• Sonuç bulunamadı

COĞRAFYA ALAN BİLGİSİ (ÖABT) KONU ANLATIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "COĞRAFYA ALAN BİLGİSİ (ÖABT) KONU ANLATIMI"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

(2)

2

-2016-

COĞRAFYA ALAN BİLGİSİ (ÖABT)

KONU ANLATIMI

AKADEMİK KİTAP VE MAKALE ÖZETLERİ

- Alan bilgisinde, en çok soru gelen, 14 Akademik kitap özeti (veriler olabildiğince güncellenmiş, elden geldiğince görseller ve makalelerle desteklenmiştir)

- 6 kitaptan ders notu( özetlerden farkı; özetler kitapların en gerekli yerlerinin en az %90-95’ini, ders notlarının ise en az %75-85’ini alması)

- Taranan en az 150 makaleden, gerekli görülen 21 makale özeti.

-Asef İPİN-

-Asefipin@gmail.com-

(3)

3

Kitap Özeti

1. Coğrafyaya Giriş - Ali ÖZÇAĞLAR(2006) 2. Genel Fiziki Coğrafya - İbrahim ATALAY–2012

3. Jeomorfolojinin Ana Çizgileri–1 - M. Yıldız HOŞGÖREN (2007) 4. Jeomorfolojinin Ana Çizgileri–2 - M. Yıldız HOŞGÖREN(2010) 5. Jeomorfoloji–2 - Sırrı ERİNÇ(2001)

6. Genel Klimatoloji - Oğuz EROL(2004)

7. Hidrografyanın Ana Çizgileri–1 - M. Yıldız HOŞGÖREN(2013) 8. Hidrografyanın Ana Çizgileri–2 Göller - M. Yıldız HOŞGÖREN(2013) 9- Beşeri Coğrafya - Erol TÜMERTEKİN-Nazmiye ÖZGÜÇ(2011) 10. Ekonomik Coğrafya - Erol TÜMERTEKİN - Nazmiye ÖZGÜÇ(2012)

11. Geçmiş Kavramlar Coğrafyacılar - Nazmiye ÖZGÜÇ-Erol TÜMERTEKİN (2010) 12. Şehir Coğrafyası - Alpaslan ALİAĞAOĞLU-Abdullah UĞUR(2012)

13. Türkiye Turizm Coğrafyası - Hayati DOĞANAY - Serhat ZAMA(2013) 14. Siyasi Coğrafya - Ramazan ÖZEY(2012)

Kitap Ders Notu

1. Bölgesel Coğrafya (Güney, Orta ve Kuzey Amerika) - Süleyman SÖNME(2015) 2. Dünya ve Ülkeler Coğrafyası - Ramazan ÖZEY(2005)

3. Nüfus Coğrafyası - Ertuğrul Murat ÖZGÜR(2011) 4. Yerleşme Coğrafyası - Ertuğrul Murat ÖZGÜR(2010)

5. Türkiye Coğrafyası - Nihat Ali ÖZCAN-Celalettin ŞAHİN-Hayati DOĞANAY(2007) 6. Genel Kartografya - Turgut BİLGİN

Makaleler

1. Bilim Olarak Coğrafya ve Evrimsel Paradigmaları - Nurettin ÖZGEN

2. Dünyada ve Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımları - Ecehan OZMEHMET 3. Globalleşen Dünyada(Nasıl bir) Sürdürülebilir Kalkınma - Feride Doğaner GÖNEL 4. Sürdürülebilir Kalkınma: Uygulamalı Antropolojinin Eylem Alanı - Urungu AKGÜL 5. Türkiye’de Ülkeler Coğrafyası Çalışmalarının Tarihi Gelişimi - Sefa SEKİN- Ali ÖZEL 6. Ağrı Dağı ve Turistik Önemi - Hayati DOĞANAY

7. Türkiye’nin Enerji Potansiyeli ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Açısından önemi (Mutlu YILMAZ–2012)

8. Türkiye’nin Flora Bölgeleri ve “Anadolu Diagonali”ne Coğrafi Bir Yaklaşım (Türk Coğrafya Dergisi 28, 1993-Meral AVCI)

9. Türkiye’de İklimin Doğal Bitki Örtüsü Üzerindeki Etkileri - Nurten GÜNAL - 2013 10. Türkiye’de Kentleşme Hareketleri ve Kentleşme Modelleri - Şevket IŞIK

11. Türkiye’de Enerji Tarımı Amacıyla Ayçiçeği, Kanola ve Soya Fasulyesinin Yetiştirilmesi (Doğu Coğrafya Dergisi 20 - Semra GÜNAY)

12. Anamur’da Muz Tarımının Coğrafi Esasları - Yaşar GÖK-Serhat ZAMAN 13. 2013 Yılı Ham Petrol ve Doğal Gaz Sektör Raporu - TÜRKİYE PETROLLERİ 14. Kıyıları Yutan Dev Liman Dalgaları, TSUNAMILER - Şükrü ERSOY

15. Türkiye’nin Orojenik Gelişmesi - İhsan KETİN

16. Türkiye’nin Uluslararası Ulaşımında Demiryolu Sınır Kapılarının Yeri ve Etkinliği (MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 28, TEMMUZ – 2013 - Muzaffer BAKIRCI)

17. Ulaşım Coğrafyası Açısından Türkiye’de Havayolu Ulaşımının Tarihsel Gelişimi ve Mevcut Yapısı - Muzaffer BAKIRCI– 2012)

18. Carl Ortwın Sauer ve Kültürel Coğrafya – Alperen KAYSERİLİ

19. Konya Ovası ve Çevresinin Yer altı Sularının Obruk Oluşumlarına Etkisi (Recep BOZYİĞİT- Tahsin TAPUR)

20. Orta Asya ve Kafkaslarda Enerjinin Politik Ekonomisi-Taner ÇETİN–2010 Türkiye’de Uygulanan Nüfus Politikalarına Genel Bakış –-Mesut DOĞAN – 2011

(4)

4

Alan bilgisi sınavının önemini herkes az çok bilir. Az biraz örnek verirsek;

Genel Yetenek: 20 net Genel Yetenek: 20 net

Genel Kültür: 40 net Genel Kültür: 40 net

Eğitim Bilimleri: 60 net Eğitim Bilimleri: 60 net

Alan(ÖABT): 30 net Alan(ÖABT): 31 net

(2015 puanı: 78,29 ve ATANAMIYORSUN) (2015 puanı: 79,40 ve ATANIYORSUN) Biraz farklı örnekler verelim,

Genel Yetenek: 30 net Genel Yetenek: 20 net

Genel Kültür: 50 net Genel Kültür: 30 net

Eğitim Bilimleri: 70 net Eğitim Bilimleri: 50 net

Alan(ÖABT): 25 net Alan(ÖABT): 35 net

(2015 puanı: 78,11 ve ATANAMIYORSUN) (2015 puanı: 80,50 ve ATANIYORSUN)

