• Sonuç bulunamadı

Liberal Basın

Belgede ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA (sayfa 63-73)

A. ENDONEZYA’NIN TARİHİ

3. Liberal Basın

Endonezya Cumhuriyeti egemenliğinin Hollanda ve destekleyen Batı ülkeleri tarafından kabul edilmesinden sonra Endonezya‟daki basın hayatı 1950-1959 yıllar

57

arasındaki ikinci liberal zamanı olarak gelişen bir siyasi durumu yansıtmıştır. Liberal basının pratiği, Kasım 1945‟te yani hükümetin çoklu parti uygulanacak kararını ilan etmesinden sonra uygulanmaya başlamıştır. O zamanda birkaç gazete kendi partileri veya organizasyonlarını taşımıştır. Onların performansları temsil ettikleri partilerin yaşadığı olaylar ve pozisyonlara göre ayarlanmıştır. Liberalist olan bu siyaset durumu heberlerde, editoryallerde, karikatür, ve köşe yazılarda görünmüştür.

Egemenliğin kabul edilmesinden sonra Endonezya‟daki basın yapısı, bir önceki zamanın devamı olarak yürütülmüştür. Yani ulusal, Hollanda ve Çin gazetelerden oluşmuştur. Her birey gazetelere yazma özgürlüğünden, gazeteyi basma özgürlüğüne kadar serbesttir. Fakat kurumsal ve ekonomik hususlara bakmaksızın ortaya çıkan bir basın çabası, er ya da geç sıkıntılarla karşı karşıyadır. Gerçekten de o zaman ulusal basının çoğu, Hollanda‟nın teknolojik aletlerle basılan Hollanda gazetelerine ya da yabancı yatırımcılar tarafından desteklenen Çin gazetelerine göre yönetim açısından pek zayıftır.

İyi düzeyde grafik araçlarını kurulabilen ulusal basının küçük bir kısmı, örnek olarak partilere bağımsız olan Merdeka ve Indonesia Raya gazeteleridir. Bir diğer gazete, Endonezya Sosyalist Partisi‟nin (Partai Sosialis Indonesia/PSI) liderleri tarafından yönetilen Pedoman gazetesidir. Bu üç gazete dışında özellikle Jakarta dışındaki basının durumu oldukça üzücüdür.

1950 yılın arşivine göre 67 tane Endonezyaca, 11 tane Hollandaca, ve 15 tane Çince gazete mevcuttur. Her türden gazetelerin toplam baskısı 338.300, 87.200, ve 73.650‟dir. Haftalık gazeteler, magazinler, ve süreli gazetelerin bir milyon kopyadan biraz daha fazla toplam baskısıyla toplam sayısı 226 tanedir. Dokuz sene sonra

58

günlük gazetelerin sayısı 94 toplam baskısı 1.036.500; haftalık, magazin, ve süreli gazetelerin sayısı ise 273 ve toplam baskısı 3.062.800 rakamına ulaşmıştır.

1954 arşivine göre Jakarta‟da tüm Endonezya için toplam baskısının

%50‟sine yakın toplam baskısı olan 27 tane gazete bulunmuştur. En büyük toplam baskısı olan gazeteler genel olarak, aşağıdaki listede gösterilmek üzere bir partinin taraftarları veya destekleyicileridir:

a. Harian Rakyat, Endonezya Komunist Partisinin (PKI) taraftarıdır. Günlük toplam baskısı 55000‟dir.

b. Pedoman, Endonezya Sosyalist Partisinin (PSI) taraftarıdır. Günlük toplam baskısı 48000‟dir.

c. Suluh Indonesia, Endonezya Milliyetçi Partisinin (PNI) taraftarıdır. Günlük toplam baskısı 40000‟dir.

d. Abadi, Masyumi‟nin taraftarıdır. Günlük toplam baskısı 34000‟dir.

