• Sonuç bulunamadı

2.3 SANAT EĞĠTĠMĠNĠN AMAÇLARI

2.4.5 Sanatsal GeliĢim

2.4.5.1 Çocuğun Sanatsal GeliĢim Evreleri

2.4.5.1.2 ġema Öncesi Evre (4-7 yaĢ)

ġema öncesinde çocuğun çevresindeki varlıkların çizgisel olarak betimlenmesinde algı, imge yetisi, oran, mekan kavramı ve duygusal özellikler belirleyici bir faktör olarak görülür. Bu faktörler çocuğun genel geliĢimiyle paralel değiĢimler gösterir. (Artut, 2004, s.230).

ġema öncesi dönemde çocuk, canlandırmak istediği obje ya da kavramla iliĢki kurma kaygısı yaĢar. Bu onda büyük bir doyum oluĢturur. Bu yeni resimler, yalnızca çocuk için önemli değil, aynı zamanda ana-baba ve öğretmen içinde önemlidir; çünkü böylelikle, ellerinde, çocuğun düĢünme sürecinin somut bir kaydı bulunur. (Yavuzer, 1992, s.41).

Çizgi, objenin gerçek yansıması olarak görülür. Dört yaĢına doğru da çizimler hakkında yorumlar yapar ve onları adlandırır. YaĢ ilerledikçe çizim ve yorumda anlamlı değiĢkenlikler görülür (Artut, 2004, s.201).

Çocuk 4 yaĢına geldiğinde çizim ve boyama becerilerinde belirgin geliĢmeler görülür. Kendiliğinden değil daha çok düĢüncelerini dile getiren konuları yapma çabası görülür. Çizdiği Ģekiller yatay veya dikey konumdadır. Çizgi ile sınırladığı yüzeylerin içini boyama eğilimleri vardır. Yaptığı resimleri baĢkalarına gösterme, coĢkulu ve çok sık kağıt değiĢtirme davranıĢları görülür (Artut, 200, s. 199-200).

4 yaĢ civarındaki çocuklar ayrıca, oldukça tanınabilecek biçimler çizmeye baĢlar. Bunun ne olduğunu söylemek oldukça zordur. Ancak beĢ yaĢına geldiklerinde, insanlar, evler ya da ağaçlar tanınmaya baĢlanır; çocuk altı yaĢına geldiğinde de biçimler ve Ģekiller konulu olmaya baĢlar. Resmin türünü belirleyecek türlü ögeler ortaya çıkar. (Yavuzer, 1992, s.41).

Bu dönemde özellikle önemli olan çocukların uzamsal kavramlarıdır. Uzayı kendileriyle ve kendi bedenleriyle ilgili olarak düĢünürler. Bu dönemde en önemli ilerleme geliĢmemiĢ insan figürlerinin ortaya çıkmasıdır. Bu ilk insan figürleri genellikle çocukların çizimlerinde 4 il 6 yaĢ arasında herhangi bir yerde ortaya çıkabilirler ama kimi çocuklarda daha erken de olabilir. (Malchiodi, 2013 s.122).

Çizimlerinde „çöp adam‟ diye tanımlanan resimler görülür. Bu resimlerde büyükçe yuvarlak bir baĢ, iki iri veya nokta Ģeklinde gözler, ağzı ifade eden yatay eğri bir çizgi ve kafadan çıkan kol ve bacaklar tipik özelliklerdir. Dolayısıyla insan figürleri kaba formlar Ģeklinde sembolik olup vücut oranları gerçek dıĢıdır. Kendince önemli sayılan konular öncelik taĢır, büyük ve orantısız olarak ifade edilir. Ancak bu çizimler sadece insan figürleriyle sınırlı değildir. Yakın çevresinde en çok ilgisini çeken ev, ağaç, otomobil gibi varlıkları da benzer Ģekilde betimlemeye çalıĢırlar. Bunlar kağıt üzerinde geliĢi güzel yer alırlar (Artut, 2004, s.202). Çocukta görüĢ büyük ölçüde özneldir; duyguların egemenliğindedir, hayallerle doludur. Bu görüĢ kültürel ve mantıksal kısıtlamalarla biçimlendirilmiĢtir. Bunun sonucu olarak insan figürü çizimleri tipik olarak Ģematiktir. Resmi yapanın temel olarak gördüğü Ģeye indirgenmiĢtir. (Yavuzer, 1992, s.41).

Görsel kontrol geliĢmiĢtir. Örneğin bir insan figürü çiziminde, ayaklar bir çizgi, gözler ise bir nokta Ģeklindedir. Eller, kulaklar, saçlar ve ağız-diĢ belirgin bir Ģekilde görülür.