KPSS sınavında şans, nasip, kısmet, çalışma, güzel bir üniversite eğitimi… gibi birçok faktör etkili olmaktadır. Ama bu sınava çok fazla kişi girmekte ve az kişi alınmaktadır. Onun için bu faktörlerin hepsini maksimum seviyeye çıkarmak için iyi strateji geliştirmek gerekmektedir. Çoğu kişi sınava çalışmak için vakit bulamamaktadır. Ücretli öğretmenlik, özel eğitim kurumunda çalışma, evli ve çocuklu olma, bir yayınevinde çalışma, sağlık sorunları, ailevi sorunlar, maddi sorunlar, manevi sorunlar, ders çalışmama isteği, bıkkınlık, umutsuzluk, sıcak, soğuk... gibi yüzlerce sayılabilecek neden vardır vakit konusunda sorun yaratan. Tüm bu olumsuzlukları en minimum seviyeye indirmek için iyi strateji geliştirmek gerekmektedir. Örneği kendimden verecek olursam, 2014 yılında Şubat ayında askerden gelip, Mart ayında ders çalışmaya başladım fakat çok geç kalmıştım ders çalışma konusunda. Ama bir şeyler yapmalıydım ve alan bilgisinde akademik kitap okumaya başladım. Çünkü biliyordum önceki sene olduğu gibi sorular akademik kaynaklardan gelecekti. Okumaya başladım ama bir 400 sayfalık kitap en erken 10 günde bitiyordu. Tabi ders çalışma süreci içerisinde ailevi, maddi, manevi birçok faktör oluyor. Olumsuz etkileyen olaylar, soru bankası bitirmeme eksiğim, genel yetenek, genel kültüre ve eğitim bilimlerine eksik çalışmam ve eğitim bilimlere eksik çalışmamdan dolayı alan bilgisinin(ÖABT) son 10 eğitim sorusunu da eksik yapmam(2014 ve 2015 te 5’er yanlış) gibi birçok olumsuzluğa rağmen 668. oldum ama alım sadece 580 kişi oldu ve kaldım. 2014 yılında 668. olmam, 2015 Nisan ayında atama yapılacağı söylenti, duyumlarıyla beni çok fazla olumsuz etkiledi çünkü birçok yetkili kişi, siyasilerin çoğu dahil atama olacağını söyledi ve ders çalışmamı olumsuz etkiledi. Zaten ücretli öğretmenlik ve diğer olumsuz etkenlerde vardı ders çalışamadım. Ama akademik kitaplardan aldığım temel beni 2015 sınavında 372. yaptı. Eğer bu resmi evrakmış gibi hazırlanan kâğıtlar, Ankara da yetkililerle görüşüp kesin atama olacak ama atama sayısında anlaşamadılar, hatta Beden eğitimi ataması 1000 küsur diyenler olmasaydı, birinci bölüme ve alan bilgisinde soru bankası çözmemle çok üst sıralarda olabilirdim.

Kısaca alan bilgisi temelim üniversiteden sonra yoktu. Askerden geldikten sonra 4 ay boyunca çalışmamla oldu ve bu temel beni bu sene tekrar etmememe rağmen, soru bankası çözmememe rağmen ve birinci bölüme sadece bir ay bakmama rağmen beni atadı.

Bilgileri direkt akademik kitaplardan okumak en doğrusudur. Ama yukarda saydığımız birçok faktör buna engel olmaktadır. En önemlisi de vakit almaktadır. Zira 400 sayfalık bir kitap en erken 10 günde bitmektedir(hazmederek ve not alarak). Örneğin, dershanede öğretmenlik yapan veya ücretli yapan bir hocamız ancak akşam çalışabilmekte ve gündüz çalıştığında verim alamamaktadır. Bu 10 günlük süre bir ayı çok rahat geçebilmektedir. Yapılacak en doğru şey ise akademik bilgilerin olduğu bir kitaba ulaşıp defalarca okumaktır. Çünkü bir kitabi bir defa okumak konuyu öğrenmede yetersiz kalmaktadır.

(5)

5 Bu bir DEMO (tanıtım) olsa da ÖSYM sorularının, ÖSYM’den izin alınmadan kullanılması yasak olduğu için soruları direkt koymadım. 2013 sorularına aşağıdaki linkten ÖSYM’nin sitesinden, 2015 sorularına facebook gruplarının dosyalar kısmından ulaşılabilir. 2014 soruları tanıtımı yapılan kısma hatırlandığı kadarıyla, konuyla bağlantısı dahilinde değinilmiştir.

http://www.osym.gov.tr/belge/1-12673/gecmis-yillara-ait-sinav-soru-ve-cevaplari.html

COĞRAFYAYA GİRİŞ ALİ ÖZÇAĞLAR(2006)

A-Doğal Coğrafya(Fiziki Coğrafya)

1- Paleocoğrafya, insanın yeryüzüne ayak basmasından önceki jeolojik devirlerde doğal ortamda meydana gelen faaliyetleri ve değişimleri inceleyen bilim dalıdır. Paleontoloji(fosil bilim)’den yararlanmaktadır.

2- Kayaçlar Coğrafyası, oluşum tarzı itibariyle kayaçları tortul, volkanik(iç püskürük, dış püskürük) ve metamorfik(başkalaşım) kayaçlar şeklinde sınıflandırılır. Kanserojen madde ihtiva eden asbestli kayaçlarla, radyoaktif madde(uranyum) içeren kayaçların tüm canlılar üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Başkalaşım kayaçlarından olan mermerler, iç püskürük kayaçlardan granitler yer döşemeciliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

3- Jeomorfoloji, Tasviri Jeomorfoloji, Dinamik Jeomorfoloji ve Uygulamalı Jeomorfoloji olarak başlıca 3 dala ayrılmaktadır. Şekillerin yeryüzündeki dağılışlarını tasviri bir şekilde ele alıp özelliklerini tanıtan jeomorfoloji dalına Tasviri; yer şekillerini oluşum tarzları itibariyle ele alıp analitik ve sistematik yönden inceleyen dalına Dinamik denir. Ayrıldığı alt dallar şunlardır.

a) Fluviyal Jeomorfoloji: Akarsuların aşındırma ve biriktirmesiyle oluşmuş şekilleri inceler b) Glasyal Jeomorfoloji: Buzulların aşındırma ve biriktirmesiyle oluşmuş şekilleri inceler c) Eoliyen Jeomorfoloji: Rüzgar aşındırma ve biriktirmesiyle oluşmuş şekilleri inceler d) Kıyı Jeomorfolojisi: Dalga aşındırma ve biriktirmesiyle oluşmuş şekilleri inceler e) Karst Jeomorfolojisi:

f) Volkan Jeomorfolojisi:

g) Yapısal Jeomorfoloji: Jeolojik, stratigrafik ve tektonik yapıyla ilgili olarak meydana gelmiş yer şekillerini inceler.

-İstatistik bölgeler, Avrupa Birliği Bölgesel İstatistik Sistemine uygun karşılaştırılabilir istatistiki veri

tabanı oluşturulması amacıyla ülke çapında İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması yapmıştır……

“Avrupa Birliği Bölgesel İstatistik Sistemi-NUTS” adıyla yürürlüğe koyulan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında iller tek başlarına Düzey 3; ekonomik, sosyal ve coğrafi yönden benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma planları ve nüfus büyüklükleri dikkate alınarak Düzey 2 ve Düzey 1

olarak gruplandırılmak suretiyle ……….

Türkiye’nin İstatistik Bölgeleri

DÜZEY 1 DÜZEY 2 DÜZEY 3

BÜYÜK İSTATİSTİK BÖLGELER

ALT İSTATİSTİK BÖLGELER

ALT İSTATİSTİK BÖLGELERİ OLUŞTURAN İLLER

İSTANBUL İSTANBUL İstanbul

BATI MARMARA

TEKİRDAĞ Tekirdağ, Edirne, Kırklareli BALIKESİR Balıkesir, Çanakkale

EGE

İZMİR İzmir

AYDIN Aydın, Denizli, Muğla

MANİSA Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak

DOĞU MARMARA

BURSA Bursa, Eskişehir, Bilecik

KOCAELİ Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova

(6)

6

Birden fazla coğrafi bölgede yer tutan iller

İlin adı İl merkezinin ve ilin idari İle âit idari alana yer veren alanının büyük bir kısmının komşu coğrafi bölge-bölgeler içinde yer aldığı coğrafi bölge

1.Çanakkale Marmara Ege

2-Balıkesir Marmara Ege

3-Bursa Marmara Ege

4-Bilecik Marmara Karadeniz-Orta Anadolu-Ege

5-Sakarya Marmara Karadeniz

6-Eskişehir Orta Anadolu Karadeniz

7-Ankara Orta Anadolu Karadeniz

8-Çankırı Orta Anadolu Karadeniz

9-Yozgat Orta Anadolu Karadeniz

…………

………

B-Sosyoekonomik Coğrafya(Beşeri Coğrafya)

1- Yerleşme Coğrafyası, İnsanların yeryüzünde yerleştikleri alanların bütününe ökümen denilmektedir. Toponomi(yer adları) biliminden yararlanır. Yerleşme alanı(sit alanı). Dokusal şekil özelliklerine göre Türkiye’deki yerleşmeleri toplu………...

