• Sonuç bulunamadı

2.1 765 SAYILI KANUNLA KARŞILAŞTIRMA

2.3. SUÇUN UNSURLARI 1.Suçun Fail

2.3.1.2. Suçun Failin Görevine İlişkin Olması

2.3.1.3.3. Şikayete Bağlı Suçlar

Yeni (5237) TCK’nın 280. maddesinde İhbar edilecek suçla ilgili herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Bu suç re’sen kovuşturmayı gerektiren bir suç olabileceği gibi, kişiler aleyhine işlenmiş ve şikayete bağlı bir suç da olabilir. Bu sebeple şikayet kavramını ve şikayete bağlı suçları daha ayrıntılı olarak ele almamız ve şikayete bağlı suçların bu madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini tartışmamız yerinde olacaktır.

Şikayet, soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı bir fiilden dolayı, şikayete yetkili kişinin süresi içinde, yazılı olarak, yetkili makamlardan bu fiil hakkında kovuşturma yapılmasını istemesidir.172 Demirbaş’a göre, şikayet, suç kurbanının iradesinin kovuşturma için beklenmesidir. Şikayet, takibi şikayete bağlı bir suç nedeni ile zarar görmüş olan kişinin, süresinde (6 ay) bu suç ile ilgili kovuşturma yapılma arzusunu yetkili makamlara açıklamasıdır.173

Bazı suçların takibinin şikayete bağlı tutulmasının nedeni, bu suçların Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen kovuşturulmasının sakıncalı sonuçlar yaratabilecek olmasıdır.174 Kunter ve Yenisey’e göre, şikayet, toplumu kovuşturmanın muhtemel zararlarından korumak için kabul edilmiştir.175 İçel ise suçların şikayet koşuluna bağlı tutulmalarının değişik nedenleri olduğunu

171 Donay/Kaşık, a.g.e., s. 365. 172 Öztürk/Erdem, a.g.e., s.81. 173 Demirbaş, a.g.e, s.192

174 Timur Demirbaş, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3.bası, Seçkin Yayınevi, Ankara 2005, s.192. 175 Kunter-Yenisey, a.g.e., s. 21.

belirtmektedir.176 Bazı suçlarda, o derece önemli görülmedikleri, toplumun çıkarlarına fazla ters düşmedikleri ve az cezaya bağlandıkları için, kovuşturma koşulu olarak suçtan zarar görenin şikayeti aranmıştır. Diğer bazı suçlarda ise, suçtan zarar görenin iradesi dışında suçun başkaları tarafından öğrenilmesinin sakıncaları dikkate alınarak şikayet koşulu öngörülmüştür. Örneğin eski TCK’da alacağım diye kandırıp kızlık bozma suçunda yada evlilik içi niteliksel cinsel saldırı gibi bazı fiiller oldukça önemli olmakla ve ağır cezaları gerektirmekle beraber “yayılması, duyulması, işlenmesinden daha beter olan”177 fiillerden oldukları için savcının kendiliğinden kovuşturmaya başlaması, suçtan zarar görenin daha çok zarara uğramasını sonuçlayabilir. Bu tür olayların başkaları tarafından öğrenilip devamlı gündemde kalması suç mağdurunu rahatsız edebilir. Bu nedenle, böyle suçların kovuşturulması suçtan zarar görenlerin isteğine, yani şikayetine bağlı tutulmuştur.178

Şikayetin Ceza Muhakemesi Hukuku açısından niteliği, dava şartı olmasıdır. Takibi şikâyete bağlı bir fiil hakkında dava açılabilmesi, bu fiilden zarar gören kişinin şikâyet etmesine bağlıdır. Yani ortada takibi şikâyete bağlı bir fiil olmalı ve şikâyet eden kişi bu fiilden zarar görmüş olmalıdır. Şikâyet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, mirasçılara geçmez179 ve bu hakkın kullanılması mümeyyizlere aittir. Suçtan zarar gören küçük veya akıl hastası ise kanuni temsilcisi varsa şikâyeti o yapar.180 Şikâyet, ancak kanun tarafından bir suçun şikâyete bağlı bir suç olarak düzenlenmesi durumunda söz konusu olur.181

