• Sonuç bulunamadı

2.11. Taliban'ın ÇöküĢü ve Uluslararası Toplumun Afganistan'da Yeni Bir Hükümet

3.1.3. Afganistan'da VatandaĢlık Haklarına Dayalı Ulusal Kimlik

Ulusal kimliğin etnik göstergelerinden biri, baĢka bir deyiĢle ulusal kimliğin temeli vatandaĢlık sisteminde yatıyor. Eğer toplumu yöneticiler ve yönetilenler olarak iki kutba bölersek, yöneticiler kutbunda farklı siyasi rejimlerin olduğu gibi toplumun alt sınıfını oluĢturan yönetilen kutbunda da iki tür yönetilen sistemin olduğunu görürüz: vatandaĢlık sistemi ve raiyet sistemi. Raiyet sistemi, ayrımcılık ve eĢitsizlik üzerine kurulu olup gruplar hiyerarĢik olarak güç merkezine olan yakınlığa göre sıralanıyor. Fakat vatandaĢlık sistemi, etnik ve dilsel kriterler ne olursa olsun, toplumdaki herkes için aynı haklara ve sorumluluklara dayanır. Bu nedenle, vatandaĢlık kimliğinin, diğer kimliklerin (etnik, dini vb.) yoksun olduğu eĢitliğe dayanan özelliğe sahip olduğu söylenmektedir (Kastilz, 2001: 47).

VatandaĢlık sistemi aynı zamanda çoğulcu özelliğe sahiptir; çünkü etnik köken, dil vb. bakılmadan bir ülkede yaĢayan tüm bireyler için aynı haklara ve görevlere sahiptir. Dolayısıyla, vatandaĢlık hakları aslında insanların vatandaĢlık statüsüne sahip oldukları yasal düzenlemedir. VatandaĢlık sisteminin önemi, eĢitlik ve çoğulculuk açısından çok etnikli toplumlarda gizlidir. Ayrıca, vatandaĢlık hakları,

aslında birçok etnik krizin çok etnikli toplumlarda bu hakların ihlalinden kaynaklandığı bir dizi sivil, siyasi ve sosyal hak ve özgürlüklerdir. Dolayısıyla, vatandaĢlık haklarının sağlanması, birçok etnik çatıĢma ve gerginliği azaltabilir ve uzlaĢma ve barıĢ inĢa etme için bir platform sağlayabilir. Afganistan‟ın yeni anayasasındaki düĢünce, sivil hakların örneklerinin (sivil, siyasi ve sosyal) tanınmıĢ ve vurgulanmıĢ olduğunu gösteriyor (Asas, 2007: 4).

GeçmiĢte aĢiretçilik ve kabilecilik sistemi Afganistan'daki yönetim sisteminin baskın Ģekli olmuĢtur. Bu sistemin demokratik olmayan rejimlerle uyumlu olduğu gibi, vatandaĢlık sistemi de demokrasiyle uyumludur. Demokratik olmayan rejimlerin baĢlıca özelliklerinden biri, rasyonalizmi ve demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Bu rejimler, ulus oluĢumunu önlemeye çalıĢır; böylece toplumun insanları tamamen raiyet olarak kalmaktadır. FaĢizm ve Nazizm gibi modern demokratik olmayan rejimlerin de ulus inĢasına baĢlamıĢ olduğu doğrudur, ancak bu ulusun ırk ve etnik bir doktrin temelinde zorla oluĢtuğu ve aslında bir tür modernist raiyetçilik olduğu aĢikârdır. Demokratik olmayan sistemlerin raiyetçiliğe oranla karĢılaĢtırıldığında, demokratik rejimler sadece vatandaĢlık sistemine adapte edilir ve aslında demokrasinin ortasında vatandaĢlık sistemi doğar (Payam, 2006: 3). Öte yandan vatandaĢlık sistemi, ulus inĢası sürecinin temelini oluĢturmaktadır. Çünkü çoğulculuğu kabul eden ve toplumdaki herkesin eĢitlik vurgusu ile vatandaĢlık sistemi, ulus inĢası ve ulusal bir kimliğin oluĢturulması için uygun bir zemin sağlar. Aksine, dil, ırk ve etnisite gibi fiziksel faktörlere ait olma duygusuna dayanan faĢist ve mekanik ulus oluĢturma, etik ve pratik iĢlevleri olmayan ırksal ve etnik doktrinlerdir. Modern uluslar o kadar çok ırksal ve etnik çeĢitliliğe sahiptir ki ulus inĢası sürecinde fiziksel unsurların rolünün büyük ölçüde azaldığı, bununla birlikte ortak hedefler ve ortak yaĢamın iradesi ulus inĢasının temelini oluĢturmaktadır. KuĢkusuz, bir ülkede, ortak bir sebep ve ortak yaĢamla ulus inĢasının temelini oluĢturulduğu zaman toplum her türlü ayrımcılıktan uzak olacak ve barıĢ içinde birlikte yaĢayacaktır (Ashuri, 2005: 7).

