• Sonuç bulunamadı

AB’nin Bölgede Demokrasiyi Geliştirme

2.3. AVRUPA VE ORTADOĞU İLİŞKİLERİNİN TARİHSEL

3.1.2. AB’nin Bölgede Demokrasiyi Geliştirme

deniz bölgesine odaklanırken, AB, Orta Doğu’nun diğer alt bölgele-

riyle programlar başlatmış ve AB memurları bu alanlara yönelik ola- rak daha çok yoğunlaşma isteklerini dile getirmeye başlamışlardır. Bu programlar, AB-Körfez İşbirliği Meclisi (KİM) ,İran ile Etraflı Diya- logu, Yemen ile bir işbirliği anlaşmasını ve Avrupa Komşuluk Politi- kası (ENP)’yi kapsamaktadır. Bu programlar, dikkat edileceği üzere AB’nin Akdeniz bölgesiyle olan etkileşimi kadar zengin ve çeşitli de- ğildir. Çünkü aynı araç ve manivelalar mevcut değildir.

3.1.2.1. AB-KİM Diyalogu

Avrupa Birliği-Körfez İşbirliği Meclisi (KİM) İşbirliği Anlaşması 1989’da imzalanmıştır. Anlaşmanın en belirli hedefi, daha genel ola- rak bölgenin istikrarına katkı sağlamak kadar, ticari meseleler üzerine olan ilişkileri daha da kolaylaştırmaktadır. AB—KİM toplantıları yıl- lık olmakta ve AB-KİM yöneticileri yılda bir kez siyasi diyalogda bir araya gelmektedirler. Gündem, aslında terörizmle mücadele etmede işbirliği ve serbest ticaret meselelerine odaklanmak yerine, siyasi re- formlara da hitap etmemiştir. Bu diyalogda da ayrıca enerji üzerine çalışacak bir grup oluşturulmuştur. Ayrıca bunlara ek olarak bir AB- KİM Serbest Ticaret Alanı Anlaşması görüşmesi yapılmıştır. Şimdiye kadar ki politik diyalogun sonuçları tam bir hayal kırıklığı olmuştur. AB insan hakları konusunda daha hassas olmayı isterken onun KİM ortakları bu durumdan hoşnutsuzluk duymuşlardır. AB, yine de politik diyaloga kaynak tahsis ederek bunu gelecekte ekonomik işbirliği ala- nında teknik yardımı karşılayarak sürdürmek istemektedir. Fakat şu ana kadar olan gelişmelerde bu diyalogun nasıl bir seyir alacağı belir- sizdir.

3.1.2.2. İran ile Etraflı Diyalog

Avrupa Birliği’nin İran ile diyalogu 1998 yılına dayanmaktadır.147 AB, İran’ı ayrı tutmaktan ziyade, İran ile meşgul olmak için stratejik bir seçim yapmıştır. Ancak, AB’nin şu ana kadar İran ile sözleşmeye dayalı bir ilişkisi yoktur. Fakat 16-17 Haziran 2005 tarihli Brüksel AB hükümet ve devlet başkanları zirvesi sonuç bildirgesinde Kasım 2004 tarihli Paris Antlaşması sonucu İran ile bir ticaret ve işbirliği anlaşma-

147 Yaşar Onay, Neden Irak?, Küresel Egemenlik Savaşı ve Irak, Babil Yayıncılık,

sı ve bir siyasi anlaşma yapılabilmesi için müzakerelerin yeniden baş- laması memnuniyetle karşılanmıştır. 175 Zaten 2002 Aralık ayında AB üç önemli alanda, insan hakları, terörizm ve Orta Doğu barış süreci konuları üzerine bir Ticaret ve İşbirliği Anlaşmasında İran ile müzake- releri birleştirmiştir. Serbest Ticaret Anlaşması’ndaki bu dalgalanma, son zamanda İran’ın nükleer güç sahip olması ve bunun AB tarafından bir tehdit olarak algılanması çerçevesinde durmuş gözükmektedir.

3.1.2.3. Yemen İle İşbirliği Anlaşması

AB, Yemen ile 1997’de bir işbirliği anlaşması imzalamıştır. An- laşmanın hedefi, ticaret ve kalkınma alanlarında ve iletişim ve çevre gibi çeşitli sektörlerdeki işbirliğini kolaylaştırmaktır. Buna, siyasi re- formla bağlantılı konuları kapsayan yeni bir siyasi diyalog konuları 2004’te eklenmiştir. Birlik, Yemen için demokrasinin gelişimi açısın- dan 2005-2006 dönemini belirlemiştir. Ayrıca Birlik, 2002-2004 dö- nemi için Yemen’e 70 milyon avro tahsis etmiştir. Ayrıca Birlik, Ye- men’in başkenti Sanaa’da bir delegeler heyeti açmayı planlamaktadır. 3.1.2.4. Avrupa Komşuluk Politikası (European Neighbourhood

Policy ENP)

AB, 5. Kuşak genişlemesi sonrası komşu ülkelerle ilişkilerini daha güçlendirmek amacıyla “Daha Geniş Avrupa-Yeni Komşuluk” adı al- tında yeni bir politika oluşturmak üzere bir strateji geliştirmiştir.

