• Sonuç bulunamadı

2.11. İlgili Çalışmalar

2.11.3. Çatışma Yönetim Stratejileri İle İlgili Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar

Gümüşeli (1994)’nin “İzmir Ortaöğretim Okulları Yöneticilerinin Öğretmenler İle Aralarındaki Çatışmaları Yönetme Biçimleri” adlı araştırmasında; İzmir İli orta öğretim okulu müdür ve öğretmenlerinin algılarına dayanarak müdürlerin öğretmenler ile aralarında çıkan çatışmaları yönetmede kullandıkları stiller değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda: okul müdürleri çatışma yönetimi stillerinden tümleştirme stilini ‘her zaman’, ödün verme ve kaçınma stillerini ‘arasıra’, hükmetme stilini ‘az’, uzlaşma stilini ise ‘çoğunlukla’ kullandıklarını algılamıştır. Öğretmenler ise, okul müdürlerinin tümleştirme ve uzlaşma stillerini ‘çoğunlukla’, ödün verme ve kaçınma stillerini ‘arasıra’, hükmetme stilini ise ‘az’ derecede kullandıklarını algılamışlardır. Okul türü, çevresi, büyüklüğü, mezun olunan okul, cinsiyet, yaş, meslek kıdemi, okuldaki kıdem gibi değişkenler müdürlerin kullandıkları çatışma yönetimi stili derecelerine ilişkin algılarında istatistiksel bakımdan anlamlı bir farklılık yaratmamıştır. Bütün değişkenlere ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerde en fazla kullanılan stil sıralamasında ilk sırayı tümleştirme (Bütünleştirme), ikinci sırayı da uzlaşma almıştır. En az kullanılan stil ise hükmetme stili olmuştur.

Özmen (1997)’in “Fırat ve İnönü Üniversiteleri’nde Örgütsel Çatışmalar ve Çatışma Yönetimi Yaklaşımları” adlı araştırmasında; Fırat ve İnönü Üniversiteleri’nde görev yapmakta olan akademik personelin görüşlerine dayanak çatışmaların yaşanma yoğunluğunu ve çatışma yönetimi stratejilerinin düzeylerini saptamayı amaçlamıştır. Araştırma sonunda: çatışmaların genellikle orta düzeyde gerçekleştiği belirlenmiştir. Çatışmaları yönetmede ise sırasıyla; bütünleştirme, uzlaşma, ödün verme, kaçınma ve hükmetme stratejileri kullanılmaktadır. Akademik personel içinde okutman ve öğretim görevlileri, diğer gruplara göre tüm örgütsel çatışma türlerini daha çok yaşadıkları ve çatışma yönetim yaklaşımlarına çoğunlukla daha az başvurdukları belirlenmiştir.

Ural (1997)’ın “İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Öğretmenlerle Aralarındaki Çatışmaları Yönetme Yöntemleri” adlı araştırmasında; ilköğretim okullarında görev yapan yöneticilerin, öğretmenler ile aralarındaki çatışmaları yönetmede; problem çözme, kaçınma, ödün verme, uzlaşma ve hükmetme yöntemlerini kullanma derecelerini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Araştırma sonunda: ilköğretim Okulu yöneticilerinin öğretmenlerle aralarındaki çatışmaları yönetmede problem çözme ve uzlaşma yöntemlerini her zaman; kaçınma yöntemini genellikle ve ara sıra; ödün verme yöntemini ara sıra kullandıkları; hükmetme yöntemini ise hiçbir zaman kullanmadıklarını belirtmişlerdir. İlköğretim Okulu yöneticilerinin çatışmaları yönetmede 1. ve 2. kademe öğretmenlerine göre, kaçınma, ödün verme ve hükmetme yöntemlerini kullanmada anlamlı fark bulunurken; problem çözme ve uzlaşma yöntemlerin kullanmada ise anlamlı fark bulunamamıştır. İlköğretim Okulu yöneticilerinin; görevli oldukları ilköğretim kademesi, yöneticilik eğitimleri, yöneticilik kıdemleri, çalışmakta oldukları okuldaki yöneticilik süreleri, çalışmakta oldukları okuldaki öğretmen sayısı ve çalışmakta oldukları okulun bulunduğu yerleşim birimi değişkenlerinin öğretmenlerle aralarındaki çatışmaları yönetmede kullandıkları yöntemler üzerinde etkili olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Çalışkan (1999)’ın “İzmir’de İlköğretim Okullarının ve Yöneticilerinin Özellikleri ve Örgütsel Çatışma Düzeyleri” adlı araştırmasında; İzmir ilinde 20’si merkez ilçelerde ve 36’sı da öteki ilçelerde olmak üzere 56 ilköğretim okulunda

