6. Hafta
Deneysel ve Eleştirel Sosyal Psikolojide Dil Çalışmaları ELEŞTİREL SOSYAL PSİKOLOJİNİN
YÖNTEMLERİ VE ANALİZLERİ
• Eleştirel sosyal psikoloji araştırmalarında teorik çerçeve sosyal inşacılık görüşünü takip eder.
Sosyal inşacı çerçevede araştırma her şeyden önce kültürde ulaşılabilir, çeşitli şekillerde inşa edilmiş sosyal gerçekliği tanımlamakla ilgilenir
• &Söylem Analizi
• Nasıl ki soyut şeyleri tarif etmek zordur söylemin de ne olduğunu tarif etmek
zordur, aslında tarif onun doğasına aykırıdır. Söylem, anlamın inşasında ortaya çıkandır.
• Söylemin incelenmesinde iki ana akım vardır. Bunlar;
– açıklayıcı repertuarlar-söylem uygulamaları
– Foucaultcu söylem analizi-söylem kaynakları analizidir.
• Açıklayıcı repertuarlar
Söylem uygulamaları olarak da adlandırılan bu yaklaşımda bu analizi başlatan Potter ve Wetherell’in “Söylem ve Sosyal Psikoloji:
Tutum ve Davranışların Ötesi” adlı kitaplarıdır.
• Analiz temel olarak aşağıdaki varsayımlara dayanır.
– Dil insanların sosyal gerçekliklerini inşa ettikleri ana sembolik sistemdir.
– İnsanlar dili belli sonuçları ya da hedefleri elde etmek için amaca yönelik stratejik şekilde kullanır.
– Dil bu sebeple her zaman söylemsel bir uygulamadır.
İncelenen söylem genellikle, doğal şekilde
ortaya çıkan toplantılar, oturumlar, sohbetler gibi yazıya dökülmüş, metin adı verilen
konuşmalardır.
• Konuşma Analizi
• Konuşma analizi Harvey Sacks’ın
1960’lardaki çalışmalarına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir ve bugün artık söylem analizinin bir versiyonu olarak
kullanılmaktadır.
• Konuşma analizi insanların
konuşmalarında, dili kullanma tarzlarına bakarak ne yaptıkları ne elde etmeye
çalıştıklarını çok ayrıntılı ve zahmetli bir işaretleme ve sınıflama tekniği ile inceler.
• Konuşma birimlerine ve konuşma
biçimlerine (konuşmada sıra alışların nasıl yapıldığına, konuşmaları başlatıp
bitirişlerine) odaklanır. Sözgelimi konuşma analizi genellikle, konuşmadaki çok ince ayarlı zamanlamaları analiz eder,
konuşmadaki duraklamaları, birbirinin
sözünü kesmeleri, konuşmaların üstüste binişlerini ya da konuşma sırasındaki
duruşları, kekelemeleri inceler.
• Foucaultcu Söylem Analizi
• Belirli bir konuşma metni içinde söylemin stratejik kullanımını ayrıntılı şekilde
incelemek yerine çok daha geniş açılı bir yaklaşımı vardır. Söylemlerin kaynaklarına odaklanır.
• Bu yaklaşım belirli ortamlarda belli kişilerin ne söylediği ile daha az ilgilenir. Söyleme insani faaliyetlerde kullanılan sosyal ve kültürel kaynaklar olarak bakar ve
söylemin daha genel daha küresel işleyişi ile ilgilenir.
• Örneğin, hocaların bir ‘çocuklar’ söylemi
vardır. Türkçe’de ‘öğrenci’ kelimesi ‘talebe’
kelimesi yerine kullanılmaktadır. ‘Çocuklar’
söylemi içinde öğrenci, genç ve bilmeyen çocuk anlamlarını inşa etmekte, hocayı da yetişkin, bilen pozisyonuna oturtmakta ve böylelikle de iktidarını öğrenci üzerine en baştan kurdurmaktadır. Talebe, talip olan, isteyen, bilmeyen genç/yetişkin/yaşlı
anlamlarını birbiri ardına inşa etmektedir.
DENEYSEL VE ELEŞTİREL SOSYAL PSİKOLOJİNİN DİLE YAKLAŞIMLARI
• 1940’larda Shannon ve Weaver’ın iletişim
teorisi, telekomünikasyon gibi mekanik iletişim sistemlerinin işleyişini anlamaya yardımcı
olması için geliştirilmişti. 1960’ların
sonlarındaki kognitif devrim, insanların
malumatı işleyip iletmeyi, makinalardan çok farklı yaptıklarının fark edilmesine yol açtı.
Kognitif devrimin vurguladığı noktalar:
• İnsan iletişimi, saf malumatın aktarımına değil anlamın aktarımına dayanır.
• İnsan iletişimi sosyal bir faaliyettir. İki ya da daha fazla insanı kapsar ve aralarındaki ilişkinin
doğasından etkilenir.
• İnsan iletişimi dinamiktir ve sürüp giden bir şeydir, sıra alışlarla işler ve daha önce olup bitenlerin
üzerine inşa edilir.
İnsan iletişimi genellikle çoklu kodlama
üzerinden işler, sözgelimi hem sözel hem de
sözel olmayan şekilde kodlanan malumat birlikte aktarılır.
