Yaygın Din Eğitimi
Sempozyumu- I
30 Mart- 01 Nisan 2012 ANKARA
DiYANET iŞLERi BAŞKANUGI YAYlNLARI - 939 iLMi ESERLER -147
Tashih Mustafa KAYA
Grafik & Tasarım İsaYÜCEL
Baskı
Kalkan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
0312 341 92 34
Din İşleri Yüksek Kurulu Kararı:
04.03.2013 1 07
!.Baskı - 2013
ISBN: 978-975-19-5620-0 (TK.) ISBN: 978-975-19-5621-7 (l.C.)
2013-06-Y-0003-939 Sertifika No: 12930
© T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı İletişim
Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Basılı Yayınlar Daire Başkanlığı
Üniversiteler Malı. Durnlupınar Bulvarı No:l47/A 06800 Çankaya/ANKARA
Tel: O 312 295 72 93 - 94 Faks: O 312 284 72 88 e-posta: diniyayinlar@diyanet.gov.tr
Dağıtım ve Satış
Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Tel: O 312 295 71 53 - 295 71 56
Faks: O 312 285 18 54 e-posta: dosim@diyanet.gov.tr
Adana ve
CivarındaMevsimlik Göçler ve Din
EğitimiHizmetleri
Prof. Dr. Zeki Salih ZENGİN'
Yaz aylannda yaylaya çıkma biçiminde gerçekleşen mevsimlik göçler, eski bir Türk geleneği olarakAdana ile birlikte, Mersin ve Osmaniye'de oldukça canlı biçim- de sürdürülrnektedir. Her yil Haziran ayı ortalannda okullann kapanmasının ar-
dından başlayan yaylaya göç, Eylül başında okullann tekrar açılınasından az öneeye kadar devam etmektedir. Toros Dağlan üzerinde bultinan yaylalara genellikle yakın
il ve ilçelerde oturanlar göç etmekle birlikte, farklı yerlerden gelenler de bulunmak-
taclır. Her il veya ilçe halkının rağbet ettiği ve kendilerine ait olarak anılan yakın
yaylalan bulunmaktaclır. Adana'nın Kızıldağ, Osmaniye'nin Zorkun başta olmak üzere Ürün, Ayvalı, Olukbaşı, Fenk, Mitisin, Kanncalı, Küllü ve Küred, Kadirli'nin
Maksutohığu, Koyunoluk, Akarca, Sıyrıngaç, Avluk, Paşaoluğu, Kastal ve Yanalak, Tarsus'un Tekir, Gülek ve Çarnlıyayla (Namrun), Erdemli'nin Karahıdırlı, Sarıkay;:ı.
ve Akpınar yaylalan bu kapsamda sayliabilir. Kış aylannda neredeyse tamamen bo-
şalan yaylalar, yaz mevsimi ile birlikte dolmakta ve bir ilçe nüfusuna ulaşabilmekte
dir. Yaz mevsimlerinde yaylaya göç, bir yönüyle geleneğin devamı olmakla birlikte
asıl olarak Çukurova'nın iklim özelliğine bağlı olarak aynı zamanda bir zorunluluk olarak kabul edilmelidir.
Yaylalardaki din eğitimi ve hizmetleri konusuna geçmeden önce tebliğin ha-
zırlanmasında izlenen yöntem hakkında kısa bilgi vermemiz yararlı olacaktır. Mev- simlik göç kapsamında birçok insanımızın bulunduğu yaylalarda örgürı eğitim söz konusu değildir. Yaygın mahiyette yapılan eğitim ise Kur'an Kurslan olarak görün- mektedir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu konuda yapılmış bir çalışma bulunma-
maktadır. Dolayısıyla bilgi toplayabileceğimiz temel kaynak, Adana ve dvannda yaylaya göçün yaşandığı il ve ilçelerdeki müftülükler ve çalışanlan olmuştur. Bu kapsamda konuyla ilgili olarak Adana, Osmaniye, Kadirli ve Tarsus'ta Müftüler ve
diğer görevlilerin katıldıklan toplantılar düzenlenmiş ve yüz yüze görüşmeler yapıl-
1 Çukurova Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.
