• Sonuç bulunamadı

Epileptik Nöbetlerin Tan›s›nda Öykünün Duyarl›l›k ve Seçicili¤inin De¤erlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Epileptik Nöbetlerin Tan›s›nda Öykünün Duyarl›l›k ve Seçicili¤inin De¤erlendirilmesi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Epileptik Nöbetlerin Tan›s›nda Öykünün Duyarl›l›k ve Seçicili¤inin De¤erlendirilmesi

The Sensitivity and Specificity of History in the Diagnosis of Epileptic Seizures

Abdulkadir KOÇER, Nurhan ‹NCE, Eren GÖZKE, Emel KOÇER Epilepsi 2002;8(1):9-15

Dergiye gelifl tarihi: 31.05.2001 Düzeltme iste¤i: 05.11.2001 Yay›n için kabul tarihi: 19.11.2001

PTT E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nöroloji Klini¤i (Koçer, Gözke); ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Halk Sa¤l›¤›

Anabilim Dal›, (‹nce); Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Düzce T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal›, (Koçer E).

‹letiflim adresi: Dr. Abdulkadir Koçer. PTT E¤itim Hastanesi Nöroloji Klini¤i, 81126 Bostanc› - ‹stanbul.

Tel: 0216 - 572 10 10 / 349 Faks: 0216 - 575 04 06 e-posta: abddoktor@ttnet.net.tr

Amaç: Epileptik nöbetlerin tan›s›nda öykünün du- yarl›l›k ve seçicili¤ini araflt›rmak.

Hastalar ve Yöntemler: Bay›lma flikayetiyle bafl- vuran 68 olgu (28 erkek, 40 kad›n; ort. yafl 28; da-

¤›l›m 2-78) çal›flmaya al›nd›. Öykü ile elde edilen öntan›lar ile kesin tan›lar karfl›laflt›r›ld›. Epilepsi- nin kesin tan›s›nda yap›lan ayr›nt›l› incelemeler göz önünde tutularak, öykünün yöntemsel geçer- lili¤i de¤erlendirildi.

Bulgular: Yirmi dokuz olguda epileptik nöbet (EN) (%42.6), 29 olguda (%42.6) epileptik olmayan nö- bet (EON) tan›lar› kondu. On olguda iki nöbet türü birlikte gözlendi. En s›k gözlenen EN tablosu jene- ralize tonik-klonik nöbetler (n=17) iken, EON için- de en s›k psikojenik nöbetlerle (n=16) karfl›lafl›ld›.

Hem EN’de hem de EON’de en s›k iktal bulgu ya- n›ts›zl›k idi. Epileptik nöbet öntan›s› alan 30 olgu- nun 20’sinde tan› do¤ruland›. Öntan›s› EON olan 32 olgunun dokuzunda EN son tan›s› kondu. Epi- lepsi tan›s›n› koymada öykünün duyarl›l›¤› %64.1, seçicili¤i %62.1 bulundu. Öykünün genel tan› de-

¤eri ise %63.2 idi.

Sonuç: Normal poliklinik flartlar›nda epilepsi olgu- lar›n›n %64.1’i öykü ile tan›nabildi. Nöbet-anket formu eflli¤inde, özel poliklinik flartlar›nda ve dik- katli bir öyküyle bu oran›n daha yüksek olabilece-

¤i düflünüldü.

Anahtar Sözcükler: Konversiyon bozukluklar›/ta- n›/komplikasyon; tan›, ay›r›c›; epilepsi/fizyopatoloji/tan›;

medikal öykü al›m›; psikofizyolojik bozukluklar/tan›; nö- bet/fizyoloji/tan›.

Objectives: To determine the specificity and sensi- tivity of history in the diagnosis of epileptic seizures.

Patients and Methods: Sixty-eight patients (28 males, 40 females; mean age 28 years; range 2 to 78 years) presented with a complaint of faint- ing. Initial diagnoses were compared with defini- tive diagnoses reached through detailed investi- gations. The methodological validity of history in leading to definitive diagnosis was sought.

Results: Definitive diagnoses included epileptic seizures (ES) in 29 cases (42.6%) and non-epileptic seizures (NES) in 29 cases (42.6%); 10 cases had both seizure types. The most frequent ES and NES types were generalized tonic-clonic (n=17) and psy- chogenic seizures (n=16), respectively. The most common ictal finding was unresponsiveness in both types. An initial diagnosis of EN by history was con- firmed in 20 out of 30 patients. Of 32 patients with NES, nine had a final diagnosis of EN. The sensitivi- ty and specificity of history in the diagnosis of epilep- tic seizures were 64.1% and 62.1%, respectively.

Overall diagnostic value of anamnesis was 63.2%.

Conclusion: The initial diagnosis of epileptic seizures can be improved by administering a well- designed seizure-questionnaire, evaluating patients at a more specialized outpatient clinic circum- stances, and by a more carefully history taking.

Key Words: Conversion disorder/diagnosis/complica- tions; diagnosis, differential; epilepsy/physiopatholo- gy/diagnosis; medical history taking; psychophysiologic disorders/diagnosis; seizures/psychology/diagnosis.