………. Osmanlı döneminde bazı yörelerde dağınık halde bulunan köy yerleşmeleriyle irtibat kurmak ve vergi toplamada kolaylık sağlamak için bir ünite içerisinde yer alan köy yerleşmeleri gruplanarak divan adını taşıyan idari birimler oluşturulmuştur.

GENEL FİZİKİ COĞRAFYA İbrahim ATALAY–2012

Dünya’nın ne tam bir küre ne de tam bir elipsoid olmadığı anlaşılır. Kıtaların bulunduğu kısımlardaki kıta kabuğu, okyanus tabanlarını oluşturan okyanus……… bulunur ve kıta kabuğunun yoğunluğu okyanus kabuğa göre yoğunluğu düşüktür. Bu nedenle de okyanus üzerindeki yerçekimi(gravite) değeri,……… ……… fazladır. Yerküremizde kutupları kateden meridyenler muntazam bir elips olmadıkları gibi, paraleller de tam bir daire değildir. Bütün bu özellikler Dünya’nı kendine has bir şekilde olduğunu ortaya çıkarır. Bu şekle geoid yani dünyaya benzer bir şekil denilebilir. Elipsoid yüzeyi, kıtalarda geoid yüzeyinin

………. okyanuslarda ise geoid yüzeyi elipsoid

………. geçer.

http://www.icsm.gov.au/mapping/datums2.html

(7)

7

Dünya kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru dönerken bir de topaç gibi saat ibresinin yönünde yani soldan sağa doğru baş ……… etmektedir. Presesyon hareketi denilen bu

……….. ile yaptığı dikey açı 23,5

°

, toplamı ise 47°dır. Dünya’nın çok yavaş olan bu topaç gibi baş sallama hareketinin bir dönmesi veya dolanması 26000 yılda(25800 yıl) gerçekleşir.

İbrahim ATALAY Gelen Fiziki Coğrafya Kitabından

helyuma dönüşümünden ortaya çıkar. Büyük koyu lekeler olarak tanınan güneş lekeleri, Güneş’in yüzeyinde düzenli olarak görülür. Küçük boyuttaki tek güneş lekesi birkaç gün, 150 bin km çapında olanları aylarca görülebilir. Bu lekeler çevredeki yerlere göre 1000°C soğuk olmasından dolayı fotosferin

Güneş’in Ufuk Üzerindeki Yükselişinin Bulunması(Analenma)

Güneşin herhangi bir yerde ufuk üzerindeki yükselmesini belirtmek amacıyla 21 Mart ve 23 Eylül günlerine tekabül eden……… kış solstisi için 90 -enlem- 23,5 formülleri kullanılır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Analemma

(8)

8

Bir analemma fotoğrafı, yıl içerisinde farklı günlerde hep aynı saatte (yaz saati uygulamasını da hesaba katarak) Güneş'in ………..ve elipsliği yüzünden, bu durumda

………. bir şekil elde edilir.

Gaz Bileşimine Göre Atmosferin Katları

Atmosferi oluşturan oksijen ve azot gibi gazların dikey yöndeki bileşimi 80 km yüksekliğe kadar tekdüzedir. Homojen bir bileşimde olan atmosferin bu katına homosfer denir.

……….. ve hidrojen gazları bir sıralanma gösterdiği kattır. 80 km sonrasında yer alır. 15-48 km arasında ozonosfer yer alır. Ozon gazının en fazla olduğu kat yeryüzünden 25 km yukarıdadır. İyonosfer ……… arasında yer alır. Radyo dalgalarını yansıtır.

P r o f. D r. Ş ü k r ü E R SOY GENEL JEOLOJİ Ders notları.

JEOLOJİK ZAMANLAR

Jeolojik Zaman ve Devirler Tablosu

Jeolojik

zaman Jeolojik devir

Süresi milyon

Milyon yıl

öncesi Fosil grupları

SE ZOZOİK

KUATERNER

Holosen - 10 bin yıl

İklim değişmeleri, iklimin günümüzdeki durumunu alması, insanın ortaya çıkışı ve üretime geçmesi

Pleistosen 1,59 1,6

T ER YE R

Pliyosen 3,7 5,3

Çok çeşitli memeliler, filler, maymunlar

Miyosen 8,4 23,7

Çiçekli bitkiler, köpek ve ayıların ataları

Oligosen 14,9 36,6

Maymun ve domuzun ortaya çıkışı

Eosen 21,2 57,8

Atların ceddi, sığır ve fillerin çıkışı, Nümmülitler

Paleosen 8,6 66,4

Çiçekli bitkiler ve memelilerin gelişmesi

……….

(9)

9

………..

………

Paleozoyik(Birinci Jeolojik Zaman), İklim değişmeleri yanında çok şiddetli olan dağ oluşumu hareketleri meydana gelmiştir. Kambriyen, Avrupa’da Galler, İskoçya’nın kuzeyinde Hebrid, İskandinav Dağları, Orta Avrupa ve Akdeniz kuşağında bazı alanlar, Afrika’da Atlas Dağlarının bulunduğu saha ile Sahra, Mısır ve Arabistan platformu, Amerika’da Appalaş ve batıdaki Kaskadlar ile Kolorado(ABD) sahalarının bulunduğu alanlar meydana gelmiştir. Ülkemizde ise İstanbul ve Zonguldak civarı, Silifke batısında Ovacık, Toros Dağ kuşağında Tufanbeyli ve batıdaki Teke Yöresi arasında kalan sahalar ile Güneydoğu Anadolu’da Bitlis Dağlarının temel kesimi, Darik(Mardin) çevresi ve Tut(Adıyaman) civarı Kambriyen’de oluşmuştur. Daha çok denizlerde canlılar yaşamıştır;

bu canlıların yaklaşık %60’ını Crustacea ve %30 kadarını da Brachidopod’lar oluşturmuştur. Ilıman iklim şartları hüküm sürmüştür. Silüriyen-Ordovisiyen, genellikle sakin bir dönemi karakterize eder.

Regresyon ve transgresyonlar meydana gelmiştir. Bu durum ise epirojenez hareketlerinin etkili olduğunu gösterir. Dönemin sonunda Kaledoniyen orojenezi meydana gelmiştir. Sıcak kurak ve sıcak nemli iklim şartları hakim duruma geçmiş ve bunun sonucu Kuzey Amerika’da tuzlu-jipsli araziler oluşmuş; ayrıca sıcak ve nemli iklim Avrupa’da Normandiya’da ve Kuzey Amerika Alabama’da oolitli demir cevherleri meydana gelmiştir. Devoniyen, sıcak kurak ve sıcak nemli iklim……….

……….

………..

