• Sonuç bulunamadı

1. PROBLEM CÜMLESİ

I. ARAŞTIRMANIN KURAMSAL ÇERÇEVESİ

8. ÜLKEMİZDE OKUL DIŞI ZAMANLARI DEĞERLENDİRME

Türk eğitim sisteminin temel amacı, Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu arttırmak, milli birlik ve bütünlük içinde, iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek, hızlandırmak ve Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı ve yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır (Demirel, 1996: 15).

Ülkemizde okullarda bilinçli ve ayrı bir boş zaman eğitiminden söz etmek mümkün değildir. Bununla birlikte eğitimin genel amaçları arasında çocuğun boş zamanını iyi bir biçimde değerlendirmesi için okula sorumluluklar yüklenmiştir. Fakat gerekli müfredat, yani içerik verilmediği için uygulamada bu amaç gerçekleşememiştir. Ayrıca okullarda yapılan eğitsel kol faaliyetleri de okul dışına taşamamakta ve okul dışı zamanlarda etkin bir boş zaman değerlendirme görülmemektedir (Tezcan, 1976: 410). Türkiye’de direk olarak boş zaman eğitimi adı altında ve bu amaçlara yönelik bir eğitime rastlanmasa da bazı uygulamalara rastlanmaktadır. Bunlar, resmi müfredata alınan boş zaman değerlendirme etkinlikleriyle ilgili dersler: Resim,

65

müzik, beden eğitimi gibi dersleri içerir ve okul saatlerinde müfredat dâhilinde verilir. Eğitsel kol uygulamaları ise okullarda bulunan öğrenci kulüplerini ifade etmektedir. Ancak yapılan araştırmalar normalde okul saatleri dışında dahi aktif olması gereken bu kulüplerin resmi müfredatla ders saatlerinde bile yeteri kadar uygulanmadığını göstermektedir. Boş zaman değerlendirme etkinliklerine yönelik diğer bir uygulama ise der dışı etkinliklerdir. Ders dışı etkinliklerin geliştirilmesi ve öğrencilerin boş zamanlarını değerlendirmeleriyle ilgi etkinliklerin yaygınlaştırılıp benimsetilmesi için ülkemizin Hükümet programlarında kanun ve yasalarda yer aldığını görmekteyiz. Bunlardan bazıları şöyledir:

 Bedenen ve ruhen sağlıklı bir toplum yetiştirilmesinin temel unsurlarından biri olan sporun geniş kitlelerce yapılması teşvik edilecek

 Serbest zamanların değerlendirilmesi yaşamın bir parçası haline getirilecek

 Kullanılacak alan ve tesisler çocuk, genç, ev hanımları vb. gruplar tarafından değişik zamanlarda istifade edilebilecek şekilde geliştirilecektir.

 Toplumun her kesiminin boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için tesislerin mahalli idarelerin yardımı ile semtlere ve kırsal kesimlere kadar yaygınlaştırma çabaları sürdürülecek (Yetiş, 2008; Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü, 1995: 25-26).

Ülkemizde boş zaman değerlendirme etkinlikleri; Gençlik ve Spor Genel Müdürlükleri, Gençlik kampları, Halk evleri ve gönüllü kuruluşlar ile üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları bünyesinde kurulan Öğretmenlik ve Rekreasyon bölümleri tarafından yürütülmektedir. Gençlik ve Spor Genel Müdürlükleri, her yıl uluslararası alanda ve ülke içinde birçok sportif etkinlikler içeren turnuvalar ve düzenlemektedir. Ayrıca Müdürlüğün bünyesinde faaliyet gösteren spor federasyonları da yıl içerisinde benzer boş zaman etkinlikleri organize etmektedir. Ülkemizde boş zaman değerlendirmede etkili kurumlardan olan Gençlik Kampları ile ülkemizin değişik bölümlerinde düzenli olarak yapılmakta olan kamplar, dört bir yandan gelen gençleri bir araya getirerek gençlerin sosyalleşmesini ve dostluk bağları kurmalarını sağlamakta, aynı zamanda Anadolu’nun kültürel zenginliklerini bizzat görerek öğrenmektedirler (Zorba, 2008: 52-53).

Ülkemizde sık rastlanan diğer boş zaman etkinlikleri ise ailecek yapılan; yakın komşu ziyaretleri, kahvehanede oyun ve sohbetler, piknik gezileri, kitle iletişim

66

araçları, sinema tiyatro ve diğer sanatsal etkinlikler olarak sıralanabilir (Zorba, 2008: 52-53).