(2)

Epilepsi, çeflitli nedenlerle serebral nöron- larda oluflan afl›r› boflal›m ve tekrarlay›c› nöbet- lerle kendini gösteren, kronik bir beyin rahat- s›zl›¤›d›r. Epileptik nöron boflal›m›na ba¤l› ol- mad›¤› halde epileptik nöbetle kar›flt›r›labile- cek sistemik, nörolojik ya da psikiyatrik epi- zodlar vard›r. Epileptik olmayan nöbetlerin (EON) epilepsi nöbeti fleklinde de¤erlendiril- mesi önemli bir sorundur. Epileptik nöbetlerde tan›, temelde öyküye dayan›r. Kesin tan›mlana- mayan ve sadece birkaç basit EEG bulgusu ile kendini gösteren nöbetler, epilepsi tan›s› için yeterli de¤ildir. Kesin tan› konmadan tedaviye bafllanmas›, tan›n›n netleflmesi için beklenme- sinden daha zararl›d›r. Elektroensefalografinin s›n›rlar›n›n belirlenmesinin önemi de unutul- mamal›d›r.[1,2] Nowack,[3] epilepsili olmayan ol- gular›n yanl›fl tan›yla takiplerinin maliyetinin y›lda 4 milyar dolar oldu¤unu bildirmifltir. Öy- kü, fizik muayene ve EEG, tan›n›n konmas› için gereklidir. Öykünün do¤ru al›nmas›, hekimin epilepsi nöbetine ait klini¤i tan›mas›na ba¤l›d›r.

Bu çal›flmada, epileptik nöbetlerin tan›s›nda önemli bir yeri olan öykünün, yöntemsel geçer- lili¤i klini¤imizde de¤erlendirildi.

GEREÇ VE YÖNTEM

PTT E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Nörolo- ji Klini¤i’ne kendini kaybetme ya da bay›lma flikayetiyle baflvuran 68 hasta (28 erkek, 40 ka- d›n; ort. yafl 28.19±18.32; da¤›l›m 2-78) retros- pektif ve prospektif olarak de¤erlendirildi. Ha- ziran 1996–Aral›k 2000 tarihleri aras›nda polik- lini¤imize baflvuran ya da acil poliklinik orta- m›ndan sonra poliklini¤imizde yeniden de¤er- lendirilen ve muayene bulgular›, öykü ile elde edilen öntan›lar› hasta takip kartlar›nda kay›tl›

olan 68 olgu çal›flmaya al›nd›. Tüm hastalar için öykü, klinik bulgular, öykü ile elde edilen önta- n›lar, EEG sonuçlar›, antiepileptik ilaç tedavile- ri, son/takip tan›lar› ve yap›lm›flsa görüntüle- me sonuçlar› kaydedildi. Hastaya ve görgü ta- n›¤›na yöneltilen sorularla, nöbetlerin özellikle- ri sorguland›. Hastanede, doktorun nöbetleri görmesinin veya video-EEG monitörizasyonu takiplerinin ard›ndan kesin tan›lar› konulan ol- gular de¤erlendirmeye al›nd›. Önceden yap›l- m›fl çal›flmalara ve kabul edilmifl verilere daya- n›larak, epilepsi nöbeti ve EON ay›r›c› tan›lar›

yap›ld›. Elli iki hastan›n yat›r›larak tan› ve teda- vileri düzenlendi. Nöbet s›ras›nda hasta uyar›l- d› (burnunu s›kma, pasif olarak gözlerini açma,

parmak uçlar›na bas›nç uygulama) ya da eli pa- sif olarak havaya kald›r›l›p b›rak›ld›. Elde edi- len tepkisel yan›tlar kaydedildi.[4] Klinik göz- lem sürerken, nöbet geçiren hastalara bir keli- me ya da cümle söylenerek, sonras›nda hat›rla- malar› istendi. On bir hasta, üniversite epilepsi ünitelerince video-EEG monitörizasyonuyla iz- lendi ve tan›lar› kondu. Birkaç saniyeden k›sa süren, diken ve keskin dalga içeren kompleks- ler ile tek diken ve keskin dalgalar, interiktal epileptiform patoloji olarak kabul edildi. Nö- betle birlikte izlenen veya uzun süreli EEG mo- nitörizasyonuyla elde edilen, birkaç saniyeden daha uzun süreli epileptiform aktiviteler ise ik- tal EEG patolojisi olarak kabul edildi. Yirmi ol- guda ay›r›c› tan› için salin testi uyguland›. Has- taya, intravenöz salin enjeksiyonu sonras›nda, nöbetin ortaya ç›kabilece¤i ve gerekli müda- hale ile hemen sonland›r›laca¤› söylendi ve öyküde tan›mlanan nöbet ortaya ç›kt›¤›nda, yeni bir salin enjeksiyonu ile sonland›r›ld›. Bu durumda salin testi pozitif olarak kabul edil- di.[5]Nöbeti izleyen 15 dakika içinde, 15 olgu- nun prolaktin kan düzeylerine bak›ld›. Psiki- yatrik tan›, DSM-IV tan› ölçütlerine göre kon- du. Yirmi sekiz olgu psikiyatri konsültasyon- lar› ile de¤erlendirildi. Tan›lar EN, EON ve epileptik olmayan nöbetlerin efllik etti¤i epi- leptik nöbetler (EN/EON) fleklinde üç gruba ayr›ld›. Öntan›lar ile incelemelerin sonras›n- daki kesin tan›lar karfl›laflt›r›ld›. ‹statistiksel analizi ve s›n›fland›rmay› kolaylaflt›rmak için epileptik nöbetler, jeneralize tonik klonik (JTK), kompleks parsiyel (KP) ve di¤erleri ola- rak üç gruba ayr›ld›. Frontal lob ve temporal lob kökenli nöbetler, bir kez bile bilinç kayb›

