2.1.1. Hadislerin Dil Özellikleri Bağlamında AnlaĢılması
2.1.1.3. Üçüncü Grup Rivayetler
Bu grupta ةعاضن ةعًجنا ووي يف ٌإ Ģeklinde baĢlayan ve Cuma gününde icâbet saatinin var olduğunu konu eden rivayetleri ele alacağız.
1. “Cuma gününde öyle bir ân vardır ki, bir müslüman namaz kılarken
Rabbi’nden bir şey isterken o âna tesâdüf ederse Allâh onu ona mutlaka verir.”436
2. Hz. Peygamber (s.a.v.) Cuma gününden söz etti ve Ģöyle dedi: “O günde
bir saât vardır ki kim o saate rastlayıp Allâh’tan bir şey istese Allâhisteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle, o anın kısa olduğuna işaret etti.’’437
3. Ebû Hüreyre Ģöyle demektedir: “Şamda Ka’bu’l-Ahbâr’la karşılaştım o
bana Tevrât’tan bir şeyler nakletti ben de ona Hz. Peygamberden (s.a.v.) bir şeyler anlattım. Anlattıklarım arasında şu da vardı: Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi o vakte rastlayıp Allâh’tan bir hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Ka’b “
434 Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, IX, 558. 435
Mâlik b. Enes, Muvattâ’, 5, Cumu‟a, 7, I, 108; Rebî‟ b. Habîb, Musned, I,117; et-Tayâlisî,
Müsned, IV, 118.
436 Erul, Ġlk Hadis Belgesi Hemmâm’ın Sahifesi, s. 133. 437 Mâlik b. Enes, Muvatta, c. I, s.108,( h. no; 15).
107
Bu senede bir kereye mahsustur” dedi. Hayır dedim. Ayda bir kereye mahsustur dedi. Hayır dedim. Her Cumada mevcuttur dedi. Evet dedim. Sonra Medine’ye döndüm Abdullâh b. Selâm’la karşılaştım Ka’b’la aramızda geçeni ona anlattım Abdullâh bu saatin hangi saat olduğunu kendisinin bildiğini söyledi ben de bana da söyle dedim Abdullâh’ın Cuma günün son saati olduğunu demesi üzerine ben olamaz çünkü o vakitte namaz kılınmıyor halbuki Hz. Peygamber (s.a.v.) kim namazda ona rastlarsa demektedir dedim. Abdullâh Hz. Peygamber’in “Her kim namazı beklerse namazda gibidir namaz kılınıncaya kadar ” şeklinde bir sözü olduğunu bilmiyor musun ? “İşte ondan maksat budur” dedi’’438
4. “Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan bir hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle, o vaktin kısa olduğuna işaret etti.”439
5. “Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan bir hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir.”440
6. “Şüphesiz Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.)eliyle, o anın kısa olduğuna işaret etti”.441
7. “Şüphesiz Cuma gününde bir saat vardır ki bir müslüman ayakta namaz
kıldığı sırada o saat’e rastlayıp Allâh’tan bir hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti”. 442
8. “Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti.”443
438 et-Tayâlisi, Müsned, IV, 118-119, (2484). 439 et-Tayâlisi, Müsned, IV, 237, (2619). 440
et-Tayâlisi, Müsned, IV, 237-238, (2620).
441 el-Humeydî, II, 203, (1016).
442 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XII, 62, (7151).
108
9. “Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti.”444
10. “Cuma gününde bir vakit vardır ki kişi namazda o vakte rastlayıp
Allâh’tan bir hayır dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti.”445
11. “Hz. Peygamber (s.a.v.) Cuma gününden söz ederek Ģöyle dedi: “Cuma
gününde bir vakit vardır ki müslüman biri namazda o vakte rastlayıp Allâh’tan bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti.’’446
12. “ġüphesiz Cuma gününde bir saat vardır ki müslüman biri namazda o
vakte rastlayıp Allâh’tan hayırlı bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti.”447
13. “ġüphesiz Cuma gününde bir saat vardır ki müslüman biri namazda o
vakte rastlayıp Allâh’tan hayırlı bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) o anın kısa olduğunu söyledi.”448
14. “Cuma günü oniki sattır. O günde bir saat vardır ki, bir müslüman Azîz ve
Celîl olan Allah’tan bir şey istese Allâh isteğini mutlaka verecektir. Onu Cumanın son saatlerinde arayınız.”449
15. “ġüphesiz Cuma gününde bir saat vardır ki müslüman biri namazda o
vakte rastlayıp Allâh’tan hayırlı bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) eliyle o anın kısa olduğuna işaret etti”450
16. “Abdullâh b. Selâm der ki “Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanımızda olduğu
bir sırada dedim ki kitabımız (Tevrât)ta Cuma günüyle ilgili şunu görüyoruz: Cuma
444 Buhârî, 72, Talak, 23, VII, 66 , (5294). 445 Buhârî, 84, Daâvat, 63, VIII,105-106, (6400). 446 Müslim, 8, Cumuâ, 5, III, 5, (2006) .