Boş zaman değerlendirmeye verilen önem hem Milli Eğitimimizin amaçlarında hem de Hükümet Programlarının hazırladığı yasa ve kanunlarda yer almasına rağmen ailelerin ve öğrencilerin katıldıkları boş zaman etkinlikleri pasif, plansız ve bilinçsiz yapılan etkinlikler olmaktadır. Ülkemizde öğrencilerin ve diğer bireylerin boş zamanlarını değerlendirememe nedenleri yapılan araştırmalarda şu şekilde ifade edilmiştir (Tezcan, 1994):

 Ülkemizde boş zaman değerlendirme eğitiminin eksikliği,

 Ekonomik yetersizlikler: ailelerin ekonomik düzeyinin düşük oluşu, ülke ekonomisinin bozukluğu etkinliklere aktif katılımı düşürmektedir.

 Organizasyon eksikliği: Kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar bu konuyla ilgili organize olamamakta ve rehberlik yapamamaktadır.

 Geleneksel baskılar: bazı yörelerde gelenekler nedeniyle boş zaman etkinlikleri hoş karşılanmamaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında, boş zaman değerlendirme etkinliklerinin ve öğrencilerin okul dışı aktivitelere katılımı incelendiğinde, ülkemizde yasalar ve yazılı kaynaklarda boş zaman eğitiminin önemine değinilmekte ancak uygulamada bu eğitim yetersiz kalmaktadır. Öğrencilerin okul dışı aktivitelere katılımının sağlanması için öncelikle aileler boş zaman eğitimine tabi tutulmalı ve bilinçlendirilmelidir. Ancak burada okullarımızın eksikliği söz konusudur. Okullarımızda yetişkinlere yönelik sadece okuma yazma kursları ile bazı teknik kurslar verilmekte bunlar da boş zaman değerlendirme amacından çok meslek edindirme amacını gütmektedir. Okullar sadece okul saatleri içinde öğrencilere öğretim veren yerler olmaktan çıkmalı okul saatleri dışında da bulunduğu bölgedeki topluluğa hizmet edecek, özellikle boş zaman eğitimine ağırlık verecek eğitim merkezleri haline gelmelidir.

Ülkemizde okulların okul saatleri dışında da açık tutulmasının nedenleri değerlendirildiğinde, yetersiz yararlanma ilk neden olarak ortaya çıkmaktadır. Okullardan eğitim dönemleri dikkate alındığında gündüz saatlerinin ancak %30’u civarında yararlanılmaktadır. Okullar akşam vakitleri hizmete açılmadığı gibi hafta sonları da tümüyle kapılıdır. Okulların okul saatleri dışında yararlanılması

67

gerektiğinin ikinci nedeni ise çoğu yerleşim merkezinde okul binalarının ve bahçelerinin tek ve en büyük ortak kullanım alanı olmaları, halka hizmet üretebilecek bu büyüklükte başka fiziki kapasitenin olmamasıdır. Diğer bir neden ise bilgi toplumunda toplumsal hizmetlere dönük talep artışıdır. Bu nedenler dikkate alınarak ülkemizde bu konudaki çalışmalar başlatılmıştır (Protokol, 2012).

Ülkemizde okul merkezli toplum anlayışına geçiş çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan “Okullar Hayat Olsun Projesi” ile başlamıştır. Proje ile okullar sadece öğretim verilen yer olmaktan kurtarılıp halkın da boş zamanlarını değerlendirebileceği ve eğitim alabileceği yerler haline getirilecektir. Bu uygulama esnasında belediyeler ve bölgenin diğer kuruluşlarının da desteği alınarak mahalleler geliştirilecektir.

8.1 Okullar Hayat Olsun Projesi

Türkiye’de ilk defa Konya ilinde uygulamaya başlanacak olan Okullar Hayat Osun Projesi, Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve katılımcı (gönüllü belediyeler) tarafından hazırlanmıştır. Protokol 13 Aralık 2011 tarihinde katılımcılar tarafından imzalanarak hayata geçirilmiştir. Protokol 12.01.1961tarihli ve 10705 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 31.05.2005 tarihli ve 25831 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu,5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu, 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği ve 2007/28 Ağaçlandırma Seferberliği Başbakanlık Genelgesine dayanılarak hazırlanmıştır. Ülkemizde projeye duyulan ihtiyaç imzalanan protokolde şu şekilde ifade edilmiştir.

