• Sonuç bulunamadı

1.3. ÇOCUK KİTAPLARI VE NİTELİKLERİ

1.3.4. Çizgi Roman

Çizgi romanlar çocukların zevkle okuduğu eserler arasındadır. Çizgi roman, konuyu ve olaylar zincirini kesintisiz olarak resimleme yöntemiyle okuyucuya sunan

romandır (TDK, 2005: 442). Çizgi öykülerden doğmuş olmakla birlikte sonradan kendi başlarına bir kitle iletişim aracı benliğine kavuşmuşlardır. Çizgi romanlar dergi veya kitap biçiminde olabilirler. Bir ya da birkaç öykü içerirler (Tuncer, 1993: 28). Çizgi romanlarda resim yazıdan daha ağır basar. Bu nedenle özellikle çocuklar için çok ilgi çekicidir.

Çizgi romanların kahramanları insanların yanında hayvanlar da olabilir.

Kahramanların sözleri, düşünceleri ardışık resimlerden oluşturulan bir plan çerçevesinde aktarılır. Konuşmalar bir kabarcık ya da balon içinde verilir. Çizgi romanlarda, birtakım özel işaretler de zamanla uluslararası bir önem kazanmıştır. Örnek olarak; kalpler aşkı, soru işareti şaşkınlığı ya da bilgisizliği, notalar müziği, ünlem işareti şaşkınlığı, spiral, yıldız, daireler baş dönmesi ve kendini kaybetme gibi durumları, başta damlacıklar terlemeyi vb. sembolize etmektedir (Tuncer, 1993: 38).

Çizgi romanlar, 18. yüzyılda varlık göstermeye başlar. William Hogart, çizgi roman tarihinin başlamasına öncülük eden önemli bir isimdir. Dünyada ilk özgün çizgi roman New Fund (1935)’dur. Çizgileri, dilinin sadeliği ile kendi sanatını yaratan çizgi romanlar, zamanla tüm dünyada etkisini göstermeye başlamıştır. Masalların etkisi, uzun süre çizgi romanların üzerinden kalkmamıştır. Masallarda karşılaşılan olağanüstü olaylar ve kahramanlar, çizgi romanda resme bürünür. Pek çok zorlu ortam ve durumdan kolaylıkla sıyrılan kahramanlar, gerçekdışı kişilikleri ile okuyucusunu cezbeder. Bunların yanında gerçekçiliği ön plana almış, gündelik konuları anlatan çizgi romanlara da rastlanmaktadır.

Çizgi romanın Türkiye tarihine bakıldığında ilk örneklerin Cumhuriyet’ten hemen önce verildiği gözlenir. Ciddi çalışmaların ise ancak 1940’lı yıllarda Kara Maske ile başladığı görülmektedir. Çocuk Dünyası dergisinin bir eki olarak piyasaya sürülen Kara Maske, bu alanda öncüdür. Aynı zamanda çeviri bir eserdir. Bu eser ile başlayan çizgi roman serüveni, ardından gelecek pek çok çizgi romana öncülük etmiştir. Yıllar içinde inişli çıkışlı bir ilerleme gösteren çizgi roman kültürümüzün çeviri eserlerden yerli eserlere doğru kaydığı da görülmektedir. Mandrake, Tarzan çizgi romanları bağımsız yayınlar olmasalar da Bin Bir Roman dergisiyle yayın hayatına girmiştir. İlk yerli çizgi roman ise Türk kahramanı Köroğlu (1953) adlı eserdir. Karaoğlan, Timur, Akbulut Kaan, Kızıltuğ, Alptekin, Tarkan, Tolga, Bahadır, Baytekin, Malkoçoğlu, Kara Murat gibi çizgi romanlar konusunu yerli kahramanlardan alır (Yalçın ve Aktaş, 2005:

173). Günümüzde çizgi romanların sayısı başlangıçtan çok fazladır. Çocuk edebiyatına olan ilginin ve çocuğa olan saygının artmasıyla birlikte çocuklar için hazırlanan çizgi

romanlar da yetişkinlerinkinden ayrılmaktadır. Başta çeviri odaklı olsa da zamanla bu konuda da edebiyat özüne dönmüştür.