oluflmuflsa, KP nöbet bafll›¤› alt›nda de¤erlen- dirildi. ‹statistiksel analiz yap›l›rken, de¤er- lendirmeyi kolaylaflt›rmak için befl veya daha az nöbet geçiren olgular (absans nöbet, birden fazla nöbet çeflidinin birarada görülebilece¤i, epilepsi sendromlar› ve parsiyel nöbetler) di-

¤erleri bafll›¤› alt›nda s›n›fland›r›ld›. Epileptik olmayan nöbetler ise, psikojenik ve di¤erleri fleklinde iki grupta de¤erlendirildi.

Epilepsi tan›s›nda yap›lan ayr›nt›l› incele- meler göz önünde tutularak (alt›n standart), ay- r›nt›l› öykünün yöntemsel geçerlili¤i (duyarl›- l›k ve seçicili¤i) hesapland›. Gerçekten epilepsi- li olgular›n, öykü ile epilepsi tan›s› alma olas›- l›klar› duyarl›l›k (do¤ru pozitif) olarak tan›m- land›. Epilepsili olmad›¤›na karar verilen olgu-

(3)

lar›n, öykü ile epilepsi tan›s› almama oran› ise seçicilik (do¤ru negatif) olarak adland›r›ld›. Bir tan› testinin, do¤ru tan› koyma yüzdesi olarak da bilinen “do¤ru tan› oran› (tan›daki de¤eri)”, do¤ru pozitif ve do¤ru negatif olgular›n top- lam olgu say›s›na bölünmesi ile elde edildi.

“Pozitif tahmin de¤eri,” yani öykü sonucu epi- lepsi oldu¤una karar verilenlerin, gerçekten hasta olma olas›l›klar› ile; “negatif tahmin de-

¤eri,” yani al›nan öykü ile epilepsili olmad›¤›na karar verilenlerin hasta olmama olas›l›klar› he- sapland›.[6]

‹statistiksel de¤erlendirmeler SPSS 10.0 ve Instat 2 programlar›yla yap›ld›. Veriler frekans, yüzde oran›, duyarl›l›k, seçicilik, do¤ru tan›

oran› (tan› de¤eri), pozitif ve negatif tahmin de-

¤erleri hesaplanarak irdelendi.[7,8]

BULGULAR

Kesin tan› sonras›nda, EN içinde en s›k JTK (n=17), EON içinde ise psikojenik nöbetler (n=16) gözlendi. Epileptik olmayan nöbet görü- len olgular›n 16’s›nda psikojenik nöbet, 13’ün- de di¤er hastal›klar (geçici iskemik atak, sen- kop, semptomatik miyoklonus, ... Tablo 1) iz- lendi. ‹nceleme sonras›nda, miyoklonik s›çra- malar gözlenen alt› olgunun ikisinde juvenil miyoklonik epilepsi sendromu, dördünde semptomatik miyoklonus (iki olguda post-hi- poksik ensefalopatiye ba¤l› miyoklonus, mi- yoklonus ve ataksinin birlikte izlendi¤i bir ol- guda Ramsay Hunt sendromu, bir olguda

propriospinal miyoklonus) tan›lar› kondu. Epi- lepsi nöbetleri içinde en s›k görülen iktal bulgu yan›ts›zl›k (n=35), en s›k görülen post-iktal bul- gu ise olay an›n›n hat›rlanmamas› (n=35) idi.

Yan›ts›zl›k, EON’ler içinde de en s›k görülen ik- tal bulgulardand› (n=13). Epilepsi nöbetlerinin ço¤u, befl dakikadan k›sa sürmekteydi (n=34).

Fiziksel hasar, EN grubunda (n=22) daha çok saptand›. Epilepsi olmayan nöbetlerin efllik et- ti¤i epilepsi nöbetlerinin görüldü¤ü olgular›n ve EON olgular›n›n 25’i (%64.1) psikiyatrik ta- n› ald›. Bunlar, konversiyon (n=13), anksiyete (n=5), depresyon (n=4) ve psikoz (n=3) tan›lar›