görev yapan yönetici ve öğretmeni kapsayan bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonucunda; ilköğretim okullarında algılanan örgütsel çatışma düzeyleri, okulların türüne (resmi ya da özel), bulunduğu yere, hizmet yılına, sekiz yıllık zorunlu eğitimin kabul edildiği tarih olan 16.08.1997 tarihinden önce ya da sonra ilköğretim okulu olmasına, bu okullarda her iki kademenin bulunup bulunmamasına, yapılan eğitim-öğretimin ikili ya da tam gün olmasına, okulda görev yapan müdür yardımcısı ve öğretmen sayısına ve her iki kademenin aynı öğretmenler odasını kullanıp kullanmamasına göre önemli farklılıklar bulunmuştur. İlköğretim okullarında algılanan örgütsel çatışma düzeyleri, öğretmenlerin yaşına ve hizmet süresine göre anlamlı düzeyinde farklılık göstermektedir.

Aksu (2001)’nun “Buca Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanlarının Örgütsel Çatışmaya İlişkin Algıları” adlı araştırmasında; İzmir'de 1999-2000 öğretim yılında D.E.Ü. Buca Eğitim Fakültesi'nde 210 kadrolu öğretim elemanlarının örgütsel çatışmayı algılama düzeylerini ve bu algılama düzeyleri ile öğretim elemanlarına ilişkin bazı kişisel değişkenler arasında anlamlı farklılıklar bulunup bulunmadığını incelemiştir. Araştırma sonunda; öğretim elemanlarının algılarına göre en önemli çatışma kaynağı; görevle ilgili yeterli malzeme donanımının yetersizliği ve öğretim elemanları arasındaki iletişimi destekleyen etkinliklerin azlığıdır. Öğretim elemanlarının çatışmayı algılamaları üniversiteden önce başka kurumda çalışıp çalışmamalarına ve cinsiyetlerini göre anlamlı farklılık göstermemektedir. Profesörler, örgütsel çatışmayı öğretim görevlileri, araştırma görevlileri, uzman ve okutmanlardan farklı algılamaktadırlar. Örgütsel çatışmayı, en alt kıdem grubundaki öğretim elemanları en düşük düzeyde algılamaktadırlar.

Uğurlu (2001)’nun “İlköğretim Okulu Müdürlerinin Çatışma Yönetme Stilleri (İzmir Metropol Alanı Örneği)” adlı araştırmasında; ilköğretim okulu müdürlerinin kullandıkları çatışma yönetme stillerini öğretmen algılarına göre değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda; müdürlerin en çok kullandıkları çatışma yönetim stili tümleştirme (Bütünleştirme), en az kullandıkları çatışma yönetim stili ise hükmetmedir. Okulların bulunduğu yerin sosyo-ekonomik düzeyine göre müdürlerin kullandığı çatışma yönetme stilleri tümleştirme (Bütünleştirme), ödün verme ve

uzlaşma alt boyutlarında anlamlı farklılık göstermektedir. Öğretmenlerin cinsiyetine göre; müdürlerin kullandıkları çatışma yönetme stillerinde anlamlı farklılık saptanmamıştır. Öğretmenlerin kıdemine göre, müdürlerin kullandığı çatışma yönetme stillerinden tümleştirme ve hükmetme alt boyutlarına ilişkin öğretmen algılarında anlamlı farklılık saptanmıştır. Öğretmenlerin branşına göre müdürlerin kullandığı çatışma yönetme stillerinden hükmetme alt boyutuna ilişkin öğretmen algılarında anlamlı farklılık saptanmıştır. En son mezun olunan okulun düzeyine göre, müdürlerin kullandıkları çatışma yönetme stillerinden tümleştirme (Bütünleştirme), ödün verme ve uzlaşma alt boyutuna ilişkin öğretmen algılarında anlamlı farklılıklar saptanmıştır.

