• Sonuç bulunamadı

1.1.4. Đlgi ve Okuma Đlgisi

1.1.4.1. Çocukta Okumaya ve Kitaba Karşı Đlgi Dönemleri

Çocukların okuma ilgilerinin belirlenmesi onlara sunulacak olan metinlerin belirlenmesini de doğrudan etkilemektedir. Başta ders kitapları olmak üzere okuma alışkanlığının yerleşmesini sağlayan serbest okuma kitaplarına kadar geniş bir yelpazede ilginin yönünün tespit edilmesi, önemli bir aşama olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuklarda okuma ilgisi okuma yazmanın bilinmediği okul öncesi dönemde masallarla birlikte başlamaktadır (Demiray, 1965, s.2-3). Çocukların gelişim dönemleri ve bunlara uygun kitapların seçilmesi okuma alışkanlığının erken yaşlarda oluşması için de önemlidir. Çocukların ilgilerinde yaş ve cinsiyet farklılaşması da okunan materyalleri etkileyebilmektedir (Huck vd., 2004, s.34-35).

Çocukların okuma ilgilerinin tespitinde gelişim süreçlerine bağlı olarak değişmeler görüldüğünden söz etmek mümkündür. Bu sebeple yapılan araştırma ve

gözlemler sonucunda çocukların farklı dönemlerde farklı içerik ve yapıdaki metinlere ilgi duydukları belirlenmiştir. Okuma ilgisinin değişen dönemlere göre farklılaşması yapılan sınıflamalara da yansımıştır. Bu ilgi dönemlerinin bilinmesi okuma eğitiminde ve okumanın bir alışkanlık olarak kazandırılmasında hareket noktası kabul edilecek metinlerin tespitini kolaylaştırmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda yaş dönemlerine ve cinsiyete göre çeşitli sınıflamalar yapıldığı görülmektedir.

Carlsen (1967, s.32-33) ergenlik dönemine kadar olan okuma ilgilerini yaş gruplarına göre sınıflayarak değerlendirmiştir. Erken ergenlik olarak adlandırdığı 11- 14 yaş arasında öğrencilerin yoğun olarak ilgi duydukları konuları hayvan hikâyeleri, macera öyküleri, sır/gizem dolu hikâyeler, spor konulu eserler (çoğunlukla erkek öğrenciler), büyüme süreci, ev ve aile hikâyeleri (çoğunlukla kız öğrenciler), otomobiller ve bilimsel konular (çoğunlukla erkek öğrenciler) oluşturmaktadır. Orta ergenlik olarak adlandırılabilecek 15-16 yaş döneminde ise kurgu olmayan macera hikâyeleri (çoğunlukla erkekler), savaş hikâyeleri (çoğunlukla erkekler), tarihî hikâyeler (çoğunlukla kızlar), mistik eserler (çoğunlukla kızlar) ve ergenlik hikâyeleri öğrencilerin ilgisini çekmektedir. 16-17 yaş aralığını kapsayan geç-son dönem ergenlikte kişisel değerler, sosyal problemler, garip ve alışılmamış deneyimler ve yetişkinliğe geçiş hikâyeleri ilgi duyulan konular arasında yer almaktadır (Akt. Colbert, 1974, s.16-17).

Çocukların okumaya ve kitaba karşı olan ilgileri başlangıçta ilginç resimleri olan kitaplara yöneliktir. 3-4 yaş grubundaki çocuklar kendilerine resimli kitapların okunmasından hoşlanırlar. Hayalî ve olağanüstü olaylar konu olarak bu dönemde büyük ilgi toplar. Yaşın ilerlemesi ve okulda kazanılan deneyimlerle birlikte daha gerçekçi konular çocukların dünyasına hitap etmeye başlar. 6-7 yaş döneminde hayalî konulardan ziyade doğa, hayvan ve diğer çocukları konu alan kısa ve bol resimli öyküler ilgiyi daha çok çeker. Bu dönem çocuğun ilgisinin okumaya yöneltilmesinde önemlidir.

Okul yılları ile birlikte kız ve erkek öğrenciler arasında okuma ilgilerinin de farklılaşmaya başladığı tespit edilmiştir. 8 yaşında okuma ilgisinin cinsiyet faktörüne bağlı olarak belirgin bir şekilde farklılaştığı kabul edilir. Bu dönemde kız öğrenciler erkek öğrencilerden daha fazla okuyabilirler. Seyahat, serüven ve heyecan içeren

hikâyeler, coğrafya, ilk çağlara ait öyküler ilginin yöneldiği konulardır. Çocuk ve kahramanı hayvanlar olan metinlerle masallara olan ilgi bu dönemde de sürer. 9-10 yaş döneminde izcilik, serüven, mizah, araç ve icatlar, ünlü kişilerin hayatları okunan metinlerde ilgi duyulan konulardır.

