• Sonuç bulunamadı

B. Sonuç Değerlendirme

1.8.3. Ġlgili AraĢtırmalar

Ġncelenen literatürde dil bilgisi öğretimi ile ilgili çalıĢmaları, inceleme alanlarını dikkate alarak Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür:

Dil Bilgisi Öğretiminde Metin Kullanımına ĠliĢkin ÇalıĢmalar:

“Dil Bilgisi Öğretiminde Metinlerin Seçimi Üzerine Bir AraĢtırma” baĢlığını taĢıyan doktora çalıĢmasında Derman (2008), dil bilgisi konularının iĢleniĢinde biri araĢtırmacı tarafından belirlenen metinlerle öğretimin yapıldığı deney 1 grubu, biri araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen metinlerle öğretim yapılan deney 2 grubu ve diğeri de ders kitaplarında yer alan metinlerle öğretim yapılan kontrol grubu olmak üzere 3 grupla çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada “dil bilgisi konularına yönelik olarak bünyesinde ders kitabındaki metinlerden daha fazla örnek içeren metinlerle iĢlenen dil bilgisi konularının” yaratacağı fark saptanmıĢ, bulgulara göre bu tarz öğretimin öğrencilerin

“akademik baĢarılarını arttırmada etkili olduğu” ortaya konulmuĢtur.

AytaĢ ve Çeçen (2008), “metne dayalı dil bilgisi öğretiminin, öğrencilerin dil bilgisi baĢarılarını nasıl etkilediğini, bu yöntemle geleneksel öğretim yöntemi arasında anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek” amacıyla gerçekleĢtirdikleri “Metne Dayalı Dil bilgisi Öğretiminin Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Dil BaĢarısına Etkisi” adını taĢıyan çalıĢmalarında; öğrencilerin belirlenen dil bilgisi konularındaki becerilerini ölçmek için elli sorudan oluĢan çoktan seçmeli bir test hazırlamıĢlardır. Test istatistiklerini aritmetik ortalama, standart sapma ve güvenirlik yönlerinden hesaplanmıĢ ve gerekli madde düzeltme çalıĢmaları yapılarak kırk soruluk bir ön ve son test elde eden araĢtırmacılar, aralarında dil bilgisi açısından anlamlı bir fark bulunmayan iki okuldan birini kontrol grubu diğerini de deney grubu olarak almıĢlardır. AraĢtırmacılar uygulama metaryali olarak 2006-2007 öğretim yılında okutulan ders kitaplarından hedef dil bilgisi kurallarına uygun metinler seçmiĢ ve bunlara dayalı olarak etkinlikler hazırlamıĢtır. Bu uygulamaları on iki saat süresince deney grubuna uygulayan araĢtırmacılar her iki gruba son testi uygulayarak toplanan verileri analiz etmiĢlerdir. Bu analize göre metne dayalı dil bilgisi öğretiminin öğrencilerin dil bilgisi becerilerini geliĢtirmede geleneksel yönden daha baĢarılı olduğunu saptamıĢlardır.

Dil Bilgisi Öğretiminde Öğretmen GörüĢlerine BaĢvuran ÇalıĢmalar:

Aydın (1999), “Orta Okullarda Dilbilgisi Öğretimi Üzerine Öğretmen GörüĢleri”

adını taĢıyan çalıĢmasında Ankara‟da çeĢitli ilköğretim okullarının orta kademesindeki Türkçe öğretmenlerine garçekleĢtirdiği anketlerle topladığı verileri değerlendirmiĢtir.

Aydın‟ın çalıĢmasında 29 öğretmene uygulanan anket verilerine göre öğretmenlerin

%10‟u dilbilgisi öğretiminde “daha çağdaĢ yaklaĢımlarla eğitim yapılması” ve

“uygulamaya ağırlık verilmesi” düĢüncesinde olduğu saptanmıĢtır.

Kırmızı‟nın (2000) “Türkçe Öğretiminde KarĢılaĢılan Sorunlar ve Bu Sorunların Öğretmen Performansına Etkileri” adını taĢıyan yüksek lisans tezinde öğretmen görüĢlerinden yola çıkarak Türkçe öğretiminde karĢılaĢılan sorunlar incelenmiĢtir.

