• Sonuç bulunamadı

Antalya’dan sesleniyoruz; Alak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Antalya’dan sesleniyoruz; Alak"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Antalya’dan sesleniyoruz; Alakır Nehri’de, Türkiye’nin diğer nehirleri gibi satılmış durumda. Alakır Nehri’nin üzerinde yapılmış, yapılmakta olan, fizibilite aşamasında ve su kullanım hakkı imzalanmış 8 adet Hes projesi

bulunmaktadır. Bu Hes’lerden inşa aşamasında olan Alakır I, Alakır II ve Kürce Hes için Bölge İdare Mahkemesi’ne davalarımızı Mart ayı içinde açtık. Davalarımıza Antalya’da uzun yıllardır çevre mücadelesi veren Av. İsmail

Duygulu ve Hes’ler konusunda bugüne kadar birçok dava açmış Av. Yakup Okumuşoğlu bakmaktadır. Her iki avukatta davalarımıza hem taraf hem de vekil olarak katılmaktadırlar.

Tam bir yıl öncesine kadar bu kadar yakınımızda böyle bir yıkımın yapıldığından bihaberdik ne yazık ki. Aklımızı başımıza getiren Alakır’da yaşayan Birhan ve Tuğba’dan gelen bir e-postaydı. Asıl mücadelemiz bundan sonra başladı. Ancak bilgi yetersizliği ve Kamu Kurumları’nın dağınık yapısı bize 1 sene kaybettirdi. Hangi kuruma başvursak diğer bir kurumu adres gösteriyordu. Sonunda anladık ki verilen izinler her kurum için ayrı idi ve birinin diğerinden ya haberi yoktu ya da öyle davranıyordu. Bu arada Alakır’da yaşayan yerel halkla da iletişim halinde geçtik. Nisan 2009 tarihinde Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Contepe ile birlikte yerel halkla buluştuk. Temmuz 2009 da ise Karacaören’de yapılan şenlikte bir panel düzenledik. Panele Hes’ler konusunda birçok dava açmış ve bu konuda bilgileri olan Av. Yakup Okumuşoğlu’nun katılmasını sağladık. Orada yerel halkı ileride olabilecekler konusunda bilgilendirdik. Mücadelemizi yerel halkla beraber daha güçlü bir şekilde sürdürecektik artık.

Mücadelemize başlarken 09-04-2009 tarihinde Antalya Barosu’na da, mücadelemizde birlkte hareket etme amacıyla yazılı olarak başvurduk. Ancak bugüne kadar hala resmi olarak cevap almış değiliz. Antalya’da bulunan sivil toplum kuruluşları da mücadelemize yakın zamana kadar sessiz kaldılar. Son dönemlerde artan Hes karşıtı hareketle beraber Antalya’da STK’lar bu konuya önem gösterir oldular. Açıkçası Antalya dışındaki hareketlerle daha fazla iletişim halindeyiz. STK’lar gibi siyasi partilerde ilk önceleri görmezden geldiler. Ancak ne zaman farkındalık yaratıldıysa o zaman hareketin yanında ve sadece destek mesajlarıyla bizimle birlikte oldular!

DSİ Genel Müdürlüğü, DSİ 13. Bölge Müdürlüğü, EPDK, Çevre ve Orman Bakanlığı, Toprak Koruma Kurulu,

