13. Hafta
Grup ve Grup Süreçleri
Gruplar temel olarak üçe ayrılır:
• Küçük gruplar: Kısa bir süreliğine biraraya gelen ve dağılan gruplardır (konferanslarda biraraya gelen gruplar)
• Üyelik grupları: Bu gruplar üye ya da ait olmakla tarif edilir. İnsanlar bu gruplara dahil olabilirler veya
üyelikten çıkabilirler (Dernekler, klüpler vs.)
• Kimlik dayanaklı aidiyet grupları: Sosyal kimliktir, çok uzun süre devam eden bir aidiyettir, ortak yaşamları, değerleri, kuralları paylaşırlar.
• Grup ile ilgili çalışmalar çok eskiye dayanmakla
birlikte, özellikle 1950’lerin sonunda Şerif’in görüşleri ve 1970’lerin başından bu yana Tajfel ve Turner’ın
kognitif yaklaşımlarından etkilenmiştir.
• Muzaffer Şerif kişinin kendi başına ulaşamayacağı
türden hedefleri elde edebilmek için diğer insanlarla işbirliğine gittiğini öne sürer. Bu sebeple aynı hedefi elde etmek isteyen insanların karşılıklı birbirine
bağımlı hale geldiklerini savunur. Bu sürecin işlemesi ile de ortaya bir grup yapısı çıkar. Rol ve mevki
ilişkilerinin normların yerleşmesi demek olan grup yapısı grubu kaba bir insanlar toplamından ayırır.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
Şerif’e göre grup birbirine kuvvetlice bağlı
üyelerin oluşturduğu dinamik bir sistemdir ve tek tek üyelerin toplamından farklı bir bütüne işaret eder. Üyelerin özellikleri karşılıklı birbirine bağımlılıkları tarafından grup özelliklerine
dönüştürülür.Dolayısıyla bu özellikler
bireylerarası çekicilik düzeyinde ele alınamaz, bu
düzeye indirgenemez.
Bu nedenle Şerif’e göre grup davranışını ortaya çıkaran gerekli ve yeterli şart ya da bir başka
ifade ile belirleyici süreç, ortak bir hedefin elde edilmesinde karşılıklı birbirine bağımlılıktır. Yani grubun elde etmek istediği hedefi elde etmek yolunda üyelerin birbirlerine bağımlı hale
gelmeleridir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
Sosyal Kimlik Yaklaşımı
• Sosyal Kimlik Yaklaşımının temel önermesine göre sosyal kategoriler (millet, din gibi büyük gruplar, kurumlar, organizasyonlar gibi orta ölçekli bir yaklaşıma dönüşmüştür)
• Sosyal kimlik, grup üyesi kişi tanımladığı gibi ona gruba uygun davranış kalıpları da verir. Kişisel
kimlikten farklıdır, çünkü kişisel kimlik benlik
kavramını oluşturan diğer parça olarak sizin kişisel özelliklerinizdir, kişisel davranışlarınızdan diğer
kişilerle olan ilişkilerinizden ortaya çıkar.
Grup üyesi kişiler grubu tarif eden özellikleri ve bu özelliklere yüklenen değerleri kendisi ile
özdeşleştirir ve kendi benlik imajını bununla birlikte algılar (Beşiktaşlı Ahmet, Fenerli Ayşe gibi)
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Kişinin grupta sosyalleşmesi üç temel süreci kapsar:
• Değerlendirme: Kişi, grubun geçmişte, gelecekte ve şimdide kendisine verdiği
mükafatları sürekli, potansiyelde alternatif olabilecek diğer ilişkilerin mükafatlarıyla
kıyaslar. Bu esnada grup da bu kişi veya kişileri gruba katkıları açısından sürekli
değerlendirmektedir.
• Taahüt: Kişinin gruba ya da grubun kişiye taahütleri zamanla gelişir. Taahüt grup
hedefleri ve değerleri üzerinden kişi ile grup arasında olumlu bağlar kurma, grubun veya kişinin çaba göstermesi ve üyeliğin devam etmesinde istekli olmasına yönelik bir
anlaşmadır.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Rol geçişi: Kişi ile grup arasındaki rol
ilişkilerinde değişmelere işaret eder. Kişi gruptaki aidiyetleri esnasında, birbirinden farklı dört rol değişimiyle ayrılan beş
aşamadan geçer.
• Potansiyel üye: Henüz üye olmamış kişi
• Yeni üye: Tam üyelik mevkiini henüz
edinmemiş kişi
• Tam üye: Grupla tamamıyla özdeşleşmiş olandır. Grup üyeliğine yüklenen bütün sorumluluklara ve yakıştırılan bütün
ayrıcalıklara sahiptir.
• Marginal üye: Bulunduğu mevkiyi kaybetmiş olan üyedir.