 Büyükşehirlerde mahallenin öğrenme, eğlenme ve dinlenme aktiviteleri için okul bahçeleri dışında alanların olmaması,

 Belediyelerin toplumun ekonomik, sosyal ve fiziki kalkınmasından sorumlu belediyecilik anlayışı gereği eğitimden sağlığa, spor aktivitelerinden zararlı alışkanlıklarla mücadeleye kadar birçok alanda toplumsal sorumluluk gereği hizmet üretmekte oluşları

 Belediye hizmetlerinin yerellik prensibi gereğince sunulması gerektiği,

68

 Okulların sadece yetişkinlere değil okul çevresindeki mahallelerde yaşayan halka da hizmet vermesi gerekliliği,

 Okulların çevresiyle bütünleşen “Öğrenme Merkezleri, Açık Okul” haline getirilmesi gerekliliği,

Gelişmiş ülkelerde uygulanan ve faydaları görülen okul saatleri dışında da okulların kullanılmasına yönelik uygulamanın, bizim ülkemiz de de hayat bulmasına duyulan ihtiyaç yukarıda sayılan nedenlerle açık halde ifade edilmiştir.

Projenin amacı hazırlanan protokolde şu şekilde ifade edilmiştir:

1. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren tüm okulların eğitim-öğretim saatleri dışında, hafta sonlarında ve yaz aylarında, dersliklerinin, kütüphanelerinin, bilgi teknolojileri sınıflarının, çok amaçlı salonlarının, konferans salonlarının, spor salonlarının ve okul bahçelerinin belediyelerle işbirliği yapılarak velilerin, mahallenin ve çevrenin hizmetine açılması. Okulların öğrenciler ve yetişkinler için birer “hayat boyu öğrenme merkezi” eğlenme ve dinlenme aktivitelerine imkân veren “ yaşayan güvenli alanlar” haline dönüştürülmesi amaçlanmaktadır.

2. Okul bahçelerinin fiziki yapılarına uygun projelere göre yeniden düzenlenerek Orman ve Su İşleri Bakanlığı, belediyeler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde peyzaj ve tasarımının yapılması, ekolojik okul bahçelerinin oluşturularak çevrenin yararlanabileceği alanlar haline getirilmesi hedeflenmektedir.

3. Böylece; okul bina ve bahçelerinden yeterince yararlanılması, okul aile ilişkisinin güçlenmesi, halkın sosyal kültürel hizmet talebinin karşılanması, hayat boyu öğrenmenin yaygınlaştırılması, ülke kaynaklarının etkin kullanılması, fiziki kapasitesinin okul alanlarıyla sınırlı olduğu çoğu il ve ilçede hizmet üretme potansiyelinin ortaya çıkarılması, belediyelerin okul bina ve bahçelerini okul saatleri dışında kullanarak hizmet üretmeleri, kamu birimleri arasında işbirliğinin kurumsallaşmasına katkı sağlanması, belediye hizmetlerinin yaygınlaştırılması, toplumun öğrenme imkânlarının geliştirilmesi fırsatları sağlanmış olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığının projedeki görev ve sorumluluğu, uygun okullar ve işbirliği alanını belirleyerek proje çerçevesinde yer alan okulları belediyeye hazır halde

69

sunulmasını sağlamak, bunu sağlarken okulun fiziki imkânlarını uygun hale getirmek ve denetlemesini halk eğitim aracılığı ile yapmaktır.

Projede belediyelerin yükümlülükleri ise yapılacak hizmetler için yeterli insan kaynağı ve bütçe sağlamak, okulda mevcut bulunmaması halinde işbirliğinde kullanılacak alanların ve tesisin giderilmesine yönelik harcamaları yapmak, hizmet verilen alanların güvenliğini sağlamak, hizmet sonrasında okulları örgün eğitime hazır halde bırakmak olarak belirlenmiştir.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın projedeki öncelikli görevi ise okul bahçelerinin ağaçlandırılmasının sağlayarak üç yıl süre ile denetimini ve bakımını üstlenmektir. Projeye ilişkin görüşünü bildiren Milli eğitim Bakanı Dinçer eğitimin küresel anlamda hem niteliğinin hem niceliğinin geliştirilmesi gerekliliğini vurgulayarak, projenin ülkemizdeki toplumun her kesimine eğitim verme çabasının bir ismi ve okul çağındaki çocukların eğitiminin geliştirilmesinin adı olarak ifade etmiştir. Eğitimin sadece çocuklar için değil aileler için de önemini vurgulayan Bakan Dinçer, proje kapsamında ailelere de çocuk gelişimi, karı koca ilişkisi, vatandaşlık bilgisi gibi çeşitli konularda eğitim verileceğini belirtmiştir. (MEB, 2012).