• Sonuç bulunamadı

Adana Şehrinin Doğal Ortam Özellikleri ve Doğal Ortam Özelliklerinin Çevre Kirliliğine

3.2.1. Topoğrafik Özellikleri

Topoğrafik özellikleri bakımından Adana ili ve yakın çevresi ovalık ve dağlık alan olmak üzere iki kısımdan teşekkül etmektedir. Adana’nın kuzeyi, kuzeydoğusu ve kuzeybatısında kalan kısımları, Orta Toroslar olarak isimlendirilen dağ kütleleri ile çevrelenmiştir. Adana ve çevresi, genel olarak değerlendirildiğinde ovalık dağlık arazileri içe geçmiş durumdadır. Yüreğir, Ceyhan ve Kozan ovaları bölgenin düz ve düze yakın eğimli arazilerini oluşturur (Çobanoğlu ve Bozdağ, 2007: 108).İlin kuzeyi genel olarak dağlıktır. Doğudan başlayan dağlık bölge ise, kuzey kesimlere doğru uzanırlar (Yılmaz, 2010: 12-13). Önemli bir kısmı alüvyal ovalardan oluşan Çukurova havzası Doğu- Batı uzantısında 100 km ve Güney-Kuzey uzantısında yaklaşık 70 km’lik bir uzunluğu bulunmaktadır. Seyhan ve Yüreğir ilçe merkezleri Adana ilinin ovalık kısmında yer alır ve geniş bir alan kaplar. Birbirinin devamı niteliğinde olan bu ovalar aynı zamanda, hafif ve orta dalgalı arazilerle kısmen birbirinden ayrılırlar. Aynı zamanda bu tip araziler dağlık araziler ile ovalar arasında geçiş bölgesi oluşturan yer şekilleridir. Adana’nın Kuzey sınırını oluşturan sırt ve tepeliklerin yükseklikleri 1700- 2000 m arasında değişmektedir (Usta ve Beyazçiçek, 2006: 22).

3.2.2. Jeolojik Özellikleri

Günümüze kadar Adana ve çevresinin jeolojik özellikleri birçok farklı bilim insanı tarafından incelenmiştir. Bu inceleme sonuçları şu şekildedir; “İnceleme alanında

yer alan en yaşlı birim Üst Miyosen – Pliyosen yaşlı Handere Formasyonu’dur. Birden fazla litolojik birim içeren Handere Formasyonu’nun inceleme alanı içerisinde baskın olarak yüksek ve düşük plastisiteli kil grubundaki ince taneli malzemelerden oluştukları tespit edilmiştir. Handere Formasyonu’nun üzerine Kuvaterner yaşlı taraça ve kaliş birimleri gelmektedir. Taraça çökelleri Seyhan nehrinin depoladığı malzemelerle temsil

edilen farklı tane boyuna sahip birimlerden oluşmaktadır. Tüm bu birimleri ise genç alüvyon çökelleri üstlenmektedir. Genel olarak ele alındıklarında, alüvyon çökellerinin çoğu ince taneli malzemelerden oluşmaktadır. Bununla birlikte ince taneli malzemelerle beraber yayılım sunan ve ara seviyeler halinde yer alan kumlu ve çakıllı birimlere de rastlanmaktadır”(Çobanoğlu ve Bozdağ, 2007: 108)

Şekil 3.1. Adana ili yerleşim alanına ait genel jeoloji haritası

Kaynak: Çobanoğlu, 2005

3.2.3. Bitki Örtüsü Özellikleri

Akdeniz iklim özelliklerini yaşandığı, Adana ilinin Akdeniz sahiline yakın bölgeleri, 0-5 m’de tuzcul bitkilerden (halofitler)den meydana gelen kumul vejetasyonu, 700- 800 metreye kadar olan kısımlarda bodur ağaçlardan oluşan makilerle kaplıdır. Bununla birlikte, alçak düzlükler, genel olarak tarım arazisine dönüştürüldüğünden ya da yerleşim alanlarına açıldığından bu bölgelerdeki doğal bitki örtüsü, insan faktörü nedeniyle tahrip edilmiştir. Bu bölgeler tahrip edilmeden önce Akdeniz Bölgesi’nin

