• Sonuç bulunamadı

2.2. TÜRK YE CUMHUR YET ’N N ORTADO U POL KALARI

2.2.4. So uk Sava Sonras Dönem (1991–2001)

3.2.3.1. ABD Irak Sava ve Türkiye’nin Politikas

ABD için tek tarafl politika 11 Eylül sald lar sonras nda ba larken radikal slam ve ili kili terör örgütleri en önemli tehdit haline gelmi tir. ABD bu tehdit ile mücadele için önce Afganistan’a ard ndan da Irak’a kapsaml bir askerî harekât düzenlemi tir. Irak’a 1 Mart 2003 tarihinde ba lat lan harekât n ard ndan Ortado u’da tüm dengeler önemli de im göstermi tir.231

ABD, BM Güvenlik Konseyi’ne Irak’a çok a r artlar içeren bir ültimatom verilmesi 229

enay Y ld z, “ Karar Biz Veririz”, Ak am, 10 Nisan 2003, s.17,www.haberler.com (10.02.2009).

230

Çetin Güney, “AK Parti’nin D Politika Anlay Ba lam nda Türkiye-ABD li kileri”, Avrasya Dosyas , Cilt:11, Say :2, 2005, s.45.

231

SAE, dealizmden Realizme; Türkiye çin Ortado u’yu Yeniden Dü ünmek, stanbul, Stratejik

için bir tasar sunmu sa da tasar n Fransa’n n vetosuyla kar la aca n anla lmas üzerine 16 Mart’ta ABD Ba kan ile ngiltere, spanya, talya ve Portekiz Ba bakanlar Azor Adas ’nda toplanm lard r. Toplant da BM sürecinin durdurulmas ve tek tarafl olarak hareket etme karar al nm r. Ba kan Bush, Saddam’ n Irak’ 48 saat içinde terk etmesi gerekti ini belirten ültimatom niteli inde bir konu ma yapm r. Daha sonra 20 Mart 2003 tarihinde Amerikan ve ngiliz gemileri ve uçaklar Irak’ bombalamaya ba lam r.232

Türkiye, I. Körfez Sava ’nda ABD’ye aç k destek vermesi nedeniyle Irak’a ambargo uygulanmas yapt na petrolde ve di er ticarî ürünlerde tamamen uymu tur. Sava sonras nda bu tercih nedeniyle Türkiye büyük bir maddî kayba u ram r. ABD, Irak sava nda Türkiye’den ikinci cepheyi açmas istemi tir. Erdo an ABD’ye isteklerinin kar lanaca na dair güvence vermi tir.

Türkiye’de Irak sava için tart malar sürerken NATO’da ok bir geli me ya anm r. Olas bir Irak harekât nda Türkiye’nin NATO üyesi olmas ndan dolay NATO’nun 4. maddesi gere i Türkiye’ye yard öngören tasar Fransa, Almanya ve Belçika’n n vetosuyla 10 ubat 2003’de reddedilmi tir. lk defa NATO’da bu denli ciddî bir kriz ya anm r. Bu tablo kar nda NATO parçalan yor mu sorusu sorulmaktayken NATO’daki kriz 16 ubat’ta Türkiye’ye yard öngören kararla sona ermi tir.233

Türkiye, ABD’ye yard n birinci aya olan ilk tezkereyi TBMM’den 6 ubat 2003’te geçirmi tir. lk tezkere gere ince Türkiye’nin Mersin ve skenderun liman ile ncirlik, Diyarbak r, Çorlu, Afyon, Batman ve Sabiha Gökçen hava alanlar modernize edilerek 5 bin ABD personeli ve teçhizat burada konu lanacakt r. lk tezkerenin sonucu olarak ABD personelinin Türkiye’ye gelmeye ba lad s rada ikinci tezkere tart malar ülkenin gündemine yerle mi , kamuoyunda yayg n bir Amerikan kar tl ba göstermi tir. 1 Mart 2003’te Türkiye ile ABD aras ndaki ili kileri olumsuz etkileyebilecek ve Irak’a ikinci cephenin aç lmas engelleyecek bir sonuç TBMM’de al narak ikinci tezkere TBMM’den geçmemi tir.234