Türkiye’de yerli çizgi romanlar da zamanla kendilerini gösterme fırsatı bulmuşlardır. Bu çizgi romanlar, başlarda Kara Murat tarzında, Osmanlı zamanında meydana gelmiş olayları milliyetçi duygularla ortaya koymuş eserlerdir. Yüzbaşı Volkan gibi eserler de çizgi roman piyasasında üst sıralarda yer bulmayı başarmıştır. Kaptan Venüs de adı anılması gereken çizgi romanlardan olmayı başarabilmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür Turizm Bakanlığı çocuklar için çizgi romanlar yayımlamışlardır. Seri halinde yayımlanan bu eserlerde, destanlar ve önemli şahsiyetler çizgi romanlaştırılmıştır.

Çizgi romanlar uzun bir süre mizahi ögeler taşıdığı ve çocuklara yönelik bir dal olarak algılandığı için hor görülmüştür. Siyasi anlayışların etkisiyle çizgi romanların yasaklandığı dönemler olmuştur. Gittikçe gelişen çizgi romanlar, çocukları olduğu kadar yetişkinleri de kendine çekmektedir. Çizgi romanlar en başta bol resimli oluşları ile çocuklar tarafından çok sevilir. Hareketin ve maceranın çizgi romanın doğasında oluşu ile sevilmesini kolaylaştırmaktadır. Kolay okunur ve sürükleyici olması, resimlerin yazıdan daha ön planda olması yine sevilme nedenleri arasındadır. Çizgi romanların bol resim içermesi onların kolay hazırlandığını düşündürebilir. Aksine, çocuk için hazırlanmış her eser gibi çizgi romanlar da işin uzmanları tarafından hazırlanmalıdır. Çocuk psikolojisi bu eserlerde göz ardı edilmemelidir. Günümüzün teknolojik olanaklarıyla bu eserlerin basımının da kolaylaştığı görülmektedir. Basım kalitesindeki yükseliş de göze çarpmaktadır. Çocuklarla ilgili eserler artık ilgi odağı olmuş, eserler birer ticari nesne konumuna sokulmaya başlanmıştır. Çizgi romanlarda da aynı durum söz konusudur. Özellikle çocuk kitapları için bilinçli birer okuyucu ve ebeveyn olmak bu nedenle önemlidir.

Çizgi romanlar zaman zaman çocukların gelişim özelliklerine uygun olup olmadıkları, zamanlarını boşa harcadıkları, estetik zevklerini bozdukları gibi konularda eleştirilmişlerdir. Hatta çocukları suça ittiği konusunda ciddi olarak hedef gösterilmişlerdir. Bu nedenlerle, belli dönemlerde ülkemizde ve başka ülkelerde yasaklandıkları görülmüştür. Araştırmacılar, çizgi romanların fayda ve zararları konusunda kesin bir yargıya henüz varamamışlardır; fakat çizgi romanlar ciddi çalışmalara ve araştırmalara konu olmaktadır. Yapılan eleştirilerin üzerine, çizgi romanların yayımlanması için ABD’de ‘Çizgi Roman Yayım Kuralları’

oluşturulmuştur. Bu kurallara göre;

1.Öyküler daima iyinin, doğrunun ve haklının zaferiyle bitmelidir.

2.Metin ve resimlemede seks, uyuşturucular ve içki gibi konular özendirilmemelidir.

3.Irk ve din ayrımcılığı yapılmamalıdır.

4.Kanun koyucular ve uygulayıcılar hiçbir zaman saygınlıklarını kaybetmemelidir.

5.Bayağı dil kullanılmamalıdır.

6.Resimlerde suçu ayrıntılı biçimde göstermek ya da kanlı ve ürkütücü sahneler çizmek yasaklanmıştır.

7.Kadınlar realist çizilmeli, gereksiz abartmalardan kaçınılmalıdır.

8.Hiçbir roman başlığında ‘dehşet, korku’ sözcükleri kullanılmamalıdır.

9.Kötülükle ilgili öyküler ancak bir ahlak değerini vurgulayacaksa kabul edilecektir. Hiçbir zaman kötü, ayartan ve okuyucunun aklını çelen bir biçimde gösterilmemelidir.

10.Fiziksel bozukluk ve kusurları küçültücü davranışlar içine girilmemeye özen gösterilmelidir.

11.Mümkün olduğu kadar düzgün gramer kullanılmalıdır.

12.Aşırı cürüm sahneleri (işkence, aşırı bıçak-tabanca oyunları, fiziki acı vb.) yasaklanmıştır.

13.Çıplaklık her biçimiyle yasaklanmıştır; ima edici, şehvetli resimleme yapılmamalıdır (Tuncer, 1993: 88-92).

