1. Ahmed ġah Dürrânî’nin Siyasî Hayatı
Ahmed ġah Dürrânî lakabıyla anılan ve bugünkü Afganistan‘ın kurucusu olan Ahmed Han Abdâlî m. 1722 tarihinde ve aynı zamanda babası Zaman Han‘ın vefat
ettiği yılda Herat‘ta doğdu.78
Ahmed ġah 20 yaĢında iken Ġran‘ın hükümdarı ve AvĢar
73 Husamî, Hazretgül, ―Tarihçe-yi Mohtasar-ı Qaza ve Qazavet der Afganistan‖ Qaza, sy. 6, yıl, 2002, s.34. 74
Gubar, Afganistan der mesir-i tarih, I,121.
75
Husamî, ―Tarihçe-yi Mohtasar-ı Qaza ve Qazavet der Afganistan‖ Qaza, sy. 6, yıl, 2002, s.
76 Özel, Ahmet, ―el-Âlemgîriyye‖, DĠA, II, 365. 77Popelzaî, Daru‟l-kaza der Afganistan, s. 66. 78 Gubar, Afganistan der mesir-i tarih, I, 354.
19
kabilesine79 mensup olan Nadir ġah (1736-1747) tarafından komutan olarak tayin
edilmiĢ ve NadirĢah‘ın ölümüne (1747 m.) kadar ordusunda komutan olarak görev yapmıĢtır. Ahmed ġah 25 yaĢında iken Nadir AfĢar öldürülmüĢ, Ahmed ġah da ölüm haberini duyar duymaz Kandahâr‘a hareket etmiĢtir. Kandahâr‘da aĢiretler yeni padiĢahı
tayin etmek üzere Cirge80 düzenlenmiĢ ve bunun sonucunda Ahmed ġah padiĢah olarak
tayin edilmiĢtir.81
Ahmed ġah kısa zamanda Kâbil ve çevresini hâkimiyetine kattıktan sonra, sırasıyla Galzay, Özbek ve Tacikler‘i de hâkimiyeti altına alarak Afganistan‘ın mutlak hâkimi oldu. Daha sonra, kurduğu devletin sınırlarını geniĢletmek için fetih hareketlerini sürdürerek, batıda Ġranlıların, güneyde Bâbürlüler‘in içinde bulundukları
durumdan faydalanıp bazı yerleri topraklarına katmıĢtır.82
Ahmed ġah, krallığı döneminde Hindistan‘a, Ġran‘a, bugünkü Afganistan‘ın birçok bölgesine 10 sefer
düzenleyerek kendi Ġmparatorluk sınırlarını geniĢletmeye çalıĢmıĢtır.83
2. Ahmed ġah Dürrânî Döneminde KanunlaĢtırma Faaliyetleri
Bugünkü Afganistan‘ın ilk kurucusu olan Ahmed ġah döneminde fıkıh kitaplarından istifade edilerek PeĢtunca olarak Fetava-yı Ahmed ġahî adlı bir fetva
kitabı hazırlanmıĢtır . Bunun dıĢında Ahmed ġah'ın kendisi birçok ferman da
çıkartmıĢtır.84
Genel olarak bu dönemde de bütün kanunlar Ġslâm hukukuna göre kadılar tarafından düzenlenmekteydi.
Ahmed ġah döneminde ġer‗î mahkemeler kadılar tarafından yönetiliyordu.
Kadıların baĢında da kâdı‟l-kudât bulunuyordu.85
79
AvĢarlılar; 1736-1804 tarihleri arasında Ġran‘da hüküm süren bir Türk hânedanı idi. Hânedanın ilk hükümdarı Nâdir ġah, Oğuz (Türkmen) elinin AvĢar (AfĢar) boyuna mensup olduğu için bu hânedana Ġran kaynaklarında AfĢariyye (AfĢarlılar) denilir. Türk ilim âleminde ise aynı hânedan daha ziyade AfĢarlar olarak tanınmaktadır. Sümer, Faruk ―AvĢarlılar‖ DĠA, IV, 164.
