• Sonuç bulunamadı

1.3. POZTF PSKOLOJK SERMAYE

1.3.2. Pozitif Psikolojik Sermayenin Boyutlar

1.3.2.4. Öz-yeterlilik

Öz-yeterlilik kavram esasen Albert Bandura’nn gelitirdii Sosyal Bilisel Teori’ye dayanmaktadr. Bu teori de davranç ve sosyal örenme çatsnn kullanlmas ile oluturulmutur. Sosyal Bilisel Teori, hem psikoloji, hem de örgütsel davran açsndan önem tamaktadr. Bunun birinci nedeni, hem davrançlktan hem de sosyal örenmeden daha kapsaml olmasdr. Bu teoriye göre örenme verilerin bilisel süreçlerle elde edilmesiyle salanmaktadr. “Sosyal” ifadesi bireylerin toplumun bir parças olarak örendiklerini, “bilisel” ifadesi ise

26 örenilen bu bilgilerin motivasyon, tutum ve davran süreçleriye ilenmesini ifade eder. Çalanlarn pek çok bilgi ve davran bulunduklar örgütten etkilenerek oluurken, bu bilgi ve davranlar bireyin özelliklerine göre ekillenmektedir. Bu teorik temel üzerine öz-yeterlilik ad verilen, bireylerin davranlarnn, bu davranlarn bulunduklar çevreyi etkileyebileceine dair inançlarndan ne ölçüde etkilendiiyle ilgilenen bir kavram ortaya çkmtr (Stajkovic ve Luthans, 1998a:63).

Öz-yeterlilik gözlenen bir yetenek deil, sahip olunan yetenekler vastasyla belli koullar altnda neler yaplabileceine dair inançtr. Daha açk bir ifadeyle, bireyin yetenekleri deil, yeteneklerini bir ii baarmak için ne ölçüde etkin kullanabileceine dair inancdr (Maddux, 2002:278). Ayn zamanda genlerle geçen bir kiilik özellii deil, zamanla ve yaanan deneyimlerle ekillenen, bu nedenle geliime açk olan durumsal bir özelliktir (Maddux, 2002:279).

Öz-yeterliliin 3 boyutu vardr. Bunlardan ilki çekim, ikincisi güç, üçüncüsü ise genelliktir. Çekim boyutu, söz konusu görevin bireye göre alglanan zorluk ve karmakln ifade eder. Güç, bireyin görevi baarl olarak gerçekletireceinden ne ölçüde emin olduu ile ilgilidir. Genellik ise, görevde gösterilecek baar veya baarszln, farkl koullarda ne derece geçerli olacana dair inanc ifade eder (Stajkovic ve Luthans, 1998a:67).

Öz-yeterlilik düzeyini etkileyen farkl süreçler ise 4 balk altnda toplanmaktadr (Stajkovic ve Luthans, 1998a:69).

a) Bunlardan ilki ve en önemlisi, eylemsel ustalk deneyimleridir (enactive mastery experiences). Bir görevi baaryla yerine getirmek, öz-yeterlilik düzeyi üzerinde en dorudan etkiyi salar. Ancak bu baar sübjektiftir, yani bireyin kendi gösterdii performans nasl deerlendirdii önemlidir. Örnein geçen yla göre performans artan bir çalan, performans standardn altnda ise, bunu bir baar olarak nitelendirmeyebilir, ya da görev çok kolay gerçekletirilebilecek bir görev olarak deerlendiriliyorsa, bu da öz-yeterlilik düzeyini etkilemeyebilir.

