• Sonuç bulunamadı

Büyük YokolufltaGöktafl› ‹mzas› ‹çinYeni Kan›t m›? OOrrddoovviissyyeenn YYookkoolluuflfluunnaaGGaammaa IIflfl››nn››mm›› mm›› yyooll aaççtt››?? Paleontoloji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük YokolufltaGöktafl› ‹mzas› ‹çinYeni Kan›t m›? OOrrddoovviissyyeenn YYookkoolluuflfluunnaaGGaammaa IIflfl››nn››mm›› mm›› yyooll aaççtt››?? Paleontoloji"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gökbilimciler, Dünya’ya görece yak›n bir yerde meydana gelen bir gama ›fl›n patlamas›n›n (gamma ray burst – GRB), 440 milyon y›l önce canl› türlerinin önemli bir bölümünü ortadan kald›ran Ordovisyen Sonu Yokoluflu’na neden oldu¤u görüflündeler. Gama ›fl›n patlamalar›, dev kütleli y›ld›zlar›n çökerek karadelik oluflturmalar› s›ras›nda y›ld›z›n kutuplar›ndan f›flk›ran lazer ›fl›n› görünümlü parçac›k jetlerinden kaynaklan›yor. Bu son derece fliddetli patlamalar genellikle çok uzaklarda,

yaklafl›k 10 milyar ›fl›k y›l› mesafelerde meydana geliyor. Ancak, bazen tehlikeli derece yak›nlarda meydana geldi¤i de oluyor. Örne¤in, 2003 Mart ay›nda 2,6 milyar ›fl›ky›l› uzakl›kta meydana gelen bir GRB, Dünyan›n üst atmosferinin k›sa süreyle iyonlaflmas›na yol açm›flt›. Dünya’ya çok daha yak›n olan gama ›fl›n patlamalar› (her 1 milyar y›l içinde Dünya’ya birkaç bin ›fl›k y›l› uzakl›kta 5 GRB meydana geldi¤i düflünülüyor), son derece ölümcül.

Ordovisyen döneminde tüm canl›lar deniz

ve okyanuslarda yafl›yorlard› ve büyük yokoluflta derin sularda yaflayanlar, s›¤larda yaflayanlara göre daha çok ayakta kalabildiler. Kansas Üniversitesi’nden kozmolog Adrian Melott ve ekip arkadafllar›na göre yak›nlarda meydana gelen bir patlamadan Dünya’ya yönelen ›fl›n›m, atmosferdeki molekülleri

parçalayarak zararl› morötesi ›fl›nlar›n s›¤ sulardaki canl›lar› etkilemesine yol açm›fl olabilir. Sao Paulo Üniversitesi’nden (Brezilya) J.E. Horvath, ayn› mekanizman›n 544 milyon y›l önce Kambriyen döneminin bafllang›c›ndaki yokoluflu tetiklemifl olabilece¤i görüflünde. Bu yokoluflun ard›ndan yepyeni türler bir patlama gibi ortaya ç›km›flt›.

Astronomy, Ocak 2004

16 Ocak 2004

B‹L‹MveTEKN‹K

Büyük Yokoluflta

Göktafl› ‹mzas› ‹çin

Yeni Kan›t m›?

Dinozorlar› ve onlarla birlikte tüm canl›lar›n önemli bir bölümünü yaflamdan silen kitlesel yok olufla Dünya’ya çarpan bir asteroidin yol açt›¤›n› herkes kabul etmifl gibi. Nedeni, kuram› öne sürenlerin oldukça inand›r›c› kan›tlar sunmalar›. Bunlardan biri, asteroidin çarpt›¤› dönem olan ve Kretase ile Trias jeolojik dönemleri aras›ndaki geçifl dönemine ait ince katmanda (K-T s›n›r›) gözlenen iridyum bollu¤u. Dünyada ender bulunan bu element, asteroidlerde oldukça bol. ‹kinci kan›tsa, üzerleri çarpman›n fliddetiyle çizikler içeren "floklanm›fl" kuartz kristalleri. Bu kan›tlar öylesine

benimsenmifl durumda ki, dünya tarihindeki öteki büyük yokolufllarda büyük

göktafllar›n›n imzas› oldu¤unu öne süren kuramlar için de ayn› kan›tlar aranmaya baflland›. Oysa birçok paleontolog, göktafl› çarpmalar›n›n ille bu iki iflareti

b›rakmas›n›n flart olmad›¤›n›, baflka türden kan›tlar›n da keflfedilip de¤erlendirilmesi gerekti¤i düflüncesindeler. Nitekim, California Üniversitesi’nden (Santa Barbara) jeokimyac›, Luann Becker, 251 milyon y›l önce Permiyen-Trias jeolojik zamanlar› aras›ndaki geçifl döneminde (P-T s›n›r›) tarihin en büyük kitlesel yokolufluna