80 Kabile ve aĢiretlerin bir araya gelerek önemli meselelerin karara bağlandığı bir toplantıdır. 81 Gubar, Afganistan der mesir-i tarih, I, 354-355.
82 Saray, Mehmet, ―Ahmed ġah Durrani‖, DĠA, II, 134. 83
Gubar, Afganistan der mesir-i tarih, I, 360-372. Ahmed ġah Abdalî hakkında detaylı bilgi için bk. Gubar, a.g.e, I, 354-372; Katib, Feyz Muhammed, Siracü‟t-tevârih, I, 9-35; Ferhang, Mir Muhammed Sıddîk, Afganistan der penc karn-ı ahîr, I, 113-156; Saray, ―Ahmed ġah Durrani‖, DĠA, II, 133-134.
84
Popelzaî, Daru‟l-kaza der Afganistan, s. 66; Faryabî, ―Nigahî Be PiĢine-i Kanun Guzarî der Afganistan‖
Qaza, sy: 7, yıl:4, Mizan, 1388 hĢ./2009 m., s. 117.
20 Ancak bunun dıĢında çıkarttığı bazı fermanlarda, Ġslâm hukukuna aykırı bazı yasaların da var olduğu tarih kitaplarda yer almaktadır. Buna örnek olarak çıkartığı aĢağıdaki mddeler gösterilebilir:
1. Kadınların babalarından miras almaları yasaktır.86
2. Kocası vefat eden bir kadın, kocasının kardeĢi veya en yakını ile evlenmek zorundadır. Aynı Ģekilde onların da bu kadınla evlenmeleri zorunludur.
3. ġayet bu kadının evleneceği kocasının yakını yoksa kocasının evinde oturmak
zorundadır.87
4. Kadın kocasının evinde vefat ederse, kadının babası ve kardeĢleri, kocasından mehir hakkını isteyemezler.
5. Nikahtan sonra kadınları boĢamak yasaktır.88
Bu maddelerde yer alan kadınların mirastan hak alamayacakları, kocası vefat eden kadının kocasının yakınıyla evlenmek zorunda olduğu ve boĢanmanın yasaklanması gibi hükümler Ģeriata ayıkırıdır.
Allah (c.c.); “Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl
değildir...”89
buyurarak bu uygulamanın Müslümanlar için helal olmadığını açıkça
belirtmiĢtir. Ġbn Abbâs (r.a.) bu ayetin tefsiri hakkında Ģöyle buyurmuĢtur: “Bir adam
öldüğü zaman onun velileri, onun karısına sahip çıkarlardı. Ġsterlerse o kadınla onlardan biri evlenir, isterlerse o kadını baĢkasıyla evlendirirler, isterlerse o kadını kimse ile evlendirmezlerdi. Onlar bu kadın üzerinde, kadının ailesinden daha çok yetkili idiler. ĠĢte bu ayet, bu hususta indi (yani o âdeti kaldırdı)”.90
Kurtubi, ―Bu ayetin maksadı cahiliye dönemindeki anlayıĢı kaldırıp kadınların mal gibi miras olarak
86
Daha sonra bu kanun Emir Abdurrahman Han (1880-1901)‘ın fermanıyla Ģeriata aykırı olduğu gerekçe gösterilerek kaldırılmıĢtır (bk. Abdurrahman, Emir, Tacü‟t-tevarih, II.48).
87
Bu uygulama Afganistan‘da teorik olarak kaldırılmıĢsa bile pratikte hâlâ yaygındır. Kadınlar babasından miras alamaz ve genelde bir kadının mirastan hak alması da ayıp sayılmaktadır.
88
Afganistan‘da Ģiddet gördükleri için kendini yakan kadın sayısının boĢama sayısından fazla olması günümüzde bile bunun gelenek olarak hâkim olduğunu göstermektedir. Afganistan‘da aileler anlaĢmazlarsa bile boĢanmayı çok büyük bir ayıp olarak gördükleri için genelde buna baĢvurmazlar.
