3. AraĢtırmada Kullanılan Yöntem
3.1. Korunmaya Muhtaç Çocukların Psiko-Sosyal Sorunları
3.1.1. Aile Kaynaklı Sorunlar
3.1.1.1. Aile
3.1.1.1.2. Ailede SosyalleĢme
Çocuğun geliĢimindeki süreçlerden biri olan toplumsallaĢma dar anlamda, belirli bir grubun özelliklerini kazanarak, o grubun iĢlevsel üyesi haline gelmek olarak tanımlanır. ToplumsallaĢma aynı zamanda çocuğun toplumsal norm ve değerleri özümseyip hayatında iĢlerlik kazandırdığı bir öğrenme sürecidir. Çocuğun toplumsallaĢma sürecindeki en önemli iĢlev aileye, dolayısı ile ebeveynlere düĢmektedir. Çünkü ebeveynler çocuğun hangi yönde ve ne hızla toplumsal değerleri kazanacağı hakkında bir katalizör görevi görürler. Baumrind, toplumsallaĢmayı Ģöyle açıklar: “ToplumsallaĢma, bireylerin çevreyle etkileĢim içinde ne iseler o hale geldikleri, yetiĢkinlerce baĢlatılan bir süreçtir; küçük çocuklar için kritik bir çevresel bağlam, toplumsal olarak yararlı ve kiĢisel olarak doyurucu tutumlar ve eylemler
230 Hökelekli, Çocuk, Genç, Aile Psikolojisi ve Din, s.175.
231 Sürekli, Derya, Kadın ve Toplum, Evrim Yay. , Ġstanbul 2002, s. 93.
biçiminde kendini gösterebilen gizilgüçleri önemli yollardan sınırlayacak ya da
geniĢletecek olan ailedir”.233
Ġnsan yaĢamının doğum öncesinden baĢlayarak ömrünün sonuna kadar etkisini sürdüren aile, kiĢiyi, fiziksel ve ruhsal geliĢimi, oluĢumu ve davranıĢları açısından
biçimlendirip yönlendirir.234
Çocuk yetiĢtirmek ve onu sosyal yaĢama hazır hale getirmek, ailenin yerine getirdiği en önemli fonksiyon olarak kabul edilmektedir. Hiçbir
kurum ve kiĢi, bu vazifeyi aile kadar sağlıklı yerine getirememektedir.235 Aile hayatıyla,
o ailede yetiĢen çocukların gelecekte kazanacağı kiĢilik ve bu kiĢiliğe bağlı olarak takınacağı tutum ve davranıĢlar arasında kuvvetli bir iliĢki söz konusudur.
Bireyler toplumları oluĢturduğundan, toplum tarafından arzu edilen niteliklere sahip kiĢiliği olan insan yetiĢtirmek oldukça büyük öneme sahiptir. Ailede önemli görev
ve sorumlulukları olan ebeveynler insan, birey ve kiĢilik yaratıcılarıdır.236
Dünyaya masum ve nötr bir özellikte gelen çocuğa, hem ferdi hem de sosyal ve kültürel yönden kimlik kazandırırlar. Dolayısıyla aile, toplumun geleceğini etkileme noktasında önemli bir role sahiptir.
Ġnsanlarda bulunan, doğal ortama uyum sağlamak için çalıĢan içgüdü ve dürtülerden kaynaklanan davranıĢ kalıplarıyla dünyaya gelen bebek, geliĢtikçe, doğal ve toplumsal ortama uyum sağlayacak davranıĢ kalıplarını öğrenmektedir. Bu davranıĢ kalıplarının öğretilip, hayata uyarlanmasında, insanın içinde bulunduğu doğal ve
toplumsal ortam etkilidir. 237 Aile, toplumsal davranıĢların en iyi ve yeterli olarak
verildiği, bunların uygulamaya koyulduğu yerdir. Bireyin toplumsallaĢması, toplum içinde yaĢaması, baĢkalarıyla iliĢki kurması, iletiĢime geçebilmesi için toplumsal davranıĢ kalıplarını bilmesi ve kullanması gerekmektedir. Çocuğa sosyal yaĢama ait kuralların ve bilgilerin, hem teorik hem de pratik olarak aktarıldığı ilk ortam, onun
içinde doğup yaĢadığı ailedir.238
Aile, kiĢiye içinde yaĢadığı toplum hakkında bilgi vermektedir. Ailenin çocuğa bakıp büyütmesinin yanında en az onun kadar önemli görevi, onun topluma uyumunu
233
Gander, J. M., Gardiner, H. W. , Çocuk ve Ergen GeliĢimi, (Çevirenler: Ali Dönmez, Nermin Çelen, Bekir Onur), 3. Baskı, Ġmge Kitabevi, Ġstanbul 1998, s. 274.
