• Sonuç bulunamadı

3. METĠN OLUġTURMA ÇALIġMALARI

3.9.5 Aksiyon, Düğüm ve Doruk Nokta

Ġbrahim annesinin hasretine dayanamayıp köye dönmesi ve kapıyı çalması

aksiyon noktalarını, annesinin sen Ġbrahim değilsin diyerek onu eve almaması düğüm noktası, içeri almayıp tam giderken oğlunun arkasından Ģiir okuması sahnenin doruk noktasını belirtir.

Perde sonu olması nedeniyle sahnenin duygu ritmi iyi tartılmalı ve seyircinin iç aksiyonunu üst seviyeye taĢınmalıdır.

59

3.10 9.SAHNE(DR.DĠMĠTROYATĠ)

Üç farklı zamanda geçen, olaylar örgüsünün tek kahraman üzerinde yaratıldığı bir baĢka sahnedir. Dr. Dimitroyati Çanakkale savaĢına katılan Rum asıllı bir Osmanlı vatandaĢıdır. Son dönemde üzerinde bir çok konuĢma ve tartıĢma yapılsa da biz bu sahneyle vatandaĢ olma, ait olma ruhunu iĢlemeye çalıĢmıĢ bulunmaktayız. Dimitroyati sahnesiyle amaçlanan, sefasını sürdüğü memleketinin zor durumdayken duyarsız kalamayan Rum bir hekimin anısını canlandırmaktır. Bununla birlikte Osmanlının bu zor durumunda içerde de bir sürü azınlığın ayaklanması ile zor günler yaĢadığı gözler önüne serilmek istenmiĢtir.

3.10.1 Sahnenin Konusu

Dr. Dimitroyati vatanına düĢkün Rum asıllı bir doktordur. Devletin zor günler geçirdiği o günlerde Ġstanbul da yaĢayan azınlıkların baĢ kaldırması yaĢanırken, Ġstanbul‟un tekrar Hıristiyanların eline geçmesini arzulayan eniĢtesine karĢı durmuĢ ve sefasını sürdüğü memleketinin zor günlerinde cefasına da katlanmak gerektiğini düĢünür. Böylece gönüllüler arasına katılarak cepheye gitmeye karar verir. Bu kararına baĢta eniĢtesi olmak üzere ailesi karĢı çıkar. Ama Dimitroyati onlara kulak asmayarak cephede görev alır. Görev sırasında ağır yaralanan Dimitroyati‟nin baĢında bir imam ve ali çavuĢ durmaktadır. Vatanına ve Mehmetçiğe sevgisini son cümlelerinde bir daha yeniler ve vasiyet olarak baĢka bir mezarlığa gömülmek istemez ve Mehmetçikle birlikte mahĢere kadar koyun koyuna istirahat etmek ister. Vasiyeti üzerine Ģehitliğe defnedilir.

3.10.2 KonuĢma örgüsü

PAPULAOS: Çok zor günler geçiriyoruz.Millet-i Sadıka denilen Ermeniler bile

Sarp 'ta bayrak açmıĢlar. Rum ahalisi olarak toplanmamız daha güçlü olmamız lazım. Bu harp bittiğinde zafer bizim olmalı.Lakin en yakınımızdakiler bile halen bunu göremiyorlar. Bu olan bitene siz ne diyorsunuz efendim?

60

ELENA: Bilmiyorum. Ben senelerden beri bu mahallede yasıyorum. Ne vakit

baĢım sıkıĢsa yardıma ilk önce Türk komĢular ulaĢtı.

Bahsettiğin gibi zor günler geçiriyoruz. Ümit edelim ki her Ģey yine eskisi gibi olsun. SavaĢ hepimizi vurdu. Ama komĢular daha periĢan. Bugün Dimitri 'nin arkadaĢı da Çanakkale'ye gidiyor

PAPULAOS: Bu Türklerin savası bizim değil. DeğiĢmeleri gerekirdi. Bakınız

Britanya 'ya Dünya'nın tozunu attırıyorlar. Biz de değiĢmezsek Osmanlı gibi batar gideriz.

ġimdiye kadar ablanın hatırına seslenmedim. Artık akıllı ol. Daha zengin olmak, daha güzel yaĢamak istemez misin? Çocuğunu bir Avrupalı gibi yetiĢtirmek istemez misin?

