• Sonuç bulunamadı

ALAK SÛRESİ. Mekke'de, 1. sırada nazil olmuştur. 19 ayettir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ALAK SÛRESİ. Mekke'de, 1. sırada nazil olmuştur. 19 ayettir."

Copied!
99
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ALAK SÛRESİ

Mekke'de, 1. sırada nazil olmuştur.

19 ayettir.

(2)

ِمﯾِﺟ ﱠرﻟا ِنﺎَطْﯾﱠﺷﻟا َنِﻣ ِﮫﱠﻠﻟﺎِﺑ ُذوُﻋ َٔا

ِمﯾِﺣ ﱠرﻟا ِنﻣ ْﺣ ﱠرﻟا ِﷲ ِم ْﺳِﺑ

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla

(3)

Birinci Ayet

(4)

Yaratan Rabbinin adıyla oku!

َقَﻠ َﺧ يِذﱠﻟا َكﱢﺑ َر ِمْﺳﺎِﺑ ْٔاَرْﻗِا

(5)

Mazi fiil: okudu

ْٔاَرْﻗِا

َٔاَرَﻗ

Muzari fiil: okuyor Emir fiil: oku

ُٔاَرْﻘَﯾ

ْٔاَرْﻗِا

(6)

Harf-i cerr: ile

َكﱢﺑ َر ِمْﺳﺎِﺑ

ِب

İsim: isim Car + mecrur: ismi ile

م ْﺳِا

ِم ْﺳﺎِﺑ

ِم ْﺳِا ِب

َكﱢﺑ َر

(7)

İsim: Rab

َكﱢﺑ َر ِمْﺳﺎِﺑ

ّب َر

Tamlama: senin Rabbin Tamlama: Rabbinin ismi

َكﱡﺑ َر

َكﱢﺑ َر ُم ْﺳِا

ِم ْﺳِا ِب

َكﱢﺑ َر

َكﱢﺑ َر ِمْﺳﺎِﺑ

Car + mecrur: Rabbinin ismi ile

(8)

İsm-i mevsul: O ki...

َقَﻠ َﺧ يِذﱠﻟا

يِذﱠﻟا

Mazi fiil: yarattı َقَﻠ َﺧ

(9)

Yaratan Rabbinin adıyla oku!

َقَﻠ َﺧ يِذﱠﻟا َكﱢﺑ َر ِمْﺳﺎِﺑ ْٔاَرْﻗِا

(10)

İkinci Ayet

(11)

O, insanı “alak”dan yarattı.

ٍقَﻠَﻋ ْنِﻣ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َقَﻠ َﺧ

(12)

Mazi fiil: yarattı

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َقَﻠَﺧ

َقَﻠ َﺧ

İsim: insan İnsanı yarattı

نﺎَﺳْﻧِٕا

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َقَﻠَﺧ

fiil mef ’ûl fâil

mansub

(13)

Harf-i cerr: -den, -dan

ٍقَﻠَﻋ ْنِﻣ

ْنِﻣ

İsim: kan pıhtısı, “alak”

Car + mecrur: “alak”dan

قَﻠَﻋ

ٍقَﻠَﻋ ْنِﻣ

(14)

O, insanı “alak”dan yarattı.

ٍقَﻠَﻋ ْنِﻣ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َقَﻠ َﺧ

(15)

Üçüncü Ayet

(16)

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

ُم َرْﻛَٔ ْﻻا َكﱡﺑ َر َو ْٔا َرْﻗِا

(17)

Mazi fiil: okudu

ْٔاَرْﻗِا

َٔاَرَﻗ

Muzari fiil: okuyor Emir fiil: oku

ُٔاَرْﻘَﯾ

ْٔاَرْﻗِا

(18)

İsim: Rab

ُم َرْﻛَٔ ْﻻا َكﱡﺑ َر َو

ّب َر

Tamlama: senin Rabbin İsm-i tafdil: en cömert

َكﱡﺑ َر

ُم َرْﻛَٔ ْﻻا

(19)

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

ُم َرْﻛَٔ ْﻻا َكﱡﺑ َر َو ْٔا َرْﻗِا

(20)

Dördüncü Ayet

(21)

O, kalemle yazmayı öğretendir.

ِمَﻠَﻘْﻟﺎِﺑ َمﱠﻠَﻋ يِذﱠﻟا

(22)

İsm-i mevsul: O ki...