11 yaş döneminde çocuklar serüven-macera içeren eserlere daha çok ilgi duyar. Özellikle erkek çocuklar bilim ve keşifler, kız öğrencilerse okul ve aile yaşamına ilişkin konulara ilgi duyarlar. 12 yaş döneminde tarih ve efsane kahramanlarının işlendiği konular ilgi çeker. Okumaya karşı olan ilgi belirgin bir şekilde artar. Kız öğrenciler sevgi temalı kitaplara daha çok yakınlık gösterirler (Yavuzer, 1998, s.203-204).

Göğüş’e göre (1978, s.129-130) öğrencilerin ilgi duydukları konular ve türler ilköğretim ikinci kademeden itibaren çeşitlenmektedir. Bu dönemde hem kız hem de erkek öğrenciler başta hikâye ve roman olmak üzere öyküleyici metinlere daha çok ilgi duymaktadırlar. Đçerikte olağanüstü konulara yer veren eserler ise daha çok ilgi çekmektedir. Anı, biyografi ve gezi türündeki eserlerin ilgi çekmesinde de bu olayları izleme sevgisinin ve ilgisinin etken olduğu düşünülmelidir.

Đlköğretim ikinci kademede bulunan öğrencilerin bir metni değerlendirme ölçüleri ve yetenekleri henüz gelişmediği için eleştiri ve inceleme yazılarına çok fazla ilgi duymamaktadırlar. Ancak özellikle ilköğretimin sonlarına doğru bu metinlerin okutulması öğrencilerin gelişim özelliklerinin, anlama yeteneklerinin ve farklı türlerdeki eserlerden zevk alma duygularının zenginleştirilebilmesi için önemlidir.

Lise yıllarında ise öğrencilerin ilköğretimin son döneminde başlayan okuma ilgisi genişliği tamamlanmış olur. Serüven konularına duyulan ilgi azalarak edebî ürünlere olan merak artar. Yazar ve konu çeşitlemelerini arttırarak okuma ilgilerini genişletirler. Bu dönemden itibaren düzyazı ürünleri daha çok tercih edilse de şiire olan merak da artar.

Đlköğretim ve lisede özellikle hikâye, roman ve tiyatro türündeki metinlere olan ilginin temelinde bu metinlerdeki bazı içerik özelliklerinin belirleyici etkisi vardır:

- Olayların belirgin, merak uyandıran, hareketli ve sürprizlere açık şekilde kurgulanması,

- Gerçeğe uygunluk ve olağanüstü unsurların inandırıcılığı, - Tip ve karakterlerin özellikleri,

- Yabancı ülkelerdeki insanların merak uyandıran farklılıktaki hayatları, - Metinde kişinin kendini ve çevresindeki insanları ve hayatları

bulabilmesi,

- Mesajların açık ve güçlü olarak verilmesi, sayılabilecek özelliklerden bazılarıdır.

Demiray (1965, s.47-48) 9-10 yaşına kadar kız ve erkek öğrencilerin okuma eğilimlerinin benzeştiğini belirtmektedir. Bu dönem içinde 5 yaşına kadar çocuklar resimli kitaplara, tekerlemelere, masallara ve tabiat hikâyelerine ilgi duymaktadırlar. 6-7 yaş döneminde bu konulara peri masalları, fabllar, halk ve hayvan hikâyeleri eklenmektedir.

9-10 yaşından itibaren kız ve erkekler arasında okumaya ilgi duyulan konularda farklılaşmalar görülebilmektedir. 9-10 yaşlarında erkek öğrenciler seyahat, kahramanlık öyküleri, efsaneler, bilim ve icatlarla ilgili yazılar, esrarengiz ve polisiye konular, tabiat ve hayvan öykülerine ilgi duyabilmektedirler. Aynı dönemde kız öğrenciler okul ve ev hayatıyla ilgili eserlere, peri masallarına, esrarengiz öykülere daha çok ilgi duymaktadırlar. Benzer bir dağılımla yaş ilerledikçe erkek öğrencilerin makineler, icatlar, polisiye öyküler, tarihî konular ve biyografilere olan ilgileri artmaktadır.