Atay (2002)’ın “ Okul Müdürlerini Duygusal Zekâ Düzeyleri ile Çatışmaları Çözümleme Stratejileri Arasındaki İlişki” adlı araştırmasında; ilköğretim okulu müdürlerinin duygusal zekâ düzeyleri ile çatışmaları çözümleme stratejileri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırma sonucunda; Duygusal zekâ alt boyutları ile çatışmaları çözümleme stratejileri arasında anlamlı ilişki gözlenmiştir. İlköğretim okulu müdürlerinin öz bilinç puanı yükseldikçe kaçınma, anlaşma ve destekleme; duyguları yönetme puanı yükseldikçe anlaşma ve destekleme; motivasyon puanı yükseldikçe kaçınma, anlaşma ve destekleme; empati puanı yükseldikçe mecbur etme, anlaşma, taviz verme ve destekleme; sosyal puanı yükseldikçe kaçınma ve destekleme stratejilerini kullanma eğiliminin artacağı görülmektedir.

Yıldırım (2003)’ın “İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Empatik Eğilimleri ve Empatik Becerileri ile Çatışma Yönetimi Stratejileri Arasındaki İlişki (Ankara İli Örneği)” adlı araştırmasında; ilköğretim okulu yöneticilerinin empatik eğilimi ve becerileri ile çatışma yönetimi stratejileri arasındaki ilişkiye yönelik yönetici ve öğretmen görüşlerini belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonucunda; yöneticilerin çatışma yönetimi stratejileri ‘tümleştirme’, ‘uzlaşma’, ‘kaçınma’, ‘ödün verme’, ‘hükmetme’ yönetici ve öğretmen değerlendirmelerine göre aynı önem sırasında olduğu görülmektedir. İlköğretim okulu yöneticilerinin çatışma yönetimi stratejilerinden en çok ‘tümleştirme’ (Bütünleştirme) stratejisini kullandıkları bulunmuştur. Yönetici ve öğretmenlerin ‘tümleştirme’ (Bütünleştirme) ve ‘uzlaşma’

stratejilerine ilişkin değerlendirmeleri arasında fark olduğu görülmektedir. ‘Ödün verme’, ‘hükmetme’ ve ‘kaçınma’ stratejilerine ilişkin yönetici ve öğretmen değerlendirmeleri arasında belirgin bir fark olmadığı bulunmuştur. Yöneticilerin yöneticilik kıdemleri, seminere katılma ve mezuniyet durumları ile çatışma yönetimi stratejilerinin beş boyutuna ilişkin yönetici ve öğretmen değerlendirmeleri arasında fark bulunamamıştır.

Yıldız (2003)’ın “Farklı Kültürlerden Gelen İngilizce Okutmanlarının Sınıf İçinde Karşılaştığı Sorunlar ve Sınıf İçi Çatışma Yönetim Biçimleri” adlı araştırmasında; üniversite İngilizce hazırlık sınıflarında ortaya çıkan sorunların kaynaklarını belirlenerek, çatışmaları yönetmedeki stillerin kullanılma dereceleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda; stillerin kullanılma derecesi bakımından, öğretim elemanlarının algısı, Hükmetme ve kaçınma stilleri için ‘Arasıra’ iken, Tümleştirme, ödün verme ve Uzlaşma stilleri için ‘Çoğunlukla’ şeklindedir. Öğrencilerin algısına göre Türk öğretim elemanları Hükmetme ve Kaçınma stillerini ‘Arasıra’ kullanırken, Tümleştirme, ödün verme ve Uzlaşma stillerini ‘Çoğunlukla’ kullanmaktadırlar. Öğrencilerin yabancı öğretim elemanları için algıları ise, Hükmetme, Tümleştirme, Kaçınma ve Ödün verme stillerini ‘Arasıra’ kullandıkları şeklinde olup, sadece Uzlaşma stilini çoğunlukla kullandıkları ileri sürülmüştür. Farklı kültürlerden öğretim elemanlarının stilleri kullanma algılarında, Hükmetme stilinde anlamlı farklılık olduğunu belirlenmiştir. Öğrencilerin algısına göre ise, kaçınma stili dışında diğer 4 stil için anlamlı farklılık olduğu görülmektedir.

