• Sonuç bulunamadı

LYS COĞRAFYA KONU ANLATIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "LYS COĞRAFYA KONU ANLATIMI"

Copied!
148
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

LYS

COĞRAFYA

KONU ANLATIMI

MEHMET TÜKENMİŞ

(2)

2

BİYOCOĞRAFYA

*Benzer bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarına biyom denir.

*Aynı tür canlıların yaşadığı alana habitat denir.

*Karasal biyomlar bitki örtüsüne göre sınıflandırılır.

*Su biyomları ise suyun kimyasal özelliğine göre sınıflandırılır.

BİYOMLAR

SICAK KUŞAK ILIMAN KUŞAK SOĞUK KUŞAK BİYOMLARI BİYOMLARI BİYOMLARI 1-Yağmur ormanları 1-Maki (çalı biyomu) 1-Tundra biyomu 2-Muson ormanları 2-Bozkır biyomu 2-Kutup biyomu 3-Savan biyomu 3-Tayga(iğne yapraklı orman)

4-Çöl biyomu 4-Çayır biyomu

Yağmur ormanları

Yağmur ormanları Savan

Savan Savan

Çöl

Çöl Çöl

Çalılık

Muson ormanları Tayga ormanları

Tayga ormanları

Tundra Tundra

Karışık ormanları Kutup

(3)

3 Yağmur ormanları biyomu -Ekvatoral bölgede( amazon, Kongo havzası) bulunur.

-Biyolojik çeşitliliğin en fazla olduğu biyomdur.

-Dünyadaki bitki ve hayvan türlerinin yarısından fazlası bu biyomda yaşar.

- Yapraklarını dökmeyen ağaçlar bulunur. Nedeni her mevsimin yağışlı olmasıdır.

-Ağaçlar geniş yapraklıdır. Nedeni sıcaklığın yüksek olmasıdır

-Yılan , maymun, yarasa, domuz, fil vb. hayvan türleri görülür.

Savan biyomu:

-Ekvator ile çöller arasında yer alır.

-Yaz yağışları ile yeşeren, kış aylarında kuruyan yüksek boylu otlar bulunur.

-Aslan, kaplan, çıta, zürafa, ceylan vb. hayvan türleri yaşar

Çöl biyomu -Dönenceler çevresinde bulunur.(Kuzey Afrika, Avustralya, Arabistan, Orta Asya)

-Çöl biyomunun bulunmadığı tek kıta Avrupa’dır.

-Biyolojik çeşitlilik oldukça azdır. Nedeni suyun az olmasıdır.

-Kaktüs ve kurakçıl otlar bitki türlerini oluşturur.

-Bitkiler iğne yapraklıdır. Nedeni suyun az olması, terleme ile su kaybını önlemektir.

-Hayvanlar genellikle açık renklidir. Nedeni güneş ışığını daha çok yansıtarak ısıyı bedenlerinden uzaklaştırabilmektir.

-Topraktaki tohumlar yağışların ardından kısa sürede filizlenir, çiçek açar ve meyve verir.

-Yılan, kertenkele, akrep, deve vb. hayvan türleri yaşar.

Muson Ormanları Biyomu -Güneydoğu Asya’da görülür. Yazları yağışlı kışları kuraktır.

-Ağaçlar kışın yapraklarını dökerler. Nedeni kışların kurak geçmesidir.

-Bambu ağacı en önemli bitki türüdür.

-Fil, sincap, ayı vb. hayvan türleri bulunur.

(4)

4 İğne yapraklı ormanlar biyomu -Kışların çok soğuk geçtiği, yıllık sıcaklık farkının

fazla olduğu karaları iç kesimlerinde görülür.(Kanada , İskandinav ülkeleri ve Sibirya’da görülür)

-Ağaçlar iğne yapraklıdır. Nedeni kışların çok soğuk olmasıdır.

-Ağaçlar yıl içinde yapraklarını dökmezler -Vaşak, vizon, ayı, tilki, kurt vb. hayvan türleri bulunur.

Çalılık( maki ) biyomu -Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde görülür.

-Her mevsim yeşil kalan kısa boylu ağaçlar ve çalılıklar bulunur.

-Keçi, koyun, çakal, tilki vb. hayvan türleri bulunur.

-Keçi, koyun, çakal, tilki vb. hayvan türleri bulunur.

Çayır biyomu -İlkbahar yağışları ile yeşeren, yaz ayları boyunca yeşilliğini koruyan yüksek boylu otlar bulunur.

-Karasal iklimin nemli bölgelerinde görülür.( yüksek kesimlerde)

Step(bozkır) biyomu -Orta kuşaktaki karaların iç kesimlerinde görülür.

-İlkbahardaki yağışlarla yeşerip, yaz sıcaklarıyla kuruyan cılız otlar bulunur.

-Keven, gelincik, çoban yastığı, deve dikeni vb bitki türleri bulunur

Tundra biyomu -Yılın büyük bölümünde toprak donmuş haldedir.

-Kışın çözünerek bataklık haline gelen bu yerlerde yosunlar ve dikensi çalılar bulunur.

-Ren geyiği, misk öküzü önemli hayvan türleridir.

-Bu biyomda biyolojik çeşitlilik azdır.

Kutup biyomu -Her yer buzullarla kaplı olduğundan bitki yoktur.

-Bazı etçil hayvanlar bulunur( fok, kutup ayısı, penguen)

-Biyolojik çeşitliliğin en az olduğu biyomdur. Nedeni Düşük sıcaklık ve besin yetersizliğidir

-Kutup biyomundaki hayvanların derileri kalındır ve derilerinin altında kalın bir yağ tabakası bulunur.

Nedeni sıcaklığın düşük olmasıdır.

(5)

5

*Biyoçeşitliliğin en fazla olduğu biyom : yağmur ormanları biyomu

*Biyoçeşitliliğin en az olduğu biyom: kutup biyomu, çöl biyomu ve tundra biyomudur.

Ülkemizde bulunan biyomlar:

-Bozkır biyomu: İç bölgelerde bulunur.

-Orman biyomu: Karadeniz’de ve kıyı bölgelerimizde bulunur. Biyo çeşitlilik fazladır -Çayır biyomu: Kuzeydoğu Anadolu’da bulunur.

-Çalılık(maki) biyomu: Akdeniz ve Ege bölgelerinde bulunur

Not : Ülkemizde en fazla bulunan biyom bozkır biyomudur.

YERYÜZÜNDE CANLILARIN DAĞILIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Fiziki faktörler Biyolojik faktörler Paleocoğrafik faktörler

• iklim -insan(beşeri) - kıtaların kayması

• yer şekilleri -iklim değişikliği

• Toprak Not :Yeryüzünde canlıların dağılışını en çok etkileyen faktör iklimdir.

İklim :

-Her canlının yaşaması için belli bir sıcaklık ve neme ihtiyaç vardır.

- Bitki ve hayvan türlerinin bölgeden bölgeye farklılık göstermesinin nedeni iklim farklılığıdır.

-Çeşitli iklimlerin görüldüğü ülkelerde biyolojik çeşitlilik fazladır.

-Bir ülkede çeşitli iklimlerin görülmesinin iki nedeni vardır:

1) Kuzey güney yönünde geniş yer kaplaması.

2) Yer şekillerinin engebeli olması(çeşitlilik göstermesi)

(6)

6 -Ülkemizde biyolojik çeşitlilik fazladır. Nedeni : iklim ve bitki örtüsünün çeşitlilik

göstermesidir.

-Ekvatordan kutuplara doğru bitki türleri değişir. Nedeni sıcaklığın azalmasıdır.

-Mevsimlik sıcaklık farkının fazla olduğu ülkelerde (orta kuşak) hayvanlar mevsimden mevsime göç eder.

- Hayvan göçleri en az ekvatorda görülür. Nedeni : sıcaklığın yıl içinde az değişmesidir.

-Kurak iklim bölgelerinde örneğin çöl biyomunda bitkilerin gövdesi gelişemez kök sistemi gelişir.

Yer şekilleri

-Düz bölgelerde sıcaklık ve yağış koşulları her yerde aynı olduğu için biyoçeşitlilik azdır.

-Yer şekillerinin engebeli olduğu bölgelerde biyoçeşitlilik fazladır

-Yükseklere çıkıldıkça bitki türleri değişir Nedeni sıcaklığın azalmasıdır( alçak kesimler de geniş yapraklı, yüksek kesimlerde iğne yapraklı ağaçlar bulunur).

-Yükseklere çıkıldıkça biyolojik çeşitlilik azalır. Nedeni: sıcaklığın azalmasıdır.

-Dağların denize bakan yamaçlarında biyolojik çeşitlilik daha fazladır.

Nedeni : nem ve yağışın fazla olmasıdır

-Dağların kuzey ve güney yamaçlarında da bitki türleri farklılık gösterir. Nedeni bakıdır.

-Işık isteği fazla olan bitkiler kuzey yarımküredeki dağların güney yamaçlarındadır.

İnsan ( beşeri faktörler)

*Canlılar üzerinde olumsuz etkiye sahip insan faaliyetleri şunlardır:

-Sanayileşme -Şehirleşme -Bitki örtüsünün tahrip edilmesi -Aşırı otlatma -Baraj inşa etme -Zirai ilaçlama

*İnsanlar bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına da neden olmaktadır. (kelaynak, keklik, yanar döner çiçeği, vb.)

* Süveyş Kanalı’nın açılması Kızıl deniz ile Akdeniz arasında canlı türlerinin geçişine neden olmuştur.

(7)

7 İklim değişikliği

-Bir yerde iklim değişirse orada yaşayan canlılar ya yeni koşullara uyum sağlar(

adaptasyon),ya göç eder ya da ölür. Ayrıca orada yeni türlerin ortaya çıkmasına neden olur.