DR.DĠMĠTROYATĠ: : EniĢte; saydığın her Ģeye zaten sahip değil miyiz?

Ailemizde paĢalar vekiller yok mu? En zengin tüccarlar biz değil miyiz? Ticaret desen Ermenilerin Yahudilerin Rumların elinde. En güzel yerlerde oturuyorsun. PadiĢahı bile yerinden edecek gücün yok mu? Allah aĢkına daha ne istiyorsun? PAPULAOS:Türklerin Anadolu'dan defolup gitmesini istiyorum. Doğru her imkan elimizde ama yine de varlıkları bile beni rahatsız ediyor.

DR.DĠMĠTROYATĠ: : Umarım bir gün onlar da sizin varlığınızdan rahatsız

olmazlar. unutma ne ekersen onu biçersin eniĢte. ġimdi izninizle çıkmam gerekiyor. Mehmet bugün cepheye gidecek.

Eeee , Dünya hali değil mi eniĢte? Biri ölmeli ki öbürü yaĢasın.

ANLATICI: Doktor Dimitroyati çalıĢtığı hastanedeki Tıbbiyelilerin gönüllü

olarak cepheye

gittiklerini görünce, sefasını sürdüğü memleketini cefa gününde yalnız bırakmadı ve ahde vefa örneği göstererek cepheye gitmeye karar verdi.

ELENA: Bu ne hal Dimitri!

DR.DĠMĠTROYATĠ: Ben de cepheye gidiyorum. ELENA: Ġnanamıyorum Dimitri! ÇıldırmıĢ olmalısın! DR.DĠMĠTROYATĠ: Bilâkis, akıllandım!

PAPAULOS: Bu yaptığına çok piĢman olacaksın dimitri!

61

PAPAULOS: Etrafına bir bak herkes kendisi için çabalıyor. zevk sefahat gırla

Gidiyor, sen onları mı savunacaksın.

DR.DĠMĠTROYATĠ: EniĢte Senin gibi düĢünenler bunu anlayamaz. bu

üniformanın Sahipleri Sizin anlamını bilmediğiniz bir kelime için SavaĢıyor.

PAPAULOS: NeymiĢ o bilmediğimiz kelime?

DR.DĠMĠTROYATĠ: VATAN PAPAULOS, VATAN!

(Dimitri sedyede yatmaktadır, başında imam ve ali çavuş vardır.)

DR.DĠMĠTROYATĠ: Hocam sıra bize de geldi demek?

ĠMAM: Yok kumandanım gönlünü ferah tutu inĢallah iyileĢeceksin. DR.DĠMĠTROYATĠ: Yok hocam yok sıramız geldi belli.

ĠMAM : Kumandanım.Sana bir Ġncil getirmek isterdim ya da sözleriyle seni

rahatlatacak bir papaz.

DR.DĠMĠTROYATĠ: Hocam, söz güzel olduktan sonra kimin söylediğinin ne

hatırı var, hocam askerimiz öldükten sonra Ģehit oluyor değil mi? ĠMAM: ( başıyla tasdikler..)

DR.DĠMĠTROYATĠ: Ali çavuĢ sakın haa! Gavur mavur dersiniz. BaĢka yere

gömersiniz. Beni sizlerden ayırmayın.(BaĢı yana düĢer)

3.10.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

Dr. Dimitroyati: Rum asıllı Ġstanbul da yaĢayan bir doktor. Vatanperver, Rum

Ģivesi ile konuĢmakta.

Papaulos: Dr. Dimitroyati‟nin eniĢtesi, tam bir Rum milliyetçisi.

Elena: Dr. Dimitroyati‟nin ablası, kocası gibi sert düĢüncelere sahip değil. Kendi

halinde bir Rum kadını.

Ġmam: Çanakkale cephesinde görev yapan bir din görevlisi. Ali ÇavuĢ: Dr. Dimitroyati‟yi tanıyan bir Türk askeri.

62

3.10.4 Mekan ve Durum

Ġstanbul da Papaulos‟un evi ve Sahra hastanesi. Çanakkale cephesindeki savaĢ bütün hızıyla sürmektedir, gönüllü doktorlar yardım için cepheye gitmektedirler. Osmanlı da yaĢayan Rum ve Ermeni azınlıklar, devlete baĢ kaldırmıĢ ve bu durumdan faydalanmak istemektedirler.

