• Sonuç bulunamadı

3.7. Verilerin Analizi

3.7.5. Üniversite Öğrencilerinin Üniversite İmajına İlişkin Genel Yaklaşımları

Anketin 3. bölümünde öğrencilere; “Okuduğunuz üniversitenin imajı, sizce olumlu mudur yoksa olumsuz mudur?”, “Okuduğunuz üniversitenin size sunduğu hizmetlerde eksik olan yönler nelerdir?”, “Okuduğunuz üniversitenin sizce hem çevrenin hem de sizin gözünüzde daha iyi ve olumlu bir imaj bırakması için neler yapması gerekmektedir?” soruları yöneltilmiştir. Verilen cevaplar değerlendirilmiş, bu üniversitelerin imajını olumlu bulanların ve olumsuz bulanların verdikleri cevaplardan genel bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.

Tablo 3.22:Ankete Katılan Öğrencilerin Üniversite İmajına Yönelik Vermiş Oldukları Cevapların Dağılımı

Frekans Yüzde

Olumludur 274 68,2

Olumsuzdur 79 19,7

Cevap yok 49 12,1

Toplam 402 100

Verilen cevaplara bakıldığında katılımcıların %68,2’si “Olumludur” cevabını verirken, %19,7’si “Olumsuzdur” cevabını vermişlerdir. Bunların yanı sıra %12,2’lik bir kesim cevap vermemiştir.

Bu sorudan elde edilen sonuçlara göre TOBB’a bağlı oda vakıflarının kurmuş olduğu üniversitelerin kurumsal imaj açısından olumlu bir sonuç elde ettiği sonucuna ulaşılmıştır.

Yine bu sorudan elde edilen sonuçlara bakıldığında, TOBB’a bağlı oda vakıflarının kurmuş olduğu üniversitelerin güçlü ve olumlu bir kurumsal imaja sahip

97

olduğu, öğrencilerinin bu üniversitelerin kurumsal imajını olumlu buldukları söylenebilir.

Öğrencilere okudukları üniversitenin kendilerine sunmuş olduğu hizmetlerde eksik yönlerin neler olduğu sorulmuş, öğrenciler; laboratuvarlarda eksiklikler olması, kütüphanelerin küçük ve yetersiz olması, belirli bir saatten sonra kapanıyor olmasını, teknolojik altyapı eksikliği ve bazı bölümler açısından yazılım eksikliğini, barınma imkânlarının yeterli olmamasını, kampüs alanı, sosyal faaliyetlerin az olmasını, ulaşım imkânlarının yetersizliğini, akademik kadronun ileriye dönük eğitimlerde bazı eksiklerinin bulunmasını, derslerde teorik olarak yeterlilik bulunurken, pratik alanda eksikliklerin olmasını, yemek ücretlerinin yüksek olmasını eksiklik olarak gördüklerini ifade etmişlerdir.

Öğrenciler, okudukları üniversitenin kendilerinin ve çevrelerinin gözünde daha iyi bir imaj bırakması için neler yapması gerektiğine ilişkin soruya; mühendislik bölümlerinde daha çok uygulamaya yer verilmesinin, öğrenciyi okula bağlayıcı etkinlikler yapılmasının, kampüs alanı geliştirilerek, yurt imkânlarının artırılmasının, akademik kadronun genişletilmesinin, sosyal etkinliklerin artırılmasının, daha çok projeye dayalı eğitim verilmesinin, gelişime yönelik çalışmalarda öğrenci isteklerinin de göz önünde bulundurulmasının, teknolojik altyapı açısından gelişme sağlanmasının, sadece ulusal boyutta değil uluslararası alanda da kendini tanıtmasının, staj imkânlarına daha çok önem vermesinin, mezun olan öğrencilerin eğitimine devam eden öğrencilerle bir araya getirilmesinin mevcut imajını güçlendireceğini ve daha iyi bir imaj bırakabileceğini düşündüklerini belirtmişlerdir.

