• Sonuç bulunamadı

B‹L‹M VE TEKN LOJ‹ HABERLER‹

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B‹L‹M VE TEKN LOJ‹ HABERLER‹"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B ‹ L ‹ M V E T E K N

L O J ‹ H A B E R L E R ‹

R a fl i t G ü r d i l e k

2005 Bilim Raporu

Bilim Dergisi Science editörleri, geleneksel olarak her y›l›n sonunda yapt›klar› de¤erlendirmede 2005 y›l›n›n en önemli bilimsel ve teknolojik geliflmeleri s›ralamas›n›n en üstüne “evrimin iflbafl›nda görün-tülenmesini” koydular.

Bilimcileri bu seçimi yapmaya yönelten, 2005 y›l›n-da genetik alan›ny›l›n-da kaydedilen önemli geliflmeler. Bunlar›n da bafl›nda uluslararas› bir araflt›rmac›-lar grubunun flempanze genomunun (toplam gen havuzunun) haritas›n› aç›klamas› geliyor. Genom veri-leri, evrim kuram›na göre mil-yonlarca y›l önce ortak bir atadan ayr›ld›¤›m›z flempan-zelerle aram›zdaki yak›n akrabal›¤› do¤ruluyor: in-san ve flempanze genomlar›-n› oluflturan yaklafl›k 6 mil-yar nükleotid bazdan yaln›zca %1’i farkl›. Ortalama protein far-k›ysa 2 amino asitten daha az. Ancak, insana k›yasla flempanze genomunda çok da-ha fazla kodlama yapmayan DNA eklenmifl ya da ç›kar›lm›fl durumda. Bu da iki tür aras›ndaki top-lam fark› %4’e ç›kar›yor. ‹flte bu farkl›l›klar katalo-gunun bir yerlerinde bizi insan yapan, örne¤in iki ayak üzerinde dik yürüyüflümüz, büyük ve yarat›c› beynimiz, seyrek tüylerimiz gibi özelliklerimizi be-lirleyen genler yer al›yor. Gerçi bu özelliklerin ge-netik kökenlerini ortaya ç›karmaktan henüz çok uza¤›z; ama yine de genetikçiler daha flimdiden beyni ve davran›fllar› etkileyen baz› genleri yal›tma yolunda önemli ad›mlar att›lar.

Bu arada evrim kuram›ndaki do¤al seçilim meka-nizmas›nca yararl› bulunan genleri ortaya ç›karmak için sürdürülen çal›flmalar da, yaflayan insanlar ara-s›ndaki genetik farkl›l›klar› kataloglayan resmi ve özel araflt›rma kurumlar›n›n ortaya ç›kard›¤› bulgu-larla ivme kazand›. Örne¤in, geçti¤imiz y›l bir ortak çal›flma, dört populasyondan al›nan örneklerde bir milyon kadar tek nükleotid polimorfizmleri denen farkl›l›klar› kataloglayan insan haploid haritas›n› (HapMap) yay›mlad›lar. Bu genetik farkl›l›klar evri-min hammaddesi say›l›yor ve insan›n yak›n geçmifl-te geçirdi¤i evrimsel de¤iflimlere ›fl›k tutmas› bekle-niyor.

Geçti¤imiz y›l bilimciler çeflitli türlerin DNA’s› için-de protein kodlamayan bölgelerin, gen bölgelerin-den daha yavafl de¤iflime u¤rad›¤›n›, dolay›s›yla gen diziliminin çok büyük bölümünü oluflturan bu “ifllevsiz” bölgelerin organizmalar için çok önemli

oldu¤u ve de¤iflmemelerinin de bir do¤al seçilim avantaj› olarak ortaya ç›kt›¤› sonucuna vard›lar. Ayr›ca protein kodlamayan bölgelerin, ayn› tür içinde statik, türler ara-s›ndaysa de¤iflken olmas› da, bu türlerin türleflmede anahtar rol oynad›¤› inanc›n› güçlendirdi. Ev-rim geneti¤i alan›nda kayda de¤er bu-lunan bir baflka çal›flma da 1918 y›l›nda dünyada 20-50 milyon kiflinin ölmesine neden olan

‹spanyol Gribi’nin asl›nda masum bir “kufl gribi” olarak ortaya ç›k›p, birkaç küçük

mutas-yon sonucu insanlara atlay›p öldürü-cü bir bulafl›c› hastal›k oldu¤unun

ortaya ç›kar›lmas› oldu. Bu ger-çek, tehlikeli bir kufl gribi

tü-rünün yeniden insanlara bu-laflmaya bafllamas› göz önün-de tutuldu¤unda

acilen yan›tlan-mas› gereken bir tehdit ola-rak önem kaza-n›yor.

Science editörleri, aralar›n-da bir s›ralama yapmaks›z›n 2005’in önemli at›l›mlar› olarak flunlar› sayd›lar:

- Gezegen ve Günefl Sistemi araflt›r-malar›n›n Ay’a, Merkür’e, Venüs’e Mars’a, bir kuyrukluy›ld›za, bir asteroite, Satürn’e ve niha-yet Günefl Sistemi’nin s›n›r›na yollanan araçlarla iv-me kazanmas›. Bu keflif seferlerinin en çarp›c›s›, Satürn’e gönderilen Cassini uzay arac›n›n, halkal› gezegenin dev uydusu Titan’›n yüzeyine Huygens adl› bir sonda indirerek bu esrarl› dünyan›n perde-sini aralamas› oldu.

- Çiçekli ve baflka türden pek çok bitkinin sergiledi-¤i flafl›rt›c› davran›fl›n arkas›ndaki moleküler meka-nizmalar›n ortaya ç›kar›lmas›.

