• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.8. Öğretmenlerin Toplumsal Yapıdaki Konumları

3.8.5. Öğretmenlerin Toplumdaki En Saygın Meslek Hakkındaki Görüşleri

gereklidir. Meslekleri saygın olan ve olmayanlar diye ayırmak doğru değildir. Birey bir mesleğin başarılı bir üyesi ise saygınlık kazanmaktadır. Çalışmamızdaki öğretmenlerin de toplum içinde kendilerini saygınlık noktasında diğer meslekler ile değerlendirildiğinde toplum içinde nasıl algıladıkları Tablo 26’da verilmiştir.

Tablo 26. Öğretmenlerin Toplumdaki En Saygın Meslek Hakkındaki Görüşleri

Toplumdaki en saygın meslek Sayı %

Öğretmenlik 150 42, 8

Doktorluk, avukatlık/ hakimlik 124 35, 4

Mühendislik, mimarlık 1 0, 2

Sanayici, işadamı 55 15, 7

Esnaf, zanaatkârı 3 0, 8

Diğer 17 4, 8

Toplam 350 100

Tablo 26’yı incelediğimizde öğretmenlerin toplumdaki en saygın meslek seçimlerinde büyük bir çoğunluğunun yine kendi mesleğini tercih ettiği görülmektedir. (%42, 8). Mesleğin toplum içinde saygın olduğu görüşü hâkimdir. Bunu takiben ikinci

olarak doktorluk, avukatlık/ hâkimlik (%35, 4) saygın ve ayrıcalıklı meslekler olarak bilinmektedir. Öte yandan (Tablo 44) çocuğunun hangi mesleğe tercih etmesi isteği hususunda ilk sırada doktorluk/avukatlık/hâkimlik mesleğinin olduğu gözlenmektedir. Bu durum öğretmenlerin toplumdaki en saygın meslek görüşlerini desteklememektedir.

Teknoloji geliştikçe farklı meslekler ortaya çıkarmaktadır, zamanla bu yeni meslekler toplum içinde saygı görmeye başlamaktadır. Daha iyi bir hayat standardına sahip olan mesleklerin de toplumsal hayatta daha saygı gördüğü gerçektir. Bireyin mesleki saygınlığı noktasında kendini gördüğü yer bu noktada önem teşkil etmektedir. “Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğu” inancının etkisinde kalan öğretmenler, manevi anlamda mesleğini tatmin edici bulmaktadırlar. Diğer yandan; maddi tatminkârlık söz konusu olduğunda tam tersi bir durum sergilenmektedirler. Değerinin toplum tarafından bilinmediğine inanılan bu meslek, yine de mesleği yapan öğretmenlerce önemsenmektedir. “Doktorluk, avukatlık ve hâkimlik mesleklerinin öğretmenlik mesleğine oranla daha itibar gördüğü” düşünülmektedir. Birey yetiştiren bir meslek olma özelliğini taşıyan öğretmenlik mesleği, belki de tüm bu meslekleri yetiştiren temeldir. Tablo’dan da anlaşıldığı üzere günümüzde eskiye oranla öğretmenlere daha az saygı duyulmakta, mesleğe yönelik isteklilikler azalmaktadır.

3.8.5.1. Yeniden Meslek Tercihi Olsa Meslek Tercih Etme Durumu

Bir bireyin mesleğindeki tatminkârsızlık ve isteksizlik meslek değiştirme ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Bireyin mesleğini seçme nedenleri, içinde bulunduğu şartlar, beklentilerinin karşılanma durumu ise başka bir mesleğe yönelmesini etkilemektedir. Çalışmamızdaki öğretmenlerimizin, yeniden meslek tercihi imkânları olsa hangi mesleği seçme eğilimi içerisinde olacakları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 27. Yeniden Meslek Tercihi Olsa Meslek Tercih Etme Durumu

Yeniden tercih etme imkânı olsa meslek seçme durumu Sayı %

Öğretmenlik 183 52, 2 Doktorluk, avukatlık/hakimlik 81 23, 1 Mühendislik, mimarlık 31 8, 8 Sanayici, işadamlığı 28 8 Esnaf, zanaatkârlık 3 0, 8 Yazarlık 8 2, 2 Diğer 16 4, 5 Toplam 350 100

Tablo 27’ye göre öğretmenlerin şu anki durum itibariyle yarısı yeniden meslek tercihi olsa yine öğretmenlik mesleğini tercih edecekleri (%52, 2), diğer tercih durumunun ise doktorluk, avukatlık/ hâkimlik (%23, 1) meslekleri olduğu görülmektedir. Öğretmenler esnaf/zanaatkâr mesleğini ise (%0, 8) oranda tercih etmişlerdir.