Sözel Olmayan iletişim:
• Sözel iletişimi tamamlar.
• Sizi duyamayanlar için el hareketleri sözel iletişimin yerine geçer.
• Elinizi değdirmekle, bir öpüşle taşınan yakınlık daha etkin bir ifade kazandırır.
• Sözel iletişimi idare etmeye yardım eder,
sözgelimi söz istediğinizde elinizi kaldırmanız gibi.
DENEYSEL SOSYAL PSİKOLOJİDE DİL ÇALIŞMALARI
• Dilbilim dilin kendisini inceler. Önce dilin ögelerini belirler. Temel, anlamsız seslere fonemler denir. Fonemler birbirleri ile
birleşerek morfemleri ortaya çıkarırlar. Bunlar genellikle kelimelerdir ve anlamın temel
birimleridir. Morfemler daha sonra birbirine sentaktik kurallarla bağlanarak cümleleri
oluştururlar.
• Kelimelerin, cümlelerin, cümleciklerin anlamı semantik kurallarla belirlenir. Semantik
kurallar son derece karmaşıktır ve farklı düzeylerde işler.
• Psikolinguistik: Düşünce ve dil arasındaki karşılıklı ilişkinin çalışıldığı disiplin
psikolinguistiktir. Vygotsky dilin insan
düşüncesinin temel aracı olduğunu iddia eder.
• Düşünceler kelimeler vasıtasıyla varlık kazanırlar. Bazı söze dükelemeyen
düşüncelerimiz olabilir. Bazen de otomatik bir biçimde ağzımından dökülür. Düşüncelerimizin çoğu, “içsel konuşmalardan” ibarettir.
Vygotsky’e göre; kişinin düşünme kapasitesi, ulaşabildiği dilsel kaynaklara bağlıdır. Yani
Türkçe’de ulaşabildiğiniz kadar ve dilinizin ulaşabildiği kadar düşünebilirsiniz.
• Linguistik Görecelilik: Sapir ve Whorf’un linguistik görecelilik teorisi dilin düşünceyi belirlediğini öne sürer. Buna göre insanlar dillerinde karşılığı olmayanı düşünemezler.
Düşüncenin mutlaka linguistik bir teriminin olması gerekir. Aksi durum ‘düşünülemez olandır’. Örneğin İngilizce’de gönül kelimesi yoktur. Bunun için İngilizler gönül üzerine düşünemezler. (Türkçe’de gönül-kalp)
• Sosyolinguistik: Dilin sosyal ortamlarda nasıl kullanıldığı üzerine odaklanır: konuşma, eş zamanlı şekilde sosyal etkileşimi nasıl etkiler ve ‘anlam’ karşılıklı etkileşimsel bağlam
tarafından nasıl sınırlanır. Dil üzerine çalışan deneysel sosyal psikologlar ne söylendiği ile daha az ilgilenir. Daha ziyade nasıl söylendiği üzerine odaklanır. Yani konuşmanın içeriğinden çok konuşma tarzları ve sözsüz dille ilgilenirler.
• Sözsüz Dil (Paralanguage): aaa, eee, hırıltı, hız, ses tonu, ses aralıkları
• Örnek: Birinin alçak sesle konuşması sır
vereceğinin işareti olabilir, yüksek ses tonu ise heyecanına, coşkusuna verilir.
• Bilgisayar Aracılığıyla İletişim:
• 1. Bilgisayar aracılığıyla iletişim sözsüz dil ve sözel dil kanallarını sınırlar. Ancak kendine özgü işaretleri vardır gibi
• Bilgisayar aracılığıyla iletişim, malumatın miktarını sınırlandırabilir bu da içeriğe etki edebilir.
• Bilgisayar aracılığıyla iletişim katılımcıları eşitleme etkisine sahiptir.
ELEŞTİREL SOSYAL PSİKOLOJİDE DİL ÇALIŞMALARI
Semiyotik: Semiyotik kelime anlamı olarak işaretlere
ait, işaret bilimine ait olan anlamına gelir. Ferdinand de Saussure’ün başlattığı şekli ile semiyotik çalışmalar
paylaşılan anlamların organizasyonu ile ilgilenir. Ayrıca bu paylaşılan anlamların sosyal ve kültürel dünyayı bir arada tutan bir ‘zamk’ gibi nasıl hareket ettiğini
araştıran bir alandır. Semiyotik teori, eleştirel sosyal psikologlarca anlamların organize edildiği, paylaşıldığı sistemleri anlamak üzere kullanılmaktadır.
• İşaret ve İşaret Sistemi: Konuşulan ses
işaretleyen (gösteren), o sesin dayandırıldığı işaretlenen (gösterilen)
• K-E-D-İ (gösteren)
• Kedinin bizdeki anlamı (gösterilen)
• Gösterge: Gösteren+Gösterilen
• Dil Gerçekliği İnşa Eder
• Dil, kendimizi ve diğerlerini yansıtan bir ayna değildir. Aksine dil inşa edip üretendir. Her dil, konuşan cemaati kuran (cinsiyetler, sosyal
sınıflar, engelliler, ırk, din gibi sosyal grupların göreceli değerleriyle ilgili, belli varsayımları inşa eder)