Gümüşeli (2004)’nin “İlköğretim Okulu müdürlerinin Çatışma Yönetimi Stilleri ile Öğretmenlerin İş Doyumları Arasındaki İlişki” adlı araştırmasında; öğretmen algılarına göre, okul müdürlerinin en sık ve en az kullandıkları çatışma yönetimi stillerini belirlemek ve okul müdürlerinin kullandıkları çatışma yönetimi stilleri ile öğretmenlerin iş doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırma sonucunda; Okul müdürlerinin en sık kullandığı çatışma yönetim stillerinin kaçınma ve hükmetme; en az kullandıkları stilin ise ödün verme olduğu ortaya çıkmıştır. İlköğretim okulu müdürlerinin kullandıkları tümleştirme, uzlaştırma

ve ödün verme stilleri ile öğretmenlerin iş doyum düzeyleri arasında olumlu; buna karsın hükmetme stili ile olumsuz bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

Yapıcı ve Göktürk (2005)’ün “Okul Yöneticilerinin Güç Mesafesi Ve Kolektif Bireysel Algı Düzeyleri, Çatışma Yönetim Stratejileri Ve Seçilen Çatışma Stillerinin Örgüt Kültürünü Etkileme Düzeyi Arasındaki İlişki” adlı araştırmasında; okul müdürlerinin kültürel değerlerden güç mesafesiyle kolektif-bireysel algı düzeyleri ve çatışma yönetim stratejileri ve okul kültürü arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma sonucunda; okul müdürlerinin sahip olduğu bireysel kültürel değerleri ve seçtikleri çatışma yönetimi stilleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.

Mirzeoğlu (2005)’nun “Örgütsel Çatışma ve Yönetimi: Spor Eğitimi Veren Yükseköğretim Kurumlarında Bir Uygulama” adlı araştırmasında; spor eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarında görev yapan yöneticilerin, çalışanlar arasında çatışma çıkması durumunda kullandıkları çatışma yönetim sitillerini belirlemeyi ve yönetici- öğretim elemanı görüşlerini karşılaştırmayı amaçlamıştır. Araştırma sonucunda; spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarında yöneticilerin çatışma yönetiminde öncelik sırasına göre problem çözme, uzlaşma, ödün verme, kaçınma ve hükmetme sitillerini kullandıkları, “problem çözme” ve “uzlaşma” sitilleri hakkında öğretim elemanlarının görüşleri ile yönetici görüşleri arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Aynı sitiller açısından yönetici ve öğretim elemanlarının unvan durumlarına göre gruplar arasında anlamlı fark bulunmuştur.

Abacıoğlu (2005)’nun “Okul Müdürlerinin Çatışma Yönetimi Stilleri İle Okul Kültürü Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı araştırmasında; okul müdürlerinin kullandıkları çatışma yönetim stilleri ile okul kültürünün gerçekleşme derecelerini demografik değişkenler bakımından belirlemek ve okul müdürlerinin kullandıkları çatışma yönetimi stilleri ile okul kültürünü oluşturan boyutları arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırma sonucunda; okul müdürlerinin algılarına göre çatışmaları yönetmede tümleştirme stilini ‘her zaman’, uzlaşma stilini ‘çoğunlukla’, ödün verme ve kaçınma stillerini ‘ara sıra’, hükmetme stilini ise ‘az’ kullandıkları belirlenmiştir.

Okul türü, cinsiyet, okul müdürünün mezun olduğu okul ve okul müdürünün deneyim süresi değişkenlerine göre müdürlerin çatışma yönetimi stillerini kullanma dereceleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Okul büyüklüğü ve yaş değişkenine göre ortalamalar arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Okul türü, yaş, ve deneyim süresi değişkenlerine göre okul kültürünün gerçekleşme dereceleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Okul büyüklüğü, cinsiyet ve okul müdürünün mezun olduğu okul değişkenine göre arasında anlamlı fark bulunamamıştır.