27 b) Temsili örenme (vicarious learning), bir dier önemli süreçtir. Bu süreçte, benzer bir görevi gerçekletiren çalanlar gözlemlemek ve bundan cesaret almak söz konusudur. Gözlemlenen model ile gözlemleyen arasndaki benzerlikler ne kadar fazlaysa, gözlemleyen bireyin öz-yeterlilik düzeyine o derecede katk salanm olur. Bu süreç, genellikle çalanlarn o görevle ilgili çok az deneyimli olduklar veya hiç deneyimli olmadklar durumlarda daha çok önem kazanmaktadr.

c) Bir baka süreç, sözlü cesaretlendirmedir (verbal persuasion). Çalann güvenilir ve yetkin olduunu düündüü biri tarafndan cesaretlendirilmesi, öz- yeterlilik düzeyine önemli katklar salayabilir.

d) Son olarak psikolojik uyarlma (psychological arousal) ve bunun alglan ekli, öz-yeterlilik düzeyini etkilemektedir. Örnein baar stresli ve skntl bir sürecin sonunda geliyorsa, öz-yeterlilik düzeyi olumlu etkilenmeyebilir. Bu noktada kiisel farkllklar önemlidir. Kimi insanlar belli durumlar stresli ve rahatsz edici karlarken, dier insanlar bu durumlardan heyecan ve zevk duyabilir. Bu da öz- yeterlilik düzeyine etki eder .

Motivasyon ve performans, bireyin öz-yeterlilik düzeyinden, bir baka deyile belli bir görevi gerçekletirme konusunda yeteneklerini kullanabileceine dair inancndan güçlü bir biçimde etkilenmektedir (Gist ve Mitchell, 1992:183; Wood ve Bandura, 1989:364). Ayn zamanda bireyler belli alanlarda enerji ve zaman harcadklar ölçüde, bu alandaki öz-yeterlilikleri artmaktadr (Chandler, 1997:102).

Bireyin kendi yeterliliine inanc, bireylerin düzensiz mi stratejik mi düüneceini, iyimser mi kötümser mi olacaklarn, kendilerine ne tür hedefler koyacaklarn ve bunlar ne kadar kararllkla takip edeceklerini, ne kadar çaba göstereceklerini, çabalarnn ne tür çktlar getireceini düüneceklerini, zorluklara kar dayankllk düzeylerini, ne kadar stres yaayacaklarn ve baarlarn nasl deerlendireceklerini etkiler (Bandura, 2000:75).

Bandura’nn terminolojisinde, sonuç beklentileri bireyin belli bir davrannn belli bir sonuca yol açtn düünmesi etrafnda ekillenir. Bu yüzden sonuç

28 beklentisi kavram, davran-sonuç ilikisiyle belirlenir. Öz-yeterlilik tanm da (bireyin belli bir ii baarabilme kapasitesi olduuna inanc) bireyin belli bir sonuca kendi çabasyla ulaabilme konusunda güven derecesini içerir. Bu anlamda birey belli bir davrann belli bir sonuca yol açtn düünse de, kendisini bu davran gerçekletirme konusunda yetersiz görüyorsa, sonuca ulamak için gerekli çabay gösteremeyecektir (Scheier ve Carver, 1987:198).

Öz-yeterlilii kolektif olarak ele alan yaklamlara göre, mensup olduu grubun yeterliliine inanan bireyler, daha yüksek çaba ve performans göstermektedir (Walumbwa vd., 2004:518). Ancak kolektif yeterlilik, bir arada çalan bireylerin yeteneklerinin toplam deildir. Çünkü çok yetenekli bireyler arasnda çatma yaanyorsa, kolektif öz-yeterlilik düzeyi düebilir, ancak çok yetenekli olmayan ve kusursuz bir ibirlii ile ahenk içinde çalan bir grup, bireysel olarak grup üyelerinin öz-yeterlilik düzeyinin çok üstünde bir öz-yeterlilik düzeyine sahip olabilir. Ancak bu grubun yaps ve faaliyet gösterilen alanla yakndan ilintilidir. Örnein olimpiyatlarda mücadele eden bir jimnastik takmnn baars, her bir üyenin baarsnn toplamdr, ancak bir basketbol takmnn baars üyeleri arasndaki güven ve uyum ile çok daha yakndan ilintilidir. Bu takmda tek bir zayf halka bile, takm güvensizlie ve baarszla götürebilir (Bandura, 2000:76).