• • ı ..;e: i 353 l·:a>,.__.~-
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
---~~~~~---
mıştır. Zaman darlığı nedeniyle ziyaret edemediğimiz Erdemli Müftülüğünden ise
yazılı olarak bilgi ~mıştır. Tespit edebildiğimiz kadan ile meselenin mahiyetini
tanıtmaya, problemlerini dile getirilmeye ve çözüm önerilerini ortaya koymaya ça-
lışacağız.
Yaylada Din Eğitimi ve Hizmetleri
Çukurova'da yaylalara göç eden nüfusun yüksek rakamlara ulaşması ve ikarnet süresinin iki ya da üç ay gibi kısa sayılamayacak bir süreyi 1 kapsaması, bu mekanlar- da ve zaman diliminde din hizmetlerinin daha organize biçimde düzenlenmesini de gerektirmektedir. Öte yandan Çukurova'nın yaz mevsimindeki nemli ve aşırı sıcak iklimi, özellikle Kur' an Kursu ve hafızlık çalışmalannın devarnı için yaylaya göç edil- mesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle Çukurova'da yayla, tatil mekanı olmaktan çök "normal" şartlann sağlandığı bir yaşama alanıdır.
Esasen yaylada yapılan din eğitimi ve hizmetleri ile diğer zaman ve mekanlarda
yapılanlar arasında içerik ve çeşitlilik açısından çok belirgin bir farklılık bulunma-
maktadır. Yaylayı eğitim açısından diğer mekandan ayıran temel farklılıklar;
1. Yaylanın kısa "muvakkat" bir zaman için olağandışı bir nüfusa ulaşmasında yatmaktadır. Bu durum, din hizmetleri için yaylaya yapılacak yatırım ile birlikte ta- lebi karşılayacak görevli temini konulannda birtakım güçlüklere neden olabilmek- tedir.
2. Yayla, "normal" bir yaşama alanı olmasının yanında, aynı zamanda bir tatil
mekanı olmak vasfını da taşımaktadır. Zira yaz mevsimi, özellikle okullann tatil
olmasına bağlı olarak şehirde kahnmış da olsa tatil zamanıdır. Tatil zamanı olması,
Kur'an Kursu gibi etkinlikleri fazla etkilemez; zira bu faaliyet şehirde kahnsa da ya-
pılacak bir etkinliktir. Ancak özellikle yetişkinler için yaylanın bir tatil yeri olması,
yeterli zamanın bulunması, yaylayı tercih edenlerin daha çok dini hassasiyeti yük- sek, muhafazakar olarak tabir edilen kesim olması, var olan zamanın ibadet ve dini nitelikli faaliyetlere de daha çok zaman ayrılmasına imkan sunmaktadır. Böylece insanlar her vakit namazı camide kılma, daha sık ve uzun süreli vaaz dinleme iı:nka
nı bulabilmektedir. Bu durum, ortaya çıkan talebin karşılanmasını gerektirmekte,
dolayısıyla müftülüklerimizin bu konuyla özel olarak ilgilerrmesi gerekmektedir.
3. Yaylalarda iklim ve tabiat şartlannın sağladığı birtakım imkaniann olması, ulaşım gibi zaman kaybettirici unsurlann olmaması, sosyal ortarn değişikliğinin verdiği tazelenme duygusu, dar ve sınırlı sosyal ortamın sıcak ve samimi havası,
ders mekanının cami olması dolayısıyla cemaatle olan yakınlık, görülen teşvik, övgü ve saygı eğitim verimliliğini artıran temel nedenler arasında sayılabilir. Kurslarda
• • ı•;a:l3541·:a>ı • '
BEŞİNCi OTURUM
zaman zartıan düzeplenen lar gezileri, spor karşılaşmalan ile birlikte yayladaki ha- yat, eğlence ile birlikte verimli bir öğrenme im.kanı da sunmaktadır.