Kıta yamacı, kıta sahanlığının nihayetinde eğim kırıklığını andıran ani sayılacak bir bükülme yüzeyi ile başlar, abisal ovanın kenarında uzanan kıtasal yamaç eteğine kadar devam eder. Kıtasal yamaç üzerindeki aşınmayı turbidity akıntıları gerçekleştirir. Turbidity akıntılar, denize dökülen akarsuların yüzer haldeki ince maddeler, kıta yamacı üzerine yığılarak adeta bir çığ gibi deniz tabanına doğru akar. Bu akma sonucunda bir taraftan deniz tabanına doğru sediment taşınır,………..

……….

suları kapsayan, bazı istisnai hallerde 300-500 m derinlikten başlar. Denizsel ortam ekolojik açıdan pelajik ve bentik olmak üzere iki ana birime ayrılır. Pelajik Bölge, deniz yüzeyinde deniz tabanına kadar binlerce metre kalınlığındaki su kütlesini içerir. Bu bölge, yüzeyden alta doğru sırasıyla şu kuşak ayrılır:

 Epipelajik kuşak: Su yüzeyinden 50 m derinliğe kadar olan su kütlesini kapsar. Ototrof organizmalar yani, klorofilli bitkiler yaşar.

 Mezopelajik kuşak: 50-200 m arasındaki derinliği kapsayan kuşaktır.

 İnfrapelajik kuşak: 200 m’den başlayarak 500-600 m derinliğe kadar olan kuşaktır.

 Batipel……….

 ……….

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/id/thumb/7/71/Zona_laut.jpg/700px-Zona_laut.jpg Toprak Coğrafyası

2. Toprak Taksonomisi(1975) ya da 7. Toprak Sınıflandırma Sistemi

Dünya ölçüsünde birlik sağlanması için 1960’lı yıllardan başlanarak 1975 yılan kadar geliştirilmiştir.

İsimlendirilmesinde çoğunlukla Latince kökenli kelimeler seçilmiştir. Topraklar önce takımlara(ordo),

(10)

10

Ordo Altordo Özellikleri ve bulundukları ortamlar

Alfisol’lar Aqualf’lar Su ortamında bulunurlar

(Killi horizon ve orta Boralf’lar Soğuk iklimlerde bulunur

ve yüksek derecede Udalf’lar Nemli iklimlerde ve yıkanmaya uğramış baz ihtiva eder) Ustalf’lar Yarı nemli iklimlerde bulunur

Aridisol’lar Argid’ler Kil birikmesinden dolayı killi horizonlu (çöl ve yarıçöl top.) Orthid’ler Kurak bölgelerin toprakları

Entisol’ler Aquent’ler Sulu, nemli ortamları içerir

(yarıolgun, azonal top.) Arent’ler Suni olarak dağıtılmış toprakları içerir Vejetasyon(Bitki) Coğrafyası

. Doğu Karadeniz Bölümü’nde dağların kuzeye bakan yamaçlarının Temmuz-Ağustos aylarında genellikle sis almaları, difüz radyasyon şartları kayın, yükseklerde ladin ormanlarının yetişmesini sağlar. Aynı dağ silsilesinin güney yamaçlarında; nemli ormanlar adeta bıçak gibi kesilerek yükseklerde sarıçam, alt kısımlarda ise kurakçıl meşe ve karaçam orman toplulukları görülür ve daha alt kuşakta yani 1000 m’nin altında ise bozkırlar yer alır. Toros Dağlarında ise

1. Sıcaklık isteği yüksek olan bitkiler(Megatermler): Yıllık ortalama sıcaklık isteği 20°C’nin üzerinde bulunan bitkilerdir. Ekvatoral, tropikal ve subtropikal bölgelerde yetişirler.

Ülkemizde sıcaklık isteği yüksek olan bitkiler Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kuşağında yetişen defne, selvi, kızılçam ile sert yapraklı olan maki ve garig üyelerinin büyük çoğunluğu.

HİDROGRAFYA’NIN ANA ÇİZGİLERİ 1 (M.Y. Hoşgören-2013)

Üstten su tablası alttan da geçirimsiz zon ile sınırlanan su kütlesinin yer aldığı zona, bütün boşluklar su ile dolduğundan, suya doygun zon veya satürasyon zonu denir. Yeraltına sızan suların diğer kısmı ise

(11)

11

Gayzerler, suları aralıklı ve kuvvetle fışkırarak çıkan sıcak su kaynaklarıdır. Suyun aralıklı ve fışkırarak çıkışının nedeni şöyle açıklanmaktadır: gayzerlerde, yeraltısuyunun içinde toplandığı doğal kuyu, düşey doğrultuda sıralanmış ve birbirine dar kanallarla bağlanmış bir takım nispeten geniş bölümlerden meydana gelir. Kuyunun ağız kısmı da dardır. Bu şekildeki bir doğal kuyunun çeşitli derinliklerindeki bölümlerinde yer alan suların kaynama noktaları, basınç farkından dolayı, birbirinden farklıdır. Basınç arttıkça, suyun kaynaması için daha yüksek bir sıcaklığa ihtiyaç vardır. Bu nedenle daha derinde yer alan bölümlerin içindeki sular, daha büyük bir basınç altında olduklarından, daha geç, yüzeye yakın olanların içindeki sular ise daha çabuk kaynarlar. Sonuçta en üst bölümdeki su önce kaynar ve hasıl olan buhar basıncı nedeniyle kuyunun ağzına yükselir

(2015 15. soru)

KARTOGRAFYA TURGUT BİLGİN

Cassini projeksiyonu, Kareli basit silindirik projeksiyonun konsitsrüksiyon esaslarına uyar. Yüzeyini teşkil ede açılmamış silindirin ekseni ekvator düzlemine uyar. Böylece silindir, bir meridyen boyunca teğettir. Merkezi meridyen olarak hangi memleketin haritası yapıyorsa o meridyen alınır. Ekvator ise bunu dik açı ile kesen bir doğrudur. Kutup bölgesi değil, Ekvator’un bir kısmı gösterilmemektedir.

http://radio.feld.cvut.cz/matlab/toolbox/map/cassinicylindricalproject.html

Mekator, Havacılık, denizcilik, atlaslar, duvar haritaları. Bütün küreyi gösterme imkanı vardır. Işık kaynağı ne kürenin merkezinde ne de sonsuzdadır. Perspektif olmayan.

(12)

12

http://odtmaps.com/behind_the_maps/peters_maps/peters-map-guide.asp

Konformalite’nin(Eşmerkezli) şartları,

1- Meridyenler ekvatordan, eşit aralıklarla ayrılmış dikey düz haritalardır.

2- Enlem ve boylamlara ait daireler arasında kalan küçük sahalarda mesafe ölçeğinin muhafaza edilmesidir.

Markator’da açılar ve şekiller korunur. Konformuldur. 60 enlemlerindeki paralelin boyu Ekvatorun 2 misli, 80 enlemlerindeki paralelin boyu Ekvatorun 6 mislidir.

Loksodrom(denizler için), deniz ve hava ulaşımında meridyenleri aynı açı altında kesen fakat gidilecek 2 nokta arasında en kısa mesafe olmayan yoldur. Eğik gidiş yolu kulvar gibi. Gemiciler için aynı pusula açısını mümkün olduğu kadar muhafaza ederek yol almak daha pratiktir ve tercihe şayandır ama uzun yoldur. Sadece markator projeksiyone göre yapılmış haritalarda doğru hatlar halindedir.

2 nokta arasında en kısa yolu teşkil eden ve yerküre üzerinde bu noktalardan geçen bir büyük daire yayına tekabül eden ortodrom(ortodromik yol).

Her ilkbaharda milyonlarca kıyı kuşu Batı Afrika'da kışı geçirdikleri yaşam alanlarını terk ederek hiç durmadan Avrupa'nın Batı Atlantik kıyılarındaki ilk duraklarına ………Bu uçuş sırasında çizdikleri rota iki nokta arasındaki en kısa mesafedir ve "orthodrome" olarak adlandırılır.

