• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERĠLER 157 6.1 Sonuç

C: Tükenme dönemi (H.Selye, 1977) Selye’nin öne sürdüğü genel adaptasyon sendromu üç dönemden

2. Davranışsal Belirtiler: Stresin kiĢi davranıĢları üzerinde açık ve doğrudan etkileri bulunmaktadır Bu etkiler kapsamında uykusuzluk, uyuma isteği, iĢtahsızlık, yemede

2.9. ĠĢ Doyumu ve ĠĢ Doyumu Ġle Ġlgili Kuramsal Bilgiler ve AraĢtırmalar

2.9.5. ĠĢ Doyumu Ġle Ġlgili Yapılan Bazı AraĢtırmalar

Boyer ve arkadaĢları (1994) 14 ülkedeki öğretim elemanlarının iĢlerine yönelik doyumlarını karĢılaĢtırmalı olarak inceledikleri araĢtırmada, profesör doktorların yüksek iĢ doyumunu entelektüel yaĢamlarından ve meslektaĢlarıyla iliĢkilerinden aldıklarını belirlemiĢlerdir. Bu bulgu, Herzberg’in teorisinin aksine hem iç hem de dıĢ faktörlerin iĢ doyumuna katkıda bulunabileceğini göstermiĢtir. Çoğu fakülte üyeleri kendisine az ödeme yapıldığı duygusu içindeyken yalnızca Hong Kong ve Hollanda fakülte üyelerinin yarıdan fazlası maaĢlarının iyi ya da mükemmel olduğunu ifade etmiĢtir. AraĢtırmada Japon, Rus ve Kore’deki fakültelerde görev yapan profesör doktorların yaklaĢık %40’dan fazlası iĢlerinde

zorlandıklarını ve çok baskı hissettiklerini düĢündüklerini belirtmiĢlerdir (Aktaran: Ssesanga ve Garrett, 2005: 37-38).

Lacy ve Sheehan (1997) 8 Ülkede (Avustralya, Amerika BirleĢik Devletleri, Almanya, Hong Kong/Çin, Ġsrail, Meksika, Ġsveç ve Ġngiltere) 12599 öğretim elemanının iĢ doyumunu karĢılaĢtırmalı inceledikleri araĢtırmada, öğretim elemanlarının genellikle dört boyutta (meslektaĢlarla iliĢkiler, kendi fikirlerini sürdürme fırsatları, iĢ güvenliği ve iĢlerini değerlendirme) iĢ doyumu sağladıklarını belirlemiĢlerdir. Ayrıca araĢtırmada Amerika BirleĢik Devletleri, Meksika, Ġsrail, Ġsveç, Ġngiltere, Hong Kong ve Avustralya’da görev yapan öğretim elemanlarının olası terfi doyumlarının Almanya’da görev yapan öğretim elemanlarından daha yüksek olduğu; iĢ doyumu maddelerinin karĢılaĢtırılması sonucunda ise Almanya’daki öğretim elemanlarının ders öğretimi sırasında diğer ülkelerdeki öğretim elemanlarından anlamlı düzeyde daha düĢük iĢ doyumuna sahip oldukları; iĢ çevrelerinde kendi fikirlerini sürdürme fırsatları bakımından Ġsrail hariç diğer ülkelerdeki öğretim elemanlarının yüksek düzeyde iĢ doyumu elde ettikleri; cinsiyet bakımından Ġsrail ve Meksika’daki öğretim elemanları hariç erkek öğretim elemanlarının iĢlerinin birçok yönleri bakımından (iĢ güvenliği, teĢvik olasılığı, iĢlerini değerlendirme) kadın öğretim elemanlarından anlamlı düzeyde daha fazla iĢ doyumu elde ettikleri; akademik bölümler arasında da matematik, insani bilimler ve eğitim bilimlerinde görev yapan öğretim elemanlarının, fizik, biyoloji ve sağlık

bilimlerinde görev yapan öğretim elemanlarından anlamlı düzeyde daha fazla iĢ doyumu ortalamasına sahip oldukları belirlenmiĢtir.

Çetinkanat (2000) Türkiye’deki iki devlet üniversitesinde görev yapan 322 öğretim elemanı üzerinde iĢ doyumunu incelediği araĢtırmada, eğitim fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının iĢ doyumunun çalıĢma olanakları, iĢ arkadaĢları, ücret ve personel alt boyutlarından fen edebiyat fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarına göre anlamlı düzeyde daha yüksek iĢ doyumu elde ettikleri, öğretim elemanlarının iĢ doyumunun yönetim biçimi, geliĢme ve yükselme olanakları ve fiziksel ortam alt boyutlarının kıdemleri ile anlamlı düzeyde iliĢkili olduğu, öğretim elemanlarının kıdemi arttıkça iĢ doyumunun da arttığı belirlenmiĢtir. Öğretim elemanlarının eğitim durumları ile iĢ doyumunun geliĢme ve yükselme olanakları ve fiziksel ortam alt boyutları arasında ise anlamlı iliĢki olduğu, öğretim elemanlarının eğitim düzeyleri yükseldikçe iĢ doyumlarının da arttığı bulunmuĢtur.

