam kapıyı sana. Oğul Sen

58 Seni gözledim

Doğduğundan beri yaptığım gibi; Seni izledim Yüzüne çarparsa eğer yel; Yüreğim ürperir oğul. Ayağına taĢ değerse; Bağrım yanar oğul.

Kıyamadım gülü ellemene; Dikeni vardır diye. Canımdan can Kanımdan kan oğul Ama... Bugün git oğul Yoluna git

ġu İslam toprağını gavur alacaksa, Ezanların susacaksa, El kemendini boynuna atacaksa,

Çiğnenecekse Ģehit atanın mezarı Git oğul Git.. Bilesin ki Resul önündedir

Bilesin ki melekler ardındadır Bilesin ki dualarım semadadır Bilesin ki yolun Allah'adır

DüĢte gördüm oğul Bize artık vuslat MahĢerden sonrayadır.

3.9.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

Ġbrahim: Daha 15 yaĢına basmamıĢ bir Türk çocuğu.

Anne: Ġbrahim‟in anası, son çocuğunu da vatan için cepheye yollayan fedakar Türk

kadını.

3.9.4 Mekan ve Durum

Bir köy evi. Seferberlik ilan edilmiĢ, eli silah tutan herkes cepheye çağırılmıĢtır.

Benzer Belgeler