98

SONUÇ VE ÖNERİLER

Her yıl üniversite sayıları giderek artmakta, devlet ve vakıf üniversiteleri öğrenci bulma ve kontenjanlarını doldurma konusunda rekabet etmektedirler. Bu rekabette başarılı olabilmek için üniversitelerin doğru tanıtım yapmaları, pazarlama stratejileri ve güçlü bir imaja sahip olmaları gerekmektedir. Bu stratejiler belirlenirken üniversitenin; tanınırlığı, eğitim kalitesi, akademik kadrosu, fiziki altyapı imkânları, burs, barınma, sosyal faaliyetler ve bulunduğu şehrin etkisinin ihmal edilmemesi gerekir. Çünkü bunların tamamı öğrencilerin tercihlerinde etkili olan önemli unsurlardır. Üniversiteler bu etkileyicilerden güçlü olanları ön plana çıkararak, öğrencileri etkileyebilecek doğru üniversite imajı oluşturursa belli bir öğrenci kitlesine ulaşılabilecektir. Ayrıca üniversitelerin hedefledikleri öğrenci kapasitesine ulaşabilmeleri için rakiplerini çok iyi tanımaları, çevreyi doğru analiz etmeleri ve kendilerine avantaj sağlayacak strateji oluşturarak faaliyetlerini planlayarak uygulamaları yerinde bir hareket olacaktır.

2017-2018 eğitim öğretim yılında Türkiye’deki üniversitelerde 2.768.757 ön lisans, 4.241.841 lisans, 454.673 yüksek lisans, 95,100 doktora olmak üzere toplam 7.560.371 öğrenci, vakıf üniversitelerinde ise toplamda 589.307 öğrenci bulunmaktadır (YÖK, 2018). Yine 2017-2018 eğitim öğretim yılında öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına yerleşme rakamlarına bakıldığında henüz 1 milyon 524 bin 27 öğrencinin herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleşemediği görülmektedir (YÖK 2018). Bir yükseköğretim kurumuna yerleşemeyen öğrenci sayıları incelendiğinde vakıf üniversitelerinin henüz istenilen seviyede öğrenciye ulaşamadığı, bu anlamda reklam, tanıtım ve kurumsal imaj faaliyetlerinde eksiklikler olduğu, bu alanlara gereken önemin verilmesi hâlinde öğrenci potansiyelini artırabilecekleri düşünülmektedir.

TOBB’a bağlı oda vakıflarının kurmuş olduğu üniversitelerde toplam 34 bin 980 öğrenci bulunmaktadır. Vakıf üniversiteleri içerisinde kuruluş amaçları ile farklılaşan TOBB’a bağlı vakıf üniversitelerinin Türkiye’de üniversite başarı ölçümleri yapan YÖK, ÜNİAR ve URAP’ın raporları incelendiğinde, ön sıralarda oldukları görülmektedir. Bu tablolar değerlendirildiğinde, bu üniversitelerin özellikle akademik

99

alanda güçlü bir imaja sahip oldukları, güçlü yönlerinin yeterince tanıtılması hâlinde yerli ve yabancı öğrenci kontenjanlarını doldurabilecekleri değerlendirilmiştir.

Türkiye’de vakıf üniversitelerinin sayısı 1980 yılından sonra hızla artmıştır. Toplam 72 vakıf üniversitesinin 47 adedi İstanbul’da bulunmaktadır. TOBB ve TOBB’a bağlı odalar vakıf kurarak 5 üniversitenin kuruluşunu gerçekleştirmiş, bu alanda önemli bir tecrübeye ve birikime sahip olmuşlardır. TOBB veya bu birliğe bağlı odaların üniversite kurmalarını kolaylaştıracak düzenlemeler yapıldığı ve desteklendiği takdirde vakıf üniversitelerinin Anadolu’ya yayılmasına katkıda bulunulacak, eğitimde diğer şehirlere fırsat eşitliği sağlanacaktır. Nitekim Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin artışına paralel olarak iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılamak üzere illerdeki odalar ve bu odaların kurmuş olduğu vakıflar üniversite kurma çalışmalarını hızlandırmışlardır. Aydın Ticaret Odası (AYTO, 2018),Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO Stratejik Plan, 2018) vakıf üniversiteleri kurma çalışmalarını sürdürmektedir.