(http://www.hyahya.org/tr/Kitaplar/1617/hayvanl

arda-goc-mucizesi/chapter/6111 )

** Loksodrom Eğrisi, Coğrafi koordinatlarıyla

bilinen noktalarını

birleştiren eğri meridyenlerle sabit bir ߙ açısı yapıyorsa bu eğriye loksodrom eğrisi denir. Eğri üzerindeki her noktanın kuzeyle yaptığı açı değişmediği için eğriye “sabit pusula açısı altında gidilen yol” denir. Loksodrom eğrisi özellikle deniz trafiğinde önemlidir. Gemiler yolculuklarını sabit pusula açısı altında

……….eğrisi üzerinde yaparlar.

(13)

13

Loksodrom Eğrisi

Ortodrom Eğrisi

**

Türkay Gökgöz (www.yildiz.edu.tr/~gokgoz) -

Kartografya Ders Notu

KLİMATOLOJİ OĞUZ EROL

Suriye-Lübnan ve Mezopotamya’da kuzey rüzgarlarına Şamal denilir. 2- Fön rüzgarları, dağ yamaçlarından veya başka nedenlerden alçaldıkları için adyabatik ısınmaya bağlı olarak doğmuş sıcak ve kuru rüzgarlardır. Adını Alplerin kuzey eteklerinden almıştır. Kış mevsiminde estiklerinde 1-2 saat içinde sıcaklığı 10-15°C arttırmaktadır. Hatta karları eritip su haline getirmeden doğrudan buharlaştırır(süblimasyona uğratır). Avusturya Alplerinin kuzeyinde mısırları olgunlaştıran bu rüzgara Türk rüzgarı da denir. Anadolu’da Konya çevresinde bu tip kurutucu Fön rüzgarlarına Bakır Sattıran rüzgar adı verilir. Karı eriten etkisinden dolayı kar yiyen anlamında Kızılderili dilinde Chinook denilir. Sirokko ile eskiden sanıldığı gibi bir ilgisi yoktur. Çünkü Büyük Sahra’dan harekete geçen sıcak ve kurak bir çöl hava kütlesinin özelliklerini hiç değiştirmeden bütün Akdeniz’i, İtalya’yı ve Alpleri aşması söz konusu olamaz. Yüksek bir dağı aşmak suretiyle meydana gelen klasik Fön rüzgarlarından başka Fön tipleri de vardır. Klasik Fön: Nemli hava kütlelerinin genel gradyan etkisiyle yüksek bir dağ sırasını aşması sonucunda belirir. Örneğin: Alplerin güney eteklerinde 100 metrede 0,44°C soğur. Kuzey eteklerinde alçalmaya başladı mı 100 metrede 1°C ısınır. Antisiklonal Fön: Geniş alanlı dağ sistemleri üzerinde bir antisiklon yerleştiği zaman, antisiklonda alçalarak çevreye dağılan hava akımları dağların dış kenarlarındaki yamaçlardan aşağı inerken Fön etkisi yapar.

Klasik fönden iki farkı vardır.

İbrahim ATALAY- Genel Fiziki Coğrafya Kitabından.

Sisin nedenleri ve tipleri:

A) Hava Kütlesi Sisleri

1- Kara sisleri(Radyasyon sisleri) Durgun hava- Terselmenin sonucu olan sisler

(14)

14

Sıcak cephelerden alttaki soğuk hava içine olan yağış, yerde sis oluşturur.

Gerekli ısıyı bünyesinde tuttuğu gizli ısıdan harcar. Böylece dışarıdan ısı alıp vermeden dikey hareketler etkisiyle havanın kendi kendine ısınıp soğumasına Adyabatik ısınıp soğuma; dış etkilerle ortaya çıkana da adyabatik

http://salibahtiyar.tr.gg/R-Ue-ZGARLAR.htm 1 Knot: 1.852 km/saat=1 denizmili/saat(nm/h) 1 Knot: 0,514 metre/saniye(m/sec)

1 km/saat: 0277 metre/saniye=0,54 knot 1 metre/saniye: 2,6 km/saat=1,945 knot

Yerçekimi kutba doğru arttığı için 45. enlem baz alınır. İki nokta arasındaki basınç farkına basınç gradyanı veya barometrik eğim denir. Basınç veya izobar haritalarında gradyanın kuvvetli olduğu yerlerde izobarlar sık, zayıf olduğu yerlerde seyrek geçer. Ağır hava yüksek basınç, hafif hava…….

İyonosfer, 80-90 ile 250-300 km arasında seyrek gaz iyonlarından oluşan kattır. Atmosferin

%3’ünden az bölümü bulunur. Azot, oksijen, su buharı gibi ağır gazlara rastlanmaz. Burada görülen iyonlar özelliklerine göre katlar oluşturur. Bu katlara D, E, F1, F2, G gibi harflerle gösterilir. Radyo dalgalarını yansıtır. Kutup ışığı olayının belirdiği bir kattır.

(15)

15

JEOMORFOLOJİ 2 SIRRI ERİNÇ

http://slideplayer.com/slide/6388488/

http://www.earth-of-fire.com/article-la-polynesie-fran-aise-1-les-iles-australes 102834632.html

HİDROGRAFYA’NIN ANA ÇİZGİLERİ 2 Göller

M. Yıldız HOŞGÖREN–2013

Göl sularının tuzlu olması ısınmayı kolaylaştırmaktadır. Güneş ışınları ile göl sularının ısınması belirli bir derinliğe kadar mümkün olur. Bu durum, suyun sıcaklığı iletme kapasitesinin azlığından ileri gelir.

Genellikle 5-10 metre derinlikten sonra sıcaklık birden azalmakta(termoklin zonu) ve daha sonra dibe kadar hemen hemen

(16)

16

Jeomorfolojinin Ana Çizgileri-1 M. Y. HOŞGÖREN

ve dolayısıyla sferoidal çözülmenin(küresel çözülmenin) rolleri vardır. Granitler, önce kırık veya diyaklaz sistemlerine bağlı olarak köşeli bloklara ayrılır. Daha sonra bu köşeli bloklar, dıştan içe doğru, bir soğanın kabuklarının soyulmasına benzer şekilde ince tabakalar halinde parçalanırlar(eksfoliyasyon) ve sonuçta yuvarlak bloklar haline dönüşürler.

http://ThePhysicalCharacteristics.of.ExtremeEnvironments-TheBritishGeographer.html Kapma, Taşma(boşalma) olaylarıdır.

Yerey yükseldikçe akarsu yatağını derinleştirir ve yükselen kısma gömülür. Böylece yükselen kısımda bir boğaz meydana gelir. Bu olaya antesedans denir. Subsekant akarsular ve subsekant vadiler olayına yapıya uyma(yapıya intibak) ismi verilir.

Monoklinal yapılı sahalarda, konsekant akarsu ağlarının gelişmesi yapıya uyar. Bunun sonucunda subsekant depresyonların meydana gelmesiyle konsekant boğaz meydana gelir. İki havzayı birbirine bağlayan boğazın meydana gelmesiyle kapma boğaz oluşur. Taşma boğaz, göl gideğenlerinin…….

süreksiz taban seviyelerini kapalı havzaların tabanları ile göllerin seviyeleri oluştururlar.

(17)

17

http://www.derszamani.net/dis-ve-ic-kuvvetler-konu-anlatimi-ders-notlari.html

Yerşekilleri, Akarsuların kaynak kısımlarında aşındırma azlığı; ağız kısımlarında aşındırma gücü fazladır. Akarsu yataklarında boyuna profilin eğimi ancak suyun akışını ve yükün taşınmasını sağlayacak en küçük değerdedir. Bu özelliğin kazanıldığı akarsu profiline denge profili denir.