Matematik becerisi üzerine yaplan bir aratrmada, yüksek-orta ve düük matematik yeteneine sahip çocuklar seçilmi, matematik anlamnda öz-yeterlilie sahip çocuklar ile yeterliliine kuku ile bakan çocuklar karlatrlmtr. Her bir seviyedeki çocuklara, çözmeleri için zor kabul edilen matematik problemleri verilmitir. Hangi yetenek düzeyinde olursa olsun, yetenekli olduklarna inanan çocuklarn, hatal stratejileri daha kolay eledikleri ve daha yüksek baar elde ettikleri gözlemlenmitir. Yüksek öz-yeterlilie sahip çocuklar, problemler üzerinde daha fazla çaba sarf etmitir. Bunun yannda, matematik yetenei yüksek olan çocuklar, eer öz-yeterlilik düzeyleri düükse, görece düük baar göstermilerdir (Bandura, 1993:119).

29 Düük öz-yeterlilik düzeyine sahip bireyler, tehdit olarak gördükleri zor görevlerden kaçma eilimindedirler. Hrsl deildirler ve belirledikleri hedeflere zayf ballk gösterirler. Zorlu görevler karsnda, çabalarn azaltr ve çabuk vazgeçerler. Yaanan baarszlklarn ardndan öz-yeterliliklerini tekrar kazanmalar daha uzun sürer. Kötü performans yeteneksizlikle ilikilendirdiklerinden yeteneklerine olan inançlar kaybetmeleri çabuk olur. Kolaylkla stres düzeyleri yükselir ve depresyona girerler (Bandura, 1993:144).

Güçlü bir öz-yeterlilik algs ise, baary pek çok yönden destekler. Yüksek öz-yeterlilik düzeyine sahip bireyler zorlu görevleri, birer tehdit olarak deil, karlk verilmesi gereken meydan okumalar olarak alglarlar. Kendilerine zorlu hedefler koyar, bunlara güçlü ekilde balanr ve bundan haz duyarlar. Baarszlk durumunda analiz yaparlar ve çabalarn artrarak denemeye devam ederler, çünkü baarszl yeterince çabalamam olmaya veya kapatlabilir bilgi eksiklii gibi nedenlere balarlar. Bu bakmdan öz-yeterliliin, iyimserlik, dayankllk ve umut kavramlaryla yakndan ilikili olduu anlalmaktadr. Böyle bir yaklam, stres düzeyini azaltr, depresyona kar korunma salar ve bireysel baarlara zemin hazrlar (Bandura, 1993:144).

Öz-yeterlilik düzeyi, örencilerin motivasyon ve örenmeleri ile ilgili önemli bir belirleyicidir (Zimmerman, 2000:82). Bilgisayar kullanm ile ilgili bir aratrmada, kiiliksel özelliklerden ziyade, duruma özgü deien öz-yeterlilik düzeyinin, bilgisayar kullanmndaki endie düzeyi ile yakndan ilikili olduu saptanmtr. Bir baka ifadeyle, günlük hayatnda öz-yeterlilik düzeyi çok yüksek olan bir birey, bilgisayar kullanm konusunda son derece tedirgin ve üpheci olabilmekte ve hata yapabilmektedir (Thatcher ve Perrewe, 2002:381).

Yüksek öz-yeterlilik düzeyine sahip bireyler, dayankllkta olduu gibi, zorluklarla daha kolay ba emekte ve baarsz olsalar ya da engellerle karlasalar dahi mücadeleye devam etmektedirler (Luthans, Zhu ve Avolio, 2006:122).

Çalma ortam bakmndan tanmlandnda öz-yeterlilik, bireyin belli bir durumda, belli bir görevi baaryla gerçekletirebilmek için gereken davran

30 biçimlerini, bilisel kaynaklar ve motivasyonu harekete geçirebilme yeteneine olan güveni veya inanc olarak tanmlanmaktadr (Stajkovic ve Luthans, 1998a:66). Bu sürecin ileyii, bireylerin kendi yeteneklerini tartmas, deerlendirmesi ve birletirmesi ile balar. Bu yeteneklerin belli bir görevi gerçekletirmek için kullanlabilir ve yeterli olduuna dair inanç düzeyi, ba etme davrann, göreve ilikin çabann miktarn ve sürekliliini belirler. Bu balamda, yeterliliinin yüksek olduuna inanan çalanlar, daha fazla çaba gösterme ve bu çaba doru kanallara giderse, baarl çktlar üretme potansiyeline sahiptirler (Stajkovic ve Luthans, 1998a:66).

