• Sonuç bulunamadı

Üyelerden Ödenti İsteme Hakkı

Belgede Derneklerin hak ve fiil ehliyeti (sayfa 123-127)

Yapıları gereği, gerçek kişilerin yararlanması mümkün olmayıp, bir tüzel kişi olan derneklerin yararlanabileceği haklardan biri, derneğin, üyelerinden talep etme yetkisine sahip olduğu, “üyelik aidatı” olarak da adlandırılan, “üyelik

ödentisidir”. Bir üye, derneğe girerken, derneğin belirlediği miktar ve aralıklarla,

belli bir ödemeyi yapmayı kabul eder ki, buna, “üyelik aidatı” veya Türk Medenî Kanunu’nun tabiriyle “ödenti” adı verilir444. Üyelik ödentisi; Türk Medenî

Kanunu’nun 99. maddesinde, derneğin, amacını gerçekleştirmek için sağladığı

gelirler arasında sayılmıştır. Buna göre; dernekler, Türk Medenî Kanunu’nun 70.

maddesinin I. fıkrasında belirtildiği üzere, amaçlarını gerçekleştirmek ve borçlarını

ödemek amacıyla üyelerinden, ödenti adı altında, gelir temin edebilecektir. Böylelikle; üyeler, derneğin ayakta durabilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi için, derneğe sistemli bir katkıda bulunmuş olmaktadırlar445.

Derneklerin, üyelerinden talep edeceği ödenti miktarını, Türk Medenî

Kanunu’nun 70. maddesi gereğince, tüzükte düzenlemesi gerekir. Ancak, tüzükte, bu

yönde bir düzenleme yoksa, aynı maddeye göre, dernek, üyelerinden, derneğin amacını gerçekleştirmek ve borçlarını ödemek için gerekli olan giderlere, tüm üyelerin eşit miktarda katılması şeklinde ödenti miktarının belirlenmesi gerekir. Ancak; 5253 yeni Dernekler Kanunu’nun 4. maddesinin (h) bendinde, dernek tüzüğünde gösterilmesi zorunlu, hususlar arasında, üyelerin ödeyecekleri giriş ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli de sayılmıştır446.

443 Vakıflar mal toplulukları olduklarından, bunların derneklerde olduğu gibi, üyelerinden ödenti veya

tüzüğe uygun davranmayı isteme gibi bir hakkından bahsedilemez.

444 Akipek/Akıntürk, s. 656.

445 Karınca, Eray: “Dernek Gelirleri ve Taşınmaz Mal Edinmeleri”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi 1994,

C.18, S.164, s. 62.

4462908 sayılı önceki Dernekler Kanunu’nun 8. maddesinin (9). bendinde, tüzükte gösterilmesi

zorunlu olan hususlar arasında, “üyelerin ödeyecekleri yıllık aidat miktarı” da belirtilmesi gerektiği düzenlenmekteydi. Bu düzenleme karşısında, Türk Medenî Kanunu’nun 70. maddesinin, anlamının kalmayıp, dernek tüzüğünde aidat miktarının belirlenmesi gerektiği savunulmaktaydı. Dural / Öğüz, s. 225; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 209.

Aidat miktarı; belli bir miktar para olabileceği gibi, para ile ölçülebilen mal veya edim olarak da kararlaştırılabileceği kabul edilmektedir447. Bunun dışında; aidat miktarı tam olarak tespit edilmeksizin, tüzükte, alt ve üst limitler içindeki aidat miktarının, genel kurul kararıyla belirleneceğinin de kararlaştırılması da mümkündür448.

Dernekler Kanunu’nun 4. maddesinin (h) bendinde, “üyelik aidatı”ndan başka, “giriş aidatı”ndan da bahsedilmiştir. Giriş aidatı; bir kişinin, derneğe üye olarak kabul edilmesi bakımından, derneğe ödediği, belli bir miktar parayı ifade eder. Giriş aidatı, üyelik aidatı gibi, belli aralıklarla tekrarlanarak, üyeden alınan bir bedel olmayıp, sadece bir derneğe üye olacak kişinin, derneğe giriş anında, bir defalığına alınır. Bu açıdan; giriş aidatının hukukî niteliğinin, üyelik aidatı değil, bir bağış olduğu kabul edilmektedir449.