Eğitim sürecinde bulunan öğrencilerin okuma ilgilerini Gökşen (1985, s. 20- 21) üç dönemde değerlendirir:

1. Masal Çağı: Bu dönem, çocuğun okula gitmesinden iki üç yıl önce başlamakta ve okul devresinin ilk yıllarına kadar devam etmektedir. Kesin sınırları olmamakla birlikte 4-5 yaşından 8-9 yaşına kadar sürdüğü belirtilmektedir. Genel bir ifadeyle 9-10 yaş dönemine kadar hem kız hem de erkek öğrencilerin ilgileri yoğun olarak masallar üzerinde toplandığı için kız ve erkek öğrencilerin ilgilendikleri konularda belirgin bir ayrılık görülmez.

Bu genel ilgiye uygun olarak ilköğretimin ilk sınıflarında kahramanı çocuk olan hikâyeler, hayvan ve tabiat konulu hikâyeler, masal ve efsaneler çocukların ilgisini çekmektedir.

2. Serüven-Robenson Çağı: 9-10 yaşından 12-13 yaşlarına kadar süren bu dönemde ilgi hayal dünyasından gerçeğe doğru yönelmektedir. Kız ve erkek öğrencilerin ilgi duydukları eserlerde belirgin ayrılıklar görülmeye başlanır. Erkek öğrenciler macera, gezi, tarih, kahramanlık konulu eserlere daha çok ilgi gösterirken kız öğrenciler ev ve okul hayatıyla ilgili konulara merak duyarlar.

Gerçek dünyayı yansıtan hikâyeler, tabiatı işleyen eserler, biyografiler ve mizah konulu eserler de kız ve erkek öğrencilerin ilgisini bu dönemde çekmeye başlar. Robenson Crusoe, Don Kişot gibi kitaplarla Jules Verne’in eserleri bu dönem için ilgi çeken tipik örnekler olarak kabul edilir.

3. Soyut Konulara Eğilim Çağı: Bu dönem ilköğretimin ikinci kademesinde ergenlik döneminin başlangıcına denk gelir. Kız ve erkek öğrencilerin okuma ilgilerinde ve yöneldikleri konularda belirgin farklılaşmalar olabilir. Đlgi duyulan konular soyut, fikrî ve hissî temalı eserlere yönelmeye başlar. Bu konular içinde kız öğrencilerin sevgi, bağlılık, fedakârlık gibi içeriklere sahip olan metinlere daha çok ilgi duydukları görülebilmektedir. Okunan eserlerden sanat zevki alma da bu dönemde belirginleşir.

Okuma ilgilerinin ilk gençlik çağı olarak da adlandırılabilecek 13-15 yaş grubunda farklılaşmaya başladığına değinen Yalçın ve Aytaş (2002, s.27), spor, eğlence, fen ve tabiat konulu araştırmalar, heyecan ve esrarengiz olayları işleyen eserlerin bu dönemde ilgi çekmeye başladığını belirtirler. Benzer ifadelerle ilgi farklılaşmalarının 11-12 yaş dönemine denk düştüğünü söyleyen Uslucan (2005, s.37) da farklı türlerdeki yayınların bu yaş grubundaki öğrencilere sunulmasının önemine dikkat çeker.

Güneş’e (2006, s.43-45) göre, çocukların okuma ilgilerinin erken yaşlarda temel gereksinimlere dayalı ve duyusal özellikler gösterdiğini belirtmektedir. Okuma ilgisi zamanla somut dünyayı ilgilendiren konulara ve gençlik yılları ile birlikte mantıklı ilgilere ve bilime yönelmektedir. Ayrıca ilginin şekillenmesinde içinde bulunulan gruplar ve arkadaş çevresi de etken olabilmektedir. Çocukların gelişim sürecinde yaş dönemleri de dikkate alınırsa kitaplara ve kitapların içeriğine yönelik ilgilerini şu başlıklar altında toplamak mümkündür:

- Resimli Kitap ve Çocuk Tekerlemeleri Dönemi: Bu dönem iki yaşından beş-altı yaş aralığına kadar sürebilmektedir. Bu dönemde çocuklar resim ve şekillerle

ilgilenmekte, tekerlemelerdeki kelimelerin ritim uyumunu beğenmektedirler. Bu dönemde okuma ilgisi basit resimli kitaplara yöneliktir. Dört yaşına doğru hikâye ve masallara yönelme başlamaktadır.

- Peri Masalları Dönemi: Dönem beş yaşından sekiz-dokuz yaşına kadar sürmektedir. “Büyülü düşünüş yaşı” olarak da adlandırılabilecek bu dönemde özellikle peri masalları dikkat çekmekte, masal kahramanları ile özdeşleşme görülmektedir.