Yaylalarda gerçekleştirilen din eğitimi hizmetlerini ilki Kur'an Kurslan diğeri
ise vaaz-irşad faaliyetleri olarak iki grupta toplamak mümkündür.
Kur'an Kurslan
Yatılı ve gündüzlü olarak faaliyet gösteren yaylalardaki kurslann büyük çoğun
luğunda yaz Kur'an Kursu programı takip edilmekte; bunlann dışında aynca hatız
lık eğitimi yapılanlan da bulunmaktadır. Hafızlık eğitimi yapılan kurslann tamiı:rnı yatılıdır.
Yatılı kurslarda öğrenim gören öğrencilerin beslenme ve hannma ihtiyaçlan,
hayırseverlerin destekleri ve Türkiye Diyanet Vakfı ve kurs demeklerinin katkılan
ile karşılanmaktadır.
Yatılı kurslar Kızılyayla (Adana), Tekir, Gülek, Çamlıyayla ve Ayvagediği (Tar- sus), Maksutoğlu ve Akarca (Kadirli), Karahıdırlı, Sarıkaya ve Akpınar (Erdemli) yaylalannda kız ve erkek öğrenciler için yatılı kurs binalan bulunmaktadır. Kadirli
Müftülüğünden alınan bilgiye göre Kadirli'ye 50 km. uzaklıktaki Maksutoğlu yay-
lasında yeni inşa edilen 100 öğrenci kapasiteli kız Kur'an Kursu binası oldukça iyi
donanıma sahiptir. Bu kurstaki öğrenciler Ramazan ayında günübirlik Kadirli'ye getirilerek çeşitli camilerde mukabele okutulması uygulaması yapılmaktadır. Akar- ca yaylasındaki 60 öğrenci kapasiteli bina ise erkek öğrencilere tahsis edilmiştir.
Yine Erdemli Müftülüğünden alınan bilgiye göre 8'i erkek, 7'si kız öğrencilere tah- sis edilen 15 yatılı Kur'an Kursunda toplam 1200 öğrenci kalmaktadır. Bu kurslara
aynı zamanda gündüzlü öğrencilerin de katıldığı göz önüne alındığında, kurslarda
eğitim alan öğrenci sayısı 2000'i bulmaktadır.
Yatılı kurslarda görevli öğreticiler, yaylaya çıkmadan önceki zamanlarda da
aynı kursta görev yapan öğreticilerdir. Ancak ihtiyaç olması halinde ise asıl görev yeri merkezde olan din görevlileri arasından belirlenen ve geçici olarak görevlendi- rilen personel hizmet vermektedir. İhtiyaç halinde fahri olarak görevlendirme de
yapılabilmektedir.
Yatılı Kur'an Kurslannda eğitim faaliyetleri ile birlikte sosyal ve sportif faali- yetlerin de yapıldığından bahsetmiştik. Kurslarda haftada bir günlük tatil zamanı dışında öğrenciler günün belli saatlerinde dinlenme, TV seyretme imkanı da bula- bilmektedir. Öğretim için bir günlük program olmakla birlikte, bu program esnek biçimde uygulanabilmekte, böylece 24 saatin tamarnında eğitim yapılabilmektedir.
Mesela programa göre ders, sabah 08.00'de başlamakla birlikte, günlük ezberler ge- nellikle sabah namazından önce alınabilmektedir. Buradaki öğretimde öğrenci ha-
" 0 lE!l:~ 3551$ı 0 "
YAYGIN DiN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
---~~~~---
zır bulunuşluğu ve motivasyonu özel bir öneme sahiptir. Her bir öğrencinin farklı öğrenme hızı ve kapas!~esi bulunması nedeniyle farklı program uygulanması (birey- sel öğretim) gerekebilmektedir.