3.10.5 Aksiyon Düğüm ve Doruk Nokta

Papaulos un düĢüncelerini söylemesiyle aksiyon baĢlar, aksiyon Dimitroyati eniĢtesinin düĢüncelerine katılmamasıyla yükselir. Dimitroyati‟nin cepheye gönüllü olarak gitmeye karar vererek eve gelmesi doruk noktayı oluĢturur. Dr. Dimitroyati‟nin cephede yaralanarak vefat etmesini anlatan sahne ile de sonuç ve açılımı gözlemlenir.

3.11 10.Sahne ( Bir Yudum Yardım)

Yokluklarla boğuĢan Anadolu kadınının cephede ve cephe gerisinde üstlendikleri fedakarlıkları anlatmayı amaçlayan bu sahnede, yaĢanmıĢ iki anekdot ele alınmıĢtır. Birinci anekdot da kurtuluĢ savaĢına da bizzat katılmıĢ bir Türk kadının anlatısı ele alınmıĢtır, diğer anekdot da ise imdad-ı seferiye adlı vergi ile yardım toplayan Osmanlı devletine elinde hiçbir maddi varlığı kalmamıĢ kadınlarımızın saçını keserek satıp cephedeki askere yardım için yolladığı, yaĢanmıĢ bir olay sahneye yansıtılmıĢtır. Sahne baĢlangıcında ve bitiminde anlatıcı serimleriyle olaylar bütünlüğü seyirciye daha anlaĢılır bir Ģekilde aktarılmaya çalıĢılmıĢtır.

63

3.11.1 Sahnenin Konusu

Çanakkale‟de Mehmetçik ile beraber göğüs göğse düĢmanla savaĢan bir Türk kadının anısı ile savaĢa yardım toplamak amacı ile çıkarılmıĢ olan imdad-ı seferiye vergisine katkıda bulunmak için çocuğunun kazağını sökerek askere çorap ören bir anayı, bunun yanısıra hiçbir Ģeyi olmayan ama yardım için Rum berbere saçını satarak parasını cepheye yollayan kadınlarımızın vatan sevgisini gözlemleriz.

3.11.2 KonuĢma Örgüsü

ANLATICI: SavaĢın varlığı zaten baĢlı baĢına zorluk içinde olan kadınların

hayatlarını bir kat daha zorlaĢtırmıĢtır. AĢ yok, giyecek yok, eĢ yok, çalıĢan yoktur,

ama her Ģeye rağmen cephedeki erlerine yardım etmek gayesinde olan kadınlarımız, hiçbir zorluğa aldırmadan,hiçbir dıĢ güce yenik düĢmeden, ellerinden geleni yapmıĢlardır. Kimi kadınlarımız için bunun anlamı cephede silah tutmak bile olmuĢtur.

KADIN ASKER: Ġzmir‟in KemalpaĢa kazasının Ahmetli köyünden Hacı

Halazadelerdenim. Babam merhum Mehmet Efendidir. Çanakkale Anafartalar'da 56. Fırka da silahımla muharebelere iĢtirak ettim. Adım Ahmet idi. Benim kadın olduğumu kimse bilmiyordu. ġarapnel ve kurĢunlarla dokuz yerimden yaralandım. Milli muharebelerimize de gönüllü iĢtirak ettim. Bu vatan için değil dokuz yerimden yaralanmak, canımı feda ederim. Yeter ki vatan sağ olsun.

ANLATICI: Kimisi içinse ellerinde ne var ne yok cepheye göndermek demektir. bir

yudum yardım için. (Anlatıcı gider,ışıklar yanar, Zehra elinde örgüsünü örer emine

gelir yanına oturur)

EMĠNE: Bacım hayırdır niye sökersin o kazağı?

ZEHRA: Muhtar emminin yanından geldim az önce, devlet ordunun acil

ihtiyaçlarını karĢılayabilmek için "imdad-ı seferiye" adında yeni bir vergi çıkarmıĢ. Halktan imkanları kadarıyla yardım istermiĢ, ne yaparsın durumumuz bellidir, elde avuçta yoktur,bir lokmaya muhtaç olduğumuz bu savaĢın içinde de elimden geleni

64

yapayım istedim.Hasan‟ımın küçülen bir kazağı vardı,söküp ona patik yapacaktım ,kısmet erlerimizeymiĢ.

