• Sonuç bulunamadı

A World of Tweets Asya’da Twitter kullanıcıları:

Belgede ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA (sayfa 111-116)

B. ENDONEZYA'DAKİ SOSYAL MEDYA KULLANIMI

VIII. A World of Tweets Asya’da Twitter kullanıcıları:

Salingsilang.com verilerine göre Endonezya'daki blog kullanımı 2000 yılından buyana gelişmiştir. Endonezya'daki blog kullanıcıların sayısını belirleyen hiçbir veri bulunmamaktadır. 2007 yılında Endonezya'daki blog kullanıcılar, Pesta Blogger (Blogcuların Partisi) adlı bir ortama toplanmıştır.

Salingsilang.com'un blog rehberindeki istatistik verilerine göre 21 Temmuz 2012 tarihindeki blog kullanıcıların sayısı 4,802'dir, saptanabilen blogların sayısı ise 5,334,904 tane blogdur. Salingsilang.com verilerine göre 2,879 tane blog sahip çıkılmış ve 4,015,560 yazılar yakalanmıştır.

Yukarıdaki veriler, Endonezya'yı dünyada en büyük nüfusu olan dördüncü ülke olarak göstermektedir. Endonezya'nın bu büyük nüfusu da aynı zamanda internet ve sosyal medya kullanıcılarıdır. Son on yıl içinde Endonezya'daki interneti kullananların sayısı gittikçe artmaktadır. Endonezya'daki sosyal medya kullanımı şu şekilde incelenebilir:

1. Devletin Siyasi ve Politikaları

Reformasyon döneminde Endonezya halkı, gerek işgal döneminde gerekse Eski ve Yeni Düzen dönemlerinden farklı olarak, daha önce hissetmediği konuşma ve yorum yapma özgürlüğünü hissetmiştir. Günümüzde hemen her enformasyon,

Nu. Ülke (%) Yüzde

1. Endonezya % 51,17

2. Japonya % 13,84

3. Malezya % 10,05

4. Türkiye % 6,01

5. Tayland % 4,12

105

neredeyse perdesiz sansürsüz özgürce kamusal alanda konuşulmaktadır. Tüm düzeylerdeki halkın enformasyona hemen hemen aynı şekilde erişme hakkı vardır.

Sosyal medya, açık enformasyon çağında bir katalizatör olmuştur. Ünlü tanınmış kişiler gibi birçok haber kaynağı, Twitter gibi sosyal medyadan kendi haberlerini güncellemek için yararlanmaktadırlar. Facebook, Twitter, ve forumlarda fikir alış verişleri; rüşvet, protesto, vb gibi güncel haberler içermektedir. Eskiden kapalı ve özgürce konuşulamayan haberler şimdi sosyal medyada rahatlıkla bulunmaktadır.

Tunus ve Mısır‟daki ihtilal olaylarında ilginç olan şey, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların ikna etme, yayma, ve protestocuların gücünü sağlamlaştıran bir araç olarak kullanılmasıdır. Mısır‟ın ünlü protestocularından biri ve Google satış yöneticisi olan Wael Ghonim, Mısır ihtilalinin 2.0 İhtilali olduğunu ifade etmiştir. Bu ifade, protestocuların ağ yaratması ve yoğunlaşmasında web 2.0‟ın yoğun kullanımına göndermede bulunmaktadır.

Bu etkileşim olasılığı, internet kullanıcıları arasındaki protestocuları bir araya getirmek gibi siyasi amaçlar için yoğun bir iletişime yol açmıştır. İletişimdeki bu süreç, Computer Mediated Communication (CMC) veya bilgisayarın gerek bire-bir, birden-çoğa, gerekse çoktan-çoğa şeklinde olmak üzere birbirleriyle mesajlar yaratmak, ulaştırmak, yollamak, paylaşmak, ya da almak için kullanılmasıdır.