Yukar da da izah etti imiz gibi 59. Hükümet d politikas nda önceli ini AB’ye üyelik olarak belirlese de Ortado u’da ya da ba ka bir deyi le Türkiye’nin hemen yan ba nda geli en sava bu durumu de tirmi tir. Bunun bir sonucu olarak özellikle 2003 Irak harekât 232

A. Öner Pehlivano lu, Ortado u ve Türkiye, stanbul, Kasta Yay nevi, 2004, s.350–351.

233

Pehlivano lu, Ortado u ve…, s.346.

234

sonras nda do rudan Irak ile ilgili konularda ve son y llarda di er bölge sorunlar na ili kin olarak Ortado u’nun Türk d politikas ndaki yeri ve önemi artm r. Harekât ve sonras nda Ortado u’da de en dengeler Türkiye’nin Ortado u önceli ini kuvvetlendirmeye ba lam r. 11 Eylül sald lar sonras ABD’nin küresel terörizmle mücadele olarak adland rd Ortado u bölgesindeki operasyonlar n Afganistan’dan sonra ikinci aya te kil eden Irak harekât 59. Hükümetin göreve gelmesiyle neredeyse e zamanl olarak gerçekle mi tir. Bu geli melerle birlikte göreve gelen hükümetin Ortado u’da nas l bir politika izleyece i o tarihte henüz netlik kazanmam r.

59. Hükümet göreve gelmeden 13 gün önce ikinci tezkerenin TBMM’den geçmemesi sonucu ya anan kriz II. Dünya Sava ’ndan sonra Türkiye-ABD ili kileri aras ndaki en ciddî kriz olarak not edilmi tir. Hükümet tezkere konusunda parlamenter me ruiyete öncelik vererek parti içi grup karar na ba vurmam r. Bu tercihin ABD’nin demokrasiden yo un olarak bahsetti i bir dönemde yap lmas AK Parti’nin gerçekle tirdi i ustaca bir manevra olarak da yorumlanabilir. Dönemin artlar içerisinde de erlendirildi inde Irak harekât ba lam nda ABD’ye küresel düzeyde bir tepki söz konusudur ve bu tepkiye Türk toplumu da kat lm r. Washington Brookings Enstitüsü Türkiye Program Direktörü Dr. Ömer Ta nar’a göre TBMM’nin 1 Mart Tezkeresini geri çevirmesini Washington do al kar lam , hatta bu duruma ölçülü tepki vermi tir. Çünkü Meclis’in karar demokratiktir.235

Ancak ABD yönetiminin ahin kanad ndan Paul Wolfowitz tezkere konusunda TSK’n n etkili olmamas , “güvendi imiz kurumlar aç klama yapmad ” eklinde de erlendirerek üstü kapal bir ele tiride bulunmu tur. ABD’nin Irak operasyonuna start vermesinden sonraki süreçte kar la kaos ortam operasyonu tek ba na gerçekle tirece ine dair inanc yerle bir etmi tir. Amerikan yönetimince bu ko ullarda ABD’nin Irak’ta yine Türkiye’ye ihtiyaç duyaca 236 günlerin gelece i de erlendirilmi tir. Amerikan d politika pragmatizminin tezkere konusunda geçmi e daha fazla tak kalmas da dü ünülemezdi. Elbette sonraki süreçte ABD, Türkiye’ye kar daha ihtiyatl bir tav r sergileme gere i hissetmi tir.

Yeni göreve gelen 59. Hükümet ili kilerin kopar lmamas için Türkiye’nin hava

sahas ABD sava uçaklar na açm r. D leri Bakanl ve Genelkurmay n

haz rlanmas nda etkili oldu u kararname ulusal güvenlik kayg lar dikkate al yor olsa da, 235

Güney, “AK Parti’nin D Politika...”, s.49.