89 Nisa, 4/19. 90 Buhârî, “Ġkrah‖, 5.
21
alınmasını yasaklamaktır‖ demektedir.91
Aynı ġekilde kadınların miras almasını yasaklam Ġslâm‘da kabul görmeyen cahiliyye döneminden kalmıĢ bir uygulamadır. Bu uygulama miras ile ilgili bütün ayetlere aykırıdır. Allah mirasın erkek ve kadınların ortak hakkı olduğu konusundan Ģöyle buyurmaktadır: “Ana-babanın ve yakınların
bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; ana-babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır. Gerek azından, gerek çoğundan belli bir hisse ayrılmıĢtır”.92
Kurtubi, bu ayetin nüzul sebebinde, cahiliyye dönemindeki kadın ve
silah taĢıyamayan çocuklara mirastan hak verilmeme konusundaki batil inancı ortadan
kaldırmak için indiğini söylemketedir.93
Aynı Ģekilde boĢanmanın yasak olması Hıristiyanlıkta vardır,94
Ġslâm‘da ise
Allah nezdinde en sevimsiz bir helal95 olmasıyla birlikte, eĢlerin birlikte yaĢamaları
çekilmez hale geldiğinde son çare olarak caiz kılınmıĢ ve bu yönde hem Kur‘an‘da96
hem de sünnette97 birçok hüküm yer almaktadır. Dolayısıyla Ġslâm hukukçuları
boĢanmanın caiz olup olmadığını bile tartıĢmamıĢtır.
Bunlarla birlikte Ahmed ġah döneminde kadıların olduğu, davaların Ģeriata göre görüldüğü de bilinmektedir. Ahmed ġah fermanında kadıların, Emîr ve fakirler arasında ayrım yapmaksızın her davaya Allah‘ın kitabına uygun olarak hüküm vermeleri
gerektiğini,98
aynı Ģekilde oğlunu vali olarak tayin ettiğinde sadece Allah‘ın
hükümleriyle hüküm vermesi gerektiğini ifade etmiĢtir.99
Ahmed ġah yargı kararlarını
en sonda kendisi bizzat inceler ondan sonra infazını onaylardı.100
Bu dönemde köy ve kasabalarda cezaları sabit olan suçların kararını vermede köydeki yaĢlılar ve büyükler yetkili kılınmıĢtı; ancak cezası sabit olmayan davalar, merkezdeki kadılara gönderilirdi. Bu dönemde Kadıasker adı verilen askerî hâkimin ve mahkemenin var olduğu da ayrıca
91 Kurtubi, el-Cami‟ li ahkâmi‟l-Kur‟an, V, 94. 92 Nisa, 4/7.
93 Kurtubi, el-Cami‟ Li Ahkâmi‟l-Kur‟an, V, 45. 94 Bk. Matta Ġncili, 19:3-19:12.
95 Ebû Dâvûd, ―Talak‖, 3; Ġbn Mâce, ―Talak‖, 1. 96
Bakara, 2/227-232, 236-237, 241; Ahzâb, 33/27, 49; Talak, 65/1-2, 4, 6; Tahrim, 66/5 (bk. s. Abdulbâki, M. Fuad, el-Mu‟cem, ―talak‖m.
97
A.J. Wensinck, el-Mu‟cem, ―telleka‖m.
98 Popelzaî, Daru‟l-kaza der Afganistan, s. 92, 113. 99 Popelzaî, Daru‟l-kaza der Afganistan, s. 138. 100 Popelzaî, Daru‟l-kaza der Afganistan, s. 114.
22
görülmektedir.101 Ahmed ġah seferlere çıktığında bile ilmî ve Ģerî müsteĢarlık görevini
yapan ve yargılamada Kur‘an, Sünnet ve Hanefî fıkhına göre hüküm vermekle
görevlendirilen ―Celîsü‘s-sultan‖ adlı bir grup âlimleri yanına alırdı.102