Siber dünyadan faydalanan aktivistlerin ortaya çıkması, internetin yeni bir kamu ortamı olarak potansiyelini güçlendirmektedir. Tıpkı Çin ihtilalindeki Tianmen sahası, Mısır ihtilalindeki Kahire Tahrir Meydanı, Endonezya‟nın 1998 ihtilalindeki

106

Semanggi ve diğer yer kadar önemlidir. Bunların hepsi, diktatör rejiminin yıkılması için muhalefet hareketinin seferberlik ve direncini ifade etmektedir.

Ambang Priyogo‟ya (2012) göre yeni medya çağı, Endonezya‟daki demokrasi hayatını etkilemektedir. 1990‟lı yıllarda internet yaygınlaşmaya başlarken internet, Soeharto rejiminde sıkı bir kısıtlamanın olması nedeniyle iletişim bozukluğunu çözmek için bir seçenek olmuştur.

Tempo Dergisi 1994 yılında eski Alman savaş gemisinin alınmasına ilişkin kritik bir bildiri olması sebebiyle yasaklanmasına rağmen, bugüne kadar Tempo Interaktif aracılığıyla çevrimiçi biçimde hala okuyucular arasında bulunmaya devam etmektedir. Hatta internet aracılığıyla, Tempo Interaktif, devletin bozulan yanşarını gayet ciddi ve tutarlı bir şekilde rapor etmede ve 1998 yılında Soeharto‟nun yıkılmasında az çok da pay almıştır.

Ayrıca, 1994 yılında Maryland‟de, ABD‟den John MacDougall tarafından yönetilen “Indonesia-I” adlı veya “Apakabar” olarak daha iyi tanınan e-posta listesi şeklinde bir fikir alış verişi platformu, aktivist ve LSM (Halk Sosyal Kurumu) tarafından sansürden kaçan enformasyon ve haber kaynağının yayılması için oldukça verimli bir araçtır. Hatta 1996 yılında, özellikle 27 Temmuz‟da PDI‟nin (Endonezya Demokrasi Partisi) ofisine saldırılmasından kaynaklanan bir çatışmanın meydana geldiği zaman Apakabar e-posta listesi, bu çatışmanın olay örgüsünü ayrıntılı bir şekilde sunan ön saftakilerden biri olmuştur.

Soeharto‟nun yıkılmasına yakın bir süre içindeki çatışmalar da dahil olmak üzere bütün olay raporu, e-posta listesine sunulmuştur. O zamanki bu e-posta listesi üyesinin sayısı 13,000‟e çıkmıştır ve çoğu üye, yurtiçindeki yaşayan

107

Endonezya‟lılardır. O zamanın altyapısına göre internete erişme imkanı oldukça düşüktür. İlginç tarafı, internet aracılığıyla yayılan enformasyonlar daha sonra, hassas ve önemli olan ve elbette o zamanki genel medyada yayınlamayan enformasyonların daha geniş kitleye yayılması için basılmaktadır.

O anda sanal dünya, yorum ya da eleştiri yapmak için gerçekten bir kamu ortamı seçeneği olmuştur çünkü Soeharto‟nun diktatör rejiminde “gerçek bir kamu ortamı” kurulamamaktaydı. Fakat Yeni Düzen liderinin uyguladığı kısıtlanma, böyle bir kamu ortamını yaratma ümidini kesmiştir. Web 2.0 çağı, internet kullanıcılarının sosyal ağlar, video paylaşım siteleri, viki siteleri, blog, ve folksonomies (etiketleme faaliyetleri) gibi hizmet sağlayıcına dayalı hosting ve web‟e dayalı topluluğun evrimi ve gelişimi yönünden gitmelerine yol açan yeni bir ilke doğurmuştur.

Endonezya bağlamında ise web 2.0 çağı, bu ülkedeki internetleştirme sürecinde az çok pay almaktadır. Ambang Priyonggo‟ya (2012) göre demokratikleşme bağlamında web 2.0 çağındaki yeni medya kullanımının en az üç perspektif modeline ayrılabilir. Bunlar: partisan (partizan), deliberative (ihtiyatlı), ve monitorial‟dır (gözlemleyici).