236

haz rlan biçiminin kamuoyunun bilgisi d nda cereyan etmesi, üstelik effafl k konusunda çok hassas oldu unu ifade eden AK Parti’nin bu kararnamede onay n bulunmas birçok ekilde yorumlanabilir. Görünen en gerçekçi yorumlardan biri AK Parti’nin ABD ile ili kilerini normalle tirme gayretidir.237 Ayr ca 58. Hükümetin Ba bakan ve 59. Hükümetin leri Bakan Abdullah Gül Washington’a giderek, müttefiklik ili kilerini tazelemek için Türkiye’nin üzerine dü eni yapaca beyan etmi tir.238

Tarihler 20 Mart 2003’ü gösterirken Irak, ABD ve ngiliz sava uçaklar ve gemileri taraf ndan bombalanmaya ba lanm r. TBMM’den geçirilen yeni tezkere ABD uçaklar n Türk hava sahas kullanabilece ini ve Türk askerinin ülke d na ç kabilece ini içermekteydi. Tezkere görü meleri devam ederken ABD ile Türkiye aras nda süren pazarl klarda Türk ordusu Irak operasyonuyla ilgili olu turulacak uluslararas koalisyonun nda kendi ba na Kuzey Irak’a girecek ve Türkiye böylece do rudan Irak’a yönelik harekât n içinde yer almam olacakt . Türkiye bunu Kuzey Irak içinde olu acak göç hareketine kar bölge içinde önlem almak ve s r güvenli ini korumak için yapacakt . Ayr ca Türkiye Kuzey Irak’a girecek birliklerinin tamamen ba ms z hareket etmesini istemekteydi. ABD’nin Türkiye’deki üslerden yararlanabilmesi de bu art n ABD taraf ndan kabul edilmesine ba olacak; bu çerçevede Kuzey Irak’a girecek olan Türk birliklerinin komutas ABD’de olmayacak, bunun için bir Türk general atanacakt . Ayr ca Katar’daki harekât merkezinde de dönemin ABD Merkez Kuvvetleri Komutan Tomy Franks ile birlikte bir Türk generali bulunacakt . Türkiye, Kuzey Irak’taki ABD askerlerinin as l görevinin Kuzey Irak’taki Türk birliklerinin 36. paralelin alt nda bulunan ABD güçleri ile irtibat sa lamaya yönelik olmas istemekteydi. Bunlar n yan nda Türkiye’de de ortak hareket merkezi olu turulmas isteyen Türkiye, burada da bir Türk bir de ABD’li general düzeyinde iki irtibat subay n bulunmas istemekteydi. Bunlar n d nda Türkiye, Celal Talabani ve Mesut Barzani’ye ba pe mergelere verilmesi dü ünülen silahlar n kendi denetiminde verilmesini ve sava tan sonra ayn ekilde toplanmas talep etmi tir. Türkiye’nin bu konudaki kayg silahlar n PKK’n n eline geçmesidir. ABD yönetimi ile bu konuda bir uzla ma sa lanamam r.239

Türkiye ile ABD aras ndaki gerilimler sava boyunca sürmü tür. Çünkü Türkiye Irak’ n kuzeyine asker sevk etmeyi dü ünmü ama ABD yönetimi buna iddetle kar 237

Güney, “AK Parti’nin D Politika...”, s.50.

238

Birol Akgün, 11 Eylül Sonras nda Dünya, ABD ve Türkiye, Konya, Tablet Kitabevi, 2006, s.113.

239

km r. Ya anan gerilimin di er bir nedeni ise Ba dat’ n dü mesinden sonra Kuzey Irak bölgesinde, Kerkük’te bulunan pe mergelerin Türkmenlere kar tak nd klar sald rgan tutuma ABD’nin sessiz kal r. Türkiye, ABD’ye bu sald lar n önlenmemesi halinde bölgeye girerek sald lara kar müdahale edebilece ini ifade etmi tir. ABD yönetimi bölgeden pe mergelerin çekilece ini ve bölgenin denetim alt na al naca aç klayarak Türkiye’nin bask kar nda harekete geçmek zorunda kalm r.240 Ayr ca Süleymaniye bask ile ikili ili kiler kopma noktas na gelmi tir. Bu olayda TSK timi, ABD askerleri ve pe mergeler taraf ndan ba lar na çuval geçirilerek gözalt na al nm r. Bu olay Türkiye’de ABD kar tepkilere neden olmu tur. TSK timi 57 saat sonra diplomatik giri imlerin sonucunda serbest