- Nötron y›ld›zlar›n›n do¤as›n›n anlafl›lmas›nda sa¤-lanan ilerlemeler. Örne¤in, k›sa süreli gama ›fl›n› patlamalar›n›n, bir karadelikle bir nötron y›ld›z›n›n

birleflmesinden kaynakland›¤›n›n ortaya ç›kar›lmas›.

- Beyin hücrelerinin ba¤lan›fl biçimiy-le hastal›klar›n iliflkisi. 2005 y›l›nda flizofreni, Tourette sendromu ve dis-leksi gibi bozukluklar›n, beynin sinir-sel ba¤lant›lar›nda ana karn›ndayken meydana gelen yanl›fll›klardan kaynak-land›¤›n›n anlafl›lmas›.

- Dünya nereden geldi? 2005 y›l›nda baz› bilim-ciler Günefl Sistemi’ni oluflturan malzemeden yap›l› oldu¤una inan›lan Dünya’daki kayalar ya da mete-oritler gibi gökcisimlerine daha yak›ndan bakt›kla-r›nda, bunlar›n atomlar›n›n dikkat çekici biçimde farkl› oldu¤unu gördüler. O halde, Dünyam›z yap›-tafllar›n› nereden buldu? Kimi bilimciler bu duru-mu Dünya’daki malzemenin Günefl Sistemi’nin bafl-ka bir bölümünden gelmifl olmas›yla aç›klarken, ki-mileri de dünyay› oluflturan orijinal malzemenin

ge-zegenin derinliklerinde gömülü oldu¤unu düflünüyorlar.

- Yaflamsal proteinin yak›n çekim resmi. Bilimciler geçti¤imiz y›l

hücrelere potasyum iyonlar›n›n girifl ve ç›k›fllar›n› denetleyen potasyum kanallar›n›n en ayr›n-t›l› moleküler resmini oluflturdu-lar. Bir bilgisayar için transistör-ler neyse, sinir ve kas hücretransistör-leri için bu proteinler de o.

- Derin okyanus sular›n›n ›s›nmas›ndan, ve tropik kas›rgalar›n›n say› ve fliddetinin artmas›na; Arktik okyanusundaki buz örtüsünün azalmas›n-dan, kufllar›n göç yollar›n› de¤ifltirmelerine kadar insan kaynakl› iklim de¤iflikli¤i konusundaki kan›t-lar 2005 y›l›nda h›zla ço¤ald›. Daha da önemlisi ABD’li siyasetçiler, alarm zillerini duymaya bafllad›-lar.

- Hücre haberleflme mekanizmalar›n›n ayd›nlanma-s›. Hücrelerin kimyasal ve çevresel uyar›lara verdik-leri tepkiverdik-lerin dinamik resmi, 2005’te netlik kazan-maya bafllad›. Bunu kolaylaflt›ran, bilimcilerin hüc-reye gelen ve hücreden ç›kan çok say›da sinyalden oluflan a¤lar› ayn› anda izleme çabalar› oldu. So-nuçta, örne¤in kontrollü hücre ölümünde (apop-toz) rol oynayan 8000 sinyalin dinamik iflleyifl mo-deli ç›kar›ld›.

- ITER’in yerinin belirlenmesi. Hidrojen izotoplar›-n›n çekirdeklerini birlefltirerek enerji elde etme yöntemi olarak özetlenebilecek füzyon süreciyle enerji oluflturma yolunda önemli bir deneysel afla-ma oluflturacak olan ITER reaktörünün kurulaca¤› yer konusunda Japonya ve Fransa aras›nda süren çekiflmenin, Fransa lehinde sonuçlanmas›.

Science, 23 Aral›k 2005

7

Ocak 2006 B‹L‹MveTEKN‹K

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha önceki çalışmalar da dalga boyu 670 nm dolayında olan kırmızı ışığın, “su seven” maddelere yakın su moleküllerini daha hareketli hale getirebildiği ortaya

Çap› yaklafl›k 50.000 km olarak hesaplanan cismin bizim gaz devlerinin yap›s›nda oldu¤u varsay›ld›¤›nda, bu kadar s›cak kalabilmesinin tek yolu, devasa bir

Nedeni, ekibin bu cismi ilk kez 21 Ekim 2003 tarihinde rutin bir Kuiper Kufla¤› taramas› s›ras›nda belirle- mifl olmas›.. Ancak, cismin çok uzak olmas› ve ve çok

2001 KX76’n›n çap›n›n, parlakl›¤› ile bü- yüklü¤ü aras›ndaki iliflki konusundaki varsay›mlara göre de¤iflti¤ini kaydeden Lowell Gözlemevi Yöneticisi Robert

Böylece Dünya’da yaflam için ge- rekli organik bileflimler stokunun, yeryüzünde gerçekleflen sentezler, as- teroid ve kuyrukluy›ld›z çarpmalar› ve gezegenimize

Üst kuarkla W bozonu aras›nda bir iliflkinin varl›¤›, ato- malt› dünyada üst kuark›, tüm maddelerin özelliklerinden sorumlu olan zay›f kuvvetin bir tür “babas›”

Büyük Patlama’dan k›sa bir süre sonra tüm evrene yay›lan ›fl›n›m›n fosil kal›n- t›s› olan kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m› üze- rinde ayr›nt›l›

Kanada’da bulunan Sudbury Nötrino Gözlemevi araflt›rmac›lar›, çok küçük kütleli ve maddeyle çok ender etkileflen parçac›klar olan nötrinolar›n