- Gerçeklere Yönelme Dönemi: Dokuz yaşından başlayarak on iki yaşına kadar süren bu dönemde masallardan uzaklaşarak daha gerçekçi konulara yönelmenin başladığı görülmektedir. Çocuk gerçek dünyaya ilişkin verilere alışmakta ve okuduğu eserlerde de bunu aramaktadır. Bu sebeple güncel olaylara ilişkin yazılar daha çok ilgisini çekmektedir. Geçiş dönemi özelliği sebebiyle bu yaş grubundaki çocuklarda masallara ilginin devamı görülebileceği gibi macera konularını işleyen eserlere de yönelme görülebilir.

- Macera Dönemi: On iki yaşından on dört-on beş yaşına kadar sürmektedir. Ergenlik öncesinde kişiliğin şekillenmeye başlandığı bu dönemde “bağımsız olma” ve “meydan okuma” duyguları sebebiyle macera, seyahat ve duygusal konulara yatkınlık görülebilmektedir.

- Olgunluk Dönemi: Bu dönemde bulunan on dört-on yedi yaş grubundaki öğrencilerde, iç dünyanın farkına varma, değer ölçülerini yerleştirme ve hayata ilişkin planlar yapılmaya başlamaktadır. Öğrencilerin okuma ilgileri çoğunlukla zihinsel içerikli maceralara, seyahat konularına, tarihi olaylara, biyografilere, aşk öyküleri ve güncel konulara yöneliktir. Edebiyat, şiir ve ilgi duyulan meslekle ilgili okumalar da bu dönemde yoğunlaşmaktadır.

Bamberger (1990, s.17-18) kitaba ve okumaya karşı ilgi dönemlerini Beinlich’in (1970) sınıflamasına dayalı olarak iki yaşından başlayarak aşamalandırır ve ilk dönemde resimli kitapların önemine dikkat çeker. Bu sınıflamayı aşağıdaki başlıklarla değerlendirmek mümkündür:

1. Resimli kitap ve küçük çocuk tekerlemeleri çağı (2’den 5 veya 6’ya kadar): Bütünüyle kişiselliğin ve bencilliğin egemen olduğu bu dönemde çocuk, resimli kitaplara ve tekerlemelere ilgi duyar. Tekerlemelerin müzikal yönü de çocukların ilgisini çeker.

2. Peri masalları yaşı (5’ten 8 veya 9’a kadar): Çocuk hayal dünyasına yoğun bir hassasiyet gösterir. Yakın çevre ile ilgili peri masalları öncelikle ilgisini çeker. Zaman ilerledikçe düş ile gerçek arasındaki ayrıma varır ve uzak ülkelerden gelen hikâyelere ilgi duyar. Ritim ve kafiye duygusunun gelişmesiyle birlikte şiirden hoşlanmaya başlar.

3. Gerçekleri okuma, çevre ile ilgili hikâyeler yaşı (9’dan 12’ye kadar): Çocuk bu dönemle birlikte reel dünyaya alışmaya başlar. Merak duygusunun artmasıyla birlikte sorularına cevap aramaya başlar. Geçiş döneminde peri masallarına ilgi sürse de macera konulu eserlere ilgi öne çıkmaya başlar.

4. Macera hikâyesi yaşı (12’den 14 veya 15’e kadar): Ergenlik öncesinde kişilik yerleşmeye başlar. Kız öğrencilerde duygusal konulara olan ilgi belirginleşir. Macera kitapları, duygusal konular ve seyahat kitapları bu dönemde ilgi çekiçi hâle gelir.

5. Olgunluk yılları veya okuma geliştirmenin edebî-estetik alanı (14’ten 17’ye kadar): Kimliğin, değer yargıların şekillenmeye başlamasıyla birlikte zihinsel içeriği daha fazla olan macera kitapları, seyahat kitapları, tarihî romanlar, biyografiler, aşk hikâyeleri, günlük olaylarla ilgili konular ve meslekler ilgi çekmeye başlar.