idi. Konversiyon tan›s› alm›fl bütün olgularda ses tonüsünde art›fl, a¤r› çeker gibi inlemeler ya da a¤lamalar görüldü. Jeneralize tonik klonik nöbet tan›s› alan tüm olgularda (n=17) amnezi (nöbet an›n› hat›rlamama, nöbet an›nda d›flar- dan söylenen kelime ya da sözleri duymama- hat›rlamama) belirlendi. Epileptik olmayan nö- bet geçirenlerin ve EN/EON olgular›n›n ise ye- disinde (%57.3) amnezi saptand›. Yirmi olguda tan› amaçl› salin testi uyguland›. Salin testi, EN olan 12 olgunun yaln›zca birinde ve EON tan›- s› alm›fl sekiz hastan›n alt›s›nda pozitif bulun- du. Prolaktin kan düzeyi ölçümü 15 olguda ya- p›ld›. Epilepsi nöbeti tan›s› alan ve prolaktin kan düzeyi ölçümü yap›lan dört olgunun üçün- de (%75) prolaktin kan düzeyinde art›fl saptan- d›. Kan düzeyi ölçümü yap›lan EON tan›l› se- kiz olgunun yaln›zca birinde (%12.5), EN/EON tan›l› üç olgunun ise ikisinde (%66.6) prolaktin kan düzeylerinin artt›¤› gözlendi.

TABLO 1

Olgular›n nöbet çeflitlerine göre s›n›fland›r›lmas›

Grup Nöbet tan›s› Say›

Epilepsi nöbeti Jeneralize tonik klonik 11

Kompleks parsiyel 5

Di¤erleri 13

Epilepsi olmayan nöbet Psikojenik 16

Di¤erleri 13

Semptomatik miyoklonus 4

Parasomni 3

Senkop 3

Geçici iskemik atak 3

Epilepsi nöbetleri+ Jeneralize tonik klonik 6

epilepsi olmayan nöbet Kompleks parsiyel 4

(4)

Epilepsi nöbeti geçirenler ve EN/EON olgu- lar birlikte de¤erlendirildi¤inde, epilepsi nöbe- ti olan 39 olgunun 29’unda (%74.3) interiktal EEG patolojisi saptand›. Jeneralize tonik klonik nöbet izlenen iki olgunun, kompleks parsiyel nöbetleri olan yedi olgunun ve atonik nöbetleri olan bir olgunun interiktal EEG’lerinde patolo- ji yoktu. Bu olgular›n beflinde, video-EEG mo- nitörizasyonu sonras›nda iktal EEG patolojileri gözlendi. Epileptik olmayan nöbetli olgularda ise, interiktal EEG’de (%6.9) patoloji saptanan olgu say›s› iki idi.

Görüntüleme ve etyolojik tan› amac›yla 35 olgudan kranyal manyetik rezonans görüntüle- me (MRG) istendi. Kesin tan› sonras› EN tan›s›

konan 17 olgunun sekizinde (%47) patoloji gö- rüldü. Kranyal MRG istenen EON’li 12 olgu- nun alt›s›nda (%50) patoloji vard›. Epilepsi ol- mayan nöbetlerin efllik etti¤i epilepsi nöbetleri tan›s›yla izlenip, görüntülemesi istenen olgula- r›n (n=4) ikisinde kranyal MRG normal bulu- nurken, iki olguda (%50) patoloji saptand›.

Tüm olgular birlikte de¤erlendirildi¤inde kran- yal MRG bulgusu olarak kortikal atrofi (n=6),

t›kay›c› damar hastal›klar› (n=4), yer kaplayan lezyonlar (n=3), migrasyon anomalileri (n=2) ve hidrosefali (n=1) saptand›. Epilepsi nöbetli ve EON olgular› aras›nda istatistiksel olarak anlaml› bir farkl›l›k saptanmad› (p>0.05).

Çal›flma grubundaki 68 hastada öntan›lar

%44.1 (n=30) ile EN, %47.1 (n=32) ile EON ve

%8.8 (n=6) ile EN/EON fleklinde belirlendi. ‹n- celeme ve izlem protokolleri sonras›nda 29 ol- guda (%42.6) EN, 29 olguda (%42.6) EON ve 10 olguda (%14.8) EN/EON tan›s› kondu (Tablo 2). Epilepsi nöbeti görülen dört olguda sonraki dönemlerde tabloya EON’lerin eklendi¤i görül- dü. Olgular, epilepsi olanlar (EN izlenen olgu- lar + EN/EON izlenen olgular) ve di¤erleri fleklinde ayr›ld›¤›nda (Tablo 3), epilepsi tan›s›n›

koymada öykünün duyarl›l›¤› 0.641 (%64.1,

%95 güven aral›¤› 0.47–0.79), seçicili¤i 0.621 (%62.1, %95 güven aral›¤› 0.42–0.79) bulundu.

Epilepsili olgular›n %64.1’ine, epilepsi olmayan olgular›n ise %62.1’ine öykü yard›m›yla do¤ru tan› konabiliyordu. Çal›flmam›zda toplam do¤- ru tan› oran› 0.632 (%63.2, %95 güven aral›¤›

0.50–0.74), pozitif tahmin de¤eri %69.4, negatif tahmin de¤eri %56.2 bulundu.