da bir göktafl› çarpmas›n›n neden oldu¤unu öne sürmüfltü. Kan›t olarak da, s›n›r katmanlar›nda yayg›n olarak bulunan ve dünya d›fl› kaynakl› oldu¤u belirlenen "fulleren" denen futbol topu biçimli karbon molekülleri içine hapsolmufl helyum-3 gaz›n› göstermiflti. fiimdiyse baflka bir grup, New York’taki Rochester Üniversitesi’nden petrolog ve jeokimyac› Asish Basu ve dört arkadafl›, ayn› kitlesel yokolufl için yine bir göktafl›n›n imzas›n› gösteren daha de¤iflik bir kan›tla ortaya ç›km›fl bulunuyorlar: Antarktika’da kayalar›n içinde bulduklar› mikroskopik meteorit parçac›klar›. Aralar›nda Harvard Üniversitesi’nden meteorit uzman› Michail Petaev’in de bulundu¤u araflt›rmac›lar, P-T s›n›r›n› oluflturan tortul kaya yüzeyinin 10-20 cm alt›nda bulduklar› 50-400 mikrometre çapl› 40 parçac›¤›n, katil göktafl›ndan

geldi¤inden kuflku duymuyorlar. Basu ve arkadafllar›, ayn› kayalarda göktafl›-yokolufl iliflkisinin göstergesi olarak de¤iflik bir

kan›t daha ortaya sürüyorlar: Son derece saf mikroskopik demir parçac›klar›. Araflt›rmac›lar, bu demirin bilefliminin, ne dünya ne de meterorit kaynakl› oldu¤unu, ancak Çin’deki Meishan bölgesinde P-T s›n›r katmanlar›nda bulunan demir parçac›klar›n› and›rd›¤›n› belirtiyorlar. Çin’deki parçac›klar› bulan Japon paleontolog Kunio Kaiho, demirin bir göktafl› çarpmas› sonucu oluflan k›zg›n buluttan yo¤uflarak yeryüzüne ya¤m›fl olabilece¤i tezini ortaya atm›flt›. Basu ve ekibinin göktafl› çarpmas›na kan›t olarak gösterdikleri meteorit ve demir parçac›klar›n›n Dünya d›fl›ndan geldi¤i, öteki paleontologlarca da kabul ediliyor. Ancak bu, parçac›klar›n 251 milyon y›l önce yaflam› neredeyse tümüyle yok eden bir göktafl›na ait oldu¤unun kabulü anlam›na gelmiyor. Arizona Üniversitesi’nden meteorit uzman› ve çarpma jeologu David Kring, forsterit ve metalik demir gibi meteorit minerallerinin Dünya yüzeyinde "inan›lmaz ölçüde karars›z olduklar›na" dikkat çekiyor. "Bir meteorit, örne¤in Amerikan›n (ya¤›fll›) Pasifik k›y›s›na düflse, ertesi y›l toprak olaca¤› kesindir". Bu nedenle, ekip d›fl›ndaki paleontologlar, kimyasal olarak böylesine k›r›lgan olan parçac›klar›n nas›l olup da çeyrek milyar y›l hiçbir fleyden etkilenmeyip orijinal durumlar›n› koruduklar›n›n aç›klanmas› gerekti¤ini vurguluyorlar.

Science, 21 Kas›m 2003

O

Orrd

do

ovviissyyeen

n Y

Yo

ok

ko

ollu

uflflu

un

na

a

G

Ga

am

ma

a IIflfl››n

n››m

m›› m

m›› yyo

oll a

aççtt››??

B ‹ L ‹ M V E T E K N L O J ‹ H A B E R L E R ‹

Referanslar

Benzer Belgeler

001 Oturum Başkanı, 1.Ulusal Eğ. İstitut, 1991, Salzburg - AVUSTURYA 006 Oturum Başkanı, ’Zeitgenossische Türkische. Uluslar arası İlhan Koman Sem., Edirne - TÜRKİYE 011

Eğitim teknolojisinin yeni ve etkin bir alanı olan robotik kodlama konusunda doktora çalışmalarına paralel olarak bir eğitim sistemi geliştiren Yücel

Araştırmanın saha çalışması, kent kullanımı kısıtlı kadınların tespit edilmesinin ardından üç ana aşamadan oluşmuştur: Kadınlarla evlerinde yapılan

[r]

Roma tiyatroları Yunan tiyatroları gibi sahne (scene), yarım daire şeklinde basamaklı oturma yerleri (cavea) ve yarım daire meydan (orkestra) Roma tiyatrolarında bu üç bölüm

SAHNE IŞIKLARI ve DİĞER ŞEYLER Yazan ve Çizen: Jean-Jacques Sempé Türkçeleştiren: Damla Kellecioğlu Karikatür / Her Yaş / Nisan 2019 Baskı Detayları: 170x220 mm, 64 sayfa,

Yönetim Kurulu Başkanımız Abdulvahap Olgun ve Meclis Başkanımız Erkan Aksoy öncülüğündeki 30 kişilik işinsanı heyet, Karadeniz iş ve inceleme gezisi

Yazan: John Wyndham Çeviri: Niran Elçi Roman / Sert kapak 200 sayfa / Nisan 2018. Triffidlerin Günü, uygarlık, insanlığın doğa karşısındaki kibirli tutumu, cinsiyet, sınıf