• Sonuç bulunamadı

3.1. Anayasa Yargısı

3.1.3. Öğretideki Değerlendirmeler

Anayasa Mahkemesinin uygun bulma kanunlarını Anayasaya aykırılık iddiası üzerine denetleyebileceğinde tereddüt yoktur. Bununla birlikte, Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine baĢvurma yasağının anlamı nedir? Uygun bulma kanununun anayasal denetiminin önünde engel bulunmadığına göre, bu denetim andlaĢmalar aleyhine Anayasa Mahkemesine baĢvurma yasağı nedeniyle sadece Ģeklî denetim olarak mı icra edilecekir; yoksa, Anayasa Mahkemesi andlaĢmayı da inceleyerek esas bakımından denetim mi icra etmelidir? Anayasa Mahkemesinin sadece Ģeklî denetim yapacağı kabul edilecekse, bir andlaĢmanın Anayasaya aykırı olması hâlinde bu aykırılık sineye mi çekilecektir? Hukukun bu gibi durumlar için üretebileceği bir çözüm yok mudur? Bu sorular öğretide tartıĢılmıĢ ve üzerinde fikir birliğine varılamamıĢtır. Bu konuda ileri sürülen görüĢleri Ģöyle özetleyebiliriz:

Özbudun, Anayasanın 90‟ıncı maddesinin son fıkrasında yer alan hüküm

karĢısında andlaĢmaların Anayasaya uygunluğunun, gerek soyut gerek somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenemeyeceğini belirttikten sonra, bu yasaklayıcı hükmün, bir yandan devletin uluslararası

sorumluluğuna yol açmamak, diğer yandan, Türkiye‟nin devletler-üstü nitelik taĢıyan, dolayısıyla Anayasamızın bazı hükümleriyle çeliĢebilecek olan uluslararası kuruluĢlara girebilmesini sağlamak düĢüncesinden kaynaklandığını ileri sürmektedir. Yazara göre, uygun bulma kanunlarına karĢı Anayasa Mahkemesine, onay kararnâmelerine karĢı da DanıĢtaya baĢvurmak, Anayasa ile yasaklanan yargı denetiminin usûl saptırması yoluyla gerçekleĢmesi anlamına gelir. Yazar, bu konuda Fransız hukukunun “ayrılabilir iĢlem” (acte détachable) kavramından esinlenilebileceğini ve bu bağlamda, “eğer uygun bulma kanunu, onaylanmasını uygun bulduğu andlaĢmadan ayrılabiliyor, bağımsız olarak kendi baĢına hüküm ifâde edebiliyor ve iç hukuk düzeninde etki yapabiliyorsa, bu kanunun Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine baĢvurulabilir; yok, bu kanun ancak andlaĢma ile birlikte bir anlam taĢıyor ve etki yapabiliyorsa, Anayasa Mahkemesi önünde iptal davasına konu olamaz” sonucuna varılabileceğini ileri sürmektedir. Bu çerçevede, “uygun bulma kanunları, andlaĢmanın onaylanmasının uygun bulunduğunu gösteren basit bir hükümden ibaret olduğuna göre, söz konusu ayrım gereğince Anayasa Mahkemesine baĢvurulabilmesi ihtimali son derece düĢüktür. Buna karĢılık, uygun bulma kanunlarının Ģekil yönünden Ayanasaya uygunluğu denetlenebilir; çünkü, kanunun Ģekil yönünden Anayasaya aykırı olması hâlinde, TBMM‟nin geçerli biçimde ortaya çıkmıĢ bir irâdesi mevcut değildir. BaĢka bir deyimle „yolsuz onay‟ durumu söz konusudur. Anayasa değiĢikliklerinin bile Ģekil yönünden denetimini kabul eden Anayasamızın, andlaĢmalar yönünden bu yolu kapatmıĢ olduğunu savunmak güçtür”369

.

Çelik, uygun bulma kanununun genellikle birkaç maddeden ibaret

olduğunu ve esas hükmünün “filân andlaĢmanın onaylanması uygun bulunmuĢtur” Ģeklinde ifâde edildiği belirterek, böyle bir kanunun Anayasaya aykırılığının ancak Anayasaya açıkça aykırı bir andlaĢmanın onaylanmasının göz göre göre uygun bulunmuĢ olması nedenine bağlanabileceğini ifâde etmiĢ ve bu kanun hakkında böyle bir gerekçe ile Anayasaya uygunluk denetimi yapmanın, Anayasada açıkça yasaklanmıĢ olan yargı denetiminin usûlün saptırılması yoluyla

gerçekleĢtirilmesi anlamına geleceğini savunmuĢtur. Yazara göre uluslararası bir andlaĢmanın Anayasaya uygunluğunun tek denetim yolu, andlaĢmanın onaylanmasını uygun bulma hakkındaki kanunun görüĢülmesi sırasında TBMM tarafından icra edilecek denetimdir, ki bu da hukuksal değil, siyasal bir denetimdir370.