Söz konusu strateji; Rusya, Ukrayna, Moldavya, Beyaz Rusya, Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Lübnan, Libya, Fas, Filistin Otoritesi, Suriye ve Tunus’u içine almaktadır. 17-18 Haziran 2004 tarihindeki Avrupa Konseyi Zirve Toplantısı’nın ardından Ermenistan, Azerbay- can ve Gürcistan da bu ülkeler arasına alınmıştır.148

Bahse konu strateji, Komisyon tarafından Konsey ve Avrupa Par- lamentosu’na (AP) sunulan 11 Mart 2003 tarihli “Daha Geniş Avrupa- Komşuluk: Doğu ve Güney Komşularımızla İlişkilerimiz İçin Yeni Bir Çerçeve” adlı belge ile ortaya konulmuştur. Buna göre;

148 “Avrupa Komşuluk Politikası Hakkında Not”, http://www.dtm.gov.tr/AB/Cesitli-

- 12-13 Aralık 2002 tarihli Kopenhag Zirvesi’nde ortak değerler temelinde, Birliğin 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleşecek genişleme dalgasından sonra yeni komşularıyla ilişkilerini güçlendirmesi gerekli- liği tasdik edilmiş ve Birliğin istikrar ve refahı hem kendi içinde hem de sınırları dışında artırmadaki kararlılığı vurgulamıştır.

- AB’nin komşuları, ortak değerler ve AB mevzuatı ile uyumu da içerecek şekilde siyasi, ekonomik ve kurumsal reformlar karşılığında, Birlik ile daha yakın ekonomik entegrasyonun sağladığı faydadan ya- rarlanabileceklerdir. Bu çerçevede, AB’nin komşuları Topluluk İç Pa- zarına daha kolay girebilecekler ve kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımını sağlayacak şekilde daha fazla entegras- yon ve liberalizasyon olanaklarından yararlanabileceklerdir.

- Bölgesel ticaret ve entegrasyon AB’nin Akdeniz politikasının temel hedeflerindendir. AB halihazırda, Güney Akdeniz ülkeleriyle Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yapmış olmakla birlikte, Barselona Süreci, bu entegrasyonun mal sektörünü daha kapsamlı bir şekilde içermesi ve hizmetler sektörünün de bu anlaşmalara dahil edilmesini öngörmektedir.

- AB’nin yeni stratejisini ortaya koyan bu belgede, bir ülkenin bu seviyeye gelmesi ile üye olmadan Birlik ile sağlayabileceği en ileri entegrasyona ulaşacağı vurgulanmaktadır.149

Avrupa Komşuluk Politikası’nın uygulama yöntemlerine ilişkin olarak Komisyon tararından kabul edilen “Genişleme Sonrası Komis- yon AB Komşuluk Politikasına İvme Kazandırdı” başlıklı Strateji Bel- gesi ise 12 Mayıs 2004 tarihinde yayımlanmıştır. Anılan belgede özet- le şu hususlara değinilmektedir;

- ENP’nin hedefi; AB üyeliğinden farklı olarak, 2004 Genişleme- si’nin yaratmış olduğu faydaları (istikrar, güvenlik ve refah) komşuları ile paylaşmaktır. Söz konusu politika; Genişlemiş Birlik ile komşuları arsında yeni bölünmelerin ortaya çıkmasını engellemek ve anılan ül- kelerin yakın siyasi, güvenlik, ekonomik ve kültürel işbirliği çerçeve- sinde AB faaliyetlerine katılmalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır.

* Komisyon, ENP kapsamındaki ülkelerin AB’ye mümkün olan en üst düzeyde yakınlaştırılması amacıyla bu ülkelerle ortaklaşa belirle- necek Eylem Planları çerçevesinde bazı önceliklerin ortaya konulması metodunu benimsemiştir.

* Eylem Planları, azınlık haklarını da içerecek şekilde insan hakla- rına saygı, hukukun üstünlüğü, komşularla ilişkilerin güçlendirilmesi ve istikrarlı kalkınma temeli üzerine kurulacaktır. Anılan planlar ayrı- ca, siyasi diyalog, ekonomik ve sosyal kalkınma alanlarında işbirliğini içerecektir. Eylem Planları önümüzdeki 3-5 yıllık dönemler için yapı- lacaktır. Plan kapsamındaki hedeflere ulaşılmasından sonra, mevcut ikili anlaşmaların yerine geçecek şekilde imzalanacak “Avrupa Kom- şuluk Anlaşmaları” çerçevesinde imtiyazlı bir ortaklığın kurulması planlanmaktadır.

* AB Eylem Planları, kapsamında ortaya konan hedeflere ulaşmak üzere mali destek sağlayacaktır. Bu çerçevede 2004-2005 dönemi için AB bütçesinden dış yardımlar başlığı altından 255 milyon Avro, Sınır ötesi işbirliği programı kapsamında 700 milyon Avro destek sağlana- caktır. 2007-2013 arasında geçerli olacak mali perspektif çevresinde bu miktarlarda önemli bir artışın yapılması planlanmaktadır.

* ENP kapsamında bölgesel işbirliği olanakları da desteklenmek- tedir. Bu çerçevede özellikle Barselona süreci kapsamındaki komşu ülkelerin AB ile olan entegrasyonu yanı sıra kendi aralarında oluştura- cakları işbirliği modelleri de teşvik edilmektedir.

* Komisyon, AB Konseyi tarafından yapılacak öneriler doğrultu- sunda strateji belgesinde öngörülen politikaları uygulamaya dönük ça- lışmalarına başlayacaktır.150

Görüldüğü gibi, ENP, Barselona Süreci’ni desteklemek niyetinde- dir. Ciddi reformları üstlenmede, ülkeleri desteklemek için büyük bir neden ortaya koyarak şarta bağlılığı açıklamaktadır. Akdeniz ve Orta Doğu ile taahhüdün ilkelerini açıkça belirten bir stratejik örtü olarak da hizmet etmeyi amaçlamıştır. Ortak fikriler ve şarta bağlılık, ortak eylem planlarının kullanımıyla daha da geliştirilmiştir.