B. Tüzüğe Göre Disiplin Cezası Verme Hakkı

Dernek üyelerinin, üyelik hakları yanında, derneğe karşı bir takım yükümlülükleri de bulunmaktadır. Dernek üyelerinin, derneğe sadakat gösterme, tüzüğe uygun davranma, derneğin amacını gerçekleştirmesine yardımı olup, engelleyici davranışlardan kaçınma şeklindeki Türk Medenî Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen yükümlülükleri yanında, derneğe karşı üyelik aidatlarını zamanında ve tam ödemek yükümlülükleri de bulunmaktadır. İşte dernek üyelerinin, derneğin amacını gerçekleştirme bakımından genel yükümlülüklerini veya üyelik aidatı verme yükümlülüğünü hiç veya gereği gibi yerine getirmez ise; dernek

447 Velidedeoğlu/ Ataay, s. 94; Özsunay, s. 276; Dural / Öğüz, s. 225; Oğuzman / Seliçi/ Oktay,

s.209; Akipek/Akıntürk, s. 656 .

448 Velidedeoğlu/ Ataay, s. 94; Özsunay, s. 276; Dural / Öğüz, s. 225; Oğuzman / Seliçi/ Oktay,

s.209.

449Özsunay, s. 276; Dural / Öğüz, s. 292; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 220. Danışma Meclisinin

görüşmeleri sırasında giriş aidatının, uygulama ile yerleşmiş, geleneksel bir kurum olarak hukukumuza girmiş olduğu, da kabul edilmektedir. Giriş aidatı kaynağını, tüzükten alır. Danışma Meclisi Tutanak Dergisi , C. 20, 144. Birleşim, s. 423 (naklen Karınca (Derneğin Gelirleri), s. 62).

tarafından, üyeye karşı, tüzükte belirlenmiş yaptırımlara, “disiplin cezası”, başka bir ifadeyle de, “dernek cezaları” denir450.

Derneklerin, yükümlülüklerini ihlâl eden üyelere karşı, uygulayacağı disiplin cezalarını, tüzüğünde belirtmesi gerekir. Dernek tüzüğünde belirtilmeyen bir disiplin cezasının, üyelere uygulanması mümkün değildir451. Dernek cezaları, kamu otoritesine dayanılarak verilen cezalar olarak nitelendirilememekle birlikte452, bir kimsenin, yaptığı fiilden önce var olmayan bir ceza ile cezalandırılması, hukuka aykırıdır453. Dernek tarafından uygulanacak disiplin cezaları; kınama, para cezası,

genel kurul toplantılarına katılmama454, faaliyetlerden yararlanmama ve en ağır ceza olarak üyelikten çıkarma 455şeklinde olabilir.

Disiplin cezalarının hukukî niteliği bakımından doktrinde farklı görüşler vardır. Bir görüşe göre; derneklerin, tüzüklerine göre üyelerine uyguladıkları disiplin cezaları, dernek ile üye arasındaki hukukî ilişkiye dayanan müeyyidelerdir. Üye, derneğe girerken, bu müeyyideleri, peşinen kabul etmiştir. Bu açıdan; bir üyenin, yükümlülüklerini ihlâl etmesi halinde öngörülen para cezası esas itibariyle, Borçlar Kanunu’nun 160. maddesinde düzenlenen sözleşme cezası (cezai şart) hükmündedir456. Bizim de katıldığımız diğer bir görüşe göre ise; dernek cezaları, derneklerin kendi kanunlarını yaratma şeklinde ortaya çıkan dernek özerkliğinin, derneklere verdiği yetkiyle oluşturdukları yaptırımlardır457. Kanımızca; cezai şart görüşünü kabul ettiğimiz takdirde, paraya ilişkin disiplin cezalarını, yapıları gereği

450Derneğin, aidat borcunun ödenmemesi bakımından, disiplin cezaları yanında, aidat alacağını, genel

olarak, cebri icra yoluna başvurmak suretiyle tahsil etme hakkı her zaman mevcuttur. bkz.Velidedeoğlu/Ataay, s. 58; Dural / Öğüz, s. 293; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221.

451Engin (Disiplin Cezaları),s. 282; Özsunay, s. 279; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221. 452 Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221.