Yaylalardaki gündüzlü Yaz Kur'an Kurslarında, diğer yerlerde de çoğunlukla olduğu gibi cami öğretim mekanı olarak kullanılmaktadır. Öğretici olarak görev yapan din görevlileri cami lojmanından yararlanabilmektedir ki böyle bir imkanın olmadığı yerlerde bu durum hizmetin kalitesini olurrlsuz anlamda etkilemektedir.
Nitekim Osmaniye Müftülüğünden aldığımız bilgilere göre, birçok yayla camiinde kadrolu görevlinin olmaması nedeni ile temin edilen fahri görevlilere yeterli maddi destek yanında ikametimkanının sağlanamamasının hizmette aksama ve verimin
düşmesine neden olmaktadır. Yayla caınilerinde gerek din hizmeti gerekse öğreti
ci olarak görevlendirileceklerin yanında caınilerin bakım ve onarım hizmetlerinin bağlı bulunan müftülüklerce yapılması ya da imkanların temini gerekir.
Yayla camilerindeki görevlilerden bir kısmı, nüfusun iyice azaldığı kış mevsi- minde de mevcut görev yerlerinde kalmaktadır. Ancak görebildiğimiz kadarı ile bu durum yayla vasfına sahip olmakla birlikte esasen bir yerleşim yeri olan mahaller için söz konusudur. Mesela Gülek, belediyesi olan bir yerleşim mahalli olması nede- niyle caınilerde daimi görevlinin bulunması söz konusudur. Aynı zamanda bir yayla olan Gülek'te yazın nüfus oldukça artmasına karşılık kışın azalmakta, bu durumda birçok cami görevlisi atıl kalabilmektedir. Bu görevlilerin kış mevsiminde Tarsus'ta görevlendirilmelerinin ayrı birtakım güçlükleri olduğu anlaşılmaktadır. Benzer problem Osmaniye için de ifade edilmiştir. Kadrosu yayla caınilerinde olanların kış
mevsiminde yerleşim merkezlerinde "joker" olarak görevlendirilmeleri nedeniyle,
"yayla camilerinde kadrolu görevli olmak" fazla tercih edilmemektedir.
Diğer taraftan kimi yaylalardaki caınilerde kadrolu görevli bulunmaması ne- deni ile cami hizmetleri yanında Kur'an Kursu öğreticiliği gibi görevler, halkın an-
laşarak temin ettiği ve bu hizmetleri yerine getirebilecek yeterliliğe sahip kimseler
tarafından yerine getirilmektedir. Bu durumun ifade edildiği Osmaniye'de vaiz kad- rosunda görevlinin olmadığı da belirtilmiştir.
Hasan Ercan tarafından danışmanlığımda yapılmakta olan "Diyanet İşleri Başkanlığına Bağlı Kur'an Kurslarında Yeni Düzenlemeler ve Din Eğitimi (Mersin Örneği)" adlı yüksek lisans tezi için yaylalardaki Yaz Kur'an Kursları hakkında, öğ
reticilere uygulanan anket sonuçlarından da birtakım bilgiler elde edilmektedir.
Buna göre kurs öğreticilerinin %37'si ilahiyat Önlisans, %30'u İmam Hatip Lisesi,
%16'sı ise nahiyat dışındaki alanlarda önlisans eğitim almıştır. nalıiyat ya da diğer alanlarda yüksek eğitim alanların orahı ise %15 olarak görünmektedir. Öğretici
lerin %92'si kadrolu, % 8'i ise sözleşmeli ve fahri olarak çalışmaktadır. Anketten
• • ıoeö&j 3561·-l • .