Bamberger bu sınıflama doğrultusunda okurları da romantik, gerçekçi, entelektüel ve estetik tip okur olmak üzere dört grupta değerlendirir. Romantik tip, büyüleyici konuları tercih eden 9-11 yaş dönemi okurlarıdır. Gerçekçi tip, hayalî konulardan pek hoşlanmaz ve çoğunlukla ikinci ve dördüncü okuma aşamalarında görülür. Entelektüel tip, öğretici materyallerden hoşlanır ve nedenleri araştırır. Bu sebeple edebî olmayan kitaplara daha çok ilgi duyar. Dördüncü ve beşinci okuma dönemlerinde bu tip okurlara rastlamak olasıdır. Estetik tip, çoğunlukla ritim, ses ve kafiyeden hoşlanır. Đlgi şiirler üzerinedir. Sık olmasa da her okuma aşamasında bulunan okurda görülebilir (Bamberger, 1990, s.19).

Kız ve erkek öğrencilerin ilgi farklılaşmasında özellikle, ilköğretim ikinci kademede bulunan kız öğrencilerin daha çok aşk, serüven romanları ve tarihî konulara ilgi duydukları belirtilmektedir. Bilim kurgu, spor, tarih ve savaş konuları ise erkek öğrencilerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca bu dönemde gazete gibi süreli

yayınlara erkek öğrenciler kız öğrencilerden daha çok zaman ayırmaktadır. Bu dönemdeki öğrenciler müzik, magazin gibi popüler gençlik konularına ve bu konudaki eserlere ilgi duymaktadırlar (Guthrie ve Greaney, 1991, s.79-80).

Çocuklarda okuma alışkanlığının kazanılması ve kitap sevgisinin oluşmasında eserlerin içerik özelliklerine dikkat çeken Gürel, Temizyürek ve Şahbaz (2007, s.36), millî ve evrensel nitelikteki konuların çocuklara okutulmasının önemine değinir. Çeşitli sınıflamalar yapılsa da çocuklarda görülen okuma ilgisinin farklı yaş gruplarında yansımalarının değişebileceği unutulmamalıdır. Đlgi; kişisel özellikler, çevre etkisi ve dönemin moda olan kitaplarına göre de değişebilmektedir. Ayrıca çocukların hem kendileri hem de yetişkinler için yazılmış eserlere ilgi duydukları düşünüldüğünde bu değişiklik daha belirgin olarak hissedilebilecektir (Meriç, 1987, s.3-4). Đlginin bazı dönemlerde belirgin konulara yönelmesi sebebiyle bu türdeki eserlerin çocuklara tavsiye edilmesi önemlidir. Ancak okuma gelişiminin sürdürülebilmesi için masallardan fabl, destan, efsane, roman, hikâye, gezi, hatıra, biyografi, şiir, çocuk gazete ve dergilerine kadar geniş bir yelpazedeki ürünler çocuklara tanıtılmalı ve okutulmalıdır.

Genel anlamıyla okumaya yönelik ilgide bireysel farklılıklara bağlı olarak gelişen tutumların ve motivasyonun etkisi bilinmektedir. Ancak okuduğunu anlama sürecinde ilgiler de etkili olmaktadır. Ayrıca metne karşı duyulan ilginin kişinin kavramsal gelişimi ve anlama sürecini etkilediği ortaya çıkarılmıştır (Guthrie ve Wigfield, 1999, s.200-201).

Đlköğretimin ilerleyen yıllarında, özellikle ilköğretim ikinci kademeye geçen öğrencilerde okuma tutumu ve ilgisinin azaldığı yönünde tespitler yapılmıştır. Ancak, öğrencilerin bu dönemden itibaren aslında yoğun olarak akademik okumalara yöneldiği ve eğitim süreciyle birlikte okuma stratejilerini kullanabilir düzeye gelmeye başladığı düşünüldüğünde bütünüyle okumadan uzaklaşıldığını söylemek mümkün değildir. Yine yapılan araştırmalar bu dönemde öğrencilerin korku, spor, mizah ve serüven-macera konulu eserleri okumaktan keyif aldıklarını ortaya koymaktadır. Bu açıdan bakıldığında azalan ilginin özellikle ilgi duyulan metinlerle yapılacak çalışmalarla tekrar arttırılabileceği düşünülebilir (Ivey ve Broaddus, 2000, s.68-70). Hatta bu ilgi azlığı doğrudan okuduğunu anlama becerisindeki eksikliklerden de kaynaklanabilmektedir. Đlköğretim ikinci kademe seviyesinde bile

bazı öğrencilerde temel okuduğunu anlama problemleri devam edebilmektedir (McCray, 2001, s.298; McCray vd., 2001, s.17). Đlgiyi yeniden okumaya çekme sürecinde gazeteler de bir eğitim aracı olarak sınıf içinde kullanılabilir (Street, 2002, s.131). Farklı metinler öğrencilerin ilgilerini yeniden okumaya çekecektir.