TARTIfiMA

Bay›lma ya da kendini kaybetme flikayeti olarak anlat›lan tablonun, epilepsi nöbeti olup olmad›¤›n› de¤erlendirmek için en güvenilir bilgiler, hastan›n kendisinden ve bay›lma an›n- da yan›nda bulunan görgü tan›¤›ndan elde edi- lir. Epilepsi nöbetini destekleyen veriler, ani or- taya ç›kmas›, bilinç kayb›n›n efllik etmesi, tek- rarlay›c› olmas› ve klasik nöbet tan›mlar›na uy- mas› biçiminde s›ralanabilir.[5] Çal›flmam›zda, öntan›s› EN olan 30 olgunun 20’sinde, son tan›

da EN idi. Epilepsi olmayan nöbet öntan›s›yla TABLO 2

Olgular›n ilk ve son tan›lar›na göre da¤›l›m›

Son tan›

Öntan› Epilepsi nöbeti Epilepsi olmayan Epilepsi nöbeti+ Toplam

nöbet epilepsi olmayan nöbet

Epilepsi nöbeti 20 9 1 30

Epilepsi olmayan nöbet 9 18 5 32

Epilepsi nöbeti+epilepsi olmayan 0 2 4 6

Toplam 29 29 10 68

TABLO 3

Olgular›n epileptik olanlar ve olmayanlar fleklinde s›n›fland›r›lmas›

Son tan›

Öntan› Epilepsi (+) Epilepsi (–) Toplam

Epilepsi (+) 25 11 36

Epilepsi (-) 14 18 32

Toplam 39 29 68

De¤erlendirmelerde, epilepsi nöbeti ile birlikte epileptik olmayan nöbet görülen olgular da epilepsi (+) olarak kabul edilmifltir. (Do¤ru tan› oran›= %63.2; pozitif tahmin de¤eri=%69.4)

(5)

izlenen 32 olgunun dokuzunda EN, beflinde EN/EON son tan›lar› kondu (Tablo 2). Öntan›

olarak EN/EON düflünülen alt› olgunun dör- dünde EN’lerin varl›¤› ortaya kondu. Dokuz olguya, EN’leri olmas›na ra¤men, yanl›fl öntan›

kondu. Öntan› olarak EN düflünülen 30 olgu- nun dokuzunda, EON (5 olguda psikojenik nö- bet, 4 olguda di¤erleri) son tan›s› kondu.

Epilepsi nöbetlerine ait klini¤in sorgulan- mas› sonras›nda elde edilen bilgiler (gözlerde kayma, a¤›zdan köpük gelmesi, bafl ve ekstre- mitelerde kas›lma, idrar kaç›rma, dil ›s›rma ve nöbet sonras› flaflk›nl›k hali), tan› için önemli- dir.[9]Çal›flmam›zda hasta yak›nlar›n›n, özellik- le JTK nöbet tablosunu oldukça iyi tan›mlad›k- lar› görüldü. Jeneralize tonik klonik nöbetlerin stereotipik do¤as›, di¤er nöbet tipleriyle karfl›- laflt›r›ld›¤›nda, öyküden kolayca ayr›flt›r›lmas›- n› sa¤l›yordu. Di¤er nöbet türleri daha hetero- jen olarak kabul edilmektedir.[10]Çal›flmam›zda, öykü sonucu JTK olduklar› düflünülen 16 has- tan›n takipleri sonras›nda 10 olguda tan› do¤- rulan›rken, alt› olguda hem JTK hem de efllik eden psikojenik nöbetlerin varl›¤› gösterildi.

Kompleks parsiyel nöbet öntan›s› düflünülen bir olgunun ise JTK nöbetleri geçirdi¤i anlafl›l- d›. Epilepsi sendromlar›nda iyi ve do¤ru bir öy- kü ile kesin tan›ya ulaflmak olanakl›d›r. Çal›fl- mam›zda Lennox-Gastaut (n=1), juvenil mi- yoklonik epilepsi (n=2) ve benign rolandik epi- lepsisi (n=2) olan olgularda tan› problemi ya- flanmad›.

Psikojenik nöbetler ve epilepsi nöbetlerine ayn› kiflide rastlanabilir. Epilepsi olmayan nö- bet geçiren olgular›n %10-25’inde EN görülebi- lir. Daha önceden EN geçiren olgularda da de-

¤iflik zamanlarda ortaya ç›kan EON’ler izlene- bilir.[11] Çal›flmam›zda, EON’lerin %25.6’s›na EN’lerin de efllik etti¤i görüldü. Atipik epilepsi nöbetleri, hareket bozukluklar›, uyku bozuk- luklar› ve sistemik hastal›klara ba¤l› nörolojik patolojiler, bazen psikojenik nöbet yanl›fl tan›s›- n› alabilirler.[12,13]Atipik epilepsi nöbeti olan ki- fliler, s›kl›kla inceleme ve tedavi flans›ndan yok- sun kalmaktad›r. Bu nedenle, do¤ru tan› konul- mas› yolunda at›lacak ad›mlar oldukça önem tafl›maktad›r. Özellikle KP nöbet (frontal ve temporal lob kökenli) psikojenik nöbetlerle s›k- l›kla kar›flabilir. Çal›flmam›zda, KP nöbet önta- n›s› alm›fl sekiz olgunun beflinde yanl›fl öntan›

kondu¤u ve bir olguda da psikojenik nöbetle-

rin efllik etti¤i gözlendi. Öte yandan, psikojenik nöbet tan›s›yla izlenen 15 olgunun ikisinde KP nöbet son tan›s› kondu.