rak lm r. B olay, “stratejik” ortaklar Türkiye-ABD aras nda tezkere krizinden sonraki en ciddî güven bunal n ya anmas na neden olmu tur.241

ABD’nin Irak müdahalesi s ras nda Türkiye’nin geli tirdi i politikalar ili kilerde so umaya neden olmu tur. Bu durumda Türkiye’nin imaj bölge ülkeleri nezdinde güçlenmi tir. Özellikle bu dönemde Türkiye Araplar cephesindeki sayg nl Müslüman kimli inden ziyade Irak’ n i galindeki tutumu bak ndan kazanm r.242 Böyle bir ortamda Türkiye’nin Ortado u’da vasat bir politika izlemesi de beklenemezdi. Art k Türkiye Ortado u ve Ortado u’daki sorunlarla bir köprü olman n çok ötesinde bir bölgesel merkez ülke rolüyle daha yak ndan ilgilenmeye ba lam r. Irak sava n ilerleyen dönemlerinde ise Türkiye, Irak i galinden en fazla etkilenen ülkelerin ba nda gelmi tir. Irak’ta Kürtlerin etkinli inin artmas , ABD-Türkiye ili kilerinin sars lmas , Kerkük-Yumurtal k boru hatt n kapanmas , Türkmenlerin durumu ve Irak’ n gelece inin belirsizli i Türkiye’yi zorlayan konular olmu tur.

Çat malar n nitelik de tirerek önce direni ve ard ndan iç sava a dönü mü olmas , sava döneminde geri planda kalan Türkiye’yi ön plana ç karm r.243 Gerek ABD askerlerinin lojistik ihtiyaçlar n kar lanmas gerekse de Irak halk n hayat kolayla ran mal ve hizmetlerin Türkiye’den sa lanmas önemli bir aç n kapat lmas sa lam r. Gittikçe kötüle en güvenlik sorunlar ve artan riskler nedeniyle ABD ve Bat irketlerin ço u

240

Ar , Geçmi ten Günümüze…, s.624-625.

241

Pehlivano lu, Ortado u ve…, s.379.

242

Mustafa Acar, “Sevaplar ve Günahlar yla AK Parti craatlar : Ele tirel Bir De erlendirme”,

www.hurfikirler.com (10.02.2009).

243

Mustafa Ayd n – N. Ali Özcan – Neslihan Kaptano lu, Ortado u Çal malar II, TEPAV, Ankara, Türkiye Ekonomi Politikalar Ara rma Vakf Yay , 2007, s.53.

iç sava n sürdü ü ülkeyi kendi kaderine terk etmi tir. Bu durumda Türkiye’den yap lan mal ve hizmet transferi çok daha hayatî hale gelmi tir.

Irak’ta, sava n hafifledi i fakat iddetin ve istikrars zl n artt dönemler olan 2004- 2007 y llar Türkiye’yi çe itli biçimlerde etkilemi tir. Di er taraftan Türk-ABD ili kilerinin de en konumu, bölge ülkelerinin de en rolleri ve a rl klar , devlet d aktörlerin ön plana kmalar ve bölgede ya anan istikrars zl k Türkiye’yi etkileyen dinamikler olmu tur. Türkiye, çat malar n bir an önce bitmesini ve Irak’ n toprak bütünlü ünün korunmas çe itli diplomatik giri imlerde bulunarak istemi ve farkl Irakl gruplarla görü melerini sürdürmü tür.