kesif bitki örtüsü maki topluluğu gözükür. Bu sahalarda mersin, keçiboynuzu, sakız, menengiç gibi makinin karakteristik türleri yaygınlaşır. Maki dışında meşe ve kızılçam ormanları bulunmaktaydı. Genel olarak, 800 metreden başlayan ormanlar, daha yükseklerde sedir türü iğne yapraklı açlardan daha alçak düzeylerde çoğunlukla meşenin yer aldığı yayvan yapraklı ağaçlardan oluşur. Bölgenin iklimsel özelliği olan yaz mevsiminin uzunluğu ve kuraklığı bitki örtüsündeki çeşitliliğe müsaade etmez. 2.800 metre yükseklikten sonra ise, seyrelmeye başlayan sedir ormanları son bulur. Bu yükseklikten sonra daha çok alp, alp altı ve alp tipi çayırlar görülmeye başlar. Çok çeşitli çiçek türlerinin yer aldığı bu çayırlar renkli halı görünümdedir. Adana ilinin toplam ormanlık alanı 1416354 hektar olup, yaklaşık olarak bu ormanların, 3648213 hektarlık bölümün il merkezi içerisinde bulunmaktadır (Karakuş, 2011: 16).

3.2.4. Hidrografya

Yerleşim alanı olarak önemli bir kısmı ova üzerinde kurulu olan Adana’nın bu alanları, geniş bir bölgeyi içermektedir. Genellikle düzlük alanlardan oluşan bu bölgenin, yeraltı su düzeyinin yüzeye yakın olması rastlanan bir durumdur. Daha çok son dönemlerde yerleşime açılan hızla şehirleşen Kuzey Adana bölümü, daha yüksek olduğundan yeraltı su seviyesi daha derinlere kadar düşmüş durumdadır (Aysu, 2018; 55). Yerleşim alanında güneyden kuzeye doğru gidildikçe yeraltı su seviyeleri 2 metre derinliklerinden 40 metre derinliklere kadar ulaşmaktadır. Bununla birlikte Adana yerleşiminde, doğudan batıya doğru gidildikçe yeraltı su seviyesi daha da sığlaşmaktadır. Bu bağlamda, Adana’nın yerleşmiş olduğu bölgenin güneyinde konuşlanmış olan Havutlu Beldesi etrafında bulunan yeraltı su seviyesi 2-4 metre derinlik civarındadır (Yılmaz, 2010: 18).

3.2.5. İklim Özellikleri

Akdeniz iklim özelliklerinin görüldüğü Adana, kışları ılık ve yağışlı, yazları ise, kurak ve sıcaktır. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle gezici hava kütlelerinin karşılaşması ve yamaç yağışları şeklinde gerçekleşir. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçtiği, Adana ve bölgesinde ortalama yağış miktarı 625 milimetre civarındadır. Yaz mevsiminde %5 olan yağışlar, sonbaharda %18, ilkbaharda %26, kış mevsiminde ise %51’e kadar çıkar. Genellikle yaz mevsimlerinde havadaki nem oranın oldukça yüksek

seviyelerde olmasına rağmen, bazı senelerde hiç yağış görülmediği de olmuştur. Denizden ve Toroslar’dan hava akımı altında kalan Çukurova’da yaz mevsiminde bir alçak basınç merkezi oluşur (Aysu, 2018: 63). Bir taraftan barajlar ve ovanın sulanması nedeniyle nemin yükselmesi, diğer taraftan denizden gelen nemli hava ile birlikte enlemin ve iklimin de tesiriyle ısınan hava, yoğunluktan dolayı ağırlaştığı için yükselemez ve bundan dolayı da doyma noktasına erişemez (Göney, 1976: 24). Bu sebeplerle Adana ve çevresinde yaz mevsiminde sıcak ve nemli bir hava bulunmaktadır. Yaz mevsiminde % 90’ın üzerine çıkan nispi nem oranının yıllık ortalaması ise, % 66 civarındadır. Ortalama 28 °C ile en sıcak ay Ağustos, 9 °C ile en soğuk ay ise Ocak ayıdır. Yıllık ortalama sıcaklık ise, 18,7 °C civarındadır. Genel olarak ovalık arazinin daha sıcak olduğu bölgede, ilin yerleşim alanında yükseltiye göre sıcaklık ve yağış oranları da değişmektedir. Feke ve Saimbeyli gibi dağlık arazilerde yağış oranları daha fazla görülmektedir. Adana’da yılın 195,6 günü yaz günüdür. Bu günlerin 134,4’ü tropik gün olarak belirlenmiştir. Ovada ender olarak görülen kar, dağlarda erken başlar ve bazen aylarca kalır (Karakuş, 2011: 16).