EMĠNE: Haklısın bacım,elimizden gelen budur,ama bunlar boĢa değildir. Verdiğimiz tek bir kum tanesi bile onlara dağ olur, gönlünü ferah tut sen .

ZEHRA: Demi Eminem? Ah ah, peki sen ne yapmayı düĢünürsün? (Emine

yazmasını sıvar ve ortaya kısacık saçları çıkar.) Gıız ne oldu senin saçlarına ?

EMĠNE: Gördüğün gibi bacım,bende ne patik yapmaya eski bir kazak, ne de

erimize vermeye yetecek aĢım vardır, bende saçlarımı kestirip köĢedeki Rum berbere sattım, üç beĢ kuruĢ alayım da göndereyim diye.

ZEHRA: Ah Eminem Allah senden razı olsun, varsın olsun saçların da gitsin, yeter

ki vatanımız bizim olsun.

ANLATICI: Kiminin saçı kimininse patiğiydi bizi zafere taĢıyan. SavaĢın sonunda

ise vefa borcunu ödemek adına para teklif edildi bu Ģanlı kadınlarımıza ama hiçbiri kabul etmedi, bunun üzerine erkan-ı harbiye yani Osmanlı genel kurmayı bu vefa borcunu ödemek adına ordu depolarında kullanılmayan Ġngiliz tüfeklerinin namlularını keserek üzerinde"1332 (1916) Cihadiye" yazılı yüzükler imal etti ve bu yüzükler gönüllü kadınlara hediye olarak verildi.

3.11.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

Kadın Asker: Ġzmir‟in KemalpaĢa kazasının Ahmetli köyünden Hacı

Halazadelerden merhum Mehmet Efendidi‟nin kızıdır. Kadın olduğunu gizleyerek cephede savaĢmıĢ bir Türk kadını.

Emine: Çocuğunun küçülen kazağını sökerek askere çorap örüp gönderen cefakar

Türk kadını.

Zehra: Emine‟nin arkadaĢı. Maddi hiçbir Ģeyi olmadığı için Rum berbere saçlarını

65

3.11.4 Mekan ve Durum:

Eminenin köydeki evi. Cepheye yardım toplamayı amaçlayan devletin çıkarmıĢ olduğu Ġmdad-ı seferiye vergisine halkın katılımı.

3.11.5 Aksiyon Düğüm ve Doruk Nokta

Kadın askerin konuĢması ve Emine‟nin oğlunun küçülen kazağını sökmesi aksiyonu, Zehra‟nın yazmasını açarak saçlarının görünmesi ise düğüm ve sahne sonu itibariyle doruk noktayı belirler.

Sahne bitiminde anlatıcının serimi ile sahnenin sonuç bölümünün açılımı gözlemlenmektedir.

3.12 11.Sahne(Siperde AtıĢma)

Bu sahnede cephe deki siper hayatı ve Türk askerinin yokluklar içinde canını diĢine takarak kazandığı zaferin ne zorluklarla elde edildiğini, yaĢanmıĢ bir hikayeye dayanılarak anlatılmaya çalıĢılmıĢtır. Sıcak bir kap yemek Ģöyle dursun kuru bir ekmeği zor bulan Mehmetçik, bu haline de Ģükredip bir çok imkana sahip olan düĢman karĢısında vermiĢ olduğu çaba ve öz veri gözler önüne serilmektedir. SavaĢın bizim tarafımızda ne kadar zor koĢullarda gerçekleĢtiği, seyircinin bu konu hakkında ki idrak ve muhasebesine sunulmaya çalıĢılmıĢtır.

3.12.1 Sahnenin Konusu

Cepheye yeni gelen er günlük tayın olarak belirlenen ekmeği getirir. Balkan

harbinde de bulunmuĢ olan Recep ve Bahadır isimli iki tecrübeli asker yeni arkadaĢlarına buna da Ģükür etmesini söylerler. Edirne müdafaasında askerin bu ekmeği bile bulamayıp ağaç kabuklarını yediklerini anlatırlar. Ġki kafadar arkadaĢ birbirleriyle mani atıĢmaları yapmaktadır, Acemi erden bir konu söylemesini ve bunun üzerine atıĢma yapacaklarını söylerler. Acemi erin söylediği“Bu gün vatan bizden razı olacak, nefer Ģehit ordu gazi olacak” dizeler üzerine atıĢmaya baĢlarlar. AtıĢma sırasında sipere düĢen bir bomba ile hepside Ģehadet Ģerbetini tadarlar.