-Dinazor, mamut gibi hayvanların yok olmasında iklim değişikliklerinin etkili olduğu düşünülmektedir.

- Asya(Sibirya) ile Kuzey Amerika arasında canlı geçişleri yaşanmıştır. Nedeni buzul devirlerinde Bering boğazının donmasıdır.

Kıtaların kayması

-Kıtaların birbirinden uzaklaşması aynı tür canlıların zamanla birbirinden çok uzak yerlerde yaşamalarına neden olur. Örneğin güney Amerika ve Afrika kıtalarında benzer canlıların bulunması bu kıtaların bir zamanlar bitişik olduğunu kanıtlamaktadır.

-Kıtaların birbirine yaklaşması ise birbirinden çok uzak yerlerde yaşayan canlıların zamanla bir araya gelerek etkileşim göstermelerine neden olmaktadır

EKOSİSTEM

*Bir yerde yaşayan canlılarla cansız ortam arasındaki ilişkiler bütününe Ekosistem denir.

*Ekosistem çok dar bir alanı da çok geniş bir alanı da kapsayabilir.

-deniz ekosistemi -çayır ekosistemi -orman ekosistemi -göl ekosistemi -nehir ekosistem -bataklık ekosistemi -dünya ekosistemi(ekosfer)

(8)

8 EKOSİSTEM

CANLI ÖGELER CANSIZ ÖGELER

ÜRETİCİLER(BİTKİLER) TOPRAK

TÜKETİCİLER(HAYVANLAR) IŞIK

AYRIŞTIRICILAR( MANTAR, BAKTERİ)

SU , YAĞMUR , OKSİJEN , CO2 VB.

-Üreticiler güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürür, besin üretir.

(9)

9 -Bitkilerdeki enerji beslenme ile otçullara geçer, otçullardan etçillere geçer.

-Bitkiler ve hayvanlar öldüğünde ayrıştırıcılar tarafından parçalanarak toprağa mineral ve humus olarak verilir.

-Ekosistemlerdeki enerji akışı besin zinciri ile gerçekleşir.

-Ekosistemdeki enerji akışı tek yönlüdür.

-Canlıların aldığı enerji aktardığı enerjiden fazladır.

-Her canlı aldığı enerjinin % 90 nını kendisi kullanır %10 unu diğer canlılara aktarır.

-Güneş enerjisini sadece üreticiler doğrudan kullanır.

- Üreticiler İnorganik maddeleri organik maddelere dönüştürür.

- Ekosistemlerde en çok enerji üreticilerde bulunur. Ancak bu enerjiyi en fazla kullanan ayrıştırıcılardır.

-Besin zincirinin halkalarından biri zarar görürse bütün ekosistem bundan zarar görür.

-Kurbağaların yok edilmesi sineklerin ve böceklerin çoğalmasına neden olur, bu da tarım ürünlerinin zarar görmesine yol açar

-Arıların azalması polenlerin taşınmasını azaltır o da tarımsal verimin düşmesine neden olur.

-Topraktaki solucanların ve karıncaların yok edilmesi toprağın havalanmasını azaltır, o da toprağın verimini düşürür

BESİN ZİNCİRİ VE ENERJİ AKIŞI

Fotosentez: Bitkiler(üreticiler) havadan karbondioksit alır, topraktan su alır güneş ışığını kullanarak oksijen ve glikoz üretir. Bu olaya fotosentez denir.

H2O +CO2 IŞIK Glikoz+ Oksijen

*Fotosentez sadece gündüz gerçekleşir. Bitkiler geceleri güneş ışığı olmadığı için fotosentez yapamaz.

*Bitkiler gece havadan oksijen alır karbondioksit verir buna solunum denir.

(10)

10 BESİN PİRAMİDİ

Besin piramidinde yukarı çıkıldıkça:

-toplam kütle azalır *Bir ekosistemde en çok üreticiler bulunur.

-toplam enerji azalır -birey sayısı azalır

SU EKOSİSTEMLERİ Deniz –okyanus ekosistemi

-Denizlerde derinlere inildikçe biyolojik çeşitlilik azalır. Canlı çeşidi ilk 200 metrede daha fazladır. Çünkü derinlere inildikçe oksijen azalmaktadır. Yüzeyde ise hem oksijen hem de plankton(besin) daha fazladır.

-Mercan ekosistemlerinde biyolojik çeşitlilik çok fazladır. Çünkü mercanlar okyanuslardaki canlılar için hem besin kaynağı hem de barınma kaynağıdır.

-Mercan resifleri tropikal denizlerdeki sığ sularda bulunur. Ülkemizde yoktur.

-Okyanus akıntıları dünyadaki ısının dağılımında da etkilidir.

-Okyanuslarda sudan havaya fırlayan aerosollar(mineral) rüzgarla karaya taşınır ve yağışlarla yere düşer toprağın verimini arttırır.

-Aerosollar havadaki su buharının yoğunlaşmasını ve bulut oluşumunu sağlar.

Göl ekosistemi

-Tatlı su göllerinde(açık havzada bulunan, dışa akışlı olan) biyolojik çeşitlilik daha fazladır.

Tuzlu su göllerinde daha azdır.( van gölü, tuz gölü,burdur gölü ve acı göl)

(11)

11 Nehir ekosistemi

-Akarsuların yatak eğiminin fazla olduğu, akış hızının yüksek olduğu kesiminde(yukarı çığırında) canlı çeşidi daha azdır.

-Akarsuların ağız kısmında, yatak eğiminin azaldığı yerde(aşağı çığırda) besin birikimi fazla olduğu için canlı çeşidi daha fazladır.

-Akarsuyun bulanık akması canlı çeşidini azaltır.

*Yukarıdaki haritada biyolojik çeşitlilik en fazla I numaralı alandadır.

(12)

12 MADDE DÖNGÜLERİ

İnorganik maddelerin cansız ortamdan alınıp canlılar arasında aktarıldıktan sonra tekrar cansız ortama verilmesine madde döngüsü denir.

-Madde döngüsü ekosistemlerin devamlılığını sağlar.

1) Karbon döngüsü Karbon;

-Atmosfer’de , Hidrosfer’de , Litosfer’de , Biyosfer’de bulunur.

( havada ) ( suda ) (kayaçlarda) ( canlılarda)

-Üreticiler(bitkiler) fotosentez ile havadan karbondioksit alır. Havaya oksijen verir.

-Besin zinciri ile bitkilerdeki karbon otçullara geçer, otçullardan da etçillere geçer. Bu canlılar ise solunum sırasında havadan oksijen alır havaya karbondioksit verir.

-Bitkiler ,otçullar ve etçiller öldüğünde toprakta bulunan ayrıştırıcılar(mantar ve bakteri) tarafından parçalanır ve karbon tekrar havaya verilir.

-Bitkiler çürüyerek zaman içinde fosil yakıtlara ( petrol, kömür, doğal gaz )dönüşür. Bu fosil yakıtlar sanayide yakıldığında karbon tekrar atmosfere verilir. Fosil yakıtların yanması için de havadaki oksijen kullanılır.

-Orman yangınları sırasında da havadaki oksijen tüketilir atmosfere karbondioksit verilir.

(13)

13 İçinde karbon bulunan organik tortul kayaçlar

-kireç taşı(kalker) -taşkömürü

-petrol -linyit

-mercan kalkeri -tebeşir

-Bu kayaçlar yağmur sularının etkiyle çözündüğünde bünyesindeki karbon denizlere taşınır.

-Deniz tabanları en büyük karbon depolarıdır.

-Denizdeki karbonu bazı deniz canlıları kabuk yapımında kullanır.

-Denizler ile atmosfer arasındaki karbon alış verişi çok yavaştır.

Fotoliz:Havadaki su damlacıkları güneş ışığının etkisiyle hidrojen ve oksijene ayrılır.

Böylece oksijen açığa çıkar.

Not : Sanayileşmeye bağlı olarak fosil yakıt kullanımının artmasıyla atmosferdeki karbondioksit oranı artmaktadır. Bu durum küresel ısınmaya neden olmaktadır. Çünkü karbondioksit gazı sera etkisi yaratmaktadır.

-Doğada karbondioksit olmasaydı fotosentez olmaz, bitkiler besin üretemez,canlı yaşamı olmazdı

(14)

14 2)Azot döngüsü

*Atmosferde en çok bulunan gaz azottur(% 78)

-Volkanik patlamalar ve yıldırım çakmaları sırasında açığa çıkan oksijen azot ile birleşerek nitrata dönüşür.

-Havadaki nitrat yağışlarla toprağa iner.

-Bitkilerin köklerinde bulunan azot bağlayıcı bakteriler topraktaki nitratı bitkilerin almasını sağlar.

-Besin zinciri ile de bitkilerin bünyesinde bulunan azot otçullara ve etçillere geçer.

-Bitkiler, ve hayvanlar öldüğünde bu canlıların bünyesindeki azot denitrifikasyon bakterileri tarafından atmosfere verilir.

-Azot toprağın verimini arttırır.

3)Fosfor döngüsü

-Fosfor kayaçların bünyesinde bulunur.

-Kayaçlar çözündüğünde fosfor toprağa karışır.

-Topraktaki fosforu bitkiler alır

-Besin zinciri ile de fosfor diğer canlılara geçer -Canlılar çürüdüğünde fosfor tekrar toprağa karışır.

(15)

15 4)Su döngüsü

-Okyanus, deniz ve göllerdeki su ısınma sonucu sıvı halden gaz haline geçer. Buna buharlaşma denir.

-Havadaki su buharı soğuduğunda gaz halinden sıvı hale geçer buna yoğuşma denir.

-Havada yoğunlaşan su buharı katı yada sıvı halde yere düşer buna yağış denir.