BEŞİNCi OTURUM
---~~~~~---~---
elde edileri sonuçlara göre öğrenci gruplannın% 80'i, 16-25 kişiden oluşmakta ve en kalabalık öğrenci sayısı ilk kurda bulunmaktadır. Kurs öğreticilerinin %35'i kur sistemi ile ilgili hizmet içi eğitim kursuna hiç katılmadığını, %9'u bir, %54'ü ise en az iki defa bu kursa katıldığını belirtmektedir. Katılanların % 72'si ise kursların,
sistemi tanımalarına ve öğreticilik becerilerirıirı gelişmesine katkısınırı olduğunu
ifade etmektedir. Yine öğreticilerin %40'ı öğretim mekanı olarak carnilerin elverişli olduğunu ifade ederken %30'u ise farklı bir mekanın daha iyi olacağı fikrindedir.
Ders mekanlannın elverişsiz olduğunu söyleyenler %8 ruspetinde kalmaktadır.
Yaylalardaki Kur' an Kursları ile ilgili olarak görüştüğümüz müftülüklerde, özel- likle yaylaya çıkamayan ancak yaz tatili içerisinde çocuklarının Kur'an ve dini bilgi- ler öğrenmesirıi arzu eden ailelerden gelen, birkaç ay devam eden yatılı kursların
düzenlenmesi hususunda yoğun bir talebin olduğu ifade edilmiştir. Bu talep haliha-
zırda, şayet bina varsa - öncelik hafızlık çalışanlara verilmek üzere - imkanlar ölçü- sünde karşılanmaya çalışılmaktadır. Mesela Mersin Tarsus'un Tekir, Çamlıyayla ve
Ayvagediği, Erdemli'nin Karahıdırlı, Sarıkaya ve Akpınar yayla ve yayla köylerinde bulunan kurslar için henüz okullar kapanmadan önce, yatılı yaz Kur'an Kursuna ka-
tılmak isteyen öğrencilerin kayıtlarına başlanmaktadır. Araştırmalarımız sırasında
bu tür uygulamanın Tarsus ve Erdemli'de daha yaygın olarak yapıldığı, diğer yerler- de ise talep olmasına rağmen altyapının olmaması yüzünden gerçekleştirilemediği gözlemlenmiştir. Arıcak bina kapasiteleri, bütün başvuruları kabul etmeye i.nıkan
vermemektedir. İki aylık bu kurslara katılanlardan temel ihtiyaçlara sarf edilmek üzere bağış yoluyla ücretlendirme yapılmaktadır. Bunun dışında kursların başta yi- yecek olmak üzere diğer ihtiyaçları ya doğrudan bağış ya da dernek aracılığı ile ha-
yırseverler tarafından karşılanmaktadır. Aynı şekilde hayırseverlerin bina yapımına
destek vermesi de mümkündür.
Adana ve civarındaki il ve ilçe müftülükleri ile yaptığımız görüşmelerde böy- le bir ihtiyacın varlığı özellikle dile getirilmiş; ancak Kızılyayla'daki kurs binasının
kapasitesinin sınırlılığı nedeniyle hafızlık çalışanlar dışında öğrencinin kabul edile-
mediği belirtilmiştir. Haklı ve yerinde olduğunu düşündüğümüz söz konusu bu ta- lebin, 4'er haftalık iki grup halinde toplam 8 haftalık süreyi kapsayan yatılı, Kur'an ve dini bilgilerin öğretimi yanı sıra kültür, sanat ve spor faaliyetlerini de içeren Yatılz
Yaz Kur'an Kurslan adı ile yaygınlaştırılabileceği kanaatindeyiz.
Böyle bir proje yaylalar için öncelikli olmak üzere, aşağıda temas edeceğimiz altyapının hazırlanması halinde diğer yerler için de uygulanabilecek bir modeldir.
Böyle bir modelin hukuki, mail ve eğitim boyutlarının iyi planlanması gerekir.