Niederauer (2006)’in “Üniversite Üst Düzey Yöneticilerinin Kişilik Tipleri ve Örgütsel Çatışma Çözme Stilleri” adlı araştırma sonunda şu bulgulara varılmıştır; Yöneticiler çatışmaları çözmede birinci sırada bütünleştirme stilini, ikinci sırada uzlaşma çatışma çözme stilini, üçüncü sırada ödün verme ve hükmetme çatışma stillerini, dördüncü sırada kaçınma stillini kullanmaktadırlar. Yöneticilerin çatışma çözme stillerini kullanma dereceleri onların cinsiyetlerine göre önemli farklılık göstermemektedir. Yöneticilerin kişilik tipleri ve çatışma çözme stilleri arasında bazı stillerde anlamlı farklılıklar belirlenmiştir.

Özdemir ve Özdemir (2007)’in “Duygusal Zeka ve Çatışma Yönetimi Stratejileri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Üniversitede Çalışan Akademik ve İdari Personel Üzerine Uygulama” adlı araştırmasında; akademisyenlerin duygusal zeka boyutları ve kullandıkları çatışma yönetimi stratejileri arasındaki ilişkilerin saptaya ve incelemeye çalışmışlardır. Araştırma sonucunda; Çatışma yönetim stratejilerinde işbirliği ve uzlaşma stratejilerinin daha çok tercih edildiği ve çatışmaları yönetmede daha etkili olarak algılandıkları belirlenmiştir. Cinsiyet, yaş ve çalışma süresine göre çatışma yönetimi stratejisi tercihlerinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Medeni hale göre uzlaşma stratejisinde farklılık olduğu bulunmuştur. Eğitim durumuna göre işbirliği ve uzlaşma stratejilerinde anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Duygusal zeka boyutları ve kullandıkları çatışma yönetimi stratejileri arasındaki ilişkide; duygusal zekanın kendini motive etme boyutu ile işbirliği, hakimiyet kurma ve uzlaşma stratejileri arasında; empati boyutu ile hakimiyet kurma ve uzlaşma stratejileri ve sosyal beceriler boyutu ile işbirliği ve uzlaşma stratejileri arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.

Karataş (2007)’ın “Afyonkarahisar İli Merkez İlköğretim Okullarında Görev Yapan Sınıf Ve Branş Öğretmenlerinin Kurum İçi Çatışmaları Yönetim Biçemine İlişkin Görüşleri” adlı araştırmasında; ilköğretim okullarında görev yapan sınıf ve branş öğretmenlerinin karşılaştıkları kurum içi çatışmaları yönetim biçemleri araştırılmıştır. Araştırma sonucunda; Sınıf ve branş öğretmenlerinin kurum içi çatışmaları yönetim biçemleri ve bu biçemlerin cinsiyet, medeni durum ve yaş ve kıdem değişkenleri açısından anlamlı bir farkın olmadığı bulunmuştur.

Şahin (2007)’in “İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Kişiler Arası İletişim Becerileri ve Çatışma Yönetimi Stratejileri Arasındaki İlişki” adlı araştırmasında; ilköğretim okulu yöneticilerinin kişiler arası iletişim becerileri ve çatışma yönetimi stratejileri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırma sonucunda; ilköğretim okulu yöneticilerinin çatışma yönetimi stratejilerine ilişkin yönetici ve öğretmen görüşlerinin ise birbirini destekler nitelikte olduğu görülmektedir. Buna göre yöneticiler çatışma yönetimi sürecinde en fazla problem çözme stratejisini sonra sırasıyla uzlaşma, hükmetme ve kaçınma stratejilerini kullanmaktadırlar. Hem yönetici hem de öğretmenlerden elde edilen çoklu doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre ise kişiler arası iletişim becerilerinin çatışma yönetiminde çok önemli bir yordayıcı olduğu bulunmuştur.