-Yağışla yere düşen su denizlere, göllere ve yeraltına gider. Bu sular tekrar buharlaşmaya uğrar. Böylece su atmosfer ile yeryüzü arasında bir döngü oluşturur.

-Ayrıca bitkiler de terleme ile atmosfere su buharı verir. Terleme de su döngüsü içindeki bir aşamadır.

HİDROELEKTRİK POTANSİYEL

*Bir akarsuyun hidroelektrik potansiyelinin yüksek olması için:

-Yatak eğimi fazla olmalıdır -akımı (debisi)yüksek olmalıdır

*Türkiye’de hidroelektrik potansiyeli en fazla olan bölgemiz Doğu Anadolu'dur

Nedeni: yükseltisinin fazla olması, akarsuların yatak eğimlerinin ve akış hızlarının fazla olması

*Türkiye’de hidroelektrik üretimi en fazla olan bölgemiz Güneydoğu Anadolu'dur.

*Nedeni Atatürk hidroelektrik santralinin bu bölgede olması

*Ülkemizde Atatürk, Keban Ve Karakaya hidroelektrik santralleri Fırat nehri üzerine kurulmuştur. En önemli hidroelektrik santrallerimizdir.

*Çoruh nehrinin yatak eğiminin fazla olması nedeniyle hidroelektrik potansiyeli çok yüksektir. Borçka hidroelektrik santrali bu akarsu üzerindedir.

*Türkiye’de hidroelektrik potansiyeli en az olan akarsular Ege ve Marmara

bölgelerindedir.(Gediz, Bakırçay, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Susurluk, Sakarya, Meriç, Ergene)

Nedeni: yükseltinin az olması ve yatak eğimlerinin az olmasıdır.

(16)

16 Hidroelektrik santraller kurulurken dikkat edilmesi gerekenler:

*Çağlayan ve milli park gibi doğal güzellikler yok edilmemelidir

*Yerleşim alanları su altında bırakılmamalıdır

*Verimli tarım alanları ve tarihi ve kültürel değeri olan antik yerleşmeler su altında bırakılmamalıdır

Bir akarsu üzerine hidroelektrik santral kurulabilmesi için gerekli koşullar:

*Suyun birikebileceği bir çanak olmalıdır

*Suyun birikeceği alan geçirimsiz tabakalardan oluşmalıdır

*Akarsuyun yatak eğimi fazla olmalıdır

*Akarsu yatağı boyunca kot farkı(eğim kırıklığı) olmalıdır.

BARAJLARIN YAPILIŞ AMAÇLARI -Hidroelektrik enerji üretmek

-Tarımda su ihtiyacını karşılamak

-İçme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak

Not: Barajlar akarsuların akımını düzenleyerek taşkınları önler.

Not: Türkiye’de erozyonun fazla olması barajların toprakla dolmasına neden olmakta, su tutma kapasitesini azaltmakta, kullanım süresini, kısaltmaktadır. Bunu önlemek için baraj çevrelerinin ağaçlandırılması gerekmektedir.

(17)

17 NÜFUS VE YERLEŞME

NÜFUS SAYIMLARI:

*20. Yüzyıl öncesi nüfus sayımlarının amacı:

-Asker sayısını belirlemek

-Vergi verecek kişi sayısını belirlemek

*Modern nüfus sayımlarının amacı:

-Ülkenin kalkınmada önceliklerini belirlemek ve geleceğe yönelik doğru planlamalar yapabilmektir.

Modern nüfus sayımlarında:

-toplam nüfus miktarı -nüfusun cinsiyet durumu -kırsal ve kentsel nüfus oranı

-nüfusun yaş gruplarına dağılımı belirlenir.

-nüfusun eğitim durumu -işsizlik oranı

-çalışanların sektörlere dağılımı

-yerleşme tipleri

-konut tipleri belirlenmez.

-gelir düzeyi

-Kuzey Amerika ülkeleri( ABD, Kanada) Modern nüfus sayımlarının ilk - İskandinav ülkelerinde(Norveç, İsveç) yapıldığı ülkelerdir.

*Osmanlı imparatorluğunda ilk nüfus sayımı II. Mahmut döneminde yapılmıştır.

*Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır

(18)

18 NÜFUSUN GELİŞİMİ

Dünya nüfusunda üç sıçrama dönemi yaşanmıştır:

1. Alet yapımı: insanın doğa ile mücadele gücü artmış, ölümler azalmıştır 2. Tarımsal üretimin başlaması(yerleşik hayata geçiş): insanların beslenme

koşullarının iyileşmesi, ölümlerin azalmasına ortalama ömrün uzamasına neden olmuştur.

3. Sanayi devrimi, tıptaki gelişmeler: hem ölümler azalmış hem de ortalama ömür uzamıştır.

*Dünya nüfusu zaman içinde sürekli artarak 7 milyarı geçmiştir.

*Dünya nüfusundaki en büyük artışın 1950-2000 arasında olmasının nedenleri:

-Sağlık hizmetlerinin gelişmesi -Bulaşıcı hastalıkların önlenmesi -Bebek ölümlerinin azalması -Yaşam süresinin uzaması

*1750-1850 yılları arasında gerçekleşen sanayi devrimi ile en büyük nüfus artışı ve değişimi Avrupa kıtasında gerçekleşmiştir.

DÜNYADA NÜFUSUN DAĞILIŞI

Dünyada nüfusu en fazla olan kıta (%56): Asya

Dünyada nüfusu en az olan kıta: Okyanusya(Avustralya) Nüfus yoğunluğu en fazla olan kıtalar: Asya ve Avrupa Nüfus yoğunluğu en az olan kıta: Okyanusya(Avustralya)

(19)

19 DÜNYADA NÜFUS YOĞUNLUĞU FAZLA OLAN YERLER:

Nüfus yoğunluğu fazla olan yerler: Nedeni

I-Kuzey Amerika’nın doğusu: Sanayinin gelişmiş olması II-Batı Avrupa: Sanayinin gelişmiş olması III-Japonya çevresi: Sanayinin gelişmiş olması IV-Güneydoğu Asya: Tarımsal faaliyetler Ayrıca orta kuşaktaki akarsu boyları da yoğun nüfuslanmıştır.

Nil , İndus, Ganj, Fırat ve Dicle boyları yoğun nüfuslanmıştır

Not: Ekvatoral bölgede her mevsim yağışlı olduğundan Amazon ve Kongo akarsu boyları seyrek nüfuslanmıştır.

*Dünyada nüfusun kuzey yarım kürede daha fazla toplanmış olmasının nedeni karaların geniş yer kaplamasıdır

*Dünyadaki nüfusun orta enlemlerde daha fazla yaşamasının nedeni iklim koşullarının daha elverişli olmasıdır.

Nüfus yoğunluğu az olan yerler:

Ayrıca dünya üzerindeki dağlık bölgelerde seyrek nüfuslanmıştır(Alp dağları, Himalaya dağları, And dağları)

(20)

20 NÜFUS ARTIŞI

Doğal nüfus artışı Gerçek nüfus artışı

*Doğum ile ölüm arasındaki fark * Doğal nüfus artışı ile birlikte göçe dayalı doğal nüfus artışını verir. nüfus artışıdır.

Örnek : Bölge Doğum

oranı(%0)

Ölüm oranı(%0)

Doğal

nüfusartışı(%0)

I 25 10 15

II 15 8 7

Not :

*Bir bölgede gerçek nüfus artışı doğal nüfus artışından fazla ise o bölge göç almaktadır.

**Bir bölgede gerçek nüfus artışı doğal nüfus artışından az ise o bölge göç vermektedir.

Örnek :

Bölge Doğal nüfus Artışı (%0)

Gerçek nüfus Artışı (%0)

I 30 20

II 5 10

I.bölge dışarıya göç vermiştir.

II.bölge dışarıdan göç almıştır.

Nüfus artış hızı

%0(binde)

En yüksek kıta Afrika En düşük kıta Avrupa ve K.

Amerika

(21)

21 Afrika kıtasındaki hızlı nüfus artışının nedeni doğum oranlarının çok yüksek olmasıdır.

K. Amerika ile Avrupa’da nüfus artış hızının düşük olmasının nedeni doğum oranının çok düşük olmasıdır.

NÜFUS ARTIŞ HIZINI AZALTAN FAKTÖRLER:

*Doğum oranının azalması

*Ölüm oranının artması

*Eğitim seviyesinin yükselmesi

*Gelir düzeyinin yükselmesi

*Evlilik yaşının yükseltilmesi

*Nüfus planlaması

*Kadının iş hayatına girmesi

*Savaşlar

*Yurt dışına göçler

Not : Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı düşük, geri kalmış ülkelerde nüfus artış hızı yüksektir

NÜFUS ARTIŞ HIZININ YÜKSEK

OLMASININ

OLUMSUZ SONUÇLARI OLUMLU SONUÇLARI Doğal kaynaklar azalır Vergi gelirleri artar Bağımlı nüfus (tüketici

nüfus) artar

Askeri ve siyasi güç artar İşsizlik artar, istihdam

oranı azalır

İşgücü ucuzlar İç ve dış göçler artar

Kişi başına gelir azalır

Demografik yatırımlar artar Üretime dönük yatırımlar azalır

Ekonomik kalkınma yavaşlar Konut açığı artar

Eğitim ve sağlık hizmetleri yetersizleşir

(22)

22 NÜFUS PİRAMİTLERİ

0- 14 Yaş : Çocuk nüfus

15-64 yaş: Aktif nüfus(çalışma çağındaki nüfus) 65- yaş : Yaşlı nüfus

0-25 yaş : Genç nüfus

Not: Piramidin tabanındaki genişleme; doğum oranı ve nüfus artış oranındaki artışı gösterir. Piramidin tabanındaki daralma ise; doğum oranı ve nüfus artış hızında azalma olduğunu gösterir.