Richter ölçeğinde(1935 ve 1953), esas olarak deprem odağında(hiposantrda) açığa çıkan enerji miktarı göz önünde bulundurulmuştur. Bu şekilde, deprem odağında boşalan enerji miktarı ile ilişkili olan deprem derecesine deprem büyüklüğü adı verilmektedir.

Linyit, Turbalarla asıl maden kömürleri arasında bir geçiş tipi oluştururlar.

Maden kömürü(taş kömürü),

Antrasit, Karbon bakımından en zengin olan maden kömürü çeşididir. Hemen hemen alevsiz ve dumansız olarak yanar.

Petrol, bitki ve

(18)

18

BEŞERİ COĞRAFYA Erol TÜMERTEKİN-Nazmiye ÖZGÜÇ-2011

Coğrafyanın Akademik Bilim Dalı Olarak Ortaya Çıkışı, Almanya’da ortaya çıktı. 1650’de coğrafyayı kozmografiden ve şekilsel olarak sınırlarını belirleyecek en önemli girişim Bernhardus Varenius’un Geographia generalis’i yayınlandı.

Varenius: Genel ve Özel Coğrafya, 1622’de Almanya’da doğmuştur. 30 yıl savaşlarından dolayı Hollanda’ya yerleşmiştir. Tıp eğitimi aldığı halde gönlünü coğrafyaya kaptırmıştı. Ona göre Coğrafya çifttir. Bunlardan birisi özel coğrafya dediği günümüzdeki bölgesel coğrafya diğeri genel coğrafya günümüzdeki konumsal ya da sistematik(konusal) coğrafya.

. Ham doğum oranlarını düşürmek de nüfus artışını azaltma yönünde her zaman etkili olamamaktadır.

Dünyada en düşük doğurganlık ve ham doğum oranına sahip ülkeler, sanayileşmiş ülkelerdedir. ABD binde 14, Kanada 11, Rusya 12, Japonya 9, Avrupa Ülkelerinin hepsi(Kosova, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya dışında) binde 11’in altında ham doğum oranına sahip bulunmaktadırlar. Doğum kontrollerini etkileyen faktörler arasında din en önemlisidir. Monogami(tek eşlilik), poligami(çok eşlilik), poliandri(kadınların çok eşliliği). En yüksek ölüm oranları Afrika’dadır. Ham ölüm oranıyla ilgili ve yanıltıcı bir durum da ülkelerin yaş yapısında yatmaktadır. Yüksek oranda yaşlı nüfusa sahip ülkelerde, nüfusun önemli bir bölümü için ölümler zaten daha yakın ve normal bir olgu olduğundan, ham ölüm oranları da daha yüksek çıkabilmektedir. Örneğin Belçika, İngiltere, Almanya, İsveç, Norveç, Rusya gibi,

Eski Sovyet döneminin, kırla şehir arasında bir birim olarak oluşturulan çiftlik şehirlere Agrogorad denir. İsrail’de kibutz, ortak mülkiyete dayalı, ancak ücret yerine çalışanların tüm ihtiyaçlarının çiftlik idaresince karşılandığı bir yerleşmedir. Bazılarında ürünlerini işleyen sanayi tesisleri de vardır.

Başlangıçta askeri işlev de görüyorlardır. Kibbutzlardan başka moşav adı verilen planlı kooperatif yerleşmelerde vardır. Bu yerleşmede konutlar, Latin Amerika’da Kraho yerlilerinin “araba tekerleği”

şeklindeki köy modellerinin aynısı daire şeklinde yer almışlardır.

Tek tek yerlerin bireyselliği üzerinde yoğunlaşan coğrafi çalışmaların izlediği yöntem olan ve

“yerlerin tekliği”ne önem veren yaklaşıma idiografik yaklaşım denir. Yerlerin ve olayların farklılığına önem veren idiografik yaklaşım, yerler ve olaylar arasındaki benzerlikleri bulmaya ağırlık veren bir yaklaşım olan nomotetik yaklaşımla ters düşmektedir. Aslında, coğrafi incelemeler

Demografik döngü ya da demografik geçiş Avrupa ülkelerinin deneyimlerine dayanılarak, 4 devre halinde ayırt edilmektedir.

1- Yüksek durağanlık dönemi: Sanayi öncesi, tarımın ve geleneksel yaşam tarzlarının egemen olduğu toplumların içinde bulunduğu nüfus gelişim aşamasıdır. Yüksek doğurganlık, yüksek ölüm oranları kendini gösterir.

Şehirleşme ve Şehirler

1994’de dünya şehirsel ve kırsal nüfusun eşit hale geldiği ve artık şehirsel nüfusun kırsal nüfusu geçmeye başladığı açıklandı. Herhangi bir şehrin hizmetlerine ihtiyaç duyan ve kendisine çektiği bölge onun “hinterland”ıdır.

(19)

19

BM girişimleriyle 1948’de İsrail kuruldu. Mülteci konusunda önemli bir husus tanımıdır.

4. İltica etmek isteyenler: Yabancı bir ülkedeyken iltica etmek isteyenler.

5. Mülteciler: 1951 Birleşmiş Milletler Anlaşmasında tanımlandığı gibi, mülteciler ırkı, dili, dini, yüzünden, bir toplumsal gruba ait ya da bir siyasal görüşte olduğu için ülkesinde takibe uğrama korkusuyla ülke dışına çıkmış kişiler şeklinde alınmaktadır.

Çevreci Determinist ve Possibilizm, Glacken’a göre, coğrafyada öteden beri varlığını sürdüren eski

“Tanrıların ağı” teolojisinin önemini kaybetmesine, bunun yerini almaya başlayan çevresel uyumlar ve karşılıklı ilişkilerin de bu kez “Yaşam ağı” görüşü şeklinde ortaya çıkmasına götürmüştür……..Ratzel’in bu görüşün yayılmasında rolü büyük ve en çok Semple, Huntington ve Demolins adıyla özdeşleşmiştir.

GEÇMİŞ KAVRAMLAR COĞRAFYACILAR Nazmiye ÖZGÜÇ-Erol Tümertekin–2010

İbni Haldun Mukaddime adlı eseri vardır. Kendisi daha çok devletlerin yükselişi, çöküşü ve bu bağlamda iklimle ilişkilerini kurmuştur. İklim koşullarının devlet ve insan karakteri üzerindeki etkileriyle ilgili görüşleri coğrafyadaki çevreci determinist akım üzerinde oldukça önemli etki yapmıştır.

Ahmed el Biruni, “Kara ve denizlerin dağılışı” adıyla hazırladığı dünya haritası 1029 yılına aittir. Batlamyus ve Biruni, Kızıldeniz çevresindeki fosiller ve Ceyhun nehrinin yatak değişmesiyle ilgili tasvirlere değinmişler.