Partizan perspektif modeline göre yeni medya, siyasi partiler tarafından adayını tanıtmak için kullanılır. 2009 yılın hemen her cumhurbaşkan ve cumhurbaşkan yardımcısı adayları Facebook‟un imaj oluşturma aracı olarak kullanılmasından mesela yararlanmıştır.

İkincisi, ihtiyatlı perspektif modeline göre yeni medya, bir konuyu topluma bildirip karar alıcılara karşı halkın bakış açılarını öğrenmek için savunma aracı olarak kullanılır. Buna bağlı olarak en belirgin olay, Prita Mulyasari‟nin davasındaki

108

Facebook ve blog kullanımıdır. Prita Mulyasari, e-posta aracılığıyla bir hastanenin hizmetinden şikayetinden dolayı Enformasyon ve Elektronik İşlemleri (ITE) hakkında Anayasaya dayalı ceza tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Hatta bu modelin uygulanmasında, Prita için para toplayarak “çevrimdışı” bir eylem ile de devam etmiştir.

En son, gözlemleyici perspektif modeline göre yeni medya, idarecilerin çalışma performansından memnuniyetsizlik ve şikayetleri iletmek için kullanılan araçtır. Gözlemleyici perspektif modelinin uygulandığı durumun örneği, “Cicak melawan Buaya” veya “Kertenkeleye karşı Timsah” olarak tanınan Yolsuzluk Eradikasyon Komisyonu (KPK) ile polis arasındaki çatışmadır. Cintai Indonesia Cintai KPK veya Endonezya‟yı sev KPK‟yı sev anlamı olan Cicak KPK‟yı, Buaya ise Polis‟i temsil eder. Bu çatışma, iki KPK Komiseri Bibit Samad Rianto ve Chandra M. Chamzah‟ın tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.

Buna karşı halkın tepkisi, “çevrimdışı” destek eylemi ve özellikle Facebook ve blog olmak üzere internet aracılığıyla kitle seferberliği düzenlemekti. Halkın baskısı ve sosyal medyalar aracılığıyla harekete geçirilen kitle protestolarının verimli olduğu kanıtlanmıştır. Bu eylemler sayesinde Bibit ve Chandra‟nın tutuklanmasının yasasına yönelik inceleme yapılmıştır.

Endonezya aktivistleri bugünlerde devlet politikalarına karşı yorum ve eleştirileri iletmede hem kitle iletişim araçlarından hem de Facebook ve Twitter gibi sosyal medyadan da faydalanmaktadır. Aktivistler, siyasi veya politika hakkında haberler paylaşıp yorup ve eleştiri yaparlar. Aktivistlerin özellikle Twitter‟daki yaptığı bu eleştiriler daha sonra sürekli gelişen bir tartışma ortamı olarak devam eder.

109

Daha sonra bu ortamdan, sosyal medyadan bir konu üzerinde tartışan topluluklar kurulur. Bu topluluklar, belediyeden merkezi devlete kadar herhangi bir konu veya politika hakkında yorum yapan herkese açıktır.

2. Sosyalleşme ve Uzatma

Endonezya‟lıların alışkanlığı olarak genelde konuşmayı sever ve varlığının bilinmesini ister. Eskiden uzak yerlerdeki birilerle konuşmak istediğimiz zaman telefon veya kısa mesaj (SMS) kullanmaktaydık. Sosyal medya sayesinde iletişim ihtiyaçlarının devamlı bir şekilde karşılaşılmasının kolaylaşması ve ucuz olmasını sağlamaktadır. Sosyal medya, birinin varlığının diğerleri tarafından bilinmesi gereğini karşılamaktadır. Bu daha önce hiç olmayan şeydir. Herkesin ‟ben varım‟

diye diğerleri tarafından kabul edilebilmesi için günümüzde Facebook ve Twitter gibi sosyal medyalarda kolayca durumumuzu güncelleyebilir, günlük etkinliklerimizi sosyal medyadaki arkadaşlarımıza hatta tanımadığımız kişilerle de paylaşabiliriz.

Belgede ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA (sayfa 111-116)