Bu maddelerle amaçlanan, eserlerin kalitesini ve niteliklerini arttırmaktır. Daha pek çok kuralın içinden seçilen ve çocuk gelişimi ile yakından ilgisi bulunan bu kurallar, dünyada yayımlanan pek çok çizgi roman için sabit kurallar haline gelmiştir.

Bu kurallar okuyucunun yaşı önemsenmeden evrensel ve toplumsal kurallar göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Söz konusu çocuk çizgi romanları olduğundan, bahsedilecek başka ilkeler de olacaktır.

Anlatım olarak çizgi romanlar, balonlara, kutucuklara yazma geleneği sebebiyle bir romana göre daha sınırlıdır. Bu nedenle uzun tasvirler ve tahlillere rastlanmaz. Aynı zamanda, kısa sürede okunabildiklerinden eğlence unsuru haline gelebilme özelliğine sahiptirler. Çocuklar için oluşturulmuş çizgi romanlar, çocukların hareket ve macera isteğini doyurmalıdır. Çocuklar, oyun ile tamamlanamayan bu ihtiyaçlarını bu eserler ile tamamlayabilmelidir. Öyküler kısa olmalı, olaylar hızlı gelişmelidir. Bu nedenle

maceraya yönelen, güldürü ögesini eksik etmeyen çizgi romanlar çocuklar tarafından zevkle okunur.

Eserin kompozisyonunda sayfa düzeni bir gazete ya da romana göre daha esneklik göstermektedir. Çizimler ise tamamen yazarın özgürlüğündedir. Yine de resimler, anlatılan olayla bütünlük içerisinde bulunmalıdır. Küçük çocuklar da resimlerden zevk alabilmelidir. Bu resimlerin çekiciliği çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmada büyük rol oynar. Çizgi romandaki resimler yazılan metinlerle uyumlu olmalıdır. Resimler, grafik olarak birbirine uyumlu ve estetik yönden değerli olmalıdır. Özellikle çocuklar için hazırlanan bu tür eserlerde onların yaş seviyesine uygun resimlendirmeler yapılmalıdır.

Ayrıca, bu eserlerin kolay satın alınabilir olması diğer çocuk eserleri arasında ayırt edicidir. Ucuz olmasının dezavantajı olarak tek okuma aracı haline de gelmemelidir. Her türlü eser gibi çizgi romanlar da tek okuma aracı olarak kalırlarsa çocuğun ruhsal ve zihinsel gelişmesine bir katkı yapmayacakları gibi, yetişkin çağında onları yalnızca foto-roman okuyucusu haline sokar, daha ileriki seviyedeki eserlere ulaşmasını engeller (Yörükoğlu, 2003: 96).

Çizgi romanlar çocuğun sosyalleşmesine de katkı sağlayacak nitelikte olmalıdır.

Çocuğun kahramanla özdeşleşmesine olanağı vererek bir gruba kabul edilmek, başarılı olmak gibi ihtiyaçlarını doyurmalıdır. Çocuğun hayal gücüne hitap etmeli, bilgi yığını şeklinde oluşturulmamalıdır. Hayalleri desteklemesinin yanında, içinde yaşadığı toplumun özelliklerini birleştirebilmelidir. İnsan sevgisi, büyüğe saygı, hayvan sevgisi, doğa sevgisi, eşitlik fikirleri, çocuğa resimler ve konuşmalar aracılığı ile aşılanabilir.

Metindeki konuşmalarla kahramanlar birbiriyle uyuşmalı, eser bir bütünlük göstermelidir. Topluma ters düşecek kahramanlar barındıran çizgi romanlar, çocuğun toplumla bütünleşmesine katkı sağlayamayacaktır.

Konuşmalarda yazım ve noktalama kurallarına uyulması tartışılmaz bir kural olarak görülmelidir. Eser, aynı zamanda sözcük dağarcığının gelişimine yardımcı olmalıdır. Eserde yer alan temalar, okuyucunun çocuk olduğu unutulmadan onların seviyesine uygun olarak düzenlenmelidir. İyilik, kötülük temalarının kullanıldığı durumlarda çizgiler bir romana göre, kahramanları canlandırmada çok etkili olabilmektedir. Daha çok tarihî dönemlerin ya da kahramanların anlatıldığı çizgi romanlarda görülen ölüm ve savaş temalarının resmedilmesi, okuyucu kitlesinin yaşı nedeniyle özenle yapılmalıdır.