447
Müslim, 8, Cumuâ, 5, III, 5, (2007) . 448 Müslim, 8, Cumuâ, 5, III, 5, (2010).
449 Ebû Dâvud, 2, Kitâbu‟s-Salât, 210, I, 405, (1050). 450 Ġbn Mâce, 5, Kitâbu Ġkâmeti‟s-Salât, 99, I, 360, (1137).
109
gününde bir saat vardır ki mumin biri namazda o vakte rastlayıp Allâh’tan bir şey dilerse Allâh isteğini mutlaka verecektir. Bunun üzerine Hz. Peygamber bana işaret edip “ev ba’de saat” Dedi. Bende doğru söyledin Ey Allâh’ın Resulu dedim. Ben bu hangi saattır sorunca? O da gündüzün son saati olduğunu cevabında bulundu. Ben bu vakit namaz vakti olmadığını söyleyince şu karşılığı verdi: Kişi namazı beklese namazda sayılır, dedi”451
Burada zikrettiğimiz onaltı rivayetin çoğu ةعاضن ةعًجنا ووي يف ٌإ Ģeklinde baĢlayıp Cuma gününde bir saatin bulunduğunu ifade etmektedir. Ġmam Malik, el- Humeydî, Buhârî, Müslim ve Ġbn Mâce rivayetlerinde هصي ىئاقي وْو Ģeklinde ifade
geçmektedir. Ġbn Abdi‟l-Ber, Muvatta‟ın çoğu ravileribunu rivayet ederken bazılarının rivayetlerinde bunun düĢtüğünü bu ziyâdenin Ebû‟z-Zinâd‟tan mahfûz olduğunu belirtip, nedenininsözkonusu rivayetinCuma günündeki saat‟ın ta‟yîniyle alakalı bazı hadislerde yer alan “O saat imam hutbe için minbere oturduğu vakittir”452 veya “O saat ikindiden sonradır,”453 ifadelerine ters düĢmesi olduğunu ifade etmektedir. Çünkü bu iki zaman birimi namaz vakti değildir, demiĢlerdir. Abdullâh b. Selâm bu saat‟ın ikindiden sonra olduğunu söyleyince Ebû Hüreyre bunu delil olarak zikretmiĢtir.454
Görüldüğü gibi burada bir çeliĢki bulunmaktadır. Burada çeliĢki olmadığını ifade edenler hadiste geçen ىئاق وْو ifadesinin namazda durmak değilde gözetlemek manasında يهصي nin ise dua etmek/ beklemek manasında olduğunu söylemiĢlerdir. 455
Muvatta‟ baĢta olmak üzere bazı rivayetlerde Hz. Peygamber eliyle bu vaktin kısa olduğunu ifade etti, ziyadesi mevcuttur.456
Diğerlerinde bu ziyâde ya yoktur veya mudrec olduğu söylenilmiĢtir. Ebû Dâvud et- Tayâlisî‟nin üç rivayetinin ikisinde ايش لاضي yerine اريخ لاضي َ bir rivayetinde ise يش ا اريخوا Ģeklinde Ģek ifadesi bulunmaktadır.457
Yine ِا طْع أ yerine et-Tayâlisî‟nin bir rivayetinde ِا طْع أ وا ِاجآ Ģeklinde ifade geçmektedir.458Ebû Davud es-Sicistani‟nin rivayetinde bu vaktin ta‟yiniyle ilgili “onu ikindiden sonra arayınız”Ģeklinde bir
451
Ġbn Mâce, 5, Kitâbu Ġkâmeti‟s-Salât, 99, I, 360, (1139). 452
et-Tirmizî, Sünen, II, 316.
453 Ebû Dâvud, 2, Kitabu‟s-Salât, 210, I, 405, (1050).
454Ġbn Abdi‟l-Ber, et-Temhîd Limâ Fi’l-Muvatta’, Mine’l-Maâni Ve’l-Âsâr, Thk, Mustafa b.
Ahmet, Müessesetü‟l-Kurtuba, tsz, XIX, 16-20.
455
Ġbn Hacer, Fethu’l-Bârî ġerhu Sahihi’l-Buhari, thsz, Daru‟l-Marife, Beyrut, 1379, II, 416
456Malik b. Enes, Muvatta, c. I, s.108,( h. no; 15).
457 et-Tayâlisî, Müsned, IV, 118-119, (2484); IV, 237-238, (2620);IV, 237, (2619). 458 et-Tayâlisi, Müsned, IV, 118-119, (2484).