Epilepsi nöbetiyle kar›flabilecek en önemli iki tablo senkop ve psikojenik nöbetlerdir. Çok de¤iflik klinik bulgular, psikojenik nöbetler ko- nusunda yönlendirici olabilir. Psikojenik nöbet- ler herhangi bir epilepsi nöbetine benzeyebile- ce¤i gibi, yayg›n olarak konvulsiyonla seyre- derler. Psikojenik nöbetler, acil ve yo¤un bak›m ünitelerinde s›k karfl›lafl›lan tablolard›r. Bilinç sorunu olmas›na ra¤men EEG de¤iflikli¤inin ol- mamas›, alfa ritminin varl›¤› ve klinik olarak ti- pik olmayan do¤as› psikojenik nöbetler için kullan›lan tan› ölçütleridir.[14]Sayg› ve ark.n›n[14]

çal›flmas›nda psikojenik nöbetlerin daha geç yafllarda ortaya ç›kt›¤› bildirilmifltir. Çal›flma- m›zda, psikojenik kökenli nöbet saptanan has- talar ile epilepsi tan›s› konan hastalar›n yafl or- talamalar› benzer bulundu. Motor bulgu ol- maks›z›n izlenen yan›ts›zl›k, psikojenik nöbet- lerde görülen en önemli tablodur.[4] Leis ve ark.n›n[4] çal›flmas›nda yan›ts›zl›k oran› %76 olarak bildirilirken, çal›flmam›zda konversiyon tan›s› alm›fl olgular düflünüldü¤ünde, bu oran

%76.9; di¤er psikiyatrik tan›larla birlikte ele al›nd›¤›nda %52 bulundu. Tüm vücutta izlenen kas›lmalar, hareketsizlik ya da gevflek bir halde y›¤›lma, psikojenik nöbetleri destekleyen du- rumlard›r.[15,16] Psikojenik nöbet (konversiyon) tan›s› konan olgular›n nöbetleri s›ras›nda mo- tor hareketlerin yoklu¤u ve nöbet sonras› dö- nemde hastalar›n oldukça rahat davranmas›

(n=13) dikkat çekici idi. Epileptik olmayan nö- bet, daha çok kompleks parsiyel nöbetlerle ka- r›flmakta idi. Son tan›s› EON olan 29 olgunun 18’inde EON öntan›s› do¤ruland›. Dokuz olgu- da EN, iki olguda EN/EON yanl›fl öntan›lar›

konmufltu.

Uyku bozukluklar›, epileptik nöbet veya sonras›ndaki konfüzyon haliyle kar›flt›r›labi- lir.[17]Yedi olgumuzda, uyku bozuklu¤u öntan›- s› düflünüldü. Gece idrar kaç›rma flikayeti de olan bu yedi olgunun dördünde (%58), dikkat- li öykü ve inceleme protokolü (gün içindeki dalg›nl›klar›, okul baflar› durumu, EEG incele- mesi, psikiyatri konsültasyonu) sonucunda epilepsi saptand›. Absans (n=3) ve kompleks parsiyel nöbet (n=1) tan›lar› konan olgularda antiepileptik ilaçlarla tedavi sonras›nda idrar kaç›rma flikayetleri düzeldi. Epilepsi nöbetleri-

(6)

nin geceleri daha s›k oldu¤u düflünülürse, epi- lepsi öyküsünde parasomnilerin bir parças›

olan, enüreziz nokturnan›n sorgulanmas›n›n faydas› olabilir. ‹drar kaç›rma, EN’lere iflaret eden önemli özelliklerdendir ve uyku bozuk- luklar› ile iliflkisinin ötesinde “epileptik ekiva- lan” veya paroksizmal baflka bir hastal›k olabi- lece¤i de düflünülmektedir.[18,19] Epilepsi nöbeti tan›s› alan olgular›m›z›n 22’sinde idrar kaç›rma gözlendi. Psikiyatri konsültasyonlar› sonras›n- da disosiyatif bozukluk ve panik anksiyetesi ta- n›lar› alan ve idrar kaç›rma izlenen iki olguda;

inkontinans›n doktorlardan endifle duyma ve ö¤renme ile iliflkili oldu¤una karar verildi.[20]

Miyoklonus saptanan alt› olguda, literatürle uyumlu olarak, miyoklonusun sadece epilepsi nöbeti tablosu içinde düflünülmemesi gerekti¤i kan›s›na var›ld›.[21]

Klinik bulgularla birlikte EEG analizinin yap›lmas›, olabiliyorsa iktal EEG kay›tlar›n›n elde edilmesi, patofizyolojinin do¤ru biçimde ortaya konmas› için gerekli unsurlard›r. Provo- kasyon testleri, özellikle EON tan›s› için yararl›

olabilir.[22]Çal›flmam›zda EON tan›s› alan ve sa- lin testi uygulanan sekiz olgunun alt›s›nda (%75) sonuç pozitif bulundu. Prolaktin kan dü- zeyinde art›fl, özellikle JTK ve KP nöbetlerinde s›k rastlan›r; ancak bu art›fl›n olmamas›n›n EON için tan› de¤eri yoktur.[23,24]Epilepsi nöbet- li olgular›m›zda da, literatürle uyumlu olarak, prolaktin kan düzeyinde yükselme gözlendi.