Aynı amaç doğrultusunda kurulmuş olan oda vakıflarının üniversiteleri Türkiye’de iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman sorununun çözümlenmesi noktasında sanayi ve ticaret alanında uzmanlaşma noktasında önemli bir boşluğu doldurmaktadırlar. Türk üretim ve istihdam alanındaki ihtiyaçlarını giderebilecek nitelikli eleman sorunu, girişimcilik gibi birçok alanda öğrenciye uygulamalı eğitim vererek iş dünyasına hazırlayan bu üniversitelerin desteklenmesi, daha çok devlet desteği alması sanayi ve ticaretin güçlenmesine, girişimci sayısının artmasına, üniversite-sanayi iş birliğinin gelişmesine ve nitelikli eleman açığının giderilmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

Kurumların imajlarını belirlemede sadece bir hedef kitlenin görüşüne göre değil kurumların iç ve dış hedef kitlelerinin görüşlerine başvurularak daha sağlıklı bir şekilde tespitlerde bulunulup, daha doğru sonuçlara ulaşılabilir. Ayrıca imajın değişken bir yapıya sahip olmasından dolayı belirli periyotlarda farklı açılardan, iç ve dış paydaşlara başvurularak ölçülmesi gerekir. Bu araştırmada üniversitelerin iç hedef kitlelerinden sadece birisi olan öğrencilere anket uygulanarak verdikleri cevaplardan elde edilen sonuçlara göre değerlendirmelerde bulunulmuştur. Üniversite öğrencileri

100

üzerinde gerçekleştirilen anket çalışmasının bulguları değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Araştırma sorularında öğrenciler; ‘TOBB’a bağlı oda vakıflarının kurmuş olduğu üniversitelerdeki öğrenciler bu üniversitelerin imajını nasıl algılamaktadır?’ sorusuna Tablo.3.16.’da A.O.(3,06) orta düzeyde bulduklarını, Tablo.3.23.’te ise soruya ‘okuduğum üniversitenin imajı olumludur’(%68,2) cevabını verdiklerinden bu üniversitelerde memnuniyetin ortalamanın üzerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

‘TOBB’a bağlı oda vakıflarının kurmuş olduğu üniversitelerde okuyan öğrencilerin üniversitelerinin imajını algılamasında sosyo demografik özellikler açısından fark var mıdır?’ sorusunda sonuçlar değerlendirildiğinde, ‘üniversitenin öğrenci ile iletişimi’, ‘öğrencilerin verilen hizmetlerden memnuniyeti’, ‘öğrencilerin üniversite yönetimine bakış açısı’ p<0,05 olduğundan aralarında anlamlı bir farklılık olduğu çıkarılmıştır. Diğerleri açısından p>0,05 olduğu için aralarında anlamlı bir farklılık olmadığı saptanmıştır.

TOBB’a bağlı odaların kurmuş olduğu vakıf üniversitelerinin öğrencileri kurumsal imaj unsurlarından “öğrencilere sunmuş olduğu hizmetler, destekler, öğrenci ile iletişimi, örgütsel bağlılığı (aidiyet), hizmetlerden memnuniyet ve üniversite yönetimine bakış açısı bileşenlerine ilişkin hangi görüşlere önem vermektedirler?” sorularının cevabı aşağıda maddeler halinde verilmiştir.

Üniversitenin Öğrenciye Sunmuş Olduğu Hizmetler; öğrenciler üniversitenin fiziki mekânlarını temiz, bakımlı ve modern bulduklarını, internet-web sitesi, öğrenci portalı, internet erişimi, teknolojik altyapıdan memnun olduklarını, ulaşım imkânlarının yeterli, ulaşım ücretlerinin ise karşılanabilecek düzeyde olduğunu belirtmişler, yurt ve barınma hizmetlerini, sosyal ve kültürel etkinlikleri, boş zamanlarını değerlendirebilecekleri yeterli fiziki mekânları ve yemekhane hizmetlerini yeterli bulmadıklarını, bu alanda eksiklikler olduğunu ifade ederek bu eksikliklerin giderilmesini talep etmişlerdir.