- Çocuk çizimini daha gerçekçi bir Ģekilde gösterebilmek için bazen ikinci bir yuvarlağı gövde için, ikinci bir çift çizgiyi de kollar için kullanabilir.

- Parçadan bütüne bir sentez oluĢturamama güçlüğü çekildiğinden çocuk aynı çabayı sık sık denemez.

- Renk kavramı yoktur, renkleri kısa fırça darbeleriyle kullanırlar (Artut, 2004, s.200). Bazı çocuklar çevrelerinde olanlarla resimlerindeki renkleri iliĢkilendirmeye baĢlayabilir. (yaprakların yeĢil olması gibi). Bu dönemde çocuklar, resmin renginden çok figürler ve objeler çizmeye daha çok ilgi duyarlar. (Malchiodi, 2013, s.123).

Bu yaĢ grubu algılama-kavrama ve öğrenmede belirli bir iĢlerliğin kazandığı bir dönem içine girer. Artık resimlerinde sadece çizgilerden oluĢan biçimler yoktur.

Yüzey doldurma Ģeklinde görülen plan yapma becerisi ile doğru ve yanlıĢları görür. Nesneler ve olaylar arasındaki iliĢkilerin nedenlerini anlamasa bile kendi dünyasına göre onları iliĢkilendirir. Dolayısıyla canlandırmak istediği obje ya da kavramlarla iliĢki kurma kaygısını yaĢar, öğrenmesi geliĢtikçe semboller de Ģemalara dönüĢmektedir. Aslında bu mücadele ona büyük heyecan ve doyum sağlar (Artut, 2004, s. 202).

Bu yasta çocuk resimlerinde saydamlık özelliği görülür. Röntgen resim de denir. Bu özelliğe 5–7 yasları arasındaki çocukların çizimlerinde rastlanır. Bu özellikte çocuk, bir objenin içinde veya arkasında olan, bakıldığında görünmesi mümkün olmayan eĢyaları görüyormuĢ gibi çizer. Örneğin bir ev çizer, evin içinde insanları, eĢyaları çizer. Yani evi saydamlaĢtırır. (Yavuzer, 1993, s.46).

Bu dönemde dairesel ve uzunlamasına çizgilerin biçimlenmeye baĢladığı görülür. 5-6 yaĢlarında çocuk kendi duygu ve düĢüncelerini ortaya koyma giriĢimlerinde bulunur. En sevdiği konu insan figürüdür. 5 yaĢ çocuklarının çoğu bir kafa ve bir gövde çizerler.

Kafada gözler, bir burun ve bir ağız olur, kollar ve bacaklar ise artık gövdeden çıkar. Bu tür insan figürleri görünümleri beĢ yaĢındaki çocuk çizimlerinde sık görülür.

Genellikle yüzler önden görünümüyle çizilirler ve ifadesizlerdir. BaĢ ve baĢtan çıkan bacaklar ve eller parmaklı ya da parmaksız olarak çizilebileceği gibi, gövde kısmına önem verildiğinde, bu kısmında abartılarak çizildiği görülür. (Yavuzer, 1992, s.42).

ġema öncesi dönemde çocuklar iki boyutlu düzlemde üçüncü boyutu yakalama adına kendilerince çözümler bulurlar. Bunlardan en çok kullanılanları Ģöyledir:

1. Çocuklar röntgen yani saydam resim yaparlar. Aynı anda bir evin, bir arabanın içini ve dıĢını gösterirler. ( Buyurgan, Serap ve Ufuk, 2001, s.29).

Çocuk aynı anda görülmesi mümkün olmayan çeĢitli manzaraları betimlemek için bir objenin içinde veya arkasında bulunan ve görünmemesi gereken Ģeyleri sanki görüyormuĢ gibi çizer. Evi çizerken saydamlaĢtırır. (Yavuzer, 1992, s.46).

Freeman (1980), iki tür röntgen resmi arasında ayırım gözetmiĢtir. Birinci türde, çizimlerde gerçek dünyada hiçbir zaman görünür olmayan bir Ģey resmedilir. Örnek olarak; anne rahminde bir bebek, ya da örümceğin midesinde bir sinek…

Bu tür çizimde açıkça bellidir ki, çocuk çizdiği nesnenin normalde gözlerden saklı olan içeriğini göstermek istemektedir. Bu tür saydam resimde daha yakın bir nesnenin arkasında saklı olan bir Ģey resmedilmez.

Ġkinci tür saydam resimde ise bu taĢtaki çocuklar örneğin ata binmiĢ bir adamı, normal olarak atın öbür tarafında kalan ayağını da atın bedeni içinde görecek Ģekilde çizerler.

