• Sonuç bulunamadı

1.4. ABD VE AB’N N ORTADO U POL KALARI

1.4.1. ABD’nin Ortado u Politikas

ABD’nin Ortado u’ya ilgisinin ba lang ba ms zl kazand 1770’li y llara kadar uzan r. ABD’nin kurucular ndan B. Franklin ve daha sonra Ba kan olan T. Jefferson ve J. Adams kendi dönemlerinde Ortado u’nun tek hâkimi olan Osmanl Devleti ile diplomatik ili ki kurmak ve antla malar yapmak arzusuyla giri imlerde bulunmu lard r. Bu çabalarda tatmin edici bir sonuca ula lamam r. Türk-Amerikan diplomatik ili kilerinin ilk y llar , Ba kan J. Monroe taraf ndan 2 Aral k 1825 tarihinde Kongreye mesaj nda aç klanan Monroe Doktrini’nin ortaya at ld y llara rastlar. Ancak, ad geçen doktrin Ortado u meselelerinde ABD taraf ndan çokça uygulanmam r.73 ABD, Osmanl topraklar yla ve dolay yla Ortado u’yla temaslar 1820’li y llardan itibaren misyonerlik çal malar ile ba latm r. Misyonerlik faaliyetlerinin ilk zamanlardaki amac Protestan Hristiyanl Osmanl Devleti’nin Hristiyan tebaas içinde yaymakt . Can, ilk misyonerler hakk nda unlar

yazm r:

“Hristiyanl yayma gibi bir davaya kendisini adam kimseden ba kalar bu uzak diyar n insanlar ile onlar n halleri ile neden ilgilensin idi? Bu dünyan n menfaatlerine tapan insanlardan hiçbiri bu i in ciddî zorluklar na ve tehlikelerine katlanmaz, kifayetsiz ücrete ve misyoner öncülerin yetindi i dar imkânlara kanaat etmezdi.”74

Zamanla misyonerlerin say artmaya, misyonerlik faaliyetlerinin amaçlar da çe itlenmeye ba lad . Ba larda Hristiyanl yaymak için çal an misyonerler zamanla Osmanl Devleti içinde bulunan az nl klar k rtarak devleti y kma faaliyetlerine giri mi lerdir. Misyonerlik okullar n amac , kendi kontrollerinde küçük devletçiklerin kurulmas sa lamak için etnik gruplar kendi etnik dillerinde e iterek onlara ayr bir millet

73

Mehmet Kocao lu, Uluslararas li kiler I nda Ortado u, Ankara, Genel Kurmay Bas mevi, 1995, s.98.

74

olma uurunu verme plan na dayan yordu. Osmanl Devleti içindeki Rum, Ermeni, Bulgar, Süryanî gibi Hristiyan gruplar na mensup çocuklar bu yolla e itilmeye ba lanm r. Neticede buradan Ermeni, Bulgar, Rum ihtilal önderleri yeti mi tir.75

Bu misyoner okullar na birçok Müslüman da ilgi göstermi tir. Ancak bu ilgi din kaynakl de ildir. Medreseler e itim ve ö retim alan nda iste e cevap veremedi inden bu okullardaki e itim seviyesinin yüksekli i ilginin temel sebebini olu turmu tur. Okullar n yan

ra aç lan hastane ve dispanserler de misyonerlik faaliyetlerini h zland rm r. Askerî gemilerin ziyaretleri ve Amerikal lar n özel teknik hünerleriyle ilgili sergiler, ABD ile Ortado u aras ndaki di er ili kilerdir. XX. yüzy n ba lar nda baz zengin Amerikal lar Osmanl Devleti’ne, M r’a ve bilhassa kutsal topraklara ticaret yapmak için giden turist say kabart yorlard .76

ABD, I. Dünya Sava ’n n ilk y llar nda sava a girip girmeme konusunda çekimser kalm r. I. Dünya Sava ’n n sonuna do ru ‘ABD’nin Avrupa i lerine kar mama’ ilkesi tamamen ortadan kalkm , Monroe’nun yerine Wilson Doktrini geçmi tir. 2 Nisan 1917’de sava a giren ABD sava sonras Avrupa haritas n belirlenmesinde önemli rol oynamakla kalmayarak Osmanl Devleti’nin da lmas nda, da lan topraklarda kurulacak devletlerin özellikleri konusunda da söz sahibi olmu , iki sava aras dönemde (1918-1939) Ortado u’daki yerel artlar de tirmek suretiyle dikte ettirilecek olu umlar için ciddî politikalar izlemi tir. Zaten II. Dünya Sava ve sonras nda petrol ç karlar nedeniyle ABD Ortado u’da ba aktör haline gelmi tir.77

II. Dünya Sava ’ndan sonra Sovyetler, ran üzerinden Ortado u petrolleri ve Basra Körfezi ile Hint Okyanusuna; Türkiye üzerinden Bo azlar ve Ege Denizi vas tas yla Akdeniz ve yine Yunanistan üzerinden Akdeniz’e do ru üç ana koldan yay lma çabalar na giri mi tir. Bu durumda hiçbir ey yapamayaca anlayan ngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ n Bat savunmas için önemini belirterek bu iki ülkeye kendisinin yard m yapamayaca ve ABD’nin ekonomik ve askerî yard m yapmak zorunda oldu unu belirtmi ve bunu 1947’de ABD’den talep etmi tir.78

ABD, ngiltere’nin b rakt bo lu u doldurmak ve Sovyet yay lmas önlemek üzere May s 1947’den itibaren Türkiye ve Yunanistan’a yard ma ba lam yla resmen Ortado u politikas na girmi tir. ABD’nin Ortado u giri imi Sovyetlerin 75

Kocao lu, Uluslararas li kiler..., s.100.