Demirbaş’a göre şikayetten vazgeçme, şikayet hakkını kullanmış olan şikayetçinin, hüküm kesinleşinceye kadar, şikayetinin geçersiz sayılması için yaptığı

176Kayıhan İçel/Füsun Sokullu-Akıncı/İzzet Özgenç/Adem Sözüer/Fatih S. Mahmutoğlu/Yener Ünver, İçel Suç Teorisi, 2. Bası, Beta Yayınları, s. 24-25.

177Bahri Öztürk ve Mustafa Ruhan Erdem, Öztürk Uygulamalı Ceza Hukuku ve Emniyet Tedbirleri Hukuku, 8. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2005, s. 104.

178 y.a.g.e., s. 25

179 Ancak eski TCK’nın 488. maddesi, hakaret ve sövme suçlarında bu kurala istisna koymuştur. Buna

göre, hakarete uğrayan kişi şikayette bulunamadan ölmüşse, eşinin, ebeveyninin, çocuklarının, kardeşlerinin ve ebeveyn derecesindeki sıhri hısımlarının şikayet hakları vardır. y.a.g.e., s. 26.

180 Öztürk/Erdem, 2006, s. 81.; İçel’e göre şikayetin avukat vasıtası ile yapılmasını da kabul etmek

gerekir.; İçel/Sokullu- Akıncı/Özgenç/Sözüer/Mahmutoğlu/Ünver, a.g.e., s. 26

irade açıklamasıdır.182 Şikayetten vazgeçme kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar mümkün olmakla birlikte, kanun bazen hüküm kesinleştikten sonra da, şikayetten vazgeçmeyi kabul etmiştir.183

Öztürk ve Erdem’e göre ise, şikayetten vazgeçme, süresi geçmemiş ve henüz yapılmamış şikayetin artık yapılmayacağının, suçtan zarar gören kişi veya kanuni temsilcisi tarafından açıklanmasıdır. Yapılmış şikayetin, suçtan zarar gören kişi veya kanuni temsilcisi tarafından geçersiz sayılmasının istenmesine de şikayetin geri alınması denmektedir.184

Şikayet bakımından. yeni TCK’nın 73/3. maddesinde, yeni bir kurum olan uzlaşmaya yer verilmiştir. Buna göre, suçtan zarar gören gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.185

Bütün bu bilgiler ışığında şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar görenin iradesinin önemli olduğunu, eğer suçtan zarar görenin veya kanuni temsilcisinin suçla ilgili şikayette bulunma arzusu yoksa, onların arzu ve iradesinin aksine bir davranışta bulunarak suçu ihbar etmenin, şikayetin niteliğine aykırılık teşkil edeceğini, bu sebeple şikayete bağlı suçlarda ihbar zorunluluğu bulunmaması gerektiğini düşünmekteyiz.

Sonuç olarak biz de eski (765) TCK’nın 530. maddesindeki düzenlemenin sağlık yardımına gereksinimi olan bütün insanların, suçlu ya da suçsuz (ki bu

182Demirbaş, şikayet hakkına sahip olan kişinin, şikayet süresi içerisinde bu hakkını kullanmayacağını

açıklamasını şikayet hakkından feragat olarak tanımlamakta, ancak Muhakeme hukukçularının bunu şikayetten vazgeçme olarak tanımladıklarını bildirmektedir.; y.a.g.e., s. 194.

183 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un

16b/3. maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de, hüküm bütün

cezai sonuçları ile ortadan kalkar” denilmektedir. y.a.g.e., s. 194.

184 Öztürk/Erdem, a.g.e., s.82. 185 Demirbaş, a.g.e, s.193.

yargılama süreci sonucunda belirlenecektir) ayrımı yapılmaksızın ihbar edilebileceği kaygısından uzak şekilde sağlık yardımı alabilmelerini sağlayacak biçimde düzenlenmiş olduğu görüşüne186 katılıyoruz.