2. Genellikle 5 yaĢ civarındaki çocuklar bazen bir çizgi ile bazen de bir leke ile mekanı oluĢtururlar. Bu dönemde özellikle nesnelerin havada uçmaması için resimlerinde birden fazla mekan da kullanırlar. (Buyurgan, Serap ve ufuk, 2001, s.30).

Bu dönemde çocukların cisimlerinin büyüklükleri ve mekanla bağlantıları zayıftır. Çocuk 6 yaĢına yaklaĢtıkça resimlerindeki oranlar daha gerçekçi olmaya baĢlar. Mekan içinde nesneleri yerleĢtirmesinde de bir ilerleme göze çarpar. Ayrıntılar çoğalır, sayfanın orasına burasına dağıttığı figür ya da ögeler bir merkez çevresinde toplanmaya baĢlar. Yer çizgisi dediğimiz alttaki çizgi üzerine daha anlamlı biçimler çizilir. ( Yavuzer, 1992, s.45).

Çocuk bir sözcüğün söyleniĢini baĢardığında o sözcüğü 10-20 kez tekrarlar. Resimde de aynı olgu görülür. Çocuk çizme yeteneğini elde ettiği objeleri yan yana getirir. Özellikle büyük bir kağıda çiziyorsa, kağıdı tamamıyla doldurmak ister ve bu objelerden yararlanır. Çocuk çizgilerinde benzetmeler yapar, baĢarısını tekrarlamak için çabalar. Örnek olarak otomobil figüründe otomatizme geçirdiği bir iĢaret yoluyla tekerlekler ayırt edilebilir. Bu birçok otomobil resminde belirgin iĢaret olarak ortaya çıkar. Çocuk bu otomobil görüntüsünü yaĢar, yaĢatır. Çıkardığı seslerle ve jestlerle direksiyonu sembolize eder, çizmeyi dener. Eğer çizgisinin baĢaramadığını düĢünürse o figürü bırakır, baĢkasını denemeye geçer. Fakat baĢarılı olup, „ne güzel „ denilirse bu figürü yeni bir baĢarı olarak kabul eder ve otomotizmine geçirmeye çalıĢır. Çocuk bu

figürleri çizme yeteneğini elde ettikten sonra baĢka bir figürü hayal eder ve onu resmetme giriĢiminde bulunur. (Yavuzer, 1992, s.47).

3. Çocuk bu dönemde hiç ayrım yapmadan ve önceden kararlaĢtırdığı renkleri kullanır. Özellikle renklerden üç ana rengin tanınması 4-5 yaĢlarına rastlamaktadır. Karalama aĢamasında renge önem vermeyen çocuk, 4-5 yaĢlarından sonra parlak ve açık renklerden baĢlayarak yavaĢ yavaĢ bol renk kullanmaya baĢlar. Ġlk kullanımlarında kırmızı, sarı ve maviyle yani 3 ana renkle yetinir.5 yaĢındaki çocuk artık siyah, beyaz, turuncu gibi renkleri de ister. (San, 1979‟ dan akt. Yavuzer, 1992, s.48).

Bu yaĢta yapılan figür ve boyamalarda, bir nesneyi boyamak için seçilen renk ile

canlandırılan nesne arasında ilgi yoktur.

Çocuğa renk ile olan iliĢkisini keĢfetmesi için bol imkan sağlanmalıdır; çünkü renk ile olan çoĢkusal bağlantısı ve rengin sayfa üzerindeki uyumlu düzenlenmesi arasındaki iliĢki çocuk ancak sürekli sınamalarla elde eder. (Lowenfeld, 1971‟ den akt. Yavuzer, 1992, s. 48).

Bazı çocuklar kağıdın tüm yüzünü yalnız tek renkle boyamaktan zevk alırlar. Çok def da resimlerin alt yazı ve imzaları tek veya çok renkli yazılmıĢtır. Önceleri çocuğun renk kullanımı, birçok resimde de görüldüğü gibi çizilen objeyle ilgisiz sadece dekoratif ve süsleyici rol oynar. Ev cephelerinin boyanıĢı, kiĢilerin giyinmelerinin

renklendirilmesi „güzel yapmak için‟ renklendiren nesnelere örneklerdir. 5 yaĢındaki kız çocuğu, yaptığı insan figürünün el ve ayaklarında pembe, yeĢil,

kırmızı siyah ve beyaz renklerin tümünü kullanmıĢtır. Renkli tren resimlerinde, genellikle dekoratif amaçla lokomotif inanılmaz bir Ģekilde alacalı bulacalı boyanır.

Hayvan resimlerinde genellikle dekoratif renklendirmenin seçildiği görülür. Bir kız çocuğunun resimlerini incelediğimizde: mavi koyun, mor bir köpek, yeĢil tavukla karĢılaĢabiliriz (Yavuzer, 1992, s.51).