Hukuki olarak öncelikle, yürürlükteki Kur'an Kursları Yönetmeliğine bu yönde bir eklemenin yapılması gerekir. Diğer taraftan kurs programının Kur'an ve dini bil-
0 O 1Ei3:·13571:ss-ı 0 '
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
---~~~~~---
gilerin öğretimi dışındaki faaliyetleri kapsayacak biçimde genişletilmesi yanında,
4'er haftalık iki grup h.alinde planlanması, kurslara mahsus yeni bir programın ha-
zırlanmasını da gerektirecektir. Görevlendirilecek nitelikli öğreticilerin temini ve görevlendirilmeleri esaslarının nasıl olabileceği sorunu gündeme gelecektir. Orga- nizasyonda görev alacak öğreticilerin bir kısmı daimi, bir kısmı muvakkaten görev yapabilir. Daimi kalacaklar yanında, sanat, spor, eğitim, kültür faaliyetleri için 1-2
haftalık kısa görevlendirmeler yapılabilir. Bu projenin
.hukuk
ve eğitim düzenlemesiyanında mali boyutu üzerinde de çalışılması gerekir. Çünkü başta, standardara uy- gun bina inşası yanında beslenme, temizlik ve donanım gibi diğer temel donanım
ve hizmetler ile bunların devamlılığı için kaynak temini önemli bir problem olarak görünmektedir. Bütün bunların gerçekleştirilmesinde Türkiye Diyanet Vakfının katJ<ısının da düşünülmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Bu amaçla inşa edilecek binaların yaz aylarında kurs için kullanımı yanında di-
ğer zamanlarda Başkanlığın hizmet içi eğitim çalışmalarında hatta personelin tatil amaayla kullanabileceği bir sosyal tesis olarak kullanılabileceği de düşünülmelidir.
Yayialardaki Kur'an Kurslarındaki eğitimin niteliğinin artırılması konusundaki hususlar diğer kurslardan farklı taraflar içermemektedir. Bu çerçevede veli-öğreti
d-öğrend işbirliği, öğrend sayısının fazlalığı, farklı gelişim ve bilgi düzeylerindeki
öğrencilerden oluşan gruplarla aynı anda ders yapılmasındaki güçlükler, derslerde araç-gereç kullanımı, öğreticilerin eğitimi gibi konulardaki beklentiler ortak özellik- ler taşımaktadır.
Vaaz-İrşad Faaliyetleri
Yaylalarda yeterli sayıda cami bulunmaktadır. Görevlendirilen vaizler şartlara
göre günübirlik gidip-geldikleri gibi kısa süreli olarak kalmaları da söz konusu ola- bilmektedir.
Tatil zamanı ve mekanı olması dolayısıyla vaaz konularında farklılığa ihtiyaan
olmayacağı kanaatindeyiz. Ancak söz konusu bu mekan ve tatil ortamının oluşu
gerek yeterli zaman gerekse tabiada iç içe olmanın verdiği huzur nedeniyle insan-
ların ibadete ve vaaz dinlemeye daha fazla zaman ayırınalarma neden olmaktadır.
Öte yandan yayla tatilini daha çok muhafazakar olarak tanımlanan kesimin terdh
ettiğini ileri sürmek de mümkündür. Bu nedenle görüştüğümüz din görevlileri kış zamanında şehir hayatında vaaz dinleyen cemaatin oldukça az olmasına karşılık,
yayla camilerinde her vakitte camiierin dolu olduğu, vaaz dinlemeye de insanların
oldukça fazla zaman ayırclıklarını müŞahede ettiklerini belirtmişlerdir. Yine, şehir
lerde bulunmaları gerekenierin hafta sonu tatilinden yararlanarak yaylalara gelme-
. • ·-1358J:asoı • "
BEŞİNCi OTURUM
---~~~---
leri ile nüfusun y~ında cami cemaatinde de belirgin bir artış olmaktadır. Rama-
zan'ın yaz mevsimine gelmesi buralardaki dini hayatı daha da canlandırmaktadır.