234 Koptagel-Ġlal, Günsel , “Ruhsal EtkileĢim Açısından Çocuk ve Aile”, Aile ve Çocuk Dergisi, Ak Yayınları, Ġstanbul, 1981,sayı:1, s. 45-51.
235 Pringle, Mia Kellmer: The Needs Of Children, National Children‟s Bureau, U. S. A. 1975, s. 155 236 Satir, Virginia, Ġnsan Yaratmak, (Çeviren: Selim Yeniçeri), Beyaz Yayınları, Ġstanbul 2001, s. 3. 237 Köknel, Özcan, Zorlanan Ġnsan, Altın kitaplar, Ġstanbul 1998, s. 193.
sağlayacak, toplu halde yaĢamasında ona yardımcı olacak olan kural, değer, rol ve bunları kapsayan kültür hakkında bilgi vermektir. Dünyaya gelen her insanın, içinde yaĢadığı toplumdaki mevcut bilgiyi öğrenmek, doğuĢtan gelen bazı dürtülerini kontrol altına alarak sosyal kuralları ve değer yargılarına uygun davranmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu anlamda genci yetiĢtirmek ve üyesi olduğu toplumun bir ferdi haline
getirmek dünyanın her yerinde ailenin sorumluluğunda gerçekleĢmektedir.239
Her toplumun kendi içinde sosyal normlar ve inançlar sistemi vardır. Bütün
bunlar doğumdan itibaren bireye yüklenmektedir.240
Zamana bağlı olarak kiĢilik geliĢtikçe birey içinde bulunduğu grubun dilini konuĢmakta, içinde bulunduğu grubun düĢündüğü gibi düĢünmekte ve yaĢamaktadır. Çünkü birey toplum içerisinde yaĢamasından dolayı ailesi tarafından ĢartlandırılmıĢtır. Bu nedenle sosyal hayata uygun tutum ve davranıĢları göstermekte ve yeni gereksinimleri uygun bir biçimde karĢılayabilmek için miras edinmiĢ olduğu tepki biçimlerini geliĢtirmeye ya da
devraldıklarının yerine baĢkalarını koymaya çalıĢmaktadır.241
KiĢiliği ve davranıĢları etkisi altına alan değerler ve inançlar aynı zamanda sosyalleĢmenin de önemli bir unsurudur. Sosyal yaĢam içinde, insanların iliĢkilerini düzenleyerek iĢlerinde kolaylık sağlayan “değerler” ile ilk olarak aile içinde tanıĢılır. Ebeveyn çocuklarına, kültür, gelenek, görenek, âdet, sosyal norm ve rol davranıĢları hakkında bilgi verirken, bunların dayandığı veya üzerine inĢa edildiği “değerleri” de aktarmıĢ olmaktadır. Bu bağlamda aile toplumun kültür değerlerinin bir kuĢaktan
diğerine aktarılmasını sağlayan etkin bir toplumsallaĢtırma kurumudur.242
Birey, toplum hayatında sürekli olarak değerler ve inançların etkisinde yönlendirilmektedir. Böylece değerler insanın sosyal davranıĢlarında daima kendini gösteren değerler sosyalleĢme sürecinde de önemli bir yer tutmaktadır.
Çocuğun yaĢadığı çevrede onu etkileyecek gelenek, görenek ve kurallar vardır. Ancak yargıların oluĢtuğu, tercihlerin yapıldığı ve onu birinci derecede etkileyecek yer ailedir. Çocuğun kiĢiliği onun değerlerini temsil eden tercihlerin geliĢtirilmesi neticesinde oluĢur. Ve onun kiĢiliğini temsil edecek bu değerler de geniĢ ölçüde ailenin
239 Saran, Nephan , “Aile Hayatı ve Toplum”, Aile Yazıları 3, (Derleyen: Beylü Dikeçligil, Ahmet, Çigdem), Aile Arastırma Kurumu Yayını, 5/3, Ankara 1991. s. 136.
240
Dönmezer, Sulhi, Kriminoloji, Filiz Kitabevi, Ġstanbul 1984, s. 186.