Yukarıdaki gazeteler dışında Jakarta‟da Pemandangan, Merdeka, Bintang Timur (Partindo‟nun taraftarı), Duta Masjarakat (Nahdatul Ulama‟nın taraftarı), Sin Po (Çince, Komunist olan), Keng Po (Çince, komunist olmayan) gibi gazeteler, ve Siasat, Mimbar Indonesia, Star Weekly gibi dergiler yayınlanmıştır. Jakarta dışında yayınlanan büyük gazetelerin örneği ise: Waspada, Mimbar Umum (Medan), Pikiran Rakjat (Bandung), Kedaulatan Rakjat (Yogyakarta), ve Harian Umum (Surabaya).

Cumhurbaşkan Vekili olan Hatta, milli siyaset çerçevesindeki basının katılımı ve pozisyonu ile ilgilenen kişi idi. Halkın çoğunluğu pasif olduğu ve açık bir şekilde istediklerini anlatamadığı için halkın ne istediklerini tahmin edebilme amacıyla

59

topluluk, parti, bilim adamları veya muhabirlerin olmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Topluluk ve parti, temsil ettikleri halkın istediklerini görüşmelerin veya toplantıların kararlarıyla karşılamaya çalışmıştır. Fakat öyle bir toplantının her zaman gerçekleşmesi mümkün değildir.

Said Tribuana (1987), bu konuyla ilgili Hatta‟nın yorumu şöyle yazmıştır: her gün konuşabilen gazetedir. Çünkü gazete, „genel duygular temsilcisi‟ olarak dediğimiz sıfata daha çok yaklaşabilir. Halkın gerçekten ne istediğini ifade edebilmesini ve objektif bir şekilde sağlayabilmek şartıyla. Bu sıfatı ancak gazeteler karşılayabilir. Bu bağlamda iki çeşit zorluk ortaya çıkabilir:

İlki, yorumunu güzel ifade edebilen kişi, pasif olan insanların hislerini objektif bir şekilde her zaman tahmin edemeyebilir. Ancak çoğu zaman kendi siyasi veya ideolojik bakış açısına göre yorum yapar. Devlet kurucuları için milletin kalkınma sürecinde özel olması belki iyi bir şeydir. Fakat bu tarz bir yorum, tartışmacı bir yorum doğurabilir. Fikir alış verişi aracılığıyla daha hakiki bir karara varabilir. Bu sorun için, eğer siyaset de işin içine girerse ikinci zorluk söz konusudur, yani gazete her zaman yansız olmayabilir, taraf tutabilir.

Demokrasinin bıraktığı etkilerden biri, zaman geçtikçe gazeteler de siyaset akımlarından birine yanlı davranabilir veya bir siyasi partiye etkilenebilir. Bir gazetenin, eğer bir siyaset partisinin kolu olursa farklı bir ideolojiyi taşıyan diğer siyaset partilerinin amaçlarını ileten „genel minber‟ olması hiç kolay bir şey değildir.

Bu gazeteler artık „genel duyguların temsilcisi‟ olarak değil bazı duyguların bir aracı olmuştur.

60 4. Otoriter Basın

10 Kasım 1956 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından göreve başlatıldıktan sonra 1955 yılındaki genel seçiminin sonucu olarak, UUD‟yi düzeltmek için kurulan anayasa meclisi, görevini yerine getirememiştir. Sebebi; üyelerinin kiminin devletin UUD 1945‟e yani eski anayasaya dönmek önerisini desteklemiş kiminin ise karşı çıkmış olmasıdır. Bu öneri, 22 Nisan 1959 tarihindeki anayasa meclisinin özel genel kurul toplantısında Soekarno tarafından söylenmiştir. Buna bağlı olarak meclis oylama düzenlemiş ve üç kere tekrarlamış fakat yine başarısızlığa uğramıştır.

Sonuca varamamıştır.

Anayasa meclisinin bu büyük başarısızlığının, millet ve devletin birliğini tehlikeye sokabilecek kadar ciddi bir sonucu vardır. Bu güçlü bir nedenle ve hem Endonezya halkının hem ABRI‟nin destekleriyle Soekarno, 5 Temmuz 1959 tarihli UUD 1945‟in yeniden geçerli kılması için bir Cumhurbaşkan Fermanı çıkarmıştır.