Benzer görüĢleri savunan Gözler, Anayasanın 90‟ıncı maddesinin son fıkrasındaki hüküm karĢısında bir andlaĢmanın Anayasaya uygunluğunun Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, bu andlaĢmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanun ya da andlaĢmayı onaylayan Bakanlar Kurulu kararnâmesi yargısal denetime tâbidir. Ancak, uygun bulma kanunları, sadece andlaĢmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Meclis irâdesini ve yürürlük maddelerini içermekte olup, onaylanması uygun bulunan andlaĢma metnini içermemektedir. Dolayısıyla, kanun ile andlaĢma iki ayrı metindir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin denetimi kaçınılmaz olarak Ģekil denetimi ile sınırlıdır; esas yönünden denetim yapamaz. Diğer bir ifâdeyle, Anayasa Mahkemesi, sadece uygun bulma kanununun son oylamada öngörülen çoğunlukla kabul edilip edilmediğini araĢtıracaktır. Öngörülen çoğunlukla kabul edilmiĢse, kanun Anayasaya uygun bulunacaktır371

.

Armağan, bir uluslararası andlaĢma ile onu onaylayan ve yürürlüğe koyan

iĢlemin birbirinden ayrı olduğunu, Anayasanın 90/son hükmü gereğince uluslararası andlaĢma aleyhine yargı yoluna baĢvurulamazsa da uygun bulma kanununun Ģekil açısından (Anayasa ve Ġçtüzük hükümlerine aykırı yollarla kanunlaĢmıĢ ise) Anayasa Mahkemesince denetlenebileceğini, ancak esas yönünden denetim yapılamayacağını savunmaktadır372. Yazara göre, Anayasa

andlaĢmaların yargısal denetimini yasakladığına göre, Anayasanın ortadan kaldırmak istediği neticeye dolaylı olarak eriĢme imkânını verdiği için uygun

370 ÇELĠK (1987), Milletlerarası Hukuk, Birinci Kitap, s.113, Ġstanbul. 371

GÖZLER, a.g.e., s.455-456.

372 ARMAĞAN, S. (2000), 1982 Anayasasında Uluslararası Andlaşmaların İmzalanması ve

bulma kanunlarının esas yönünden yargısal denetiminin yapılamaması gerekmektedir373. Bunun yanı sıra, yazara göre her ne kadar Anayasa sadece “usûlüne göre yürürlüğe yürürlüğe konulmuĢ andlaĢmaların” Anayasaya uygunluk denetimini yasaklamaktaysa da, henüz yürürlüğe girmemiĢ andlaĢmaların da Anayasaya uygunluk denetiminin yapılamaması gerekmektedir. Kaldı ki, bir andlaĢma yürürlüğe girmediği müddetçe bireysel hakları ihlâl edemez; sadece ve belki “muntazar ve muhtemel” bir ihlâlden bahsedilebilir. Böyle bir sebebe dayanılarak da Anayasa Mahkemesine baĢvurulamaz. Bunun ötesinde, yayımlanmadan yürürlüğe konulabilen bir andlaĢma aleyhine iptal davası açabilmek için gerekli olan “90 günlük müddetin” (1961 Ay, Md.150) baĢlangıç tarihi tayin edilemeyecektir374.

Benzer görüĢleri savunan Tunç, Anayasanın açık hükmü karĢısında uygun bulma kanunlarını denetlemek adına andlaĢmaların yargısal denetiminin yapılamayacağını; ancak Ģekil açısından denetimin mümkün olduğunu belirtmektedir. Yazara göre, son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılmamıĢ olması hâlinde, ortada TBMM‟nin geçerli biçimde ortaya çıkmıĢ bir irâdesinden bahsedilez ve böyle bir denetimin doğrudan andlaĢmanın içeriği ile ilgisi yoktur375.