َمﱠﻠَﻋ يِذﱠﻟا

يِذﱠﻟا

Mazi fiil: bildi َمِﻠَﻋ

َمﱠﻠَﻋ

Mazi fiil / tef’îl bâbı: bildirdi, öğretti

(23)

Harf-i cerr: ile

ِمَﻠَﻘْﻟﺎِﺑ

ِب

İsim: kalem مَﻠَﻗ

ِمَﻠَﻘْﻟﺎِﺑ

Car + mecrur: kalem ile

(24)

O, kalemle yazmayı öğretendir.

ِمَﻠَﻘْﻟﺎِﺑ َمﱠﻠَﻋ يِذﱠﻟا

(25)

Beşinci Ayet

(26)

İnsana bilmediğini öğretendir.

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ ﺎَﻣ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َمﱠﻠَﻋ

(27)

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َمﱠﻠَﻋ

Mazi fiil: bildi َمِﻠَﻋ

َمﱠﻠَﻋ

Mazi fiil / tef’îl bâbı: bildirdi, öğretti

نﺎَﺳْﻧِٕا

İsim: insan

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َمﱠﻠَﻋ

İnsana öğretti

fiil mef ’ûl fâil

mansub

(28)

Mazi fiil: bildi

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ

َمِﻠَﻋ

Muzari fiil: biliyor Cezm edatı + meczum muzari fiil: bilmedi

ُمَﻠ ْﻌَﯾ

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ

(29)

İsm-i mevsul: o şey

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ ﺎَﻣ

ﺎَﻣ

Bilmediği şeyi ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ ﺎَﻣ

(30)

İnsana bilmediğini öğretendir.

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ ﺎَﻣ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا َمﱠﻠَﻋ

(31)

Altıncı Ayet

(32)

Hayır, insan mutlaka azgınlık eder.

ﻰَﻐ ْطَﯾَﻟ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا ﱠنِٕا ﱠﻼَﻛ

(33)

Nefiy ve kınama harfi: Hayır, bilakis

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا ﱠنِٕا ﱠﻼَﻛ

ﱠﻼَﻛ

İsim: insan نﺎَﺳْﻧِٕا

َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا ﱠنِٕا

Şüphesiz insan

(34)

Mazi fiil: azgınlık etti, haddi aştı

ﻰَﻐ ْطَﯾَﻟ

ﻰَﻐَط

Muzari fiil: azgınlık eder ﻰَﻐ ْطَﯾ ﻰَﻐ ْطَﯾَﻟ

Mutlaka azgınlık eder

(35)

Hayır, insan mutlaka azgınlık eder.

ﻰَﻐ ْطَﯾَﻟ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا ﱠنِٕا ﱠﻼَﻛ

(36)

Yedinci Ayet

(37)

Kendini yeterli gördüğü için...

ﻰَﻧ ْﻐَﺗ ْﺳا ُهآ َر ْنَٔا

(38)

Mazi fiil: gördü, bildi, zannetti ىَٔا َر

Mef’ûl ilavesi: onu (kendisini) gördü ُهآ َر ﻰَﻧ ْﻐَﺗ ْﺳِا

Mazi fiil: ihtiyaç hissetmedi, muhtaç olmadı

ْنَٔا

Masdar harfi

(39)

Kendini yeterli gördüğü için...

ﻰَﻧ ْﻐَﺗ ْﺳا ُهآ َر ْنَٔا

(40)

Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

ﻰَﻧ ْﻐَﺗ ْﺳا ُهآ َر ْنَٔا . ﻰَﻐ ْطَﯾَﻟ َنﺎَﺳﻧِٕ ْﻻا ﱠنِٕا ﱠﻼَﻛ

Yedi ve sekizinci ayetler:

(41)

Sekizinci Ayet

(42)

Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.

ﻰَﻌ ْﺟﱡرﻟا َكﱢﺑ َر ﻰَﻟِٕا ﱠنِٕا

(43)

Tamlama: senin Rabbin

ﻰَﻟِٕا

Car + mecrur: Rabbine َكﱢﺑ َر ﻰَﻟِٕا ﻰَﻌ ْﺟﱡرﻟا

İsim: dönüş

َكﱡﺑ َر

Harf-i cerr: -e, -a

ﱠنِٕا

Tekid ve nasb harfi: şüphesiz

(44)

Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.

ﻰَﻌ ْﺟﱡرﻟا َكﱢﺑ َر ﻰَﻟِٕا ﱠنِٕا

(45)

Dokuzuncu Ayet

(46)

Sen, engelleyeni gördün mü?