Tüm bu verilere karfl›n, klinik olarak EN ve EON ay›r›m›n› yapmak oldukça zor olmakta-

d›r.[12,13]‹ngiltere’ deki bir hastanenin nöropsiki-

yatri bölümüne, epilepsi tan›s› ile gelmifl 343 hastan›n yeniden de¤erlendirilmesi sonucun- da, 128 hasta (%37) EON oldu¤u sonucuna va- r›larak nöbetsiz taburcu edilmifltir; bu olgular›n ilaçlar› yeniden düzenlenip iki y›l izlenmeleri- nin ard›ndan, ço¤unda nöbetler yeniden ortaya ç›km›flt›r.[22,25] Psikojenik nöbetlerin belirgin bir do¤as› yoktur. Leis ve ark.n›n[4] çal›flmas›nda, saf psikojenik nöbetleri olan olgular›n %68’inin antiepileptik ilaçla izlendikleri saptanm›flt›r.

Hoefnagels ve ark.[9]haz›rlanacak bir nöbet an- ket formuyla al›nacak detayl› bir öykünün EN’lere ait tablolar›n ay›rt edilmesini kolaylafl- t›rabilece¤ini bildirmifllerdir. Togay-Ifl›kay ve ark.[26]ayn› anket formunu kullanmalar›na kar- fl›n EN ay›r›c› tan›s›n›n yeterli olmad›¤›n› bil- dirmifllerdir. Ero¤lu ve ark.[2] ise, sadece öykü ve EEG incelemesine dayanarak tan›n›n yanl›fl

konabilece¤ini ve gereksiz antiepileptik kulla- n›m›n›n ortaya ç›kaca¤›n› vurgulam›fllard›r.

Sonuç olarak, EN’lerin EON’lerden ay›r›c›

tan›s›nda yan›lg›lar oldukça s›k yaflanmaktad›r.

Kesin tan› ölçütleri, nöbetin görülmesi ya da ik- tal EEG ve video monitörizasyonudur. ‹kinci seçene¤in pratik olmad›¤› ve rutin olarak kulla- n›lmad›¤› düflünülürse, öykünün tan›daki öne- mi ortaya ç›kmaktad›r. Çal›flmam›zda, günlük nöroloji poliklini¤i flartlar›nda, epilepsi olgula- r›n›n %64.1’i (duyarl›l›k) ve epilepsi olmayan olgular›n %62.1’i (seçicilik) öykü ile tan›nabildi.

Normal poliklinik flartlar›nda (özel epilepsi po- liklini¤i de¤il) ve düzenli bir protokol olmaks›- z›n elde edilen öyküye ba¤l› do¤ru tan› oran›

%63.2 bulundu. Yap›lan yurtiçi kaynak tarama- s›nda, benzer bir yöntemsel çal›flmaya ulafl›la- mad›¤› için elde edilen duyarl›l›k ve seçicilik de¤erleri karfl›laflt›r›lamad›. Ancak, öykünün hekimlerin bireysel tutumlar›ndan, deneyimle- rinden ve çal›flma koflullar›ndan oldukça etkile- nebilece¤i düflünülürse, nöbet-anket formu efl- li¤inde, özel poliklinik flartlar›nda ve daha dik- katli olunmas› durumunda, bu oran›n daha yüksek olabilece¤i sonucuna var›ld›. E¤itim ve- ren kurumlar öncelikli olmak üzere, kliniklerin uygun zaman aral›klar› ile öykü ile elde ettikle- ri tan›lar›n geçerliliklerinin de¤erlendirilmesiy- le do¤r› tan› oranlar›n›n yükselece¤i aç›kt›r.

KAYNAKLAR

1. Malmgren K, Blennow G, Hedstrom A. Differential diagnosis in epilepsy. Anamnesis is still the most important guide. Lakartidningen 1997;94:1985- 90.[Abstract]

2. Ero¤lu E, Gökçil Z, Ulafl H. Epilepsilerde tan› sorun- lar›. Gülhane T›p Dergisi 2000;42:378-82.

3. Nowack WJ. Epilepsy: a costly misdiagnosis. Clin Electroencephalogr 1997;28:225-8.

4. Leis AA, Ross MA, Summers AK. Psychogenic seizures: ictal characteristics and diagnostic pitfalls.

Neurology 1992;42:95-9.

5. Devinsky O, Sanchez-Villasenor F, Vazquez B, Kothari M, Alper K, Luciano D. Clinical profile of patients with epileptic and nonepileptic seizures.

Neurology 1996;46:1530-3.

6. Akgül A. T›bbi araflt›rmalarda istatistiksel analiz teknikleri. “SPSS uygulamalar›”. 1. bask›. Ankara:

Yüksekö¤retim Kurulu Matbaas›; 1997.

7. Sümbülo¤lu K, Sümbülo¤lu V. Biyoistatistik. 3.

bask›. Ankara: Hatipo¤lu Yay›nevi; 1990.