Kanun “mertebesindeki” andlaĢmaların ne soyut ne de somut denetim yolu ile Anayasa Mahkemesi önüne getirilemeyeceğini belirten Balta, Anayasa hükmünün “dava mahkemeleri tarafından itiraz yolu ile yani hâdisevi olarak Anayasaya aykırılığın denetlenmesine ve bu suretle anılan hükmün mahzurlu sonuçlarının hafifletilmesine engel teĢkil etmeyen bir ifâde tarzı” taĢıdığını ifâde etmiĢtir376

.

373 ARMAĞAN, S. (1967), Anayasa Mahkememizde Kazaî Murâkebe Sistemi, s.63, Ġstanbul. 374 ARMAĞAN, S., a.g.e., s.64-65.

375 TUNÇ, a.g.e., s.184.

Bilge, andlaĢmaların Anayasal denetimini yasaklayan hükmün çok açık

olduğunu, Anayasa Mahkemesine baĢvuru yolunun kapatıldığını, bu kadar açık bir metnin yorumunun yapılamayacağını, yorum yoluyla baĢka sonuçlar çıkarmanın yorum değil metni değiĢtirme anlamına geleceğini belirtmiĢtir377

.

Serim‟e göre, usûlüne uygun biçimde yürürlüğe konulan andlaĢmalar

“kanun hükmünde” olduğu için kural olarak bunların da Anayasa Mahkemesi tarafından anayasal denetiminin yapılması gerekir. Ancak, bu tür andlaĢmaların Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi Anayasa tarafından yasaklanmıĢtır. Her ne kadar, hukuk devleti ilkesi devletin tüm organlarının eylem ve iĢlemlerinin yargısal denetime tâbi tutulmasını gerektirse de, uluslararası belgeler yasama ya da yürütme organı iĢlemi sayılamayacağı için bu düzenleme hukuk devleti ilkesini zedelemez. Bununla birlikte, denetimi yasaklanan normlar usûlüne uygun biçimde yürürlüğe konulan andlaĢmalardır; uygun bulma kanunlarının denetlenmesi engellenmemiĢtir. Esasen, Anayasanın 2‟nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” olma ilkesi ile 11‟inci maddede öngörülen “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” bir arada ele alındığında, yasama organının iĢlemlerinin yargısal denetim altında olması hukukun ve Anayasanın üstünlüğü ilkesinin bir sonucudur ve uygun bulma kanunlarını bu kuraldan ayrık tutan bir hüküm mevcut değildir. Kanunlara iliĢkin genel denetim yetkisi veren 148‟inci madde ile andlaĢmaların Anayasal denetimini yasaklayan 90‟ıncı madde arasında etki ve değer yönünden bir ayrım yoktur; her iki kural da eĢdeğerdir. Kaldı ki, 90‟ıncı maddenin konusu andlaĢmalardır; uygun bulma kanunları değil.

Yazar, bu görüĢlerden hareketle, uygun bulma kanunlarının anayasal denetime tâbi olduklarını ve bu denetim sırasında Anayasaya aykırılık iddiasının geçerliliğinin araĢtırılabilmesi için ilgili andlaĢmanın içerine girilebileceğini savunmaktadır. Yazara göre, bu görüĢü “usûlün saptırılması” olarak değerlendirenler bulunmakla birlikte, andlaĢmaların yargısal denetime tâbi

377 BĠLGE, a.g.e., s.130.

olmadığını ileri sürerek uygun bulma kanunlarını da yargısal denetimden muaf tutmak da usûlün saptırılması olarak nitelendirilebilir378

.

MemiĢ, gerektiğinde ayrılabilir iĢlem kuramı ıĢığında uygun bulma

kanunlarının Anayasaya uygunluk denetiminin yapılabileceğini; özellikle, Ģekil bozukluğu gerekçesi ile uygun bulma kanunlarının iptal edilebileceğini savunmaktadır. Yazara göre, böyle bir iptal nedeniyle andlaĢmanın orta yerde kalması, önceden düĢünülmesi gereken ciddî bir sorun olup, imzacının (Türkiye) uluslararası sorumluluğu doğabilir379

.

Çağlar, andlaĢmaların anayasal denetimine iliĢkin yasağın onay kanunları

için geçerli olmadığını, ayrılabilir iĢlem kuramı çerçevesinde onay kanunlarının uygunluk denetiminin yapılabileceğini belirtmiĢtir380

. Bununla birlikte, yazar daha sonra Anayasa Mahkemesinin 28. kuruluĢ yıldönümü vesilesiyle yaptığı bir konuĢmada, söz konusu denetimin “ayrılabilir iĢlem” kuramından bağımsız olarak sınırsız biçimde yapılabileceğini savunmuĢtur381

.