(23)

23

ÖZELLİK GELİŞMİŞ

ÜLKELERDE

AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERDE

Nüfus artış hızı Az Fazla

Doğum oranı Az Fazla

Yaşlı nüfus Fazla Az

Genç nüfus Az Fazla

Bağımlı nüfus Az Fazla

Çalışanların yaş ortalaması Yüksek Düşük

Nüfusun iki katına çıkma süresi Uzun (fazla ) Kısa(az)

Ortalama yaşam süresi Uzun Kısa

Kentsel nüfus oranı Fazla Az

Kırsal nüfus oranı Az Fazla

Tarımda çalışanların oranı Az Fazla

Sanayi ve hizmet sektöründe çalışanların oranı

Fazla Az

Kişi başına düşen milli gelir Fazla Az

İhracatında ham maddenin payı Az Fazla

Nüfusun dağılışında doğal koşulların etkisi

Az Fazla

iç ve dış göç Az Fazla

Kişi başına düşen enerji tüketimi Fazla Az

Okuma yazma oranı Yüksek Düşük

NOT :

-Toplam nüfus miktarı

-Nüfus yoğunluğu gelişmişliğin ölçütü değildir -Toplam milli geliri

NOT : Toplam milli gelir değil kişi başına düşen gelir gelişmişliğin ölçütüdür Örnek :

Ülke Nüfusun ikiye katlanma süresi Türkiye 57 yıl

İngiltere 250 yıl

Buna göre bu iki ülkede nüfus artış hızı farklıdır.

Türkiye’de nüfus artış hızı yüksek İngiltere’de nüfus artış hızı yüksektir

(24)

24 Örnek : Aşağıda iki ülkedeki çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına dağılımı

gösterilmiştir.

Ülke Tarım Sanayi Hizmet I.Ülke %70 %5 %25 II.Ülke %5 %30 %65

Buna göre az gelişmiş olan I.ülkedir. Gelişmiş olan ülke ise II. ülkedir.

Not: Gelişmiş ülkelerde 1.cil ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı az, 2.cil ve 3.cül ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı yüksektir. Geri kalmış ülkelerde ise 1.cil ekonomik faaliyetlerinde çalışanların oranı yüksektir.

Ekonomik faaliyetler Çalışma alanı Örnek Birincil ekonomik

faaliyetler

Tarım, Hayvancılık, Madencilik, Balıkçılık

Pamuk işçisi, maden işçisi, balıkçı, çoban

İkincil ekonomik faaliyetler

Sanayi ,otomotiv,inşaat, ayakkabı imalatı

Tekstil işçisi Üçüncül ekonomik

faaliyetler

Hizmet sektörü( eğitim, sağlık, turizm, ulaşım, inşaat, bankacılık vb.

Doktor, öğretmen, polis, berber, şoför, tercüman, konfeksiyoncu

Not: Gelişmiş ülkelerde 3.cül ekonomik faaliyet kollarında çalışanların oranı en fazladır

GÖÇLERİN NEDENLERİ EKONOMİK

NEDENLER

SİYASİ NEDENLER

SOSYAL VE KÜLTÜREL NEDENLER

DOĞAL NEDENLER

İşsizlik Mübadele Güvenlik Deprem

Doğal kaynakların azlığı

Savaşlar Eğitim Sel ve taşkınlar

Geçim sıkıntısı Sınır değişikliği Sağlık Kuraklık Gelir dağılımındaki

dengesizlik

Rejim değişikliği Hızlı nüfus artışı Erozyon Siyasi baskılar Kan davaları Heyelan

(25)

25 KÖYDEN KENTE GÖÇ

Örnekler :

GÖÇ OLAYI NEDENİ

Orta Asya’dan yapılan göçler Doğal nedenler(iklim koşulları)

Türkiye’den Almanya’ya yapılan işçi göçleri Ekonomik nedenler 2012 Van depremi sonucu gerçekleşen göçler Doğal nedenler 2012 yılında Suriye’den Hatay’a yapılan göçler Siyasi nedenler 2004 Güneydoğu Asya’daki tsunami sonucu yapılan

göçler

Doğal nedenler Üniversite okumak amacıyla yapılan göçler(eğitim

amacıyla yapılan)

Kültürel nedenli Batı Trakya Türklerinin Türkiye’ye göç etmesi Siyasi nedenler Yunanistan ile Türkiye arasındaki mübadele göçü Siyasi nedenler

Not : 15. Yüzyılda coğrafi keşifler sonucu Avrupa kıtasından Amerika ve Avustralya kıtalarına yapılan göçlere ‘’yeni dünya göçleri’’ adı verilir

Not : Bilim adamlarının yapmış olduğu göçlere ‘’beyin göçü’’ denir. Örnek: Albert

Einstein’ın Almanya’dan ABD’ye göç etmesi. Beyin göçü genel olarak az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere doğrudur.

SÜRESİNE GÖRE GÖÇLER

1- SÜREKLİ GÖÇ: Çoğunlukla sanayi ve hizmet sektöründe yaşanır. İnsanların bir yerden başka bir yere sürekli orada yaşamak amacıyla yaptığı göçlerdir

2- GEÇİCİ(MEVSİMLİK) GÖÇLER: Kısa süreli yapılan göçlerdir. Yaz aylarında tarımda çalışmak ,inşaat işlerinde çalışmak amacıyla, turizm sektöründe çalışmak amacıyla yapılan göçlerdir.

Not : Ülkemizde Çukurova (Adana), Ordu, Giresun tarım işçilerine dayalı mevsimlik göç alır. Antalya, Muğla, İzmir, Aydın ise turizme dayalı mevsimler göç alır

 Mevsimlik göç alan illerin nüfus miktarı yıl içinde çok fazla değişir.

(26)

26 KÖYDEN KENTE GÖÇÜN

NEDENLERİ

AÇIKLAMA

Kırsal kesimdeki İşsizlik

*Hızlı nüfus artışı nedeniyle toprakların miras yoluyla bölünmesi

*Makineli tarımın gelişmesi sonucu tarımda insan gücüne ihtiyacın azalması işsizliği arttırmıştır

Şehrin çekicilikleri

*Sanayileşmeye bağlı olarak şehirlerde iş imkanlarının artması

*Şehirlerde gelir düzeyinin yüksek olması

*Şehirlerde sosyal imkanların fazla olması

*Şehirlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin daha iyi olması

KÖYDEN KENTE GÖÇÜN SONUÇLARI

*Şehirlerin nüfusunun hızlı bir şekilde artması

*Şehirlerde çarpık kentleşmenin(gecekondulaşma) ortaya çıkması

*Şehirlerde altyapı hizmetlerinin yetersizleşmesi

*Şehirlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kalması

*Şehirlerde konut sıkıntısının artması

*Şehirlerde trafik sorununun artması

*Fabrikaların kent içinde kalması ve çevre kirliliğinin artması

*Nüfusun bölgelere dağılışındaki dengesizliğin artması

*Şehirlerde kültür çatışmasının yaşanması

Not : Köyden kente olan göçler ülke içinde olduğundan bir ülkede hızlı nüfus artışına yol açmaz. Ancak şehirlerde hızlı nüfus artışına neden olur.

ı

1

2 3 A

C B

D

E

GÖÇ ALAN NEDENİ A Sanayileşme

B ,C,E Tarım ve sanayileşme D Turizm

GÖÇ VEREN NEDENİ

1,2,3, Engebelilik

(27)

27 TÜRKİYE’NİN NÜFUS ÖZELLİKLERİ

YIL NÜFUS MİKTARI

NÜFUS ARTIŞ HIZI (%) 1927 13 milyon -

1935 16 milyon 21 1945 18 milyon 10 1960 27 milyon 28 1985 50 milyon 24 2000 67 milyon 18 2010 73 milyon 13

Bu grafikte de görüldüğü gibi;

*Nüfus miktarı sürekli artmıştır, ancak artış oranı bazı yıllarda artmış bazı yıllarda azalmıştır.

*Nüfus miktarının en az olduğu yıl 1927, en fazla olduğu yıl 2000 yılıdır.

*Nüfus artış hızı en fazla 1960, en az 1945 yılında olmuştur.

*1940-1945 arasında nüfus artış hızı azalmıştır. Nedeni 2. Dünya savaşı sebebiyle genç nüfusun silah altına alınmasıdır.

*Nüfus artış hızı 1950 -1960 arasında çok yüksek olmuştur. Nedeni sağlık koşullarının iyileşmesi, tıptaki gelişmeler, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve bebek ölümlerinin azalması buna karşılık doğum oranının yüksek olmasıdır.

*1980 den sonra ise nüfus miktarı artmaya devam etmiş ancak nüfus artış hızı azalmıştır.

Nedeni, ekonomik koşulların iyileşmesi, gelir düzeyinin artması, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadının çalışma hayatına girmesi ve aile planlamaları sayesinde doğum oranlarının azalmasıdır.

Not : Ülkemizde doğum oranı ve nüfus artış hızı azalmaya devam etmektedir.

(28)

28 TÜRKİYE’NİN NÜFUS PİRAMİDİ

Türkiye’nin nüfus piramidinin tabanındaki daralma;

-doğum oranının azaldığını -nüfus artış hızının düştüğünü

-genç nüfus oranının azaldığını gösterir.

-bağımlı nüfus oranının azaldığını -yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının arttığını

TÜRKİYE NÜFUSUNUN YAPISAL ÖZELLİKLERİ

*Genç nüfus fazla(%46), yaşlı nüfus azdır(%7)

*Erkek nüfus kadın nüfustan fazladır

*Yaşlı nüfus içinde kadın nüfusun payı daha fazladır. Çünkü kadınların yaşam süresi daha uzundur.