66

3.12.2 KonuĢma Örgüsü

(2 asker sahne de otururken onlara göre daha genç bir asker gelir ve Günlük

tayinleri olan birer ekmek getirir )

RECEP : Tayinler bu kadar düĢtü demek haa?

ASKER: Öyle oldu ağam hatta artık zeytinler de 3 lokma halinde katık edilecek BAHADIR: Olsun buna da Ģükür...

ASKER: Ama ağam.

RECEP: Sen nerelisin Yiğit? ASKER: ġey.. Erzincanlı ağam

BAHADIR: Bak Erzincanlı; bundan birkaç sene evvel Edirne Müdafaasında

bulunurken erzak gelmemiĢti ve askerimizin çoğu açlıktan kırılıp giderken, bazıları da ağaç kabuklarını kemiriyordu. Bunu gördükten sonra ve oradan buralara geldikten sonra Ģükretmemek olur mu?

ASKER : Ağam, ağam ben bilmiyordum bunu? ( boynunu eğer)

RECEP: Gel bakalım Erzincanlı gel otur Ģöyle. Bak bu ağan Samsunlu Bahadır ben de Gayseri den Recep. Sen gelmeden evvel biz de atıĢıyorduk, varsa senin bildiğin bir dize onu söyle de onunla atıĢalım.

ASKER: Sazsız sözsüz atıĢma mı olurmuĢ ağam?

BAHADIR: ( elindeki silahını ve de dudaklarını iĢaret eder) ĠĢte saz, iĢte söz. De

bakalım var mı bildiğin dize.

ASKER: Acemi ocağında ilk geldiğimizde kumandanımız, bugün vatan bizden razı

olacak, nefer Ģehit, ordu gazi olacak demiĢti. Bu olur mu ağam?

RECEP : (BaĢını sallar) -Olur yiğidim olur. ( birkaç saniye düĢündükten sonra)

Euzu besmele çektim çıkarken, Köye baktım Ģöyle yüksek bir yerden, Karargaha koĢtum üç gün evvelden, Bugün vatan bizden razı olacak, Nefer Ģehit, ordu gazi olacak.

BAHADIR:

67 Anadolu'dan ne kahramanlar çıktı nice, Yiğitler Ģahadet Ģerbetinden içe,

Bugün vatan bizden razı olacak, Nefer Ģehit, ordu gazi olacak.

RECEP:

Rumeli toprağı yoğrulmuĢ kanla, On alınır ancak verilen canla, Herkesin yüreği çarpıyor Ģanla, Bugün vatan bizden razı olacak, Nefer Ģehit, ordu gazi olacak. BAHADIR:

KurĢunlar atıldı düĢmana karĢı, ġehitler buldular yerlerde arĢı, Gaziler döktüler hep sevinç yaĢı, Bugün vatan bizden razı olacak, Nefer Ģehit, ordu gazi olacak.

RECEP:

Ben yorgun değilim içim bir tufan, Ġçimizde var mı savaĢtan kaçan? Türk'tür Dünya'ya albayrak açan, Bugün vatan bizden razı olacak, Nefer Ģehit, ordu gazi olacak.

BAHADIR:

Zırhlıların gitti deniz dibine,

Ġlk hücumdan sonra, ya bu kaçıĢ nere,

Kaç kaç durma geçerse fırsat eline.(Sipere bomba düşer, hepsi şehit olur) FONDAN : Bugün vatan sizden razıdır, Nefer Ģehit ordu gazidir.

68

3.12.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme

Recep: Kayserili eski tecrübeli bir Türk askeri Bahadır: Samsunlu eski tecrübeli bir Türk askeri. Asker: Cepheye yeni gelmiĢ acemi bir Türk askeri.

3.12.4 Mekân ve Durum

Çanakkale cephesinde Türk siperi. SavaĢ bütün Ģiddetiyle sürmekte, asker

yemek molasında tüfek temizliğini yapmakta ve bu süre zarfında dinlenmektedir.