TÜRKİYE’DE UYGULANAN NÜFUS POLİTİKALARINA GENEL BAKIŞ (MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 23, OCAK – 2011 - Mesut DOĞAN)

. 1936’da ise bu maddeye ek olarak ”ırkın devamlılığını ve sağlığını tehlikeye düşürmek” suç olarak kabul edilmiştir. 1927 yılından sonra Türkiye'de nüfus artış hızında 1940 -1945 döneminde önemli bir düşme görülmüştür. Bu düşmenin nedenleri şunlardır: 1914-1922 savaş yıllarında doğumların az,

(20)

20

ölümlerin ise çok olması, 1940 - 1945 döneminde doğurgan çağa girecek nüfusun azalmasına yol açmıştır. İkinci Dünya Savaşı'na rastlayan bu dönemde baba olabilecek,

Sayım Yıllarına Göre Türkiye Nüfusu (1927-2009)

Sayım Yılı Yıllık Nüfus Artış Hızı (‰) Nüfus Yoğunluğu

1927 13648270 - 18

1935 16158018 21,10 21

1940 17820950 17,03 23

1945 18790174 10,59 24

1950 20947188 21,73 27

1955 24064763 21,75 31

Ulaşım Coğrafyası Açısından Türkiye’de Havayolu Ulaşımının Tarihsel Gelişimi ve Mevcut Yapısı (MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 25, OCAK – 2012- Muzaffer BAKIRCI) Wright Kardeşlerin 17 Kasım 1903 tarihinde gerçekleştirdikleri ilk uçuşları aynı zamanda yüzyıllardır süren bir hayalin de gerçekleşmesi anlamına gelmiştir. Türkiye’de Havayolu Ulaşımın tarihsel seyri, dünya genel eğilimine paralel olarak şekillenmiş bulunmaktadır. Osmanlı Devletinin 1911–1912 Trablusgarp Savaşında İtalyanların hava saldırısın uğraması, askeri havacılık konusunda çalışmaların başlatılmasına zemin hazırlamıştır. Böylece ilk havacılık çalışmaları, 1912 yılında, bugünkü Atatürk Havaalanının hemen yakınındaki Sefaköy'de, iki hangar ve küçük bir

SİYASİ COĞRAFYA RAMAZAN ÖZEY

1. Kara Hakimiyet Teorisi, İngiliz Mackinder, tarafından ortaya atılmıştır. 1904 yılında Kraliyet Coğrafya Derneği’nde, “Tarihin Coğrafi Ekseni” adlı bildirisi ile Kara Hakimiyet Teorisinin temellerini atmıştır. 1919 yılında yayımladığı “Demokratik İdealler ve Gerçek” kitabında bu teorisini geliştirmiştir. 1910-1922 yılları arasında İngiliz Parlamentosuna girmiş ve yayılmacı fikirleri ile dikkat çekmiştir. Teori, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının bütünü dünya adasını

3. Deniz Hakimiyet Teorisi, teorinin temeli Osmanlı’nın en güçlü olduğu dönemde atılmıştır.

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettim Paşa; “Denizlere hakim olan cihana hakim olur” demiştir. 400 yıl sonra ikinci kez, ABD’de Amiral Alfred T. Mahan(1840-1914) tarafından geliştirilerek ortaya atılmıştır. 1890 yılında yayınladığı “Deniz Kuvvetinin Tarihe Etkisi 1660-1783” adlı eserinde,

(21)

21

Uluslar arası kuruluşlar

Avrupa Birliği(AB)

İlk adımı 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’na ve 1957’de, Roma Antlaşması ile atılmıştır.

Batı Almanya, Belçika, Fransa, İtalya, Lüksenburg ve Hollanda olmak üzere toplam 6 Avrupa ülkesi imza koymuştur. İlk adı Avrupa Ekonomik Topluluğu(AET). 1973’de İngiltere, Danimarka ve İrlanda üye oldular

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA (Çeşitli makalelerden)

1972 1972 1980 1982 1983

Büyümenin Sınırları(Rom

a Kulubü)

BM İnsan Çevresi Konferansı(Stockhhol

m Konferansı) IUCN Dünya……….

BM Dünya

………..Şartı

BM Çevre ve Kalkınma

………..

1987 1992 2000 2002 2012

Ortak Geleçeğimiz (Brindland Raporu)

BM Dünya Zirvesi (Rio) Ana

metin=Gündem

21(uygulma) BM ………. Zirvesi

BM Johannesburg Zirvesi, Ana metin=WSSD Uygulama Planı

BM Dünya

……….

1992’deki Rio Konferansı’na kadar çevresel alanda birçok çalışma yapılmıştır. Rio Konferansı, 1972’de kabul edilmiş olan BM Stockholm Çevre Konferansı Deklarasyonu’nu yaşama geçirmeyi amaçlayarak; yeni ve küresel bir ortaklığın kurulabilmesi için devletlerin, yönetimlerin, sektörlerin ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği ile küresel çevre ve kalkınma sistemini koruma hedefi ile düzenlenmiştir. Bu konferansta, dünyadaki kaynakların tasarruflu kullanımı için uluslararası ortak çalışmaların önemi vurgulanmıştır. Ayrıca bundan önceki konferanslardan farklı olarak, merkezi yönetim kurumlarının yanında yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli kesimlerden temsilcilerin de katılımı ile “çok sesli ve katılımcı” bir anlayışın gelişmesi sağlanmıştır. Rio Deklarasyonu’nun yanı sıra, konferans sonucunda, “Ormancılık Prensipleri”, “Çölleşme ve Mücadele Sözleşmesi”, “Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi” ve “İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”

düzenlenmiştir. Rio Konferansı’nın önemli sonuçlarından biri de, çevre, ekonomi ve toplumsal alanlarda hükümetlerin ve ilgili kuruluşların gerçekleştirmeleri gereken etkinliklere yön veren ve 21.

yüzyıla yönelik "Gündem 21" adı verilen bir eylem planı kabul edilmiş olmasıdır.(2013 VE 2014 SORUSUU)

“Sürdürülebilir kalkınma” ibaresi, resmi olarak ilk kez 1987’de Gro Harlem Brundtland tarafından, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu için hazırlanan “Ortak Geleceğimiz” raporunda tanımlanmıştır. Bu rapora göre, insanlık, gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarını temin ederek ve kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahiptir.

(22)

22

Türkiye Turizm Coğrafyası Hayati DOĞANAY - Serhat ZAMA(2013)

1991 yılında, Çoruh ırmağında, milletlerarası rafting sporu yarışmaları başlatılmış ve üçüncüsü, 1993’de enerji yatırımları, rafting parkurlarının bir bölümünün ortadan kalkmasına neden olmuştur. Oysa başta Karasu(Erzincan-Sansa boğazı ile Keban arası) ve Fırat’ın Keban- Birecik arasındaki bazı kesimleri başta olmak üzere; Doğu Karadeniz Bölümü akarsuları(Rize-İyidere, Trabzon-Yanbolu ve Solaklı dereleri gibi) ile Göksu ve Zamantı(Seyhan’ın kolları), Manavgat- Köprüçayı, Dalaman, Alara, Melen, Zap çayları, yurdumuzun yüksek rafting sporu turizmi potansiyel bölgeleri durumundadır.

Hacıosman Ormanı, Eşsiz bir alüvyal(subasar) orman ekosistemine sahiptir. Kasatura, Trakya’nın tek karaçam meşesine sahip olması ve Akdeniz foku yaşamına elverişli olması. Tekkoz-Kenderlidüz, Doğu Kayınının, dünyadaki en güney tabii yayılışını teşkil eder. Kasnak Meşesi, 25-30 metre boyu ve 1,6 metre kadar çapa ……… Habibinecar, Kültürel özellik bakımından oldukça zengin St.

Pierra Kilisesi kayalar oyularak yapılmış Charon Anıtı(Cehennem kayıkçısı) olarak bilinen Haron’un dev büstü, Günahkârlar…………..

Türkiye’nin Uluslararası Ulaşımında Demiryolu Sınır Kapılarının Yeri ve Etkinliği (MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 28, TEMMUZ – 2013 - Muzaffer BAKIRCI) Bulgaristan ve İran’la olmak üzere 6 demiryolu sınır kapısında geçişler sağlanmaktadır.