76

Can, Ortado u’da Amerikan…, s.59.

77

Kocao lu, Uluslararas li kiler..., s.101.

78

tepkisine yol açm r. Buna ra men ABD Marshall Plan ’n kabul ederek yard mlar bir program çerçevesinde geli tirerek sürdürmü tür.79

So uk Sava döneminde Ortado u, ABD aç ndan bu kutupla man n jeopolitik kar la ma hatt olu turan kenar ku n merkez bölgesini temsil etmesi yan nda, kapitalist Bat blo unun ekonomik varl ve üstünlü ü için hayati önemi haiz do al kaynaklar n jeoekonomik alan konumundayd . Ortado u’da kontrolü kaybetmek hem jeopolitik hem de ekonomi-politik aç dan küresel dengenin kar kutup lehine de mesi anlam na gelecekti.80

ABD’nin Ortado u’ya verdi i önemin nedenlerini ve bölgenin durumunu Ba kan Truman o günlerde öyle aç klamaktayd :

“Gözlerimizi Yak n ve Ortado u’ya çevirdi imiz zaman çok tehlikeli sorunlar gösteren bir bölgeyle kar la yoruz. Bu bölgede geni do al kaynaklar bulunmaktad r. En i lek kara, hava ve deniz yollar buradan geçmektedir. Bu bak mdan büyük ekonomik ve stratejik önemi vard r. Fakat bu bölgedeki uluslar n hiçbiri ne yaln z ne de beraberce, kendilerine yöneltilecek bir sald ya kar koyabilecek kadar güçlüdür”.81

Böyle olunca da Yak n ve Ortado u’nun bu bölgenin d ndaki büyük devletleraras nda bir rekabet alan olaca ve bu rekabetin birden bire bir çat maya yol açabilece ini kestirmek güç de ildir.82

So uk Sava döneminde d politikada iki kutuplu dünya düzenine uygun politika uygulayan Amerika, bu ba lamda di er ülkelerin görü lerini dikkate al p problemlerini önemserdi. Bu politikan n uygulanmas n nedeni, nüfuz alan SSCB kar nda art rmak istemesi ya da daha net bir ifadeyle kar kl rekabetti. Bu rekabet ekonomik, politik, askerî ve teknolojik alanlarda sürüyordu.83

So uk Sava n sona ermesi ABD’yi tek süper güç yapm r. ABD yönetimleri, Amerikan egemenli inde tek kutuplu bir yönetimin tesis edilmesi projesini yürürlü e koymu lard r. Bu projenin ba lang ç ve ilk test a amas I. Körfez Sava ile gerçekle mi ti. Amerika küresel ölçekte müdahale kabiliyetini ortaya koyarak yeni döneme damgas vuraca da aç kça göstermi tir. I. Körfez Sava ’ndan Amerika’n n yak n dönemdeki 79

Nihat Ersin, Ortado u Sava lar n Perde Arkas , stanbul, Gündem Yay nlar , 2003, s.58.

80

Davuto lu, Stratejik Derinlik…, s.342.

81

Ersin, Ortado u Sava lar n, s.58.

82

Ersin, Ortado u Sava lar n, s.59.

83

Afganistan operasyonu ve II. Körfez Sava ’na kadar varan bütün geli meler, bu söz konusu egemenlik tesisi mücadelesinin yap ta lar ve sonuçlar r.84 Di er yandan ABD Ortado u’da kar la direnci ve jeokültürel tehdidi önemsemekle birlikte Birle mi Milletler’i (BM) hiçe sayarak gerçekle tirdi i giri imin bölgeye demokrasi benzeri yönetim ekilleri getirme taahhüdüyle izah edilebilece ini dü ünmekteydi. Türkiye’nin de bölgeye model ülke olarak sunulmas bu çerçevede olmu tur.85

So uk Sava sonras nda ABD’nin Ortado u politikalar n dayand temelleri; So uk Sava döneminden devral nan petrol kaynaklar üzerinde denetimin sa lanmas ve dünya pazarlar na kesintisiz ula lmas , slamc hareketlerin etkisinin azalt lmas , ran ve Irak’ n çevrelenmesi, bölge ülkelerinin kitle imha silahlar na sahip olmalar n engellenmesi, bar sürecinin ba ar ya ula arak srail’in güvenli inin garanti alt na al nmas eklinde özetleyebiliriz.86

ABD Ortado u üzerindeki bu hedeflerini gerçekle tirmek için iddet uygulamaktan kaç nmam r. Temel politikas demokrasi ve insan haklar yaymak olarak ifade etmesine ra men, henüz ABD’nin Ortado u’da müdahale etti i yerlerin hiçbirinde demokrasiye, huzura, refaha ve insan haklar na rastlanmam r.