Üniversitenin Öğrenciye Sunmuş Olduğu Destekler; öğrenciler, üniversitenin düzenlediği konferansların, seminerlerin güncel içerikli ve bilgilendirici olduğunu,

101

burslar ve yardımlarla desteklendiklerini, iş dünyasına ve çalışma hayatına hazırlanmalarına katkı sağlandığını, bilimsel çalışmalarda maddi ve manevi destek gördüklerini ifade etmişlerdir. Öğrenciler nezdinde, destekler konusunda üniversite imajının yüksek düzeyde olumlu olduğu tespit edilmiştir.

Üniversitenin Öğrenci İle İletişimi; Öğrenciler üniversitenin öğretim elemanları ile kolaylıkla iletişim kurabildiklerini, öğretim elemanlarının ders dışında sorunlarının çözümüne yardımcı olduklarını, derse karşı motive ettiklerini, düşüncelerine saygı gösterildiğini, danışmanların öğrencilerle iletişiminin yeterli düzeyde olduğunu, ancak idari personelin öğrenci şikayetlerini dikkate alma ve çözüm üretmeye yönelik gayretleri ile ulusal ve uluslararası alanda üniversitenin ve öğrencilerinin tanıtımına yönelik faaliyetlerin istenilen düzeyde olmadığını ifade etmişlerdir.

Öğrencilerin Örgütsel Bağlılığı (Aidiyet); Öğrenciler sorunlarını ve taleplerini üniversitenin üst yönetimine rahatlıkla iletebildiklerini, mevcut üniversitelerini tercih ettiklerinden ve beklentilerinin karşılanmasından dolayı memnuniyetlerinin orta düzeyde olduğunu, mezuniyetten sonra da kendilerini bu üniversitenin bir üyesi olarak görmeye devam edeceklerini, mezunlar derneği kurulursa hemen üye olabileceklerini ifade etmişlerdir. Ancak aynı üniversitede yüksek lisans yapma ve yeniden bir üniversite tercihinde bulunmaları durumunda yine vakıf üniversitesi statüsünde olan mevcut üniversitelerini tercih etme konusunda aynı düşünceye sahip olmadıkları, bu alanda üniversitenin eksikliklerinin bulunduğu ve imajının orta düzeyde olduğu, eksikliklerin giderilmesi hâlinde memnuniyet düzeyinin artabileceği değerlendirilmiştir.

Öğrencilerin Verilen Hizmetlerden Memnuniyet Derecesi; Öğrenciler üniversitelerinin eğitimde niteliğe önem verdiğini, teknolojideki son gelişmeleri takip ederek altyapısını buna göre güncellediğini ve öğrencilerinin kullanımına sunduğunu, bilimsel rekabete, değişime ve yeniliklere açık bir üniversite olduğunu, mezunlarının kolaylıkla iş bulabileceğine inandıklarını ifade ederek üniversitenin verilen hizmetlerle ilgili imajını olumlu bulduklarını belirtmişlerdir. Ancak öğrencilerin bu üniversitede öğrenim görmek için harcadıkları maddi ve manevi değerlerin karşılığını

102

almakta aynı düşünceyi savunmadıkları tespit edilmiş ve eksikliklerin yeniden gözden geçirilerek öğrenci memnuniyetinin artırılması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.

Öğrencilerin Üniversite Yönetimine Bakış Açısı; Öğrenciler üniversiteye yeni giren öğrencilerin kurumu tanımalarını amaçlayan faaliyetler düzenlenmesinden, çevre sorunlarına duyarlı sosyal ve toplumsal projeleri destekleyen üniversite olmasından, kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanmasından, öğrencinin beklentilerinin dikkate alınmasından, idari ve akademik sorunlarla karşılaştıklarında bunların çözümüne yönelik çalışmalar yapılmasından memnun olduklarını belirtmişlerdir. Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerine göre daha geniş imkânlara sahip olduğunu düşündüklerini ifade eden öğrencilerin, üniversite yöneticilerinin öğrencilere karşı tarafsız ve demokratik bir tutum sergileme konusundaki görüşleri değerlendirildiğinde yukarıdaki ifadelerden daha düşük bir ortalama ile sonuçlandığı tespit edilmiştir.