Bu Cumhurbaşkan Fermanının üç tane ana maddesi vardır. Bunlar:

a. Fermanın saptanmasından itibaren UUD 1945‟in tüm Endonezya milleti ve tüm Endonezya‟nın vilayetleri için yeniden geçerli kılınması ve UUDS 1950‟nin geçersiz kılınması,

b. En kısa zamanda üyeleri: DPR üyeleri, bölgeler ve partilerin görevlendiği yetkililerden oluşan geçici bir meclisin (MPRS) ve Geçici Yüksek Danışma Kurulu‟nun (DPAS) kurulması,

c. Anayasa meclisinin kapatılması.

61

UUD 1945‟in yeniden geçerli kılınmasıyla hükümetin kontrolü yine cumhurbaşkanın altındadır. 5 Temmuz 1959 tarihli Cumhurbaşkan Fermanı, Endonezya‟daki liberalizm ve meclis sisteminin ölümü anlamına gelmiştir. 17 Ağustos 1959 Soekarno, „Penemuan Kembali Revolusi Kita‟ (devrimimizin yeniden keşfedilmesi) adlı konuşmayı dile getirmiştir. DPAS tarafından bu konuşma, bir siyaset manifestosu olarak algılanmış ve daha sonra Devlet Politikası Taslağı (GBHN) olarak saptanmıştır.

Böylece UUD 1945‟in yeniden geçerli kılınmasından sonraki milli gelişmeler, siyasetin sanki bir komutan gibi üstlenmesi durumunu göstermiştir.

Güdümlü demokrasi sistemini geliştirmek için Soekarno, desteklenmeyen tek partili sistem fikrinin bir alternatifi olarak tüm devrimcilerin birleşim gücü (de samenbundeling van alle revolutionare krachten) olarak denilen şeye ihtiyaç duymuştur. Bu birleşme fikri, Milliyetçi, İslam, ve Marksist güçlerini birleşmek amacıyla hareketler zamanından beri planlanmıştır. Bu sefer bu fikri, Nasakom (Nasionalisme, Agama, Komunisme) veya Milliyetçilik, Din, Komünizm birleşik biçimi olarak ortaya çıkarılmıştır.

Cumhurbaşkanın kalkınma programını düzenleme çalışması sürecinde Mohammad Yamin‟in yönetimi altında olan Dewan Perangcang Nasional veya Milli Planlayıcı Meclisini kurmuştur. Sonuç olarak Pola Pembangunan Semesta berencana 8 tahun veya 8 yıllık planlı Evrensel Kalkınma Sistemidir. Kitle Aydınlatma hakkında olan MPRS kararnamesi No. II/MPRS/1960 A eki, Güdümlü demokrasi sistemindeki ulusal basının siyaset manifestosunun uygulanmasının başvurduğu kanun olarak söylenmiştir.

62

Bu kararname, kitle iletişim araçlarının Endonezya‟nın her köşesine kadar devrimci kitle eylemlerini desteklemek için yöneltilmesi gerektiğini saptamıştır.

Halkın sosyalizm hakkında oldukça güçlü bir inanca sahip çıkması için çaba gösterilmesi devrimin devamlılığına ve milli kalkınmadaki rollerine destek sağlaması için gereklidir. Bu kararnameye göre basın, radyo ve film gibi kitle iletişim araçları, entegre edilmiş bir bütün olarak güdümlü, planlı ve Endonezya sosyalizmi ve Pancasila hakkındaki farkındalığa doğru ilerlemeye doğru devamlı bir şekilde yürütülmelidir. Bu kitle iletişim araçları da uzak bölgelere ulaşabilmelidir.