Bu süreçte Kuzey Irak’ n siyasal, askerî ve psikolojik olarak Türkiye’nin etkinlik alan olmaktan ç kt gözlenmektedir. Siyasal etkinin azalmas n en önemli göstergesi, Türkiye’nin dengeleyici rolünün sona ermesidir. Askerî etki azalmas ise Kuzey Irak’taki Türkiye’nin irtibat bürolar n kapanmas , Türkiye’nin bölgedeki askerî varl n azalmas ve Kürt gruplar n Türkiye’ye kar ABD’nin korumas nda olduklar hissetmeleri ile belirginle mi tir. Neticede, Türkiye’nin Kürt gruplar üzerindeki psikolojik üstünlü ünün ve cayd n büyük bir erozyona u rad söylenebilir.244 Bu çerçevede özellikle Kerkük’e pe mergelerin girmesi konusunda Türkiye’nin çizdi i “k rm çizgilerin” ihlal edilmesine herhangi bir yan t verilmemesi ve Süleymaniye olay Türkiye’nin bölgedeki sayg nl büyük ölçüde zedelemi tir. Kürt gruplar n da çe itli söylemleri Türkiye’nin bölgede pasifle ti izlenimi olu tururken Türkiye Kuzey Irak’taki PKK kamplar na yapt harekâtlarla varl bölgede hissettirmi tir. Di er taraftan Kuzey Irak’ n genel ihtiyaçlar n ço unu Türkiye’den kar lamas da göz ard edilemeyecek bir etken olarak hükümetin elinde bulundurdu u bir koz olmu tur.

Di er taraftan Irak’ta birçok konuda oldu u gibi Kerkük’ün statüsüne ili kin konuda da bir sonuca var lamam r. Yap lmas dü ünülen referandum ertelenmi tir. Irak’ta Kerkük’ün statüsü konusu, anayasa ile çözüme kavu turulmaya çal lm , ancak gruplar aras ndaki anla mazl klar n daha da büyümesi neticesinde Kerkük ile birlikte sorunlu bölgelerin çözümü konusu Birle mi Milletler (BM) sahas na kayd lm r.245

244

Serhat Erkmen, “Türkiye’nin Kuzey Irak Perspektifi ve Hareket Alan ”, Stratejik Analiz, Haziran Say , 2007, s.22.

245

nci Muratl , “Irak’ta K r Döngü: Kerkük Referandumu”, s.1,

Zira Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IBKY) Kerkük Referandumu’nda istedi i sonucu alabilmek için yüz binlerce Kürt’ü ehre yerle tirmi ti. Bu artlar alt nda yap lacak bir nüfus say gerçe i yans tmayaca gibi IBKY’nin Kerkük’ün statüsü konusunda elini kuvvetlendirecekti.246 Ankara, Kürtlerin Kerkük’ten elde edecekleri geliri kendi özerkliklerini tahkim etmek ve hatta gelecekte ba ms zl k kazanmak amac yla kullanmalar önlemek için Irak petrolünün tamam n Ba dat’ n merkezî kontrolü alt nda olmas istemekteydi.247 Türkiye ba ta olmak üzere birçok bölge ülkesi bu artlar alt nda Kerkük’te bir referandumun yap lmas na kar ç kmaktayd . Demografik yap na müdahale edilen Kerkük’te bir referandum yap lmas halinde gerçekli i yans tmayan IBKY lehine bir sonuç ortaya ç kaca

ikard . BM’nin söz konusu raporunda referandumun uzla sa lanmadan yap lmamas gerekti i vurgusunu dü ünecek olursak BM raporunun Türkiye’nin tezleri ile paralellik içerdi ini söyleyebiliriz.

59. Hükümet II. Körfez Sava ve sonras aç ndan pasif bir politika izlemekle ele tirilse de Türkiye’nin sahip oldu u yumu ak güç unsurlar askerî gücün cayd yla bulu turan bir ak lc kla geli melere belli ölçekte etki etmeyi ba arabilmi tir. Hükümet, Türkiye’nin bölgedeki konumu çerçevesinde elde tutulan tüm imkânlar seferber ederek süreç boyunca etkinli ini koruma ve sürdürme gayretinde olmu tur.