*Ortalama ömür erkeklerde 67, kadınlarda 72dir.

*Göç veren illerde (doğu Anadolu ve Karadeniz illeri en fazla ) kadın nüfus , göç alan illerde (İstanbul, İzmir, Kocaeli, Antalya, adana gibi) erkek nüfus daha fazladır

*Nüfus artış hızı en düşük bölgeler doğu Anadolu ve Karadeniz, en yüksek bölge Marmara’dır.

*Kentsel nüfus oranı kırsal nüfus oranından fazladır. kentsel nüfus%75, kırsal nüfus %25.

(29)

29

*Cumhuriyetten günümüze doğru kentsel nüfus oranı giderek artmış, kırsal nüfus oranı giderek azalmıştır. Nedeni tarım dışı sektörlerin gelişmesidir.

*1985 yılına kadar kırsal nüfus , bu yıldan sonra ise kentsel nüfus daha fazla olmuştur.

*Kentsel nüfus oranı en yüksek olan bölge Marmara bölgesidir.

*Kırsal nüfus oranı en yüksek , kentsel nüfus oranı en düşük bölge Karadeniz bölgesidir.

*Doğurganlık oranı en yüksek olan bölge Doğu Anadolu’dur. Ancak göç verdikleri için nüfus artış hızları düşüktür.

*Çalışan nüfusun %26’sı tarımda, %20 si sanayide, %54 ü ise hizmet sektöründedir.

*Cumhuriyetten günümüze doğru tarımda çalışan nüfusun oranı giderek azalmış, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun oranı giderek artmıştır.

TÜRKİYEDE NÜFUS YOĞUNLUKLARI A- ARİTMETİK NÜFUS YOĞUNLUĞU

*Aritmetik nüfus yoğunluğu= toplam nüfus/yüzölçümü

*Aritmetik nüfus yoğunluğu toplam nüfus ile doğru orantılı, yüzölçüm ile ters orantılıdır.

*Aritmetik nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgemiz Marmara’dır. Nedeni yüzölçümünün küçük, nüfusunun fazla olmasıdır.

*Güneydoğu Anadolu toplam nüfusu az olmasına rağmen aritmetik nüfus yoğunluğu en fazla olan 2. Bölgemizdir. Nedeni yüzölçümünün küçük olmasıdır.

*Aritmetik yoğunluğun en az olduğu bölge ise Doğu Anadolu’dur. Nedeni yüzölçümünün büyük , toplam nüfusunun az olmasıdır.

*Ülkemizin nüfusu sürekli arttığından aritmetik nüfus yoğunluğu da zaman içinde artmaktadır.

(30)

30 NÜFUS YOĞUNLUĞU EN FAZLA OLAN YERLER:

Nüfus yoğ. fazla olan yerler Nedeni

1-Çatalca- Kocaeli bölümü(İstanbul, İzmit, Adapazarı) sanayinin gelişmesi 2-Doğu Karadeniz kıyıları (Trabzon, Rize kıyıları) tarımsal faaliyetler

3-Kıyı ege bölümü(İzmir , Manisa , Aydın) hem sanayi hem de verimli ovalar 4- Çukurova bölgesi(Adana, Hatay, Mersin) hem sanayileşme hem de tarım

5-Güney Marmara bölümü( Bursa) hem sanayileşme hem de tarım

Nüfus yoğunluğu az olan yerler Nedeni

Doğu Anadolu bölgesi yer şekillerinin engebeli olması Yıldız dağları bölümü yer şekillerinin engebeli olması Menteşe yöresi ve Taşeli platosu engebelilik ve karstik arazi yapısı Tuz gölü çevresi(Konya bölümü) iklim koşulları( kuraklık)

B-TARIMSAL NÜFUS YOĞUNLUĞU

Tarımsal Nüfus Yoğunluğu.= tarımda çalışan nüfus/ tarım alanları

*Tarım alanları genişledikçe tarımsal nüfus yoğunluğu azalır.

*Yer şekillerinin engebeli olduğu yerlerde tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır. Nedeni;

-tarım alanının dar olması

-makineli tarım yapılamadığından tarımda çalışan nüfusun fazla olmasıdır.

*Yer şekillerinin sade olduğu bölgelerde ise tarımsal nüfus yoğunluğu azdır. Nedeni;

-tarım alanının geniş olması

-makineli tarım yapıldığından tarımda çalışan nüfusun az olmasıdır.

(31)

31 Tarımsal nüfus yoğunluğu

En fazla

-Doğu Karadeniz Nedeni : Yer şekilleri engeli olduğundan tarım alanının az -Batı Karadeniz -Tarımda çalışan nüfusun fazla olması

-Doğu Anadolu (Makineli tarımın gelişmemiş olması) En az

-İç Anadolu Nedeni : -Yer şekilleri sade olduğundan

(Konya, Eskişehir, Ankara ) -Tarım alanlarının geniş, tarımda çalışan nüfusun az olması NOT: Makineli tarımın geliştiği düz alanlarda tarımsal nüfus yoğunluğu azdır.

*Türkiye’de 1950 den sonra makineli tarımın gelişmesi tarım topraklarının genişlemesine neden olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğunu azalmıştır.

C- FİZYOLOJİK NÜFUS YOĞUNLUĞU

Fizyolojik nüfus yoğunluğu= toplam nüfus/ tarım alanları

Fizyolojik nüfus yoğunluğu her 1 dönüm tarım alanına düşe insan sayısını ifade eder.

Fizyolojik yoğ. En fazla Marmara bölgesindedir. Nedeni tarım alanının dar, toplam nüfusun fazladır.

Fizyolojik. Yoğ. En az ise iç Anadolu’dadır. Nedeni tarım alanına göre nüfusunun az olmasıdır.

(32)

32 KIRSAL YERLEŞMELER

Dağınık yerleşme : Köyü oluşturan evler birbirinden uzaktır. Dağınık yerleşmenin nedenleri -Yer şekillerinin engebeli olması, tarım alanlarının dar ve parçalanmış olması

-Su kaynaklarının yaygın olması

*Dağınık yerleşmeler en fazla Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz’de görülür Toplu yerleşme: köyü oluşturan evler bir aradadır.

Toplu yerleşmeler en fazla İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da görülür.

Nedeni yer şekillerinin düz olması ve su kaynaklarının az olmasıdır.

KÖYALTI YERLEŞMELERİ -kom

-oba hayvancılık yapılır. Bu nedenle geçici yerleşmelerdir -yayla

-divan

-çiftlik tarım yapılır. Bu nedenle sürekli yerleşmelerdir.

-mezra

Kom :Kuzeydoğu Anadolu’da görülür

Mezra : Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da görülür.

Divan : Batı Karadeniz’de görülür. Birkaç mahallenin bir yönetim altında olduğu yerleşmelerdir.

Yayla : Doğu Karadeniz’de ve Akdeniz bölgesinde daha çok bulunur.

Oba : Akdeniz bölgesinde(Toroslarda), göçebe çobanların kurduğu çadır yerleşmeleridir.

Çiftlik : Çok geniş tarım alanlarının bulunduğu, ovalık alanlarda bulunur. Örnek : Çukurova , Konya ovası vb

M e z r a K o m Y a y l a

Oba D i v a n

Çiftlik Çiftlik

Çiftlik

Çiftlik

(33)

33 KIRSAL BÖLGELERDEKİ KONUT TİPLERİ

Ahşap evler: Ekvatorda, Güneydoğu Asya’da, ülkemizde ise Karadeniz’de yaygın olarak görülür. Nedeni ormanların fazla olmasıdır.

Toprak (kerpiç) evler : Kurak bölgelerde görülür. Kuzey Afrika, Avustralya , Orta Asya, İç Anadolu , Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da görülür.

Taş evler : Akdeniz ülkelerinde yaygındır. Ülkemizde Akdeniz bölgesinde en çok görülür.

Nedeni kireç taşının fazla olmasıdır.

KENTSEL YERLEŞMELER

Tarım kentleri: Akhisar, Edremit, Rize , Ordu, Giresun vb. ülkemizde bir çok kent bu gruba girer.

Sanayi kentleri : İzmit, İskenderun, Karabük, Ereğli ve Kırıkkale.

Hem tarım hem de sanayi kentleri : Adana, İzmir, Bursa, Mersin, Gaziantep, Adapazarı Turizm kentleri :Antalya, Muğla

Maden kentleri : Zonguldak, Batman

Not: Eskişehir’in gelişmesinde üniversite şehri olması, sosyal ve kültürel etkinliklerin etkisi fazladır

Not: Eskişehir , Kayseri , Gaziantep, Konya gibi şehirlerin gelişmesinde ticaret yollarının kavşak noktasında olmaları da etkili olmuştur.

Not: Ankara’nın gelişmesinde ise idari fonksiyonu(başkent olması) önemli rol oynamıştır.

-

(34)

34 NÜFUS POLİTİKALARI

*Nüfus arış hızını ve nüfusun niteliğini değiştirmeye yönelik uygulamalara nüfus politikası denir.

*Nüfus politikalarının ülkelere göre farklılık göstermesinin nedeni ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin farklı olmasıdır.

*Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızını düşürmeye yönelik politikalar uygulanmaktadır.

*Geri kalmış ülkelerde nüfus artı hızını arttırmaya yönelik politikalar uygulanmaktadır.

*Ülkemizde ise nüfusun niteliğini iyileştirmeye yönelik politikalar uygulanmaktadır.

*Nüfus politikalarının amacı nüfus artış hızı ile ekonomik kalkınma arasında denge kurmaktır.