Sosyalist basına doğru ilerleyecek olan Siyaset Manifestosu basının gerçekleşmesi için yapılması gereken diğer adımlar:

a. Güçlü ve tam donanımlı ulusal bir haber ajansı kurması,

b. Basım-yayın kurumlarına destek vermesi,

c. Basın seminerleri düzenlemesi,

d. Basın ile ilgilenenler için eğitim düzenlemesi,

e. Muhabirlik eğitimi düzenlemesi,

f. Basın merkezi kurması,

g. Gazete kağıdının sağlanmasına katkıda bulunması,

h. Muhabirlerin geliştirme projelerine iş ziyaretleri düzenlemesi,

i. Basın anayasası hazırlaması. Anayasanın kapsadığı konulardan birkaçı:

devrimin devamlılığı ve planlı evrensel kalkınmanın gerçekleşmesinin adına siyaset manifestosu uygulamak üzere basının rollerinin açıklanması; basının

63

hak ve zorunluluğunun açıklanması; ve UUD 1945‟in 28.maddesine göre basın özgürlüğünün açıklanmasıdır,

j. Basın yayıncılığı, özellikle çalışan toplumun içinde yayılmasına desteklemesi,

k. Gazete ithal kağıdına ihtiyaç duymamak için kağıt fabrikaları kurması, ve

l. Basın çalışanların ferahlık düzeyini arttırmasıdır.

Bu yılın içerisinde de Latin, Arapça, ve yerel dillerin alfabesi dışında kullanan gazetelerin ve dergilerin yayınlama yasağı hakkındaki 3/1960 No.‟lu Yüce Komutan Yönetmenliği (Peperti) devlet tarafından çıkarılmıştır. 12 Ekim 1960 tarihinde ise her basın yayıncılığının yayın izni alması gerektiği hakkında olan 10/1960 No.‟lu Peperti de çıkarılmıştır.

5 Temmuz 1959 tarihli Cumhurbaşkan Fermanından kısa bir süre sonra Endonezya Komunist Partisi (PKI) ve buna destekleyen organizasyonlar, „saldırgan devrimciliği‟ başlatmıştır. Bu durum Gerakan 30 September (G30S/PKI) olarak denilen 30 Eylül 1960 tarihindeki büyük ayaklanma olayıyla sonuçlanmıştır. 10/1960 No.‟lu Peperti‟nin uygulanması, köylerdeki toprakların devralınması, Batı İrian‟nın özgürlüğüne kavuşturma çabasında seferberliğin düzenlenmesi, Ticaret Başkanı Adam Malik‟in politikası, anti-Amerika protestoları, Malezya ile yüzleşmesi, Yeni Yükselen Güçler Oyunlarının (Games of the New Emerging Forces/ Ganefo) düzenlenmesi, Jakarta-Hanoi-Peking-Pyongyang ekseni, vb. gibi gerginlikler aslında güç gübreleme, etki ve belli bir pozisyonu kazanma amacıyla meydana getirilen olaylardır. PKI, saldırganlığını gerçekleştirmek için bu olayları bahane olarak kullanmış, hükümete karşı her fırsatta saldırı düzenlemiştir.

64

Zaman geçtikçe daha da üzücü bu durum, Adam Malik, B.M. Diah, Sumantoro, Wonohito, Samawi, Hetami, Arif Lubis gibi kıdemli muhabirler, Asnawi Idris, Harmoko, Zulharmans, Yunus Lubis, T. Youlisyah vb. genç muhabirlerin yardımıyla Cumhuriyeti, terore yönelik ve iktidarı devirmeye amaçlanan siyaset ve ideolojilere karşı korumak için birleşik gücü sağlamlaştırmaya teşvik etmiştir. Bu bağlamda Somantoro, Bandung ve Jakarta‟da anti-PKI muhabirlerin toplantısını başlatmıştır. Sonucu, kitle aracı alanındaki PKI‟nin saldırganlığına karşı mücadele olarak basın, radyo, ve televizyon çevresinde Soekarnoizm Destekleyen Kurumun (BPS) kurulmasıdır.

BPS, 1 Eylül 1964 tarihinde Jakarta‟da kurulmuştur. Adam Malik ve B. M.

Diah, Sumantoro ile beraber en üst önderleridir. Daha sonra onlar, başkan, başkan yardımcısı, ve günlük başkanı olarak görevlerini almıştır. BPS basını, Endonezya Sosyalist İşçilerin Merkez Organizayonu (SOKSI), Müslüman Öğrenciler Topluluğu (HMI), Endonezya Müslüman İşçilerin Birleşiği (Gasbiindo), vb kurumlardan destek kazanmıştır.