Santhapparaj ve Alam (2005) Malezya’daki özel üniversitelerde 173 öğretim elemanı üzerinde yaptıkları araĢtırmada, ücret, terfi, sosyal güvence, çalıĢma koĢulları, araĢtırma ve öğrenme desteğinin iĢ doyumunun belirleyicileri olarak ön plana çıktıklarını belirlemiĢlerdir. Ayrıca araĢtırmada, öğretim elemanlarının cinsiyet ve yaĢ faktörlerinin iĢ doyumu ile anlamlı düzeyde iliĢkisi olmadığı sonucunu da elde etmiĢlerdir.

Bilge ve arkadaĢları (2005) Ankara’da devlet üniversitelerinde görev yapan 203 öğretim elemanı üzerinde yaptıkları araĢtırmada iĢ doyumunu; yaĢ, cinsiyet, medeni durum, kıdem, unvan ve görev değiĢkenlerine göre incelemiĢlerdir. Görev açısından öğretim elemanlarının içsel doyum puanları karĢılaĢtırıldığında öğretim üyeleri ile öğretim görevlileri arasında anlamlı farklılık olduğu görülmüĢ ve bu gruplar arasında öğretim üyelerinin içsel doyumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Ayrıca sosyal bilimler alanında çalıĢan öğretim elemanlarının dıĢsal etmenlere bağlı olarak iĢ doyumlarının fen-mühendislik alanında çalıĢan öğretim elemanlarından daha düĢük olduğu bulunmuĢtur.

Aydın (2006) Ġstanbul’da resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında görev yapan 143 öğretmen üzerinde iĢ doyumunu incelediği araĢtırmada; öğretmenlerin en fazla iĢ doyumsuzluğunu, ücret azlığı ve terfi olanaklarının kısıtlı olmasından yaĢadıklarını belirlerken; öğretmenlerin en fazla iĢ doyumunu ise iĢin kendisi,

çalıĢma arkadaĢları ile iliĢkiler ve yönetim tarzı ile ilgili tutumlardan elde ettiklerini belirlemiĢtir.

Chimanikire ve arkadaĢları (2007) Zimbabve’deki bir üniversitenin ziraat, ticaret, eğitim ve çevre bilimleri bölümlerinde görev yapan 100 öğretim elemanı üzerinde iĢ doyumunu inceledikleri araĢtırmalarında; öğretim elemanlarının ücretlerindeki artıĢla iĢ doyumlarının anlamlı düzeyde iliĢkisi olduğunu ve öğretim elemanlarının iĢ yüklerindeki artıĢın anlamlı düzeyde iĢ doyumsuzluğuyla iliĢkili olduğunu belirlemiĢlerdir. Öğretim elemanlarının iĢ doyumsuzluğunda etkisi olan diğer faktörler ise; ödenekler, borçlanma, izinlerin yetersizliği, ev ve araba satın alma koĢullarındaki imkânsızlıklar olarak bulunmuĢtur.

Karaman ve Altunoğlu (2007) Türkiye’deki 8 kamu üniversitesinde çalıĢan 138 öğretim elemanının iĢ doyumunu inceledikleri araĢtırmada; öğretim elemanlarının iĢlerini yaparken özgürce karar verdiklerinde, yeni programlar uygulamak için Ģartlar uygun olduğunda iĢ doyumlarının yüksek olduğu bulunmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarının diğerleri ise, öğretim elemanlarının çalıĢma arkadaĢları ile olan iĢbirliğinin iĢ doyumunu olumlu etkilemesi ve öğretim elemanlarının aldıkları ücretin, iĢ doyumu düzeylerini etkileyen önemli faktörlerden biri olduğu yönündedir. AraĢtırmada ayrıca ücret ile iĢ doyumu arasında güçlü bir iliĢki bulunmuĢtur.

Serinkan ve Bardakçı (2009) bir devlet üniversitesinde 102 öğretim elemanı üzerinde iĢ doyumu ve tükenmiĢlik düzeyini inceledikleri araĢtırmada, profesör doktorların ve doçent doktorların, araĢtırma görevlilerine göre daha fazla içsel doyum aldıkları ve genel iĢ doyumu puanlarının daha yüksek olduğu ortaya çıkmıĢtır. Bu sonucun dıĢında, iĢinden memnun olmayan kiĢilerin, zamanla psikolojik ve ruhsal sorunlar yaĢadıkları, iĢ doyumsuzluğunun ve tükenmiĢliğin en önemli nedenlerinin örgütsel yapı, meslektaĢların ve yöneticilerin tutumu olduğu belirlenmiĢtir. Ayrıca araĢtırmada; iĢ doyumsuzluğu ve tükenmiĢlik yaĢayan öğretim elemanlarında, iĢe gitmeme, geç gitme, iĢyerine yabancılaĢma, monotonluk, fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar olduğu bulunmuĢtur.

Genel olarak yapılan araĢtırmalar sonucunda; yönetim biçimi, çalıĢanların iĢleriyle ilgili insiyatifin kendilerinde olması, iĢ arkadaĢlarıyla iliĢkiler, iĢin

imkânları, ücret, terfi olanaklarının bulunması ve iĢ güvenliğinin iĢ doyumunu etkileyen önemli faktörler olduğu ortaya çıkmaktadır.

ĠĢ yaĢamında çalıĢanların stresli durumlar karĢısında baĢa çıkma mekanizması olarak kullandıkları algılanan sosyal desteğe ve bununla ilgili bilgilere aĢağıda yer verilmiĢtir.