Günümüzde en garantili meslek olarak görülen öğretmenlik mesleği gençler tarafından daha fazla tercih edilmekte, şu anda da diğer mesleklere oranla çalışma şartlarının rahatlığı açısından öğretmenlik mesleği dikkat çekici hale gelmektedir. Bu yüzden öğretmenler diğer mesleklere baktığında haline şükretmektedir. Bir öğretmen: “ Bu mesleğe yapılabilecek en iyi iş gözüyle bakıldığından” tercih edildiğini belirtmesi görüşümüzü desteklemektedir.

3.8.5.2. Öğretmenlik Mesleğini Temsil Etme Ölçütü

Mesleği temsil etme ölçütü bireyin toplumsal yapı bağlamında ele alındığında, kimliğini tanımlamada önem arz etmektedir. Bireyin mesleki anlamda kendini toplum içinde nasıl konumlandırdığının bilinmesi açısından gereklidir. Bireyin mesleğini sahiplenmesinin ve onunla bütünleşmesinin aynı zamanda mesleğini iyi temsil ettiğinin bir göstergesidir. Öğretmenlerin mesleğini ne derecede temsil ettiği Tablo 28’de verilmiştir.

Tablo 28. Öğretmenlik Mesleğini Temsil Etme Ölçütü

Öğretmenlik mesleğini temsil etme ölçütü Sayı %

Çok kötü 50 14, 2

İyi 250 71, 4

Çok iyi 50 14, 2

Toplam 350 100

Tablo 28’e bakıldığında çalışmamızda öğretmenlik mesleğini temsil etme ölçütünün iyi oranında yüksek bir ölçüte (%71, 4) tekabül ettiği gözlenmektedir.

Burada meslek temsiliyeti olarak çok iyi ve çok kötü diyenlerin sayıları eşittir. Mesleğini iyi temsil ettiğine inanan öğretmenler bu işi severek icra eden bireylerdir. Çünkü öğretmenler, mesleğini sadece iş olarak görmemekte, mesleğini benimsemektedir. Diğer yandan bir öğretmen: “Mesleğimi seviyorum ve mesleğim yaşam biçimimle örtüşüyor” diye belirtmiştir. Mesleğine sahiplenme duygusu her bireye öğretilmelidir, öğretmen yani her ortamda “Ben Öğretmenim” diyebilmelidir. Mesleğinin temsiliyetini de ancak bu çerçevede açıklayabiliriz.

3.8.5.3. Öğretmenlik Kimliğinin Gündelik Hayata Yansıması

Öğretmenlerin mesleki açıdan kendilerini tanımlama biçimleri öğretmenlik kimliğinin günlük hayata nasıl yansıdığını, kişilik özellikleri, kişisel uyumluluğu ile mesleki uyumluluğunu yansıtmaktadır. Öğretmenler taşımış oldukları kimlik özelliklerini yeni değişen durumlara göre gündelik hayata uyarlamak zorundadır. Okul içindeki taşımış olduğu kimlik özelliğini okul dışında kullanabiliyor mu yoksa farklı bir kimliğe mi bürünüyor? Bu sorumuzun cevabını öğretmenlerin kimlik durumlarının gündelik hayata ne derece yansıdığını bilmekle değerlendirilebiliriz. Aşağıdaki tablomuzda öğretmenlerimizin bu konu hakkındaki görüşleri verilmiştir.

Tablo 29. Öğretmenlik Kimliğinin Gündelik Hayata Yansıması Durumu

Öğretmen kimliğinin gündelik hayata yansıması Sayı %

Hiç yansımıyor 107 30, 5

İlişkilerimi kolaylaştırıyor 206 58, 8

Sorunlar yaşamama neden oluyor 18 5, 1

Diğer 19 5, 4

Toplam 350 100

Tablo 29 incelendiğinde öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu öğretmen kimliğinin gündelik hayatta ilişkilerini kolaylaştırdığını (%58, 8), diğer yandan öğretmen kimliği ile gündelik hayattaki ilişkilerine hiç yansımadığı (%30, 5) düşük bir orana tekabül ettiği görülmektedir.