*Geri kalmış ülkelerde nüfus artış hızı ekonomik kalkınma hızından yüksek olduğu için bir takım teşviklerle doğum oranlarını arttırmaya yönelik politikalar uygulanmaktadır. Bu uygulamalara örnek olarak şunlar verilebilir:

- Çocuk sayısının sınırlandırılması ( Çin’de birden fazla çocuğa vergi cezası uygulaması gibi)

- Kısırlaştırılmayı kabul edenlerin maddi olanaklarla desteklenmesi - Doğum kontrol haplarının ücretsiz verilmesi

- Doğum kontrol yöntemleri konusunda halkın bilinçlendirilmesi - Evlenme yaşının yükseltilmesi

- çocuğu olmayan yaşlıların bakımını devletin üstlenmesi

*Gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızının çok düşük olması birtakım sorunlara neden olduğundan doğum oranını yükseltmeye yönelik politikalar uygulanmaktadır. Bu uygulamalar arasında örnek olarak şunlar verilebilir:

-evlenme yaşının düşürülmesi

-doğum kontrol yöntemlerinin yasaklanması

-çok çocuk yapan ailelerin ekonomik olarak desteklenmesi -çocukların masraflarının devlet tarafından karşılanması

(35)

35 Türkiye’de nüfusun niteliğini arttırmaya yönelik uygulamalar arasında şunlar

bulunmaktadır:

-nüfusun eğitim düzeyini yükseltmek

-nüfusun sağlık ve beslenme koşullarını iyileştirmek -insanların yaşam süresini uzatmaya çalışmak

Doğum oranlarını arttırmaya çalışan ülkeler ( Genellikle gelişmiş ülkeler):Genellikle Avrupa Ülkeleri ve Kuzey Amerika ülkeleri bu grupta yer alır.

-Almanya , Belçika , İngiltere , Fransa , Japonya, İsveç, Norveç, Hollanda, Japonya, Romanya, Rusya vb….)

Doğum oranını azaltmaya çalışan ülkeler( Genellikle Geri kalmış Ülkeler ):

-Nijerya , Hindistan , Çin , Pakistan ,Bangladeş, Sudan ,( Genellikle Afrika ve Asya ülkeleri bu grupta yer alır)

Gelişmiş ülkelerde doğum oranlarının düşük olması ve yaşlı nüfusun fazla olması;

-genç nüfus oranının azalmasına neden olur.

-İşgücü açığının artmasına neden olur.

-Yabancı işçi göçünün artmasına neden olur.

-Tasarrufların azalmasına neden olur.

(36)

36 BAZI ÜLKELERİN NÜFUS POLİTİKALARI

RUSYA

*Sovyetler birliği döneminde( 1927-1991 )doğum oranı yükselmiştir. Nedenleri:

-Öğrencilerin eğitim masraflarının ve temel ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması -Tarımda iş gücüne olan ihtiyacın fazla olması

*Sovyetler birliğinin dağılmasıyla birlikte (1991 yılından sonra) nüfus artış hızının çok düşmesi önemli bir sorun olarak kabul edilmiş ve 2000 yılından sonra doğum oranlarını arttırmaya yönelik politikalar benimsenmiştir. Örneğin ikiden fazla çocuk yapan aileler ekonomik olarak desteklenmektedir.

*Ayrıca Rusya nüfusu arttırmak için ülkeye yapılacak göçleri kolaylaştırmış bu nedenle komşu ülkelerden çok göç almıştır.

NİJERYA

*Afrika’nın en kalabalık ülkesidir. Nüfus artış hızı çok yüksek kalkınma hızı çok düşüktür.

*1960 a kadar herhangi bir nüfus politikası uygulanmamıştır.

*1960-1990 yılları arasında nüfus askeri ve ekonomik bir güç olarak kabul edildiğinden nüfus artış hızını yükseltmeye yönelik politikalar uygulanmıştır.

*1990 yılından sonra ise nüfus artış hızını düşürmeye yönelik politikalar uygulanmıştır.

JAPONYA

*19. ve 20. Yüzyılda nüfus askeri ve üretici güç olarak görülmüş doğum oranları arttırılmaya çalışılmıştır.

*2. dünya savaşından sonra doğal nüfus artış hızı oldukça yükselmiştir. Bu durumun ekonomik kalkınmayı engelleyeceği düşüncesiyle 1948 yılından sonra doğum oranları düşürülmeye çalışılmıştır.

*Nüfus artış hızının sıfıra düşmesi 1991 yılından itibaren doğum oranlarını yeniden arttırmaya yönelik politikalar benimsenmesine neden olmuştur. Ancak bunda çok başarılı olamamıştır.

*Japonya yaşlı nüfusun en fazla olduğu ülkelerden biridir. Nedeni doğum oranının çok düşük olması buna karşılık yaşam süresinin uzun olmasıdır.

(37)

37 HİNDİSTAN

*Etnik (millet) ve dini çeşitliliğin fazla olması nedeniyle bu ülkede ortak bir nüfus politikası uygulanamamaktadır.

*Bağımsızlığını kazandığı 1947 yıldan sonra tıptaki gelişmelerle bebek ölümleri azalmış ancak doğum oranının yüksek olması nedeniyle nüfus hızlı bir şekilde artmıştır.

*1960 yılından sonra nüfus artış hızını azaltmaya yönelik teşvik politikaları uygulanmıştır.

ÇİN

*Çin 1 milyar 300 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkesidir.

*1960 lı yıllara kadar nüfus artış hızını yükseltmeye çalışmıştır. Doğumlar teşvik

edilmiştir. Çünkü sayısal çoğunluğun siyasi ve ekonomik güç olduğu düşünülmüştür. Ancak bu yıllardan sonra doğum oranları azaltılmaya çalışılmıştır. Örneğin tek çocuk politikası uygulanmıştır. Bu politika erkek nüfusun kadın nüfusa göre daha fazla olmasına neden olmuştur. Çünkü insanlar erkek çocuk istediklerinden kız çocuklarına olan hamilelikleri düşükle sonuçlandırmışlardır.

*Günümüzde ise, insan haklarına aykırı olduğundan tek çocuk politikasında esnek davranılmaktadır.

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN NÜFUS SORUNU

*Gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızının düşük olmasının sonuçları:

-Genç nüfus oranının azalması -Yaşlı nüfus oranının artması

-İş gücü açığının artması buna bağlı olarak dışarıdan göç almak zorunda kalması

-Çok fazla dış göç almasına bağlı olarak işsizliğin artması, kültürel çatışmalar ve yabancı düşmanlığının artması

Gelişmiş ülkelerin son yıllarda iş alanlarını (fabrikaları) geri kalmış ülkelere taşımalarının nedenleri:

-İşgücü açığından dolayı yabancıların ülkeye göçünü azaltmak

-Ucuz işgücü ve hammadde temin etmek -ulaşım maliyetini düşürmek - Şirketlerin kar oranını arttırmak -Geri kalmış ülkelerdeki işsizliği azaltmak

(38)

38 TARİHSEL SÜREÇTE ŞEHİRLER

Tarihte ilk şehir yerleşmelerinin kurulduğu bölgeler yukarıdaki haritada gösterilmiştir.

I:Anadolu ve Akdeniz kıyıları

II:Kuzey Afrika’da Mısır- Nil deltası III:Mezopotamya(Fırat ve Dicle arası) IV: Hindistan(indus ve ganj vadileri) V-Çin’in doğu kıyıları

İlk şehir yerleşmelerin buralarda kurulmasının nedenleri:

1-Verimli toprakların bulunması 2-Akarsu kenarları olmalarıdır.

*Buna göre ilk şehirlerin kuruluş yerleri üzerinde coğrafi konumları etkili olmuştur.

*Dünyadaki ilk şehirler tarıma dayalı olarak kurulup gelişmiştir. Nüfusları azdır.

*Dünyadaki ilk şehirler Roma, Atina, Kudüs, Antakya.

*Modern şehirlerin ortaya çıkması sanayileşme ile başlamıştır.

*Şehirleşmenin en hızlı olduğu dönem 1950- 2000 yılları arasıdır.

*Nedeni :Sanayileşmenin hız kazanmasıdır. Sanayileşme köyden kente göçü arttırdığından şehirlerin hızla büyümesine neden olmuştur.

I II

III IV V

(39)

39 Nüfusu 10 milyonu aşan şehirler:

-1950 yılından önce : New york

-Günümüzde : Tokyo (Japonya), New York, Los Angeles( ABD), Mexico city( Meksika) Pekin(Çin), Yeni Delhi, Bombay, Karaçi, Kalküta ( Hindistan), Moskova( Rusya) Rio de jenerio ( Brezilya), Buenos Aires( Arjantin), Kahire( Mısır),Seul( G.Kore) İstanbul , Paris( Fransa), Londra ( İngiltere), Tahran ( İran)

Dünyada nüfusu 10 milyonu geçen şehirlerin en fazla olduğu yer : Güneydoğu Asya’dır.

Nedeni : Buraların çok yoğun nüfuslanmış olmasıdır.

Dünyadaki büyük şehirler orta kuşakta kurulmuştur. Nedeni iklim koşullarının daha elverişli olmasıdır.

(40)

40 ŞEHİRLERİN FONKSİYONLARI VE ETKİ ALANLARI

Dünyada şehirlerde gelişen ilk ekonomik faaliyet tarım olmuştur. Ancak tarımsal üretimin artması şehirlerde ticaretin gelişmesine neden olmuştur.

Dünyada en geniş küresel etkiye sahip şehirler: Londra, Tokyo ve New York Nedenleri:

-Nüfuslarının çok fazla olması

-Ticaret (finans)merkezleri olmalarıdır.

Bu şehirlerde Dünya ekonomisine yön veren çok büyük şirketler bulunmaktadır.