Kıratlı, Anayasanın ilgili hükmü gereğince andlaĢmaların anayasal

denetiminin yapılamayacağını, Türkiye‟nin Batı demokrasisi hukuk sistemi içinde bu tercihi yapan sayılı ülkelerden biri olduğunu, bununla birlikte, uygun bulma kanunlarının anayasal denetiminin yapılması önünde bir engel bulunmadığını belirtmiĢtir. Yazar, andlaĢmaların yargısal denetiminin yasaklanmıĢ olmasından dolayı, yasama organının ya da Bakanlar Kurulunun Anayasa ile sahip olmadıkları bir yetkiyi andlaĢmalar yolu ile elde etmesi ve kullanması tehlikesine dikkat çekmiĢ ve bu nedenle andlaĢmaların yargısal denetiminin yasaklanmasını dar bir yoruma tâbi tutmak gerektiğini savunmuĢtur. Son olarak, yazar

378 SERĠM, a.g.e., s.39-42.

379 MEMĠġ, a.g.e., s.27. 380 ÇAĞLAR, a.g.e., s.120.

andlaĢmaların Ģekil bakımından Anayasaya uygunluk denetimini sadece Anayasa Mahkemesinin değil, bütün mahkemelerin yapabileceğini ileri sürmüĢtür382

.

TikveĢ, onaylamayı uygun bulma kanununun hem Ģekil hem de esas

yönünden Anayasaya uygunluk açısından Anayasa Mahkemesi tarafından denetiminin yapılabileceğini ileri sürmüĢ ancak görüĢünü gerekçelendirmemiĢtir383

.

Çağa da uygun bulma kanunun Anayasal denetiminin yapılabileceğinin

savunanlar arasındadır. Ancak yazara göre, uygun bulma kanununun anayasal denetimi, kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile andlaĢmanın onaylandığı tarih arasındaki zaman zarfında mümkündür384

.

Soysal, Anayasanın 90‟ıncı maddesinin son fıkrasının andlaĢmalar

açısından bütün yargısal denetim yollarını kapatır gibi göründüğünü ve bu görüĢü ileri sürenlerin esasen Anayasanın lafzına göre haklı olduklarını belirtmekle birlikte, andlaĢmaların Anayasaya aykırılık iddiasının ileri sürülemeyeceği aĢamanın, “yürürlüğe konma”dan sonraki aĢama olduğunu, andlaĢmalar yürürlüğe konulana kadar yargısal denetimin mümkün olduğunu ileri sürmektedir. Yazara göre, onaylanması kanunla uygun bulunmuĢ olan andlaĢmalar onaylanana kadar uluslararası hukuk açısından bağlayıcılık taĢımasa da, uygun bulma kanunları iç hukuk dünyasında diğer kanunlardan farksız olarak hüküm doğururlar. Bu kanunların konusunun andlaĢmaların onaylanması olması ve andlaĢmaların yargısal denetime tâbi olmaması, uygun bulma kanunlarını denetimden muaf kılmaz. Bununla birlikte, yazar Anayasal denetim sonucunda andlaĢmanın

382

KIRATLI, M. (1996), Anayasa Yargısında Somut Norm Denetimi, AÜSBF Yayınları No: 212-194, s.112, Ankara.

383 TĠKVEġ, Ö. (1978), Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Anayasa Yargısı, EÜY, s.155,

Ġzmir.

384 ÇAĞA, T. (1963), Hava Hukuku, C.1, Genel Kısım, ĠÜHF Yayını, No:996/205, s.161,

uygulanmasına son verilmesinin uluslararası hukukta bazı sorumluluklara yol açacağına da dikkat çekmektedir385

.

BaĢlar ise, Anayasanın ve 2949 sayılı KuruluĢ Kanununun Anayasa

Mahkemesine andlaĢmaları denetleme görevi vermediğini, bu “hukuksal boĢluğun” Anayasa Mahkemesinin aĢağıda incelenecek olan “doğru” içtihatı ile doldurulmuĢ olduğunu, ancak yapılacak bir Anayasa değiĢikliğinde söz konusu içtihatın yansıtılmasının gerekli olduğunu belirmiĢtir386

.