AraĢtırmaya göre dil bilgisi dersinin bilgiye değil beceriye dayanması gerektiği halde dil bilgisi kurallarının ezberletilerek verildiği ortaya koyulmuĢtur.

Calp (2001), doktora tezi olarak hazırladığı “Ġlköğretim Okulları Ġkinci Kademede Dil Bilgisi Öğretimi Üzerine Ġnceleme” konulu araĢtırmasını 8.sınıflarla sınırlayarak; Erzurum Belediye sınırları içerisinden seçilen ilköğretim okulları, Türkçe öğretmenleri, okul müdürleri ve ilköğretim müfettiĢleri ile gerçekleĢtirmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarını Ģu Ģekilde özetlemek mümkündür: 1. Öğretmenlere göre fiilimsileri cümle içinde kavrayabilmek ve doğru kullanmak, büyük ses uyumunu kavrayabilmek ve uygulamak, yapılarına göre cümle türlerini öğrenmek, fiil kiplerinin çatılarını cümle içerisinde kavrayabilmek ve doğru kullanabilmek öğrencilerin en alt düzeyde gerçekleĢtirdiği hedef davranıĢlardandır. 2. AraĢtırmada öğrencilerin bilgi, kavrama ve uygulama basamaklarında beklenen baĢarıya ulaĢamadıkları saptanmıĢtır. 3. Ġlköğretim müfettiĢlerine göre öğrenciler anlamlarına göre cümleleri, cümle içerisinde sözcükleri doğru vurgulayabilmeyi, yardımcı bileĢik fiilleri ve ek fiilleri cümle içerisinde kavrayabilmeyi ve doğru kullanabilmeyi, anlamına göre cümle türlerini öğrenebilmeyi en alt düzeyde gerçekleĢtirmektedir. 4. Okul müdürlerine göre ise öğrenciler, anlam değiĢikliğini kavramayı ve buna göre cümle kurabilmeyi, sözcükleri, takıları doğru anlayıp yazabilmeyi, fiil kiplerini, ek fiilleri, fiilimsileri ve yüklemleri cümle içerisinde kavrayabilmeyi ve doğru kullanabilmeyi, ayrıca yüklemlerine göre cümle türlerini ve cümlenin görevlerini öğrenme ve kavrayabilme davranıĢlarını en alt düzeyde gerçekleĢtirmektedir. 5. Türkçe dil bilgisi dersinin amaçlarının gerçekleĢtirme düzeyi bakımından öğretmen, okul müdürü ve ilköğretim müfettiĢleri ile öğrencilerin ulaĢtıkları düzey arasında anlamlı bir fark yoktur. 6. Öğretmenler, okul müdürleri, ilköğretim müfettiĢleri ve akademisyenlere göre Türkçe Dil Bilgisi dersinin amaçlarına ulaĢamamasının önemli nedenleri arasında “sınıf mevcudunun fazla olması”,

“öğrencilerin dil bilgisi konularının öğrenilmesinin zor olduğuna kendilerini inandırmıĢ olmaları” ve “öğrencilerin dil bilgisine iliĢkin öğrenme stratejileri oluĢturmaması” öne çıkmaktadır.

Erdem (2007), “Ġlköğretim 2. Kademede Dil Bilgisi Öğretiminin Sorunları Üzerine Bir AraĢtırma” adını taĢıyan doktora çalıĢmasında “öğretmen görüĢlerinden hareketle dil bilgisi öğretiminin sorunları üzerinde durarak bu sorunlara çözüm önerileri getirmeye” çalıĢmıĢ, bu noktada Ankara‟da yer alan sekiz merkez ilçede 257 öğretmene anket uygulamıĢtır. Erdem‟in çalıĢmasına göre öğretmen görüĢlerinden çıkarılan

sonuçlar Ģu Ģekildedir: 1. Öğretmenler, dil bilgisi öğretiminin anlama ve anlatma becerilerini geliĢtirdiğine iliĢkin verilen ifadelere büyük oranda katılmaktadır. 2.

Öğretmenler, dil bilgisi öğretiminde en çok ders kitabını kullanmaktadır. 3.