Bütün bunlar daha yoğun bir vaaz programına, dolayısıyla daha fazla vaize ihti- yaç doğurmaktadır. Müftülüklerin bu konuda im.kanları ölçüsünde çaba sarf ettik- leri anlaşılmaktadır. Personelirı görevlerini ya görevlendirildikleri yaylalarda geçid olarak ikamet etmek ya da günübirlik bulunmak üzere iki biçimde yerine getirmele- ri söz konusu olmaktadır. Tarsus'ta olduğu gibi şehre yakın yaylalarda görevli vaiz- lerin günübirlik gidip gelmeleri mümkün olabilmekte; ancak şehir merkezine daha uzak yaylalarda görevli vaizlerin gittikleri yerlerde barınmaları gerekebilmektedir ki bu da problem olmaktadır. Sorunun giderilmesinde, altyapının oluşturulması yanında daha pratik bir çözüm olarak, din görevlilerinin, yaylalarda yazlığı olan ya da halihazırda yaylada bulunan emekli din görevlileri, İmam Hatip Okulu meslek dersleri öğretmenleri yahut bu hizmeti hakkıyla yerine getirebilecek kimselerin görevlendirilmesi ileri sürülebilir ki bu çözüm yollarına kimi zaman başvurulduğu
ifade edilmiştir. Bu hususta yeterli sayıda vaizin olmaması başka bir problemi teş
kil etmektedir. Nitekim Osmaniye ve Kadirli Müfti.Uüklerinden alınan bilgiye göre kadrolu vaiz bulunmadığından fahri görevlendirme veya merkezi vaaz uygulaması yapıldığı ifade edilmiştir.
Mevsimlik Tanm İşçilerine Yönelik Din Hizmetleri
Adana ve dvarında mevsimlik göçler kapsamında söz konusu olabilecek diğer
bir vakıa da Mevsimlik İşçi Göçleridir. Bu bölgeye Güneydoğu Anadolu Bölgesi'n- den tarım işçisi olarak gelen önemli bir nüfus vardır. Sadece Yüreğir'de mevsimlik
işçilerin yaşadığı yaklaşık 30 çadır kent bulunmaktadır. Olumsuz şartlarda barınan
bu insanlara yakın zamana kadar hiçbir din hizmeti verilememekte idi; ancakAda- na Müftülüğü'nün son zamanlardaki faaliyetleri ile buralara çadır camiler kurula- rak, Kur'an Kursları açılarak yetişkin ve çocuklara mobil din hizmetiverilmeye çalışıl
maktadır. Bu konuda elde ettiğimiz bilgilere göre, göç eden kesimin yoğun çalışma
temposu, barınma ile ilgili altyapının yetersizliği nedeniyle yaşama şartlarının el-
verişsizliği yanında hizmetin verilmeye çalışıldığı cami ve kursların bina temini,
ayrıca görevlilerin ulaşımı gibi önemli problemler yaşanmaktadır. Görebildiğimiz kadarı ile bu hususta din hizmetlerinin beklenen neticeyi verebilmesi için öncelikle
çalışma, iskan, altyapı, sağlık ve ulaşım şartlarının elverişli hale getirilmesi konu- sunda resmi birimlerin ortak ve planlı çalışması gerekecektir.
" • ·~ıs:·l3591·:s:~· • •
YAYGIN DİN EGİTİMİ SEMPOZYUMU
---~+~~---
Sonuç ve Öneriler
Adana ve civannda-mevsimlik göç kapsamında özellikle yaylaya göçün özel bir yeri ve anlamı olduğu, yaz mevsimlerinde yaylaya çılananın sadece bir tatil ve de-
ğişiklik olmasının ötesinde, bir zamret olduğu görülmektedir. Din eğitimi ve hiz- metlerinin de bu zamret içerisinde düşünülmesi ve şartlar dahilinde planlanması
gerelan ektedir. Bunun dışında mevsimlik işçi göçlerinin de bu bölgenin bir gerçeği olduğu ve din hizmetleri açısından düşünülmesi gerekJiiği anlaşılmaktadır.