ﻰَﮭْﻧَﯾ يِذﱠﻟا َتْﯾَٔا َرَٔا

(47)

Mazi fiil: gördü, bildi, zannetti

َتْﯾَٔا َرَٔا

ىَٔا َر

Sen: gördün َتْﯾَٔا َر

َتْﯾَٔا َرَٔا

Soru edatı: Gördün mü?

(48)

İsm-i mevsul: o ki...

ﻰَﮭْﻧَﯾ يِذﱠﻟا

يِذﱠﻟا

Mazi fiil: alıkoydu, yasakladı, engelledi ﻰَﮭَﻧ ﻰَﮭْﻧَﯾ

Muzari fiil: engelliyor

ﻰَﮭْﻧَﯾ يِذﱠﻟا

engelleyen kişi

(49)

Sen, engelleyeni gördün mü?

ﻰَﮭْﻧَﯾ يِذﱠﻟا َتْﯾَٔا َرَٔا

(50)

Onuncu Ayet

(51)

Bir kulu namaz kıldığında...

ﻰﱠﻠَﺻ اَذِٕا اًدْﺑَﻋ

(52)

İsim: kul دْﺑَﻋ

Mazi fiil: namaz kıldı ﻰﱠﻠَﺻ ﻰﱠﻠَﺻ اَذِٕا

Namaz kıldığı vakit

(53)

Bir kulu namaz kıldığında...

ﻰﱠﻠَﺻ اَذِٕا اًدْﺑَﻋ

(54)

Sen, namaz kıldığında

kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

ﻰﱠﻠَﺻ اَذِٕا اًدْﺑَﻋ . ﻰَﮭْﻧَﯾ يِذﱠﻟا َتْﯾَٔاَرَٔا

Dokuz ve onuncu ayetler:

(55)

On birinci Ayet

(56)

Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise

ىَدُﮭْﻟا ﻰَﻠَﻋ َنﺎَﻛ ْنِٕا َتْﯾَٔاَرَٔا

(57)

Mazi fiil: gördü, bildi, zannetti

َتْﯾَٔا َرَٔا

ىَٔا َر

Sen: gördün َتْﯾَٔا َر

َتْﯾَٔا َرَٔا

Gördün mü? Ne dersin bu işe?

(58)

Mazi fiil: idi

ىَدُﮭْﻟا ﻰَﻠَﻋ َنﺎَﻛ ْنِٕا

َنﺎَﻛ

Şart harfi: idiyse َنﺎَﻛ ْنِٕا ﻰَﻠَﻋ

Car + mecrur: doğru yolda ىَدُﮭْﻟا ﻰَﻠَﻋ

Harf-i cerr: üzerinde

(59)

Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise

ىَدُﮭْﻟا ﻰَﻠَﻋ َنﺎَﻛ ْنِٕا َتْﯾَٔاَرَٔا

(60)

On ikinci Ayet

(61)

Ya da takvayı

(Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa

ى َوْﻘﱠﺗﻟﺎِﺑ َرَﻣَٔا ْؤَا

(62)

Mazi fiil: emretti َرَﻣَٔا

Harf-i cerr: ile Car + mecrur: takva ile

ِب ى َوْﻘﱠﺗﻟﺎِﺑ

ْؤَا

Atıf harfi: veya

(63)

Ya da takvayı

(Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa

ى َوْﻘﱠﺗﻟﺎِﺑ َرَﻣَٔا ْؤَا

(64)

On üçüncü Ayet

(65)

Ne dersin engelleyen,

Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?

ﻰﱠﻟ َوَﺗ َو َبﱠذَﻛ ْنِٕا َتْﯾَٔاَرَٔا

(66)

Mazi fiil: gördü, bildi, zannetti

َتْﯾَٔا َرَٔا

ىَٔا َر

Sen: gördün َتْﯾَٔا َر

َتْﯾَٔا َرَٔا

Gördün mü? Ne dersin bu işe?

(67)

Mazi fiil / tef’îl bâbı: yalanladı

ﻰﱠﻟ َوَﺗ َو َبﱠذَﻛ ْنِٕا

َبﱠذَﻛ

Şart harfi: yalanladıysa َبﱠذَﻛ ْنِٕا ﻰﱠﻟ َوَﺗ

Mazi Fiil: yüz çevirdi, arkasını döndü

ﻰﱠﻟ َوَﺗ َو َبﱠذَﻛ ْنِٕا

Yalanladıysa ve yüz çevirdiyse?

(68)

Ne dersin engelleyen,

Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?