Sosyal kimlik teorisinde açıklandığı gibi, birey topluma, toplumun diğer üyeleriyle mevcut normlar çerçevesinde farklı sosyal ilişkilere girmektedir. Her bireyle kurulan ilişki farklıdır. Bu konuda bir öğretmen: “Öğretmenlik mesleği toplum içerisinde her sosyal tabakaya ait bireylerle iletişim içerisinde olmayı gerektiren bir meslektir” diye belirtmiştir. Sosyalleşme süreci açısından değerlendirdiğimizde; bireyin yetişmesi için bu son derece önemlidir. Mesleki kimliğini gündelik hayata yansıtamayan öğretmen, okul dışı çevresinde kendini bulduğu farklı bir kimliğe bürünmektedir. Mesleğini algılaması ve değerlendirmesi, düşünüşlerine ve davranışlarına yansımaktadır. Meslek ile bağların kopması ise mesleği ile kendini kimliksizleştirebilir. Öte yandan, toplumda gelişen teknoloji ve şartlar itibariyle bireyler birden fazla işi aynı anda yapabilmekte buda kendi mesleğine olan duyarlılığını azaltmakta bireyi asli işinden uzaklaştırmaktadır. Mesleki çevresinde farklı gündelik hayatında farklı bir kimliğe bürünen öğretmen her iki durumda da verimsizleşebilir. Bu ise öğretmenin kendini iyi tanıması ve mesleğini tam olarak benimsemesi gerekliliğini doğurmaktadır.

3.8.5.4. Öğretmenlerin Arkadaş/Dost Seçimi

Bireyler arkadaş/ dost seçerken kendi bireysel özelliklerine yakın bireylerden tercih etme eğilimindedirler. Toplum içerisindeki tüm ilişkiler, bütünümüz bizi yansıtan bir göstergedir. Öğretmenlerin ise arkadaş tercihi toplum içerisinde seçim yapılırken nelere dikkat ettiği çalışmamız açısından önem arz etmektedir. Öğretmenlerin

meslektaşları ile ne kadar bütünleştiği ise mesleğine karşı tutumlarını ölçmede değerlendirilebilecek bir durumdur diye izah edebiliriz. Aşağıdaki tabloda öğretmenlerin arkadaş çevresi ve tercihleri sayısal oran olarak verilmiştir.

Tablo 30. Öğretmenlerin Arkadaş/Dost Seçme Durumu

Arkadaş/dost seçimi Sayı %

Akraba çevremden 19 5, 4

Öğretmenlerden 115 32, 8

Hangi çevreden olduğu fark etmez 216 61, 7

Toplam 350 100

Tablo 30’ a göre öğretmenlerin arkadaş /dost seçimi şu şekildedir: (% 61, 7) “hangi çevreden olduğu fark etmez”, (% 32, 8) “öğretmenlerden” ve (% 5, 4) ”akraba çevremden” cevabını vermiştir. Burada öğretmenlerin akraba ile ilişkilerinin (%5, 4) düşük bir orana tekabül ettiği de gözlenmektedir.

Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu arkadaş seçiminde ayrım yapmamaktadır. Sosyal etkileşimin fazla olduğu bu mesleği icra ederken, öğretmenin her meslek grubundan ve her sosyal tabakadan bireylerle bir araya gelme zorunluluğu vardır. Bu konuda bir öğretmen: “Her çevreden veli ve arkadaşım var” diye belirtmiştir. Arkadaş seçimi bireyin aynı zamanda karakterini duyuş, düşünüş özelliklerini, tutumlarını ve davranışlarının alt yapısını da belirleyici kılmaktadır. Sınıf öğretmenleri de bu seçimleri ile yaptığı işin önemi itibariyle arkadaş çevresi seçiminde daha dikkat etmesi gereklidir. Diğer bir öğretmen ise: “Mesleğim, gündelik hayatımla ve mesleki ilişkilerimle bağlantılı, hepsi bir bütün olmalı, kopuk olmamalıdır.” diye ifade etmiştir. Burada bireyin kimliği ile mesleki kimlik özelliklerinin uyum içerisinde olması gerekliliği anlaşılmaktadır.