Yaptığımız görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz bilgilere göre yaylalardaki din hizmetlerinin yerine getirilmesinde karşılaşılan problemler ve çözüm önerileri şöy
le sıralanabilir:
1. Yayladaki din hizmetlerinin yerine getirilmesindeki temel problem, yayla süresinin kısa olmasına karşılık, din hizmetlerine olan beklentinin yoğunlaşması
na. bağlanabilir. Görevlilerin temin edilmesi, ikamederinin sağlanması ve altyapı irrıkanlarının hazırlanması olarak belirlenen bu problemierin bir kısmı iyi bir orga- nizasyonla giderilebilecek niteliktedir; ancak özellikle maddi yönü de olan altyapı
meselesinin çözümü daha zor olarak görünmektedir. Çünkü kısa süreli bir kullanım zamanı için önemli bir masraf gerelan ektedir. Aynı masrafla şehre yapılacak yatırı
mı 9 ay kullanma imkanı var iken en çok 3 ay kullanılan yaylaya böyle bir yatırımın
ne kadar verimli olacağı tartışılmalıdır.
2. Halihazırdaki yayla kültürü geleneğin devamı olmakla birlikte, yaylaya göç eden ve bu esnada din hizmeti bekleyen kesimin niteliği açısından eski ile yeni
arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Eskiden yaylaya daha çok hayvancılık
la uğraşanlar çıkarken bugün tatil ve elverişli yaşama beklentisi ön plana çılanış,
bu değişim, beraberinde beklentileri de farklılaştırmıştır. Bugün yaylaya çıkarılann
önemli bir kesimi hem ekonomik durumu hem de eğitim düzeyi nispeten yüksek kimselerden oluşmaktadır. Bu durum beklenti düzeyini de artırmakta, sonuç ola- rak yaylalardaki din hizmetlerini vereceklerin sayısı ile birlikte niteliklerini artır
mak da önemli bir zamret olarak görünmektedir.
3. Yaylalarda, mevsim boyunca görev yapan din görevlilerinin yanı sıra, daha
kısa süreli din hizmeti veren vaizlerin ikamederi için uygun şartlann temin edilme- si gerelanektedir.
4. Hafızlık Tespit İmtihanı tarihi, özelde bölgenin iklim şartları, genelde ise okullann tatil olması nedeniyle sınava katılacak öğrencilere zaman kazandırmak hususları göz önüne alınarak Ağustos sonunda yapılması uygun olur. Böylece, yaz dönemi de öğrencilerin imtihana hazırlanmaları için değerlendirilmiş olacaktır.
" • •..::1360 l·ıa~ı • "
BEŞİNCi OTURUM
---~~~~---
5. Yeterli sayı ye nitelikte personel ihtiyaa. Bu esasen genel anlamda bir ihti- yaçb.r. Halihazırda ihtiyaç, eldeki irrıkanlarla karşılanmaktadır.
6. Bazı yaylaların idari sınırları ile geleneksel durumları ve vakıf şartlarının uyuşmaması da sıkıntılara neden olabilmektedir. Mesela Çamlıyayla'daki vakıf bir Kur'an Kursunun ya da caminin görevlisirlin temirıinin Çamlıyayla Müftülüğü mü yoksa Tarsus Müftülüğü tarafından mı sağlanacağı problem olabilmektedir. Çünkü
burası 1991 yılından sonra ilçe, ayrı bir idari birim olmakla birlikte, daha önceden Tarsus'a bağlı idi ve vakfın görevli temini de buradan yapılıyordu. Halen de Tar- sus'un yaylasıdır. Yani geleneksel olan ile yeni yapı arasında tam bir oturmuşluk bulunmamaktadır.
7. Kur'an Kursu olarak hizmet vermesi amaayla yapılan ve Diyanet Vakfına
tahsis edilen binalar için vakıf şart kabul etmemektedir. Şartlı olmasının kabulü problemi çözer iddiası dile getirilmektedir. Buna göre Tarsuslu bir hayırsever Adana il sınırları içindeki bir yaylada bina yaptırırsa ve Tarsuslulara ait olmasını şart eder- se oranın idaresi de Tarsus Müftülüğüne ait olmalıdır.