Öğretmenler, dil bilgisini öğretirken en çok fiil çatıları, fiilimsiler ve birleĢik cümlelerde, en az da ünlü uyumları ve ünsüzlerle ilgili kurallarda zorlanmaktadır. 4.

Öğretmenler, dil bilgisi öğretimiyle ilgili verilen problemlere çoğunlukla katılmaktadırlar. 5. Dil bilgisi öğretiminin sorunlarına iliĢkin önerilen çözümlere öğretmenler büyük oranda katılmaktadırlar.

Dil Bilgisi Öğretiminde Ders Kitaplarına Yönelen ÇalıĢmalar:

DağaĢan‟ın (1996), “Liselerde Okutulmakta Olan Türkçe Dil Bilgisi Kitapları Üzerine Bir AraĢtırma” adını taĢıyan yüksek lisans tez çalıĢmasında orta öğretimde dil bilgisi öğretimi konusunda yaĢanılan problemlerden biri olarak, lise dil bilgisi kitapları Ģekil ve içerik yönünden incelenmiĢtir. Liselerde okutulan üç kitaptan (Muharrem Ergin, Tahir Nejat Gencan ve Tahsin Banguoğlu‟nun kitapları) ikisinin Ģekil açısından yönetmeliğe uygun olmadığını ifade eden DağaĢan‟ın çalıĢmasında incelenen kitapların tümünde de terminoloji birliği sağlanması için Talim Terbiye Kurulu BaĢkanlığı‟nca alınan “Türk Dil Kurumu‟nun kabul ettiği en son terimlerin esas alınması” kararına uyum gözetilmemiĢ olduğu ve kitapların hem TDK ile hem de birbirleri ile uyumsuzluk içerisinde olduğu gözlemlenmiĢtir.

Topgül (2004), “Ġlköğretim 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarındaki Uygulama ÇalıĢmaları Üzerine Bir Ġnceleme”adını taĢıyan yüksek lisans tezinde 8. Sınıf Türkçe ders kitaplarını ve yazılı ve sözlü anlatım etkinliklerini incelemiĢ ve örneklemi oluĢturan ders kitaplarının yazılı uygulamaya %67,3; sözlü anlatım uygulamalarına

%46; uygulama biçimi belli olmayan yönergelere %5,7; yönlendirici açıklamalara

%8,3 ve değerlendirmeye %1 oranında yer verildiğini saptamıĢtır. Topgül‟e göre bu sonuçlar “Türkçe öğretiminde büyük bir yere ve öneme sahip olan ders kitaplarının, Temel Eğitim Okulları Türkçe Eğitim Programına uygunluk ve anlatım becerilerini geliĢtirme açısından yetersiz olduğu” biçiminde yorumlanmaktadır. Ayrıca, Topgül‟e

göre kitapların yazılı ve sözlü anlatım bölümlerinde yer verilen konular, öğrencilerin yaratıcı düĢünmelerini geliĢtirecek nitelikte değildir.

2. YÖNTEM

2.1. AraĢtırmanın Hipotezleri

H1: Öğretmenlerin derslerde yazılı materyal kullanma durumları mesleki deneyimlerine göre farklılık göstermemektedir.

H2: Öğretmenlerin derslerde iĢitsel ve görsel materyal kullanma durumları mesleki deneyimlerine göre farklılık göstermemektedir.

H3: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin hazırlık aĢamasında yaĢadıkları sorunlar mesleki deneyimlerinle göre farklılık göstermemektedir.

H4: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin metin inceleme aĢamasında yaĢadıkları sorunlar mesleki deneyimlerinle göre farklılık göstermemektedir.

H5: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin anlama/yorumlama aĢamasında yaĢadıkları sorunlar mesleki deneyimlerinle göre farklılık göstermemektedir.

H6: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin değerlendirme aĢamasında yaĢadıkları sorunlar mesleki deneyimlerinle göre farklılık göstermemektedir.

H7: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin hazırlık aĢamasında yaĢadıkları sorunlar lisans bölümlerine göre farklılık göstermemektedir.

H8: Öğretmenlerin öğretme-öğrenme sürecinin metin inceleme aĢamasında yaĢadıkları sorunlar lisans bölümlerine göre farklılık göstermemektedir.