Türkiye’nin Demiryolu Sınır Kapıları

No İl Adı Kapı Adı Ülke Sınırı Bakanlar Kurulu Karar Tarihi 1 Edirne Uzunköprü Yunanistan (Pityon) 04.09.1953 2 Edirne Kapıkule Bulgaristan (Svilingrad) 01.04.1988 3 Gaziantep İslahiye Suriye (Ekbez) 04.09.1953 4 Kilis Çobanbey Suriye (Akderun) 04.09.1953

BÖLGESEL COĞRAFYA

(Güney, Orta ve Kuzey Amerika) Süleyman SÖNME–2015

Bu sebeple Küçük Antilerin, şelf dışındakileri Güney Amerika kıtasının fiziki sınırları içinde saymıyoruz. Orta ve Güney Amerika’nın hepsine Latin Amerika denir. Latin Amerika’nın tamamında kültür dili İspanyolcadır(sadece Brezilyada Portekizce). Falkland (Malvines) adaları, İngiltere’nin yönetiminde ama Arjantin de hak iddia etmektedir. ……….° 30‟ N) (Cabo Catoche). En güney noktası ise Panamada Azuero yarımadasındaki Mariato burnudur. Güney Amerika’ya daha çok benzer durumdadır. İspanyolca egemen dil olup halkın çoğunluğu Hıristiyanlığın Katolik mezhebindendir. Hâlbuki Kuzey Amerika’da bir Anglo-Sakson dili olan İngilizce yaygındır. Halk çoğunlukla Hıristiyanlığın Protestan mezhebindendir.

(23)

23

Ekonomik Coğrafya - Erol TÜMERTEKİN - Nazmiye ÖZGÜÇ(2012)

“plantasyon” tarımı gelişmekte olan dünyaya özgü bir işletmeciliktir. Tropikal plantasyon tarımı büyük ölçekli özelleşmiş tarımın en eski ve en farklı türlerinden birisidir. Nemli tropikal ve subtropikal bölgelerin bazı bölümlerinde, tümüyle satış için, yalnız bir tek ya da az türde ürün yetiştirmeye yönelmiş bir tarım türü olarak üretim yapan işletmelere plantasyon denir.

http://www.yourarticlelibrary.com/essay/plantation-agriculture-location-and-characteristics-with-area- maps/25452/

Benzeri bir ayrım, sosyal demokratları bir araya toplayan Willy Brandt tarafından “Kuzey” ve

“Güney” şeklinde yapılmıştır. Gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeleri kuzeyde, gelişmekte olanları güneyde toplamaktadır.

http://www.sporcle.com/games/Jam1/brandt_line/results

Tramp (taksi-gemi) denilir. Düzenli seyir planı olan gemilere Liner adı verilir. Buharlı gemilerin ortaya çıkışı

. IGU, bünyesinde(1972) “Kırsal Planlama ve Çalışma Grubu” oluşturmuştur. Tarımın ilk nerede başladığı bilinmemektedir. Bazı arkeologlar ilk tarım faaliyetlerinin Yakın(ya da Orta) Doğu’da 7- 8000 yıl önceleri başladığını ileri sürerler. Amerikalı Carl Sauer gibi bazıları, Güney ve Kuzey

(24)

24

Amerika alçak enlemlerinde de başlangıç noktaları olmasına rağmen, ilk tarım faaliyetlerine esas olarak Güneydoğu Asya’nın beşiklik ettiği görüşünü savunmaktadırlar.

Üçüncü Tarım Devrimi’nin tarımsal üretim işlemlerinin girdilerini etkilerken, sonuncusu da tarımsal çıktılarını etkilemiştir. Böylece, 1960’larda “çekirdek” olarak anılan gelişmiş sanayi ülkeleri “kenar”

olarak anılan gelişmekte olan ülkelere (daha çok Asya ve Afrika’da) tarımsal üretimi arttırmak üzere gübre ve yüksek verimli tohumlardan oluşan, “Yeşil Devrim” olarak anılan birer teknolojik paket sunmuştu.

https://cografyabilim.files.wordpress.com/2012/03/04-tarc4b1m-devrimleri.pdf ABD Tarım Kuşakları

https://www15.uta.fi/FAST/US2/NOTES/mapterms.html

TÜRKİYE COĞRAFYASI Nihat Ali ÖZCAN-Celalettin ŞAHİN-Hayati DOĞANAY–2007

Yataklardan çıkarılan maden filizleri yabancı madenlerle karışık haldedir. Buna tüvenan denir.

Yatakta bulunan toplam maden miktarına rezerv denir. Maden oranına tenör denir. Metalik madenlerin işlenmesi faaliyetine metalurji denir. İlk açılan demir-çelik fabrikası 1937 yılında

(25)

25

Karabük’tür. İlk suni gübre fabrikası, 1939 yılında Karabük demir-çelik fabrikasında amonyum sülfat tesisleri olarak

YERLEŞME COĞRAFYASI Ertuğrul Murat ÖZGÜR–2010

2.Güzle, Güzle (güzlek), ova ile dağ arasındaki iklim farklılığından doğan, kışla ile yayla arasında durak olarak faydalanılan geçici yerleşmelerdir. Güzle veya Barla denilen bu geçici yerleşmeler, Kuzey Anadolu Dağları’nın 1000–1900 m.ler, Torosların da 1000–1700 m.ler basamağında yer almışlardır.

Dünya ve Ülkeler Coğrafyası - Ramazan ÖZEY(2005)

Türkmenistan-Özbekistan sınırının belli bir kısmını Amuderya(Ceyhun) nehri oluşturur. Karakum çölü Türkmenistan da bulunur. Issık gölü Kırgızistan da bulunur. Dünyanın ikinci büyük krater gölü olması sebebiyle suları sıcaktır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1609 metredir

Kuzey Buz Denizine Dvina, Peçore; Hazar Denizine, Volga, Kura, Aras nehirleridir. Gölleri ülkesi Finlandiya’ya deniliyor. En büyüğü Saimaa gölüdür. Avrupa’nın en büyük gölü

Şehir Coğrafyası - Alpaslan ALİAĞAOĞLU-Abdullah UĞUR(2012)

Ecumenopolis(Ökümenopolis)

Gelecekte meydana gelebilecek çok büyük şehirsel görünümü ifade eden ökümenopolis 1968 yılında Doxiadis tarafından

Dünya’da şehirleşme oranı(United Nations Population Division 2001)

Alanlar Şehirli nüfus(%) Şehirleşme hızı(%)

1950 2000 2030 1950–2000 2000–2030

Dünya 29,8 47,2 60,2 0,92 0,81

Afrika 14,7 37,2 52,9 1,86 1,17

Asya 17,4 37,4 54,1 1,53 1,23

Avrupa 52,4 73,4 80,5

Referanslar

Benzer Belgeler

Gelişmiş ülkelerde doğum oranlarının düşük olması ve yaşlı nüfusun fazla olması;.. -genç nüfus oranının azalmasına

Not: Birçok TYT kaynağında, tamlayanı düşmüş isim tamlaması özel olarak sorulmadığında, tamlama olarak dikkate alınmamaktadır... Not: Yukarıdaki ek

Bu tip sorularda birimleri büyükten küçüğe doğru sıralayınız,olmayan birimlerin yerlerini sıfır ile doldurunuz ve sonucu

Sonra bunların kareleri arasındaki mesafelere bakılarak, ne kadar ekleme ya da çıkarma yapılacağına karar

İki hareketlinin Birbirine Göre Durumları 1) Birbirlerine doğru hareket ederlerse, hızları toplamı kadar birbirine yaklaşırlar. Eğer ikisi de C’ye doğru giderse

Kolay hesap yapabilmek için ve 24 sayısı da çeşitli sayılara kolayca bölünebildiği için altınla uğraşan kişilerce tanımlanmış bir

Not: Yukarıdaki gibi pratik bir yol mümkün değilse paydaların en küçük ortak katı cinsinden değer vermek kolaylık sağlar.. Geriye kalan cevizlerin 'ini yedikten sonra 12

Buna göre, Zehra parasının yüzde kaçını