Anket sonuçlarına göre aşağıda sıralanan eksiklikler göze çarpmaktadır.

Yurt ve barınma hizmetlerinin yeterli olmaması: Anket sonuçlarına göre yurt ve barınma hizmetlerinin yeterli düzeyde olmadığı görülmektedir.

Yemekhane hizmetlerinde beklentilerin yeterince karşılanamaması: Anket çalışmasında verilen cevaplarda yemekhane hizmetlerinin öğrenciyi yeterince memnun etmediği, yemek fiyatları, yemek kalitesi ve yiyecek içecek alanları ile ilgili fiziki mekânların yetersizliği konusunda görüş bildirdikleri ve bunların düzeltilmesini istedikleri söylenebilir.

Sosyal ve kültürel etkinliklerin (sanat, spor, eğlence vb.) yetersiz olması: Anketten elde edilen bulgulara göre sosyal ve kültürel etkinliklerin yetersiz olduğunun öğrenciler tarafından ifade edildiği saptanmıştır.

Öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri fiziki mekânların az olması: Anket sonuçlarına ve açık uçlu sorulara bakıldığında kurum imajını olumsuz etkileyen bir diğer faktör olarak görülebilir. Boş zamanlarını değerlendirecek yeterli

103

mekânlara sahip olamayan öğrencilerde bu durum motivasyon düşüklüğüne yol açmaktadır.

Kütüphane alanlarının yetersiz olması: Güçlü bir üniversite imajında büyük önem taşıyan kütüphanelerin kaynak bakımından ve fiziki alan açısından öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasiteye sahip olması gerekir. Bu anlamda mevcut üniversitelerde yapılan anketlere bakıldığında kütüphanelerinin kaynak bakımından zengin olduğu A.O.(3,28), ancak açık uçlu sorulara verilen cevaplarda öğrencilerin kütüphane alanlarının küçük olduğu konusunda görüş bildirdikleri değerlendirilmiş, bu eksikliklerin giderilmesi yönünde çalışma yapılması talep edilmiştir.

Uygulama alanlarının yetersiz olması: Öğrenciler okudukları üniversiteyi eğitim alanında yeterli bulurken, proje ve uygulama alanlarında yetersiz gördüklerini, araştırma ve uygulama alanları ile laboratuvarların zenginleştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Anket sonuçlarına bakıldığında kurumsal imajı olumlu yönde etkileyen faaliyetler şu şekildedir.

Ticaret odası üniversitesi olması: Kuruluş amaçları incelendiğinde ve anket sonuçları değerlendirildiğinde odaların sanayi ve ticaret alanlarına hâkim olması, özelikle iş dünyası tarafından ihtiyaç duyulan alanları yakından takip ederek kurdukları üniversiteleri ve bölümlerini bu ihtiyaçlara yönelik olarak dizayn etmeye çalışması ve üniversitelerin vakıfları aracılığı ile güçlü bir şekilde desteklenmesi ve bu üniversitelerin ticaret odaları üniversitesi olması nedeni ile iş bulma konusunda kendilerine kolaylık sağlanacağı düşüncesi öğrenci tercihlerini etkilemektedir. Bu anlamda öğrenciler okudukları üniversitenin ticaret odalarına bağlı üniversiteler olması ve ticaret odalarının bu üniversiteleri desteklemesinin kurum imajını güçlendirdiğini ifade etmişlerdir.

Mezun olduktan sonra üniversitelerin iş imkânı sağlaması: Üniversitelerin öğrenciler mezun olduktan sonra iş dünyasına açılan kapıda öğrencilere oldukça iyi imkânlar sağlaması öğrencilerde olumlu bir imaj oluşturmuştur. Kurumsal imajı güçlendirici etkisi bulunan üniversite vaadi çerçevesinde değerlendirildiğinde,