Öz-yeterliliin askeri performansa etkisi üzerine yaplan bir aratrmada, öz- yeterlilik düzeyi yüksek olan askerlerin, objektif deerlendiriciler tarafndan daha yüksek liderlik puanlar ald görülmütür (Chemers, Watson ve May, 2000:267). Bir baka aratrmada, öz-yeterlilik düzeyinin iyerinde yaratcl tevik ettii ve performansa olumlu katk yapt ortaya konmutur (Tierney ve Farmer, 2002:1147).

Deiim yaayan bir salk iletmesinin çalanlaryla gerçekletirilen bir aratrmada, öz-yeterlilik düzeyleri daha yüksek olan çalanlarn, deiime daha açk olmakla birlikte, deiim sürecinde daha aktif rol alma isteinde olduklar görülmütür (Cunningham vd., 2002:388).

çilerin yönetime katlmas anlamnda da, katlmc öz-yeterlilik düzeyi önemli bir belirleyicidir. Katlmc öz-yeterlilik düzeyi yüksek kimseler, kararlara katlma ve bu kararlar yönlendirme anlamnda kendilerine güvenirler ve deiim sürecine önemli rol oynayabilirler (Lam, Chen ve Schaubroeck, 2002:906).

Örgütsel ballkla yakndan ilikisi olduu tahmin edilen öz-yeterlilie, insan kaynaklar yöneticileri tarafndan önem verilmesi gerekmektedir. Örnein ie almlarda, genel öz-yeterlilik düzeyi yüksek çalanlar tercih edilebilecektir veya mevcut personelin öz-yeterlilik düzeyi çeitli uygulamalarla yükseltilebilecektir. Koçluk, baar deneyimi, modelleme, olumlu geribildirim gibi yöntemler, çalanlarn öz-yeterlilik düzeyini yükseltmeye yardmc kimi uygulamalardr. Bu uygulamalarn asl amac yeni yetenekler oluturmak deil, çalanlarn sahip

31 olduklar yetenek, bilgi ve beceriyle istediklerini baarabileceklerine dair bir güven ve inanç oluturmaktr. Ayrca öz-yeterlilik düzeyi artan çalanlarn, örgütün misyonuna hizmet etme konusunda kendilerine güvenleri arttndan, örgütsel vatandalk davran gösterme eilimleri de artmaktadr (Luthans, Zhu ve Avolio, 2006:129). Ancak, öz-yeterlilik düzeyinin i doyumuyla da olumlu ve pozitif yönlü ilikisi olduu, bu yüzden i doyumu artan bireylerin örgütsel ballklarnn da artm olabilecei göz önünde bulundurulmaldr (Luthans, Zhu ve Avolio, 2006:128).

Amerika ve Güneydou Asya’dan seçilen örneklem ile yaplan bir aratrmada, öz-yeterlilik düzeyinin örgütsel ballkla olumlu yönde ve anlaml bir ilikisi bulunduu saptanmtr (Luthans, Zhu ve Avolio, 2006:121). Kültürel farkllklar da göz önüne alan aratrmada, hem Güneydou Asya ülkelerinde hem de Amerika Birleik Devletleri’nde, öz-yeterlilik düzeyi arttkça, örgütsel ballnda artt, bunun yannda iten ayrlma niyetinin azald görülmütür. Ancak kültürel anlamda bireycilik yönü Güneydou Asya’ya göre ar basan Amerika Birleik Devletleri’nde, öz-yeterlilik düzeyinin örgütsel ballkla daha yakn ilikiye sahip olduu anlalmtr (Luthans, Zhu ve Avolio, 2006:128).

32

KNC BÖLÜM

ÖRGÜTSEL BALILIK VE POZTF PSKOLOJK SERMAYE

Benzer Belgeler