-Dünyadaki ticaretin % 80 i bu şehirlerde gerçekleşmektedir.

Küresel etkisi olan şehirlere örnekler:

New York( ABD) Tokyo (Japonya) Londra (İngiltere) Paris (Fransa) Roma (İtalya) Washington (ABD) Zürih ,Cenevre ( İsviçre) Rio de jenerio ( Brezilya) Moskova ( Rusya)

Vatikan ( İtalya ) Mekke, Medine( S.Arabistan) Kudüs ( İsrail)

Küresel etkiye sahip şehirlerin en önemli özelliği ulaşım bakımından elverişli olmalarıdır.

Bölgesel Etkisi Olan Şehirlere Örnekler :

Ankara İstanbul Şam (Suriye) Kahire (Mısır) Atina (Yunanistan) Belgrat ( Bulgaristan ) Tahran (İran ) Prag (Çek Cum.) Oslo ( Norveç ) Maden ve Sanayi şehri : Essen (Almanya) (kömür yatakları bulunur, demir çelik end.

gelişmiştir.

Liman şehirleri : Hamburg (Almanya),Rotherdam ve Amsterdam ( Hollanda ), Marsilya( Fransa) Dünyadaki en büyük liman şehirleridir. Ayrıca Kahire(Mısır ),ve Atina ( Yunanistan)’da liman şehridir.

Dini Şehirler : Roma , Kudüs, Mekke, Medine Eğitim Şehri : Oxford Not: Dünya üzerinde;

(41)

41 -Aşırı soğuk bölgeler(kutuplar), aşırı sıcak ve aşırı kurak bölgeler(çöller), yüksek ve dağlık alanlar(Himalaya, And dağları) yerleşmeye uygun olmayan alanlardır.

Ancak bazı yerler bu olumsuz özelliklere sahip olmasına rağmen ekonomik faaliyetler nedeniyle(Hammadde arayışı) yerleşmeye açılmıştır.

Örnekler :

-Ust Nera(Rusya): zengin yer altı kaynakları -Dikson (Norveç): Yeraltı kaynakları

-Dubai(Birleşik Arap Emirlikleri ):Turizm etkinlikleri Nedeniyle ortaya çıkmış yerleşmelerdir.

(42)

42 UYGARLIKLARIN ORTAYA ÇIKIŞI- İLK KÜLTÜR MEDENİYETLERİ

1-MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ

*Dünyanın en eski medeniyetidir

*Fırat ve Dicle akarsuları arasındaki verimli topraklara kurulmuştur.(Irak )

*Kurak ve yarı kurak bir iklim bölgesine kurulmuştur.

*Yazıyı ilk kullanan medeniyettir(Sümerler)

*Sulama kanalları yapmışlar, bataklıkları kurutmuşlardır

*Taşkın sonrası oluşan alüvyon birikintileri düzeltmişlerdir

Not : Bu medeniyete ait yapıların günümüze kadar ulaşamamasının nedeni bölgede taş

olmadığından evlerin ve tapınakların kerpiçten yapılmasıdır. Kerpiç daha dayanıksız bir yapı malzemesidir. Ayrıca tarih boyunca istilalara uğramış bir bölgedir.

*Sümerler , Asurlular ve Babiller Mezopotamya medeniyetlerindendir.

2-MISIR MEDENİYETİ

*Kuzey Afrika’da Nil nehri boylarındaki verimli topraklara kurulmuştur.

*Kurak bir iklim bölgesine kurulmuştur.

*Etrafının çöllerle kaplı olması diğer medeniyetlerle etkileşimini engellemiştir. Bu nedenle kendine özgü özellikler taşır.

(43)

43

*Akarsu taşkınları sonrası bozulan tarlaların sınırlarını yeniden belirlemek için matematikten yaralanmışlardır.

*Nil nehrinde taşımacılık yapılması bu bölgeyi kolay denetlemeyi sağlamıştır. Hem de ticareti kolaylaştırmış bu da Mısır medeniyetinin daha hızlı gelişmesini sağlamıştır.

*Kendilerine özgü hiyeroglif yazıları(resim yazısı) vardır.

*Pi sayısını kullanmışlardır.

*Mısır’ın etrafının çöllerle kaplı olması dış saldırılara karşı bu medeniyeti korumuştur.

*Güneş yılı esasına dayalı ilk takvimi yapmışlardır.

*Ölümden sonraki hayata inandıklarından mumyacılık ve tıpta ilerlemişlerdir.

3-AKDENİZ MEDENİYETLERİ

*Akdeniz kıyılarında kurulmuştur.

*Tarım alanlarının dar olması, yer altı kaynaklarının az olması nedeniyle deniz ticaretinde gelişmişlerdir.

*Parayı ilk bulanlar Lidyalılardır.

*İyonlar , Rama, Lidyalılar , Finikeliler Akdeniz medeniyetlerindendir 4-HİNT MEDENİYETİ

*Güneydoğu Asya’da İndus ve Ganj nehri boylarına kurulmuştur.

*İklim şartlarının elverişli olması ve verimli toprakların bulunması nedeniyle pek çok kavmin istilasına uğramıştır

*Bu medeniyet daha çok deniz üzerinden gelen saldırılara uğramıştır. Çünkü kuzeyinde bulunan Himalaya dağları kuzeyden gelecek saldırıları engellemiştir.

*Yazıda ve mimaride uygarlığa katkıları olmuştur.

*Fili evcilleştirmişlerdir 5- ÇİN UYGARLIĞI

*Akarsu kenarına kurula son uygarlıktır.

*Gök ırmak ve Sarı ırmak nehri boylarına kurulmuştur.

(44)

44

*İpekli dokuma ve porselen yapımında gelişmişlerdir.

*Pusula ve barutu bulmuşlardır.

*Kağıt ve matbaayı kullanmışlardır.

6-AZTEK UYGARLIĞI

*15. ve 16. Yüzyıllarda Meksika’da kurulmuştur.(Amerika)

*Taş işçiliğinde ve mimaride gelişmişlerdir.

*Resim yazısı kullanmışlardır

*Taştan büyük kaleler ve tapınaklar yapmışlardır.

*Sulama sistemleri gelişmiştir.

7- İNKA UYGARLIĞI

*12. Ve 16. yüzyıllar arasında And dağlarının (Güney Amerika’da Peru) yamaçlarına kurulmuştur.

*Sözlü edebiyatları olup kendilerine ait yazıları yoktur.

*Kendilerini korumak için yüksek kaleler yapmış ve kalelerini dik yamaçlara kurmuşlardır.

*Dağların yüksek yamaçlarına yerleştiklerinden güneşle ilgili gözlemler yapmışlar ve güneşin hareketleri konusunda uzmanlaşmışlardır.

*Astronomide gelişmişlerdir.

*Tarımda teraslama yöntemini kullanmışlardır.

*Patates tarımını ilk yapan uygarlıktır.

8- MAYA UYGARLIĞI

*Orta Amerika’da adalar üzerine kurulmuştur.

*Taş işlemeciliğinde (kireç taşı) gelişmişlerdir.

*Deniz ticareti ile uğraşmışlardır.

*Askeri zaferleri betimleyen dikili taşlar yapmışlardır.*Yeşim taşı, obsidiyen taşı ,kakao ve mısır ticareti yapmışlardır. ANADOLU UYGARLIKLARI *Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Urartular, İyonyalılar Anadolu medeniyetlerindendir.

(45)

45 EKONOMİK FAALİYET TÜRLERİ (ÜRETİM-TÜKETİM-DAĞITIM)

Üretim, tüketim ve dağıtımı etkileyen doğal faktörler:

-iklim

-yer şekilleri -bitki örtüsü -su kaynakları

Not : Bazı fabrikaların kuruluş yerinin belirlenmesinde su kaynaklarına yakınlık dikkate alınır.

Su tüketiminin fazla olduğu fabrikalar:

-demir çelik fabrikası -kağıt fabrikası -termik santraller -nükleer santraller

Bu fabrikalarda soğutma için çok fazla su kullanılır. Örneğin 1 kg. çelik üretiminde 4 ton su kullanılmaktadır.

*Uçak montaj fabrikaları ve gemi yapımı iklim koşullarından etkilenir.

Örneğin Amerika’da uçak montaj fabrikaları ülkenin güneybatısında toplanmıştır. Nedeni ılıman iklim koşullarından dolayı malzemenin açık alanda daha ucuza depolanabilmesidir.

*Gemi yapımı faaliyetleri şiddetli soğuklarda durmakta, yüksek sıcaklıklar ise çalışmayı zorlaştırmaktadır.

*Üretim ile tüketim arasındaki bağı dağıtım kurar.

*Üretim tüketimi etkiler ancak dağıtımı etkilemez

*İklim koşulları ve yer şekilleri dağıtımı etkiler. kar yağışları, sis ve yer şekillerinin engebeliliği ulaşımı zorlaştırır.

*Gür otlakların bulunduğu alanlarda et ve süt üretimi daha fazla olur.

(46)

46 Üretim, tüketim ve dağıtımı etkileyen başeri faktörler:

-sermaye -işgücü -ulaşım -teknoloji -reklam -iletişim

*Tüketimin artması üretimi arttırır. Tüketimin azalması ise üretimi azaltır

-Örnek1: kuş gribi sırasında tavuk ve yumurta tüketiminin azalması üretimin azalmasına neden olmuştur.

-Örnek 2: buğday ve kahve tüketiminin artması üretimini de arttırmıştır.

-Kahve tüketiminin dünyada giderek yaygınlaşması kahvenin anavatanı dışında da(Brezilya) üretilmesine neden olmuştur.

*Dağıtımın gelişmesi tüketimi arttırmış o da üretimi arttırmıştır.

*TÜKENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDA ÜRETİM- TÜKETİM- DAĞITIM İLİŞKİSİ

*Genellikle Demir çelik sanayi taşkömürü havzalarına kurulmuştur. Çünkü taşkömürü demir çelik fabrikalarının enerji kaynağıdır.

*Metal sanayinin gelişmesi dağıtım ve ticaret gibi diğer sektörlerin gelişmesine neden olmuştur.

*Günümüzde ise ulaşımın hızla gelişmesi metal sanayinin kömür havzalarına yakın kurulma zorunluluğunu azaltmaktadır.

Haritada gösterilen ülkelerde zengin kömür yataklarının bulunması metal sanayinin(demir çelik sanayi)gelişmesini sağlamıştır.

A.B.D. Almanya

Rusya Çin Hindistan

Bandırma Güney afrika Avustralya

(47)

47 DOĞAL KAYNAKLAR

*tükenebilen doğal kaynaklar (-doğalgaz, kömür, petrol, madenler)

*tükenmeyen doğal kaynaklar (rüzgar, su, güneş, dalga)

*belirli şartlarda kendini yenileyebilen doğal kaynaklar (orman, toprak)

DOĞAL KAYNAK - EKONOMİ İLİŞKİSİ

*Rusya

*Almanya çok zengin doğal kaynaklara sahip ülkelerdir. Bu

*A.B.D kaynakları en iyi şekilde kullanarak ekonomik olarak

*İngiltere gelişmişlerdir

*Nijerya

*Hindistan çok zengin doğal kaynaklara sahip olmalarına rağmen

*güney Afrika cum. gelişememiş ülkelerdir.

*Moğolistan hem doğal kaynaklar açısından fakir hem de gelişmemiş ülkelerdir.

*Ermenistan

*Japonya

*İsrail doğal kaynaklar açısından çok yetersiz olmalarına rağmen

*Hollanda gelişmiş ülkelerdir.

Not : Dünyada doğal kaynakların önemi giderek artmaktadır. Nedeni nüfusun artmasına bağlı olarak tüketimin artmasıdır.

NOT : Doğal kaynaklardaki üretim sanayi ve ticaretin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.

(48)

48 MEDENİYETLERİN MERKEZİ: TÜRKİYE

*Anadolu’da birçok medeniyetin kurulup gelişmesinin nedeni coğrafi konumunun elverişli olmasıdır.

*Anadolu’da hem doğu hem de batı medeniyetlerinin izlerine rastlanır.

*Anadolu medeniyetleri: Hitit, Firig, Urartu, Lidya, iyon, Finike, Helen (yunan), Bizans, roma, Selçuklu)

TÜRKİYENİN COĞRAFİ KONUMU VE AVANTAJLARI

Türkiye’nin coğrafi konumu jeopolitik açıdan önemini arttırmıştır.

-Hem Asya hem de Avrupa kıtasında topraklarının bulunması -Üç tarafının denizlerle çevrili olması

-İstanbul ve Çanakkale boğazlarının bulunması

-Cebelitarık boğazı ile atlas okyanusuna, Süveyş kanalı ile Kızıldeniz ve Hint okyanusuna bağlanması

-Turizm potansiyelinin fazla olması -Önemli ticaret yolları üzerinde olması

-Ortadoğu ve Hazar petrol ve doğal gaz havzalarına yakın olması -Yer altı ve yerüstü zenginliklerinin fazla olması

Not : Son dönemde hazar ve Ortadoğu petrol ve doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması Türkiye’nin jeopolitik önemini daha da arttırmıştır.

MEDENİYET MERKEZLERİ VE BUNLARA AİT ESERLER

1-sultanahmet camii 2-binbirdirek sarnıcı 3-yazılıkaya

4-ikizboğalar 5-mitolojik heykel 6-ince minerali medrese 7-sard sinagogu 8-selsius kütüphanesi

1 2

8 7 3

4

6

5

(49)

49 TÜRKİYE’NİN EKONOMİK COĞRAFYASI

TÜRKİYE’DE ARAZİ KULLANIMI

*Yüksek ve dağlı alanlarda hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır

*Ovalık alanlar yerleşme ve tarımsal faaliyetler için kullanılmaktadır

*Yüksek yaylalar hayvancılık ve turizm faaliyetleri için kullanılmaktadır.

*Türkiye’de dağların güney yamaçlarında araziden daha çok yararlanılmaktadır.

*Ülkemiz topraklarının %60 tan fazlasında eğim %15 in üzerindedir.

*Ovalar ülke yüzölçümünün %8ini oluşturur.

Yanlış arazi kullanımına örnekler

1-Verimli ovalar üzerine sanayi tesislerinin kurulması

Örnek : İzmit Dilovası ve çayır ova ile Adana Çukurova verimli tarım alanları üzerine sanayi tesislerinin en çok kurulduğu yerlerdir.

2-Bitki örtüsünün (çayır ve ormanlar) yok edilerek tarım alanlarına dönüştürülmesi 3-Baraj yapımı sonrasında verimli toprakların su altında kalması

4-Göl ve sulak alanların kurutularak tarıma açılması 5-Ormanlık alanların yok edilerek yerleşime açılması 6-Verimli topraklar üzerine yerleşmeler kurulması Türkiye’de arazi kullanım oranları

0rman %27 ,Tarla arazisi: %22 , Çayır ve otlak : %22 ,Tarıma elverişsiz arazi :%14 Nadasa ayrıla: %5 , Meyve bahçeleri :%4

(50)

50 TÜRKİYENİN YÜKSEK VE ENGEBELİ OLMASININ

OLUMLU SONUÇLARI OLUMSUZ SONUÇLARI

Hayvancılığa elverişli alanların fazla olması

*Erozyonun fazla olması Hidroelektrik potansiyelinin yüksek

olması

*Sıcaklığın düşük olması Kış turizminin yapılabilmesi *Tarım alanlarının dar olması Yaylacılık faaliyetlerinin yaygın olması *Makinalı tarıma elverişsiz olması İklim çeşitliliğinin fazla olması *Ulaşımın zor olması

Ürün ve bitki çeşidinin fazla olması Yol yapım maliyetinin fazla olması

(51)

51 TÜRKİYEDE UYGULANAN EKONOMİ POLİTİKALARI

1923-1932 yılları arasında:

-İzmir iktisat kongresi ile siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla desteklenmesi benimsenmiştir

-Tarım ve sanayinin geliştirilmesine önem verilmiştir.

- Aşar vergisi kaldırılmıştır

-Tarımda makineleşme teşvik edilmiştir

-Teşviki sanayi kanunu ile sanayi geliştirilmeye çalışılmıştır

-Yerli üretimi yabancı ürünlerden korumak için yüksek gümrük vergileri uygulanmıştır

19 19532-1950 yılları arasında:

-Planlı kalkınma politikaları benimsenmiştir -Sanayinin geliştirilmesine önem verilmiştir -Devletçilik politikaları benimsenmiş

- -Sanayide devletin yatırımları artmıştır - -Sümerbank kurulmuştur

19 1950-1960 yılları arasında:

-Devletin sanayi alanındaki yatırımları azaltılmıştır

- -Bu dönemde daha çok tarımın geliştirilmesine öncelik verilmiştir --Alt yapı ve ulaşım alanındaki yatırımlar artmıştır

-- -Karayolu, sulama, liman ve enerji projeleri hayata geçirilmiştir 1960-1980

yılları arasında:

--Devlet planlama teşkilatı kurulmuştur -Planlı kalkınmaya önem verilmiştir

--Beşer yıllık kalkınma hedefleri belirlenmiştir 1980 sonrası

dönem:

-Devletçilik politikası terkedilmiş özelleştirme politikaları benimsenmiştir -D -Devlete ait sanayi kuruluşları özelleştirilmeye başlanmıştır

-B -Bölgeler arası gelişmişlik farkları azaltılmaya çalışılmıştır -B -Bölgesel kalkınma projeleri uygulanmaya başlamıştır

-A -Az gelişmiş bölgelerde sanayiyi geliştirmek için teşvikler verilmiştir

(v -Vergi indirimi, arsa temini, gümrük vergisi indirimi, ucuz enerji sağlama vb.) -Ekonomide dışa açılma süreci başlamış. Ekonomi bölgesel ve küresel

etkilere açık hale gelmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Dünyada yaşlı nüfusun Avrupa ve Kuzey Amerikanın endüstrileşmiş bölgelerine yayıldığı gelişmekte olan ülkelerde yaşlı nüfus oranının gelişmiş ülkelere göre

Limit yayınları özellikle eğitim ve öğretim için öğrencilere konu anlatımlı kitap, soru .... pdf, tyt soru bankası karekök, tyt soru bankası indir, 1.sınıf konu

Bu üç sınıftaki toplam belge sayısı, toplam öğrenci sayısının %30 u olduğuna göre, B sınıfında belge alan kaç öğrenci

Sonra bunların kareleri arasındaki mesafelere bakılarak, ne kadar ekleme ya da çıkarma yapılacağına karar

Eğitim seviyesinin düşük olması Genç nüfus oranının fazla olması Sağlık imkânlarının gelişmemiş olması Yaşlı nüfus oranının yüksek olması Bebek ölüm

Eğitim seviyesinin düşük olması Genç nüfus oranının fazla olması Sağlık imkânlarının gelişmemiş olması Yaşlı nüfus oranının yüksek olması Bebek ölüm

Eğitim seviyesinin düşük olması Genç nüfus oranının fazla olması Sağlık imkânlarının gelişmemiş olması Yaşlı nüfus oranının yüksek olması Bebek ölüm

Tifo, kolera gibi hastalıklar önlenmiştir, doğum oranlarının artması ve ölüm oranlarının düşmeye başlaması nüfus artış hızının yükselmesini ve hızlı bir