POZİTİVİST BİLİM FELSEFESİ
• Pozitivizm, “biri esas olarak toplumsal teoride merkezleşen, diğeri ise daha
özgül olarak epistemoloji ile ilgili olan iki evreye” ayrılabilecek bir gelişme
göstermiştir.
Pozitivizm teriminin iki temel kullanım alanı vardır:
• Toplumsal teori
• “Pozitivist felsefe” terimini icat eden Comte’un yapıtlarının etkisi altındaki saha.
• Viyana çevresiyle başlayan ve çeşitli eleştirilerle sürdürülen alan
• Epistemoloji
• Bilim/felsefe ; olgu/değer ikiliği
• Bilimin tekliği anlayışı
Pozitivist bilim anlayışı
Kökleri en azından Aydınlamaya kadar inen bazı öğeler
pozitivizmin Comte’dan geçerek günümüze kadar ulaşan bilgi anlayışını doğurmuştur. Bu öğeler bilimsel bilginin ne olduğu, bu bilginin nasıl elde edilebileceği ve hangi amaca yönelik olduğu biçiminde dile getirilebilir.
Pozitivist için bilim dışsal dünyaya ilişkin kestirimci (predictive) ve açıklayıcı bilgi etme girişimidir. Bunu yapmak için dışsal dünyada bulunan düzenli ilişkileri ifade eden, oldukça genel önermelerden oluşan teoriler inşa edilmelidir.
• Pozitivist için bilimsel teoriler, doğruluk ve yanlışlıkları sistematik gözlem ve deney yoluyla değerlendirilebilen,
oldukça genel, evrensel ifadeler dizisinden oluşur. Bu deney ve gözlemlerin sonuçları tam bir kesinlikle bilinebilir. Bilimsel
teorilerin evrensel önermeleri genellikle “yasa” olarak terimlendirilir.
• Pozitivistler bilimsel yasalara hem açıklayıcı hem de kestirimci bir işlev yüklerler. Bir şeyi açıklamak demek, o şeyin düzenliliklerin bir örneği olduğunu göstermek demektir.
Kestirimde aynı esas üzerinden yapılır.
• Gözlem ve deney emin ve kesin ampirik
bilginin tek kaynağıdır. Duyu deneyimleri ile bize ifşa edilmiş olan olayların “arkasındaki”
veya “ötesindeki”ni elde etmeye çalışmak, bu olaylara ilişkin gözlenmeyen özlerin,
mekanizmaların veya doğaların bilgisini vermek bilimin amacı değildir.
• Bunun ötesine gidecek olan her girişim bilimi en iyi haliyle bilimsellik dışı, en kötü haliyle de anlamsızlık olan, metafizik ve dinin
gerçeklenmesi olanaksız iddialarının tuzağına düşürür.
Bu bağlamda pozitivist için değer konuları,
teoloji, metafizik, etik reddedilmeli*, ve sosyal bilimler de eğer “bilim” adına layık olmak
istiyorlarsa, doğa bilimleri çizgisinde geliştirilmelidir.
* Dikkat. Bu reddetme değer konulara vb. ilişkin iddiaların reddi olarak okunmamalı, sadece değerlerin bilim içinde meşru bir yerinin olamayacağı ileri sürülüyor.
• Pozitivizmde örtük de olsa “tek bir bilim mantığı”nın var olduğu iddiası bulunur.
• “BİLİMLERİN METODOLOJİK BİRLİĞİ”
• “Bilim” başlığını taşıyan her entelektüel etkinlik bu mantığa uymalıdır. Böylece ‘sosyal bilimler’
de eğer bilim başlığını hak etmek istiyorlarsa buna uymak zorundadırlar.
• Bilimsel bilgi, bilgisi edinilmeye çalışılan nesnel gerçeklik alanının niteliğine göre herhangi bir değişiklik göstermez. Bir diğer deyişle bilgi
edinilmek istenilen alan ister doğa ister toplum olsun, “bilimsel bilgiye” ulaşmak bakımından herhangi bir farklı metodoloji gerektirmez.
Pozitivizme göre “doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasındaki fark öze ilişkin bir fark olmayıp sadece konuların farklı olmasından ibarettir.”
• Bilim nesneldir. Değer yargılarından arındırılmış olmalıdır.
BİLİMSEL BİLGİYE NASIL ULAŞILIR?
• Önce inceleme konusuyla ilgili gözlem ve deney yapılır
• Gözlem ve deneyin birikimi sonucunda, inceleme konusuyla ilgili genellemelere ulaşılır
• Tümevarım yoluyla ulaşılan bu genellemeler sonucunda tümdengelimsel mantık kuralları aracılığıyla varsayımlar üretilir.
• Varsayımlar yeni gözlem ve deney yoluyla sınanır.
• Bu sınama işlemi sonucunda “doğrulanan” varsayımlar genel geçer bir “yasa” niteliği kazanır.
• Doğrulanan genellemelerin sistemleştirilerek bir bütün haline getirilmesiyle inceleme konusunda “açıklayıcı” bir “teoriye”
ulaşılır.
• Gözlem ve deney (bilgi toplama)---tümevarım (birikim, geneleme)--- tümdengelim
(varsayımlar)--- gözlem ve deney--- doğrulanan varsayımlar---teori.
• Pozitivistlere göre, doğrulama işlemi
(verification) bütün gerçek bilginin temelini oluşturur. Ancak gözlem yoluyla
doğrulanabilen teoriler bilimsel nitelik taşırlar.