241 Mannheim, Karl, Ġdeoloji ve Ütopya, (Çeviren: Mehmet Okyayuz), Epos Yayınları, Ankara 2002, s. 27-28.
koĢullandırmasının sonucudur. Dolayısıyla çocuğun yetiĢtiği ailenin geniĢliliği, sosyo- ekonomik ve kültürel düzeyi, onun ilk sosyal deneyimlerini ve toplumsal geliĢimini
etkileyecektir.243
Ġnsan toplumsal yaĢamın doğal bir sonucu olarak yaĢamının çeĢitli evrelerinde birbirinden farklı roller üstlenir ve o rollere uygun bir Ģekilde hareket eder. Toplumsal rollerin algılanıp benimsendiği ve bu rollerin toplumun kabul edeceği davranıĢ
kalıplarına dönüĢtürülmesinin öğrenildiği en doğru yer ailedir.244
Aile, insan iliĢkilerinin her yönüyle sergilendiği bir sahneye benzer. Çocuk, bu sahnede insan iliĢkilerine tüm yönleriyle Ģahit olur. Bu nedenle aile çocuğun ilk sosyal deneyimlerini edindiği yerdir. Ġnsan iliĢkilerini belirleyen anlaĢma, uzlaĢma, bağlılık, iĢbirliği gibi nitelikleri ailede kazanır. Bunun yanı sıra anlaĢmazlık, çekiĢme, çatıĢma gibi olumsuz durumlarda takınacağı tutumları da ailede öğrenir. Aile bireylerinin olumlu ve olumsuz tüm özelliklerini gözlemler, değerlendirir, sonuçlar çıkarır ve tepki
gösterir. Bu davranıĢ ve niteliklerin bir kısmını özdeĢim yoluyla içselleĢtirir.245
Çocuğun özdeĢim kurduğu bireyin bozuk bir kiĢilik yapısına sahip olması halinde bu
kötü davranıĢ örneğinin çocuğa yansıma ihtimali söz konusudur.246
Çocuğun aile üyeleriyle olan iliĢkileri, diğer bireylere, nesnelere ve hayata olan tutumlarının temelini oluĢturur. Aynı zamanda aile, çocuğa ailenin bir üyesi olduğu
bilincini aĢılayarak toplumsallaĢmanın temelini atar.247
Çocuğun sosyalleĢme sürecine zamanla baĢka unsurlar da dâhil olacaktır. Okul, öğretmen ve arkadaĢların da bulunduğu yeni çevresinde çocuk artık yeni roller öğrenecek ve etkileĢimde olduğu bu kiĢilerden de taklit edeceği davranıĢlar görecektir. Bu nedenle ailenin dikkati çocuğun üzerinde olmalı. Özellikle idealist olduğu ve kendi değerlerini oluĢturduğu dönemlerde ailenin yardımcı olması gerekir. Olumlu davranıĢların aile tarafından desteklenmesi yeterlidir. Ancak olumsuz davranıĢların düzeltilmesinde sıkıntı yaĢanabilir. ÖğrenilmiĢ olumsuz davranıĢlara karĢı en doğru tutum diyaloğa dayalı bir çözüm aramak olacaktır. En önemlisi çocuğun bu olumsuz davranıĢlardan zarar görmesini engelleyecek önlemler
alarak bu dönemi sağlıklı geçirmesine yardımcı olmaktır.248
Aile, toplumsallaĢma
243 Yavuzer, a. g. e. , s. 128.
244 Sezal, Ġhsan , “Toplum ve Aile”, Sosyolojiye Giris, (Editör: Ġhsan Sezal), Martı Yayınları, Ankara 2002, s. 172.
245
Hökelekli, Çocuk, Genç, Aile Psikolojisi ve Din, s. 176. 246 Yavuzer, a. g. e. , s. 127.
247 Yavuzer, a. g. e. , s. 126. 248 Tosun, a. g. e. , s. 148-151.
sürecinde çocuğun davranıĢlarını toplumsal bazı sınırlandırmalarla biçimlendirir, denetler ve çocuğa uyarma, motive etme, teĢvik etme, arzu ve Ģevk uyandırma gibi yapıcı etkilerde de bulunur.
Mensubiyet duygusu bireyin kimliğine iĢleyen önemli unsurlardandır. Bir aileye mensup olmanın getirdiği hak ve sorumluluklar ona toplum içinde bir statü sağlar. Birey ailesinin ona yüklediği hak ve sorumluluklardan oluĢan rollerini yerine getirmesi kimliğe layık olmaması ölçüsünde statüsünü korur, kendi çaba ve katkı ve seçimleriyle
de bu statüye zenginlik katar.249
Aile kiĢiye, toplumun bir üyesi olduğu duygu ve düĢüncesi vererek sorumluluk yükler. Onu düzenli bir hayat kurmaya, kanun ve nizamlara uymaya ve herkesle iyi
iliĢkiler geliĢtirmeye yöneltir.250