3.12.5 Aksiyon Düğüm ve Doruk Nokta

Acemi erin sahneye girerek günlük tayın olan ekmeği vermesi aksiyonu oluĢturur. Sipere bombanın düĢerek hepsinin Ģehit olması sahnenin doruk noktasını oluĢturur.

3.13 12.Sahne (Kannengisser M.Kemal)

Çanakkale zaferinin önemli sonuçlarından biri de, savaĢın gidiĢini değiĢtiren

kararları ve deha niteliğindeki zekâsı ile Mustafa Kemal‟in tarih sahnesindeki ilk çıkıĢıdır. Bu sahne tarihte yaĢanmıĢ gerçek olaylar ele alınarak kurgulanıp

yazılmıĢtır. Alman idaresinin yanlıĢ atama ve kararlarını, bu kararlar karĢısında Mustafa Kemal‟in kararlılık ve düĢüncelerinin neler olduğunu, tarihin tozlu sayfalarından çıkararak seyirciye iletimi amaçlanmıĢtır.

3.13.1 Sahnenin Konusu

Liman paĢa tarafından beĢinci tümen komutanlığına atanan albay

Kannengisser tümeni devralmak için yarbay Mustafa Kemalin yanına gelir fakat Mustafa Kemal tümeni devretmez ve Liman paĢayı arayarak bu yetkilerin kendine verilmesini ister. Liman paĢa bu yetkileri Mustafa kemal‟e verir. Mustafa Kemal Enver PaĢaya yazdırdığı mektupla Almanlara güvenilmeyeceğini ve bizzat gelerek savaĢı sevk ve idare etmesini ister.

3.13.2 KonuĢma Örgüsü

(M. Kemal masa başında oturmak da ve haritaları incelemektedir. Alman albay

yanına gelir)

69 M. KEMAL: Buyurun hoĢ geldiniz.

KANNENGĠSSER:Liman paĢa tarafından 5. Tümen komutanlığına atandım.

Tümeni devralmak için geldim. ġu an sizin emriniz altındaymıĢ. M KEMAL: Evet telgraf gelmiĢti Albay Kannengisser, değil mi ?

KANNENGĠSSER: Evet.

M. KEMAL: Bu cepheyi ilk günden beri ben yönetiyorum. Yarın çok önemli bir

taarruz yapacağız. Tümenim ile 5. tümen alayları birbirine karıĢmıĢ halde. Ayrıca askeri iktidarınızı da hiç bilmiyorum. Bu iki nedenle size bu kesimin komutanlığını da, 5. tümeni de devir ve teslim edemem. Yanımda bir seyirci olarak katılabilirsiniz o kadar.

KANNENGĠSSER: (ĢaĢırır ve sinirlenerek) Ama bu Liman PaĢa 'nın emrine

itaatsizlik.

M. KEMAL: O da benim sorunum, albayım. Birazdan komutanlar gelecek,

taarruzu tartıĢacağız isterseniz kalabilirsiniz.

KANNENGĠSSER: Bunun hesabını size sorarlar yarbay. (Alman Albay dışarı çıkar M. Kemal telefona sarılır ve liman paşa yı ister)

M. KEMAL: Ben 19, Tümen kumandanı Yarbay M. Kemal. Liman PaĢa yı

bağlayın .

LĠMAN PAġA: (fondan ) Söyle yarbay.

M. KEMAL: Albay Kannengisser e bazı nedenlerden dolayı Tümeni devretmedim.

Kendi tümenim dahil olmak üzere Anafartalar da bulunana bütün kuvvetlerin emrim altına verilmesini arz ederim.

LĠMAN PAġA Sen ne diyorsun yarbay, Ģaka yapıyorsunuz herhalde.

M.KEMAL: Bu bölgenin ciddiyetini size göndermiĢ olduğum raporda açıkça

belirtmiĢtim.

SavaĢın en çetin anları yaĢıyoruz, Ģakanın sırası mı paĢam.

LĠMAN PAġA: Peki yarbayım da bu kadar kuvvet Ģahsınıza çok gelmez mi? M.KEMAL: Bilakis paĢam. AZ BĠLE GELĠR!