ﻰﱠﻟ َوَﺗ َو َبﱠذَﻛ ْنِٕا َتْﯾَٔاَرَٔا

(69)

On dördüncü Ayet

(70)

O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?

ى َرَﯾ َﷲ ﱠنَٔﺎِﺑ ْمَﻠْﻌَﯾ ْمَﻟَٔا

(71)

Mazi fiil: bildi

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟَٔا

َمِﻠَﻋ

Muzari fiil: biliyor ُمَﻠ ْﻌَﯾ

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟ

Cezm edatı + meczum muzari fiil: bilmedi

ْمَﻠ ْﻌَﯾ ْمَﻟَٔا

Soru edatı: Bilmedi mi?

(72)

Tekid ve nasb harfi: şüphesiz

ى َرَﯾ َﷲ ﱠنَٔﺎِﺑ

ﱠنَٔا

Mazi fiil: gördü ىَٔا َر ى َرَﯾ

Muzari fiil: görür, görüyor

ى َرَﯾ َﷲ ﱠنَٔﺎِﺑ

Allah’ın görüyor olduğunu

(73)

O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?

ى َرَﯾ َﷲ ﱠنَٔﺎِﺑ ْمَﻠْﻌَﯾ ْمَﻟَٔا

(74)

On beşinci Ayet

(75)

Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalarız.

ِﺔَﯾ ِﺻﺎﱠﻧﻟﺎِﺑ ﺎًﻌَﻔْﺳَﻧَﻟ ِﮫَﺗْﻧَﯾ ْمَﻟ ْنِﺋَﻟ ﱠﻼَﻛ

(76)

Mazi fiil: vazgeçti, bıraktı

ِﮫَﺗْﻧَﯾ ْمَﻟ ْنِﺋَﻟ ﱠﻼَﻛ

ﻰَﮭَﺗْﻧِا

Muzari fiil: vazgeçer, vazgeçiyor ﻰِﮭَﺗْﻧَﯾ

ِﮫَﺗْﻧَﯾ ْمَﻟ

Cezm edatı + meczum muzari fiil: vazgeçmedi

ِﮫَﺗْﻧَﯾ ْمَﻟ ْنِﺋَﻟ

Eğer vazgeçmezse

(77)

Mazi fiil: kâkülden tutup kavradı

ﺎًﻌَﻔ ْﺳَﻧَﻟ

َﻊَﻔَﺳ

Muzari fiil: kâkülden tutup kavrıyor ُﻊَﻔ ْﺳَﯾ

ُﻊَﻔ ْﺳَﻧ

Biz: kâkülden tutup kavrarız

ْنَﻌَﻔ ْﺳَﻧَﻟ

ْن َﻌَﻔ ْﺳَﻧَﻟ

Muhakkak onu yakalarız / kavrarız.

Tekid lâmı ve

hafifletilmiş tekid nûnu

(78)

Harf-i cerr: ile

ِﺔَﯾ ِﺻﺎﱠﻧﻟﺎِﺑ

ِب

İsim: Kâkül, perçem ﺔَﯾ ِﺻﺎَﻧ

ِﺔَﯾ ِﺻﺎﱠﻧﻟﺎِﺑ

(Burada) perçeminden

(79)

Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalarız.

ِﺔَﯾ ِﺻﺎﱠﻧﻟﺎِﺑ ﺎًﻌَﻔْﺳَﻧَﻟ ِﮫَﺗْﻧَﯾ ْمَﻟ ْنِﺋَﻟ ﱠﻼَﻛ

(80)

On altıncı Ayet

(81)

O yalancı, günahkâr perçeminden

ٍﺔَﺋ ِطﺎ َﺧ ٍﺔَﺑِذﺎَﻛ ٍﺔَﯾ ِﺻﺎَﻧ

(82)

Mazi fiil: yalan söyledi َبَذَﻛ

İsm-i fâil: yalan söyleyen, yalancı بِذﺎَﻛ ﺔَﺑِذﺎَﻛ

Müennes: yalan söyleyen, yalancı (dişi)

ٍﺔَﺑِذﺎَﻛ

(83)

Mazi fiil: hata yaptı, günah işledi َﺊ ِط َﺧ

İsm-i fâil: hata yapan, günah işleyen ﺊ ِطﺎ َﺧ ﺔَﺋ ِطﺎ َﺧ

Müennes: hata yapan, günah işleyen (dişi)

ٍﺔَﺋ ِطﺎ َﺧ

(84)

O yalancı, günahkâr perçeminden

ٍﺔَﺋ ِطﺎ َﺧ ٍﺔَﺑِذﺎَﻛ ٍﺔَﯾ ِﺻﺎَﻧ

(85)

On yedinci Ayet

(86)

Haydi, taraftarlarını çağırsın.