Valilik, Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Tabiatı Koruma Kurulu’na yaptığımız başvurulara da cevaplar gelmeye başlamıştı. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi gelen cevaplar tatmin edici olmadığı gibi kurumların koordinasyonu gibi bir durumda yoktu. Bir kurum sadece lisans verirken diğeri ormanlık alanlarla ilgileniyorlardı ve birbirlerinden haberi bile yoktu. Anladık ki, yangından mal kaçırma hesabı Hes konusu çok aceleye getirilmiş ve kurumlar arasında bir koordinasyon kurma veya tek bir merkezden tüm bu izinlerin alınması ve izlenmesi gibi bir yol izlenmemiştir. Şu an içinde son davamızı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na açtık. Davamızın konusu Kültür Varlıkları ve Tabiatı Koruma Kurulu’nun aldığı akıl almaz kararın iptali içindir. Kültür Varlıkları ve Tabiatı Koruma Kurulu’na yaptığımız başvuruda – 1992 yılında alınan bir kararla Alakır Nehri’nin denize döküldüğü yerden 1 km. içeriye kadar I. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiş durumda- nehrin başlangıcından itibaren denize döküldüğü yere kadar I. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmesini istedik. Ancak bize gelen cevapta taraflardan olan Çevre ve Orman Bakanlığı, Kumluca Belediyesi, DSİ gibi kurumlardan gelen yazılar üzerine ve kurulun vadide hiçbir inceleme yapma gereği bile görmeden

aldığı isteğimizin red kararına ilişkin iptal davamızdır.

Tüm Türkiye’de artan çevre bilinci ve yerel halkın haklarını ve havzalarını korumaya başlaması Alakır Nehri etrafında yaşayan insanlarımız içinde itici bir güç oldu. Şimdi köylümüz daha bilinçli ve inançlı bir şekilde

davalarına sarılıyorlar. Hatta köye konuşmaya gelen firma yetkililerinin yanında DSİ 13. Bölge Müdürü’nü görünce gerekli tepkilerinide gösteriyorlardı. Bu arada Alakır Kardeşliği Platformu olarak Türkiye Su Meclisi toplantısına katıldık ve gerekli katkımızı koyduk. Türkiye Su Meclisi Hes Karşıtı hareketin ivme kazanmasında bir dönüm noktası olmuştur. Alakır Kardeşliği Platformu olarak, su meclisinin yaptığı toplantı ile Türkiye’de ki Hes karşıtı yöresel hareketleri bir yere toplamasını ve bilgi alışverişi açısından katkısı olduğunu düşünüyoruz. Muhalif görüşlerde vardı tabi ki.

Bizler için en büyük tehlike, kazanılmış zafer gibi gözüken ama sadece geçici olarak elde ettiğimiz bir başarının peşine düşüp tüm mücadelenin rehavete kapılmasıdır. Bizler Türkiye’de ki Hes’lerin tamamının yapımından vazgeçilip ve lisans anlaşmalarının iptalinden ve yeni bir politika üretilmeden bu mücadelenin bitmeyeceğini düşünüyor ve ona göre hareket ediyoruz.

(2)

Referanslar

Benzer Belgeler

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, köylerine yapılması düşünülen termik santrale tepki gösteren köylüler, Çevre ve Orman Bakan ı Veysel Eroğlu ile görüşmek

Danıştay'dan denizlere iyi, balık çiftliklerine kötü haber: çevre ve Orman Bakanlığı'nın, denizi kirleten balık çiftliklerinin ta şınmasını öngören tebliği

Raporda 2-B'ler, "31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik,

Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir, 1993’te yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nin 1993’ten önce yatırım programına alınan

Bu yeni vatandaşlık testi Müslümanlar’ı büyük bir korku içerisinde bıraktı ve vatandaşlıkları “yargılamak” için oluşturulan “yabancı mahkemeleriyle” ve yeni

Ormanların, başta orman yangınları olmak üzere, kaçakçılık ve tüm kanunsuz müdahalelere karşı korunması için Çevre ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı

2’li likertlerin en önemli önermesi olan çevre hizmetlerinden genel olarak memnuniyet derecesi 3 ilçe ortalamasında %66.38 olduğu görülmektedir... Diğer taraftan

2008 yılında; DSİ tarafından 14 adet baraj ile 8 adet sulama tesisi,1 adedi içme suyu, 1 adedi ulaşım tesisi, 75 adedi ise taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam 99 tesis hizmete