BPS‟nin düşmanları ise PKI/PNI‟nin gazeteleri olmak üzere: Jakarta‟daki Harian Rakjat, Bintang Timur, Suluh Indonesia, Warta Bhakti, Ekonomi Nasional, Bintang Minggu, Berita Minggu, Kebudayaan Baru; Surabaya‟daki Trompet Masjarakat ve Djawa Timur; Medan‟daki Harian Harapan, Gotong Royong ve Bendera Revolusi gibi gazetelerdir.

23 Şubat 1965 ve 23 Mart 1965 tarihinde cumhurbaşkan, Endonezya‟daki tüm BPS‟nin üyeleri olan gazetelerin yayınlanma yasağını uygulamaya emretmiştir.

Bunlar: Jakarta‟daki Semesta, Berita Indonesia, Berita Indonesia Sport dan Film,

65

Merdeka, Indonesian Observer, Warta Berita, Revolusioner, Garuda, Karyawan, Gelora Minggu, Suluh Minggu, Mingguan Filam; Medan‟daki Indonesia Baru, Tjerdas Baru, Mimbar Umum, Waspada, Duta Minggu, Suluh Massa, Mimbar Teruna, Genta Revolusi, Resopim, Pembangunan, Waspada Teruna, Mingguan Film, Siaran Minggu, Sjarahan Minggu; Padang‟daki Aman Makmur ve Semarang‟daki Pos Minggu.

26 Mart 1965 Enformasyon Bakanlığı, yeni bir kanun çıkarmıştır:

„Endonezya Basın Yetiştirme sürecinde Ana Basın Yönetim Derğerleri‟ hakkında olan 29/SK/M/65 No.‟lu Enformasyon Bakanlığı Kararıdır. Bu karara göre bütün gazete, bir partiye veya hükümetin onaylattığı kitle organizasyonlarına bağlı olmak zorundadır. Başka bir deyişle partiye bağımsız kurumların gazete yayınlama fırsatını kapatmıştır.

Özetlemek gerekirsek bu karara göre Güdümlü demokrasi zamanındaki basının yapısı şu şekildedir:

a. Suluh Indonesia (PNI‟nin günlük gazetesi) birçok illerde sekiz üyeleği ile,

b. Duta Masjarakat (NU) yedi üyeliği ile,

c. Harian Rakjat (PKI) on dört üyeliği ile,

d. Benteng Rakjat (Partindo, yayınlanmamış) beş üyeliği ile,

e. Api Pancasila (IPKI, önceki adı Takari) üç üyeliği ile,

f. Nusa Putera (PSII) dört üyeliği ile,

g. Sinar Bhakti (Katolik Partisi, yayınlanmamış) dört üyeliği ile,

66 h. Fadjar Baru (Perti) bir üyeliği ile,

Güdümlü demokrasi zamanındaki PKI‟nin radikal eylemleri ile uyarılan siyasi sapmalar, ülke içinde genel gerilik yaşanmasına sebeb olmuştur. ÇHC‟nin Angkatan V fikrine yönelik desteği gibi ortalığı karıştıran dış eller, anlaşmazlık ve karışıklığı arttırmaktan başka bir işe yaramamış, üstelik PKI‟lileri daha beter bir pozisyonuna itmiştir. Bu sapmaların tepe noktası, G30S/PKI denilen başarısız bir isyandır.

O isyanda, General Ahmad Yani dahil olmak üzere birkaç TNI-AD‟nin (Kara kuvvetleri) kıdemli subayları 30 Eylül 1965 tarihinde isyancılar tarafından katletmiştir. Fakat Ordu Stratejik Yedek Komutanlığının (Kostrad) komutanı olan Soeharto‟nun yönetmenliği altında G30S/PKI‟yi ortadan yok etmek üzere 1 Ekim‟den itibaren bir genel hareket kurulmuştur. G30S/PKI isyanına karşı ABRI ve halkın mücadelesi, Pancasila ve UUD 1945‟in namuslu ve tutarlı bir şekilde yerine geri getirmek çabalarının başlangıcıdır.

Belgede ENDONEZYA VE SOSYAL MEDYA (sayfa 63-73)