ُﮫَﯾِدﺎَﻧ ُع ْدَﯾْﻠَﻓ

(87)

Mazi fiil: çağırdı, dua etti ﺎَﻋَد

Muzari fiil: çağırıyor, çağırır وُﻋ ْدَﯾ

ُع ْدَﯾِﻟ

Emr-i gâib: çağırsın

يِدﺎَﻧ

ُﮫَﯾِدﺎَﻧ

İsim: meclis, topluluk Tamlama: onun meclisi, topluluğu

(88)

Haydi, taraftarlarını çağırsın.

ُﮫَﯾِدﺎَﻧ ُع ْدَﯾْﻠَﻓ

(89)

On sekizinci Ayet

(90)

Biz de zebânileri çağıracağız.

َﺔَﯾِﻧﺎَﺑﱠزﻟا ُعْدَﻧَﺳ

(91)

Mazi fiil: çağırdı, dua etti ﺎَﻋَد

Muzari fiil: çağırıyor, çağırır وُﻋ ْدَﯾ

ُع ْدَﻧ

Biz: çağırırız

ُع ْدَﻧَﺳ

َﺔَﯾِﻧﺎَﺑَز

Gelecek zaman: çağıracağız İsim: zebaniler

(92)

Biz de zebânileri çağıracağız.

َﺔَﯾِﻧﺎَﺑﱠزﻟا ُعْدَﻧَﺳ

(93)

On dokuzuncu

Ayet

(94)

Hayır! Sakın sen ona uyma;

secde et ve Rabbine yaklaş.

ْب ِرَﺗْﻗا َو ْدُﺟْﺳا َو ُﮫْﻌ ِطُﺗ َﻻ ﱠﻼَﻛ

Secde

(95)

Mazi fiil: itaat etti

ُﮫ ْﻌ ِطُﺗ َﻻ

َعﺎَطَٔا

Muzari fiil: itaat eder, ediyor ُﻊﯾ ِطُﯾ

ْﻊ ِطُﺗ َﻻ

Nehiy edatı + meczum muzari fiil: itaat etme

ُﮫ ْﻌ ِطُﺗ َﻻ

Ona itaat etme

(96)

Mazi fiil: secde etti

ْدُﺟ ْﺳا َو

َد َﺟَﺳ

Muzari fiil: secde ediyor, secde eder ُدُﺟ ْﺳَﯾ

ْدُﺟ ْﺳُا

Emir fiil: secde et

(97)

Mazi fiil: çok yakın oldu, çok yaklaştı

ْب ِرَﺗْﻗا َو

َب َرَﺗْﻗِا

Muzari fiil: çok yaklaşır, çok yaklaşıyor ُب ِرَﺗْﻘَﯾ

ْب ِرَﺗْﻗِا

Emir fiil: çok yaklaş

(98)

Hayır! Sakın sen ona uyma;

secde et ve Rabbine yaklaş.

ْب ِرَﺗْﻗا َو ْدُﺟْﺳا َو ُﮫْﻌ ِطُﺗ َﻻ ﱠﻼَﻛ

Secde

(99)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ekmeğin tanesi 220 g, yumurtanın tanesi 40 g olduğuna göre poşetin içindekilerin toplam kütlesi ne kadardır?( 9

: ALIŞTIRMA Aşağıdaki cümleleri türlerine göre inceleyiniz isim cümlesi olanların sonuna isim cümlesi; fiil cümlesi olanların sonuna fiil cümlesi yazınız..

Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize

Meçhul muzari fiil,

Sosyal çekişmenin ve klan rekabetinin dinmek bilmediği bir ortamda Benû Ümeyye Mekke’nin idaresinde daha güçlü bir konum elde etmek için bu sefer şehirdeki en güçlü

Daha sonra Medine’ye hicret (göç) eden Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), ömrünün sonuna kadar da Medine’de yaşadığı için Allah Resulü’nün (s.a.v.) hayatı ile

1899 yılında Manisa Belediye Tabipliği’ne tayin edilen Mehmet Hüsnü Bey’in küçük yaşta kızamık nedeniyle vefat eden ilk kızı Mahire 1899’da, adı ilk olarak Hüsn-i Cemal

TUI-Tantur geçen yılın sekiz ayında getirdiği turist sayısını yüzde 7 artırırken Odeon’un turist sayısı. geçen yıla göre yüzde 18 düşmesine