ANLATICI: M. Kemal Anafartalar grup kumandanlığına getirilir. Aslında Liman

PaĢa nın alman olmayan birine rütbe vermesi imkansızdır ancak 25 Nisan da 27. ve 57.Alayları emir dahi almadan kendi sorumluluğunda Conk bayırı na getiren Mustafa

70

Kemal, savaĢın kaderini belirleyen davranıĢıyla Liman PaĢa' yı da mağlubiyetten kurtarmıĢtır. Bu sebepten istediği görev verilir. (Sahneye bir asker gelir )

M. KEMAL: Enver PaĢa'ya itaafen bir mektup yaz "Vatanımızın savunmasında

kalp ve vicdanları bizim kadar çırpınmayacağına Ģüphe olmayan, baĢta Liman von Sanders olmak üzere Almanların düĢüncelerinin üstünlüğüne güvenmemenizi kesin olarak rica ediyorum. Buraya gelerek genel durumun gereklerine göre savaĢı sizin sevk ve idare etmeniz uygun olur. KardeĢim.

3.13.3 KiĢiler ve KiĢileĢtirme Mustafa Kemal : daha önce belirtilmiĢtir.

Albay Kannengisser: Hans Kannengiesser, I. Dünya SavaĢı sıralarında yaĢayan

Alman bir subayıdır. Çanakkale SavaĢı'nda Osmanlı Ordusunda hizmet verdi. Otto Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı BeĢinci Ordusuna bağlı 9. Tümen'in komutanlığını yapmıĢtır.

Asker: Yarbay Mustafa Kemal‟in emir eri. 3.13.4 Mekan ve Durum

Yarbay Mustafa Kemal‟in komuta çadırı. Kara savaĢlarının en Ģiddetli geçtiği

günlerdir ve Mustafa Kemal büyük bir taarruz planlamaktadır.

3.13.5 Aksiyon Düğüm ve Doruk Nokta

Albay Kannengisser‟in sahneye girerek 5. Tümeni devralmak istemesi aksiyonu baĢlatırken Yarbay Mustafa Kemalin Liman paĢanın emrine itaat etmeyerek 5. Tümeni devretmemesi, düğüm noktasını. Liman paĢayı arayarak Anafartalar da bulunan bütün birliklerin kendi emri altına verilmesini istemesi de sahnenin doruk noktasını oluĢturmaktadır.

3.14 13.Sahne (Toppuk Mayını)

SavaĢın dehĢetini ve Ġngilizlerin acımasızlığının ele alındığı bir sahnedir. YaĢanmıĢ gerçek bir hikâyeden esinlenerek sahneleĢtirilmiĢtir.

71

3.14.1 Sahnenin konusu

Topuk mayınına basarak yaralanan ama buna rağmen savaĢmaya devam eden

onbeĢ yaĢındaki bir erin ayağını narkozsuz kesmek zorunda kalan bir hekimin anlatısıdır.

3.14.2 KonuĢma Örgüsü

DOKTOR: Kumandanım biraz önce Ģehit olan bir Mehmetçiğin vücudundan

çıkardığımız mermi. Üstelik kullanılması insanlık suçu sayılan bakır kurĢun.

BAġHEKĠM: Demek bunu da yaptılar, Allah‟ım bu nasıl bir savaĢ! SavaĢ değil

vahĢet! Bu nasıl bir düĢmanlık!

DOKTOR: Zehirli gaz ve orta çağda yasaklanan topuk mayınını kullanan

zalimlerden ne beklenir ki. Aldığımız haberlere göre, dünya kamuoyu bu insanlık dıĢı silahların kullanılmaması için Ġngiltere baskı yapıyorlarmıĢ. Ancak Churchill bu baskılara " Türklerin insan olduğunu kim söyledi" diyerek gerçek yüzünü göstermiĢ.

BAġHEKĠM: YüzbaĢım, bu topuk mayını demiĢken, dün akĢamüzeri topuk mayını

ile yaralanmıĢ ve 6 saat boyunca düĢmanla göğüs göğse çarpıĢmıĢ 15 yaĢındaki bir Mehmetçiğimizi getirdiler. Yarası çok ağırdı. Ayağını kurtarma Ģansımız yoktu. Çaresiz ayağını kesmek zorunda kaldık. Üstelik narkozsuz. EEEEEEEE ne yapalım bu çaresizlik içerisinde bir dal parçasına keçe sararak Mehmetçiğe ısır evladım

Benzer Belgeler