453 Ancak; üyenin dernekten çıkarılması bakımından, Türk Medenî Kanunu’nun 67. maddesine göre,

çıkarılma sebeplerinin tüzükte gösterilmesi zorunlu değildir. Dernek tüzüğünde, çıkarma sebepleri belirtilmemişse; derneğin, amacına aykırı veya güçleştirici faaliyetlerde bulunan bir üyeyle devam etmeye zorunlu tutulamayacağı esasından hareketle, dernek üyesinin haklı sebeple, genel kurul kararıyla dernekten çıkarılması mümkündür. bkz. Velidedeoğlu/Ataay, s.89.

454Özellikle, üyelik aidatının ödenmemesi halinde, genel kurul toplantısına katılamama veya

faaliyetlerden faydalanamama şeklinde disiplin cezası verilmesi mümkündür. Bazı dernek tüzüklerinde, genel kurul toplantısına katılmak için üyelik aidatının yatırılması şart koşulmaktadır. bkz. Dural / Öğüz, s. 293; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221, dn.322.

455 Engin (Disiplin Kurulu), s. 277.

456 Deschenaux/ Steinauer/ Tercier, s. 72 (Naklen Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221).

457 Özsunay, s. 279; Dural / Öğüz, s. 293. Ancak; fahiş olan para cezalarına, cezai şarta ilişkin

derneklerin sahip olup da, gerçek kişilerin sahip olmadığı haklardan saymak mümkün olmayacaktır. Aksi takdirde; parayla ödeme şeklinde disiplin cezası verme, gerçek kişilerin de sözleşme özgürlüğü çerçevesinde sahip olabileceği bir hak, olarak nitelendirmeyi gerektirir.

Her iki görüşe göre; dernekler tarafından tüzüklerinde öngörülen bu disiplin cezaları, kamu otoritesine dayanmayan, özel hukuk yaptırımlarıdır458. Bu yaptırımların, hukuka ve ahlâka aykırı olmaması gerekir.

Dernek cezalarını uygulanıp uygulanmamasına karar verecek organ, tüzükte başka bir organ yetkili kılınmamışsa genel kuruldur. Genellikle, disiplin cezası verme yetkisi, dernek tüzüğünde, “onur kurulu”, “haysiyet kurulu” gibi isimlerle anılan, seçimlik organlara verilmektedir459. Bu organların kararlarına karşı, dernek içi başvuru yollarına, dernek içi başvuru yollarının tüketilmesi halinde, dernek kararının iptali için yargı yoluna başvurulabilir. Dernek özerkliği gereği, bu itirazlar; cezaların yerinde olup olmadığı yönünde olamaz. Ancak; disiplin kararının usulüne uygun olup olmadığı yönündeki itirazlar dikkate alınır460.

C. Tüzüğe Uymayı İsteme Hakkı

Dernekler, belli bir amacı gerçekleştirmek için kurulan kişi topluluklarıdır. Kişileri, bir dernek çatısı altında toplayan unsur, ulaşılmak istenen ortak amaçtır. Bu amaca en kısa yoldan ulaşılması bakımından, derneklere, iç organizasyonu ve faaliyetlerini tüzükte düzenleme yetkisi verilmiştir.Amaçlarına ulaşabilmeleri açısından dernekler, üyelerinden tüzüğe uygun hareket etmesini, tüzükte belirtilen faaliyetlere katılmasını talep etme hakkına sahiptir461.

458Özsunay, s. 279; Dural / Öğüz, s. 293; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221. 459 Dural / Öğüz, s. 293; Oğuzman / Seliçi/ Oktay, s. 221.

460 Özsunay, s. 285; Dural / Öğüz, s. 293. Türk Medenî Kanunu’nun 67. maddesinde; tüzükte,

üyelikten çıkarılma sebeplerinin belirtilmemiş olması halinde, üyenin haklı sebeple ihracına ilişkin karara karşı, haklı sebebin var olmadığı şeklinde itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu durumda; anacak, dernek tüzüğünde, üyelikten çıkarılma sebepleri gösterilmemişse, haklı sebebin olup olmadığı yönünde, verilen cezanın yerindeliği tartışılabilir.

Belgede Derneklerin hak ve fiil ehliyeti (sayfa 123-127)