104

öğrencilerine uygulamalı eğitim, staj ve iş bulma gibi önemli vaatlerde bulunan, bağlı bulundukları odaların iş dünyasının içinde olmasının avantaj olduğunu belirten, üniversite-sanayi iş birliğini önemseyen faaliyetlerde bulunması ve bu alanda önemli projeler geliştirerek, istihdama yönelik çalışmalar yapmasını avantaj olarak sunan faaliyetler üniversitelerin imajını güçlendirmekte, öğrenciler tarafından tercih edilme nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Gelişime açık üniversiteler olması: Hızlı karar alabilen, ekonomik açıdan güçlü olan odaların kurduğu vakıf üniversitelerinin sağladığı imkânlar, öğrencilere sunduğu fırsatlar ve teknolojiyi takip ederek sürekli kendilerini yenilemeleri, gelişime açık üniversiteler olmaları imajlarını olumlu yönde etkilemektedir.

Devlet üniversitelerinden daha fazla imkânlara sahip olması: Vakıf üniversitelerinin öğrenciye verilen hizmetler ve desteklere bakıldığında devlet üniversitelerine göre daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün olacaktır. Öğrencilere sağladıkları fırsatlar ile iş dünyasına açılan kapıda öncülük etmesi, mezunlarına iş bulma konusunda yardımcı olması, teknolojinin en son fırsatlarından yararlanması gibi ifadelere verilen cevapların memnuniyet derecelerinin A.O.(3,14- 3,46) arasında olması öğrencilerin gözünde vakıf üniversitelerinin bu alanda devlet üniversitelerinden daha fazla olumlu imaja sahip olduğunu göstermektedir. Mevcut çalışmanın bulguları ile Çetiner (2016) tarafından yapılan araştırma karşılaştırılmıştır. Çetiner’in çalışmasında devlet üniversitelerinin iş dünyasına açılan kapıda öğrencilere yeterli desteği sağlayamadığı, iş dünyasını öğrencilere tanıtmada yetersiz kaldığı yönünde bulgular elde edilmiştir. Mevcut çalışmada ise öğrenciler üniversitelerinin bu alandaki faaliyetlerini yeterli bulmaktadır. Bu sonuçlar, vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerine göre daha geniş imkânlara sahip olduğunu, üniversite tercihlerinde büyük önem taşıyan bu faktörlerin vakıf üniversiteleri imajını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.

Öğrencileri iş dünyasına hazırlamada fırsatlar sunması: Akademik yönden başarılı olan bu üniversitelerin eğitimde niteliğe önem verirken, öğrencileri iş dünyasına hazırlamada fırsatlar sunması öğrenciler üzerinde olumlu bir imaj oluşmasına katkı sağlamaktadır.

105

Akademik niteliğinin ve medyada imajının yüksek olması: Medya imajının güçlü olması kurumsal imajı etkileyen en önemli unsurlardan birisidir. Bu anlamda bir çalışma yapan Uluçay (2012), “Yaşar Üniversitesi Kurumsal İmajının Üniversitenin

Farklı Paydaş Grupları Tarafından Algılanışı” konulu doktora tezinde akademik

niteliğin, sportif faaliyetlerin ve medyanın tutumunun genel kurumsal imaj anlamında çok etkin unsurlar olduğunu saptamış, bu etkenlerle ilgili algıların da birbirlerinden farklılaşabildiğini ifade etmiştir. Bu üniversitelerin de dolaylı olarak ticaret odaları ile ilişkili olması, üniversitelerin yaptıkları çalışmalarla medyada olumlu bir imaj oluşturması, medya imajı konusunda algıların yüksek olması ve ayrıca öğrencilerin anket çalışmasında iki soruya ‘okuduğum üniversite eğitimde niteliğe önem vermektedir’ A.O.(3,38), ve ‘okuduğum üniversite bilimsel rekabete açık bir üniversitedir’ A.O.(3,16) diyerek, verdikleri cevapların Uluçay’ın çalışmasını desteklemesi bu faktörlerin kurumsal imajı yükselten faaliyetler arasında olduğunu göstermektedir.

Daha iyi bir üniversite imajı oluşturmak için yapılması gerekenler hakkında bazı öneriler aşağıda sunulmuştur.