• Eski üye: Grubu terk etmiş eski bir üyedir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
Grubun Yapısı
• Mevki: En geniş anlamda sosyal bir
mertebelendirmedeki yere işaret eder. Grup içinde bazı kimseler diğer üyelere göre daha yüksek bir yerdedir.
• Normlar: Norm bir sosyal birimin üyeleri için kabul edilebilir ve edilemez tutum ve
davranışın yayılımını tarif eden bir değerler
ölçeğidir. Grup üyelerinin nasıl davranması
gerektiğine ilişkin kuralları belirler.
• Roller: Grup içinde roller farklılaşır, böylelikle grup üyeleri arasında işbölümü aracılığıyla
hedefin elde edilmesi kolaylaşır. Ayrıca grupta rollerin varlığı gruba düzen getirir. Roller de normlar gibi kişinin kendi davranışlarıyla ilgili beklentileri gösterir. Roller bütün özelliklerinin yanısıra bize kim olduğumuz, bir başka ifade ile kendimize ait benlik tarifimizi şekillendirir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Liderlik: Grup içinde en fazla güç ve mevkiye hükmeden grup üyesi liderdir. Liderin grubun üyeleri arasında hem mevkisi hem de
davranışları diğer üyelerden farklıdır. Bir lider grubuna rehberlik eder ve grubun
davranışlarını kolaylaştırır.
• Karizmatik liderlik: Karizmatik liderler
grupların yalnızca davranışlarını değil, inanç ve tutumlarını değiştirebilme yeteneklerine
sahiptir.
• Fiedler’ın Etkileşimci Liderlik Modeli: Bu modele göre duygusal sosyal ya da işe yönelik liderlik tarzlarının etkin olabilmesi, grubun içinde bulunduğu ortamdan kaynaklanan faktörlere bağlıdır.
• 1. En önemli faktör lider-üye ilişkileridir. Lider ile
grubun üyeleri arasındaki duygusal ilişkilere dayanır.
• 2. İşin yapısı ikinci en önemli faktördür. Grubun yaptığı işin yapılandırma derecesini gösterir.
• 3. Lider mevkisinin sahip olduğu gücün düzeyidir. Yani liderin takipçileri üzerinde ne derece güce ve
otoriteye sahip olduğudur.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Grupta iletişim biçimleri:
• Daire Tipi İletişim:
• En çok faaliyetin göründüğü iletişim yapısıdır.
• En çok tatmin yaratandır ve bu tatmini bütün üyeleri yaşar.
• Grubun işi yaparken hata yapma oranı tekerleğe göre daha fazladır.
• Grubun organize olması zaman alır.
• Grup içinde üyeler arasında farklılaşma
gerçekleşmediğinden kimseyi lider pozisyona getirmemişlerdir. Bütün sebebi iletişimde
merkezileşmenin olmamasıdır.
• Tekerlek tipi iletişim:
• En az faaliyetin göründüğü iletişim yapısıdır.
Faaliyetin büyük kısmı merkez noktadaki üye tarafından gerçekleştirilir.
• Başarı düzeyi en fazla olandır. Bu başarı merkezde yani lider konumundaki üyenin yeteneği ile doğru orantılıdır, çünkü bütün iletişim bu kişide
tekelleşmektedir.
• Özellikle eğer yapıları iş karmaşık ise ve merkezdeki kişi yetenekli değilse, gelen bilgileri işlemesi ve
gerekli yönlendirmeyi yapması zorlaşacak dolayısıyla da başarı düşecektir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Merkezdeki üye dışında, tatmin düzeyi en az olandır.
• Grubun iş yaparken hata yapma oranı azdır.
• Grup hızla organize olur.
• Grup içinde farklılaşmayla birlikte merkeze yerleştirilen üye hemen lider konumuna
yükselir. Diğer üyeler ise sadece takipçi sıfatını
alır.
• Zincir iletişim tipi ise iki iletişim tipi arasında yer alır (İnternet ortamı yoluyla oluşan iletişim ağları)
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel
• Gruplarda kutuplaşma ve grup düşüncesi
• Sosyal karşılaştırma teorisi kutuplaşma olgusunda kişiler arası ilişkiye odaklanır.
Kutuplaşmaya yol açan, kişinin grup normu üzerinden kendisi ile gruptaki diğer kişiler arasında yaptığı kıyaslamadır.
• İkna edici tartışmalar teorisine göre grup
üyeleri tartışma esnasında diğerlerinin ortaya
çıkardığı argümanlardan etkilenirler
• Benlik kategorizasyonu teorisine göre grup içinde görüşlerin kutuplaşmasının sebebi grubun diğer gruptan ayırt ediciliğini grup normu üzerinden artırma, genişletme
sürecidir.
• Grup düşüncesi grup dışardan yalıtıldığında, birbirine çok fazla bağlı hale girdiğinde, zaman baskısı olduğunda, alternatif fikirler gözardı
edildiğinde ortaya çıkabilmektedir.
KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve
Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara:Nobel