GeçmiĢte Afganistan, demokratik olmayan bir sistemin kurulması için raiyetçilik içinde olmuĢtur. Çünkü Afganistan'da geçmiĢteki demokratik olmayan rejimlerin ürünü, raiyetçilik ve aĢiretçilik sisteminin kurulması ve güçlendirilmesidir.

Afganistan'da vatandaĢlık sisteminin yokluğunda, yapılan etnik ve ırksal entegrasyon ve etnikleĢme tek yaklaĢım olmuĢtur. PeĢtun ırksal ve etnik kriterlere dayanan ve etnik milliyetçiliğe (PaĢtunizm) dayanan ulus kurma çabaları, Afgan toplumunun karmaĢık çok etnikli yapısı ile uyuĢmadığı için tarihi bir baĢarısızlığa uğradı ve sadece ulusal bir kimlik krizine neden oldu. Çünkü bugün Afganistan'ın karĢı karĢıya olduğu Ģey, ulusal bir toplum olmaktan çok, parçalı bir toplum olduğudur. 11 Eylül'den sonra ulus inĢası vatandaĢlık sistemine dayanıyordu. Bu temelde, ulusal kimlik yalnızca ülkenin vatandaĢı olma ile açıklanır ve tanımında baĢka hiçbir faktör söz konusu değildir (Ashuri, 2005: 8).

Afganistan'ın yeni anayasası 4. maddesine göre Ģunu açıklıyor: Afganistan vatandaĢlığına sahip kiĢilerin tümü Afganistan ulusudur. Afgan ulusu, PeĢtun, Tacik, Hazar, Özbek, Türkmen, Baloch, PeĢeyi, Nuristani, Aimak, Arap, Kırgız, KızılbaĢ, Koçi, Brahui ve diğer kabilelerden oluĢur. Afganistan anayasasına göre: ulusal kimlik yalnızca vatandaĢlık sistemi ve Afganistan vatandaĢlığı ile tanımlanır ve etnik veya dini faktör yoktur (Afganistan Anayasası, 2003: Madde 4 ). Afgan halkının ulusal kurucu parçaları olarak isimlendirilmesi, Afganistan'daki ulusal kimliğin çoklu olduğu gerçeğini vurguluyor ve kimlik çoğulculuğunun belirlenmesine ek olarak, tüm etnik gruplar ulusal kimlikler kadar aynı statüye sahiptirler. Ulusun oluĢumunda çoğulculuk ve etnik grupların eĢitliği üzerindeki bu vurguyu göz önüne alırsak, Afganistan'daki ulusal kimliğin vatandaĢlık sistemine dayandığını ve diğer faktörlerin bunu tanımlama ve açıklama konusunda rol oynamadığını söyleyebiliriz. Afgan Anayasasının önsözü geçmiĢin adaletsizlik ve önyargılarını kabul ederken, Afganistan topraklardaki bütün insanların aynı olduğu ve bu yasanın zulüm, tiranlık, ayrımcılık olmadan ve sosyal adalete dayalı bir toplum yaratmayı amaçladığı öngörülüyor; Ġnsan onurunun korunması ve insan hak ve özgürlüklerinin korunması herkes tarafından hazırlanmıĢ ve onaylanmıĢtır. Bununla birlikte, vatandaĢlık sistemi üzerinde ulusal kimliğin temeli ve vatandaĢlık haklarına vurgu, kalıcı bir barıĢın kurulmasında önemli bir role sahiptir. Çünkü çok uluslu toplumlarda kalıcı bir barıĢ yaratılması, etnik çeĢitliliğin benimsenmesi ve vatandaĢlık sisteminde yatan eĢitlik vurgusunun yapılmasını gerektirir. Her kabile etnik grubu egemen rejimde daha fazla ayrıcalık kazanmaya çalıĢırsa farklı yaklaĢımlar ortaya çıkıyor. VatandaĢlık sistemindeyken, tüm vatandaĢlar için olumlu bir durum yaratma çabaları önceliklidir.

Dolayısıyla kapsamlı bir ulusal hükümet ancak vatandaĢlık sistemi çerçevesinde gerçekleĢtirilebilir (Ashuri, 2005: 10).