Yapılan bu çalışma, vakıf üniversiteleri ve TOBB’a bağlı oda vakıfları tarafından kurulması planlanan yeni vakıf üniversitelerine öğrenci memnuniyetini etkileyen faktörler, sosyal ve fiziki imkânlar ile akademik alandaki çalışmalar noktasında katkı sağlayacaktır. Çalışma ayrıca kurulması planlanan ve kurulma aşamasında olan vakıf üniversitelerine güçlü bir kurumsal imaj oluşturma aşamasında yol gösterici olacaktır.

Ön lisans ve lisans alanında önemli bir öğrenci kapasitesine ulaşan bu üniversitelerin yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrenci sayısı ile oranları incelendiğinde, ALES başarıları değerlendirildiğinde henüz yüksek bir orana ulaşamadığı, ancak yurt içinde ve dışında akademik kadro, fiziki altyapı, iş bulma imkanı, ticaret odası üniversiteleri olması gibi imajının güçlü olduğu alanları değerlendirerek etkin bir tanıtımla daha çok öğrenci çekebilecekleri düşünülmektedir.

106

Öğrencilerin okudukları üniversitelerinden memnuniyetleri yüksek olmasına rağmen yüksek lisans konusunda aynı düşünceye sahip olmaması, bu alanda verilen desteklerin yeniden gözden geçirilerek, eksikliklerin giderilmesi, yüksek lisans eğitiminden sonra iş imkanlarının artırılmasına yönelik öğrenci memnuniyetini artıracak yeni çalışmalar yapılması ve programlara yönelmesi bu alanda üniversitelerin başarılarını artıracak ve imajını daha da güçlendirecektir.

Çalışma hazırlanırken geniş bir literatür taraması yapılmış, kurumsal imaj ve üniversite imajı üzerine yapılmış tez ve diğer çalışmalar incelenerek karşılaştırma, değerlendirme ve çıkarımlarda bulunulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda; Binnaz Kaya tarafından 2013 yılında bir devlet üniversitesi olan Bozok Üniversitesi’nde

“Üniversitelerde İmaj Pazarlaması, Bozok Üniversitesi’nin Kurumsal İmajının Öğrenciler Açısından Ölçülmesi” konulu yüksek lisans tezinde öğrencilerin üniversite

tercih kriterlerindeki bulgular incelenmiştir. Kaya’nın anket çalışmasında, ankete cevap veren öğrencilerin %34,9’u ‘coğrafi yakınlık’ seçeneğini işaretleyerek, coğrafi yakınlığın üniversite seçiminde önemli bir kriter olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada ise Tablo 3.4.’de araştırmaya konu olan iki üniversitenin coğrafi yakınlığı dikkate alındığında İç Anadolu Bölgesi yüzde 36,82 ile birinci sırada, Marmara Bölgesi yüzde 31,59 ile ikinci sırada yer almaktadır. Tablo 3.11’de incelendiğinde ise yine coğrafi yakınlık yüzde 23.4 ile birinci sırada yer alarak, Binnaz Kaya’nın devlet üniversitesinde yapmış olduğu çalışmanın içerisindeki coğrafi yakınlığın üniversite tercihinde önemli olduğu bulgusuyla örtüştüğü ve mevcut çalışma ile uyum sağladığı tespit edilmiştir.

Üniversite tercihlerinde coğrafi dağılım tablosu incelendiğinde coğrafi yakınlığın büyük önem taşıdığı görülmektedir. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege Bölgesi’nden gelen öğrenci oranlarına bakıldığında yurt içi olmasına rağmen yurt dışından gelen öğrenci oranları ile neredeyse aynı düzeyde olması başta tanıtım eksikliği olmak üzere araştırılması gereken bir konu olarak değerlendirilmiştir. Bu anlamda bu üç bölgenin coğrafi uzaklık dışındaki nedenleri tanıtım ve reklam eksiklikleri de dâhil olmak üzere detaylı bir şekilde araştırılarak, elde edilecek

107

bulgulara göre bu bölgelerden gelecek öğrenci sayılarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılabileceği değerlendirilmiştir.

Kazoleas, Kim ve Moffitt (2001)’in araştırmasında bireylerin kurumsal imaj