4-5-6 YaĢ grubundaki çocukların çizgisel özelliklerini özetlenirse;

- Çizgilerinde bazı semboller, Ģemalara dönüĢtürerek anlam zenginleĢtirilmiĢtir. Ev, ağaç ve insan resimleri kaba formlarla betimlenir.

- Mekan düĢüncesi henüz geliĢmediğinden eĢyalar yüzeysel olarak yana yatık olup görünmeyen tarafları gösterilir (Örneğin bir masanın dört ayağını, bir arabanın dört

tekerini ve ağaçları yüzeyde yatık olarak göstermesi gibi). Saydamlık ve düzleme özelliği en çok bu yaĢlarda görülür.

- Bazı çizimlerde yatay düz taban çizgileri görülür. Genellikle Ģekiller, eĢyalar bu taban çizgiler üzerinde yükselir. Bazı Ģekiller ise kağıt üzerinde dağınık, yüzer biçimdedir.

- Perspektif etkiler görülmez, plan yapma becerisinde geliĢme hissedilir.

- Çizgilerle (kontur) sınırlandırılan nesnelerin içini farklı renklerle doldurabilirler. - Ana renkleri tanırlar, açık ve canlı renkler tercih edilir.

- Parlak (fosforlu) kalemleri, açık ve canlı renkleri kullanmayı severler.

- Boyama iĢlemleri de; yukarıdan aĢağı, soldan sağa geniĢ fırça darbeleri Ģeklindedir. - Özellikle insan figürlerinde büyükçe bir baĢ ve ona bağlı olarak yukarıdan aĢağı veya yandan çıkan iki çizgi ile betimlerler, gövdeyi belirleyen çizimler pek görülmez.

- Ġnsan figürlerinde ve eĢyaların çizimindeki bazı eksiklikleri fark edebilirler. (Artut, 2004, s.205-206).

Çizimde onlar için en önemli baĢlangıç konu, insan figürü çizim deneyimleridir. Çizimlerinde „çöp adam‟ diye tanımlanan resimler görülür. Ġnsan figürleri kaba formlar Ģeklinde sembolik olup, vücut oranları gerçek dıĢıdır. Kendince önemli olan konular öncelik taĢır, büyükçe orantısız olarak ifade edilir .Aynı zamanda yakın çevresinde en çok ilgisini çeken nesneler, evler, ağaçlar, ve otomobilleri de betimlemeye çalıĢır. Bunlar kağıt üzerinde geliĢigüzel yer alırlar. Bu dönemde hemen hemen tüm çizimler yüzeysel ve öndendir. Son dönemlerde resimde derinlik faktörünü algılayabilseler de zihinsel ve beceri geliĢim düzeyleri gereği algıladıklarını veya bildiklerini çizememektedirler. Renk kullanımları daha cesurdur. 4-5 yaĢlarında ana renkleri öğrenirler, Açık ve canlı renkleri tercih etmeye baĢlarlar. Çocuk 6 yaĢında okulöncesinin son dönemlerini yaĢamaktadır. Genel geliĢim düzeyi ile birlikte öğrenme becerisinde de yeni değiĢkenlikler ve iĢlevler kazandığından sembolik özelliklerin artık yerini Ģemasal bir niteliğe dönüĢtüğü ve somut düĢünmeye doğru eğilimleri görülür. Kağıt yüzeylerinin doldurulmasında amaçlı ve anlamlı belirtiler fark edilir.AraĢtırma yapan çocuğun oluĢturdukları sembollerde de değiĢkenlikler görülebilir. (Artut, 2001, s.202-203)

Altı yaĢındaki normal bir çocuk derinliği gösteremez. Örneğin bir masa çizerken basit bir yandan görüntü kullanabilir ve masanın üstündeki objeler masanın üzerinde yüzüyormuĢ gibi çizilir. (Malchiodi, 2013, s.128).

Bu dönemin sonlarında ve objeleri sadece kendileriyle iliĢkisinden değil, birbiriyle olan iliĢkileriyle de gösterirler. Bu geliĢimsel dönemde Piaget‟ye göre çocuklar çevrelerinde düzen bulmak ve yaĢamlarındaki davranıĢ ve yapı için kurallar isterler. (kaldırımdaki çatlara basmamak ve diğer kiĢisel ritüeller gibi). Çocukların resim ve baĢka yaratıcı anlatılar yoluyla kendilerini ifade ediĢlerinde bu davranıĢ Ģamasının geliĢmesi açıkça görülür. (Malchiodi, 2013, s.126).

Benzer Belgeler