110 ziyade vardır.459
Bazıları bunun hadisin ravisi olan Ebû Seleme‟nin sözü olduğunu söylemektedir.460Ayrıca Ebû Dâvud et-Tayâlisî‟nin rivayetinde bu fikir Abdullâh b.
Selâm‟a da nisbet edilmiĢtir. Ebû Musâ el-EĢarî‟den rivayet edilen bir hadise göre bu saatin imamın minbere oturması ile namazın bitmesi arasındaki süre içinde olduğu ifade edilmektedir. 461 Ġmam en-Nevevî sahih ve doğru olanın bu olduğunu belirtmektedir.462 Fakat ed-Darekutnî bu hadisin mevkûf olduğunu söylemektedir.463 Kanaatimizce bu saatin ta‟yiniyle ilgili hiçbir sahih merfû‟ hadis bulunmamaktadır. Var olanlar sahâbî veya sonraki ravilerin yorumları ya da Ġsrâiliyât kabilinden olup hadislere sonradan idrâc edilmiĢtir. Ayrıca Ģayet Hz. Peygamber‟den bu saatin ta‟yîniyle alakalı sahih bir hadis varit olsaydı Ebû Hüreyre bunu Abdullâh b. Selâm‟a sormazdı. Bu da bu konuda sahih bir Ģeyin varit olmadığını göstermektedir. Bundan dolayı âlimler bu konuda ihtilâfa düĢmüĢ herkes bir fikirde bulunmuĢtur. Ġbn Hacer, bu fikirlerin kırkı aĢtığını söylemektedir.464
Bizce bu saatin her Cuma gününde var olduğunu, Kadir gecesi gibi gizli kaldığını, Hz. Peygamber (s.a.v.) ne hikmetse bunu insanlara açıklamamıĢ veya açıklayamamıĢtır Ģeklindeki görüĢ daha makuldur.
Burada grup halinde zikrettiğimiz 16 rivayetin tümü Cuma günündeki icâbet saatinden bahsetmektedir. Biri dıĢında rivayetlerin hepsinde sözün sâhibi Hz. Peygamber iken, yani Hz. Peygamberin Cuma günündeki icabet saatinden bahs ettiği ifade edilirken, bir rivatte ise bu söz Ka‟bu‟l-Ahbâr‟a nisbet edilmiĢtir.465 Ka‟bu‟l- Ahbâr böyle bir Ģeyin Tevrât‟ta geçtiğini ifade etmiĢtir. Aynı Ģekilde yukarıda zikrettiğimiz Abdullâh b. Selâm rivayetinde de bu hsusun Tevrat‟ta geçtiği ifade edilmektedir.466Fakat elimizde bulunan Tevrât‟a baktığımızda çok araĢtırmamıza rağmen ne Cuma günü ne de Cuma günündeki icâbet saati hakkında bir bilgiye rastlayabildik. Sadece Tevrât‟ta altıncı günde Hz. Âdem‟in yaratıldığı ifade edilmektedir.467Yahudilikte Cumartesi tatil günüdür. Haftanın ilk günü Pazar günü
459 Ebû Dâvud, 2, Kitâbu‟s-Salât, 210, I, 405, (1050).
460 Ġbn Abdi‟l-Ber, et-Temhîd Limâ Fi’l-Muvatta’, Mine’l-Maâni Ve’l-Âsâr, XIX, 20. 461
et-Tirmizî, Sünen, II, 316.
462
en-Nevevi, el-Minhâc ġerhu Sahihi Müslim b. el-Haccâc, thsz, Daru Ġhyai‟t-Türasi‟l-Arabi, Beyrut, 1392, VI, 139-141.
463 ed-Darekutnî, Kitabu’l-Ġ’lel, thk., Mahfuz, Taybetu‟r-Riyad, 1405, VII, 213. 464 Ġbn Hacer, Fethu’l-Bari, II, 421-422.
465
et-Tayâlisi, Müsned, IV, 118-119, (2484).
466 Ġbn Mâce, 5, Kitâbu Ġkâmeti‟s-Salât, 99, I, 360, (1139).
467 Süleyman Hayri Bolay, “Adem”, DĠA Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, TDV., 1988, Ġstanbul, c. I,
111
olup altıncı gün Cuma gününe tekabul ettiği için altıncı gün Cuma günü olarak yorumlanmıĢtır. ġimdi burada sorulması gereken Ģey elimizdeki Tevrat‟ta böyle bir Ģey yoksa Ka‟bu‟l-Ahbar hangi Tevrat‟tan bahsetmektedir? Bahsettiği Tevrat Ģu an mevcut mu? Yoksa bu bir yorumdan mı ibarettir?