8. Tezcan S. Epidemiyoloji T›bbi Araflt›rmalar›n Yöntem Bilimi. Ankara: Hacettepe Halk Sa¤l›¤›

Vakf› Yay›n No: 92/1; 1992.

9. Hoefnagels WA, Padberg GW, Overweg J, Roos RA, van Dijk JG, Kamphuisen HA. Syncope or seizure?

(7)

The diagnostic value of the EEG and hyperventila- tion test in transient loss of consciousness. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1991;54:953-6.

10. Theodore WH, Porter RJ, Albert P, Kelley K, Bromfield E, Devinsky O, et al. The secondarily gen- eralized tonic-clonic seizure: a videotape analysis.

Neurology 1994;44:1403-7.

11. McDade G, Brown SW. Non-epileptic seizures: man- agement and predictive factors of outcome. Seizure 1992;1:7-10.

12. Özkara Ç, Dreifuss FE. Differential diagnosis in pseudoepileptic seizures. Epilepsia 1993;34:294-8.

13. Alper K, Devinsky O, Perrine K, Vazquez B, Luciano D. Psychiatric classification of noncon- version nonepileptic seizures. Arch Neurol 1995;

52:199-201.

14. Sayg› S, Katz A, Marks DA, Spencer SS. Frontal lobe partial seizures and psychogenic seizures: compari- son of clinical and ictal characteristics. Neurology 1992;42:1274-7.

15. Lesser RP. Psychogenic seizures. Neurology 1996;

46:1499-507.

16. Gates JR, Ramani V, Whalen S, Loewenson R. Ictal characteristics of pseudoseizures. Arch Neurol 1985;

42:1183-7.

17. “ABC of sleep disorders” adl› kitapta “Parasomni- ler” [Driver HS, Shapiro CM. ABC of sleep disor- ders. 1st ed. London: BMJ Publishing Group; 1993]

Çeviri: ‹stanbul: Roche Müstahzarlar› San. A. fi; Tü-

may Matbaas›; 1993. s. 26-8.

18. Volow MR. Pseudoseizures: an overview. South Med J 1986;79:600-7.

19. Boon PA, Williamson PD. The diagnosis of pseudo- seizures. Clin Neurol Neurosurg 1993;95:1-8.

20. Meierkord H, Will B, Fish D, Shorvon S. The clinical features and prognosis of pseudoseizures diag- nosed using video-EEG telemetry. Neurology 1991;

41:1643-6.

21. Brown P. Myoclonus. In: Sawle G, editor. Movement disorders in clinical practice. Oxford: Isis Medical Media; 1999. p. 147-56.

22. Walczak TS, Williams DT, Berten W. Utility and reli- ability of placebo infusion in the evaluation of patients with seizures. Neurology 1994;44(3 Pt 1):

394-9.

23. Sperling MR, Pritchard PB 3rd, Engel J Jr, Daniel C, Sagel J. Prolactin in partial epilepsy: an indicator of limbic seizures. Ann Neurol 1986;20:716-22.

24. Yerby MS, van Belle G, Friel PN, Wilensky AJ.

Serum prolactins in the diagnosis of epilepsy: sensi- tivity, specificity, and predictive value. Neurology 1987;37:1224-6.

25. Betts T, Boden S. Diagnosis, management and prog- nosis of a group of 128 patients with non-epileptic attack disorder. Part I. Seizure 1992;1:19-26.

26. Togay-Ifl›kay C, Yi¤it A, Öncü B. Anamnezin epilep- tik nöbetleri ay›rmadaki güvenilirli¤i. Epilepsi 1999;

5:70-4.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilhassa memleketteki imar ve kal- kınma île mütenasip olarak, serbest iş ve meslek hayatına daha geniş bir şekilde a- tılan bu zümre meslekî münascbetlerîndeki noksanları

[r]

Sistemler için RKII yönteminin mutlak kararl¬l¬k bölgesi reel k¬s¬mlar¬negatif olan özde¼ gerlere sahip (7.16) model problemini gözönüne alal¬m.. (Mutlak kararl¬yöntem)

‹ç kula¤a ba¤l› en s›k görülen bafl dönme- si sebebiyse “pozisyonel vertigo”, yani hareke- te ba¤l› oluflan bafl dönmesi olarak biliniyor.. ‹lk olarak

Çal›flmam›zda, endometrial biyopsi sonucu endometrial hiperplazi gelen 8 hastada sonohisterografi de polip ya da submukoz myom izlenmedi.. Buradan

Tüberküloz mastit ise ilk defa 1829 y›l›nda Sir Astley Cooper taraf›ndan tan›mlanm›fl olup, cerrahi ile tedavi edilen meme hastal›klar›nda içinde %0.025 ile %0.1

12.. ‹lk terimi 4 ve ortak fark› 2 olan aritmetik dizinin 12.. 10 ve 20 say›lar› aras›na aritmetik dizi olacak flekilde dört say› yerlefltiriliyor.. Bir geometrik dizide

‹ntraoküler inflamasyonun takibi konusunda en önemli geliflme laser flare fotometre ile ön kamara s›v›s›n›n pro- tein içeri¤inin, yani bulan›kl›¤›n›n objektif